| | Meşhur bir sinema yıldızi diyor ki : | “Aşk ve alâka maceraları ana yalnız felâket verdi, pk hakkındaki fikirlerini söyliyen Pola “ğri,“Erkek kadını aldatırken hakikatte kendini aldatmış oluyor. ,, diyor kseriya kadın kelimesi anılınca birlikte aşk kelimesini de ha- iy lâzımgeliyor. İçtimai ve siya m lelerde muharrir ve âlim ka» hi ge inen ve fikirlerine kıymet ea âzımgeldiği gibi, böyle aşk ve Mes'elelerinde de, şüphesiz, bir Ateralar içinde yuvarlanmış, bir hi kağ teshir etmiş, sevmiş ve sevil İka azn söylediklerini dinlemek, Bı e kulak vermek icap eder. , bar ile meşhur sinema Yıldızı *grinin aşk ve alâka mes'ele 2 3? düşündüğünü öğrenmek '“te a muharrire söylediklerini b. Makil ve tercüme edeceğiz. Mek, diy £ yıldızla konuşan bir muhar © kiz v eri ile Doverden Londraya lay, vagonun hususi komparti- », Ndân birisinde bir arada çayla N ©n meşhur yıldız bana de “ Attık aşi mes'elesinde erkekler atin T mana ifade etmiyorlar. niş © öldüğü zaman, artık bir da N kimseyi sevemiyeceğimi zannet- © zaman hayatın büyük bir ih ler, kendilerinin birden fazla aşk hu icerası geçirebileceğini zannederler fa-' kat bu zanna kapılanlar ancak kendi. lerini aldatmış olurlar, Bu hayatta hepimiz için bir aşk var; İdır ve bu aşk bazıları için bütün hayat! İarmea kendilerine saadet getirir. Ba”, ziları bu sayede dünyadan birkaç sene güm alırlar ve bu güzel senelerin hatı rası dalma onlarla beraber kalır; onu hatırlarlar.,, Pola Negrinin iri ve siyah gözleri bir an için parıldadı ve sözüne devam; Dihayete ermişti; benim için bir fazla kapanıştır. Bazı kimse- Zambak e * İlk bahar balo- Unda görülmüş bir kıyafet etti: — Evet, ben hayatımda kâfi derece. de aşk ve ihtiras maceraları geçirdim. Fakat bu yüzden çok ıstirâp ve elem çektim... İçlerinde elem ve melânkolinin ifade si toplanan gözlerini bana çevirmişti, öylece konuşuyordu. Bu aralık bir fır, sat bularak şu suali sordum: — Size erkeklerden nefret etmesini) öğreten ıstırap mı oldu? Yıldız gülümsiyerek cevap verdi: — Hayır, hayır, ben hâlâ onlardan sefkat, muhabbet ve dostluk bekliyo; rum. Lâkin aşk ve sevdaya gelince 6 artık bitti, Ben artık onlardan, herkes te bulunması lâzımgelen insan nezaket ve terbiyeyi, şefkati bekliyorum. Fa kat birçok erkekler bu kadarcığı bir kadına vermekle iktifa etmeyi çok müşkül buluyorlar. Onlar yüksek âşıklar olabilirler, h rikulâde şövaliyelik (o gösterebilirler. Çok zarif olabilirler. Fakat benim naj zarımda bu meziyetler geçici ve sathi- dir. Birçok kadmlar kendilerine kür ya pan erkekleri o kur devam ettiği müd idetçe, hakikaten, derin hislere, samimi İduygulara malik sayarlar. Fakat yin ayni kadınlar bütün bu tavırların, bü tün bu sözlerin sahte olduğunu anlar. Şu halde hakikatte aldanan kadın ol- miyor, erkek kendi kendini aldajıyor demektir. İngiliz kadmları bu hususta baş- ka memleketlerdeki kadınlardan daha ziyade bahtiyardırlar. Zira bu tip er- kekler, İngilterede fazla miktarda bu lunmaz. Benim İngilizlerde en fazla İtakdir ettiğim karakter, onların dost- İluk ve muhabbetlerinin uzun zaman payidar olmasıdır. Başka memleketle-! rin hiçbirisinde erkekle kadın arasım- da bu şekilde payidar ahbapirk, dost. Yy mad, rin, yazın ayrı, son!luk görülemez. Kaş ON aları oluyor. Buradaki erkek - kadın ahbaplığını maş Zannederiz ki bu elbise hayretle takdir ediyorum. Burada k, Mts M İşbirisi resmini dercet.|nişanlı, yahut iki evli arasındaki müna Mia idalayEaret Dikson) un ilk/sebet de yalnız aşk değildir, ayni za- ,n gli bir a Londrada veril.Jmanda kuvvetli bir arkadaşlıktır. ” bise, kad, baloda giymiş oldu.) (o Burada bir zevç ile zevce arasında, in kada, ar mevsimile mütena- başka memleketlerde olduğu gibi göze Vak Kadın, be Sun, Görüldüğü veç|çarpan bir aşk ve tanbbüt nişanesi, ytileğini zarif kıyafetile bir/belki, görülmez. Bu hususta, başkaları li h temsil emtektedir. na gülünç görünmek ihtimalini düşü. ii etrafında kaç talnerek ihtiyatkâr olurlar. Fakat yarab ! dönmüş, dolaşmış-|bi, aradaki dostluk ne aziz bir dostluk |tur. Hatta kavga ederken bile bundan n değişmesi üzerinde eni esiz mevsimlerdir.| tai il Yen, gy, Yüphi e İlkbaha, | Ni N Aziz okuyucular Mühim bir kadın meselesi hakkında fikirlerinizi öğren- mek İstiyoruz Vaktın kadm sahifesinde bugün intişar eden bir yazı, (Pola Neri) nin aşk hakkındaki kanaatlerini, tec- rTübesinin mahsullerini onaklediyor. Meşhur film yıldızı, bu tahassüsle. rini anlattıktan sonra İngiliz kadın- larmı bütün cihan kadınlarile mu- kayese ediyor. Bu mukayese doğru veya yanlış olabilir; ve film yıldız- ları İngiliz kadınlarını metheder- ken biraz mübalâğaya kaçmış adde- dilebilir. Lâkin bu yazının ehemmi- yetle okunmasını kadın ve erkek 0." kuyucularımdan ehemmiyetle rica ederim. Orada neden İngilterede aile fa- cialarının, aşk facialarının daha az zararlı olduğu İzah olunuyor. Bir çok milletlerde âile bağları çok defa bazı his buhranları ve anlaşamamaz- Uklar yüzünden gevşerken İngiltere- de kadının bunlara karşı nasıl mü- cehhez olduğu orada ifade edilmiş- tir. Mademki bugün yeni bir devre, yeni bir içtimai hayata giriyoruz ve mâdem ki önümüzde bilhassa kadın- lar için açılmış yeni bir yetişme ve yetiştirme imtihanı vardır. O halde genç kızlarımızın nelerle mücehhez olarak aile hayatına girmesi lâzım- geldiğini, kocayı nasıl telâkki etmek lâzımgeldiğini, aile sandetinden ve annelik vazifesinden neler anlaması icap eltiğini gayet sarih bir surette tesbit etmeli ve tedrisatımızda da ona göre bir istikâmet vermeliyiz. Ben burada, bugüm evli, . bekâr, genç, orta yaşlı bütüm Kadın okuyu- cularıma bu vesile ile bir sual dev cik ediyorum, — İzdivaçtan ne beklediniz, ne bekliyorsunuz? İyi bir zevce olmak için ne gibi meziyetler, iyi bir zevce olmak için ne gibi şartlar lâzımdır? Bir İngiliz kazı gibi yetişmek, kana- atinizce, hakikaten aile saadetini t6- min eder mi? Bu suale okuyucularım istedikle. | ri imza ile, istedikleri şekilde cevap verebilirler. Aile saadetinin bazı bazı temin edilemediğinden şikâyet olunu- yor. Boşama ve boşanmanın arttığı hakkında fikirler yürütülüyor. Böy- le bir hengâmede izdivaç denilen mü esseseye girecek ve girmiş olanların samimi fikirleri bizi bu mevzu Üze- rinde daha iyi meşgul olmağa sevke- decektir. Aziz okuyucularım, yazılarınızı bekliyorum. Böyle bir hasbühale 7e- min hazırlaymız. Sacide Mukaddes bir şaka, bir lâtife etmezler, Aşk, birçok başka memleketlerde çok zalim ve merhametsiz bir şeydir. O, oralarda kendisinden başka her türlü duyguyu silip süpürmek istiyecek ka- dar müstebittir. Halbuki İngiliz kızı hariçte, spor sahasında hakiki bir kabiliyet göster- diği gibi evde de erkeğini manen tat İmin edecek bir meziyeti haizdir. Sonra İngiliz kadını kendi sahasın-! da yapılması lâzım olan her türlü mü eadeleye de hazırlanmıştır ve bunlar- da kendi başına nasıl galebe edeceğini bilir, Bundan dolayı İngiliz erkeği İn- İgiliz kadınını yalnız sevmekle kalmaz, ona karşı derin bir hürmet te duyar. O, bir sevgili olduğu zaman da tam bir arkadaş olduğunu unutmaz., Pola Negriye, kendisinin vaktile sporu çok sevdiğini, onun da vasfetti Zi'kızlar gibi olduğunu söyledim: — Oh, sormayınız, dedi, beni kendi halime bıraksalardı... bırakmadılar.. İnsanın hayatında kıymetli iki şey vardır, birisi aşk, birisi de iştir, Hal- buki bem şimdi bunların ikisine malik çıkarmayı ihmal ipti memleketle rde izdivaç hayatı Şarki Hint adalarında bir kız babasına bir servettir Onun için “kız babaları Avrupa usulü nikâhın oralara girmesine şiddetle muarizdirler Şarki Hint adalarında uzun uzadıya İtetkikatta bulunmuş ve oraların m2 halli adetlerine, içtimai tenmüllerine dair makaleler ve eserler yazmış olan (Jak Maklern) geçen sene bir mecmut da bu ada ahalisinin izdivaç etmek hu susunda takip ettikleri hattı hareket hakkında bir makale neşretmişti. Çok orijinal olan bu makalenin mühim ki sımlarını naklediyoruz: “Şarki Hint adası yerlilerinin an'a- nevi evlenmek âdetlerini değiştirmek onları asri usullere alıştırmak ümidile birçok misyoner kafilelerinin yola çık tığını haber alıyoruz. Buna daha evvelce de çalışılmıştır. Fakat bu yolda mesai sarfedenler işin öyle tahminleri gibi kolay olmadığını, bilâkis pek güç olduğunu öğrendiler. Zira bu Adet değiştirmenin, bu izd cın asri bir yol tutmanın en büyük mu halifi kız babaları oldu. Çünkü oraların adeti mucibince ev lenecek kızın babasına, damat tarafın- dan çok pahalı, çok ağır hediyeler ver mek mutattır, Bu hediyeler gerdanlık, tütün, yorgan, eldiven ve saire pahalı irek asri izdivaç usullerini kabul edece ğini zannetmek, bittabi büyük bir hata olur, Ben bir zamanlar (Salomon) ada- İlarında uzunca müddet kalıp tetkikat- ta bulundum. Orada ihtiyar bir kız ba bası tanıdım ki beş tane kızı vardı ve bundan dolayı da bütün ada sekenesi tarafından pek bahtiyar addedilir ve kendisine gıpta ile bakılırdı. Filhakika bu gıpta pek yerinde idi, Zira bu ihti yar vahşi bu beş kızı kocaya vermek ve onlardan külliyetlice hediye almak sayesinde saman bir kulübede otur. maktan kurtuldu; güzel bir er yaptır. dı, döşedi, dayadı. Ve adanın sayılı zen ginleri sırasına geçti. Ayni adada bir gün dolaşıyordum. Bir vahşi karısına küfürler savuru- İyor, onu döğüyor, biçareye yapmadığı ezayı cefayı bırakmıyordu. Tabii bu vaziyet nazarı dikkatimi celbetti, Me- seleyi tahkik ettim, Yerliler sebebini anlattılar: — Bu kadın geçenlerde üçüncü ço cuğunu doğurdu. Şimdiye kadar doğur dukları hep erkekti, Şimdi bu üçüncü şeylerdir ki bunları toplıyan bir kız ba bası hir ticarethaneye lâzım olan eşya|çocuk da erkek olduğu İçin kocası ken yı temin etmiş olur. Böyle bir babanın|disine fena halde hiddetlenmiştir, © bu kadar büyük biristifzdeyi terkede- (Lötfen #ayıfayı çeviriniz? Kadın hiç bir sahada er- keklerden geri kalmıyor Altındaki atla büyük maniaları aşan kadın, hayatta da her maniayı aşacaktır Bu resim bir İngiliz müsabakasında erkeklere bile hayret verecek bir cür'et, cesaret ve meharetle (Mis Vansboro) nun atla bir manlayı atladığını göstermektedir, Asri hayatım kadının da erkek yanında tam bir mevki almâ- sı mükemmel bir müsavata mazhar olması aleyhinde bulunanlar, onların hayatım birçok müşkülâtına göğüs geremiyeceğini iddia - edip dururlar. Kadın, kendi üzerindeki erkek tahakkümünü kırıp attıktan sonra artık ha- yatta yapamıyacağı, muktedir olamadığı hiçbir şey olmadığını ispat etmek yoluna girmiştir, İşte bu resim de onun canlı ve kudretli bir misalidir. mm m m —————ğ—ğ— —— — — değilim. San'atimle baş başa kaldım. 'diğim zaman hayatımın bütün safhala Asıl betbaht insanlar, hayatın ken|Tmi, bütün macerâlarımı hiçbir korku ve hicap hissetmeden bütün tefarrüa- tile yazacağım. O zamana kadar haya İtem kapalı bir kitap halinde kalacak- Bir gün bu san'at hayatından çekil/tır.,, disine neler yaptığını anlıyamıyan in- sanlardır.