-——2 — VAKİT 22 ŞUBAT bugünkü hal devam ederse orta Anadolu yaylasındaki çöl hergün biraz daha genişliyetek, bayvan- larımız tereddi edecek, sonra sahillerimizdeki münbit mıntaka- lat da bozulacaktır. O vakit Tür- kiye artık ziraat noktai nazarın- dan barımlamaz bir hale gele- cektir. Bu, memleketimiz büyük bir tehlikedir. İzah edeyim: Türkiyede zirai için istihsalât iki türlüdür. Biri mey- | va, pamuk, üzüm, incir, Fındık, heyvan gibi ihraç edilmiş kısım- dır. Diğeri dahilde sarfettiğimiz hububat ve saire nev'inden şey. | lerdir, Bir kere herkes şuna kanaat etmelidir ki Türkiye buğday, ar- | pâ Ve sair hububat ihraç ede- cek memleket olamaz. Cihanın zirai “iktısadiyatı ibtiyaç ta yoktur. Bu nevi isulleri ancak kendi ihtiyacı- | mız nisbetinde ve birde sigorta- Ni bir şekilde yetiştirmemiz icap €der. Bugün merkezi Anadoluda ta- kip edileni #irâat usulü köylünün v& çiftçinin babasindan veya bü- yük babasından işttiği ve gör düğü üsülün bilâfına olarak müd- | Köri öldüğu kadar geniş töprak ekmesi, sonra mahsul almağı güneşin ve havanın lütfuna bı- rakmasıdır. Şayet bir sön& kır raklık ölürsa köylünün ve Şifiçi- nin bütün emekleri boşa gider. Toprağa ektiği tohumu bile ala- maz. Yiyeceğini Şıkaramaz. Fe- noktasından | 1931 7 liktan müteessir olursa ken basit tarzda iska ile ziraat etti beş dönümün mahsulü ile geçinir. Hayvanları da geri kalan beş dönümlük yerdeki yonca ile ya- şayabilir. Ne kendisi, nede haj- vanları açlık tehlikesine düşmez. Bütün Anadoluyu çöl haline getiren en mühim sebebe gelince, bu da sabit mandıralar suretile takip edilen hayvanciliktir. Müm- kün olan yerlerde yönca vesaire yetiştirilmediği için bayvanlar tedrici surette Aniadolünün mer- alarım tahrip ediyorlar. Mer'âlar otsuz toprak haline geliyor. Kuv- vetli yağmurlar otsuz kalan bu toprakları sel halinde denize döğ- ru sörükleyip götürüyör. Şimdi merkezi Adadolu bu haldedir. Bu hal devam ettikçe Orta Anadoludaki çöl genişliye- cektir. Orta Anadoludan sel öla- rak gelen ceryanlar da sahillerde- ki münbit yerleri bozacaktır. Son tuğyanları hâtırlayınız. Meselâ şimdi Bursa civarındaki nehir taşmış Bir kaç ay evvel Seyhan ve Ceyhan taştı. Gediz ve Menderesin taşmasile olan son İzmir felâketi malümdur. Bütün bu ahval mer'alarda mü- inavebe usulü tatbik edilmemesinin İ | | İ | neticesidir. Geçenlerde Cenubi (Afrika müstemlikesinde, (Kap)tan bir rapor aldım. Bu rapor çok acı bir itirafta bulunuyor. Raporda “Bugünkü tarzı ziraat ve hayvan- clık burada devam ederse kor- İâköte düşer. Bir kere böyle bir felâket ih- timaline karşı tedbir almak lâ- zundır. Buda Harm usulü deni- len eski çiftçimizin takip ettiği ve âşarı beliyesinin öldürdüğü basit tarzda ıska usulünü tatbik etmektir.” Merkezi Anadoluda her köylü âilesi her şeyden evel keidi yiyeceğini ve gelecek sene ki tohumunu düşünmelidir. Bunu | mutlaka elde etmek için ber | köylüye on dönüm ıska ziraati yapmak kâfi gelir. Bu on dönü- | ün beş dönümü kendi ihtiyacı için yetiştireceği hububat, mey- | va, sebze ve saire içindir. Diğer beş dönümü de hayvanları için Yönca vesaire yetiştirmeğe tabsis | edilmelidir. Bu ön dönümün haricinde yapılacak ziraat şim- diki tarzda kuru olarak yapıla- | bilir. Havalar iyi giderde mah- sul alınırsa bu fazla bir kazanç ve nimettir, Fakat şayet havalar kurak giderde mahsuller kurak» | “VAKIT,,ım tefrikas : 91 Yazan * Hüseyin Rahmi Bü te demekti? İelâl ücretle İ Zâmaninda olacaktır, kuyotuz ki Cenubf Afrikanın çöl haline gelmesi beyaz nesil deniliyor. Yani Anadoludaki vaziyet aynen | Cenubi Afrika müstemlikesinde de bugüü mevcut bulunmakta- dır. Orada da basit mandıra suretile hâyvancılık yapmak ve mert'alarda münavebe usulü tat- | bik etmemek neticesi olarak bütün bir mıntakanm hayati tehlikededir. Hatalarımızdan biri de mer- kezi Anadoludaki insan azlığını telâfi etmek için makine ile #raate teşebbüs edişimizdir. Bu hatanın neticesi olarak beş sene içinde memlekete bin yedi yüz | traktör girdi. Bu suretle yirmi milyon lira kadar harice para verdik. Fakat faydasını görme- dik. Sebebi kârp içinde sarfedi- len buğday ve sair hububat sarfiyatı harpten sonra azaldı. Diğer memleketlerde de tarifeler ! yükseldi. Ihraç imkânı kalmadı. mukabele göşterdiğini yazması â- Lâyıklık Bayram tatili Lâyiklik devletin din işlerinde bitaraf kalması demek... Bir mühârririmiz bir mikale ya- şarak devlet dairelerinin şe ker bayramında tatil vermesi- ni devletin bü vasfına uygun bulmuyor. Du mütaleayı hü. kümetten evel kendi gazetesi- hin idaresine neden tevcih et- #miyor, bilmeyiz. Bizce bu mütalea da varit değil: Devlet daireleri tatil yapmıyor; tatil yapan me murlar! Hükümet memurlarına tw til vermek lâzımen böyle bir günü olduğu gibi kabul yan İiş mıdır? Öyle bir gün ki memüurlarm çoğu u gün gel- mek istemez; ve memurlarm gelmek istemedikleri o gün de daireye Iş gelmez. Bü tatil lâyikliğe münafi midir? Galiba bu asıl onun müsamaha kârekterinin ica- bı... Malüöm ya, dinin tatili vardır ama; tatilin dini yok. tur! Yel başımda bir tatil mek mi istiyorsünuz? reddeden kim? ver- Onü kuraklık oldu. Mahsul olmadı. Ekmeğimizi hariçten O tedarike mecbur olduk. Traktör para- larını tediye zarureti bu sıkıntıyı attırdı. Bagtin artik bütün acılıklarile tahakkuk eden bu hata bundan sönrâsi için devam etmemelidir. Memleketimizde makine ile zi- taat usulünden istifade edilemi- yeceğini düşünerek zararli devre nihayet vermelidir. Dediğim gibi orta Anadolunun istikbali hubu- bat ziraatini tevsi etmekte de- ğildir. Buralarda hububat >ira- alini memleketin mtiyacı ile ta dit.ve Harm ziraatı ile kuru raati takviye ederek servet yap- mâk için sadece hüyvancılığa ehemmiyet vermek lâzımdır. Ku- raklık olursa Istanbuldan Kon- yaya buğday gitmemesi için ted- bir alındıktan sonra hayvancılığı ilerleterek, fakat bir taraftan da yonca yetiştirmek ve mer'alarda münavebe usulünü tatpik etmek suretile orta Anadolunun tama- | | men çöl haline gelmesi tehlike- sinin önüne geçerek memleketin müsait olduğu sahada çalışmak nun sahil mıntakaları için söyle- diği sözleri yarınki nushamızda nakledeceğiz. disi yukarıya tırmanıp tırmanıp dü şüyordu. Uzaktan işaretlerle konuş tular. Ağlaştılar. Biribirine avuç a- vuç puseler gönderdiler... Kan terler içinde yürek çarpıntı Gazi Hz. | Cümhur Hazretleri, bugün öğle- deh #önta otömobille şehri ve civarını gezmişlerdir. Konya, 20 — Reisi Cümhur İ Hazretlerinin Konyadan sonra Afyonu ve Eskişehiri şereflendir- meleri muhtemeldir. Gazimizin pefakatlerinde bulu- nan müfettişler Adana ve Tar- susta ziraat ve ticaret odaların- da toplanan maballi ziraat ticaret erbabile temasta buluna- tük vaziyetleri hakkında malü- mât almışlardır. Bir zehirlenme “RÜSTBİYE,, VAPURU MÜRET- TEBATI ZEHİRLENDİLER Izmir, 21 (A.A.) — Limanımızda bu- Tünan Rüstemiye vapuru (kaptan ve I mürettebatı yemekten Zehirlenmişler dir, OVapürun süvarisi Tevfik (Bey ölmüştür. Vapur sâhibi Al, O ikinci ve Konya, 10 (A.A) — Reisi | kâptan Süreyya ve kâtip Remzi Beyler. | Bir idare Meselesi Yunanistanda Yeni bir firka teşkili için çalışılıyor Yünânistanda, mevcut fırkali ra ilâveten Çiftçi fırkası ünvanili yeni bir siyasi fırkanıti teşkilin teşebbüs edilmiştir. Yeni fırkani siyasi programı, ne faşist pro gramı gibi pek Sâğa, nede kd münist proğramı gibi pek soli müteveccih olâcaktır. Yeni fırki cümhuriyetçi olacaktır. Malüm old ğu Üzere Yunanistanda, biri Veni losun alırar diğeri de Çaldarisin K rali yetçi olmak üzere iki büyük | fırkası Tarakki perv& | ahtar, o Cömburiyetçiler bir liği, Nasyonalist fırkaları, Veni İ zelos fırkasının birer hizbinden başka bir şey değildir. Ciftçilerin ometalibini tatmin etmek ve bir çiftçi siyaseti takip | etmek maksadile teşkiline teşeb* büs edilen bu yeni fırka, eğer kuvveden fiile çıkarılırsa Yuna” vardır, 16 iki tayfa vapurda tedaviye alınmış-) nistanin siyasi hayatında mühim lar, çarkçı başı Hidayet ve ser kün bir rol oynamağa namzettir, Zira rot Ali B£, ler de ağır surette hasta-| bu fırka teşekkül eder ve yaşa” landıklarından memleket hastanesine, ya bilirse, Tisalya, Mora, Maki- yatırılmışlardır. p lâzımdır.» Şükrü B.in Anadolu- | Bir mektep açılıyor Spor ve beden terbiyesi Ankara, 21 ( Vakit) — Gazi terbiye institüsüne merbut spor ve beden terbiyesi mektebi âlisi | için inşa edilecek binanın ihalesi | tekarrur etmiştir. Binanın bu sene zarfında ikmali mukarrerdir. Programların tesbiti için terbiyei bedeniye mütehassısı Vildan Aşir Bey vekâletle temas. etmiştir. PP hakkim giri verecek ve bütün Türkiye mektep- leri için beden terbiyesi muallim- leri buradan yetişecektir. Gayri mübadıller kongre- lerini yakinda yapıyorlar Ekseriyet olmadığı için geçenlerde! yapılamıyan gayri mübadiller ce” ti senelik kongresi bu hafta 'Tüfk ocağında toplanacaktır. Gayri mübadillerden bir kısmının lemlâkine mahallinde kıymet takdir et- mekte olan ekipler de yakında Garbi Trakyaya hartket edeceklerdir . Bu komisyonlar üç ay zarfında va- afelerini ikmal edeceklerdir. Arzu eden gayri mübadiller Yuna- İnistanda bülünan emlâklarının mevki- lerini göstermek üzere (o Yunanistana gidebileceklerdir. Takdiri kiymet (muavelesi üç ay | i aramağa çıkmıya” minare semti cak mıyız? — Çıkacağız amma bu taharri- ye girişmezden evvel düşünülecek şeyler var... ! .İ zarfında bitirildikten sonrü bono fev.|mektedirler. ları ile uyandı. Sabah olmuştu. U-| yumuş muydu? Uyanık mıydı? Gördüğü | şeyler rüya mıydı? Ha: hammülüm yok... kikat mıydı? o Seçemez bir halde! (— Bu nazik meselede sallâpata — Bu şeyler nedir baba nedir? Pek ince eleyip sık dokumaya ta- İ dönya, Trakya, Epir çiftçilerini İ kendi bayrağı altında toplıyacak | ve Venizelist fırkaya, Cümhari- İ yetçi olmakla beraber, kuvvetli bir rakip teşkil edebilecektir. | İtilâfın tasdikinden sonra Atina, 20 — Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. Hariciye Nazırı Mihalokopulos'a gönderdi- ği bir telgrafnamede Türk-Yunan itilâfnamesinin B. M, Meclisinde ittifakla tasdik edildiğini bu ve- sile ile Türk-Yunan münasebatı- nın pek iyi bir sâlnada Oluugunu bildirmiştir. MATBUAT CEMİYETİ KONGRESİ Istanbul matbüat cemiyeti köngres dün yapılacaktı. Fakat ekseriyet ol madığından içtima perşembe gününü bır —— Bonolar yüf ve beş yüz liralık olmak üzere tanzif İ edilecektir. Bonoların arzu edenler tarafmdaf kolaylıkla satılabilmesini o temin-içi İnama muharrer olmaması o muhtemel görülmektedir. Bono tevziatt nihayet bulduktan sonra gayri o mübadilleri emlâkine karşılık olarak gösterilen em lâk mü ede suretile bono hamilleri arasında satılığa çıkarilacaktır. Bütün bu muamelelerin 6 ay zarfı” da bitirileceğini alikadarlar ümit et İben de bu hale asla rıza göste! İmem. Anlıyor musun? | -— Peki ne yapalım efendim. — Gidelim Ali Senaver Bey# mektubu gösterip işi anlatalım. “ nasıl tensip ederse öyle olur.. Ke: di başına mı taharriye kalkar? Ze bıtaya mı müracaat eder? Bizi iş karıştırır mı karıştırmaz mı? Bu ci gözlerini açmıştı. iişe atılmıya gelmez.. Evvelâ biz/hetler onun bileceği şeylerdir. Bi müşteriye mi çıkarılıyordu? Bir umümhane müşterisinin mahremi asil olurdu? Demek sevgilisinin kapatıldığı eve girip çıkanlar vardı. İradesi hilâfına İclâlin bu de-| rekeye düşmesi o kadın için Çele-| binin kendi için ne felâketti, O satırları okudukça zihninde Kıskançlığın izzeti nefsin birer ce- hennemi yanıyordu. Bu ateşin içinde aşkı ve bütün varlığı erirken şu aşağıki sözler im- dadma yetişiyordu: "Bu edepsizliğe bütün metane- tmle karşı koyuyorum. Elime| ak, zehir, beni ölüme karıştıra! bir şey geçirebilssm hemen in- tihar edeceğim.,, şıkının göynüne bir az su serpiyor- du. Fakat öyle namert ellerde tek! Böyle türlü kuruntularla uyurl Döşeğinden kalkar kalkmaz yi- ne mektubu eline aldı. Sanki o sa- tirlarda manevi bir ilhamla İclâlin mak için değil düşünmek için dö-| bulunduğu yeri bildirecek bir işa- şeğine uzandı, üzüntüden her tara- tete tesadüf edeceği nevinden ga-| bu kadın üzerinde bir hak sahibi değiliz. Ne diye ve ne salâhiyetle onu aramaya çıkacağız? Bu husus kocasma ve ya zabıtaya aittir. İ — Babacığım niçin böyle söylü- fı kesiliyordu. Artık bazı parçala- rını ezberlemiş olduğu mektubu zih İninden okuya okuya nihayet yor» gunluk aşka galebe etti. Daldı git- ti. Gördüğü karışık rüyalarda bir çok viranelikleri, körkunç 18s1z ha- rabeleri dolaştı. Tombul minarele- re çıktı. İndi, Kendini takip eden! canavarlardan kaçtı. Haydutlarla çarpıştı. İclâli yüksek bir taş kulenin de- mir parmaklıklı penceresinin arka- İclâlin bu edepsizliğe metanetle sında gördü. O aşağı inemiyor ken- pa artık işte sabah oldu. Tombul sınız? Babalık hak ve sıfatı ili rip bir ümide düşmüş gibidi yörsünüz? İclâl mektubunu kocası» Babası'üst katta oğlunun gezin:'na veya zabıtaya (o göndermemir. diğini duyunca yanına çıktı. Onu Bize yollamış. Halâsmı bizden bek bâlâ elinde mektupla meşgul görün! liyor... ce'sordu: — Şaşkın evlât farzet ki kadını — Bu kaçıncı okuyuşun? bulduk. Ne olacak? Onu kocasma — Vallahi bilmem baba yüzün!teşlim etmekten başka yapılacak İsü mü? İki yüzüncü mü? bir şey var mı? — Bu mükerrer okuyuşlarından ne faide hâsıl olur? — İçim içime sığmıyor da yapa cak başka bir şey bulamadığım için boyuna okuyorum... Fakat ba — Onu kocasma teslim etmek mi? Oh.. Hayır.. Asla.. — Nasıl oh hayır asla?.. Yine o nikâhlı kadınla firara kalkışarak o eski serseri hayata mı atılacak» j zim bu keyfiyete müdahaleye n hakkımız var? — Baba ben bir az teselli serif” liği arıyorum. Sen büsbütün beyni" | yelpazeliyorsun., min ateşini — Ben senin akıl almaz sözle! İni tasdikle delice hareketlerine i İtirak edemem. Bu macera zabıtaya akseder9İ İben mahvolurum. Çünkü bu kad" refakatimde iken dağa kaldırıldı" Evet bu vak'adaki mes'uliy' in ağırdır. Şehir içindeki böyle bs #iyane bir haydutluk” hadisesi el bet te bir gün ucundan bucağında! patlak vererek kendisini zabıta duyurtacaktır.. Ne hacet. Zaten 7" bıta işe kısmen vaziyet etmiştir, el bet yakında maceranm bu cihetif (Bitmedi)