Küçük ilânlarımızdan istifade ediniz “Vakıt,, ın küçük Ilânları görü- nür ve çok okunur VEE üncü Yıl *Sayı: 4870 Idare yeri: /stanbul, Ankara ca. . Vakit Yurdu. mim ninisi Bügünkü sayımız 12 Sayıfa Gelişigüzel - Gençlik Çocuk sayıfaları Cumartesi 1 Ağustos (8 inci ay) 1931 ri Telefon: 1) 24370 — (Fa an işleri) 24371 Sayısı 5 Kuruş A erikli hava kahramanlarile dün “Vakıt,, namına konuştuk —— maa — Tayyareciler Hindistan yolile dönmeyi, sonra merhalesiz bir devriâlem yapmayı Hava kahramanları bu akşam Yalovada Reisicümhur Hz. tarafından kabul edileceklerdir düşü nüyorlar “İstanbulu tarihten tanımış, sevmiştik, ilk büyük muvaffakıyetimizi memleketinize gelerek kazanmaktan son derece memnunuz, kalbimiz şükran hislerile dolu .. diyorlar tayyareciler gazeteci arasında Nevyorktan 49 santte've bir AN dar çabuk ilerlediğini görmek için bun dan. daha iyi-dah parlak bir delil bu.) şelirimize gelmek gibi “tarihi ve çek büyük bir muvaffakıyet kazanan Ame Tikali tiyyareiler (o Russel Brodmen ile Con Polandoyu Vakıt nzmma 2iya- ret ettik, şehri ile'emiasil ve-en tarihi — şehrini fezada çizdikleri büyük çizgi ile birbi- rine birleştiren bu cesur. Amerika gençlerle. görüştük. İkisi de mütevazı, mahviyetkâr çocüklardı. İkisi de Yap| tıklarmın pek farkmda değillerdi, ©- nun İçin muhifin fazin alâkadarlığını yadırgayor ve güzetecilerle, fotoğraf- çılarin (dolan odalarınm fevkalâdeli-| dinden hayret ediyorlardı. Fakat görünüşlerinde hiç bir fev- kalâdelik'görünmiyen bu çocuklar Nev- yok ile İstanbul arasmdaki mesafeyi 49 saate indirdiler. o Daha birkaç asır; evel (Altlantik) Okyanus karanlıklar! denizi”sâyılır ve onun kıyıları bu ma mureğin son haddi tanılırdı.- Bugün bu karanlıklar Okaynusu havada uçan insanların ayakları dibinde bir su birikintisi gibi kaldı. Ve karan! denizini geçmek birkaç saatlik iş old Zamanın ne kadr süratle değştiği- ni; İnsanlığın ve medeniyetin ne kö Bu Sayımız 12 Sayıfa ... Üstat Halit Ziya B.in hatıra! Birkoltukta3karpuz| 4 üncü sayılamızda —— Uşşak avcıları şartlarını bildiriyorlar —3üncü sayıfada — Gelişigüzel- Gençlik ka Amerikalı Vunabilir mi? Şüphesiz zamanımızda makine çok ilerledi. Fakat yine şüphesiz ki insan. dir. vaz gi Maki- Dünyanın en yeni ve en muhteşem nenin tekemmülü ile medeni cesaretin) düf ettiniz mi? kemali bügün karşısında hayret etti. larm cesareti de o derece arttı, ğimiz harikaları yaratıyor. Devrimizin bu iki bariz san'atı mütevazı olanlarında temsil eden bu iki Amerikalı genç tüm yirminci &srım ©-İevlâtlarıdır. Birisi henüz 33, diğeri ancak 29 yaşındadır. Bunların büyüğü yani Bordman ev- lidir ve bir kız çocuğuna maliktir .Ki- çüğü yani Ppândo heniz bekârdir, ili- si de on senedenberi tayyarecidirler. Bu on senelik tayyareciliğin iktitaf et- tikleri o ilk büyük semeresi ve ilk şe Dünkü spor hare- ketleri Dün spor şehrimizde pek ha- reketli ve heyecanlı geçmiştir. Beykozda ypılan deniz yarışları ile Veli efendide yapılan senenin ilk at yarışları çok muvaffakiyet- li olmuştur. Deniz yarışlarında, birkaç se- nedir şampiyon olan Galatasa- raylılar bu sene şampiyonluğunu İ kuvvetli rakipleri Beykozlulara bırakmıya mecbur kalmışlardır. At yarışları, maalesef az bir seyirci ç önünde cereyan et- mekle beraber çok muvaffa- kıyetli olmuş ve dördüncü ko- şuda Türk binicisi ihsan Beyin biniş anında yaptığı bir kaynak çor dikkati ve alâkayı celbet- miştir. Spor havadislerimizle, bilhassa mütehassıs bir arkadaşımız ta- rafından yazılan at yarışlarının tenkitli tafsilâtım onuncu Sayıfar Çocuk sayıfaları mızda bulacaksınız, refli o hadisesi, seferidir. İki genç. buraya hareketlerinden © vel ihtisaslarmı, ve seyahatlerinin bü- tün tafsilâtını neşretmek hakkmı Nev-| york Taymis gazetesine verdikleri için onlarla uzun uzadıya görüşmeğe im: kân yoktur. Bununla beraber onlar. dan alınacak birçok malümat vardı. Sorduk: — Bir hamlede katettiğiniz mesafe ne kadar? — 41 mil, — Daha fazla gidemez mi res — Gidebilir ve 700, 800 mil daha iler liye bilirdik. Fakat seferimizin mün-) tehası burası idi, Onun için © burada indik. — Burasını neden tereih ettiniz? — İstanbulu tarihten öğrenmiş ve onu sevmiştik. Burada (göreceğimiz şeyleri başka yerde göremezdik. Onun için burasını tercih ettik. — Buradan nereye gitmek miyetin- desiniz? — Bunu henüz kararlağtırmadık. Fakat bir Hindistan seferi düşünüyo- ruz. Çünkü Kalküta şehri de bizi cez- bediyor. Sonra bir devriâlem seferi de tasarlamaktayız. — Peki sizin bu seferki teşebbüsü- nüz şahsi Lir teşebbüs müdür? Yoksa hir cemiyet veya bir grap tarafından mı >teklif olunmuştur? j — 'Teşebbüsümüz #rf şahsidir. Yal b dostlarımız bize yürdim etmişler ve bize mali muavenet temin etmişler- Nevyork — İstanbul — Yolda gelirken müşkülüta tesa- — Hayır seyahatimiz (son derece İmüsait şerait dahilinde cereyan © ett. Mühim müşkülüâta uğramadık. Bu da Jtaliin güzel bir tecellisi, İ — Bu 49 saat esnasında uyumadı niz mi? İ — Arkadaşımla möbetle uyurduk. Onun için uykusuzluk çekmedik. - Bi- rimiz uyurken diğerimiz motörü idare ediyordu... Bu itibar ile (yemek, iç mek, uyumak hususunda fazla bir mukavemet göstermeğe lüzum yoktur. CA tarafı 2 inci sayıfada) V der ii (Vaku)ın tefrikası No. 11 İsa ruhani değil, siyasi Nakleden: Omer Riza bir rehber bir liderdi! İsanın Bugünkü hemşerileri (Seyyar esnaflardan müteşekkil olan Rehabitlerin ahfadındandır.) Bu eseri, yalnız ilim ve tarihe hizmet emelile Türkçeye çeviri- yor ve yazıyorum. Eserin aslı 700 sayıfaya yakındır. Bunu ba- şından sonuna kadar terceme etmek çok kolay olurdu. Fakat o zaman eser ancak tarihte ib- tisas sahibi olanları alâkadar ederdi, Çünkü eserin mühim bir kısını ilmi tenkitlerden ibarettir, Bunlar ancak ihtisas erbabını alâkadar edeceğinden bu zatlar eserin aslını veya bildikleri sanlara yapılan tercemelerini o- kuyarak ilmi meraklarını tatmin edebilirler, Fakat bu eserin umum kari- leri alâkadar eden bir cephesi vardır, O da, ilmi tenkitlerin neticesi olarak tarihi hadiselerin aldığı şekildir. ilmi tahkikler ve tenkitler tarihi ha- diseleri süzmüş ve onları pro- pagandalardan, hatalardan ve taassubun icat ettiği türlü türlü mübalâgalardan temizlemiştir. Ben, profesör Eislerin büyük eserinde bu tasfiyeyi gören ha- dişeleri o aldım ve onları en sade lisanla yazmağa ve anlat- mağa çalıştım. Çünkü umum kari- İeri ancak bunlar alâkadar eder ve umum kariler bu suretle ilmi tahkikatın semeresini almış olur. , Karilerimin bu sütunlarda ta- kip edecekleri yazılar, bu şekil- de hazırlanmış olduğundan aciz muharririn bunlar üzerinde biraz te'lif hakkı da vardır. Bu hakkı mubafaza ve mesaimin belicesini karilerime takdim ediyorum. i Ömer Rıza Hıristiyanlığın o tarihleri, hep hi ristiyanların kendi membalarına göre) yazılmıştır. lehde yazarlar, Hepsi dır. Bu eserlerin muharrirleri yan olmıyanların, miyenlerin, leyhtarı Bunların hepsi de yalnız bir . taraflı. hıristi. hıristiyanca düşün yahut hıristiyanlık a- olanların ne dediklerine «- hemmiyet vermez, hatta bunları büsbü tün ihmal ederler. mazlar. Onlar rın da hıristiyanlık dediklerini anlamak ve toplamak istar.| Fakat ilim adamları böyle hıristiyan yap- olmiyanla. hakkmda One tahkik ve | Salip - kabilesi mensup olduğu ler. Bu ilim adamları, eskiden de bü gi bi sözleri toplamağa gayret etmişler, fakat O toplıyacak bir şey bulamamış. Tardı. Otuz beş sene evvel, yani (1596 da, Almanların meşhur ilâhiyat âlimlerin. den (Harnak) bu isle meşgul bütün membaları aramış, O taramış, ive neticede bu gibi malümsim bir sahife bile doldurmıyacak kadar lar olduğunu söylemişti. Çünkü bu « serimizin oOen mühim memba olan (Josefus) un islavca tercümelörinden birkaç parça, uncak 1906 da neğredi- lebilmişti. Isa gibi bir adamın meydana çıkması, yaşamasın yaşarken (birçok maceralar geçirmesi, nihayet çok mü him bir akibete uğraması, onun zama nmda yaşıyan, onun başından geçenle ri gören veya duyan insanlar, yani Yahudilerle Yahudi olmıyan adam. lar tarafından yazılması ve uzun W- zadıya (anlatılması icap ederdi. Hal buki bunun aksile karşılaşıyoruz. İsa: nin başmdan geçen hadiseleri gör. meleri ve duymaları icap eden ndami (Lüx fen | olmuş, fay Fransız filosu Dün Eskişehirde tay- yarecilerimizi ziyaret etliler Misafirlerimiz bu sabah Selânik yolile Atinaya gidecekler Şehrimizde bulunan Fransız teyyare filosu dün sabah Yeşil köyden kalkarak Eskişehre git- miştir. Filoyu, Eskişehirden bareket eden dort teyyaremiz karşılamış ve Eskişehirde Fransız teyyare- lerile beraber yere inmiştir. Fransız teyyareciler Eskişehir teyyare karargâhında teyyare zabitlerimiz tarfından merasimle | karşılanmış, şereflerine bir kabul resmi yapılmıştır. Fransız teyya- | recileri öğleden sonra Eskişehir- den hareket ederek akşam üze- ri şehrimize dönmüşlerdir. Fransız filosu bu sabah Yeşil köyden hareket ederek Selânik üzerinden Atinaya gidecek, Ati- nadan sonra Berendizi, Roma, Zürih şehirlerine oğrayarak Lion tarikile ağustosun ilk haftasında Parise dönecektir.