Garip bir boks müsabakası Hakem başına inen bir yumrukla nak avt oldu! Geçenlerde ingilterenin Şeyilt hede garip bir boks müsaba- olmuştur. Jak Fişer ile Jak Humfris is- iki ağır sıklet döğüşürler- | eğ 4 ncü ravuntta, Fişer kay- #cek derecede zayıflamış ve im Obir yumruğu ile e Fişerin köşesinde yen O yardımcıları, maçtan agat ettiklerine işaret olarak, pen bavlu atmışlardır. Fakat M maça devam edeceğini | | | a es'ut hayvanlar m Mareket, sahiplerinin yüksek te| a hlerini kazanan hayvanların bi! iş birer hazırlanmasına o saik olmuş- e iü levetra miralay Bretvets, öldü- gan, hayatta kalan papağanına akmış ve bu iradın münhasıran | ârcolunmasını vasiyet etmişti, öy ker Ernest Strohmengerin va- aç nesi, bu çeşit vasiyetlerin en | ür İdi. Kendisi bütün atlarına İva Ülerek doldurulmalarını ve Nih| n müzeye konmasını vasiyet et- unun için kâfi miktarda pa kaş içi para İk İT Amerikalı kedisi için 15.000 do- ”e bir ev bırakmıştı. Amerikalı, kN kedisinin tam bir istirahat ve İ İsi İçinde yaşaması için © vasiyet Kedi on dokuz sene yaşamış, enler kalp hastalığından Ka- m Ya, n nın San Gabriel şehrinde öl May Onun ölümünden sonra onun il “iy » efendisinin akrabasından hiri- 4 1 etmiştir. İl e geçenlerde bir çiftçi kısrağma || a eiliz lirası vasiyet etmiş ve bu an ie ona iyi bakılması, onun hiç i Nis, mete düçar edilmemesini İste Müddet muknddem çok zengin | th liz kadınmın köpeği ölmtüğ; ka. İm fevkalâde merasimle ki- lisenin papazları, bu kabristan e nlarm gömüleceğini söyle. kadın evinin bahçesinde bir zdirmak için ruhsat almış ve n a dairesinde ve kesif bir! teylik tarafından (kaldırılmış ve Müştür, | ema gömülmesini istemiş. m en ve bu hususta ısrar ettik- Dk köpek, insanlara bile yapıla. Hahsusada hazırlanan mezarına o C.Z. ine nazikâne teşekkür ettim., va Ordu. Alman zabiti başmı çıka- ifarı baktı, Ve dedi kiz a meseleyi anladım. Buraları rp rbinin vukun geldiği mınta- ada biç olmazsa iki saat bek , Ni doğru söylüyormuş. Tam iki yekledik, Dışarda trenin sağındadeta merhamet eder bir tavır takındı. Sonra resmi elbisemi giyerek işe bas. Ma birer tabur askerin süngü diyette sıralanmış olduğunu vi vaz Her vagona bir omiktar "iy Adu. Bundan başka bizim, kota-| W kapısına da bir nöbetçi di- iti © Ne kadar çok ihtiyat almak. Zabit &elip pasaportumu istedi.) yyabitinin bulunması bana cesa- Yord ei, 1. Filhakika asla müdaha Pakat beni tanır gibi gö l yakmda fazla tazyikte bu! ! temin etti. Zabit bana Jisanile sadece sordu: in ne yapacaksınız? Msanla cevap verdim: Z hasta bakrcryrm. Vazife » il an kalay bu kadarla kaldı. Seya- tay sim hadisesiz geçti. Tren atanbula vardı. Tamanı idi. Bu uzun seyahat * yYormuştu. Fon Lersne- “ay İ maalrremüuniye kabul İlemiş) samiler de gençleri dışarı bildirerek havluyu geri atmış ve sallana sallana ayağa kalkıp has- mının üstüne atılmıştır. Bu hareketin gayri nizami ol- duğunu söylemek için hakem Vay Mavbi, iki boksörün orta- sına geçeceği zaman, esasen yarı sersem olan Fişerin salladığı sal- lapati bir yumrukla nakavt ol- muştur. Doktorlar hakemi hemen ayılt- mışlarsa da" Mavbi artık hakem- lik edemiyecek bir hale gelmiştir. m Musikiye hürmet Geçenlerde Milanoda bir konser es- nasinda faşist gençleri ile Teskanini arasında cereyan eden vak'ayı yazmış- tık. Toskanini konserine başlıyacağı sirada bazı faşist gençleri ayağa kalk- mış ve konsere faşist marşı ile başlın masını İhtar etmişle di. Bunun üzerine Toskanini (program yapmak hakkı yal nız kendisine ait olduğunu ve buna kimsenin müdahale edemiyeceğini söy- at mıştı, Şimdi meşhur Rus orkestra Şefi Kusevetskinin Milanodaki Skala tiyut rosu omüdürüne çektiği oObir telgraf bu meseleyi tekrar canlandırmıştır. Kusevetski telgrafmda Toskaniniye tar ziye verilmediği takdirde Skala tiyat- rosu ile bir konser silsilesi için yaptı- ğı mukaveleyi bildirmiştir, Küseveskinin bu hareketi faşistlere karşı bir vaziyet almak ma- nasını ifade etmez. Onun maksadı gü- zel san'atların en yükseği olan musik) kiye ve onun üstatlarına lâyık o olâh hürmeti temin etmektir. Konservecilikte gaye Londra, — Vikont Kobham bugün Vorsesterde bir konserve fabrikasının jküşat resminde bir nutuk irat ederek İngiltere piyasasında yakın zamana ka dar yerli meyve konservesi ile yerli ku tu sütü bulmanın müşkül olduğunu ve teşebbüsün bu müşkülü izaleye doğru bir adım olduğunu söyledikten sonra meyve yetiştirenlerle konserve kutusu Amillerinin teşriki mesai etmeleri Mi. zumunu ileri sürmüştür. Vikont kon- tin ihtiyaemı tehvin etmek olduğunu söylemiş ve ondan sonra da hariçte makbul olan meyve konservelerini ye. tiştirmeğe gayret edilmesini tavsiye et miştir. 211 O Ve bahsetmiş olduğu Avrupa oteline indik. Otelde kendimi kaydettirdikten sonra odama çekildim. Orada adama. kıllı bir banyo yapıp yatağa girdin. Ertesi sabah hafif bir kahvaltıdan son ra İngiliz hastanesine gittim. Müdür beni nezaketle kabul etti, Kendisine getirdiğim tavsiyeyi okuyunca bana a —10— Bu adamcağız sergüzeştler tasavvuru! ile zevk alan biri idi. Beni büyük bir aileye mensup bir kz zannediyordu. Bir aşk macerasından dolayı babamın Jevinden kaçtığımı zannediyordu. Onun "nazarında ben yelsimden dolayı hasta baktcr olmuştum. Bana son derece ser besti vermek icap ettiği (o hakkındaki kaydi okuyunca bu fikri kuvvetlendi Mırıldandı: — Zavallı çocuk. Böyle nazik eller. le âdi hasta bakıcıların yaptığı işi yap manız kabil mi? Bana şehri gezmekliğim için ve ye ni hayata alışmaklığım için hemen üç gün müsaade verdi. Buna son derece sevindim. Filhakika içimde büyük bir merak vardı. Piyerlotinin kitaplarile herkese tanıtılmış olan şu meşhur bel deyi tanımak istiyordum. Ayasofya ce miini gezdim. Boğaziçinin sahillerini dolaştım. Hatta Haliç nehirinj takip e derek Kâğıthaneye kadar uzandım. Av. tülin otomobile bindirdi.İrupanın dünyada tasavvur edemiyece| hükümsüz sayacağını| serve sanayiinde ilk hedefin memleke.|? Kişilik MASeLEpMN Sa Yazdır. Bu suretle, üç kişiden, nakavt mevcut oluyor. İngiltere şampiyonu mağlup Londrada “Olimpiya,, salonun- da yapılan boks müsabakasında dünya şampiyonu Al. Brown ingiltere şampiyonu Teddi Bal- doka 12 ravntta hesabı ile galip gelmiştir. Japon hakimleri Tokyo, — Hükümetin memur ma» aşlarile amele ücretlerinden yapmak! istediği tasarruf ciddi bir buhran ter. lit etmiştir. Bu buhran kolayca berta- raf edilmiyecek gibi görünüyor. Şi. mendiferlerin grevinin önüne ancak ön ayak olanlardan yirmi (dördünün tevkifi ile geçilebilmiştir, Diğer taraf tan hakimler büyük bir hüsnü niyet göstermiş ve maaşlarının bir kısmını kendiliklerinden terketmeğe karar ver mişlerdir. Yoksa kanunu esasi hakir lerin azline ve maaşlarının ( tenziline mâni ahkâmı ihtiva ettiğinden bu w. mumi karardan muaf ve müstesna ka- lacaklardı. Şimal kutbu havali- sinde tetkikat Londra, — İlmi tetkikat komitesi- nin tavsiyesi Üzerine Şatham tezgân İlarında inşasına başlanan Şallenger' vapuru yakında kızaktan indirilecek- tir. 10.000 mil seyir sahasına malik o- lan bu vapur petrolla işliyecektir. Şal lenger kutup havalisinde © yapılaesk| dört senelik ilmi tetkikata tahsis edil miştir. Bu tetkikatı bahriye nezareti İ- le ziraat ve balıkçılık nezareti müşte reken idare edeceklerdir, Yapurun inşasına başlanmadan #» vel komite henüz haritası yapılmamış olan şimal sularındaki balıkçılık sa- hâlarını tetkik etmiştir. Şellenger örü müzdeki dört sene zarfında İzlanda İ- le Groenland arasındaki sahayı istik- şaf edecektir. Vapurun bahriye nezi- retine mensup bir zabit kumandasında içersindeki döğüşmiyeni ove olrak hiç olmiyanı nakavt olmuş ring ibtimali | | sayı ingiltere Kraliçesi İngiltere o kıraliçesi 65 yaşına gir. miştir. Bu münasebetle her tarafta top) lar atlmış ve resmi binalar donatılmış tır, İ meşgul olan ticaret odası deniz- 5 Yeni bir müze Eski mezar taşları bir müzede toplanacak Eski Saraçane binasının taş müzesi baline getirilmesine ka- rar verilmiştir. Belediye elyevm pis bir halde bulunan bu yeri birkaç gün zarfında temizletecek ve Asari islâmiye müzesinde bu- lunan tarihi taş kitabeler ve mezar taşlarının yerleştirilmesine | başlanacaktır. Harf inkılâbından sonra resmi dairelerden kaldırı- lan lavha, tuğralarda buraya konacaktır. Bundan sonra tedri- cen şehir dabilinden kaldırılacak olan mezarlardan çıkarılacak mezar taşları bir heyet tarafın- dan gözden geçirilerek seçilecek ve tarihi kıymeti haiz olduğu görülenler buraya nakledilecek- tir. Bu taş müzesini de müzeler müdürlüğü idare edecektir. “Muhsin B. in raporu Büyük kahve ithalâtcılarının bir tröst teşkil etmeleri ve bu tröstten zarar gören küçük tüc- carların vakı şikâyetleri üzerine vaziyeti tetkik eden ticaret mü- dürü Muhsin beyin bu mesele hakkında hazırladığı raporu ik- tısat vekâletine yolladığı yazıl mıştı. Muhsin beyin raporu vekâlet- çe henüz tetkik edilerek bir ka- yar verilmediğinden küçük tüc- carlar tekrar vekâlete müracaat etmişlerdir. smmm Balıkçılık mektebi Bütçede yapılmakta olan ta- sarruf dolayısile iktısat vekâleti Marmara adasındaki Balıkçılık mektebini ilga etmiştir. Mektebin ilgası üzerine açıkta kalan 40 talebenin balıkçıların yanlarına yerleştirilmelerinin te- minine çalışılmaktadır. Bu işle | cilik şubesi müdürü Ali Riza B. Balıkçılar cemiyeti ile temas ederek şimdilik on talebenin dalyanlara kabul edilmelerini te- min etmiştir. ——— Fındık mahsulü Gireson ve Ordu fındık mın- takalarından 21 Mayısta 420400 kilo kabuklu ve 1500 kilo fın- dık içi ihraç edilmiştir. Stok olarakda 690 bin kilo fındık mevcuttur. — VAKIT 1 Haziran 193) — Tekaüt maaşları Bugünden itibaren veriliyor Eytam ve Eramil ve mütekai- dinin üç aylık maaşlarının bu- günden itibaren verilmesine baş- lanacaktır. Mubassasatı zatiye lâğvedildiği için maaşlar maliye şubelerince verilecektir. Askeri eytam ve eramilin ma- aşları İ, 3. 6 baziran günleri Şehzadebaşı, 1, 2 sinde Yenica” mi, İ, 3, 6 sında Fatih, Aksaray, Beşiktaş, Galatasaray, Kulekapı, Üsküdar, Kadıköy, Çarşı şube- lerince verilecektir. Askeri tekaüt maaşları hazi- ranın 2, 4, 7 sinde Şehzadebaşı. Yenicami, Fatih, Aksaray, Be- şiktaş, Taksim, Kasımpaşa, Se- lâmsız, Haydarpaşa, Eminönü İ şubelerinde verilecektir. ilmiye eytam ve eramilin ma- aşları bugün Küçükpazar. Fatih, Kumkapı, Beşiktaş, Taksim, Ku- lekapı, (o Selâmsız, Haydarpaşa Eminönü şubelerince verilecek- tir. Mülkiye eytam ve eramilin maaşları 1, 3, 5 haziran, Mercan 1, 3 haziran oKüçükpazarda, 1, 3,6 baziranda Divanyolu, Kumkapı, Amavutköy, Kamer- hatun, Selâmsız, Haydarpaşa, Eminönü şubeleri ve bugünde Kasımpaşa şubesince verilecek” tir. Mülkiye tekaüt maaşları 2, 4 7 haziranda Mercan, Divanyolu, Kumkapı, Galatasaray, Üskü- dar, Kadıköy, çarşı şubelerince, 2, 4 bazirandada OKüçük- pazar şubesince verilecektir. ilmiye tekaöt maaşları yarın küçük pazar, Fatib, Kumkapı, Beşiktaş, Kulekapısı, Selâmet, Haydarpaşa, Eminönü, Kamer- hatun şubelerinde verilecektir, Avans ve bidemalı vataniye maaşları bugün kadınlara, yarın erkeklere Hocapaşa maliye şu- İ besinde verilecektir. riya o — iktısat meclisi Ankarada toplanacak olan ik- hısat meclisinin içtima Eylüle te- hir edilmiştir. Bunun için şehri- mizde bulunan iktisat meclisi azaları Ankaraya gitmekten sar- fı nazar etmişlerdir. ği o güzel çarşıları gezerken kendimi hâyalâta kaptırıyordum. Sankin bin bir gece masallarını yaşamakta idim.! İstanbul tramvayları her tarafa gö türür. Binaenaleyh şehrin yedi tepesi- ni de dolaştım. Her akşam otele bit. kin bir halde dönüyordum. Fakat gör düklerimden dolayı çok memnun idim. Adeta buraya niçin geldiğimi unuta- cak gibi oluyor ve seyahat hatıraları almak arzusuna kapılıyordum. Nihayet dördüncü günü hastanede hizmetime başladım. Oteldeki eşyamı bana tahsis olunan daireye getirdim. ladım, Saatler pek Yavaş geçiyordu. Filhakika şimdilik yapacak çok isim | yoktu. Verdikleri bazı kısa vazifeleri! hemen icra ediyordum. Beni asıl düşündüren nokta âmir- lerimin benimle nasıl mahaberede he) lunacakları idi. Hastanede hiç kimse! benim hakiki vazifemin ne olduğuru bilmiyordu. Bir casus kelimenin tam mefhumu ie casusluğu bilmiyen hir| adam olmalıdır. Şu halde ne yapacağı mı ve nereye gideceğimi acaba bana na sıl bildireceklerdi. BEŞİNCİ BAP Lena Darbeyi tekrar buluyorum. Beni uzun uzun düşündüren mese- leyi İstanbula vardığımın beşinci günü anlıyabildim. Esmer renkli, iri güz. lü bir küçük ermeni çocuğu, hastane avlusunu geçtiğim sırada elime resim Ni bir kart postal sıkıştırdı. Ve bir oyun jetmiş Kibi bacaklarının var kuvvetile! İkaçtı, Bir kaç dakika hareketsiz durdum. | Birinin müdahale ederek beni Elimdeki kart postalı evirip çeviriyor- dum. Bu parmaklıkla kapanmış bir parkı gösteren çirkin bir resimdi Res- mi dikkatle gözden geçirdim Niha-| yet binanın cephesinde görülen duvar saati kadranınm üzerine işaretler| yapılmış olduğunu anladım. Mürekkep le iki iğne çizmişlerdi. Bu iğnelerin vaziyeti on ikiyi gösteryordu. Demek ki randevli resmin gösterdi.| gözükmüyordu. Yoldan geçenler bs- nim bu halime (karşı lâkayt davranı- yorlardı. Kendimi kurtarmak için ça- balanıyordum. Bu sırada sert bir se duyuldu. — Defolun bakayım (it sürüleri. Bu genç kadından ne istiyorsunuz! Külhan beyleri bu sözleri söyliyen adamı görünce beni bırakarak kaçıştı- lar. Bu zat kaymakam Fön Lersner ği şu mahalde ve saat on ikide İdi. Fakat hangi saat on ikide? Öğle vakti mi? Gece yarısı mı? bir tehlikeye uğ-| ramamak için iki defa gitmiye karar! verdim. Elbet bunların birisinde kar şılaşacaktık. Bilek saatime baktım. kaybedecek| zamanım yoktu. On biri geçiyordu. Ve gösterilen mevki tramvayla yarım saat mesafede idi, Meydana vardığım zaman öğleye bir veya iki dakika vari dı. Burası dehşetli (o galabalıktı, bir çok askerler ve bahusus Alman asker- leri görülüyordu. Sokaklarda hemen hemen kadın yoktu. oKahvelerin ö- nünde, kaldırımlarda bahçelerde yal; nız erkekler vardı. Bu hal benim için hayırir değildi. Kolayca beni (tanıya cakları muhakkaktı, Filhakika meydanın bir köşesinde durur durmaz, sarhoş oldukları hal lerinden anlaşılan bir sürü külhanbeyi sırtarak etrafımı sardılar. (Bunlar. dan birisi kolumdan tutmağa çalıştı. Hepsi birden gülüyorlardı. Yüzüm kıp kırmızı olmuştu. Kaça- cak yerim yoktu. Tam öğle vakti idi. kurtar. masını bekliyordum. Fakat kimseler idi. Beni samimane bir tavırla azar ladı: — Size demedim mi matmazel. So- kaklarda yalnız gezmek tehlikelidir... Geliniz sizi bu muhitten harice götüre yim. Fazla beklemesi ihtiyatsızlık olurdu. Zaten öğleyi geçmişti. Tanıdığım ve ya beni tanıyan hiç bir simaya tesad'if etmemiştim. Binaenaleyh okaymaka- mın teklifini kabul ettim. Onunla beraber Avrupa oteline gir dim. Benim orada oturduğumu zan. nediyordu. Bana sadakatini temin et- ti, Onu evvelden tanımış o olduğuma memnun idim. Sayesinde pek müşkül bir vaziyetten kurtulmuştum. Kayma- İkam bana sordu: — Sizi tekrar görebilir miyim? — Şüphesiz... Yarın benimle çay iç- meğe geliniz. Tebessüm etti, Ve parmaklarımı ucunu öptü. Gittiği zaman içerimi bir endişe kapladı. Acaba bu tesadüf kay makam tarafından ihzar edilmiş olma» sm!.. Belki de klllhan beylerinin ta arruzu onun teşviki ile vukua gelmiş- '. (Bitmedi)