13 Haziran 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

13 Haziran 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 2 — VAKIT 13 Haziran 1931 Sakat olan Burhanm yerinde eski rali/'renin 21 inel öskikusında Mehmedin st dafi Mehmet Nazif, Mitatın yerindeltiği kornerden güzel bir gol yaptı. Muammer oynuyordu. Sağ içe de Er- Yeraberliği temin etmiştik. Bir sa cement konmuştu. Maamafik ikinci yı daha yapabilsek galebeyi de elde devrede takımm bu en fazla aksayan'edecektik. Fakat mütekabil hücumlar taraflarını Asımla, Müseyinle ve Ce-liçinde bu vaziyet devrenin neticesine| Jâlle değiştirmek mecburiyeti hasıl ol-İdört dakika kalıncaya kadar devam et! du. Ondan sonra ikinci devrede biraz'ti. Nihayet dördüncü dakikada gali-| daha cnnlı oynıyarak iki gol atabildi. |/biyet golünü şu suretle kazandık: Müsabaka dört bin seyirci önünüe! Celâl yalniz başına topla kaleye yapıldı. Takımlar alkışlar arasındalinerken Alman müdafi elile tuttu. Bu sahaya çıktılar. Alman oyuncular ye-isuretle bir penaltı çektik ove Necdet şil — beyaz bizim Vefanın formasınıiyüzel bir vuruşla ikinci galibiyet ge giyiyorlar. Takım küçtik vücutlu genç|limüzü kazandırdı. Oyun bu netice ile oyunculardan mürekkep. Hakem Re. bitti. fik Osman Bey. Yarın ayni takımFenerbahçe ile kar Mutat merasimden sonra maça an-Işılaşacaktır. Fenerin daha iyi bir ae cak saat altıyı yirmi geçe başlanabil. tice almasına intizar edebiliriz. di. Bir iki mütekabil akından sonra Galatasaray hâkimiyeti ele aldı. İlk Kendi aramızdaki on beş dakika içinde OAlmân kaleci X maçlar i Necdetin iki sıkı şütünü yerinde plot Bu müsabakadan evel şild maçla. jonlarla atlatabildi.. Bir hücumda da|rm lm in . aym pılmıştır, maç stanbulspor A- m LAM o, NE nadoluyu 0 —i, ikincide Fenerbahçe attı. ii a n " Galatasaray bu suretle sayı kaçırır Süleymaniyeyi 0 —7 yenmişlerdir. Her iki maçta da galipler, sayı (o farkının) ken, her ademi muvaffakıyetimiz AL)” m 6 man takımına yeni bir azim ve canlılık|gösterdiği adet faikiyeti derecesinde hâkim oynamışlardır. veriyor. İşte Ayntraht bu hücumla. , 3 rından birinde müdafaamızın hatası| Son şild maçmı | Beşiktaşla Vefa yüzünden sol içinin ayağile müsabaka yapmıştır. Her ikitakımda çok sıkı ve o nisbette güzel bir oyun oynamış- nın İlk sayısını yaptı. sms $ lar, seyircilere pek heyecanlı dakika- Devre bu suretle (bitmişti. İkinci > n devrede Galatasaray takımmı yukarda lar yaşatmışlar fakat galibiyeti kendi taraflarına çekecek sayıyı bir türlü ya işaret ettiğimiz şekilde düzelttiğini gö- ve lard Ma bozuk.) PAmamışlardır. siyer İY e Bu maçlardan evel Fenerbahçe ve tu. Hatta vakit ilerledikçe İstanbul li el şampiyonu yorgunluk alâimi gösterni Beşiktaş ikinci takımları ikinci küme| şampiyonasının son maçını yapmışlar- r değil. ye e hücum hattımın bugün en cay) dir Tarafeyn birer sayı İle müsaba- val va muvaffak oyuncusu Necdet dev kayı berabere bitirmişlerse de Kadr) köyünde yapılan ilk maçta Fener Be m a bir merbutiyetle bağlı oldukları İşiktaşı yenmiş olduğu için, hu netice Aptülkadir Kemali Kitap yazacak, satacak, zengin olacakmış ! Suriyeden gelen haberlerden mahut Aptülkadir Kemalinin sefil ve serseriyane bir hayat geçirdiği anlaşılmaktadır. Aptül- kadir Kemali Antalyada gençlik tarafından lâyık olduğu gibi, taş- larla karşılandıktan sonra sefil ve çok perişanbir vaziyete düş- müş, ve Antalyada barınamıya- cağını anladığından yaya olarak Halebe gitmiştir. Halepte ilk iş olarak yüzek liliklerle temasa geçen Kemali orada bir kitap neşretmiştir. Fakat bu kitap ümit ettiği ka- dar büyük bir rağbet görmemiş hatta kitaptan Antakya ve is- kenderonda bir tek nusha bile satılmamıştır. Maamafi Abdülkadir Kemali kitaplarının ragbet (göreceğine balâ inanmaktadır. Ve başka ki- taplar daha ( hazırlamaktadır. Bunlar “Ben ve onlar,,, “A- na vatanı neden terkettim!,, , “Suriyeyi nasıl buldum,, , “Tür- kiyedeki hayatım,, isimlerini ta- şıyacakmış! Kemali bu kitaplarla çok para kazanacağını ümit et- mekte olmasına mukabil bunlara gene ancak kendisi gibilerden baş kaları rağbet etmemektedir. Bil- bassa Aptakye ve iskenderonda l Bir tasfiye küreği arifesinde MERE AAA LE Başmakalemizden mabaat şı ve resmi müessesat namını (hareket eden sermaye sahiplerinin şirketi tas- fiye ederek ve ancak onda bir nisbe-| tinde olan hususi alâkaları keserek bu müesseseyi tamamen resmi bir idare haline getirmek İstemeleri şirketin İs- tikbali noktasından da hayırlı olabilir. Bu mülâhazadan dolayı bugün Uşak şeker fabrikası hakkında yapılmak İs- tenilen tasfiyeye hukuki bir zaruret- ten ziyade idari bir vasıta olarak bak- mak tabiidir. Demek istiyoruz ki Uşak şeker fab- rikasının tasfiyesine mutlaka idareten lüzum varsa buna manj olmak doğru değildir. Fakat böyle bir tasfiye kara- rı verilirken şirkette hissesi olan hu- susi fertlerin haklarını imkân derece- sinde tatmin etmek de lâzım gelir. Hatırımızda kaldığına göre Uşak şeker fabrikasının tasfiyesi geçen sene Büyük Millet Meclisinde mevzuubahis olduğu zaman © elrada ait hisselerin yüzde ellisi verilebileceğini sabık İkti- sat vekili Şakir Bey söylemişti. Bilâ- hare Uşak şeker fabrikasının vaziyeti! hakkında bizim aldığımız malümat bu tarzda bir hareketin kat'iyen âdilâne olmadıktan başka memlekette hususi tasarruf itiyadmı imha edecek bir mu- amele olacağı kanaatini vermiştir. Mademki bugün Uşak şeker fabri- kasının istikbalinde görünür bir tehli- ke mevcut değildir. Nitekim bir taraf tan tasfiye meseleleri (görüşülürken diğer taraftan şeker fabrikasının ya- nında yeniden şirkete mülhak bir is- (Atina meb kolaylıkla farkediliyordu. ilk sınıfları yavaş, yavaş kal- dırıldığı için mevcudu yalnız orta mektep sınıflanna münhasır ka- lan bu mektebin teşkilâtının tev- sil lüzumunu kuvvetle hissedil- mektedir. e Alâkadarlar, vesait lüzumu kadar bulunduğundan bu tevsi işinin kadroya birkaç mu- allim ilâvesile mümkün olabile- ceği kanaatindedirler. : Hilâl mektebinde Aksarayda Hilâl mektebi son sınıf talebesi tarafından bir mü- samere verilmiştir. Bu müsa- mere veda müsameresidi. is- tiklâl marşile başlandı. Bundan | sofra “hatıra çiçekleri, “feda. kâr melek,,“ben hazretleri, ismin- deki piyesler muvaffakiyetle oy- nandı, Hele mini minilerin zeybek raksında gösterdikleri maharet davetliler üzerinde çok iyi bir tesir bırakmıştı. Birçok defa tekrar ettirildi. İüzerine sarı Jâçivertliler ikinci takım şampiyonluğunu kazanmışlardır. Teb rik ederiz. Halya iskrim federasyonunun bir kararı Roma: |1 (A.A) — Milli ital- ya iskrim federasyonu, Avrupa iskrim şampiyonluğu için Viya- nada yapılan müsabakaler esna- sında zuhur eden hadiseler üze- rine italyan iskirimcilerinin işarı ahire kadar beynelmilel şampi- yonluk müsabakasının da italya- da yapılmasına karar vermiş- tir. Federasyon bu hususta bir tebliğ neşretmiştir. Avrupa tüy sıklet şampiyonluğu Barcelon, 11 (A.A) — Avru pa tüy sıklet boks şampiyonluğu müsabakası burada ispanya şam- piyonu Katalonyalı Cirones ile italyan şampiyonu oTomanyini erasında yapılmıştır. Müsabaka 15 ravnt olarak tertip edilmiştir. " inci — e > arşı gösterdiği faikiyetle gali ilân edilmiştir. > Si Altıncı ravnda kadar mac mü- VAKİT ın Tefrikası : 1 Kızılcık Dalları YAZAN REŞAT NURI AR Adapazarı tasi o gün iki sk sani mii Spa Bizim trenlerin vaktinde gelip git- Pendik istasyonunda, Bolu- tiği görülmüş şey mi? Diye çıkıştı. dan gelecek ortanca kızını bekli-! Arasıra oyunlarını bırakıp ay- yen Nadide Hanım büyük bir me-|Ni suali sormağa gelen - çocukları rak içinde idi. da we tersliyordu. Gocuk SI r gibi ellerile adide hanım sıkı zamanlarda hafif batik > SR kendini bir ( kaptan gibi nikbin mütemadiyen dolaşıyor, arasıra gösterir, etrafında korkanlar olur- yere çömelerek yüzünü trenin ge-'sa kızardı. Bu, onun cesaretinden leceği tarafa çeviriyordu. Akşam değil, bilâkis çok korkak ve vehim yaklaşmıştı. e Karşı tepelerde uçu-)li olmasından ileri geliyordu. Fe-| şan hafif bulutları bazan lokomo-|na bir şüphe, yalnız kendi kafa- tif dumanı sanarak yerinden kal-|sında kapalı kaldığı müddetçe o kıyor, zaman zaman kulağına hiç| kadar tehlikeli bir şey değildi fa- yoktan düdük sesleri geliyordu. U |kat başkalarına © geçti mi derhal İstasyon memuru merak edile-lonun gözünde maddi bir hakikat şey olmadığını söylemişti.!şeklini alır, çok kere bu paniğin malüm! Bu adam eski bir kendi icadı olduğunu bilmesine kti. Demek ki hakikaten kor-|rağmen neticede en çok telâşlanan bir şey de olsa yine böylelyine kendisi olurdu. Evet bu me- rn raklarm çok kere © boş olduğunu! © İbtiyar kadın arasıra memurun |kendi de biliyordu amma ne yap- açik kapısı önünden geçerken içe-|sın, elinde değildi. 'riye bir göz atıyor, onun yüzün: ( Paşası sağken acayip bir sinir graf şeridi okumuş, sonra dışarı çıkarak lâla Tahir ağa ile konuş- muştu.” Bu iki vak'a arasmda aca- ba bir münasebet yok muydu? İâla ağır ağır Nadide Hanımın yanına geldi, lâf olsun diye “ Bu tren neye bu kadar gecikti ki aca- ba hanımefendi?,, Diye sordu. Nadide hanım fena halde titiz- leşti: — Merak edecek ne var alık? derin bir nefretle karşılanmak- tadır. mr Gemma Bir idam kararı Kastamonu, 11 (A.A) — Ağır ceza mahkemesi, köylüsü Hasanı öldüren inebolunun Kızılcaelma köyünden Ahmedi idam cecasına mahküm etmiştir. Manisada çekirge mücadelesi Manisa, 11 (A.A) — Kulancı, Sargon havalisinde inkişaf cden çekirgelerin yüzde 90 ı itlâf edil- miştir. Vilâyet dahilinde çekir- gelerin mazarratı refedilmiştir. Haşaratla mücadele Kastamonu, 11 (A.A) — Mer- kez Kastamonu ve Daday kaza- sında meyve ağaçlarına arız olan iponomet haşeresile mücadeleye başlanmıştır. m a İİ Pa Rl ni savi şerait altında devam eder- ken bundan sonra Cirones fai. kiyetini göstermiş ve müsabakayı kazanmıstır. Memur biraz evel uzun bir tel-jlurdu ki bir lokma yemek yedire-! mezler, hindiye (Ceviz yutturur! gibi zorla ağzını açarak gırtlağına süt, yumurta dökerlerdi. Müte- madiyen bir yanıma yatmakta inat ettiği için vücudunda göz göz yara lar açılırdı. Bu hastalık Paşanın ölümüne kadar sürmüştü. Fakat o gözünü kapayınca başsız kalan konak bir- denbire karışmış, Nadide hanım kocasmın rahat döşeğile beraber kendi hasta yatağını da kaldırtma- ğa mecbur olmuş ve o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamış- tı. Şimdi altımışını geçmiş olması” na rağmen sırım gibi bir vücudu vardı. Eski hastalığından, çocuk- larına karşı bir nevi delilik derece pirto fabrikası vücuda getirilmektedir. Böyle bir vaziyette evlerindeki yatak- larını, yorganlarını, omaşalarını ve mangallarmı satarak Uşak şeker fab- rikasına hissedar kaydedilmiş olân bin! İlerce zavallıların dört beş senedenberi onpara getirmiyen hisselerini yüzde el liye indirmek ne dereceye kadar insaf mâdelet fikri ile telif olunabilir? Mademki şirketin ve fabrikanın is- tikbalinde görünür hir tehlike mevcut olmadığına göre yarın yüksek-birtakm-menfaatler temin-edei cektir, Bunun için şirket bir taraftan! feshedilmekle berâber diğer taraftan yeni bir şirket teşkil edilerek fabrika idame ve hatta £evsi edilecektir. Bu takdirde fabrikanın istikbalde temin! edeceği yüksek menafle göre bir gün şirketten fesih dolayısile açığa çıkarr lacak olan hissedarların bu müstakbel menafie tekabül edecek ya bir tazmi- nat ile karşılaşmaları, yahut bir intifa hissesi almaları makul değil midir? Şayet böyle bir tazminat veya intifa hissesi vermek mümkün değilse hiç olmazsa kendi hisseli iştirakleri tas fiye neticesinde aynen iades; icabı a- yine bir şey çıkacak; üzüleceğim... Derdi. i o Kocasile beraber iki seneden- beri Anadoluda gezen ortanca kızı nihayet İstanbula dönüyordu. Allah onun bir gece evel yüzü- nün güldüğünü görmüş: “Sen mi- sin sevinen? Al sana bakalım, Diye bu aksiliği çıkarmıştı. Hanrmefendi istasyona evve- lâ yalnız torunlarile gelmişti. Öte kiler yolcuları evde bekliyecekler- di. Fakat postanın gecikmesi üze- rine sonradan onlar da birer ikişer sokağa dökülmüşlerdi. Büyük kı- zı Dürdane kocası Şakir Beyle be- raber istasyonun büfesinde oturu- yor, Seniye dayısınm kolunda kar şrki tarlada geziyordu. Ölüm, düğün, yangın, göç gi bi fevkalâde bir sebep olmadı sine çıkan bu meraktan başka bir iz kalmamıştı. Aksi gibi onlar da kocalarının peşinde mütemadiyen gurbette gezerler, biri gelir biri giderdi. Tren yolculuklarını pek o ka- dar merak etmezdi. Ne olsa ayak ları karada idi. Fakat denizde ol- dukları gece sabaha kadar uyu- maz, ikide bir pencereden baş ör! tüsünü sallryarak rüzgâr çıkıp çık- madığına bakardı. İhtiyar hanımefendinin bir es- ki tecrübesi vardı: Sevinmek ona hiç yaramazdı. Ne zaman biraz fazla güldüğünü farketse hemen den, halinden bir şeyler sezmeğe| hastalığına tutulmuş, yedi sene ya uğraşıyordu İtakta yatmıştı. Öyle zamanlar o- durur; — Çocuklar (o göreceksiniz odasından çıkmıyan (o “Nevnihal, kalfanın bile omzunda (yeşil yün atkısı, elinde şemsiyesile uzaktan ağır ağır geldiği görülüyordu. Nihayet güneş batarken istas- yon memuru “tren geliyor,, müjde- sini verdi. Nadide hanım o vakit birdenbire kendini bıraktı, korku- sunu saklamağa artık sebep kalma- dığı için: — Aman çocuklar size söyle- medim amma bittim. Şeytan ne- ler aklıma getirdi,, dedi. Posta bugün adeta boş gibi idi. Pendiğe Nadide Hanımın yolcula- rından başka yalnız orta yaşlı bir sermayedara | > ne ir hersinen TSi usan lisinde bir M. Venizelosla, arasında ağır taati edil Atina 11 — Meclisi meb da matbuat İâyibai ak sinin müzakeresi esması! veki M. Venizelos ile perverler fırkası lideri Başvekil | Kafandaris bazı ağır sözler teati Hâdise üzerine M. ; fırka liderlerinden mi ke? haysiyet divanının teşkiliri mes'uliyeti ahlâkiyenin tarafından tayinini te! ve bu teklif kabul edil Yalnız H. fırkası lideri © şahsiyeden dolayı divana elmiyeceğini beyan etmiştir: M. Venizelos, bir fırka ve Başvekil olmak itib Kafandarise bir tokat 4 yahut onu doelloya davet mevkiinde olmadığını bej lemiştir. Kadıköy vapur iskele yeni bir saat Küprü ve Haydarpaşi iskelelerine birer otomafi konulmuştur. Bu saatler lara vapurların hereket rini sabit bir şekilde göst tedir. li zler Lİ tak iş ELİ LA Kk X taki TES pass azsd #e iivsees LA A Kuponsuz Piyankomuz Tertip ettiğimiz bu çok ye lay piyângomuza ait numar” larm neşri hitam bulm Önümüzdeki hafta içi kur'a çekilecek © ve talihli karilerimiz ilân | çektir. Topladığınız nums? Yarı süNTA yemem daletten değil midir? Yok eğer şirketin istikbali ten tehlikeli ise ve bu tehlike dikkate alınarak bugün tasfi mek kararı verilmek o İ ise tasliyeden sonra yeni v7 ket teşkil etmek şimdiye “if bu. fabrikayı tesis ve ida yapılan zararlara yeniden e ilâvesinden başka bir şey değil. # takdirde tasfiyeden sonra yeni ket teşkil etmek affedilemez irtikâp etmek değil midir? Moms Ag Köylü uzun boylu, siyah, rek sakallı bir adamdı. pelerin şeklinde omuzların? İmış bir pembe yorgan, bir bir bakraç, koltuğunun alınd” ( çük bir yeşil çekmece vardır gi? 'cuklarım büyüğü küçük ks sırtına almıştı. Büyük yedi rında mavi başörtülü, sarı ablak bir kızdı; begeni / daki üçüncü mevki vago! releri önünde telâşlı bir sesli — İsmailin bardağı kaldi, ilin bardağını bulun, diye * yordu. üne Kızın bir maden düd kıyor zannedilen keskin si mın süküneti içinde öyle id du ki köylü nihayet ava?!” , kadar bağırdı # üç ay min duraymış ada salt ses çıkacakmış. İstasyon bugün o kadsr ve cansızdı ki vagonlarda" tek tük başlarla dışardaki * öf” kişinin dikkati köylülerin toplandı. Nihayet sarıklı bir adam, uzattı; kızım da sesi kesi kalktıktan sonra istasyo: medi daha geçti. Köylü lardan birine: N — Efendi Göztepeye yasi dan gitsek ki, diye sormu$” . köylü ile iki çocuk indi. iğ ( teden kırık 'ağızlı bir tepe pe

Bu sayıdan diğer sayfalar: