larda iy İL TRSADA YAPILAN TÜTÜN BE TİMALI MAZNUNLARININ hari Bur MUHAKEM İki, Sâdan bildirildiğine göre tütün n ite : n mazmun bulunanlar hak ea, piri şürasının lüzumu mu- Mesin, Ararı Bürsa ağir ceza malv © tebliğ edilmistir. ” iin ağıreezn mahkemesi tarfın- Sui istimalle alâkadar ve İstan çin ulunan bazt memurların tevki- tagı Üzekkere kesildiği de bildiri r, mmm İşi, ENİ BİR GEMİYE Anbul erkek lisasi mezunlarının kg la bir cemiyet teşkiline kurar le, Ni yazmıştık. Cemiyetin 5 Stanbul erkek lisesi mezunlari ce) ) olacaktır. Dün sant on beşte lisesinde toplanan gençler cemi: bi teşekkülü sebeplerini ve gayesini etmişlerdir. Pk hazırlıkları ik: #tmek üzere Hayri, İhsan, Emin, *t, Mitat, Rıza, Ekrem Beylerder| #kkil bir komile seçilmiştir. Ke- nizamnameyi hazırladıktan ve Mİ MİYetin teşekkülü için közm gelen a Şerniti ikmal ettikten sonra Umumiye umumi (kongresinin dha davet olunacaktır. İmumi kongrenin mart ayı İptida- 1 da açılması muhtemeldir. Jtam Mİ Srkek risesinin şimdiye kadar 1790 zla mezun verdiğini ve bu genç İda ' azziv bü- Atağı anlaşılır. Gançlere faaliye'- ay muvaffakıyetler temenni ede-| Kl mğm FERAH SİNEMADA BİR RÜŞVET HADİSESİ i Evelki xece Şehzade başmda Ferah , “mada bir rüşvet iddiasından çıkun Mr hadise olmuştur. Söylendiğine göre Darülâceze me arlarından Sami Ef. sinemanın müs | Beyden rüsvet bü bir on Ji- nra k temi, Müstafta Fabri sun Şe, Fahri B kakama da haber vermiş © ve rüğveti i İyen memura parayı vermiştir. Biraz sonra haberdar edilen zabı- memurları sinemaya gelen memuru rkeze götürmüşler ve üzerini oara- hişlardır. Fakat memurun Üzerinde İimarasr evelce alınmış olan para zu etmemiştir. Memurun parayı yol * giderken attığı iddia edilmekted BP taraftan Sami Ef, de kendisine Vet alma keyfiyetini isnat eden İftema müsteciri aleyhine mahkemeye | üracaat etmişt amaaan ÇESİ Belediyenin 931 bütçesi bütçe encü- €Nİ tarafından tetkik , edilmektedir. Ütcenin inşaat masrafına geğen sene Pe nazaran daha ziyade tahsisat ko- aktar, | Bu seneki fazla para ile şehir tiyat- “ Ye hal inşa edilecektir. i Tefrika numarası : 60 mma z “Garp cephesinde «» müellifi Erik Maria Remargue İvl mu var?. O vakte kadar neler * bakalı ili gittikçe fazlalaşan bir alâka| sözleri dinliyor. Sonra diyor! Tiaden... eskidenberi iyi dost ol- muzu bilirsin. aden sözünü kesiyor: Anlaşıldı Villi.. Sana ara sıra su veririm. Pek sıkıda kalırsan bir! s) 4 da buluruz. Pazartesi beni gör < İdaresine ait üç yüz bin birahik! İmali | İz dam Donk ve Madam Beyt isminde iti! p İt. A Çam evelki telgraflar, Hindista- nın büyük bir lider daha kaybettiğini ait rı edu. Bu zatın adı Pantli zal RAN r. Daha çok kısa bir bir İder duhn ve- İki gün habe: Molital Nehrudu imukaddem, N Mei Mevlâna Mehmet Al . Mehmet Ali, olyyaam yetmiş â ahin en kuvvetli, en can- dal ln rehberi idi. Nehru e müslüman değil hindudur. Kendisi Hin distanın en meşhur ve en büyük avu- katlarından ve Hindular arasında mu- teber olan Kastların en birincisi ve en muhteremi olan brehmenlerdendi. 1895 te, Allahabat mahkemel Âliye- sinde avukatlık eden Nehru en büyük muvaffakiyetleri ihraz etmiş, ve bü iş ten senede (40000) ingiliz Lirasınâ va- ran bir irat temin etmişti, Avukatlıktan kazandığı bu muazzam kazançlar, Nehrunun kendisine muh- teşem saraylar yapmasını ve en müref- feh hayatı sürmesine bir saik olmuştu. Nehrunun mühteşem konakları, büyük malikâneleri, her milliyete © mensup dostlarıma gece gündüz açıktı. Du sırada (Nehru) Hindistanın en iyi yaşıyan ve en mükemmel giyinen adamı diye söhret bulmuştu. Kendisi bu söhretini son derece kıskanır, bir kimsenin giyiniş itibarile ona tefev- vuk etmemesi için, hiçbir fedakârlık- tan çekinmezdi. (Nehru) nun bütün el- biseleri, bütün gömlekleri Londra ve Parisin en usta, en meşhur terzileri tarafından yapılır, ve onun gömlekleri yıkanmak ve ütülenmek için Parise gönderildi. Hindistan ile Paris arası da 5600 milli gibi bir mesafe bulunduğu nazarı dikkate alınırsa (Nehru) nun ne kadar titiz ve ne kadar meraklı bir; adam olduğu anlaşılır. (Nehru) 1920 senesine kadar bu şe- kilde yaşadı, Kendisi servet ve refah i- çinde yüzmekte di iyordu. Şöh- .. | Ön sene evvel | isinde yanlışlıkla çocuklarını değiştiren Münhenli iki Alman kadını son gün-)| lerde bir tesadüf neticesi olarak haki. ki çocuklarını bulmağa ve değiştirmeğe Nİ muvaffak olmuşlardır, Hüdise şu suretle olmuştur; 2i teşrinievel 1919 tarihinde Mü hende bir doğum müessesesinde ayı; amanda çocuk dünyaya getiren Ma kadının çocukları müessese tarafından yanlışlıkla değiştirilmiştir. Ertesi gin bunun farkına varan madam Donk şüp hesini müessese müdürline söylemiş fa. kat müessese müdürü bu şüphenin sonra diğer kadın da ayni suretle şüp he ızhar etmiş ise de © da ayni suretle İteskin edilmiştir. Işte bu suretle on sene geçmiş ve meğe gel. Bir hafta beyaz satacd- giz Hayretle soruyorum: — Ö ne. Dükkâninızda çamaşır da mı satılıyor. Gülerek mukabele ediyor: -- Hayır. Bir beyaz beygir kesip etini satacağız. Orada bulunacağımızı volumuza devam ediyoruz. 5 »... vadederek Valanten, Astarder Hof yolunu tut- ristler bu otelde otururlar, İçe ix sırada bir takım cüceler eğe başlamışlardı. Müsanın yaban patates çorbasının yükseliyordu. o Cücelerin yanında bir parça ekmek pi girdiğimi yemek yen” üzerinde bif dumanları herbirinin vardı, vini hom — Mutlaka sika ekmeği ile doyar i ki eri me alır 4 l ye afişler v€ fotoğraflar ; büyük ilânlar- İ ortılmtış in sarkıyor. Yarı ? a eğ m yapanların, bay ed biy inin, sonyaların resi erinin, yi N r eski ve SA or. BU urdandı: bunların karınları ve! Mini mini wi. biyeli Bu resimle! lolduğu anlaşılıY İpehlivanlar, at bazlar için cam yes ri son senelerde lat, perende| emmi şiperelrdi. O- igfamofon yerleştirdi ve bir kaç plâk aşırlarını Pariste yıkâtan Hintli Lider birden bire öldü mİ | Nehru reti bütün Hindistan; tutmuştu. Fa- i İkat 1920 senesinde işler birden bire de- lan bütün elbiselerini ve bütün göm- leklerini çıkarıp atmış, ve sırtına ha- cıların sırtlarına attıkları ehrama ben ziyen sert ve haşin bir kumaş parçası kaç Elhamra Sinemalarında Maurice Chevalier'nin Bu hafta zün evvel ölünceye kadar bu giyinişi terketmemişti. Bunun sebebi, Hindistünda milli ha reketin başlaması üzerine (Nehri) nun bu hareketi kuvvetlendirmek Tü- zumumu hissetmesi idi, (Nehru) bü - Zurda her şeyi feda etmekten çekinme- di. Saraylarını, Servetini, sefnhetini bu uğurda terketti, (Nehru), 1919 senesinde bütün Hin- distan milli kongresin& Yeis olarak in- tihap edilmiş ve 1920 de (Gündi) nin açtığı medeni İsyan hareketine iştiraki etmişti, Bu hareketinin en esaslı um delerinden biri, ecnebi mensucatına boykotaj tatbiki idi. (Nehru) bu um- Jık işini ve onun her sene getirdiği bü yük serveti bırakarak milli ve vatani işlere kendini vermişti. Senelerce devam eden bu mesai ©- nun 1928 senesinde yine bütün Hindis- tan milli kongresine reis intihap olun- masını intaç etti, Bu milli kongre, her sehe toplanan ve milli hareketlere ve- rilecek istikameti tayin eden milli bir 5— VAKIT 22 ŞUBATI931 — Yaman hâydutlar Alzasta Meç sehrinde harikulâde biz haydutluk yapılmış olduğunu Avrupa postasında gördük. Bir demirhanâ&nin kasadarı demirhanede gece çalışmiş o- lan amelenin ücretini vermek İçin ya. nında 198,000 frangı havi bir kasa ile fabrikaya gidiyormuş. Kasadarın ya nında bir muhafiz varmis, kasiği İki âmele taşıyormuş. Dört kişi fabrikaya yaklaştıkları sw râda bir bina arkasında saklanmış o- lan revolverlerle müsellâh dört adam birdenbire meydana çıkarak, üzerlerine ateş etmişlerdir. Dört haydut fabrika muhafızının silâ aldıktan sonra kasayı zaptetmişler ve kaçmışlar dır. Fabrika Fransa Lüksemburg ımı elinden ve | deyi canla başla kabul etmiş, avukat.|hududunda bulunmaktadır. Haydutla. rm hangi tarafa kaçtığı anlaşılamadı. ğ#ımdan Fransa ve Lüksemburg zâbitası müştereken (aharriyata başlamışlar. dir. Maamafih haydutlarm kolayda bulunamıyacağı kanaati vardır, WASHİNGTON YIL DÖNÜMÜ MÜNASERBETİLE teşekküldür. Bu teşekktilün başına geç- mek, adeta Hindistan reisicümhurluğu nu ihraz etmek gibi bir şeydi . (Nehru), Hindistan milli hareketini ele aldıkça son derece basiret ve meta- net ile idâre etmiş ve bütün vatandaş- larının takdirini kazanmıştı. (Nehru) geçen senenin temmuzunda medeni isyan hareketinin başlıca saik- lerinden ve müşevviklerinden olmak dolayısile İngilizler tarafımdan yaka narak altı ay hapse mahküm olmuştu Fakat onun sıhhati hapsin şeraitine ta- hammül edememiş, çok geçmeden has- talanmış ve hapis müddetini bitirme. den evvel tahliye olunmuştu. (Nehru) nun vefatile Hindistan ha- reketi mühim bir ve Melek birden gösterilen DEVLET KUŞU Tamamen Fransızca sözlü ilk muvaffakiyetin emsali görü itibaren filminde kazandığı fevkalâde İmemiştir. Bugün saat 1 den matineler her iki valide de çocuklarını büyütmüş-Jeski şüphesi yeniden kuvvet bulmuş ve lerdir. Fakat buna rağmen Madam taramamıştır. Bu şüphe altmda yaş yan Madam Donk son günlerde büyük oğluna ve zevcine pek çok benziyen on yaşlarında bir çocuğa tesadüf edince zulu bir adam cambözhane kupası al. tında (trapez) atlıyor fakat insan ne kadar gayret etse bü resimde şimdi- ki Valanteni tapıyamız. Beraberce prova Yapacağı dansöz evelden gelmiş onu bekliyor. Tokanta- /nın küçük salonuna gidiyorar. Bir ke narda bazı tiyatro dekorları dayalı du ruyor. Bu dekorlar cephedeki askerim! zin hayatmı gösteren “üç! minimini güvercinim Rumpler tayyaresi piyes-| ne alttir, Bu piyesin Şarkıları iki sene müddetle büyük bir revaç gördü. Valanten hir iskemlenin üzerine bir çıkardı. Gramofon borusundan boğuk bir nağme yükseldi. Plâk çatlak.. Bu nağmede bir nebze iştiyak kalmış, san ki vaktile güzel sesli olan bir yaşlı ka- dımın sesi gibi... Villi mırıldandı: — Tango! Şarkıdan anlar gibi bir tavır takını-| yordu. Halbuki parçanın ne olduğunu evvelden gramofon diskinden okumus tu. Valantenin arkasında mavi panto- Ton ve gömlek var. Kadının yalnız bir mayosu. Bir apaş dansı falim ediyor) lar. Fantezi bir numara... Numuranin| sonunda kadın bacaklarımı Valantenin boynuna takıyor. O da elinden geldiği kadar cabuk dönüyor. sy çocuğa kimin oğlu olduğunu sormaktan dığı cevaplar şüphesini zail edeceği yer de bilâkis kuvvetleştirmiş ve çocuğun validesile görüşmek ihtiyacını duymuş tur, Görüşünee de, on sene evvel ayni da provalarmı yapıyorlar. Ara sıra ba fif sada ile söylenen bir kelimelik ih- tar. Lâmbanm soluk ziyası sallanıyor, petrolün çıkardığı bir yerltı işitiliyor Dansözlein iri gölgeleri “Uç! küçük güvereinim..... dekorları üstünde kayı- yor. Villi fonoğrafı kurmak ve plâk değiştirmek için ayı gibi adımlarla or tada geziniyor. Valanten bu oyunu bırakınca Villi alkışlıyor. Fakat Valantenin yüzü so. murtmüş, kısa bir hareketle alkışları kesiyor. Kadın bize dikkat etmeden itekrar giyiniyor. Petrol limbası altın da dansöz şosnlarını yavaş © yavaş er. karıyör. Arkası rengi bozuk mayo için! de bükülüyor. Sonra doğruluyor. Ve ha şının üstünde asılı bir şeyi çekmek İ- çin kollarını kaldırıyor, Omuzları üz, rinde ziya ve gölgeler oynaşıyor. | zel üzün bacakları var. Vili salonun etrafını dolaşıyor. Arkasında bir (a! kım reklâmlar basılmış olan bir afiş, bulunuyor. Harp zamanına ait bir fa.) kım reklâmlar... Dansöz giyinmiştir. Şapkası ve man tosu ile bambaşka bir kadın oluyor. Biraz evvel her emri kabul eden küçük bir hayvandı. Şimdi bütün diğer kadın! lara benzedi. Bir insanı böyle değiştir. mek için birkaç parça kumaşın kâfi gel mesi he garip! İnsan ihanamıyacak olu iyor. Fakat elbisenin tesiri bambaşka! rd i österiyor: Mr yer bire bir af veri İ“Bu benim resmim idil, 8 i Ikisi de sakinane ve ciddi bir tavır hele üniforma olursa., Şimali Amerika müttehit hükümet. lerinin ilk reisicümhuru Washingtonun İdoğumunun yıl dönümü münntebetile İ Amerikan sefaretinde bu akşam sâât İ17 den 19 buçuğa kadar Amerikan Kö- lonisine mahsus bir resmi kabul tertip edilmiştir. | BU SENE ŞEHRİMİZE GELECEK İ SEYYAHLARIN MİKTARI AZDIR Bu sene şehrimize geçen o senelere nisbetle daha az ecnebi seyyah geleğek. itir. Gelecek seyyahlar geçen söleye nâzaran yüzde altmış azdır. Martın üçünde sehrimize (o İngiliz bandıralı Korontiya ve Felemetikk bah- dırahı Roterdam vapurlarile 400 Ame. rikalı ah gelecek ve bir gün sonra | Iskenderiyeye hareket edeceklerdir. Martin beşinde of Frans vapc 7: 350 Amerikalı seyya'ı gelebe' tir. Martın $ inde de Alman bandıralı Hamburg vapurile 300 Amerika tabil- yetini kabul etmiş alman seyyah gele- cektir, S Empres Uzun müddet Fıçılarda dinlenmiş fevkalâde BÜYÜKMDA AAKISINI Tavsiye ederiz. Galata Beya- nt sokak 35 ve 37 yerde breaber çocuk dünyaya ketirdik- rit olmadığını söyliyerek kadını tat. İ P min ve temin etmiştir. Dir müddet) Denk bir türlü kendini şüpheden kur.jkendini menedememiştir. Çocuktan aljleri madam olduğunu anlamış ve ona senelerin silemediği şüphesini tekrar Jetmiştir. Neticede yanlışlık het fki Itarafça da kabul edilmiş ve çocukları İdeğiştirmişlerdir. : Lüdvigi siyarete geldim. Odasında esmer renkli kanape üzerinde oturuye ruz. Duvarların biri raflarla örtülü bu raflarda kitaplar ve taş kolleksi. yonları dizilmiştir. Güneş nümunelere çarplıkça muhtelif madenlerden ça. Jzip revnaklar çıkıyor. Bir Jâhza öte İden beriden bahsediyoruz. Lâdvig ga yet asabidir. ayet diyor ki; — Doktoru görmeğe gitmeliyim. Soryorum: — Yine dizanteriden mi sın? — Hayır mesele başka, rahatsız. Hayretle soruyorum; — Nen var Lüdvig? Bir an süsuyor, titriyerek diyor ki; Sonra dudaklar — Bilmem... — Seninle beraber gi zır işim de yok. Kasketini alıyor: — Haydi beraber Yolda ara sıra b i “S2 sira bana bir nazar gafı. yor. Pek sakin ve bitkin bir halde, Bu hun asabındaki rahatsızlıktan olduğu- NU Zânnederim Lindenstraseye sapıyor yapraksız fidanlarla bezenmiş bir | bahçeciğe Kiriyornz. Orada bir evin kapısı üstünde parlak bir levhada Şu ları oküyorum; deyim mi? İla. gidelim. (Bitmedi;