PO RR Yarınki hareketler — e — Bu cuma likmaçlarile bera- ber Şilt müsabakalarına da başlanıyor Ayni günün akşamı K. Kemal - Angelides revanşını seyredeceğiz Bu hafta Şilt maçları başlıyor. İlk müsabaka birinci kümenin Anadolu takımile ikinci kümenin Topkapı klü- e Angelidesle yapacağı intikam maçında kendisinden daha iyi br netice beklediğimiz K. Kemal bü arasında oynanacaktır. Şilt maçla- rmda bu müsabakaya bir ehemmiyet atfedilemez. Çünkü bu takımlardan! hangisi kazanırsa kazansın ileri gitme| si mümkün değildir. Bundan sonra oldukça iyi geçeceği tahmin edilen iki lik maçı var. Vefa — İstanbulspor, Fenerbahçe! — Beykoz VEFA — İSTANBULSPOR MAÇI Takımların hemen hemen müsavi kavvette oldukları nazarı itibara alı nırsa oyunun heyecanlı olacağını tah min etmek güç değildir. Bu müsabakayı Vefanm kazanmı s muhtemeldir. Fakat İstanbulspc Fenere karşı olduğu gibi muntazar hirdefans oyunu tatbik ederse kola kolay mağlüp olmaz. FENERBAHÇE — BEYKOZ MAÇI «Bu müsabaka iyi olacak fakat neti ce hemen hemen belli. Fenerbahçenin kazanacağı muhakkak gibi. Yalnız) Beykozum o oynamadan o mağlübiyeti kabul etmemesi lâzım. Böyle oynar sa muvaffak olur. Geçen hafta Vefa- ya karşı birinci haftayim güzel bir o yun oynadı, Fakat oyunc idmanlı olmaması neticesi tayim mağlübiyeti kabul etti, KEMAL — ANGELİDES BOKS MAÇI İ Yazm yaptıkları bir müsabakada piyonumuz Kemal Yunan şampiyo nu Angelidesi çoy heyecanlı bir çalrpişr madan sonra sayi hesabile yenmişti İşte bu cuma akşamı Galatasaray klü bünde iki şampiyon tekrür karşılaşı angisi kazanacık? mel boks noktai nazarından Kemalden daha aşağı bir boksördür. ri döğüştüğü ivin ve nefes mim fazlalığile hasmının teh- Mkeli hücumlarından kolaylıkla bii bilir... Buna mukabil Kemal bu hafta has wi hazırlanmış bir me e biçimini getirirse Angelidesi o nakavt edebilir, İD akşamı boks meraklıları güzel bir miü- sabaka seyredecekler» Tefrika numarası : 43 i Yazan, “Garp cephe 5de m» müeliifi j Erik Maria Remargue anlatmağa başladı. Faba. İ bulunmuştur. Maamafi (Okadim galya ile Romadada Tavşan Ecdadımız ne Tavşan, tavuk, nereden getirildiler ? er yerlerdi ? İ | 20,000 frank vererek I kaz Avrupaya 5 — VAKIT 29 Kânunusani 193 — Bir kitap meraklısının deliliği aldığı eseri ateşe attı Kristof Kolombun düştüğü hata | Sebebi basit: Kendisinde mevcut ismini taktırdı hindiye hindi M. Viktor Foryen isminde bir âlim eski insanların ne ile bes- lendikleri hakkında ( tetkikata girişmiş bunun için eski mezar- lar civarında çıkan kemikleri araştırmış, ve şu neticeleri elde etmiş. lik insanlar Oroh isminde ce- sim bir nevi öküz eti yerlermiş bu öküz nesli 15 inci asıra ka- dar Almanyada bulunmuştur, Tavuk Asyanın cenubü sarki- sinden Avrupaya gelmiştir. O iklimde halâ vahşi sürüler halin. de bulunuyor. Asya Akvamı taş devrinin sonuna doğru Avrupaya pm tavuğu da nakletmiş- li Kaz ve Ördek Avrupanın en eski ehli hayvanlarıdır. Isviçrede on oniki bin senelik gül evleri civarında kaz ve ördek kemik- leri bulunmuştur. Tavşanın ne vakıt Avrupaya geldiği ve ne vakit ehlileştiril diği keşfolunamamaktadır. En eski tavşan ağrıları İspanyada yendiği tesbit olunmaktadır. 01000440 200 ANA A4 e kA OREMAMA HATİPLER MUGANKİLER SPORCULAR VALDA MEAN kalacaksınız Bütün ec: ne ve çete depolarında satılır. VALDA , İrmlni taşıyan kutalar & darunğnda tatap ediniz Kristof Kolomp Hindiye gelince buda Ameri- kadan 'eski dünyaya gelmiştir. Kadim Meksikalılar hindi bes- lerdi. Bu hayyan Avrupaya on altıncı asırda ithal edilmişti. Kristof Kolomp Amerikayı keşfetti- ği zaman Hindistanda zannetti- ğinden bu Hayvana Avrupada Hint tavuğu ismi verildi. A Aş a — 6ir Irgiliz goktoru neler tevsiye ediyor Arbutnol Leyn isminde bir lesiliz doktoru 100 tene yaşa- mak için aşağıdaki şartlara ri- ayei edilmesini tavsiye etmek» tedir: 1 — Azet, fazla balık yemek yemek. 2 — Çok ekmek,meyve, seb- ze, patates ve sütlü şeyler ye- mek, 3 — Yavaş yemek. 4 — 74 saat zarfında enaz 6 kadeh su içmek; Bu © kadeh suyun ikisini sabah, ikisini öğle yemeğinden sonra, ikisinide yat- madan evvel içmek. Darilbedavi Temsilleri Bu akşam saat 413) da TA özle il it li Küddelamemi | İ ili | 4 perde Hi Nekli ; Nabi Zeki B. Kişe hergün saat I3len itibaren açıktır Alu yaşına kadar olan çocaklar tiyatroya kabul olunmaz ve yarın matine saat 15,3'da fl ve — açıkta çalışmak ve uyu- mak, 6 —Bütün vücudu havalandır- mak, 7 — Hafif iç çamaşırı ve ince elbise taşımak. 8 — Günde birkaç defa yıkan- mak, geceleride sıcak su ile yıkanmak. 9 — 24 sat zarfında 10 defa yıkamak. 0 — 10 dakika jimnâstik yapmak. ISYAN dinlemiyordu. Hepimiz gelişi tar ştık. Zaman geçti, Birde bire titriyetek başımı doğrult itum, Betke de doğrulmuştu. Tjaden bile kımıldanıyordu. Senelerdenberi ka zandığınız hissi tabi bir şey olduğunu bize ihsas ediyordu. Ac:ba ne idi? Bu nu kimse tayin edemezdi. Fakat gip- hesiz fevkalâde bir şey vardı., Başlarımızı ihtiyatla çıkardık ve ia cenin karanlığı içinde gözlerimizi uf. ka diktik. Dikkatle dinliyorduk. Belki yorduk.. Bütün adalelermiz gerilmiş. ti. Olacak muhakkak surette olacak meçhule intizar ediyorduk. Bu meçhul İmuhakkak bir felâketti, En iyi bomba ewmiz Villinin bombaları hafifçe tıkır. dadı. Kediler gibi yere sinmiştik. Ya. 'umda Lüdvig Breyer vardı. Onun kı rışmış yüzünde hastalık alâmetleri kalmamıştı. Onun yüzü de bizimki gibi sert, soğuk ve öldürücü şeklini al. mıştı. Havassı hamsemiz İdrak edeme İden hissi tabiilerimizin hâsıl ettiği kii İzel ya ALBERT PREJEAN zültesir o kadar yedit idi ki yüzlerimiz|ken gölgeler. müthiş bir sürette gerilmişti. Mütehar rik sis dalgalanıyordu birdenbire bizi bu kadar endişeye sokan sebebi anla- dım. Ortalığı süküt, kat'i bir süküt kaplamıştı. Anlamadan bakıştık. Harbe gireli ilk defa olarak tam bir süköt ortalığı ihata etmişti. Endişe ile kokluyor: ne olabileceğini düşünüyorduk. Acaba bir gaz dalgası mr? Fakat rüzgür mü- sait değildi. Dalçayı uzağı atardı. Bir taarruz mu? O halde hareketi bu sükün dahilinde duyardık. Acaba ne o luyordu ki.. O kadar heyecanlanmış ve terlemiştim ki elimdeki bomba di. Beş dakika. On dakika. Laher bağırdı: — Bir çeyrek sant oldu... Sesi sis taabkası İçinde mezardan çı i mm Çok yaşamak için | nemlenmişti. Asabım kopacak gibi b! nushanin cşsiz kalması için | Ingiliz kitap meraklılarındar doktor Vesleyin geçenlerde Pa- riste kolleksiyonculuk ocürmile yaptığı bir delilik bütün Avru- pada hayret uyandırmıştır. Bu zat nadir bir kitabın Pariste bir kolleksiyoncunun nezdinde bulun- duğunu haber alınca hemen cep- lerine panganot doldurarak In- giltereden Parise gelmiş. Kol leksiyonciyi ziyaret ederek kitabı görmek istemiş; ihtiyatla eline ala rak dikkatle muayene etmiş ve nihayet 1000 Frank teklif etmiş, Kolleksiyoncu bu para mukabi- linde kitabı veremiyeceğini söy- leyince Vesley 10000, 15000 ve nihayet 20000 Frank teklif et- | Dr. Vesbey bende olduğunu sanıyordum. İki i nushası varmış. Şimdi bir tane kaldı, Çok memnunum teşekkür ederim. Doktor bu sözlerle beraber fevkalâde bir sevinç içinde ol- miş. Neticede 20,000 Franga uz- laşmışlar. Vesley 20,000 Frangı saydıktan sonra kolleksiyoncu ile ocak başına oturmuş ve kitabı tekrar evirip çevirirken birden bire ateşe atmış. Koleksiyoncu kitabı yanmak- tan kurtarmak için atılırken Ves- | duğu halde çıkıp gitmiş. Artık siz kitapçınm vaziyetini tasavvur edin! ley mani olmuş, demiş ki: — Bu kitabın yegâne nushası Resimden sahneye Bir Ingiliz kadın ressamı sah- nede büyük muveffakiyetler kazandı KUTU 30 Kânunusani Cuma akşa- mı saat 10da Beyoğlunda Aynalı Pasaj yannda KUTU'da Darülbedayi san'atkârlarından HAZIM BEY Tarafından KARAGÖZ oynatılacaktır VIYANA Şarkılar Memleketi (Wien, Die Stadt der hieder) Rejisör Rişar Osvaldın filme alin. mış sözlü şarkılı ve mozikalı ik komedisi Ronald Kolmân Dün akşam ARTİSTIK sinemasında irse edilen İngilterenin en büyük ressam- larından bir Orpenin kızı şimdi- ye kadar babası gibi resimdeki iktidarile tanınmıştı. Son zaman- larda sabneye çıkan Mis Orpen, sahnede de büyük muvaffaki- yetler kazanmış, ve herkesin nazarı dikkatini celbetmiştir. İki nefis san'atta da temayüz eden bu genç kadın, bütün İngiltere ” matbuntında büyük bir ehem- miyetle mevzubahs olmaktadır. ) sözlü ve şarkılı filiminde cemaşakira» nr son derece tehyiç (o ethiştr. Yeni sehne arkadaşı, fevkalâde deha» sile Vilma Eankiye faik olduğunu is pat eden sarışın Joan Bennet'dir. e yürüyeceği kanaatini veriyordu. Ellerimiz gayri ihtiyari geriliyor ve| Maamafih yavaş yavaş sükönet halel tekrar takallüs ediyordu. Buna taham'dar olmuştu. Hümmalı heyecanımız &- mül imkânsızdı. Muharebe gürültüsü- rasında bunu farketmemiştik bile. nün tazyikma o kadar alışmıştık ki Top sesleri tekrar boğuk ve tehdit birdenbire bu gürültünün oriadan kalk'kâr bir surette gürlemeğe başladı. BİP parça uçacak imişiz tesirini hasıl edi ne mermiler atmağa koyulmuştu. Heye yordu. (canımız düştü. Ve hemen hemen s& Sadası birdenbire bomba gibi gürlü vinçli bir halde ölümün samimi gürül yen Villi dedi ki: itüsüne tekrar kulak verdik... — Dikkat delikanlılar... Bu — gelen ..« |sulhtüri,. . Ertesi gece geriye çekilecektik fas Yüzler gevşedi. Hareketler karamazi Esi karşımızdakiler bizi takip ile ikti- "ve endişeli idi. Sulh mü?.. Yekdiğeri./fa etmediler. Taartuza geçtiler... İmize İnanmaz bir tavırla baktık. Sulh) Biz yerimizden kımıldamadan müt- mü? Bömbalar elimden düştü... Sulh/hiş bir ateşe maruz kaldık. Arkamız- mü? Lüdğviz yavaş yavaş çadır bezi üs|da semanm hafif ışığı içinde kizıl çeş” tüne yattı. Sulh mü? Betkenin gözleri meler akıyor gibiydi. Maamafih kendi öyle bir ifade ile parladı ki yüzünün/bulunduğumuz nokta heniz sakindi. birdenbire patlıyacağı zannını veriyor) Villi ve Kosole bittesadüf bir kutu ye ması bize balon gibi patlıyarak parça|mitralyöz bir agaçkakan gibi tane tg- » kar gibi boğuk çıktı. Sükân hüküm sü/du. Sulh mii?.. Ayakta kazık gibi du-|mek buldular. Hemen paylaştılar. Di rüyordu. Hiçbir şey olmuyor, ne taar-'ran Veslingin vüzünün hali, hmeen)ferleri neticeye intizar ederek sipere ruz, ne zulmet içinde birdenbire gözü'cepheyi bırakarak kendi kendine evine (Bitmedi) Lİ Vi ei) Kdk dinde