——) — VAKIT 23 Kânunevel 1930 Bükraeşteki konsolosumuz ev- velce Türk çalgıcılarmı kabul etmiyen Romanya hükümetine karşı bir haklı mukabelei bilmi- sil olmak üzere Türkuvaz lokan- tasının Romanyadan getirtmek istediği çalgıcılara vize vermemiş» Bunun üzerine Romanyalı çalgı- cılar vizesiz olarak İstanbula gel- mişler, burada “Romanya'da pa- saportumuzu vize ettirmek için vakit bulamadık. Vizesi olmayanlara mahsus olan iki misli cezayı verelim.,, demiş- ler ve on lira kadar bir ceza vererek şebre girmişler, Türku- vaz lokantasına kurularak icrayi san'ata başlamışlar! Bizim kana- alimizce memleketimize usulsüz olarak giren bu çalgıcıların çıka- rılmaları lâzımdır. Halbuki vilâ- yet makamı kanunun böyle bir müameleye müsait olup olmadı- | ğını kestiremiyor. Binaenaleyh Romanyalı çal- gıcıları oldukları yerde birakı- yor. Iki misli ceza vererek Tür- kiyeye girmek ancak zaten Türk olan ve Türkiyeye gir mek tabi! hukukundan bulunan tebea için kabul edilmiş bir usuldür. Yoksa hariçteki salâ- hiyettar Türk konsolosları tara- fından esasen memlekete girme- lerine müsaade * edilmeyen bir #cnebi (Türkiye (limanlarının birinde her bangi bir hükümet memuruna iğfal ederek içeriye irerse buna karşı göz yummak İoğru değildir. Acaba Romanyalı çalgıcılar İstanbul (Olimanma O girdikleri vakit vazifedar Türk memurlarına hakiki vaziyetlerini olduğu gibi göstermiş olsalardı: "— Bize Bükreş konsolosu şu sebepten dolayı vize vermedi. Burada iki misli ceza verelim de içeri girelim.,, demiş bulunsalar- dı bu talepleri kabul edilecek mi idi? Şüphe yok ki hayır. O halde sırf hükümet memur- larına yalan söyliyerek memle- kete giren bu çalgicilara $cs çıkarmamak onları memurları- mızı iğfal ettiklerinden dolayı mükâfatlandırmak demek değil, jolmadığını ve geçenlerde tertip ettiği midir? Iki misli vize harcı veren ber ecnebi Türkiyeye girdikten sonra bilâhare usulsüz girdiği | anlaşılsa bile çıkarilamıyacak o- lorsa hariçteki konsoloslarımıza verilen vize salâhiyetinin ne ma- ması kalır? | ÇALGICILARIMI NASIL GERİ N ÇEVİRDİLER ” Dün Romanyays giden çalgıcıları . . lolmuştu. cağını söylemiş, vapurdan çıkarmamiğ! İt. büsler ol-| muş, türk konsoloslârı da meseleye &e İrişarak bunların girmesini temine uğ raşmışlar, fakat buna kat'iyen imkân gdrülememişti. Gazinocu Ohanes vel elerek bunları çıkarmağa uğraş uu da bir netice vermemişti. ! Nihayet bu heyet dönmeğe mecbur! Halbuki bunların başında bulunan (Agopos) Bfendi, bu seyaha-| tn muvaffakıyetini temin etmek için! evini altıyüz liraya rehne koymuştu. Bu menfi vaziyet hasıl olunca biçare a dam evini satmağa mecbur (kalmış, İyerinden, yurdundan olmuştur. İşittiğimize göre sonra kanuni (Se- rope) isminde bir türk vatandaşı tek başıma ve müntazâm bir pasaportlâ Ro manyanın (Piteşet) kasâbasma gidi- yor. Orada Sirato Kozavoda gazinosu isahibile görüşüyor, oraya bir çalgı heyeti getirmek için konuşuyor. Fiat- Jlerde Aanlaşıyorlar; Avukatla görüşü O zaman muhtelif (eş | iyorlar, bunun üzerine Serope efendinin Türkiyeye dönüp buradan diğer arka- daşlarını alarak gitmesi sırasında ken disine haber veriliyor ki Romanya hü- kümeti kendilerine asla müsande etmi- yecektir. Çünkü Romanya deşrakları dahilinde ancak romen san'atkâtları çalgı çalacak ve yalnız onlar kazana- caktır. KARİLERİMİZİN MEKTUPLARI Furman cazbandı hakkındaki neş- İrisytmuz birçok karilerimizi haklı ol rak asabileştirmiştir. Dün bunlarm birçoğundan mektuplar aldık. Reylei İfikirleri şu satırlarda hulâsa etmek k bildir; “Bizim san'atkârlarımıza kapısını 2- dam akıllı kapamış olan bir memleket artisilerine karşı ayni şekilde muame le yapmak lâzım gelirken ve oradaki konsoloslarımızın hareketi de bunu ima etmişken, neden böyle mutadın ve usulün fevkinde işi kitaba uyduru- yor ve bu adamlara adeta kucak açı- yoruz. O adamlara ki burada bir ec nebi gazinosunda paralarımızı çekmek kifayet etmiyormuş gibi bir de bizim san'atkârlarımızı tezyifede yelteni- Yorlar.,, PURİÇ TFENDİYE CEYAP Dün beyanatını dercettiğimiz Tür kuvas sahibi Puriç Efendiye hitaben garp musiki san'atkârları cemiyeti şu mektubu gönderiyor: “Muhterem gazetenizin 22 pazarte- si tarihli nüshasında Furman orkestra- sma ait bir yazıda M. Puriçe atfen çı kan ve türk mızıkacılarmı alâkadar eden kısmında İstanbulda iyi mızıkacı bir takımla müşterilerin İstizah ettizi- ni bildiren M. Puriçe evvelâ şunu söy- yelim ki: Tertip buyurdukları o ta- kım bizzat Avrupadan getirttikleri Bul gür takımı olup yerlilerle hiç bir alâka si yoktur. Saniyen methüsena etmek istedikleri Furman takımı İse güzel yüzlü insanlarla allı pullu elbiseler gi- yinmiş mankenlerden başka bir şey de gildirler. Biz iddia ederiz ki Furman ve rüfekası hayatta ne kadar gayret gm nasi geri veçrildiklerini bilenler) bayursalar elyevm elimizde bulunan Bize gezidiler ve şunları anlattılar: Jana vatanım çocukları kâbma hiç bir “Bundan bir müddet evel havanende|zaman vasıl olamazlar. Ve biz miktarı Agopos, Salim, kemani Agopos Efenlaz da olsa onlarla iftihar ederiz. Ve ilerle hanende Safinas Hanımdan|nitekim İstanbulun en büyük müesse- ye daha iki zattan mürekkep bir türklselerinde çalışan dört takım iddiam musiki heyeti (Pazarcık) ta gazionculzm en büyük delilidir. Böyle mızıka Ohanes Efendi ile anlaşarak buradan!cılara malik olduktan sonra mezkür kalkmışlar ve Romanyaya gitmişlerdi. müesseseler hiçbir zaman başka takın Romanya hükümeti, bunları çalgrlgetirmeği aklına bile getirmemekte- © oldukları için memlekete sokamıya- ” | Cd Iİ e — Tekrara lüzum yoktur çünkü)rinden kendi hususiyetimizi istis- kendi felsefemizce mes'elenin içlnaya uğraşıyorsunuz? yüzünü ral mn â-| (o Filesof yaygın bir tebessümle: detten, iyeden görüne»| oOE,i di bu teklifte iki taraf için de büyük v deyi faide vardır. Çünkü kadın isteme- diği Hr adamdan, koca da aldatıl. slam | lacak.. Daima cemi. gönü! hakkı kanun hakkından büs| yetin böyle üstü kapalı işliyen ya, yüktür.,, Diyebilecek öyle mi? ralarmı açıp ta neşterlemelidir di-| | — Diyebilirse fena mı (olur? yen siz değil misiniz? Niçin umum b meşru sevdalar meşrulaşır.! için bağırdığınız felsefe formülle-İGizli günahlar aşikâre sevaba dö-| Son vaziyet demi Borçlar:müzakeresine Pa- riste devam olunacak Ankara, 22 (Telefön) — Ve- killer heyeti bugün 19 dan 22ye kadar sören bir içtima akdetti. | İçtimada borçlar meselesi uzun müzakereleri mucip oldu. Bu cümleden olarak Hariciye vekâ- letinin bazırladığı son cevabın esasları gürüşüldü. Haber aldığıma göre Dainler vekillerinin ademi salâhiyet be- yan etmeleri Üzerine müzakerata Pariste devam olunacaktır. itilâfname Yunan meclisinde tesdik edilecek Atina, 22 (Apo) — Yunan meclisi meb'usanı bugünkü içti- mâıda Türk-Yunan itilâfını tas- dik edecektir. Bu içtimada muh- temel tenkitlere cevap vermek için başvekil M. Venizelos ta ha- zır bulunacaktır. Mahafili siyasi- ye itilâfın âyan meclisinde bilâ itiraz tasdik edileceği kanaatin- dedir. Muhalifler neler söyledi? Atina, 21 (A.A) — Meb'usan meclisi Yunan-Türk itilâfları hak- kında ki müzakereye devam et- miştir. Meclis muhalefet fırka- sına mensup hatiplerin bu itilâf- lar, bilhassa deniz misakı hak- kındaki tenkitlerini dinlemiştir. M. Venizelos ileri sürülen bu tenkitleti birer birer ret ve cer- hetmiş, deniz misakının, deniz kuvvetleri arasında müsavat hu- sölü hususundaki faidelerini is- pata çalışmıştır. M. Venizelos Türkiyeye aleyh- tar bulunan ve evvelce Yunanis- tana iltica eden bazı Türklerin Yunan toprağından çıkarılması hakkında sorulan bir suale ver- diği cevapta bu kabilden eşha-. | sm Türkiyeye iade edileceğini | tekzip etmiş ve bunların ecnebi memleketlere gitmekte serbest bırakılacaklarmı sözlerine ilâve etmiştir. Kırk beş kişi boğuldu Londra, 22 (A.A) — Fenlan- diya bandıralı iki vapur gayet kesif bir sis esnasında Cattogat boğazının Baltık denizi metha- linde çarpışmış ve bunlardan biri batmıştır. Yolcular ve mürette- batı boğulmuşlardir. Garip bir tesadüf olmak üzere iki vapurun kaptanları kardeştir- ler. Bunlardan batan gemiyi ida- re eden boğulmuştur. Ölenlerin yekünu 45 tir. ner... Bir takım aile facialarının intiharların, sevda © cinayetlerinin önleri almır.. Kimbilir şu anda bu vaziyete düşmüş ne kadar karı ko- ca ve sevdalı vardır. Söyle baba fena mı olur?. Fena mı olur?.. — Bir kaç ayda bir defa koca- lar karılarmı, karılar kocalarını değiştirmeğe kalkışırlar o cemiyet alt üst olur... — Baba cemiyet alt üst olmaz.. Bu yüzden vukua gelen fenalıklar durulur. Çünkü baba çünkü. Bir kadının hem zevce ve hem de met- rını bırak ben alacağım. Çünkül,eş olması, bir zevcin hem koca lâtağım dese... Ne cevap verirs hem de aman olması bir kumaşrin yüzü ve tersi gibi üstte gözüken, altta duran gizli ve aşikâre iki zıt suret peyda ediyor.. Tabiatla zıtla şılamıyacağını her zaman söyliyen | Gazi Hz. Dün Edirnelilerle müdavelede bu- lundular Edirne, 22 (A.A.) — Reisicümhur Hz. maa: 15 te C. H. Fırkasını teşrif « derek fırka azaları ve mülhakattan ge len kazâ ve köy heyetlerile uzu ı müd det mahalli vaziyet kında görüşü konuşmuşlar, bunu mü teakip fırka vaziyeti ve nizamnamesi etrafında müdavelei efkârda bulun muslardır. Gazi Hz. 6 19 buçukt, kapı önünde kendisini bekliyen yüzler İce halkın şiddetli alkışları arasınlu fırkadan ayrılarak misafir kaldıkları belediye dairesine avdet buyurmuş!er. dır. ihtiyaçlar hak Ahali fırkası Adana 21 — Hakkında tevkif müzekkeresi kesildiğini bildirdi- ğim Ahali fırkası kâtibi umumisi aranıyor. Ahali gazetesinin mes- ul müdürü Vasfi B. istifa etti, gazete çıkmıyor. mesul bir idare heyeti bulunma- dığından kapatıldı. Fırkanın kâtibi umumisi Mah- | i bul Ahali fırkası | Kadınlar da muhtar olabilecekler Ankara, 22 — Türk kadınls” rın muhtar olup olamıyacakla”" hakkında (yaptığı tahkikata nazaran evvelce muh" tar intihapları bakkında /sta” vilâyeti bir talimatnam0 yapmış ve vekâlete göndermif” tir. Vekâlet bu talimatname! muvafık görerek her tarafa t8” mim etmişti. Dabiliye Vekâleti bu hususa müteallik bazı te€ rübeleri de nazarı dikkate al*” rak umumi mubtar intihabs$ hakkında yeni bir kanun lây" bası hazırlamaktadır. Bu lâyihada (kadınların 48 muhtar ve ihtiyar heyetleri 273” lığına sureti intihapları meselesi esaslı bir şekilde tesbit edilmif olacaktır. meselesi Son pürüz Ankara, 21 — Ingiltere ile # ramızda son pürüz halledilmek üzeredir. İngiliz tebeasına ols9 iki züz bin liralık borcun otu? bin lirasını vermek suretile İ giliz hükümetile sulhen vaki a8“ İ laşma bugün adliye encümeninö€ müzakere edildi. Hariciye vekili dinlendi. İtilâf muvafık görüldü mut Nedim B. in Suriyeye firar ettiği tahakkuk etmiştir. a oorusmanuma kaman: sare tenya spenna sarman msn lıy yol de elde etmiş olurlar, Resimler mize gönderilmiş bulunmalıdır. verecektir. Ayrıca birinciliği k takdim edeceğiz. Mukabil bir a teşle sevişmiyen karı kocanm izdi- vacından ne saadet beklenir?.. — Oğlum sana bir sualim var Samimi cevap isterim.. — Senin oğlun daima samimi» dir baba... — Bu kadınla izdivaca muvaf- fak olsan... — Bu muhakkaktır baba.. — Muhakkak olduğuna ihtimal orum. Yalnız faraziye kabi. linden söylüyorum.. Küstahm biri gelip siz değil misiniz? verm — Eğer benden ayrılıp onunla birleşmek emelinde ise bırakırım. İ | | i — Acele cevap verme.. bırakır mısın? Bırakmaz misin? Buna iyi dikkat et te Ali Senaver Beyin va-i te sana: Karmı bırak ben as) ?İmm mülâyemetini sui istimal Mesele yakında heyeti umumi" dilecekti amaaan? Müsabakamız rağbet görüyor Bir çok karilerimiz iki üç resim arak iştirak ediyorlar Londrada münteşir Deyli Ekspres gazetesi tarafından son günlerde bir müsabaka açılmıştır. Bu müsabaka, daktilo maki” nesile resim yapmak müsabakasıdır. Müsabakaya 1000 den fazla resim gönderilmiş, en fozla be“ yenilen neşredilmiştir. Bizde ayni şekilde bir müsabaka açıyol ve karilerimize bir nümüne ve misal olmak üzere Deyli Ekspresin müsabakasında kazanan bir resmi daha dercediyoruz. Okuyucularımız yapacakları resim hususunda serbesttirler. Yalnız resimlerin siyah olması şarttır, makinelerinde siyah şerit bulunmıyan müsabıklar resmi yaparken bir siyah karbon kâğdi kullanarak bizim istediğimizi beyaz renkte bir ikinci kâğıt üzerim nihayet on gün zarfında gazete“ Gazetemiz, beğenilip neşredilen her resim sahibine bir lira azanana da kıymetli bir hediye ziyetini, karısına olan aşkını, ter” yülünü, bu iftiraktan doğacak f* lâketini insafla göz önüne getir” Eğer bu evli kadınla buluşup şiyor isen bu evvelâ gayri münasebet, saniyen aharımn yet hukukuna tecavüz cinayetidi"" Bugün bize karşı gayet süküneti ifadei hal eden koca yarın i yükselterek senin alnımın ortası bir çelik hamludan bir şimşek P9"” latabilir. Ya mahkemeye mürac8*” eder. Bu kadar iyi huylu bir ade İmemelidir. Zaten deli filesofa tün mahalle diş biliyor. Bu isk#” dal ile âlem nazarında beni bü” bütüm düşürmüş olursun... (Mabadi var)