3 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

3 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7) m gl Seyahat ederken trenin sürati arasın da sizi bir dakika tevkif eden noktalar olur ki içinizde derhal orada bir müd- det kalmak, hiç olmazsa şu y&macın ke narma İlişmiş köyde bir gece geçirmek, yahut, bir neh na eteklerini salıvermiş bir ormanın k #tun saatlerle dolaşmak yarsız; ve yolunuzun üstünde topla dığmız intibalardan böyle yüzlerce yüz terce köşecikler vardır ki sonraları ha- yalinizde yeniden nyan a onlara mü tehassir bir dost nazarile bakar ve hic tanı tefsir eden bir tebes sersiniz. Hayatta da böyle arkanızda kopuk kopuk resi ,defter vardır ki nar ıytularında vesini du. ümle gülüm. kalan mlerden mürekkep bir yekdiğerine irtibatı ol ri gölge arasmdan — evrildikçe bazılarında tevakkuf etmek, Ücinizde ciğerlerinizden sıcak bir geyler akatan hem tatlı hem act bir hisle bun Jurda gecikmek, hayalen olsun bunlar la bir müddetçik daha hemhal ve hem. dem olmak istersiniz. İşte Fatih yesine girdi- ğimden başlıy tekrar İz. mire nakletmesine ka recen dört beş senelik zaman, yedi ile on İki yaş arasın bende hayatın ba devrelerinden birini teşkil eder. Bn dört beş senenin intibaları o kadar müzdehimdir ki bun ları gimdi hep bir da ayıklanamıya <ak bir yığın hal görüyorum. Mektebe tedris senesinin sonlarına doğru girmiştim, imtihanlar b: ri geldi: — Halit Efendi Baraçhane... Diye seslendi, Beni müdür istiyormuş | Elinde kamçısile oynıyarak müdür de diki; , m Halit Efendi, sen sınıfa yeni gir- din. Bir sene imtihanlara girmiyecek- sin. Yarmdan itibaren evde kalacaksın, kendi kendine çalışacaksm, tatilden son ra seni yine bu sınıfa koyacağım. Bu-| n için düşündüm. Evd>) de öyle söylersin... Smıfta kimseye bun dan bahsetme,. Sınıfta zaten hiç kimse ile arkad olmağa vakıt bulamamıştım; kim bir şey söy! ydı. Ancak bunu evde izah etmek zor olacaktı. Bu müşkülü nasıl atlattım, bunu bilmiyo- rum. Galiha mesele gürültüye karıştı. İzmirden bir çok gelenler vardı:bir bü- yük anne yanında bir hala bir amca, bir çok kızlar ve ezcümle bütün aile çocuklarımın en korkunç sims © mutemedi olan bu harem ağasının bü- w halkı üzerinde öyle bir nüfuzu ki bunu kısmen haiz olduğu itima medyun olmakla beraber asıl hiç lr yüzünün daima tehditkâr çir Kinliğine borçluydu. Buna mukabil ba bamın ince, uzun, ötekinin kuzguni si-| yahlığına mukabil koyu esmer denecek Kadar açık renkte güzel çehresi daima) baygın gözlerinin uzun kmrek kir. piklerinden akan tatlı bir nazarla insa ni ukşamağa davet eden bir habeş kö-İ »VAKIT.,,ın tefrikas : 809 OZ: ma Sel Yazan : Hüseyin Rahmi e eN ndan. halâs — evde kalabalık — ihsaniye — ben ve kaplumbağa — Ziver ve ben — biçare Server. ! olan! lala Refik ağa... Büyük pederimin pek! NM Asılsız haber İstanbulda yeni polis teşkilâ- tına başlandığı doğru değil Ankara, 2 ( Telefon) — Bir akşam gazetesinin yeni polis teş- | kilâtma başlanacağı hakkındaki | Jlesi vardı: Server. O, belki yirmi yaşla haberi asılsızdır. Yalnız martta rimda vardı, bu ikisine iltihak eden bir) bütün muavin, ikinci komiser, | İde, yine habeş Ziver vardı ki enişteme|komiserlikler için bütün vilâyetler- aitti, daha doğrusu ben yaşta olan bu| de imtihan yapılacak ve memur- /küçük haşarı eniştemden ziyade bana| lar sırasile terfi güreceklerdir. itti, — Şubatta munhallere polis mek- Bütün bu kalabalık hep birden Ih. : : ” saniyeye gidilecekti, Babamın yazları er e çıkanlar tayin edilecek- ir, İ geçirmek için ta İstanbula geldiği ta-! rihtenberi intihap ettiği sayfiyeye.. pe İşte daima vapurla önünden geçer-! ken gözlerimi mukavemet olunamaz bir! kuvvetle kendisine çeken ve bana gür! lerek birçok hatıralar yollıyan İhsani ye çocukluğuma ait teessürlerin en tati lılarına zemin olmuştur. Evimiz seddin üstünde, biri Salacak diğeri Harem ta- rafmda iki dik yokuşla inilen kayala. rın ortalarma tesadüf eden bir nokta- da idi. Burada ben küçük iken bir vak'a ol muş ki sonraları bana maklederlerdi, ve ben onun hikâyesine doyamıyarak| (Bu Apti paşa iskelesi müdavemeti. daima tekrar ettirirdim. İnin bir faidesi oldu: Bir gün babam Bir gün, Halit ortadan kaybolmuş.! beni beraber alarak Salacak deniz ha- daha Halit pek küçük iken. Bütün et- mamlarma götür Ve bana yüzmek rafa adam saldırılmış, Halit yok.. Bah|öğretmek üzere hamamın en alçak mer çede yine kaplumbağasile oynuyordur)diveninde İntizar ederek durdu. Bir de diye bahçede aramadık bir yer bırak-İbenim bilâkis öte taraftan, suyun en mamışlar, Halit yok. Anlaşılan bahçelderin bir noktasından atliyarak balık de hemen kendi kadar büyük, bu biraz|gibi yüzmeğe başladığımı görünce oğ- muabalâğa, bir kaplumbağa varmış killunun serseriliğinden tamaâmile biha Halit ne yapar yapar onu bularak önlber olan babamın çehresini (kaplıyan İliğünün içine kor ve boğa boğa diye ©-İmanayı hayreti tasvir edemem. Ah!.. nu saatlerce gezdirirmiş; fakat bu defa! ihsaniye, ah! Habeş bacınm yoğurtla! ne Halit var ne de kaplumbağa... rı, Apti paşa iskelesinin kumsalları, Nihayet, kimbilir ne kadar zamanlAh! küçük Ziver, ah güzel Server. sonra ve ne kadar meraklardan hele| (© Biçare, betbaht; sevimli, tatlı Ser. canlardan sonra komşu çocuklardan vercik.. Bir gün o da ortadan kaybol biri Halidi bulduğunu haber vermiş. Oldu. “Server nereye gitti?,, diye sor- nun delâletile gitmişler ve Halidi bul-İdukça bana: (Sus!..) derlerdi. Rir gün imüşları. O İhsaniye seddinin önünden) sapahleyin babamm anneme (Etemle kayalara doğru kayan yardan yuvarİmyği h ğ 1 b. - d lanmış, belki kayalara kadar yuvarlar en “yi acakmş, fakat ta rtalarında bi: a zere in biz Hazırlandık. Ekseriyet üzere babam çalılık daha ziyade yuvarlanmasına mâ ni olmuş, orada kalmış. Bakmışlar ki Istanbula İhsaniye arasını kayıkla ge- uyuyor, derin, müsterih bir uyku ile|cerdi. Saray burnundan Apti paşa is. Ve iki eli içinde kaplumbağası kaçır. Kelesine gelip gitmek onun başlıca zevk mamak için önlüğünü sımsıkı tutarak, lerinden biriydi. Bugün Refik ağayı da beraber al yuyor. Evi dolduran kalabalığın gürltüsü dık ve dört kişi Istanbula çıktık. Ka» yıkta bir kelime söylenmedi, İstanbula arasında İntizamdan eser kalmamış © lacak ki benim mektep meselesile işti-İçikımea babamın Refik ağayı çekerek gizlice talimat verdiğini gördüm ve o gal eden bulunmadığı gibi bu kargaşa lıktan en ziyade istifade ederek İhsa-İbizim ikimizi alarak babamdan ayrıl dık. niyede en serseri bir hayat sürmek fir Bir saat sonra bir hastahanenin ko- satmı bulan bize, Ziverle bana, nezaret İmkânı da kalmamıştı. Galiba Ziver be|ğuşunda, Yenibahçe gureba hastahane- ni azdırarak bu ni hayatta tama-İsi olacak, Serveri yatağın içinde kav men serbest kalırdık, ancak bu serseri w | öğ rulmuş dudaklarla, kireçle sıvanmış liğin hududu seddin üstünde evden Hai zannolunan donuk çehresile, sıvanmış rem İskelesine doğru bir bahçede otüjtaj melâl bakıp ağlarken görünce onu ran ve küçücük kâselerle pek güzel yo! her soruşumda beya ne için (sus!) de. ğurt yapan ihtiyar bir habeş karısı” ğini söledim e Ma deniz kenizmin ys Böyle, kadın erkek, kaç biçarenin, Apti paşa iskelesi dedikleri temiz bir eriği all Ayi ayr İirer anllrı kumsalda amdak Yüz. GEgisiieidir sabi), e. eda ŞÇ berkelian ya kadar imtidat ederdi. Fakat bu da- ab racık dalrel cevelân bizi bütün gün iş- — A müş, anlara a ettirilmiş -— Halit Ziya: Uşşaki zade Yöâzan : Halit Ziya lisanla, musahabeleri vardı. Deniz ke- narına inince de derhal soyunur, deni ze girerdik. Ne kadar zaman, bunu ta- yin etmek mümkün değil, Geçen zama- nı biz de ölçemezdik ve mutlaka yemek vakti gelince evden birinin, ekseriya Server lâlânm, olanca kuvvetile bize! seslenerek yokuşu İndiğine şahit olur- duk. Bereket versin bu zahmeti Refik ağa ihtiyar etmezdi, ona kalsa serseri liğin mükâfatını bir tokatla almak mu hakkaktı, gale kâfiydi: Ziverin habeş karısile bir türlü bitmiyen, benim anlamadığım bir den çıkardıkları tabancaların nam lularını suratımıza dikerek: “Bizi takip etmek küstahlğına kalkışırsanız beyinlerinizi parçala- rız.,, Tehdidinde bulundular. Kan lı katil bir çeteye benziyen bu sar- hoş heriflerin arkalarmdan gidip te ölümümüzü mü aramalıydık? Zabıta bu cevaplara kanaat et-| se âşıkın çok büyüktü. munsif olmak kaydinde bulunan e TİZ HABERLERİ 150 hikler Garbi Trakyadan birer ikişer def ediliyorlar Gümülcüne, 1 ( Vakıt) — Burada 150 liklerden İsmail Hakkı tarlasını satarak temin ettiği para ile harekete hazır- lanmaktadır. Bu şeririn Rıza Tevtikin daveti ile Ummana gideceği söyleniyor. Şehislam Mustafa Hayri de matbaasını satmış Mısıra gitmek için ha- zırlıklara başlamıştır. Bu hain- ler Yunan hükümetine muhalif muhacirler ile de temas etmek- tedirler. Hata nerede? Borçlar ihtilâfındaki hetenın şimendifer ( tehvilâtından ileri geldiği İddia ediliyor Ankara, 2 — Himmet zade Hüseyin Hüsnü beyin ihbarı et- rafındaki tetkikat devam ediyor. Hüseyin Hüsnü beyin raporunda iddia edilen vaziyet şudur: Anadolu - Bağdat hattı için, Almanlarla yapılan mukavelede Anadolu Bağdat demiryolları namile bir şirket teşkil edilmişti. Hükümetin şirkete, inşaat ve işletme teminatı vermesi muka- vele ahkâmındandır. Ayni zamanda şirketin paraya ihtiyacı vardı. İşletme teminatının esasında da zarar ve kârı hükü- met kilometro başına para vere- cekti, Her iki ihtiyacın birden | tatmini için ortaya istikraz tab- vilâtı çıkarılıyor. Tabvillerde hükümetin imzası da vardır. Bu mukaveleye göre | şirket borçlu, hükümette ciro eden bir vaziyette idi. Bu tah- vilâtı, bankalar satın almıştır. Son zamanlarda bu hat Alman- lardan satın alındığı zaman bu tabvilâtm şirket tarafından itfa edilmesi lâzım gelirdi. Halbuki bu tahvilât piyasada kalmıştır. Borçlu hükümetin üzerinde kal- mıştır. Bu suretle hat iki defa satın alınmış oluyor. Himmet zadenin iddiasına göre Bandırma - Soma - Mersin - Ada- na battının satın alınmasında da bazı batalar vardır. Hüsnü B. bu hususta demiş- tir ki: — O kanaatteyim ki mukavelesinin — akti Paris sırasında daha esaslı tetkikat yapılmış ol- | saydı 107 milyon altın liralık borcumuz bu miktarın nısfına indirilmiş olabilirdi.» —— ——— ri aberierimiz bitme sayılaya bakınız. Fırkamı hükümetin hi kümet mi fırkanın? Büyük fırka kongresinde neler görüşülecek? Ankara 1 — Firka kongr intihabattan evel mi, sonfa mi nacağı, Gzi Hz. nin seyahatlerini İavdetlerinde takarrür edecektir. kanm t lât heyeti, yeni progri ana hatlarını hazırlamıştır. Gazinin detinde pragram kongreye arzedil tir, Kongrede fırka mı hükümetin bül met mi fırkanm noktası meyzuu Bö İsolacüktır. Hükümet reisinin ayni d İmanda fırkanın umumi reis. vekili İmaması arzu edilmektedir. Bu dirde meclisteki firka azası, hüküm sıkı bir murakabe altımda bulundu bileceklerdir. j Kongreyi, Büyük Gazinin müh bir nutuk ile küşat etmesi muhtes dir. Büyük Münci, bu nutukları" cümhuriyetin tarsini için alman We nacak tedbirleri ve mütalealarını İyan edecekler ve Türk gençliğine vazifelerini işaret buyuracaklardır. 1929 senesi hesabi kat'isi Ankara, 2 — 928 senesi hesabı kati rini hükümet Büyük Millet Meclisif” takdim etmiştir. Hesabı kat'ilere nazaran 1929 sen İsinde umumi olarak 214 milyon “ bin 953 lira sarfedilmiştir. Münakaleler de buna dahildir. 19 senesinde varidatı umumiyeden g ilyon 143 bin 619 lira tahsil edilmif Millet Meciisinde Dün bir mahpusun tahliye t#” lebi münakaşalara sebop oldu Ankara, 2 (Telefon) — Mec isin bugünkü içtima: hararetli i oldu. Evelce tarikati salâhiyecilikten 10 seneye mahküm olan (Naci) nin mabpus kaldığı müddetc? çoğalacağı anlaşılan ruhi bif hastalıkla malül olduğu adliye İ enelimeninin raporu ile bildiril” yor, tahliyesi isteniyordu. Bir ta” kım meb'uslar bu salâhiyetin meclise verilmediğini, ancak rei” sicümhur tarafından istimal edi” lebileceğini söylediler. Diğerle- ride mecliste bu hakkım olduğu" nu ileri sürdüler. Adliye veki Yusuf Kemal B, ile adliye encü” meni azaları, Mazhar Müfit, Sa” lâhattin, Ağaoğlu Ahmet, Yusuf Akçura, Ziya Gevher Beyler usul hakkında tefsirlerde bulundular neticede rapor sıhhiye encüm€e“ nine havale edildi. Mecidiye krovazörü Izmir limanına gitti Geziyi ve şehri oselâmledi İzmirden alnan (haberlere göre (o Mecidiye krovazörümü evvelki gece saat yirmi üçte İzmire vâml olmuş, top atara i Gaziyi ve şebri salâmlamıştı sımı etmek için her gün birleşiyor-|kayese etmekle meşgulüm. lar, uzun uzun ahlar oflarla dertle şiyorlardı. — Ne buluyorsunuz? — Sizinkini benimkinden fa?” > ii Doğrusunu söylemek lâzrmgelir)la... ıstırabı Her şeyden kocanınkinden| evvel rine atılıp hürmetle öpe öpe: Çelebi hemen muhatabın elle - Bu insaflı görüşünüzü takdif Ali Senaver Bey de bu hakikati gö için söyliyecek kelime bulamıy©" rüp anlıyordu. rum, Bu elim hasbühallerin birinde! — Arabadan indikleri zaman! “Kadın baygın bir halde idi... — Ne tarafa yürüdüler? — Caddenin sağ tarafındaki s0- imiyerek tahkikatı derinleştirmeğe Sesi devam etti. İkaklardan birine saptılar.. — Nereye gittiklerini anlamak "arı İliçin onlar takip etmeniz lâzım ge- İlirdi. Zabıtaya karşı bu hususta ce İvap vermek mes'uliyetinde kalaca» İğmızı bilmiyor mıydmız? i — Efendim revolverli şehir hay .İldutlarının yalnız Amerikada bu- lunduğunu zannetmemelisiniz. |Müşterilerimizin altısı da ceplerin: kesilmişti... Bu resimdeki baca en mütenssip ve on güze! Guluyorum. İsim ve adres Jsaibin bu iki düşkünü şimdi biribi zevç karısmın âşıkıma dedi ki: — Bu vak'a bizi sadece iki dost değil bir kadın üzerinde birleşen hissiyatımızm ayniyeti itibarile a- deta akrabalaştırdı. — Çok doğru söylüyorsunuz. munsif efendim. — İkimizin içimizde de birer külhan yanıyor. , Bir hafta sonra Çelebi hastane- İden çıkarak babasmın evine avdet 'etti, Fakat teselli kabul etmez bir İyeis içinde delikanlı gittikçe eriyor du. i o Kadınm betbaht ettiği bu ama» bundan başka bir de arkasından! bıraktığı koca vardı. Tuhaf şey > — Belki birer cehennem... — Bu yolda takdis ve şükran? da lüzum yok. Biz bir dava içind karşı karşıya bocalayan iki raki" Jbiz. | — Aramızda rekabeti İbir sebep kaldı mı? İ — Bu sebep simdilik yok gibi ir İse de avdet edebilir.. İelâlin bir gü” meydana çıkmasından kat'iyyen mitsiz misiniz? muciP (Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: