ie Yaşlı bir dostum vardır. Elli, elli Aram. Wi Sularında.. Dostum yaşlıdır amma T genç gibi tuvaletine itina eder. Her sabah sinek kaydı tzraş olurdu. Yüzü ne kompres yapar, tepesindeki iki teli sağa yatırmak için elinde fırça tarak her gün saatlerce ayna karşısında karİdik.. br. Mübalâğa olmasın amma dostum bir kaç tel için bir ayda bir briyanla, in Şişesi sarfeder. Dostum elbisesine) de itina eder. Beyaz getirleri lüstrin İskarpinleri üstünde dalma on sekiz Ya Çnda bir delikanlı hissini verir. Pan- talonu itinn ile tum mütemadiyen modayı takip eder. Borunbağını istediği gibi bağlamak İ- $in saatlerini fedadan çekinmez, hoşu MA giden bir papiyyon boyunbağı onun İçin her şeydir. Dostumun parast pulu da vardır, evi, köşkleri filân, filân si Xin anlıyacağınız ashabi emlâkten bir tat. Derdi yok, sabahleyin istediği 7a- man kalkar, istediği zaman yatar. İs terse yatağından dışarı çıkmaz. Dos tum bütün rahatma, bütün sefasına, Zevkine rağmen senelerin elinden ne Yüzünü, ne de omuzlarını, sırtımı kur- tarabilmişti, Yüzü, buruşuktu. Ornuzla Tr çökmüştü, beli hafifçe kamburdu. Gerçi iyi bir tıraş insanı on sene ka dar gençleştirir. İyi bir terzi de adamı on beş sene daha gençleştirir. Derler Amma, bence bu bir teselliden başka bir şey değildir. Fakat siz de ona 50- ütülenmişitr. Dos Yazani a bilsen nasil. Müthiş bir hisle!. İ Biribirmizi kuş yavruları Anaların) rarken naat) (el. ci) diye seslenirse biz öyle biribrimizi arardık. Ben ona bu! güzel kuş sesinden dolayı (CL. eş ise) mini koymuştum. Ne tatlr bir konüşu- şu ne tatlı, bakışı vardı. Peki bu sevdiğiniz kadıni tekrar gör diniz mi? « — Gördüm. Saçları beyazlaşmış, yanakları bu- ruşmuş, vücudü dolgunlaşmış bacakla- rı kalınlaşmış, beli ile göğsü ve kulça- ları bir enlilik almış! Halbuki eskiden onun bir avuca sığacak kadar darip ince bir beli vardı. Geniş kalçaları, sert bir göğsü... Kızı bana tanıştırdı. - «— Küçük (Ci. ci) bana benzemi yör mu dedi. Baktım, birçok hatları anasının yirmi beş sene evvelki halini hatrrlatıyordu. Onun da beli annesinin ki gibi ince, onun göğsü de annesininki gibi dolgun, onun da saçları anesininki! gibi kumraldı. İ Annesinin sânki gençken çekilmiş| fotoğrafı idi.. Ona 6 kadar benziyor. du. Ana kız ve ben oturduk. Bir hayli de me, Agopyan hani facıasınin verdiği ders | İstanbul etfaiyesi vesaitsiz.dir; beceriksiz ve acemi değil ! Teşkilât, etfaiyecilikte hayat demek ölen gaz o Bul ci o 1234567891011 1 2 $ 4 5 v evvel o malül bir adam- İ ni : ii wi e Evlenmeden evvel, evlen-| Gi BİNİŞ | maskeleri ile bile techiz edilmemiştir dikten sonra onunla bir hayli zaman / RİK Yazan: Kimyager Nuri Refet yiyi biribirimzi ne kadar “v1 gis | m 1 ni Evvelki bulmacamızın hal- ledilmiş şekli 1 3 5 zi Alman ve etalyan itfatyelerinde gaz maskeleri ile teçhiz edilen efre 8 | Agopyan hanı faciası gösterdi ki fi-|çerkem, bu pamuk tabakasının xih zakir faiyemiz kendisine verilen en mühim|mesamatı arasına sıkışıp kalırlar. 9 vazifeyi, yani ean kurtarmayı, hakkile| (Selüloz tabakası iki suretle maske ifn edemiyor. Bunun sebebi, itfaiyemi| filtresine ilâve edilir. Ya ölelâde kü zin ne sevküi idaresinde, ne de itfaiye-İçük filtreye içinde sellüloz bulunan w- efradının beceriksizliğindedir. Bilâkisfak bir levha flüve edilir, yahat sell. Türk itfaiyesi Amir ve efradı, dünya-İloz tabakası esasen içinde olan büyük nım en fedakâr, en varifeşinas, en ce-İfiltreler kullanılır. Eğer büyük filtre sur İtfaiyecilerdir denilebilir. Fakat| kullanılırsa, bunun esas maskeye bir bu zavallıların elindeki vesait maate-İhortumla takılması lâzımdır, Çünkü essüf çok, hem pek çok makıstır. Yar-İbu filtre ağrr olduğundan onu ufak fi gına giderler, su bulamazlar. Ellerinde) treler gibi hemen maskenin önüne tak ki hortumlar delik, merdivenler kısmak imkânı yoktur. Fakat, buna rağ- dır. Fakat bundan daha büyük bir felâ| men itfaiye behemehal büyük filtre. ket olarak boğucu, zehirleyici dumana|yoanmalıdır. Çünkü önlerine küçük Bugünkü buimacamız Soldan sağa ve yukardan aşağı: 1 — ay (5), büyük (5) 2 — objektif (5), kadın allak (5) 3 — cari (4), mahkeme karar: (4) 4 — hür deği (4), gemici wtdlahr (O dereden tepeden konuştuk... Kız bara çok beye ve anasının yirmi. beş sene evVelki halile onu hatırlamak iste dim. Fakat itiraf edeyim ki bu kız ba; na bir hayli eksiklikler hissettirdi... | O zaman anasının gençliğin! hatarla dım.. Gerçi o, ak saçlı bir (ef. ci) idi.. Fakat ne beyaz saçlı kadm yirmi beş sene esvelki kadındı, ne de yirmi yaşm daki kız yirmi beş sene evvelki kadındı. Tün, ii Ben gencim, ihtiyarlamam... “ li, Bu euma gene onu ziyaret ettim. Fakat dostumu size takdim ettiğim şe- kilde bulamadığımı itiraf edersem “.- Bu hikâyede teknik hatası var fi Jân demeyiniz rica ederim. Cuma günü kendisini ziyaret etti- ğim zaman dostum denilebilir ki bitkin 5 — nota (2), lehim (3) 8 — bir küçük şehir (7) 7 — izah edatı (3), dur (2 8 — acıklı (4), büyük para çantosi|de itfaiye dumana karşı koruyan mas- © 3 — eğlenceli toplandı (4), sorlu ye ramaz (4) 10 — havale (5), isimler (6) 11 — Kül (8), açık (8). karşı ellerinde bir tek maske bile Yok|sellülozlu levhalar ilâve edilen filtre- tur. ler dumana karşı ancak, beş altı daki Bugün Avrupanın her memleketin-|,, korurlar. Türkiyede ilk maske alan itfaiye An kelerle teçhiz. olunmuştur. Avrupalılar) va itfaiyesidir. Fakat daha maskele maskeyi itfalye için hortum kadar mü). e oıdadır. Ankarada itfaiye merkezin him sayarlar. Çünkü itfaiyenin düşma de yaptığımız tecrübeler, büyük filtre ni çok kimselerin zannettiği gibi, ale” lerin gayet kesif dumana karşı yafrm enem “e a sant kullanıldığı halde hiç bozulmadı: ğını, buna mukabil küçük filtrelerin bir halde idi. Sakalları uzamış, alnımın İfçimde eksik ortaklığa rakip Üstündeki iki tüy kendi hallerine yas. ie same; re e ij Viyanalı talebe ve madeni miğferild korur. Fakat dur), (7 dakika sonra artık korumamaya lanmışlar. Vücudü hantallaşmış, Yüzü-'an gittiğim yerden büyük neşesizlikle| > Viyana ticaret mektebi tale- mana karşı tamamen e EN aştadığını nün rengi bile İnsana ihtiyar bir adam döndüm. Ana İle kız arasmdaki teza-| besi özdeki martta şebri- kahraman bir kimse bile dumanla mü yi, iefaiyenin hiç maskesi olmamadan tiatzi yay İdı, benim içimdeki boşluğu bir. türlü fesini keser, gözünü kör eder, kalbine! Yerinden yavaş kalktı, yani beli tut/izah edeml; ordum. maz bir halde sandalyeden, sandalyeye! « YE farkı dedim. geçti, arkasrndaki picema, bir mütekafi! o Doğru dedi.. Artık aynaya bile ba- ihtiyarın entarisi Top dö şambr Şam kamıyorum hakikaten ihtiyarlamışım.. İ kikatta bulunacaklardır. Bunlara lâzım gelen malüme- “tn verilmesi, teshilâtın gösteril- e Fn büyük hastalık!.. “— Ne var, ne yek dedim, hasta mi) © Demindenberi söylemeğe dilim var. ea İmıyordü.. Dostum başını salladı, yüzünü bu- A: Tuşturdu.. “— Biraz dedi, — Grip filân olmasın dedim... Dalar gibi oldu: Sonra önündeki ma sada bir mektup zarfına gözleri ilişti. “.. Wücüdüm KEreftn İsis — Kendinize dikkat edin!. mesi için icap edenlere talimat verilmiştir. N Vakit, okuyucülarının dert ortağıdı. Bize LİN Yazın çarpıntı verir, en nihayet onu bayıltır. Halbuki bugün dumana karşı çek mükemmel gaz maskeleri rardır. Bu maskeler sanayiin kullandığı gaz mas kelerinden biraz farklıdır. Çünkü sana, yide mevzuu bahis olan ancak zehirli gazlerdir. Halbuki itfaiye zehirli gaz na karşı da için itfaiye lerle bernber kendini duma: korumak İster, İşte bunun Dumanlar (ki bunlar buradan ge-İkesiz olamaz. sun, bir an evvel maskelerini tedarik etmelidir . Türkiyede ilk maske tedarik etatk gerefinin Ankara itfaiyesine ait oldu- ğunu söylemiştim. Istanbul gibi büyük bir şehirde, her gün yangın ve duman tehlikesi varken, İstanbul itfaiyesi in hâli maskesiz çalışması şayanı hayrt- i b Onun için maske tedariki hususun dikkatini celbederim. Maske meselesi hayat meselesidir. Asri bir itfaiye mss Dostum baktım, önündeki mektup d i tartı ile fazincn meşrul. Beyler beylilerin vilâyetten ve nahi- (amın sır titan inni Hari Ona; , a 2 aret ediyorum. “Sizi galiba bu mektup rahatsız yeden ricaları nedir? Mi sakinlerinden ai Güzellikte dünyanın birinci ve ikin-)kabul etmez bir semti olan Çam laydar Sarım ERİ Gözleri parıldadı: “— Mektuba da canım sıkıldı Yö € cevap verdi. ci şehri olup olmadığı. münakaşa gö-len kısa yolu Beylerbeyinden geçer. Bu türse bile Istanbula bu güzelliği veren yolun iskelemiz gerisinde bulunan Bür Ker urgaz yolları pek Telefon: Idare 4370, yazı İşleri YAPI “— Siz öyle dedim mektupla filân Meşenizi kaybetmezsiniz. Çok fena şeyler mi yazıyor. Al dedi, bana mektubu uzattı. Zarfı Açtım, mektubu okudum. Mektupta lar yazılıyordu. “Siz beni belki şimdi unutmüşsunu? ur. Bundan yirmi beş sene evevi kor! ye taşraya gitmiştim. Bir sene var kocam öldü. Bir kızım var. Yirmi Yaşında. Cicinizi görmek isterseniz Fe landı (8) numaralı Fettah Beyin geyler şüphesiz Boğaziçidir. Köyümüz! aniye camii önüne kadar olan kısmı berbat bir haldedir olan Beylerbeyi Boğaziçinin Anadolu yakasındaki en güzel iskelelerinden bi. ridir. Bu iskele atalarımızın bile naza- rı dikkatini celbetmiş olmalı ki zarif bir havuz ve halkın gezmesi için de ge İniş bir meydan yapmışlar. Şimdi o ha- vuz haraptır. O meydan odun, kömür ve çeki taşlarile geçilmez bir hale gel. miştir. İskelemiz yazın sıcaklardan kur tulmak ve temiz hava almak için ge muntazam bir şos€ halindedir. Bir azi gil Tüki himmet sarfile bu şose Tophaneli oğlu na isal edilse oradan Kandilli ve Bey- koza kadar otobüs nakliyatı için en mi kemmel bir yol olur. Yalnız köyümüz sekenesi değil Anadolu sahilinde bu lunan köylerde oturan halk ta Çamlıca ya gitmek için bü yoldan istifade eder. Artık bu istirhamlarımızın tervici ile köyümü; | ati bir tenezzüh mahalli ve Çam ha çıktık, Efendim, bundan on, on beş gün ev- vel Kemerburgazına gitemk üzere E- yüp Sultandaki kamyona bindim. Sx at üçte hareket ettik. Ancak bir kilo metre mesâfe katetmiş tik. Yol denil- mesi için müteaddit sahitlere ihtiyaç messettirecek çamur depolarına rastla dı. Bizler de kamyon içinde ba batık. ha devrildik, diyerek şükür 150 400 750 1400 Salı Perşembe « — Gençlik ve sayıfalarile baltada üç gün dolgun ve 800 1450 Pazar günleri— Mükâfath çocuk, « — Mizah, spor, sinema cazip köşietin lerini karartacak bir hald v -İlenlerin yiz e dar al siri yarın öğleye KA pin Köyümüzün bu gibi mevat için ih-İleça ziyaretçilerine kısa ve güzel birjler olsun yarım saatte bu vii yerden münderecaçis 12 serili çikar Bu yek ikneak birlraç mahalli olarak kullanılan ve istar-!yol kazandırınak hususu muhterem ra geçebildik. Bu güçlükle geçilen yollar a O Toz pözar kayığı denilen bir. iskelesi)hiye müdürü beytendinin himmetlerine|kimbilir, ne zamanlardanberi temir yü Dİ N zil görmemektedir. lâkis siye yeni bir aşk macerasi-İyardı. Şimdi o iskele metruk bir halde)kalır, Çamlıca 75 Yene Li ve mühendislerimiz, yol mü- AHMET İKBAL Y dir. İstanbuldan gelen motörler mah-ra Dskidar $rakra? şirketinin de bu siye . Akran EDİ 0 Yor, ig yaşında bir kızdan behsedili- teviyatını daima Beylerbeyi iskelesine|yol üzerinde birkaç otobüs ( işleteceği tettişlerimiz burayı Tütfen bir defa o- Fonmazba claim gisi. in buna dikkat ettim, ötesi ba- ik Ufak bir himmet sarfile pa-İgayet tabiidir. Uzun bir müddettenberi tomobille — hürmeten yaya ve araba| Se Doğru d ! Bir li — kayığı İskelesi tamir edilse, ağır velvilâyet ve belediyede bulunan Muhittin ile ia sala etseler muhak| e — —— vi pl yi kğ ayy be bay ee gütme şehrimizin inhitattan)kak tedbirler alırlar. KE kadar deni m şimdiye kadar u ge ala iskelesi halkın enmuhafazası hususunda hüsnü niyetleri| (o Dediğim gibi yolun fecaatini anla. Doktor Ben rer cigara yürek sig La vi ann mahalli olur ve Sa-|olduğu muhakkaktır. Ihzar geri ci için oradan bir defa geçmek kâ- i Hüseyin Naşit bir meemi söre|E > bet edebilir: Köyüllan kış günlerinde köyümüz için de bir; fidir. | başladı. uaya bakıyordum. O nyer iskelesile reka imdi şudur: Ha-|kaç kıymetli vakitlerinin birkaç santi- Meba T Türbe, eski Hilâliahmer binası . e Ni enfes kızını da gördüm, anasi vaktile çok severdim. nüz için ikinel temenni ile İstanbulun rekabetjni tahsis €Y va ve Sü demelerini ve bu maruz», Çanakkaleli Mustafa No. 10 Tel. Istanbul: 2622