A E DE B | Tenkit l Beş Geçen ay çıkan kitaplar arasında jeş tane de tiyatro eseri var. Jül Sezar, Venedik taciri Bunlardan iki tanesi Şekspir muhal. tedatından (Jül Sezar) In (Venedik taciri) dir. Asrınm üstüne edebi hü. viyetinin ve harikulâde zekâsının dam gasını vurmuş olan büyük İngiliz mu- harriri senelere rağmen hâlâ okuyana veleh ve hayret vermekten geri kalmı- yor. Yüksekliği ve derinliği baş döndü. ren muharririn zamanımızda en çok zevkle gönül başlanılna tarafı, nüktesi dir. Şekspir nüktesi denilen ve bütün dünyaca aranılıp beğenilen bu halis mahsul, şişesinin ağzı yılların ruha em! niyet getiren asaletile mühürlenmiş bir eski ve makbul içkiye benziyor. Bin bir baharat ile çekilmiş, grado su yüksek ve sert bir meşrup ki dama- ğımızı yakarak başımızı döndürlyor, verdiği sarhoşluk tatlı ve acıdır. (Venedik — taciri) evvelce de dilimize çevrilmiş, (o bastırılmıştı. (Jül Sezar) ın da Aptullah Cevdet Bey tercümesi maruftur, fakat bun ların ikisi de bugün için pek ağır ge Jen alacalı bulacalı bir lisanm zenee filli, katırboncuklu süsü altında ebe- diyen uyandırılmamak üzere metfun bir haldedir; onun içindir ki Darülbe- dayi dramaturgu Mehmet Şükrü Rey tarafından yapılan yeni tercümeleri kü tüpanemiz için bir kazanç sayıyorux. Aptal Kanaat kütüpanesinin basıp çıkar. dığı (Aptal), maruf İtalyan edibi Lüçi Pirandellonun bir perdelik komedisi- dir, dilimize Mehmet Fuat Beyin te- miz, selis, kıvrak ve sevimli kalemile naklediliyor. İtalyan dahisinin eserle. rini büyük bir hayranlıkla anlıyan ve bizi de elimizden tutup o gülleri merx- retli ve karanlık bahçede dolaştırmak istiyen Mehmet Fuat Bey geçen sene Pirandellonun (Size öyle geliyorsa öy- ledir) isimli mükemmel komedisini as- ından tercüme ederek san'at karileri- nin zaikasma arzetmişti, bu sene de (Aptal) 1 veriyor, bu kıymetli sây ve #thafın devamı irfan hayatımız için bir gervet sayılır ve arzu edilir. Zamanımızm en mühim muharrir. Terimden biri olan Lüçi Pirandello hey- nelmilel bir alâka ve rağbetle sarılı yöhretini gârabetin omuzları üstünde yükselten orijinal bir adamdır, yüksek zekâsı, tuhaflığa ve başkalığa — orta se yiyenin dalma üstünde olan başkalığa — asil bir sevimlilik veriyor, yirminci 8srın incelmiş ve ruhun haşyet verici Duutlarındakini görmiye alışmış zer. Kırlara piyes ki bu tahteşşuurdakini söyliyen kâhin tavırlı adamın cümlesi karşısında haz- dan baygınlık gtçiriyor. Şekspir nüktesi gibi bir de Pirandel lo nüktesi vardır ve bu anlıyanlar için- dir. Felsefe, tariz, çıplak ve yüz yüze gelmiş ihtiraslar, arzu, kin, şehvet, hâ- set, “istihza, mefhumu İçinde tek bir çehre alıyor, buna Pirandello şakası diyorlar, (Aptal), birçoklarımızm karakteri- ni hiç de mübalâğası olmrayn bir şekil de çizerek onün karşısına geçip alay eden bir piyestir. Kendilerini gizliden gizliye beğenen birçok insanlar vardır, zekâ ve kudretlerine itimatları fazla" dır, her hadisede bu ölçüyü kullanarak şunun bunun hakkında hükümler ver- mekten çekinmezler, fakat bir de ken- İdilerine bakılsa... (Aptal) küçücük bir perdenin için- ce bize zarif bir tebessümle bunu söy- iler. Küçücük bir perdedir, fakat tek- niği mükemmeldir ve denilebilir ki her zaman her yerde aktüalite olan esas fikir, canlı, hareketli bir mevzu deko. ru içinde tesbit edilmiştir. Bu eser, biten temsil mevsiminde Darülbedayide oynanmıştı, fakat iki günde hazırlanmak gibi bir (O kazaya luğramış olduğu için ezberlenmiyen roller ancak gürültüye getirilmek su- retile yürütülmek istenilmiş, bu yüzden de Pirandellonun eseri Pirandellonun eseri olmaktan çıkmıştı, o temsili sey- redenler aldıkları kötü tesiri silebil- mek için bu eseri okumalıdırlar. Karagöz ve orta oyunu Son ayın tiyatro neşriyali arasında bu üç alafranga piyesten başka iki de alaturka piyes var. İkbal Kütüpanesi tarafından bastırılan bu eserler, biri si Karagöze, birisi orta oyununa ait iki orijinal piyestir. Meddah, Karagöz Ye orta oyunu hakkındaki kıymetli tet- kiklerini (Türk temaşası) ismi altında toplıyarak geçen sene milli kütüpane- mize çok kıymetli bir eser vermiş olan Selim Nüzhet Bey, bu sene de karagöz. ve orta oyunu piyeslerini toplayıp, muh telif nüshalarile ve ustalarının mahfu zatile karşılaştırıp neşretmektedir. Bu teşebbüs folklor yolunda mühim bir hizmettir, şükranla karşılarız. Selim Nüzhet Beyin intişar sahasına koydu. ğu, karagöz ve orta oyunu piyesleri nev'inin bütün hususiliklerini ve tek- nik farikasını taşıyan eserlerdir, bu iti barla intihaplarmdaki isabet de mey: dandadır. Refik Ahmet Çıktım. İngilterenin “şairirein sultanı,, unvanını haiz şairi John Masfield geçen. lerde memleketimize gelmiş, Ankarada İngiliz edebiyatı hakkında biz konle- vans verdikten sonra memleketine dönmüştü. John Masfield'in eserlerinden birisine ait tercümeyi karilerimize takdim ediyoruz. | Kırlara çıktım. Sen orada idin, beni) iyordun. Bütün yaz çiçekleri senin dızlı kudretinden parçalar, senden Ilik ve İlham almış zerrelerdi on- ar. s.. Deniz kenarma indim, orada bir kuş sesinle, benim senin kendinden bi duymadığım meçhur bir terennüm etti ve bunun kar. da benliğim ta iliklerime kadar, duydu. “. Eve gittim ve tek başıma kalayım hm örttüm. Fakat sen orada, ai çamurluydu al in» b emel gian Esşa güzeldin... Sonra yatağımda yorgun gözlerimi, mecalsiz beynime bir karanlık yapabil mek için yumdum. Fakat güzel ve ha-) jkim olarak sen sahiden karşımda idin, Onun için uyuyamadım; ve yüksek sesle bağırdım: “Ey korkunç yabancı, sey, söylemek istediğin redir?,, Dudaklarının kırmızılığı kül rengi: ne döndü, sonra gerisi geriye aktı v ay bir bulutun ardma gizlendi. Bir yürük çingene hayatı sürmeğe ;i rüzgürn bilenmiş bir biçak gibi olduğu ve martılarla balinaların dolaştığı yer; lerde dolaşmağa gene denize gitmek is tiyorum. , Bütün dileğim orada güler yüzl bir yol arkadaşından neşeli bir hikâye, dinlemek ve ondan sonra bu uzun yolculuk nihayet bulunca sakin bir rü- yaya dalmak ve tatlı rüyalar görmek olacak, © Â Edebi tetkikler Geçenlerde ölen İngiliz -edibi Arnoit Benet Kimdir, ne vapmışlır? Armolt Benet öldü. İngilterenin ba büyük romancısı, yedi hafta süren bir hastalığı müteakıp altmış üç yaşında olduğu halde gözlerini bir daha açma- mak üzre yumdu dünyaya. Küçük bir nezleyle başlıyan rahat. sızlığı iyi olmağa yüz tutmuşken, bir- den, (hümmayı tifoidi) ile vasıflana- irak, bütün gayretlere rağmen, sonuna doğru, büsbütün kendinden habersiz ha san'atkârı sükün içinde, çok sev- diği dünyasından ayırmış bulunuyor. Ölürken yanında İki kız ve bir erkek kardeşinden başka kimse bulunmuyor du. Saat akşamın dokuzuydu. Ve Ar. nolt Benet, romancı, temaşa muharri- ri, münekkit, hayatın felsefesini ya- pan adam, belki de mutat gece temsil- lerinden birine hazırlanması ve ertesi! günün sütunlarında bir eserin mukad- deratını tayin edecek meşhur bentlerin den birine isabetini parlatması lâzım-! gelen bu saatte; bütün bunu bekliyen- lerle kardeşlerinin hüsranını bile yaşı Mg dan ebediyyen kımıldanamaz ol. lu. Taşra çocuğu; Arnolt Benet “Staffordshire, de “Hanley,, de doğdu. (Newcastle Midd- le Sehoole,, de tahsilini gördükten son- ra bir adül müşaviri olan bâbasınm yanında hukuka çalıştı. Sonra Londra! da bir hukuk müntesibinin yanı- na girdi. Bir yandan kısa hikâyeler ya xiyor neşrettiriyordu. Bunda kendisini o kadar ehil buldu ki bir müddet son- ra hayatımı tamamen yazıya vakfetme- fi kararlaştırarak bir daha dönmemek üzre matbuata atıldı. 1867 de doğdu. Kuna göre bu meslek değiştirme hadi- sesi 1893 e yani müellifin 26 yaşında bulunduğu seneye isabet eder. Londranın belli başlı bir mecmua- sında Pei aldı önce. Aradan beş sene geçti. İlk romanı neşretti. Bu zaman zarfında mecmuasının uharriri ol muştu, Fakat 1900 de bundan da çeki- Terek hayatını büsbütün edebiyat ve serbestiye A Kendi kendine dur mikserin çalıştı, BüğüN Yöman, fante- zi, kısa hai ici risale olmak üzre altmışı geçen Kitap halinde ve sa yısız ayrı sütun yazıları vardır. “The old wives'tale,, ve “Anna of Mac five! touns,, romanlarının en ebedisini teş- kil ediyor. Londraya bir taşralı çocuk olarak gelmişti. Hiçbir eserinde o ruhi yeti kaybetmedi. Ve hayatıma; veçhe ve müayyeniyeti için daha çok gayret sar- fetmeğe mecbur olduğu ilk zamanlar- daki yoksulluğu, sonraki bütün refa- hına rağmen hiç unutmadığını sezmek daima mümkündür. Bir şöhretin sirri: Büyük rTomancının ölümünü işiten dünya bugün bir (Balzak) kaybetsey- di bu kadar acınırdı, Müellife tamamen yabancı birçok kadın ve erkekten bin- lerce esef mektubu geldi. Dünyanın en uzak köşelerinden telgraflar aldılar. Ve biz; cihan edebiyatının bu azim rük nüne olan borcumuzu böyle zahmetsiz! bir yadedişle ödemiyeceğimizi zannedi yorum Büyük dostu (H. C. WELLS): “Bir kelime söyliyemiyecek kadar müteessi- rim.,, dedi, Benetin ölümü o kadar iş- lemişti oan. 5 Halk, kitaplarını deli gibi kapıştı. Bu hücuma dair belli başlı bir na- ir: “Her ölen meşhur romancı için bu kapışma vardır. Ve bir zaman içindir. Diyor. Fakat Benet gelişigüzel şümur- lün fevkinde bir şöhret sahibidir. Ru se bepten onun eserlerini bu helecanmn yatışmasından sonra bile halkın müb- rem, manevi ihtiyaçları arasında göre ceğimize eminim. Şayanı hayret bir di- siplin, çok çalışma ve kuvvetli bir inci zap Arnolt Benetin muvaffakiyetteki sırrmı teşkil eder.., Son senelerini daha ziyade pek maruf! tenkitlerine hasretmişti. Bir münekkit sıfatile keskin, isabetli olmakla bera- ber mutedil, iltizamkârdı. Genç muhar Tirlere cesaret vermek gibi birçok ten- kit erbabının nedense pek rağbet etme- diği bir mümtaziyti göstermişti. Büyük romancı kimdir? Benete göre hakiki romancının vü- cudü birçok şartlara tevakkuf eder. Ro mancıda incizxap kuvvetli, görüş keskin olacak... Fikri asalete malik olmiyan romancı düşük, donuk kalmağa mah- kümdur. Romancı ruhan sevimli, şeci, doğru, zarif, İnce, hakşinas, rahim ola cak. Fikri asalet, muharririn dimağı. nın; metni, mescidir. Eseri her okuya- (inin her sahifede parlak bir iyetle! temasa geldiğini hissetmesi İâzım. En muvaffak roman, oromancınn| kendi hayatıdır. Mevzularını kendi tec rübelerinden alacak. Bir başkası hak. kındaki hükümlerimiz, ancak kendi rail er istinatla katileşmeli ir, VAKIT Gazetesi Vasıtasile Bir ahpaba Mektuptur İki gözü yeşil, gür, taze orman gibi bakan Ve gözlerinden tel örgüler arkasındaki üsera çocukları gibi arzu sar- kan kardeşim! Sorarlarsa şöyle diyeceğim: 1931 yılında şunlar oldu: günler üstümüzden akan Sıcak kurşunlar oldu.. Hep ayni sual: — Ilık yaz akşamları nerdedir? e ğa — yaz rı ilerdedir!, Ah o dem ki havalar Açılır gönüllerin gökünde mavi taraçalar,.. Neyse... Bırak! Onun bunun başında gezen kara kalpak Gezdi benim başımda! Birini sevdim yani, birine gönül verdim anladın a! Hani ki şeytana uydum yine, Kaç kerre gözlerim aldı gözlerimi avuçlarının içine. O ne senin bana söylediğin isimdir, Ne benim sana gösterdiğim resimdir. O hiç görmediğim canım Duymadığın sesimdir. a gözüm! Ömrümün kiraladığı köşesinden — tasını tarağını toplayıp — elveda bile demeksizin kaçabilir. Ve ben onu unutmamakla beraber Uğurlar olsun! der Yine bomba kafamın iki ateş fitilli lâmbası altnda Halk havalarını yazarım. Hakikat Ne dün sana pudralı lâkırdılarla Türk yani Halk mekteplerini zemmeden kurşuna dizilmenin sözüdür ; Ne beyaz gecelere siyah ayaklarla basan sevdalı bir delikanlı kalbinin hasta gözüdür; Ne benim gençliğim ; Ne onun güzelliği. Aç mide haykırır.. Şiirlerimi okumak isteyenlere Basık tavanlı dar bekâr odasının adresini ver! Kara bir çalı süpürgesine benziyen geceleri ve ablak yüzlü gündüzlerile beraber ilhami Bekir Büyük romancıya göre (teknik) ikin) (27 mayıs Londra tarihinden ci derecede kalır (Balzak) (Dostoyevs-) ölen muharrir: il ki) bugünkü mevkilerini tekniğe borç- “Bugün doğum günüm. Diyo” lu olmadıkları gibi (Dömopasan) (Flo ğum günümü Portlant Palas'8 ! ber) in teknikleri de buzünkü tasnif e)... anlıyamadığım bir sebeple dilmiş şahsiyetlerini kurtaracak bir | sıhhi muayeneden geçmek su) 'meziyette değildir. Benet realistti. Be-|;e ettim, oElliyiaşan her net bir hakiki, doğuşta san'atkâra ina-İ yaci olup olmadığını bilse nıyordu. Onu müşahede, tahassüs ve) birkaç senede bir; muhakkak ibdaımda istediği gibi serbest bırakmış-İ muayeneden geçmelidir. BUN tı. Fakat bir şart koyuyordu. Görül-) söylemişlerdi. Şiddetli hastalık meğe çalışılan şey ((hayat) olduğu)kunç faaliyetlerine sessize? unutulmıyacak, insani âlemle münase- başlarlar. Hiç şüphe ed beti inkâr olunmıyacaktı. tarzda günden güne ku' Journal 1923 denbire size harp açarlar. * Mr. Armolt Benet; geçen sene, dahajme hazırlanmadan evvelki seneye ait tuttuğu bir hatırajdür.. defterini, bazılarının tarihlerini göste.) (5 haziran Londra: i rerek ve bazılarınınkini ancak kendisi) (Bugün raporumu aldım. nin bildiği sebeplere mebni yazmamak) mışım. Kan tazyikı yerinde. &. suretile kitap halinde neşretmişti. Ölü-| iyi. Ciğerler, çok iyi. Şiryanls” münü gazetelerde okuduğum gün, hiçliki yaşında bir adamım oli hak veremediğim bir münasebetle o)de otuz iki yaşında bir delil kitaptan iki parça aklıma geldi. Bun-|re benziyor, Karaciğer; eğ” lar, Mister Benetin altmış ikinci do-|kısımlarına nazaran daha em ğum gününe tesadüf eden: ini çam iç uzvun 27 mayıs) la, (5 haziran) sernameli| mel nümun. ir uykusu ar, Hd Bedeni zi Ona dair bir şey söylememi vi Manidar olmaktan o kadar çekindi.|rar.. “basit şey, demedile ads ğim halde bu satırları nakletmek zaafı) Yuyamıyormuşum., işte na bir türlü mukavemet edemedim. e Hikmet Ve si öl