— 6 — VAKIT 23 Ağustos 1931 Kanımızı Sıcaklar artıyor. Eski takvimler (hareketi haşarat) kaydederlerdi. Bu terkip eskidi. Şimdi galiba (Haşarat hareketi) denecek.. Eskiler tü kaka o- lal yenilikler hoşa gidiyor. Ama insan oğlu maymun iştihalıdır. Bundan da bıkılır. O zaman ne deneceğini gele- cek nesil düşünsün. Hep yenilikler kısa etek uzun etek dar pantalon, bol pantolon modasını andırıyor. Bollan-! manın sonu darlanmadır. (o Kehanete Iüzum yok. Hakikat apaçık görünü. yor. Her işimiz devridaimden ibaret. Kadim dil üstatları (Haşarat) ım müfredi (Haşere) yi istimalden iskat etmişler.. Niçin? Bu suale cevap salâ- hiyeti muhterem dil encümeninindir. Muhterem diyorum lâkin ihtiyarlıya- madı ki. Halefinin uzun ömürlü olma sma dua edelim. Haşarattan bahsedecektim nasıl oldu da kalem diğer vadiye sapıtir. Kudema besbelli (Haşere) yi cemiyet. siz bularak bütün müezziyatı haşarat kumkuması altında toplamak ( iste- miş. (Müezzi), (lügat) lerin tariflerin. ce eziyet veren manasına imiş.. Bu ta- bir bizi her inciten hakkında varit o- Jabilirse ohaşarat çerçevesine daha ne- ler ithal olunmaz. Bu (müezzi) lerin kanatlı, kanatsız! nevileri saymakla bitmez. Sivrisinek, “iâtarcık — Tatara benzer neresi var- er bilinmez ki — kene, hain yapıstı- ğı vücude gömülür. Anlıyana sivrisi. nek sazmış.. ben bu zarafetten mahru. miyetinmi itiraftan hiç sıkılmam.. Bunlar ohaşaratın havai kısınıdır. (Bir anofi) u üç dört bin defa büyü- türseniz tayyaremsi bir şekil o ulır.. Bombaları yoktur Oama emdikleri vü cudü ateş (ozibi yakıp kahartır- Jar. Aleyhlerinde (o kânunen ceza ta- yinine imkân yoktur. Hepimizin kan- Jarrmız onlar için Omübahtır. En müthiş (hastalıkları (bize aşıladık. İnn sonra (osemirerek sazların çala çala cümbüşlerinde odevam ederler. şesbir sivrisinek | insan öldürmekte Emenler Yazan : Hüseyin Rahmi — Jeneral hazretleri yeyip içme miz yolundadır. o Yalmz bir şeyden müştekiyiz... Kışlada tahtakurusunun çokluğundan pek rahatsısız. Jeneral kaşlarını çatarak: — Tahta kurusu mü? Nasil şey-| miş o? göslersenize bakayım. Nefer- ler bu emri derhal ifaya koğarak bir bardağın dibinde (o semizlerinden bir| düzüne kadar getirirler.. Jeneral o haşaratın üzerine su dol durtarak bardağın muhteviyatmı bir-i kaç yudumda hemen diktikten sonra: — Herbiriniz işte böyle benim gi! bi yapmış olsaydınız kışlanızda şim diye kadar (o tahtakurusundan © eser kalmazdı, demiş. Hep bulantıya O tutuldunuz sanı- rım, Bu meşrubunu takdiren şimdi Jeneral cenaplarına afiyet olsun diye dini yiyeni yemezmiş., Neferlerin askeri mide nizamna- mesinde yeri olmıyan bu emre teba- iyetle jeneralı taklit edebileceklerine! hiç ihtimal veremiyorum. Böcek bizi yer ama onun mic?sinde mundarlaşan kanımızı biz tekrar kendi o usaremize karıştıramayız.. Haşarat teşrifatında o pireyi ikin- ci getiriyorum, Bunun müstekreh ko- kusu yoktur ama hançeri (Okeskindir. Mikroskopun Oaltmda hortumu ile filimsi bir manzara alır.. Ele avuca girmez. Birinci sımf (akrobat) lardan dır. Bunun ötekinden daha fena bir âdeti o üzerimizde mesken tutması dır. Gövdelerimiz onun için her ih- tiyacı temin eden bir kürel arzdır. Yerler, içerler, çiftleşirler. Yumurt- çift hafiften promenat yaparlar.. İçi- miz kikişir ama her yerde soyünüp da bu tufeylilerden kurtulamayız ki. Kadınlarca tandırnameden O men- kul olacak bir rivayet vardır. Güya pireyi çâbük yakalıyan hanımlar ko calarınr da kıskıvrak tutarlarmış. “Teşbihte zarafetten “ZiYade giifabet bilecek miyiz? Tahta kurusu güya ken) Dünyada olan biten - meraklı şeyler okyo Par ——— İki Japon tayyarecisinini mu» İ valfakıyetli bir seferi ti azasından ikisi tayyare İle Japon- yadan Parise gelmişlerdir. ra ve Kumakava ismindeki bu iki genç talebe geçen ay Tokyoya 120 bey girlik bir turist tayyaresile (hareket etmişler ve Çita, İrkuçk, Nive Unds- ki, Krasnoyorşk, Novo Sebirsh, Omsk Kurgun, Kramofiniski, Kazan, Mos kova, Smolenski, Königsberg, Ber- İin, Brilksel, Londra tarikile Parise gelmişlerdir. İki genç - tayyarecinin yaptığı bü seyahat biri aksayı şark, di geri aksayı garpteki iki büyük şehir 2- rasmda havai müraselâtın muntazam postalarla teminini istihdaf etmekte- dir. Uzaktan nasıl gö- rülür? | Arasıra ecnebi matbuatımda Türki ye cemiyet hayatr hakkında verilen malümatın yanlışlığından ve garipli ğinden bahsederiz. (Bu sefer bir A- İmerika (ogözetesinin (Fransızlar ve Fransız kadınları hakkında (yazdığı İmalümat (garip görülerek bütün ga- zetelerin protesto etmesini icap eitir- miştir. Meşhur Hörsün gazetelerin- den olan Nev York Amerikan Fransız kadmlarından şu suretle bahsediyor: “Fransız kadmları lar vardır. Manmafih Luizvil Keyde bütün Fransada olduğundan fazla gü- zel kağnr vafdır. Fransız orta taba- ka kadını (o Şirkin, toprak renginde, sert ve nadir saçlı, bıyıklı sakallı bir mahlüktur.. Makale müellifi bundan sonra Fransada yenen (yemeklerden kantasında “Mısır içekirgeleri ile piş miş köpek balığı filetosu, yediğini ya- İzıyor ve ilâve ediyor: “Parisin ortasın da gözünde monokl kömür gibi siyah İSenegalliler, başında hamlarnmış de- riden parlak Silindir şapkalı arabaet- lar, idare ettiği araba kafileleri gör- düğünü, “BöYİlyer.9. © dğahşi büyük canavarlardan o dâhâlyar, Bu kıskıvrağın nasıl bir poz o) . Anlaşılan NewYork Amerikan müthiştir. Arzi haşerattan kıdem ve teşrifat. srasile en evvel hangisi gelir? Bazı evlerde odahiye şeklini alarak insan- ları oOen ziyâde rahatsız edeni tahia- kurusudur — sanırım. Bu, böcekten canı yanan bektaşi iki elini halike kaldırarak; — Ey Allahım bunu yarattın a- lacağını lir. Koyunlarımızda, sinelerimizde bes lediğimiz bu ehli haşarattan bir te ki daha kaldı. Bu müstekrehin namr- ni zikr ile yazımın nezahetini büsötün bozmaktan çekiniyorum. Ne yapalım. Cemali hak onların rizıklarmı da bizim sıttimızdan ver- tahminde yanılanlar Olabi- Paris muhabiri ; Ketidyenin İstanbul muhabiri gibi gezdiği memleketleri ka dim tarih kitaplari içersinde mütalet etmesini dolaşıp gözü ile görmeğe ter- cih ediyor! Kanser mücadelesi Kanser aleyhinde başlıyan mücü- dele günden güne terakki etmektedir. Kanserin sır kalan bütün tarafları- Bu Olmaz Naci Beyi tanır mısınız? tanımaz) stnız. Halis muhlis bir Türktür, Bütün şarkı gezmiştir. Ora ahvaline onun ka- Yazan: Fikret Adil buzlu su içmektedirler. Hem de pa kazanmaktadırlar. Bir gün, fabrika sahiplerind Japon darülfünun tayyare cemiye-İdar vakıf olan adam azdır. İşte, şimdisermayedar bir hacı; fabrikayı gid size yazacağım hikâyeyi bana o an“İgezmeğe Karar verir, gider, Kurumullattı. Bir kelime ilâve etmemeğe çalı-| şarak size aynen nakledeceğim: | Bender (Abbas mı, Buşir mi unut. tum) şehrinde yazın yüksek sıcaklar. da herkes çayır çayır yandığı halde, buz yapmak kimsenin aklına gelme mişti. Bir gün, bu zengin omemle- kete, : Melkon isminde bir ermeni ge Tir, bir buz ofabrikası yapar ve bu- zan < okkasinı bizim para İle 10 - 15 kuruşa satarak müthiş para kazanma ğa ve ayni zamanda şehrin buz ik tiyacını tatmine muvaffak olur. Melkon Efedinin çok para kazan dığını gören şehrin zenginleri ve tc carlari toplanarak onlar da bir buz fabrikası yapmağı düşünürler ve te şebbüse girişirler. Hacılar o (Bizim Naci Bey Oorâ tüccarlarına ve halkına bu ismi verj- yordu) tutarlar, İngilterede tahsilini bitirmiş oObir Hintli bularak bu işe memur ederler. Hintli, alelekser ecnebi memle- ketlerde tahsil (edip de kendi benliği ni, medeni dediğimiz milletlerin he- sabma değişmiş olan bir adam oldu- ğu için, herkesi, okendisine (Mister hacıları, onun asıl İsmini unutmuylar ve kendisini de sadece Mişler (diye çağırırlardı. Mister, İngitereden makineler ge tirtir ve Melkon efendinin fabrikasın dan (daha mükemmel bir (fabrika kurarak dağlar gibi buz çıkartmağa Tarlar.. Bazan kuytu yerlerimizde çift| bahsediyor ve girdiği bir fransız 1o-|başlar, Hacılar, artık memnundur. Bol bol ranus 17 temmuz ti metin bu tarzda bir karar aldığı ve her hududu geçecek olandan 100 mark vergi alınacağını, radyo vasitasile resmen bildirmişti. Bu haberi alan ve ahat etmek —iizere bulunan, biti maülar 4a derhal seyahği açgutele Tie koşuşarak biletierinr geh Yel ler, ve seyahatten o vazgeçmişlerdir. Seyahat acenteleri bu yüzden büyük zararlara uğramışlardır. o Çünkü ha kikatte —Obu karar 22 temmuz tari hinden itibaren tatbik edilecekti, M. Treviranusun 17 temmuzda yani beş gün evvel bunu ilân etmesi kendilerini zarara sokmuş olduğundan tazminat istiyeceklermiğ, ma ezip de bir kere koklamadım mı? miş. Onlar bizi yiyorlar amma biz Şikâyetile haykırmış. Ne âlâ. bek| neler yemiyoruz ki. Mendakkadukka. taşi olmak © Allaha ve kullara kari Meseleyi âdilâne fasl için beynelhay- şı kabaca her itirazda o bulunmak) anat bir jüri heyeti teşkil edilse biz için bir mazerettir. Hakikaten tahta); sanar Wişek davayı kaybederiz. Gü- kurusunu yaratanın bedit bir İftihas) yüzün yetebildiği (o bütün mahlâka- ra hakkı olabilir mi? > İr iştihamıza kurban ettikten o sonra Böcek bu pis kokuyu bizim — KANKİ yiribirimizi yemekten de hoşlanmıyor mızdan me alıyor?.. Şüphesiz. Çünkü) gezgiz. başka şey yediğini gören yok ki. Bu mini mini canavarın ufacık (otefe cikliğime Obâkıpda hunharlığını mü himsemeye gelmez. İnsan oğlu açti o denler bulundu ğı ebedi muharebesinde dünya yüzün Sibiryadan yeni dönen (Avrupa 'den henüz onun ırkını kesmeye MUVAİ-' nın meşhur ( âlimlerinden ve Akde- fak olamamıştır. mi azasından OM. Fersman, şimdiye Üç dört ay aç durur. Sırtı kar'İkadar tetkik edilmiş olan ve tabii biri nina yapışır. Ölmez. Eğer oryç tut zenginliğe malik olan bu o mmtakanın mak (bir ecir ise bu haşerenin cen istikbali hakkında (İzvestiya) gazete- netlik (o olduğuna iman (etmeliyiz)sinde bir makale neşretmiştir. Bir de kanlı canlı bir insan vücu-| İrkutek şehrinde yapılan (Sibirya dünde (kendine bir ziyafet sofrasılayimleri kongresine iştirak etmiş olan kurarsa doymak bilmez. O takır İla. Fersman O Baykal gölünden çıkan kır böcek yarım dakika (osürmedenİye şarki Sibiryaya gayet ucuz bir be- essesince kırmızı bir tulum olur-)delle 200 milyon kilovatlık | elektrik Dokunan eli kana boyar. Aç iken Gal kuvveti verebilecek olan ( (Angara) buk koşar. Kurnazdır. İğnesini ba-| nehrinden istifade Oetmek cihetinin terdığı bir bedende bir hareket his/dathikat sahasına geçilmesinin zama- sederse derhal (bir kıvrımın arasina'nı olduğunu söylemekte ve ucuzca mal saklanır. Tutmak isterseniz mahir olacak olan bu cereyan sayesinde hali bir hokkabaz (gibi parmaklarınızın hazırda işletilmiyen (Ove (işletilmesi “arasından sir olur. Durup dururken müşkül olan madenler için istifade et ensenize (bir iğne bafar. Yanan Yemek mümkün olacağını söylemektedir. Hüseyin Rahmi Sibiryada yeni ma- re hemen el atarsınız. Bir şey yok. İktısaden ehemmiyetli olan bu gibi! yani bizim para ile aşağı yukarı 50 Nİği balo için kendisine kostümler 1s- Ceketinizi, yeleğinizi — çıkarır. İç İham mevattan Sibirya | trapası namr fanilenize kadar soyunursunuz. Ojİn; taşıyan siyah bazalt (Siyah sumer. üzerinizde (saklanacak yeri sizden İ-İ meri) şarki Sibiryanın (Yenisey), (Le- yi bilir. Tetik caniler gibi (onadiren na) nehirleri arasında bir milyona ya- ele geçer. kım kilometre murabbaı arazide ve Mösyö (Kostiye) haşarattan bâhis| solkanik £ tepeler halinde mevcut bu- bir kitabında şöyle bir fıkra nakledi-) yunmaktadır. yor: Ru siyah bazaltlar meyanmda gra Jeneral dö Galife bir kışlayılgış, demir madenleri gibi kıymetli ma- ziyaretinde askerden sorar: denler, ve Boksit madeninin bulunma- — Bir şeyden şikâyetiniz var mı?İsı ihtimali de vardır. » Gu cevabı alır; a nın pek yakmda (İlim ve fen saye) O Acaba Mi Treviranus bu zararları! sinde tenevvür-edeceği anlaşılmakta-| ödiyebilecek mi? Her halde bu muha- dır, İngilterenin Fulham hastanesin- de yapılan tetkikler neticesinde şim- diye kadar meçhul Olan kimyevi bir maddenin vâsi bir mikyasta kansere sebebiyet verdiği ve onu ilerlettiği ta- vazzuh etmiş bulunuyor. Bu kimye- vi maddenin terkibi malümdur. Bu suretle kanserin esbabı ve ona yardım eden bütün şerait meydana çı kıyor, Diğer taraftan Londrada doktor Bendienin teşhis usulü (Üzerinde de tetkikler yapılmaktadır. kanseri, ilk devrelerinde mümkün olacaktır. İngilterenin en ileri gelen doktor- larının kanaati şudur: önümüzdeki bir kaç ay zarfında (kanserin esbabı, an laşılacak, ve ilk devrelerinden itiba- ren teşhis mümkün olacaktır. Bu ümit tahakkuk ettiği takdirde 1981 senesi kansere galebe senesi ola», rak tarihe geçecektir. Alman nazırları mah- küm olacak mı? Alman hükümeti, memleket ha- ricine giderek paralarını sarfetmeme- lerini temin maksadile hadut hariei- ne çıkacak her Almandan (109) mark, anlama! İra kadar bir para vergi olarak alma- ga karar vermişti. Almanlar seyahat etmeyi çok sever ler, ve bu münasebetle (o Avusturya, İsviçre gibi sık sık seyahat ettikleri memleketler, bu kararı protesto et- mişlerdir. İşin en garibi, Alman se yahat omcentelerinin o vaziyetleridir. Bunlar bu meseleyi mahkemeye ver- meği düşünüyorlar. Filhakika mazırlardan M. Trevi dr, keme çok garip olacak. Bakalım Ber- lin hakimleri ne karar verecekler? Dünyanın en meşhur berberi Dünyanm en meşhur berber ve kos; tümeüsü mösyö Villi Klarkson, artık (Mister) kendisini (Kapıda kar ve gezdirmeğe başlar. Hacı, gezerken, yol üstünde h musluk görür ve dönerek Mistere de di: — Bu musluk niçin yol üstün, duruyor, şu tarafa, köşeye kaldırsı nasıl olur? Mister, derhal emir verir ve mu Tuğu oradan kaldırırlar. Hacı, ziyaretinden memnun ol rak döner, diğer ortaklara fabrik daki intizamdan haber verir: — Yalnız, der, ayak üstündeb musluk gördüm, kaldırttım. Herh de daha iyi oldu. Öteki ortaklar da fabrikayı ge meğe karar verirler, gidip gezerle fakat sahip sıfatile alt kalmamak için, hepsi bir aletin ye ni değiştirir, Mister de onlarınd diklerini yapar. Ertesi günü fabrika durur, işl jmez. Hacılar telâşa düşerler ve Mi teri çağırarak sorarlar: — Fabrika neden işlemiyor? — Bilmem, — Nasıl olur Mister, sen müdü lar, ârasında şıkİfilanca) diye hitap ettirirmiş. Bender! değil misin? — Evet, — Sakın bizim yerlerini değiştirmi olduğumuz âletlerden birisi bozulmu olmasm? Mister şaşırır ve hiddetle sorar: — Ay, siz fabrika ve makinede anlamaz mısmız? — Hayır! — Öyle ise ne diye bunların yerl İrini değiştirdiniz ben sizi bu işten ar larsınız ve belki benden daha iyi bi lirsiniz diye dediklerinizi yapmıştır Hacilar süt dökmüş kedi gibi dü şünür, Kalırlar. Mister (derhal * is tifa eder fakat bin bir rica ve 2 i ne kdriğmiyneuklarını ete Fall .. Mister, sabık bir Hintli olmasın ve İngiliz ( terbiyesi almasına rağme; Bender şehrinde sıkılmağa başlar. Par, gazino ve (sosyete) namını şehirde hiçbir şey yok. Hacılar, el'an zengin olmalarına rağmen evlerind bütün manasile iptidai bir sureti yaşamaktadırlar. Koca şehirde bi Avrupai hayat ancak rakip buz fab rikası sahibi Melkon Efendinin evind: vardır. Mister, Melkon efendi İle a! bap olur, onun evine gidip gelm başlar, Bu haberi alır almaz zl etekleri tutuşur ve derhal topl lar, müzakere ederler. Sakin l işten çekilmeğe karar vermiştir. Vili Klarkson, 60 senedenberi, mesleki - icabı olarak dünyanm en bü yük adamlarile temas etmiştir. lâ kıraliçe Viktorya, yedinci Edvar, şahsiyetleri tanrmiş idi, Bü meşhur berberin şüphesiz an- latacak garip hikâyeleri vardır, ve © sasen yakında bunları hatırat halinde neşredecektir. Bu hatıratının içinde Vini Klark. son en ziyade “İlâhi Sara Bernar,, dan bahsetmektedir. Meşhur berber Sara Bernarı, tam ve mükemmel bir kadın olarak tarif etmektedir. Villi Klark- son yaptığı perukalardan en uzununu bu meşhur artist için o yapmış. Sara Bernarın (Samariten) piyesinde taktı. ğı kızıl altın renginde bu uzun peru kanın boyu 1,55 metre geliyormuş. 1889 da kıraliçe Viktorya, verece- marlamış, ve sonra da her sene onu, baloları için çağırır, geldiği zaman larda da (Mister Klarkson kostümler ve perukalar ile saraya gelmiştir) di- ye herkese haber verdirirmiş. Villi Klarkson bugün 70 yaşmda- dır. Buna rağmen gençlik sırrma mazhar olmuş gibi, ancak birkaç be- yaz tel bulunan gür ve siyah saçları ve sakalı vardır ve dimdik yürümekte- Mese-| İisterler. Bu sayede) ispanya kıraliçesi, Sara Bernar gibi! kon misteri kandırıp rüşvet teklif İderek kendi fabrikalarını kapat n lar. Dünya hali bu. Olur ya. Niha; 'Misteri çağırıp bu hususta görü *... Mister, heyeti umumiye halind. toplanmış olan hacıların yanma lir ve sorar: — Ne var? Kimse cesaret edip bir şey söyl mez. — Ne var? İçlerinden en ihtiyarı cevap verir — Bu olmaz. Mister sorar: Ne olmaz? Hacı tekrar: — Bu olmaz. — Ne olmüz canım? — Siz Melkonun evine gidiyorsu nuz. — Ey ne olür? — Olmaz. Velhasıl kendisine meseleyi Ani tırlar, Mister fevkalâde hiddetlenir ve: — Bir İngiliz sıfatile, der, sizder haysiyet davası edebilirdim. Siz f, adamlarınız. Fakat yine sizi affedi, rum amma burada durmam, Filhakika Mister gider. Fabri İkapanır. Bugün, Bender şehrinde sad Melkon Efendinin buz fabrikası ç şıyormuş.