3 Mayıs 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

3 Mayıs 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

““dihdan müteessir olan k | | | k el lil EE 7 : İTTİ Müvazenesizliğin sebebi ! Üç günde altmış altı zabıta vak” ası... Epey mühim şey! Zabıta vak'alarının artması, eksilmesi bir. noktadan mühimdir. Cemiyetteki muvazenenin derecesini anlamak itibarile. | Üç günde altmış altı zabıta vak'- ası bir cemiyette ruhi bir hareke- tin ifadesidir. İntihardan bahse- r. Zaman, zaman salgın ha- lini aldığını görüyoruz. İ Cinayetlerin bolluğundan şikâ-! yet ediliyor. Fuhuşla © mücadele günün meselesi oldu. Niçin cemiyet kalıbını değiş-! tiriyor. Merkezi sıklet bir nokta- dan başka bir noktaya intikal edi- yor. Biz bunu gayet betbin olarak tek bir hadisede görüyoruz. Türki- yedeki sermayenin O merkezleşme seyrinde! Bu bir hakikattir. Fakir sınıfların elindeki münfe rit sermayeler daha büyük serma- yeler etrafında toplanıyor. Bir mi sal, İstanbulda küçük emlâk sahi- bi insanlara ait (45.458) parça emlik eahindedir. Bunlaradn an- cak (16.608) tanesi rehinden kur- tarıldı. Geri kalanları borç mu- kabilinde sahiplerini değiştirdi. Emlâk hususi şahıslardan ziya” de muayyen grupların elinde birik mektedir. Emlâk sahiplerinin proleterleş- mesi kendi başını sokacağı bir kül ik evi biraz kazancı (olan fakir alkın vaziyetinin biraz daha kö- tüleşmesi demektir. Bunlar küçük esnaf, küçük memur ve mütekait- lerdir. Bunların vaziyetlerini ber- batlaştıran basma kalıp, liberal düşüncelerle nakledilen bazı ik- tsadi casslarm © tatbikinden ileri geliyor. Bugün hallerinden mem» nun olmıyan, vaziyeti kötüleşen insanlar dünya buhranı önünde har gruplardır. Bütün dünyayı kaplıyan ve &sen buhran bizi tek başımıza bi rakmaz. Fakat bunlara (karşı memleketin asıl halkını teşkil e- den fakir sınıfın himayesi ne baş- ka menfaat gruplarını mütezarrır! eder. Ne de halkın sefaletine mâ- ni olmak için çok büyük faaliyetle re ibtiyaç vardır. Netekim son zamanlarda İş bankasının ve Zira» at bankasının bu kısım © insanlara e? için tedbirler aldığını, kre- di şartlarmı Oo zayıflatması ve bu yolda atılmış yüksek bir adımdır. Ekseriya borç yüzünden sefale- te düşen wilelerin vaziyetini tefeci- ler, faizciler kadar resmi müesse- seler de işkâl ediyor. Meselâ, resmi bir istikraz mües sesesinden borç alan adam 1özde| yüzde on beş faiz veriyor. Haki- bu miktar, yüzde yirmiyi aşı yor, Çünkü, sigorta, (sigorta primi, faizi muamele vergisi, ta- masrefr, mul ücreti e bunun üstüne biniyor. Şu hal de en kısa yoldan giderek orta s1- nıf halkın daha çok sefaletine mâ- ni olmalıdır. Sadri Etem 4 Memlekette Ticari vaziyet ne halde 1931 senesinin ilk üç ayına sit olan ticaret istatistikleri in- giltere, Almanya, Fransa ve Amerikada intişar etmiştir. Bu | istatistiklerden şu neticeler an- laşılıyor. İngilterenin geçen senenin üç ayına nisbetle bu senenin ilk üç ayında ihracatı yüzde 36,9 de- recesinde, ithalâtı da yüzde 24,3 derecesinde tenakus etmiştir. Amerikada ise ihracat yüzde 36.B itbalât yüzde 9 eksilmiş bulunuyor. Fransada ihracat, yüzde 28, ithalât yüzde 15,6 eksilmistir. A ada ihracat yüzde 16,7 ithalât 33,8 azalmışir. . Fransada bu senenin ilk üç ayızarfında itbalât 11,811,193000 franga varmış ihraca!8,406,948,000 | i cağı Bulgaristanda Kabine buhranı Hangi safhalardan geçti, ne olacak ? Bulgar meb'usan meclisi dört seneden ibaret olan kanuni müddetini ikmal ettikten sonra, idare mevkiinde bulunan izgovur fırkasına mensup Lâpçef kabinesi istifa etmişti. Bunun üzerine kral, yeni meb'us intihabını ya pacak olan kabinenin ne #vretle teşekkül etmes'nin muvafık ola- hakkındaki (o mütalealarını öğrenmek için fırka liderlerini saraya davet etti ve iki gün İ devam eden istişareyi müteakip sabık nazırlardan demokrat fır- kası lideri Aleksandr Malinofu yeni kabinenin teşkiline memur etti kral borisin aynı zamanda kendisine kabineyi izgovur fır- kasile teşkile çalışmasını da tasiye ettiği anlaşılmıştır. Çünkü saray- dan çıktıktan sonra gazetecilere beyanatta bulunan Malinof de- miştir ki: — Kuvvetli bir kabine teşkil etmeğe çalışacağım. Fırka İider lerile temas ediyorum. Çiftçi fırkasının Verapçe grubile teşriki mesai edip etmemek meselesine gelince: Kral heniz bunun za- manı gelmediğine ve çiftçilerin daha bir müddet idare mevkiin- den uzak tutulmaları lüzumuna kaildir. Halbuki bugün Bulgaris- tanda mecut fırkaların en kur- vetlisi çiftçi | fırkasıdır. Bunun için kuvvetli bir kabine ancak onların omüzaheretile meydana gelebilir Maamafih ben onlarsız bir ka- bine yapmıya gayret edeceğim. Çiftçi fırkası namına saraya giden fırka umum! kâtibi Vizil Dimof da gazetecilere şu beya: natta bulunmuştur: — Yeni teşekkül edecek olan kabineye biz çiftçiler girmek niyetinde değiliz. Fakat çok geç- meden idare mevkiine davet edileceğimize de eminiz. Çünkü halkın ekseriyeti bizim le beraberdir. Halk bu beraber- liğini her fırsatta göstermiştir. Hakikaten saraya giden fırk« liderleri vâsi bir kualisyon ka- binesinim teşkilini ve bu kabine de çiftçilerede mühim bir mevki verilmesini ve idare mevkiinden çekilen izgovur fırkasının hiç bir suretle yeni kabineye dahil edil- memelerini tavsiye etmişlerdi. Kral ise yeni kabineye izgovur- ların mutlak surette girmelerini istiyordu. Bittabi Malionfda kra- İn arzusuna göre bir kabine teşkiline çalıştı. Fakat muvaffak olamadı. Çünkü izgovur fırkası yeni kabineye dabi! olmak için hariciye, dabiliye ve maliye ne- zaretlerinin kendilerine verilme- sini kat'iyetle istemişler ve bu | isteğinden kat'iyen feragat et- meğe yanaşmamıştır. Malionfda bu nezaretleri (Oonlara vermek istememiştir. izgovurlarla anlaşa- mıyacağını gören Malionf bun- dan sonra diğer fırkalarla da ka- bineyi teşkile çalıştı, lâkin yine muvaffak olmadı. Bunun Üzerine kral kabinenin teşkilini istifa eden Lâpçef ka- binesinde Maarif nazım olan Tsankofa havale etti. Esasen Malinofun kabineyi teşkile mu- vaffak olamadığı takdirde kralın gene Lâpçefi davet edeceği ve kabinenin teşkilini ona havale | edeceği tahmin ediliyordu. Fakat Lie yerine Tsankof davet i. Bu tatın da bir müddet uğraştıktan sonra kabine teşki- line muvaffak olamadığı dün ak- imuvffakıyetin onu RTE Fransada Cümhurre- isliği ve namzetleri Spor i Bugünku maç Muhtelit takımımızdan bugün farklı bir gelebe bekliyoruz Beogradski takımı bugün Be- Önümüzdeki yedi sene için Fransa| şiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe İcümhur reisliğini ifa edecek zatın in tihabı, azami mayısın 13 üne kadar ik mal edilmiş olacaktır. Fransa cümhur reisinin intihabı Pa riste değil, fakat Versayda yapılır. Fransa âyant ve meb'üsanı Versayda!| Bir namzedn intihahı kazanabilmesi için ekseriyet temin etmesi, yan! 450) rey Iması lâzımdır, Namzetlerin biri bu derece rey almadığı takdirde inti- hap amelivesi tekrarlanır. zatların biri Mösyö Briyandır. Filha- kika, simdiye kadar, müteaddit defa- lar, riyaseti cümhur intihabını İstedi- tur, Onun bu defa intihabı kendi lehi- dür. Çünkü kendisi heniiz namzetliğini koymamıştır. Birçokları, Mösyö Bryanın riyaseti cümhur makamınn icabatından (olan merasim ve teşrfatı yapmağa sıhhati müsalt olmadığını, onun için bu vazi- feyi kabal etmesi için bu gibi merasim ve tesrifatın asgari hadde indirilmesi icap ettiğini söylemektedirler. Bazıları ise Mösyö Briyanın, cümhur riyasetini bir süsten İbaret suymakta odluğunu, onun İçin bu makama talip olmadığını iddia etmektedirler. Fransada cümhur reisleri başvekil. leri tayin etmekle beraber nazırlar meclisine de riyaset ederler. Bununla beraber, asıl mes'ele Möw yö Briyanım namzetliğini koyup koy- muyacağıdır. Şayet Mösyö Briyan nam- olan Mösyö Penleve namzetliğinden feragat edecek ve bu suretle Mösyö| Briyanın soldan rey almasına mâni ol- .mamağa çalışacaktır. Penloveden başi İka sosyalistler namma namzetliğini! koyacak zet'iğini geri. alarak sosyaliştlerin Mösrö Briyans rey vermelerini temin edecektir. mekle beraber onun siyasetine muhalif bulunmakta ve Mösyö Briyanın her hal de rsmzetliğini koyacağı kanaatini bes. lemektedir. Bunların telâkksine göre Mösyö Briyan Avusturya « Almanya gümrük ittihadına rağmen nüfuz ve İdığını ispat için bu hattı hareketi iks! tiyar edecektir, Sağlara göre Mösyöl İBriyanı, sosyalstlerin, papa taraftarla rınm, franmasonların, ve hirçok mali- yecilerin müzaheretine nail olduğun- dan onun kazanması kuvvetle muhte- setin rehberi olduğundan kendisi cüm- hur reisliğinin iktıza eltiği bitaraflığı lâyıkile gösteremiyecektir. Mösyö Bri yan ecüümhur reisliğine intihap olunduk tan sonra harici mesuil hakkındaki si- yasetini hükümete tahmil edecek ve bu siyaset muvaffakıyetsizliğe uğrryacak olursa o zaman kendisi mes'uliyet yük ilenmiş olacaktır. Bu ise cümhur reisi nin haiz olması icap eden vaziyet de- gildir. Sağların bu fikirde olmalarına Tağ- men Mösyö Briyanın namzetliğini koy duğu takdirde kazanması çok muhte İmeldir. Mösyö Briyanın en küvvetli muarız- İlar, âyan Mösyö Pol Dömer, sabık har- biye nazırı Mösyö Lebröndur. Mösyâ| Lebrön, Mösyö Puankarenin müzahere- İtini de haiz bulunmaktadır . Şayet Mösyö Briyan namzetliğini! koymazsa diğer namzetlerden Penlöre! ağlebi htimal solün reyini toplıyacak- İtir, Buna ancak Mösyö Heryorun nam İzetliğini koyması mâni olabilir. Mösyö Heryo geçenlerde Liyeonda ilera olunan belediye intihabatmda bü yük bir muvaffakıyet kazanmıştı. Bu reisicümhurluğa namzetliğini koymasına sevkedebilir. Bunlardan haşka bir namzet te (Corç Leyfas) tur. Fakat onun ihtiyar Nıiğr belki onun cümhur reisliğine inti- habına mâni olur. İ şam gelen telgraflardan anlaşıl- maktadır. Bu telgraf şudur: Sofya, I(A A) — M. Liap- cbeff, yeniden i memur edilmiştir ne çerirmek isteyip istemediği meçhul! zetliğini koyarsa, hali hazırda namzet! olan Mösyö Brake de nan! Sağ taraf Mösyü Rriyanı takdir et; toplanarak namzetleri intihap ederler.! Şimdiye kadar mevzuu hahis olan| mubhtehti ile oynıyacak. Bu maç misafir takımın futbolumuzla dör- düncü ve son karşılaşmasıdır. Bayram günlerinde yapılan mü- sabakalarda Yoguslar takımile ayrı ayrı oynıyan Üç takımımızın her üçü de muvaffakıyetli oyun- larla yenilmemişler ve Fenerle Beşiktaşın berabere kalmasına rağmen Galatasaray bu işte daha östün çıkarak kuvvetli Sırp ta- | kımını 3-2 mağlup etmişlerdi. gi istikamete çevirmiş olmakla maruf! ! siyasetinin zerre kadar müteessir olma; Bugün ortaya, yaptıkları maç- larda müsabaka kabiliyetlerini ayrı ayrı ve muvaffakıyetle izhar eden üç takımımızın en kuvvetli taraflarını bir araya getirerek bir muhtelit takım çıkarıyoruz. Şüphe yokki Sırp takımı bugün karşısında fert itibarile en kuv- vetli takımı bulacaktır. Fakat bakalım bu kuvvetli Elemanlar bir araya gelince meselâ bize Fenerbahçenin evvelki gün alt- mış beş dakika mütemadiyen hasım kalesinde oynadığı kazan- dırıcı oyunu verebilecek mi?.. Dün bu sütunlarda çıkan ve bayram maçlarını veren uzunca bir yazımın sonunda “yarın Be- ogradski son maçını mubtelitle oynıyacak ,, derken en sonda “ yenilmemizin imkânı yoktur. Eğer mubtelit takımımız ayrı ayrı oynyan Üç maçtaki müsa- baka kabiliyetini gösterebilirse,, demiştim. Fakat bir yanlışlık eseri olacak yazının “eğer, ke- limesinden aşağısı dizilirken or- tadan kaybolmuş ve yazı “yenil- memiz imkânı yoktur. ,, cümle- sile bitmiştir! Futbolda bir maç- tan evel netice yözde yüz emin bile olsa böyle kat'i bir hüküm vermek doğru olamıyacağı için bir mürettip dalğınlığının yaptığı yanlışlığa burada işaret ediyo- rum. Fakat inşallah öyle olur. inşallab bugün “ yenilmemizin imkâm yoktur. ,, ve bu kıymetli takıma kaışı sayı farkları fazla- ca olan bir netice alırızda bay» | ram günlerinde elde ettiğimiz meldir. Fakat Mösyö Brivan, bir siya| ! | i | muvaffakiyetler bu suretle bir kere daha ve kai'i surette te- yit edilmiş olur. bayramdaki maçlarda (gös terdikleri (oOooyun (kabiliyetine nazaran muhtelit takımın bugün şu kadro ile oynaması çok doğ- ru o'ur; Osman Hüsnü Cevar Nihat Reşat Mehmer K. Faruki Zeki Fikret Rebil Muvaffakiyet temenni ederiz, T.M. Dünkü ziyafet ve gezinti Yugoslavya futbolcuları şere- İ fine müsabakalar heyeti tertibi- yesi tarafından dün Büyükadada Otel Dezetraüjede bir ziyafet ke- şide edilmiştir. Ziyafette Galata- Mirat | saray, Beşiktaş klüpleri erkânım dan ban zevatla gazeteciler bar bulunmuşlardır. Yemeğin sonünda samimi nutuklar irat | edilmiş ve misafirlere Adada bir tenezzüh yaptırılmıştır. Misafirle- rimiz akşam üzeri motörle İstan- bula avdet ederek şereflerine Yugoslavya sefarethanesinde ve- rilen çay ziyafetine gitmişlerdir. Edirnede spor Edirne, 1 (A.A) — Uzunköp- kabineyi teşkile | rü Ergene spor kulübü lik maç- ları yapmak için mıntaka reisi 'Hakikatle müca SEA öcadele ya eğil M diasile meye ae yeni bir şekilde intişar etti tiği günlerde Babıali caddesinde "ud zaman emek ve mürekkeP fetmiş muharrirleri, tezyife kalkışan bir alişan Yİ tesinde dün akşam şöyle gi semte hareket ettiler!, Türk haritasının neresi ğ ve o Türk vatanının De meçhul kalabilirdi ki böyle puntolarla bir serlâvha / diye düşünürken ajans geldir zinin ufak bir tren t yaptığı orada yanlı idi. —O halde, bu serlâvha diyecek oldum. Bir dostum: — Gazete mücadele " değil mi, dedi, sayğı ve hak” da mücadeleye girişti. ... Halil Bey , Zin zaman bazı gaz€ij de bir muhalefet tas görülür. Bu hastalığın ilk zından biriside yalan b# uydurmaktır. Bu hastalığı muş denerim gazete ” yeri; i — Halil B. in yeni ka” l hariciye vekâletine gelmesi” temeldir! Hesapsız düzensiz bir b | Hariciye vekâletinin koltoğ 8 met pş. ile Tevfik Rüştü “| oturacağı makamlardır. H# o cesim gövdesile, oraya sığsın! meclis .de otur dursun, neşine Bu münasebetle bir hatırladık: — Hani adamın biri geçerek Oo mamaz Ğ kalkışmış. * Fakat ilk ( Kulyaeyyüelkâfirun ) yi osumıya (o başlamış, o V€ meleri biri birine l bir türlü işin içinden çıki Cemaat arasında asabi sözlü bir adam namartı ve: — Hey imam efendi neden öyle karışık di rişiyorsun, senin (inna “ A nene yetmez? 1 Toplu en 4400 000 Ibsan Beyle Keşmna Yapılan maçta Uzunk! lr mı İ-3 le galip gelmiş "E gayet heyecanlı ol memleket maçla ve oyunu seyretmek şana gitmişlerdi. v Edirne, 2 (A.A) — sonra stadyomda erkek Hf idman şenliği yapılmış bir intizam ve neş'© bik edilen program yetle intaç edilmişti ya feyizli neticeleri mueip paz DAVET ei Beogradeski maçları f Aşağıda esamisi pi bolcuların 3-5-31 saat 16 da GalatasarT, ispatı vücut etmeler" Beşiktaş kiibünde” öy Osman B. Ter, Fener Zeki, Cevat, Fikret, Niyazi B. ler. J Galatasaray gli” Burha, Mitat, Nihat ÖYP Kemal Faruki, Meb Celâl B. ier ; Pp. Kİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: