— 4 — VAKİT 24 Temmüz 1931 (yani kan emerler | Cengiz Han (Haroldlamb) ın yazdığı ve Ali Na einin tercüme ettiği (Cengiz han) dan bahsetmek istiyorum. Cengiz han eseri yalnız tarih vesi: kaları bir aray getirilerek vücude ge tirilmiş bir eser değildir. Ayni zaman da sadece bir roman da nddedilemez. Cengiz han eseri (yazılmak için, moğolca “Altın deftere, mektum tarih dene muteber çince esere, 17 inci asırda yaşamış moğol vak'anevislerinden Set zen Mananggın) nın Cengiz hakkında. ki oeserine,on sekizden fazla men bana mogolların hayatı hak- kında arabi, farisi yazılmış o eserlere, meselâ Ebul Faraj Gregorius ve Ebü- Igazı Bahadır hanın eserlerine ve Bartold, Leon Kahin Hanri Kordiye, Dassonun eserlerine müracaat edildi. gi gibi Mogolistana seyahat eden ilk seyyahların eserleri de ayrı, ayrı tet- kik olunmuştur. İbni Batuta, Markopulo, Cengiz han eserinin yazılmasında mühim birer âmil olmuşlardır. Hulâsatan ra kamla söylemek lâzım gelirse Harold lemb) eserini yazmak .için yüzden faz la ana esere müracaat etmiştir. Harold Lalmb, bu yüzde nfazla ana eser arsından karakterlerile yâ- şadığı cemiyetle canlı harikulâde bir İnsan tipi ve bir cemiyeti yeniden ih- ya ediyor. Bu kadar hakiki bir tarih vesikalarına merbut olan esere siz İs- terseniz tarih deyiniz, isterseniz ta- rihleşmiş İnsanların romanlaştırılmış tertümei hali deyiniz. Bu tarz, kupkuru, yalnız malzeme- den ibaret olan ve terkip yapmıyan ta rihten daha güzel, daha mükemmel bir şeydir. Sade tarih veyâ tercümei hal yazanlar bütün malzemeyi vücude getirdikleri halde esere hayat canlılık veremiyorlar, bütün malzemenin Oor- tasında ölü bir mazi uzanıyordu. Halbuki, romanlaşmış o tercümei hal, Hem tarihin sıhhatini, kuvvetini muhafaza ediyor, hem de esere. can veriğör. Mövfu canlanıyor. Büyük harpten sonra dünya edebi yatınn en mebzul (eserlerini veren (Romanlaşmış O tercümeihal) (tarzı, dünyanın meşhur adamları için bin- lerce eser halketti: (Haroldlamb) im eseri, Emil oLüd- vigin Napolyonu, Adem oğlu, Andre Morvanın Lord Bayronu, ve oŞelleyi nev'inden bir eserdir. o Harold Lamb da eserini (o bir müverrihin metot i- tibarile takip etmesi lâzrmgelen yol- ları ihmal etmemekle beraber . eseri güzel, canlı bir üslâpla yürütüyor. Eserde Cengiz Hanı, Mogolistan gölünü, ve çölde geçen hayatı sanki Cengiz hanın yanında yaşıyormuş gi bi seyrediyoruz... Aldanmıyarak... ... Haroldlambın eseri çok defa ter. elime eserlerde olduğu gibi müthiş bir kazaya uğramamıştır Bu müthiş ka- za mütercimlerin türkçeye yabancılı ğıdır. Bazan öyle güzel eserler tercü me ediliyor, fakat neye yarar ki bu eserler aslındaki kuvvetle değil, an- laşılmaz mana çıkmaz berbat bir hal. de lisanımıza mal oluyor. Tabil bu eserleri anlamak imkânı kalmıyor. Ali Nacinin tercüme ettiği kitapta bu kusurlar yok. Bilâkis bu itap güzel türkçe bilen bir mütercimin te Nf kadar güzel eser vücude getirebile- ceğini ispat ediyor. Turizm ittihadı ki hazırlıklar Turing klüp idare heyetinin son içtimamda Teşrinevvel ayı içinde (şehrimizde (toplanacak olan Balkan Turizm ittihadı kon- gresi (o münasebetile yapılacak hazırlıklar etrafında müzakereler cereyan etmiştir. Balkan Turizm ittihadi mer- kezi Istanbulda olduğu için Tu- ring klüp, Balkan Turing klüp- lerinden içtima tarihi bakkındaki mütalealarile gönderecekleri mu- rahhasların isimlerini sormuştur. Yugoslavya Turing klubü murah- tahav İngiltere amele fırkası, Loyit Cor- cun riyaseti alındaki ahrarın mü- zahereti ile iktidar mevkiinde kala- bilmektedir. Bu müzaheret devam ct mekte isede bu'sene zarfında amele fırkasının iktidar mevkiinden çekile- ceğine dair çok emareler vardır. Amele firkası, harici siyasetin. de çok muvaffak olmuş ve İngilizle- rin İtimadını kazanmış bir “firkadır. Fakat İngiltereye imparatorluğu ait dahili işlerde anyi derecede muvaf. fakıyet gösterememiştir, Bu meselelerin en birincileri İşsiz- lik ve ticaret meseleleridir. Umumi harbin nihayetindenberi İn gilterenin “en mühim meseleleri bun- lardır. İngilterenin dahili siyaseti bilhassa bu meselelerin tesiri altında idi. Umumi harptenberi o hükümet. ler 'değişmiş, fakat biri de bu me leyi halledememiştir. İngilterede iş sizleri vasi bir mikyasta beslemek efkârı ammeyi derinden meşgul . et- mekte ve bünün boyuna devam edip gitmesi büyük endişeler doğurmak. tadır. hassa bu yüzden vergileri ağırlaştır. mak istırabında kalacaktır. İ Bu iki meseleden başka İngiltere efkârmı karıştıran bir mesele daha vardır. . Oda Hindistan meselesi, Bu me- selenin nasıl hallonulâcağı hususunda muhafazakârlar ile amele arasında azim bir ihtilâf vardır. Muhafazakâr lar, amele hükümetinin bulacağı her tesviyeyi, teslimiyet (o şeklinde tevil edeceklerdir. 'Tam'bu sıralarda İngilterenin da- hili siyasetihde tesir icra edecek bir hadise daha vuku bulmuştur. Bu ha- dise maliye nazırı İstüvden ile. Lo- yit Core arasındaki mlnaferetin art. masıdir, Arazi vergisinin mümakaşası esna. sında Loit Corc, riyaset ettiği ahra- rın müstakil olduklarını göstermek için bir harekette (bulunmuş, o da (Loit Core) u hayli haşlamış onunla şiddetli bir surette alay etmişti. Bu yüzden ahrar fırkasına mensup olan M. Simon bu alaydan sonra © Loit! Corç teşriki mesai tdemiyeceğini söy Temişti. Bu suretle Loft Corç ile M. Snov den arasındaki münasebetler, inkitaa uğramıştır. M. Makdonald maliye nazırı ile Loit Corcun arasını bulmak İçin uğ- raşmış isede buna muvaffak olam mıştır. Çünkü M. Snovden inal bir adamdır. Bu hadiseleri nazarı itibara alan- lar Leit Core fırkası ile amele fır- kasının yakında birbirinden ayrıla- cağımı ileri sürüyor ve bunun metice si olarak amele fırkasının iktidar mevkiini bırakmağa mecbur olacağını söylüyorlar. O halde sonbahar esnasında İnzil terede umumi intihabat yapılması bek nilmektedir. Geçenlerde Amerikalı bir muharrir İngilterenin o Hindistanı terkeitiği takdirde Sovyet (Rusyanın dakika fevt etmeden onun yerini almak üze re derhal Hindistanı işgal edeceğini yazmıştı. Gandi, bu iddiaya mukabil Yang İndya gazetesinde bir makalede Şu sözleri söylemiştir: Bu iddiayı İleri sürenler hataya düşüyorlar. Çünkü Hindistan kendi. ni idareye lâyık (ve kendini omüda- faaya muktedir saymıyorlar. Onan için İngilterenin Hindistan tahliye etmesi takdirinde Sovyet (Rusyanın orasını işgal edeceğini söylüyorlar. Bu gibi iddialar Sovyet Rusyaya hasi olarak ticaret nezareti tu- rizm şubesi müdürü ve Yügos- lavya Turing klöbü ikinci reisi M. Çiçek'in iştirak edeceğini bildirmiştir. Diğer yerlerden he- nüz cevap gelmemiştir. Haftanm Siyasi İngilterenin bu seneki bütçesi, bil. | Hareketleri ingiltere siyasetinde vüller Snovden ile Loyit Corç bozuştular karşı bir hakaret teşkil eder. Çin kü Sovyet Rusya, İngiltereyi Hin. distandan çıkaracak olan kuvvetin başka her hangi istilâya mukavemet edeceğini bilir... Fransanın Almanyaya yardım et memesini icap eden bazı siyasi rok- talar vardır. Bunların birincisi A- vusturya — Almanya gümrük ittiha- dıdır. Fransa bu projenin Ootamamile terkolunmasını istemektedir. İkincisi o Avusturya — Macaristan arâsında imzalanan muahedenin vü cuda getirdiği siyasi vaziyettir. Bu muahede gümrük tarifelerinden bah seden ticari bir itilâftan ve bir mali muahededen terekküp ediyor. İkinci muahedeye göre Avusturya ile Maca ristanda ihracat ve ithalât ile mes gul olacak mâli birer müessese bu- lunacak ve bu müessese iki taraf aral sındaki ticareti tanzim edecektir. İki memleketin birbirine gönderece ği malları hesap ederek bunları bir bonoya karşılık * gösterecektir. Onun için Macaristanın zirat mah sulâtından Avüsturyanm alacığı şeylerin miktarı İle Avusturyanrı Ma caristana göndereceği sınai mamulâ tın miktarı tesbit edilmiştir. Bunlar iki memleket arasındaki ticareti İki misline çıkacak bir surette tesbit ©-| lunmuştur. Üçüncü mesele Almanya ile Roman ya arasındaki anlaşmadır. Romanya bu müahede ile ithal ettiği 323 mad deyi gümrük resminden istisna edi- yor. Deri, sun'lipek, fayens, demir ve çelik mamulâtı bunlar arasındı- dır. Bunun mukabilinde Almanya Re manyanm gönderdiği (o buğdayalarm rusumundan yüzde elli, arpadan yüz de atmış tenzilât. yapmaktadır. Tuna nehri üzerinde yapılacak köp- rü için de lâzım olan bütün demir ve çelik malzeme de tedarik oluna- caktır. Almnalarm Yugoslavya ve Bulça- ristandaki nüfuzları.da günden gü ne artıyor. Onun için Fransa, (o Almanyanın şimal denizinden Karadenize (okadar uzanan bir ağ gezdiğini görmekte dir. Fransanm en mühim menfaati olan Çekoslovakya bu ağın içine düşe cektir, Fransayı Almanyadan yana #2im bir endişeye düşüren siyasi sebepler bunlardır, Çiftçilerimiz nasıl himaye edilecek İktisat vekili Mustafa Şeref B. in beyanatı iktisat vekili Mustafa Şeref B., hükümetin çiftçileri -himaye için bu sene alacağı tedbirler bakkında şu izahatı vermiştir: | — Ziraat bankası bu sene İ buğday çiftçilerinden olan ala- cağını buğday olarak tahsil ede- cektir. Bu suretle bankanın eline geçecek buğdayı kıymet itibarile 5 milyon liraya yaklaşocaklır. Banka buğdayı çiftçilerden ma- yıs ayindaki kiymet üzerinden olacaktır. Ziraat bankası buğdayı elinde bir müddet tutacak ve mahsül fazlalığından hasıl olacak fiyat düşkünlüğüne mani olmıya ça- lışacaktır. Banka buğdayı mayıs fiyatından fazlaya satılabilirse farkını çiftçi lehine kaydedecek ya çiftçiye izde ve yabut hesa- bıma dee Hükümet, çiftçileri (o himaye için alacağı diğer tedbirleri, teşrinievvel içtimaında meclise bir kanun lâyihası halinde tevdi | Romanya ile Yugoslavya atâsında| Encümenin lağvından sonra Uçtu uçtu kuş uçtu, diye bir oyun yardır. Meğer daha neler © uçarmış. İki meb'us birkaç söz, zamanım dar. lığma sapan olunca, Dil Encümeni u çüverdi; hem öyle çabuk ki; azat bu- zat demeye vakit kalmadı. İyi mi oldu dersiniz? Bütçe bu. nunla derman buldu ise mesele yek, İse, acırım; çünkü patırtısız, gü rültüsüz, iyi kötü; bir şeş yapılıyordu.| Toplanan © ve uydurulan lüzatler son ra cüz cüz-neşredilecek, ihtisas erle- ri bunları söz savaşına çekecek ve kal bur üstü kalanlar kabul edilecekti. Bunları benimseyip benimsememek ge- ne milletin © elinde idi, Sanki fena mıydı bu? Meşrutiyet ilânmdanberi (o düşüte (saktı cenine) uğrıyan kaçmer encü- mendir? İkincisi, üçüncüsü mü? Ya. uk. değil mi hiçe giden paralara, çü- rütülen.emeklere? Kelimeler Arnavu.| dun sattığı. dilden pahalıya geliyor, her lügat on liraya mal (oluyormuş! Olabilir ya. Tüssülü sığır dili okkasına (600) kuruş, zevk erbabına çok görün müyor da (400) kuruş fark mı bizim- kinden kıskanılıyor? | Badem - Gözlüme acımamak elden gelmiyor. . Şaşılığını doğrusu ben ona Şhayatında affetmiştim; bahusus ki hayatında affetmiştim; — hahusus ki| Şunu bilelim ki, konuşma dili va kıa halktan çıkar, amma ilim ıstılah- ları, teknik kelimeleri mütehassıslar yapar. Nispeten daha aşağı bir medeniye- te, bunun büyüğünden, gerek ilmi gerek maddi kıymetlerle birlikte gelip yerleşmek istiyen yabancı sözlere, il Tetteki gençliğin dilei teşkilâtı karşı! kor. Yükselebilmiş kavmlerde hep böy le olmuştur. Hani o delikanlılar? Bundan yirmi beş yıl önce doğup göçen Türk Derneği böyle bir emele bağrını açmış idiyse de, esen siyaset meltemi onu ocak metamorfozuna uğ- rattı, ve en son eridi, gitli. , i Geletim dilimizi "tâtartik Sollu, diye havânda su döven © monşerlere. Telâşa düşmelerini büsbütün haksız görmem; çünkü zevkleri ve hamiyetle- ri var. Ve gidilen yol zuumlarınca aykırıdır. Lâkin aldanıyorlar. Türk çelerin Osmanlıcadan gayrisi tatarca değildir; ve arada almanca ile hollan- daca kadar ayrılık da yoktur. Yazık ki mekteplerimizin yüksek sınıflarında olsun, eski ve yeni saman türkçele- rinden örnek göstermek, ve darülfü- nunun edebiyat fakültesinde bunu bir az da dil bilgisi (linguistigue) ile pe kiştirmek yolu halâ (o tutulmamıştır. Bu eksiklik yüzündendir ki değişik türkçelerin temelbirliği okandaklanıl- mağa kalkışılıyor da, bunun düşman bıçağını zağlamak olâcağı farkına va-| rilmiyor . Arapça kamusa söz dererken bü Şam, bü Mısır, bu Fas ve ilâhiri &- irapçasıdır; biribirinden başkadır, ve bir araya gelmez; denilmemiş. En üc- fa ve bellisiz değme arap kabilesinin ağzına bakılmış; savti herhangi bir ifa de, mücevher parçası gibi her bir ma na façetasından mütalea edilerek top- lanmıştır. Tuhafı şu ki bunu o zaman yapan bir türk imiş; bugün İse kendi dilimiz hakkında bu fedakârlığı göste recek bizden bir kimse yok. Ölü diri bütün Türkçeleri toplamak, fikrimce görülecek en kutsi iştir. Evet amma böyle bir karhus telifi için yıllar gerek; halbuki tezcanlı za manımzın buna sabrı yoktur, denile cek, Çok doğru; netekim züppeler a-| rasında zeyreklik eseri olan monşerlik, roman ve tefrikalarımızda — hatta il mi olacak bazı eserlerde bile — son zamanlarda yerini bir düziye genişle. tiyor.. İvildedikçe daha da derin yer. leşiyor. , O halde? Bana kalırsa (| ıstılahları erbabın dan istemeli, mümkünse mevcut, yok: sa yeni takma türkçe karşılıklarile be raber. Böyle bir şey de (yapılmıştı, sanırım ; ancak ne neice aldığı anlaşı- lamadı. Toplamdıkça; bunları (o belli dil yolunda atılacak en mühim “önsel Nerden geliyoruz ? Nereye gidiyoruz? | Baş makslemizden mabast | pılıp yapılamayacağı tetkik edil- mek lâzım gelirdi. Yeni meclis bu noktai nazardanda Üzerine düşen vazifeyi yapaıştır. Halkın mali müzayakasını teshile yardım edebilmek için doğrudan. doğru- ya alınan vergilerden bazılarını esaslı surette tadil etmiştir. Ke- zalik gelecek senenin bütçesini tanzim ederken bu esası nazarı dikkate almış, masraf bütçesin- den geçen seneye nisbetle kırk milyon lira kadar tenzilât temin etmiştir. Bununla beraber ismet Pş. hükümeti tarafından bu hu- susta meclise gösterilen müzahe- retinde pek mühim semertler verdiğini kaydetmek lâzım gelir. Acaba yukarda bahsedilen tedbirler ve kararlar kâli midir? Bu suale cevap vermek içinde memleketimizin vaziyetini mese- lâ Almanyada cereyan eden ha- diseler ile basit bir surette mü- kayese etmek lâzımdır. Alman- yanın harbı umumiden evvelki beynelmilel mevkiini biliyoruz. Bu memleketin me gibi şerait içinde müttefik devletler ile sulh yapmış olduğunu da hatırlayoruz. Almanya harbı umumi içinde bir karış toprağı düşman asker- leri tarafından çiğnenmemiş bir memlekettir. Türkiye ise büyük harp neticesinde tamamen inhi- lâl etmiş, memleketin en mamur yerleri istilâ edildikten başka düşman orduları tarafından tah- rip edilmiştir. Ancak milletin hayatı pahasına açılan milli mü- cadele ile (Lozan) Türkiyesi mu-.. hahhak bi Ölümden İrurtarlatı” miştir. Böyle olduğu halde bugün o koca Almanya bankalarında * 40 altın karşılığı olan milli parasının o (markın) (kıymetini muhafaza etmek için gene müttefik devletlerin yardımına müracaat ediyor, (Lozan) Tür- kiyesi ise banka da yüzde beş on derecesinde bile altın karşılık olmadığı halde gene milli para- sını (1030) kuruşta iki senedem- beri filen tesbit etmiş bulunuyor! Fazla olarak Doyçe bank ve Doyçe Oryant bank. gibi Ak manyanın Türkiyede müşkilâta uğramış olan bankalarına bu buhran senesi içinde yardım e- debiliyor! Demek istiyoruz ki yalnız bu misal memleketimizin gerek da- hilinde ve gerek hariçte haiz olduğu kıymet ve itibarı göste- rebilir, Bu ise bizim için şük- ranlarla telâkki edilecek birşey- dir. Kezalik memleketimizin mali ve iktisadi noktai nazarından bu- günkü manzarası istikbal için de kâfi bir emniyet esası teşkil edebilir. Mehmet Asım kaşasına uğratmalı, Beyenilip kabul edilenler derhal mektep kitaplarına gi rerse, çocuklarımızı arapça > bilmece. lerden kurtarmış oluruz; köylülerimi- zin zaman fennini anlayışına yol aça. rız. Hatta büyüklerimizi, bazı muta- sallifane makalelere (| tıkıştırmaktan zevk aldıkları yabanet ıstılahlara ap açık bulunan kapıları, hiç (olmazsa kısmen kapamağa davet etmiş olüruz. Demek, Dil Encümeni uçtu. Ses siz bu saygılı derneğin tabutu da ses sizce kalkıyor. Yoğucuları ve ağlayı- cıları yok gibi. Ona Tanrının rahmeti, kalanlara da başsağlığı. başlı bir gazetede neşrederek mütehas sıslar ile heveskâr meraklıların müna Köse Raif Paşa Oğlu Mehmet Fun ,