— 6 — VAKIT 3 MAYIS 1931 (VAKIT)ın Çocuk Sayıfası No, 10 ayıs Konuşma | KÜÇÜK HiKÂYE | Uğuzun Deftterinden:4 | köşesi Küçük kardeşim bazı vakit be- rağmen onu bütün tanıdığım ço —7— H A R I K A İni epeyçe İ Kendisi olur)lara tercih ediyorum. Yüzü bel | a yaramazlardan ( değildir. Benim|herkesin hoşuna gitmez. Fakat Geçen hafta şu köşemde yazı rmeki” li inle vi #, | o Vapurun güvertesinde otur- ii altı kişi idiler. Babçe kapi- |kitaplarımı, eşyamı, karıştırır da- onu güzel, yakışıklı gö: e mini İ .— ba gözümün DA ii ne ucin “açıldığını görünce > daha ha geçen gün kemali itina ile yaz- yim. Değme arkadaşla sez nünde,.. Ciddi bir tavurla ma- Onümde bir kaç kisi yüksek | fazla korktum fakat aklıma bir |dığım bir mektubun üzerine dikkat|ten hoşlanmadığım halde on BR EM» EM APA AREA ri sizlikle mürekkep şişesini devirdi.) geziyorum. Dahası var. İşimi saya oturmuş, çocuk O sayıfasına girecek yazıları birer birer göz- den geçiriyor. Arada bir, kaş- Jarmı çatarak, dudaklarını büke- rek fikirler serdediyordu. Ken- çare gelmişti. Eğer bununla at- lata bilirsem zekâma diyecek yoktu. Derhal yerimden fırladım ya- pımızdaki odaya gittim, burada ibir keder olduğu zaman ona $ meden söylüyorum... Onun dimağında bazan husule gelen ve gusse âsarı görünce istiçvap ederek kederinin se! sesle konuşuyordu. Biri diyordu | k Ne kadar gücendim. Ne kadar imi içim sıkıldı. Ondan şikâyetim bu! kadarcık olsa ne ise. Fakat her nedense onun küçüklere has hop- palığı, güzelliği (o validemi fazla Hele benim başıma gelen daha mütbiş ve daha bârıkalı... Kulak kabarttım. O bikâyesini disine köşenin yazısını yazaca- | anlatmıya başladı; eskiden kalma bir takım ziller N Mİ erman lek Pi eye e eşi geliysej ğını söylediğim zaman ciddiyeti — Geçen sene kartalda oturu- | küçük çancıklar vardı. Bunları ei Oi e a plağı Acaba kardeşim ile benim. fazlalaştı. Eline kalemi aldı, yorduk, Evimiz. istasyondan ol- | kollarıma, göğsüme taktım piya- uğraşıyor. Bu işte ziyan gören ise|daki bu irtibatm sebebi dukça uzaktaydı. Bir akşam ev- | nonun başına geçtim ve bildi- (benim... Buna katlanayım. Fa Bunu araştırdıkça ancak bir önüne koyduğum kâğıt üzerine kelimeleri döküyor, arasıra bir danesini çiziyor yine düşünüyor. Yine: yazıyordu... Mini mini yav- runün bir yazi masası başında bulunan kimsenin ne kadar güç bir iş deruhte ettiğini ihata edip edemediğini bilemem. Fakat şu mevkii tutmak, babalarınm zab- | metle, üzüntü ile girdikleri şu vazifeyi seve seve deruhte et mek istediği her halinden an laşılıyordu. Güzin hanım... Siz şu mevkie muvakkaten gelirken ne kadar zevk duydunuz değil mi? Bir gâzetenin tahrir müdürü sıfatını takınmak ne kadar hoşunuza git- ti.. Buna arkadaşlarınızdan ikisi en bariz bir misal teşkil ettiler. Bunlar kendilerinden bahsetmek- te noksanlık gösteren .gazete idarelerine uğrayarak bu noksanı ihbar edeçek kadar heveskârlık ibraz ettiler. Ah! Çocuğum!.. Sizleri böyle cezbeden iş başına geçmek key- fiyetinin ne kadar yorucu ne kadar! sıkıntılı olduğunu bilseniz... Siz, bizleri masa başında gö rüp gıpte ederken, biz sizin ya- mınıza rücu ederek sizin gibi mektep rablelerinde bulunama- dığımıza ne kadar yüksündüğü- nüzü düşünür müsünüz ? Kalplerinizin saflığın muha- faza edebildiğiniz kadar ediniz. Küçüklük çağının saadetlerinden istifadeye bakınız. Dünya sizlere şu yaşınızda bir cennet bağıdır. O bağın meyvelerini koparmağa bakınız. Vali, polis müdürü, hi- lâliahmer reisi, gazete tahrir müdürü olmak uzaktan pek hoş görülebilir. Fakat işin aslına in- tikal edildiği zaman acılığı anla- şılır. Sözlerime inanınız. Ve bu gününüzü uzakta hoş görünen seraplar peşinde koşmakla 2e- hirlemeyiniz. Olmaz mı Güzin Hânim? MH. Goyuc Uruçluymuş Bir ramazan günü muallim talebeyi tahtaya kaldırarak imtihan ediyordu. Talebe tahtaya “âlicenap,, yazarken dalgınlıkla (A) harfini unutmuştu, mü allim sordu: — Oğlum, hak dikkat et dalgınlıkta, (A) harfini unutuyorsun? Talebe birdenbire şaşırdı, hemen ce vap verdi; — Maalesef muallim bey ben bugün oruçluyum 111. Düşürmüş — Cebimde beş kuruşum vardı, Yüz parasını harcadım, kırk beş parasile de zıp zip aldım, on beş parasını da fıka de yalnız kalmıştım, evdekiler yakacığa gitmişti. Odamda yal- niz oturmuş piyano çalıyordum. Bahçe kapısının önünde ayak sesleri, hafif hafif konuşmalar kulağıma gelmiye başladı. Ye- rimden fırladım, pencere kenarı- na koşlum.: Uzakta kapının önünde bir takım gölğelerin kımıl- dadığını gördüm. Eyvah! dedim çmdi ben ne yapacaktım; onlar | ğim bir dans havasını çalmıya başladım. Çalarken kollarımı göğ- sümü kımıldatıyordum ve'bu su- retle odanın içinde mütbiş bir gürültü hasıl oluyordu. Yirmi otuz kişi dans ettiği zannediliyordu. Bir az sonra pencere kenarma gittiğim zaman hırsızların yerin- de yeller esiyordu... Nasil be- nimki daha harıka değil mi. Hasan Bedretttı si bende tesir gösteriyor. arını bana atfediyorlar. ten tekdir gören yine benim.... Ve! hasıl küçük kardeşim kısmeti! Ti muzır bir mahlüktur. o yecek olsam bir hasret mücadelede, kavgada, içimde İİ | reran 119 nisan çocuk sayıfasırdaki Çocuk haftası geçti; fakat tatlı intibaları hâlâ gözlerimizde aksini bıraktı. Mini mini yavrularımız bir hafta eğlendiler, gül- düler, tatlı bir hayat geçirdiler. Memleketin her tarafında aynı günde bütün saf ve sevimli evlatlarımızın bayramlarını tes'it etmeleri aynı günde vatanın her tarafında gül bahçelerinin çiçek açmaları gibi tatli bir his veriyor. Resimde Zonguldak yavrula- nmm çocuk bayramı şenliklerinde yaptıkları resmi geçiti görü- yorsumuz. Böyle manzaraları gördükçe insanın kalbi sevinçle kabarıyor ve âtinin parlaklığına kanaat getiriyor. 19 Nisan çocuk sayıfasındaki bilmecemiz karilerimizi biraz şa- şırtmış ve bu sebepten doğru hal varakaları pek az gelmiştir. Bunların arasında kur'a ile İ zi olunan hediyeler şunlardır: Birer abone kazananlar mektepten 63 Şevket Bey Birer kitap kazananlar Vedia H. 3 — lea salonunda Hasan (Fehmi B. İ4 — Vefa Orta mektepten Şem- isettin B. 5 — Vefa Orta mektep ten Kenan B.6 — Eyüp Orta mek se İtebinden Cemal Avni B. 7 — İs- > tiklâl lisesinden Neriman H.8 — İstanbul Kız lisesinden Nimet H. 9 — İlk mektepten Necdet H. 10 — Kadıköyünde Kuşdili numara 21 cebi delik olduğundan düşmüş. Sarf dersinde Muallim — Oğlum söyle bâka- yım, müteaddi nedir lâzım nedir?.. Talebe? — ... Muallim — Canım arkadaşın sana bir tokat vursa ne olur? Müteaddi olmaz mı ?.. Talebe — Evet... Muallim — O halde sen ne Memleketimizin her tarajmda gençliğin gösterdiği faaliyet şayanı takdir neticeler vermektedir. izcilik teşkilâtı memleket merkezlerimizde genç ve dinç unsuru bedeni tekâmüle doğru sevkediyor. Resimde gördüğünüz Zongudak izci Hanımları bu sözlerimize en bahir bir delildir. Zonçuldağın bundan yirmi, yirmi beş sene evvel en geri kalmış bir valan köşesi olduğu hatıra getirilirse bu tekâmülün derecesi hakkında daha sarih bir fikir peyda edilmiş olur, i İ suna ardi iElE anl ininal . | olursun? raya verdim, Şimdi benim cebimde kaç) verdi: Talebe— Bende mütcaddi olu- param kaldı, söyle? — Beş param kalmadı? rum.. Nermin zeki bir kızdı, derhal cevap Küçük Necdet kardeşi Nermine sor) © Muallim — Canım; nasıl olur? verdi: ç vo Talebe — Öyle efendim arka- — 40 paran kaldı işte, 4 kuruşunu EL? şım bana vurursa benim elim | harcamışsın. e ty armut devşirmiyor ya ben de ona Bunun üzerine küçük Necdet cevap) o— Çünkü onlarda pantalonumun| vururum... kat onun her yaptığı kabahatin ak- Kusur- Onun karıştırıp kırdığı şeylerin benim ta» rafımdan kırıldığı iddiası kolayca ortaya atılıyor. Neticede azar işi- kesen, muhabbet ve sevgi payıma tecavüz eden, beni söz altında br- yaramaz ve bir bakışa göre Bunların hepsine rağmen ben küçük kardeşimi gördüğüm zaman! kalbimde lâtif bir çarpıntı hissedi- yorum. Onu uzun müddet görmi- bir üzüntü! duyuyorum. Onunla bile başka bir zevk duyuyorum. Kusurlarına a Züzeyir B. 2 — Gazi Osmnapaşa- mektebinden 41 İsmail H Hasan Bey, 2 — Akbıyık : : 1 — Gazi Osmanpaşadan 459),,,J Bey, 3 — Üsküdar m5 dan 433 Mehmet B. 3 — 22 inci ilki, wi 1 — Vefa Orta mektepten Rem zi B. 2 — İstanbul Kız lisesinden Amerikan mütar l hamledebiliyorum. O da Kardeşim ve ben ayni ananm;, babanm evlâdıyız. Ayni den süt emdik, ayni dük, ayni ocakta ısmıyoruz. sanların birbirine karşı mecburiyetinde oldukları dün ilk halkası kardeşimle İaramdadır. İkimiz de ben ona, o bana muin Ve mütekabil muavenetl mizin noksanımı itmam e birbi edebile'” iz. ” İşte kardeşimi bunun için si yor ve onu bütün bildiğim diğe kadaşlarıma veya muhitteki Ci büyük tanadıklarıma takdim mİ yorum. Kardeşim benim için i bir istinatgâhtır. Dünyada Li mi deşi olmıyanlar kim bilir ne betbahttır! Yeni Bilmecemi? 3 le harfler koyunuz ki soldan ve yukardan aşağı okunduktüi 1 — Beklediğimiz bir meri 2 — Bir erkek ismi elli şişi 3 — “Çan,, olsun. muhtelif hediyeler verilecektif/ Bilenler arasında Kemal Bey 1 Birer kolonya kazanan?" 1 — Kadıköy Yeldeğirmeni akkı Küçük Bebekte Hatice Hanım,5 — 17 inci mektepte yf tice Mehpare Hanım, 6 — cu ilk mektepten Ayşe H. Birer podra kazanan 1 — Çemberlitaş orta e ten Neş'et Bey, 2 — Ameli 3) mektebinden 179 Ayten e — Kadınları çalıştırma Neriman Hanım, 4 — Kız g” mektebinden Emine Hanı Aksaray Hupyar caddesi m 8 Bediha Hanım, 6 — 2 4 mektepten Muzaffer H. VAKIT Çocuk sayıfa#' Müsabaka kup9” 3 Mayış 1991 isim: ——7 Adres: e Bilmece balli: a