; © — Yek Nihal hanim birinci addedildi. i — 2? — VAKIT 18 Temmuz 1931 Saran İm lm al GE, Alman buhranının kökl Buğdeyı kıymet- lendirmek — Yapılması lâzım gelen şey, Hz Yusufun Mısırda yaptığı şeydir! Ankara, 17 (Telefon) — Buğdayı! krymetlendirerek müstahsile müzaha- ret göstermek etrafımdaki neşriyat hak kmda salâhiyettar bir zat dedi ki: — Teklifin mahiyeti müstehlikten müstahsil hesabına vergi almak (de mektir. Narha yapılacak zam, köy-| Jünün mahsulünü zam derecesinde sâ-| tabilmesini temin edemez. Bugün ya pılacak şey, mahsulü satın alıp mu-| hafaza etmektir. Ziraat (bankası bu #edbire kendi iktidarı dahilinde başla- mıştır. Zaten böyle mahsulün para etme. mesini görerek noksan tohum alacağı için bugünkü fiat düşkünlüğü az çok kendiliğinden yükselecektir. Şimdi va| pılması lâzım gelen şey, Hazreti Yu- sufun Mısırda yaptığı şeydir . Vekiller heyetimizde Ankara, 17 (Telefon) — Al man bankalarının müracaatına tatil delâyisile müsbet cevap verilememiştir. Yarın vekiller | heyetinde bu meselenin görüşül- mesi muhtemeldir. ! amtedananlassesesllimmseni. | Nihâl hanım ikinci oldu. Fakat mazel (Arist) in derecesi kabul edilmi- 200 metre sürat erkekler: oFener- bahçeden İhsan Bey. Hanımlar arasın daki bu metre sürat müsabakasında Beylerbeyinden Nihal hanım birinci geldi. Günün en heyecanlı yaşırı 800 metre serbest yarış idi. Beylerbeyinden Sa- lim B. birinciliği kazandı. oGalatasa- râydan Şeref B. ikinci oldu. rökor: MA, 25 idi. © 400 metre hanımlar arasmdaki mü- #abâkada Nihal hanım birinci geldi. 60 metre dibe dalma (O müsahaka- sında Beylerbeyinden Zeki B. birinci geldi. X Erkekler arasında 1500 metre müsa- baka: Bu müsabakayı Beylerbeyinden Salim B. kazandı. Kuleliden Suat B. #kinci oldu. Bayrak müsabakasında Galatasaray! birinci oldu. Bundan sonra Korikala müsabakası yapıldı. Bu müsabaka en tatlı geçen müsabaka idi. Müsabaka heyeti reisi Ekrem Rüştü B. Birinci, Cevat Bey ikinci, Ekrem B. üçüncü geldi. İ Hanımlar arasındaki atlama misa-| bakasına matmazel Aristi iştirak etti. Yaserpolo müsabakasına deniz bar- biye mektebi ile deniz lisesi iştirak et- tiler. Deniz harp mektebi galip geldi. Gürbüzler yurdunun gezintisi Gürbüzler yurdu spor klübü 23 tem- muz perşembe günü Yalovaya bir de- niz gezintisi tertip etmiştir. | Klübün idare heyeti, gezintinin iyi olmasını temin için çok çalışmaktadır. VAKTIn Tetrikası 135. Kızılcık Dalları YAZAN REŞAT NURİ Yok münkir nekir ateşten ker- petenle adamın dilini koparır mış... Kuzum allah aşkınıza... Din diyanet denilen şey hep bu mu? inşallâh hepsi yalandır- ya başımıza böyle şey geleceği varsa bile geldiği zaman görü- rüz... Şimdiden neye yüreğimizi oynatıyor?. Hem yavrucuklar ge- ce boylarınca sıçra- mağa başladılar... Ürkecekler, allah esirğesin illet sahibi ola- caklar... Nevnihal kalfa büyük hanımın bu hücumları karşısında sade ona değil konaktaki büyük kü- çük bütün insanlara küsmüş: — Pek alâ... Pek alâ.. Evde ölmüşlere bir fatibacık okuyan, allah ismini anan bir ben var- dm. Ark öle die ka | SON Fransız nazırları Relsicümhurun riyasetinde toplandılar Paris, 16 (A.A) — Bügün beyeti vekile Reisicümhur M. Doumerin riyasetinde toplana- rek bir resmi tebliğ neşret- — Bu tebliğde deniliyor i: Heyeti vekile Alman para- sının geçirdiği bubranın Âvru- pada tevlit ettiği vaziyeti tet- kik etmiştir. Başvekil Amerika ve ingiliz nazırlarile vuku bu- lan mülâkatına ve Alman na- urlarının yakında yapacakları ziyarete dair malümat vermiş- tir. Cumartesi günü Almanya, Ameka ve Fransa nazırları arasında müzakere olacaktır. Fakat daha evvel Almanya ve Fransız nazırları yalnız o- larak görüşecektir. Heyeti vekile mali noktai nazardan sükünete yardım e- decek garanti ile siyasi noktai nazardan osükünete yardım edecek tedabiri tetkik etmiştir. Bu garanti ve tedbir Alman ve Fransız müzakeratında mev- zuu bahsolacaktır. Nümayişler sükün içinde ce- reyan ediyor Berlin, 16 (A.A) — Dahilde- ki birçok asılsız haberlerle ec- nebi gazetelerinde izam edilen havadislere mukabeleten Prusya Dahiliye nazırı Alman şehirlerin- deki bu kargaşalıkların hadsiz mübalağadan ibaret olduğunu tespit etmiştir. Hiç bir tarafta polis kuvvet- lerinin ziyadeleştirilmesine lüzum hasıl olmamıştır. Aynı zamanda hiç bir tarafta polis kıtaatının imdada hazırlanması emri veril- memiştir. Ihbar ve müsaade €- dilen içtimalarla nümayişler her tarafta sükünetle icra edilmiştir. Ecnebi memleketlörâ havale Berlin, 16 (A.A) — Bankala- rın muamelâtı her tarafta sükü- netle ve mücadelesiz cereyan etmektedir. Asbabı istihkak bilâ müşkilât paralarını almaktadırlar, Yeniden bankalara yatırılıp he- ran alinabilecek mebaliğin yük- sekliği şayanı hayrettir, Banka- ların verdiği faiz miktarı yüzde 8-9 dur. Posta çeki kişelerinde dahi tediyat usulü veçhile cereyan rışmam... Tevekkeli mi bet be- reket gitti, diye odasına kapan mıştı, O artık görünüşte hiç bir şeye karışmayordu. Fakat konakta bir ağır hasta- hk yabut ölüm bavası esti mi | i ranlıkta adım adım yukarı çıkar- muharebe haberi almış bir teka- öt zabiti gibi meraklar ve heye- canlarla kalkınıyordu. Gülsüm o gece kalfanın oda- sında o kadar dua etti ve ağla- dı ki ferahlığı belki bir hafta i sürdü. XVI Kız yavaş yavaş düzeliyordu. Zaten başka türlü olmasına imkânda yoktu. ismail demek kırık dökük sekiz on parça ha- tıra demekti. Bunları aşındırdır- dıktan sonra artık düşünecek yeni birşey bulamıyacak, odun- larını yakıp tüketmiş bir ocak gibi bu matem de kendiliğinden sönecekti, Fakat şu vardı ki Nev- nihal kalfa çocuktaki yarayı peblivan bakışı gibi mütemadi- yen işletiyor, bir türlü kapan- masına meydan bırakmıyordu. Küçük Bülende iyice bir süt- nine bulunduğu için büyük H. i Yazlıkların da ABERLER Memleketimizde hububat Ankara, 17 (A.A) — Memle- ketimizin hububat vaziyetine dair aldığımız malümata göre garbi ve cenubi Anadoluda hasat bit- | miş ve faaliyetle harman başla- mıştır. Orta Anadoluda hububat | basadına başlanmış, bazı yerle- rinde harmana geçilmiştir. Vazi- yete göre, kışlık mahsulât iyidir. çok iyi olacağı tahmin edilmektedir.! Afyon Afyon: Afyon mahsulünün gar- bi Anadoluda toplanması niha- yet bulmuş, orta Anadoluda ise henüz başlanmıştır. Tütün Tütün: Garbi ve orta Anado- luda tütün Yapraklarının toplan- masına başlanmıştır. ilkbaharın şiddetli ve fırtına geçmesine rağmen mahsulün iyi olacağı anlaşılmaktadır. Gayri muntazam bir kış ve ittiratsız bir ilkbahari ve yer i yer donlarm ve sellerin mucip olduğu hasarlara rağmen heyeti umumiye ziraat vaziyeti geçmiş seneleri unutturacak o derecede iyi bir manzara göstermektedir. Uşşakta karı katli Uşşak, 17 (A.A)— Kürt Hü- seyin isminde bir şerir bu gece karısı o Ümmügülsümü bıçakla keserek katletmiştir. Hadise ka- dının ilk kocasından olan ço- cukların feryadı üzerine sokak- tan geçenler tarafından zabıta- ya haber varilmiştir, Katil firar etmişsede jandarmalar tarafın- dan yakalanarak hapsedilmiştir. Tevkif edildiği zaman katilin cü- rüm aleti olan bıçak Üzerinde bulunmakta idi. etmektedir. 10,000 marka kadar yekünlar aynen tediye edilmektedir. Memaliki ecnebiye piyasaları Alman bürolarınca ilân edilince ye kadar ecnebi memleketlere havale yollanmayacaktır. Amerika Hariciye nazırı M, Ho- ver ile telefonla görüştü Paris, 16 (A.A.) — Amerika hariciye nazırı M, Stimson, bu- gün telefonla M. Hover ile gö- rüşmüştür. M. Stimson Londra konferan- e Amerikayı temsil edecek- Kız bu fırsattan istifade ede- Tavan arasına ışık çıkarmak yasak olduğu için Gülsüm ka- ken merdivenin kapısında duru- yor, aşağının seslerini uzun uzun dinledikten sonra kalfanın oda- sına doğruluyordu. Nevnihal kalfa da ona alışmıştı. Ekseriya namazda, ya duada yahut betduada olmasına rağ- men kulağı müvezzi bekliyen gazete meraklıları gibi dışarda aşağıdan teze havadisler geti“ recek olan Gülsümün ayak ses> lerindeydi. Maamafih kıza yüz veriyor gibi görünmemek için obu daima bi- raz suratlı karşılardı. Kız asıl kıymet ve ebemmiye- tipin nerede olduğunu bilmez, kalfaya yaranmak için türlü ted- birler düşünürdü: — Bir şey istermisin diye geldim kalfacığım. Senin bacak- larını, kollarını uvayım mı? Istambuldaki ihtiyarların uvul- itibarile memleketin | rek Nevnihal kalfanın odasına | sıkmak kadar biç bir şeyin onları dadanmıştı. : edemiyeceğini tecrübe | Baş makalemizden mabaar | Fakat diğer taraftan bu vazi- yete ikinci bir âmil daha inzi- İ mam ettiki buda Hitler taraf- tarlarınn son intihabatta galebe etmiş olmalarıdır. Meb'uslarının adetleri yüz yediye varan bu fırka reisleri intihabattan sonra şiddetli bir harekete geçmişler, büyük gürültülerle propaganda: lar yapmışlardır. Gazetelere ver- dikleri beyanatlarda iktidar mev- kiime geldikleri vakit bütün ya- hudilerin mallarını müsadere e- deceklerini söylemişlerdir. Bu neşriyat ve propagandala- rın iktisadi ve mali sahada tesiri büyük olmustur. Yalnız o vakit Almanyadan barice (4) milyar mark, yani Türk parasile (2) milyar lira nakit sermaye ka- çırılmıştır. Bundan sonra nakit buhranı bütün şiddetile hissolun- İ mağa başlamıştır. Bir memleketin milli parası milletin efradı tarafından tutuk mazsa tabiidir ki kıymetini mu- hafaza edemez. Ve böyle bir para kökü toprak üstünde olan bir ağaca benzer kialtından des- teklerle de yere istinat ettirilse yine mevkiinde sabit kalamaz. Bunun içindir ki Alman altın markımın kiymetini şimdiye ka- dar muhafaza edebilmesi sun'i idi. Ergeç bu para düşecekti. Nibayet son zamanlarda Alman- ya hükümetinin istediği bir kre- Hava âleminde Paris-Tokyo seferi yarıda kaldı Moskova, 16 (A.A) — Tokyo- Paris havâ seferini yapınaközre yola çıkmış ve şimdi öğrenildiği veçbile tayyarelerinin kanatları üzerinde buz ve kar teraküm etmesinden dolayi seyahatlerine devam edememiş olan tayyareci L5 Briks Mesmin, Doret Mosko- vaya müteveccihen Nini - Udins- ki terketmişlerdir. Oradan Pa- rise gideceklerdir. Habeşistanda kanu- nu esasi Addis Abeba, 17 (A.A.) — (Havas) Imparator, iki meclis ihdasını natık olan kanunu esa- siyi ilân etmiştir. İmparator, aza- nın tayini ve kanunların neşrini tasdik ile mükellef olacaktır, mağa karşı kollarını, bacaklarını, omuzlarını lerile biliyordu. Meselâ hanımefendinin en taş- kın ve hiddetli zamanında ko- lunu, bacağını ele geçirdin mi selâmete çıkmış demektin. Ba- ğırmakta, köpürmekte devam etmekle beraber bir türlü ken- dini kurtaramaz, sıkılan yerlerini hafif hatif oynatarak kıvranma- ğa başlar. “Yarından tezi yok ben sana yapacağımı biliyorum,, diye başladığı bir tehdidin ara- Sına “biraz daha aşağıya.. Hah © damarı parmakların arasında sıkıştırıver,, diye sözler karıştı- rırdı. Gülsüm, masaj esnasında, kal- fanın yevşemeğe, keyfinden türlü türlü sesler çıkarmağa başladı- ğını görünce şu neviden bir sual sorardı: — Koyunlar olmaymış kurban bayramında erkek çocukları ke- secekmişiz ba kalfa? E onlara yazık değil miki? diyi bulamaması derhal fiatı üzerine tesir etti, mark fiatları © yun; f başladı. ğ Almanya yeniden kredi bilir. Mark fiatı yeniden tini toplıyabilir. Fakat ne olsun bütün bunlar m olacaktır. Almanya (Yung plânı) nın ağırlığı ça, bir sene sonra da bu devlet her sene mil müttefik devletlere vermek” buriyetinde bulundukça ya hükümeti memleketinde" kın tahammül edemiyeceği” recede ağır vergiler koy! muztar olacaktır. Bu bal Almanyanın iktısaden yavâ$! vaş inbilâl etmesi, Alman servetinin memleket dahil harice akıp gitmesini mucif caktır. Almanyada mark bi rait dairesinde asla kıymet rak muhafaza edilemiyec€” Binaenaleyh bugün (o mey$ çıkan mali bühran muval durmuş, durdurulmuş olsa yine birgün bir sebeple yacaktır. Kaldıki Almanyadan gele haberler şayanı dikkattir. haberler Almanyanın daki para karşılığı olan (© nispetindeki altının bu ni (9630) a indirerek aradaki tan istifade edeceğini, yani niden kâğıt mark basıp © tedavüle çıkaracağım göst tedir. Görülüyor ki Alman kının altın ayağı eski mevkii bir kademe aşağı doğru Bu iniş acaba eski enfl devrine doğru bu. altın sürükleyip götürecek midıf” # ibtimal ki evet. ihtimal ki yır. Yalnız muhakkak olan nokta var ki Almanyanın : mülü haricinde olduğu fil bit olan o muazzam tamirat cu üzerinde kaldıkça bu ş leketin istikbali daima tehlik olacaktır. Ve Almanyanın # kezi Avrupada (yıkılışı b dünya üzerinde şimdiden tab edilemiyecek kadar büyük ticeler tevlit edecektir. Medf yet âleminin selâmeti ni Almanyanın istikbalini eden tehlikelerden arzu edilir. siir Mehmet Ası, ihtiyar Çerkes kızın ko; dan çocuklara, çocuklardaf maile geçeceğini, o lakırdı dığı halde de bir daha miyacağını bildiği için h suali çelerdi: — Bunu o Ermeni dudusü söyledi? Sen onun müsli ğına bakma... Onun öyle şe! aklı ermez. ' ( Ermeni dudusu Karam sütnineydi. Kalfa Allahın mi man doğanlarla sonradan dinine girenler arasında bir koymadığını bilir. Fakat si yi düşürmek için daha silahı olmadığından çaresiz b! kullanırdı.) — O dudu benim için £ neler söyliyor bakayım... ? — Hiç birşey demiyor... — Yalan söyliyorsun...? — Vallahi yalan söylemi rura... Allah çarpsın yalan lemiyorum? — E hanımfendi ne diyor" (Bitmedi)