ei 15 Kâmmmevel “M. Venizelosun dahilde seyahati Yine Başvekili M. Venizelos son günlerde Yunanistan da- hilinde bir seyahat yapıyor. Had- di zatında bir devlet adamı için böyle bir seyahatten daha tabii birşey yoktur. Yalnız bu seya- hatte bizim dikkatimizi celbeden bir nokta vardır. Bu nokta da M. Venizelosun geçtiği yerler- deki askeri garnizonlara uğrıya- rak Türk - Yunan dostluk misa- kı ve bahri itilâf esasları hak- kında ordu zabitlerine izahat vermekte olduğunu gösteren ha- berlerdir. Güya iki memleket arasında aktedilen son mukave- 'eleri Yunanistanın milli mü de telâkki edenler varmış, onun için Yunan Başvekili böyle yan- ış bir telâkkinin ordu içinde cereyan almaması maksadile Yu- nan zabitlerini tenvir ediyormuş. Herhangi (O bir memleketin mukadderatını alâkadar eden en hayırlı kararı hoş görmiyenler bulunabilir. Bu itibarla Türk - (unan dostluk misakı ve bahri itilâfı aleyhine gerek Türkiyede, gerek” Yunanistanda söz söyle- © yenler bulunmasını tabif görmek lâzımdır. Ancak binbir türlü © maksatlarla yapılan bu gibi — aleyhdarlıkların ME Venizelos gi- — bi metin birdevlet adamını Yu- nan ordu zabitlerine izahat ver- © meğe sevketmesi tarihi bir ibret © Jâvhası teşkil edecek bir hadi- sedir, Son Avrupa seyahatimiz Türk- | Yunan dostluk misakı ile babri tilâfın imzasını müteakip vuku © Obulduğu için bu hadisenin bey- - melmilel siyaset âlemi üzerindeki a tesirlerini pek yakından tetkik - okuwwetle iddia edebiliriz ki iki memleket arasında yapılan son — itilAflar Türkiye ile beraber Yu- © aanistanın harici nüfuzunu bir kat daha arttırmıştır. Hiç şüphesiz bir gün gelecek Türk - Yunan dostluğunun her » Gİki taraf için çok hayırlı seme- — releri, hatta bütün suiniyet sa- — hiplerini takdir ve tasdike mec- © bur edecek derecede meydana çıkacaktır. O vakit Yunanlılar şekkür edeceklerini bilemiyecek- | lerdir Ve eğer M.Venizelosun im- © za ettiği misaklar sadece kâğıt üzerinde kalır, bunların akti sı- rasında gösterilen hüsnü niyet tatbikat sahasında devam etmez- ; se bunun müsebbipleri tarihe ka ağır bir mes'uliyet al- © tında Tllarlklarin ii e Mehmet Asım Gelişi * Güzel Kömür tozu Mebir Osman o Beyin- : Evet onun. Çünkü iki > taraf için de illet hükmüne girdi; İ kendinden © bahsedil- © mezse rahat etmiyor - çıkardığı Sıhhi sahifeler,, de okudum. © — Kömür tozu ilâçların en bü- — yüğü, zehirlenenlerin panzehiri Bu toz hangisidir, nası! » dektor bunları uzun izah ediyor. Bu yazıyı beraber okuyanlardan i faasını ihmal etmek mahiyetin- | le fırsatını bulduk. İçimizde - Cen küçük bir şüphe olmaksızın | ; İ|Sakin bir haleti ruhiye içinde hem Yü|de yokum diye sana kaç kere tenbih 193v ! İhtiyarlık Rus hikâyesi Nakleden : Hasan Şükrü sül ettirmeğe çalıştı. İ ,olan kasabanın kilisesini tamir için çal o— Hiç beklemiyordum. Hiç uklıma gırılmış ve derhal bu davete icabet et- gelmemişti... mişti.. | Ve gülümsiyetek ilâve etti: (Üzelkov) orada doğmuş, orada bü-! o— Ne ömredersin?, Şampanya?, Is yümüş orada evlenmişti. Fakat bütür tiritye de olsun mu?.. Aziz dostum es İ bunlara rağmen trenden iner inmez ki günleri unutmadım. O zaman senin! kendi yurdunu tanımakta güçlük çekti.lepey paranı almıştım. Hem o kadar ? Çebof . tan; Hükümet mimarı (Uzelkov) öz yudu yorlardı. sene evel (Petresburg) ta yerleşmek üzere oradan ayrıldığı vakit çocukla:| (O— Rica ederim rahatsız olma. fa rın daima dağ faresi avına çıktıkları isila vaktim yok. Mezarlığa gitmem ve ki tasyon şimdi insana (Higgh street) «e)|liseyi muayene etmem lâzım geliyor. !bulunduğu hissini verecek kadar tahov! Buraya gezmeğe değil vazife ile gel İvtile uğramıştı. dim. Dört katlı (Hotef vienna) sı ve apar/ o— Mükemmel! Yer, içer ve bura- tımanları ile evelce mevcut eski, o çir.'dan beraber çıkarız... Benim güzel bey kin kurşuni rengindeki parmaklıkları|girlerim var.. Seni oruya kadar götü. arasında ne büyük bir fark vardı. rürüm. Ve orada kilise muhafızına tak Fakat ne parmaklıklar, ne evler, hiç dim ederim... İbir şey içinde oturanlar kadar değiş (İsrara hiç mâni yok.. Artık ben- memişti. (Uzelkov) hummalı bir kaç'den kaçmıyorsun değil mi?.. Korkacak! İsual sordu.. Aldığı cevaplardan anladı|hiç bir şey kalmadığına seni temin «- ki hafızasında yer tutan kimselerin ys.iderim. Senelerce evel hakikaten sefil rıdan fazlası ölmüştür veya sefil bir ve çapkın bir adamdım.... Hatta dolandı! hayat sürmektedir. Ve yahut unutul- rıcı idim.. Fakat şimdi sudan daha muş gitmiştir... durgun, çayırlardaki otlardan daha (Uzelkov) u hatırlar mısın?.. Mimar mütevaziyim... Aftık ihtiyarladım ol İdUzelkov) ulu Şu karısını boşıyan CU: malıyım. Çoluğum çocuğum var... Ölüm İzelkor) u.. Hani canım (Sviribev) 80-'bana çok yakın... Hemen hemen aramız- kağında bir evi vardı. da hiç mesafe yok gibi... Tabii hatırlaram? İki dost beraber yediler, içtiler ve — Bu isimde hiç kimse hatırlamıyo:|kızağa binerek mezarlığa gittiler.. rum. Kızakta s€ssiz oturan (Shapkin)| — Niçin?.. Hatırlamaman mümkün) mazi ile meşguldü: ideğil.. Bu herkesin dilinde dolaşan — Evet. O günler çok güzeldi.. İla bilemiyorum. Demişlerdi. heyetler emin muştur. İle bunu bilirler. Hatırlâmağa çalış!..mi sene oluyor... Ve ihtimal ki sen her | Boşadığı kadm müddei umumi (Shap-İşeyi unuttun fakat ben... Ben sanki İs- kin) tarafından idare ediliyordu. tidayi dün vermiş gibi hepsini hatırlı! Şu mahut dolandırıcı( Shapkin)!.İyorum. Yarabbi! O zaman ne sefil Klüpte dayak yiyen adam!... İ — Jvan Nikolaich) i demek istiyor.'dar kurnaz mügalteacı, hilebaz bir) sunuz değil mi?.. serseri idim, eken işler ve EV MAZİ Mİ vi İatini süpheli di müş e . /hassa işin içinde para oldu mu? ak — Allaha çok şükür ki sağdır. Şim;| 1m başımdan giderdi. O zaman rr İdi (Noter) dir. Hali vakti yerindedir.)ne derek vermistir ai a een ih ikağinda iki evi kı/yüz değil mi?.. Bu kadar her şeyi ye en a birkaç gün yedi Üre sermeğe, perişan etmeğe kâfi gel 7 a ” İmişti. Bir müddet sonra (Petresburg) e - di a gitmek üzere buradan ayrıldın.. Ve : ey e — ei bütün işlerini tamamile eme eri e ER geliyor... Mübüm: bıraktım... (stediğini yap!) dedin.. dü an a in e kre ka Ge) il h ne tulmuş olmak için yegâne çare de bU gi üzerine alması için rüşvet kabul e idi. Gidip (Shapkin) i görecek maziyi tirmek çok güçtü. ' Onu daima ziyare! en rise eek ederdim. Fakat beni görünce hizmetçi n çıktığı vakit il olmuştu. sine bağırırdı. (Kirpichny) sokağına doğru ilerledi. o. (Marha) rezil insanlara karşı ev rüyor, hem geçmiş günlerin hatıraları- ettim de i nı saklıyan evleri, dükkânları seyredi (Devamı yarın) — | yordu... (Shapkin) i dairesinde buldu. — —— Onu tanımakta çok güçlük çekti. Yakı! şıklı, açık göz ve daima çakır keyif müd! del umumi, şimdi mütevazi, aksaçlı, kambur bir ihtiyar olmuştu. —Beni tanıyamadın dostum... Bebi ki unutmuşsun... Ben senin eski arka-'İş işten geçtikten sonra| kalır? daşın (Müvekkil) in (Uzelkov) um. Besiktaşın Yıldız tarafları (| Sonra, — (Uzelkov) 7.. Hangi.. (Uzelkov)? da oturanlara pek fena Hal... bir gece geçirten son yangın X Geçen günlerin hatırası onları hayre| ri hâlâ soğumadı. Fakat ondan te sevketti. Ve şaşaladı.. Küçük küçük! bahseden gazete haberlerine ar- suallere başladı. Ve hatıralarını tesek| tık eskimiş ye eee E- ae r umumun" er işin içinde Terkos'un kasta ruçeşme ile, Ortaköz arasnda | benzer ihmali olmasa idi, belki | bir yer almıştır. Şimdiden ora- Bl bilende komağalaspar || lara rağbet temin etmeğe çalı- | çaktı — l ta sarayı, sem- Başka, bürlei de dedi kiz Ma timizde birkaç saatlik bir cehen- — Kömür tozu kül demektir | nem tutuşturdu. Koca binanın | yahu; doktor bize kül mü yuttur- * kaburgaları, alev kırbaçlar altın- mak istiyor yoksa... da çatırdıyor, yuvalarından fır- * Kalan kilit yan çiviler yıldır gibi uçuyor- du. O akşam Beşiktaşta her yer Şire — meb'usluktan | ve ber şey kırmızı idi. Içinde çekildi. Bu istifa bu tasar- ruf haftasında devlet hazinesine 2500 lirada kazandıracakmış. kıvılcımlar kaynaşan kızıl bir bulut bütün gökleri kaplamıştı. Yalnız şimdi ortada sahipsiz bir kilit kaldı. Hem de: Hülâsa ateş çok şiddetli, görü- — Açıl kilit, açılmaz! terti- | m nüşü korkunçtu. Hele kalabalık arasında: : gi. i yi binden bir kilit! i Sesleri yükselince en gi Toplu İğne | kanlılarımızı bile telâş almıştı. Be- | hiti İf iye ETE lr i İ a: — Eyvah, musluklarda su yok- Arada sulh ve müsalemetin bükmüran olduğunu haber alan- lar sevinçlerinden bayram edi- daha radan birçok kafileler Küfelilerin fikrini anlamak için gelmişler, i onlarla görüşmüşler, iki taraf ta l dari birbirlerile döğüşmek fikrinden Her şey değişmişti. Meselâ on sekiz|çok ki şimdi nasıl mukabele edeceğimi tamamile azade olduklarını an- lamışlar, ve her tarafın sevinci kat kat artmıştı, Hazreti ( Ali ) nin maiyetinde bulunan Küfeliler, Basradan ge lenleri alıp Hazreti (Ali) nin bu- zuruna götürmüşler, Hazreti (Ali) onları kabul ederek ne düşün. düklerini sormuş onlar da: — Aramızda ayrı gayrı yok! derin bir sükünet hükümran ol- | Hazreti (Ak) nin bu sırada irat ettiği nutuklar, sulbu salâh cer- yanını takviye etmiş, ayni zaman- da müfsitleri fena bir vaziyete düşürmüştü. Hazreti Ali ortalığı İbir mevzudu, Dal budak salmış birlterkyorum. Fakat bir dürlü inanamı-| reket etfaiye çok geçmeden kuv- i mesele idi. Hatta bütün arabacılar bi-İyorum. Karmı nasıl boşamıştın?.. Yir)vetli motörlerle denizden su almiya başladı da yangından evel bizim yüreklerimize su serpildi. ne müfsit bir insandım. Şeytan ka- yangınların hep tütün depoların dan çıktığı görülür. Üsküdarda, Ortaköyde ve nihayet Beşiktaş- Bil| taki son yangın; hep'tütün de- posu olan yerlerden çıktı, Kaza denilen tedbirsizlikleri şöyle bir tarafa bırakalim. Fakat mahalle aralarında tütün deposu ne de- mektir? Bu gibi müesseseler, el- bette resmi izinlerle açılmışlardır. Şu halde o izinler verilirken na- sıl oluyor da İstanbul gibi sıkışık binalı, dar sokaklı bir şehrin maballe aralarında bunların açıl- nasındaki tehlike düşünülmüyor? İçinde yüzlerce amele çalışan hepsi cıgara içen ve ara sıra Cı- garalarını o saklamıya olan bu kalabalık, mahalle ara- sında nasıl toplattırılır? Hele tü- tün gibi ateşe düşkün, kıvılcımını i yangına döndürmiye hazır bir mal böyle yerlere niçin depo et- | tiriliyor? Bu depoların - bu ihti- atsızlıkla - kundaktan ne farkı gene nasıl oluyorda hükümet bu depoların ahşap ko- naklarda barınmalarına razı olu- yor? Bu, göz göre göre o semti tehlikeye atmak değil midir? O akşam halkın ağzında bir de "kast, sigorta parası, diye bir takım şüpheli sözler dolaşıyordu. Heyecana düşmüş kalabalıkların şüphelerinden hüküm çıkarmak doğru olmaz. Fakat birbirini ta- kip eden bu depo yangınları karşısında ibtiyat da ber noktayı düşünmiye insanı mecbur ediyor. | Şu kast bir heyecan vehmi ol | bik etmek istiyecektir. sa bile tütün depolarının ma- | bundan şüphemiz balle aralarında ve hele kavlaş- mış harap konaklarda yerleşme- | sine hemen mani olmalıdır. Hal- kın hakkı, ve o hakka hizmet vazifesi bunu emreder. Bende bunu söyledim amma Basra ha- rap olduktan sonral “Kızıl Gömlek: YAZAN : Örer lke Sebe oğlu “ çok tehlikeli bir vazivetteviz ., dedi sonra mişti: rum. Sizde gelenlerden, baksınlar. Sebe oğlu ile Bunlar reisleri topladı. mecbur savuşup gitmeyi, tes'it edilecek, | çok muztarıptı. Seyyah bu içme nakleder. kendisi kitabın ahkâmını imkân obulmadığından dols” — 89 — karıştırmak isteyenlerin bir t kım müfsitler olduğunu anlatmıfı sonra şu mühim sözleri söyle — Ben yarın hareket ediy benimle berabef geliniz. Fakat Osmana karf' onun © aleyhinde yardımda bulunanlardan biride bizimle gelmesin. Bunlar bizder ayrılsın ve başlarının çaresin* arkadaşları bö sözleri dinleyenler arasında idiler. birbirlerine mışlar ve barışmanın onları de” ğılmak ve onlardan intikam af bak” mak esası üzerine kurulacağı”! Bunun üzerine Basradan gelen anlamışlardı. vaziyelten otamamile Bunlar O nutku (o dinlemişlef olarak geri dönmüşler, | berkesle birlikte onu beğemişler Küfeliler de gailenin bertaraf | ve alkışlamışlardı. olacağına emin olmuş, ortalıkta —31— Aynı gün Sebe oğlu, Hazreti muhasara (ve onu” aleyhinde hareket eden bütün Onun başlıc* arkadaşları olan Meymun Oğlu. Cermuz Oğlu ve Kerrüs Oğlun” dan başka hadiseye iştirak eder bir çok o reisler icabet etmişlerdi. bunlar ar# sında Heysem oğlu Alya, Hate oğlu Adiy, Evfa oğlu Şüreyh, Dikkat edilirse sürekli, büyük İcim oğlu Halit, bulunuyordu. Seb? oğlu içtimain kizli olmasına dik” kat etmiş ve onâ göre tedbif Sözü, Siba Oyu ayı: e 4 — Arkadaşlar, dedi, biz Öf i man aleyhinde hareket Onun katlile nebayet bulan b* disata iştirak ettik. Yeni hükö met, bizim kuvvetimizle teessöf etti. Yeni hükümetin karşılandı” ğı gaileleri def için ona müs” haret ettik. Yeni hükümet, yö züne, sulh güler gülmez, biziml? uğraşmağa karar verdi. “Bizim bütün hizmetlerimizi W kuvvetimize istinat ettiğini uövt tu. Bugün hepinizde (Ali) 5” irat ettiği nutku dinlediniz. Bis* davetine dağılmayı ta” siye ediyordu. Çükü bize ihtiya kalmadığını anladı. Çünkü Ayf* Talha, ve Zübeyir ile ğını anladı, Bu barışma, yarın bir emir vaki olur. tes'it için ne yapılacağını, hepi” nizde tahmin edebilirsiniz, “Bu barışma, bizim belki Os Hepimiz 8)” ayrı, takip edilerek ele geçin€* Asr Demek, mü yoktu. il? (Bitmedi) 1) Ba içmem rafi bırih “a kaydederler. Allame İbni! Esir ei üçüneü cildinde ve 100 üncü >