k — 6 — VAKİT 11 Kânumsani 1931 - —— ietkik Seyahati Sadri Etem Üç otomobil tozu dumana kata, ka-Jsaçta hamur pişiriyordu. Muhtarın s« Yazan : ta, ilerliyor. si bir sam yeli gibi, bir ölüm fırtına: En öndekinde üç adam var. Biri)gibi odanın içinde dağıldı. Herkes bi sarı sakallı bağa gözlüklü, ötekiy şiş-Jköşeye kaçtı, kadın hamur teknesir İl man, büyük gövdeli pehlivan yapılı muhtarın ikinci karısı Hacer aldı, öt üçüncü ince uzun boylu, ipek çoraplı,lki kadınlar onları takip etti muhtar s! kısa dar paça paptolonlu bir adam. O |züne devam etti: İkinci otomobilde bir kamubr adam,| o Müderrisler geliyor. Derin 70 iki jandarma vardı. Kamhurun yüzün-|lu uleması. Çekilin oradan... den, elbise paçalarının ve kollarının u-| Kadınlar dışardan görülmiyecek yer! zunluğundan belli ki bu çarpık çurpuk/re gizlendiler. Muhtar evinden hentiz © adam birinci otomobildeki uzun boylu|şarı çıkmamıştı ki; önde kolları yany: adamın uşağıdır. Üçüncü otomobildelna geldiği zaman daire resmeden do eşyalar yüklü... iy zi Bn öndeki otomobilin etrafı kapalı,|varının üstüne eski bir palto giymi; kendisi genişti. Bu, Anadolu yollarında | mektep hocası, rengi atmış cüppesi ve sal bir kağını gibi alışıklıkla, fakat bir ge-|riğile köy imamı, mavi şalvarlı, doku 4 mi süratile hoplıya, zıplıya dolaşan)ma mintanlı, amerikan Bezinden fortların yanmda ağır başlı, kibar ta-İkeseleri boyunlarında bir iki mektep çojğ Anadolu/cuğu bir kafile halinde müderrisleri mijğ” virlı insanlar tesiri bırakır, yollarında bu makine köylüleri, hattalsafir odasına getirdiler, küçük kasaba halkının düşündürür, her| (Üç misafir ağır, ağır, yürüdüler, a: kesin gözü bu otomobillerin pencerelerikalarından kanbur hizmetçi bir büyük ne uzanır, Halk meb'uslarınr, vekilleri,|bavulla kafileyi takip etti.. Misa kölordü kumandanları hep btünların|firlerin önünde ezile büzüle yol gü içinde görür, ihtiyarlar heybetli misa-İterenler nihayet odayı buldular. firler göreceklerini, ihtiraslı delikanlr-İkes, sıra, İar ve olgun yaşlılar devlet kuşunun bu)çöküp oturdu. Ocağın içinde çıtırdıyan kafeslerde yaşadığını, çocuklar bu bü-İcalılar, birden parlıyarak odadakile yük arabalarla geçen misafirlerin gelİrin çehrelerine berraklık ve vüzüh ve diği zaman mekteplerin tatil edildiğini,)riyor. Sonra loşluk içinde İstanbul kendilerinin marşlar söyliyerek sokakldan gelen bu yabancılar gittikçe du- lara döküldüklerini hatırlarlar. mana karışan bir hayalet gibi gözükü. —3— yorlardı, Yol üstünde tesadüf edenler onları) (o Duman arttıkça arttı. İnsanlar ar süzüyorlardı. Ortada oturan pehlivan|tık biribirlerinin yalmız sözlerini işiti- Güsseli adam yüzünü kâh sağındakine)yorlardı. kâh solündakine çevirerekı anlatıyor.| Müderrislerden biri kahve fincanı manlığından behsederler, odarülfünu.Jkarbon insan için ne kadar fenâ şeydir nun adını bu millet henüz anmamıştır)bilseniz, , Bir ibtiyar cevap verdi, “ derler.(Örtadaki bunu söylerken, birkaç) | — Efendi, biz eşeğin semerini wköylü. çocuğu tarlalarının oknearındalle venileyemedik, hayvanlar nalsız. âskervari selâm aldılar, otomobildeki-| | Sakallı arkadaşına fısıldadı: ler ciddiyetle selâm vedriler.) Sağdaki sakallı cevap verdi: «— Elbette azizim yaşamak istiyen)derris ilâve etti: milet irfanma hürmet etmesini bilir.| |O— Asri köy isteriz muhtar Efendi, Muasır milletlerde ilim kıymeti ahlâk|asri köy... gibi: hukuk gibi bir tesanüt vesilesi ol.) o— Emriniz baş üstüne! muştur. Güzel elbiseli, kolundaki ince) Sakalir müderris genç birine sordu: altın bileziğin ucuna sarılı yuvarlak) — Köyde hastanız çok mudur? maden parçasile oynarken: Öteki defterini kalemini eline aldı — Teknik noksanı diyordu, fakat a-|notetti, Genç cevap verdi! zizim artık Bergsonun dediklerine inan) — Epey vardır. , maya mâni bir şey kalmadı. “Hayat de) (o Pehlivan gibi müderris devam etti: runi bir hmaledir!,, işte misal otomo-| o— Bunun sebepleri nedir birer bi. bilin etrafındaki köy çocuklarının coşulrer sayabilir misiniz?... kunluğu, — Hangilerini sayayım... » Ortadaki: Sakallı söylendi: “— Şu tarlada dedi gözlerini, gözü- müze diken, yolun bir kenarınad du-lmat Tüp bizi selâmlıyan insan ne kadar şu yardım etmezse... . urlu, ah şu İstanbulun yarım âlimleri , Genç müderris yanındaki başka bir onların - Kadıköyünde, oErenköyündeladama sordu: doğrüsu bir darülfünundan haberleri — Bu köyün temelini kim attı? yok, fakat şu adını, haritanın bile kay) OO zamandanberi ne kadar büyüdü. detmediği toprak üstündeki saf Insan-| Acaba!.. . lar, ati için ne kıymetli ümitlerdir. — Babamızdan böyle bulduk. Bu sözlerden sonra üçü dun eder gi) (Iki köylü birbirlerile şöyle konuş. bi bir şeyler söylediler. Ortadaki adam|tular: bir hatip tavrı aldı. Bıyıklarını yerin.) — Bunlar, yoksa buranın asıl ta den oynadı; yüzünden bir heyecan dal|pu sahipleri midir.. Neder? gası geçti kalbi o muhakkak son sü oJandarma çavuşu söyledi. Tatle işlemeğe başlamıştı. Hafifçe söyl o— Ağa gözünü açı. Bunlar müder Tedi: ristir. Müderris. Köylüler yine bir. “— Uzaktan sesler geliyor.. hirlerile yavaşça konuşmıya devam et — Acaba nedir? tiler. «.— Karşrerlar olacak... Kadınlar da duvarın arkasında bir — Uzaktan yanık zurna &esi ne güzel|birlerile söyleniyorlardı: aksediyor. — Uzun delikanlıyı gördünüz mü? Halbuki uzaktan bir sürü halinde) Artık erkekler de bilezik takıyorlar. açaip ve bayıltıcı gıcırtılarile odun yük) Hele... Tü kağnılar geliyordu. 2 kini Muhtar evinin kapısını iki eli, iki a- yağile dövmeğe başladı hem de telâşlı. telâşlı söyleniyordu. miri elinde evirerek çevirerek misafir. leri dinliyor. Fakat misafirlerin söz- muhtar bir ok süratile odaya çki Komşu kadmlar, komşu çocukları gun vücutlü jandarma çavuşu sakallı | bıyrklr, şalavrir, entarili köy eşrafı, şa” İğ | Zicu Lehistan” Herİğ » Pengö |Mizcaristin sıra ocağın kenarında dizli düşünebilir? Şişman pehlivan gibi mülre tedbir almak 9 Kânunusani 930 Borsalar İğ TL. wwkabii Dolarğ 0,4706 ri Frank 1 Liret 9 Be'ya Drahm. Is. Frank Leva Florin Küron Şiling Pezea Mark Zioi Pengö ley Oo Kuriş Türk Irası Minar Çerronaç rü: Ml ex Nuw * tlsteriim o Cin fiz) ii Dolar CAmerika) 420 Frank (Fransiz tFlorin (Felemenk) (o Kuron (Çekoslovak) Şilinz (Avusturya) 1 Pezeta Jlspanya) 20 Ley (Romasya) ho Dinar “Yeporlovra| İ Çevuneç 'Sevyet A3 Mecidiye 2 Bankonot İpar ) SIHHİYE MÜDÜRÜ NELER TAVSİYE EDİYOR? Şehrimizde grip hastalığının günden güne fazlalaştığı anlaşılmaktadır. Dün bu hususta sıhhiye müdürü A- Ji Rıza Beyden fikrini sorduk, dedi ki: — Grip vukuatı yazıldığı kadari olmadığı gibi buna tatulmamak ta kesin elindedir. Gribe tutulanlar ken! disini korumıyanlardır. Mevsim ied- Ramazan hazırlığı VAIZ MEVZULARINI EN FAZLA TASARRUF MESELESİ TEŞKİL EDECEK Ramazana on gün PERTEV Çocuk Pudrası Ayni zamanda ayak terlemelerine. karşı pek mükemmel bir müstalizerdır. Beşiktaş İkinci hukuk hakimliğinden: Beşiktaşta Hasan paşa dere- sinde 28 numaralı banede sakin akıl hastalığile malül Şerife ha- nıma âyni hanede mukim oğlu Mustafa Ef. vasi tayin kılınmış olduğu ve keyfiyeti tayine mü- tedair ilamın itirazen ve temyi- zen tasdik edildiği alâkadaranca malum olmak üzere ilân ölunür. kalmıştır. Ca- milerdeki temizlik bitmiştir. Hava mü- sait olduğu takdirde mahyalar kurur — Bu şernit dahilinde ihsai majg.|lacaktır. Diyanet işleri müdürlüğü ra toplanabilir mi? Halk ( bizelmazanda vdızları teftiş ettirecektir. bunu polise bildirmiştir. Ticaret âleminde, ; Afıyon meselesi Tecirler harıçteki propagan- daya ne diyorlar ? Ticaret odası memleketimizin başlıca mahsullerinden olan af- yon aleyhine hariçte yapılan propagandaları ve ziraatinin tah- | didini görüşmek üzere afyon komisyonunu fevkalâde bir içti- man davet etmiştir. İçtimaa ay- rıca memlekatimızin tanmmiş afyon tüccarlarıda iştirak ede- cektir. Komisyon âzasından bir zat dün kendisile görüşen bir mu- harririmize bu davetin sebebini şu suretle anlatmıştır. — Dünya afyon piyasasını tatmin eden mahdut memleket- lerin en başında Türkiye gek mektedir. Afyon Türkiyenin en başlıca istihsal maddelerinden biridir. Bugüne kadar afyonlarımız ham olarak cihan piyasılarına sevk edilmekte idi. Son zamanlarda memleketimizde afyon mürekke- | batı (Alkoloit sanayii) inkişafa başlamış ilk adım o'mak üzere bütün Türkiyede üç fabrika açıl- mıştır. Fakat bu sanayiin mem- leketimizde muvaffakıyetle tesiri, ham maddelerden afyon mürek- kebalı imal eden sanayi mem- leketlerinin o hiç işine © gel- memiş ve söndürülmesi için ecnebi piyasalar türlü desiselere müracaat etmişlar ve şimdide beynelmilel bir komisyonda af- yon zeriyatının tahdidini görüş- meğe başlamışlardır. Biz tahdide kat'iyyen aleyhtarız ve bu kon- gralara hiç iştirak elmiyceğiz. Burada şayanı dikkat olan ikinci bir cihet te insani mülâhazalarla afyon kaçakçılığına mâni olmak isteyen cemiyeti akvamın sene- lerdenberi hâlâ bir netice 'alma- masıdır, Ecnebi tüccarlar türlü türlü entrikalarla O komisyonu #leyhimize tehrike uğraşmakta- dırlar, Şehrimizde bunların propa- ganda yaparak bizi kaçakçı gös- termek isteyen Bulgar, Rum, Romen, Musevi efradı da vardır. Polis bu şebekenin farkına var- mış ve isticvaplara başlamıştır.,, Diğer taraftan gümrük baş müdürü Seyfi B. de şunları söy- lemiştir. — Memleketimizde vâsi bir afyon kaçakçılığı yoktur. Yalnız evvelki gün bir bavul içinde afyon kaçırmakisteyen birkaçakı | tutulmuştur. Ticeret odasının mühürünü taklit ettiler Son zamanlarda Ticaret oda- sının mübrü taklit edilerek para toplanmağa başlanmıştır. Oda Memleket Haberleri Akçaabat zürrainın Gezi H, den diledikleri Akçaabat zürraı, Gazi H. ne | büyük bir ariza takdim ederek bazı dileklerde bulunmuşlardır. Bir sureti “Serbest seda,, ga zetesinde intişar eden bu arizada dilekleri iktısadi vaziyetten, ec- nebi gümrük resimlerinden, in- hisar idaresinin mübayaa şeklile tatbik ettiği usöllerin zürra İe- hine olmadığından ve ziraat ban- kasından hahöetmektedir, Izmirde eti belediye satacak Izmir belediyesi ete narh koy- muş, bunun üzerine kasaplar et satmaniıya başlamışlardır. Vazi- w şöyle devam ederse belediye endi teşkilâtı ile et satacaktır. İzmir ağır ceza mehkemesi reisliği İzmir ağır ceza mahkemesi riyaşetine Adliye baş müfettişi Ali Rıza B. tayin edilmiştir. İki iramvay & bası çarpış” Bir kadın diğeri erk” yolcu yaralandı Dün akşam üzeri P bir tramvay kazası olmu$” ile 130 numaralı iki Fat biye arabası Beyazıt ima birbirlerile çarpışmışlardı" Müsademe şiddetli arabaların her ikisininde sımları hasara oğramıştır” culardan yalnız bir erkek hafif surette lardır. Polis çarpışmanın! ; bkanda takla baş Feci bir cinâ Bir adam parasını için kayin biraderini ö Bundan üç ay evvel usta. iki yüz lirasım ve bonolar| larak Çatalcanın Arnavu kaçan iki çocuktan biri OS larda ortadan kaybolmuşl& Bundan iki gün evel 13 95 da Hasan ismindeki bu çoğ cesedi köyün civarındaki MİŞ pede gömülü bulunmuştur: pılan tahkikatta bu çocuğf niştesi ile Ali çavuş ismi risi tarafından elindeki p tama edilerek boğulduğu gece gizlice gömüldüğü mıştır. Katiller yakalanm — ee—— Vilâyette ———, m i Gayri müslim” KİLİSE HARİCİNDE DİNİ VE MERASİM YAPAMIYAĞ Sokakta ve denizde âyin ve rasim yapılamıyacağı vilâyet dan bu hususta müracaatta rum papaslarına bildirilmiştir. Farkada NAHİYE KONGRELERİ DÜN Halk Fırkası nahiye kongrel8” bitmiştir. Yarından o itibaren, kongreleri başlıyacaktır. Bü ler cumaya kadar bitecektir. — Teşkilât heyetinden Cem olan davet üzerine evelki gün ya gitmiştir. Cumaya kadar Ali) şehrimize döneceklerdir. i 1 aylığı Kuruş 150 3 . 400 öy 750 Mi 1400 ŞABAN | | 1349 Bu geceki Ay | İİ Sabah Öğin İlindi Alişan Yat | 288 vaar vaa 1653 ABİ Bu akşam Istanb Saat Sekizden ona kadar | fasıl Sinemalar : Alkazar — Garbın gasınları, © Alemdar — Aşk valsi Artistik — Rakibe Asri — Pal ayi Beşiktaş Hilâl — Para ve aşk 4 Etuval — Holivot revösü Elhamra — Arleğiyen gi Ekler — Yunan tiyano irupü Fransız — Kivel trupo ğ Glorya — Son ninni Hale (Usküdar) Kırk sevda Kemal B. — Kismet , | Mejik — Deli şarkıcı Melek — Dört şeytan | Opera — Aşk isteyince Süreyya Kadıköy » Mavi Şık —Dünyadan uzak