-4 — VAKITS Teşrinsani 1930 Kani Ana Franacad.n? Zengin, muhteşem salonun bir köşe-ili gözlerinden ağladığı anlaşılmıyordu. de çocukluk arkadaşım, Jakla ayak-| Dudakları yine evvelki gibi renkliydi. ta idik. Dans edenleri seyrediyor, tuva- Misafirleri nazik bir şitap ile ağırlıyor! istler hakkında laf atıyorduk. Eşyanın herkese süyliyecek birkaç kelime bulu- u rengi, perdelerin keniş kemerleri| yordu. garbelarındaki ağır başlı mana ile Akşamı Jak geldi. Onun bildikleri İl ışığın çiğ parıltısı güzel bir tezat benden çoktu; Oturdu ve doğrudan doğ yapıyordu. ruya: Bir aralık dostum dirseğile benii — Gördün mü? işte ana dediğin böy. dürttü ve ta ilerde ateş renkli fistanile !: olmalı. Karı kızını öldürdü. İlolaşan geçkince fakat hâlâ çok güzel (o Yerimden sıçramış onun kolunu tut- ent bir kadını göstererek: muşum? © — Buna iyi bak, Sonra sana hikâye | ” — öldürdü mü?. si İni anlatırım. e Bük | © Dedi — Canım ne söylüyorsun. Kız inti! © Baktım. Kırk yaşlarinda belki var“ har etmiş diyorlar. 'dı. Fakat seneler sanki ona dokunma:| O — Öyle intihar etti fakat sebep ana- “dan geçmiş, yüzü dümdüz kalmıştı. He-' sıdır. le omuzlarındaki mesamatsız duru ve) (o — Nasıl? yuyarlak beyazlık on tane genç kıza de) — Kızın ne kadar afif olduğunu gör di. İnce ipeğin kızıl örtüsü altında| gün, O vakte kadar anesinin ne ciyfe göğüsleri dim dikti ve yeni yetişmelerin| olduğunu öğrenmemişti. Kendisinin de gibi titrekli. Muhteşem endamını (piç) İiğinden haberi yoktu. Mahut zi ye yin beli yürürken öyle krvrak-İ yatetten iki akşam sonra bir tesadüf o| bir salmtı yapıyordü ki bu kadma faZ-İna işin korkunçluğunu anlattı. Annesi Is bakmak akıllıca bir iş olmazdı. onu sokakta zannederek âşıklarımdan Arkadaşıma döndüm: İbirisile şakalaşıyor, açık saçık konuşu. 7 Çok güzel yahu, dedim. Kim bu?| yordu. Zavallı kız onları işittikten son O, gülümsedi, sonra önümüzden £€'ya annesine bu hayattan vazgeçmesini bir çifti göstererek: söylemiş. Bir köye çekilmeği namuskâ- — İşte şu İpek gibi kızı görmüyor) yane yaşamağı söylemiş. Kadin ar per. Mi işte eni mani? desini kaldırarak: | “Dedi. Şaşmıştım. O kadının bu kadar| “Ne ile yaşıyacağız? ergen bir kızı olabileceğini hiç tahmin K yardm. Eordüme Diye sormuş. Kızı onun boynundaki — Üvey kızı mı? — Hayır öz kizi! . — Gerçi anasına çok benziyor ama ab desek daha kolaylıkla kabul ede Dostum yine güldü. Sonra: — Madi gel seninle biraz bahçeye çı- kalım, hem konuşur, hem biraz hava al. mış olurur. : Dedi. Yavaş yavaş ilerledik. Bahçe y ! mağile işaret ederek: — Namuslu bir ömür için bu bile ye ter, durmuştan beterdir derler. Kadım aldır mâmış. İki gün sonra kızı kendisine: İ — Eğer bu kirli hayattan vazgeçmez sen bir ay sonti kördümi öldüteceğim! Demiş. Ve bir ay sonra onu yatağın- jda ölü bulmuşlar. Yüzünde keskin bir) iklorform kokusu heşreden bir pamuk! maskesi varmış... vardı. Ağaçların yeşil abajurlarınd. > süzülerek dökülen ışığile tatlılaşıyor.! bahçeyi hayali bir cennet kadar güzel tiyrodu, İnce kumların çıtırtılarını dinliye- kameriyelerden birine kadar yürü- , orada oturduk. Jak bana tekrar et- Acıyorum ! eden başladı: Fethi Beyin istizahının teşrii bir ma — <- Bu kadın kendisini bir macar kon'hiyeti vardır. tesi diye satıyor, Galiba sahneden bu ha| Bunu yazan Serbest Fırkanım bir baş İşaretler: ta sıçramış. Son derece.zevkine düş muharriridir. Her gün demokrasiden, sin, muhteris, şelvetperest bir mahlâk| yanından, teşkilâtı esasiyeden, falan ur. Zengin; yakışıklı erkeklerin hej e Yeni öm e | tn İs selâm. Onunla yaşıyanlardan dirlediği'. me bakılırsa, haspa sade paraya tapı- yor. Aşkın bizzat kendisi onün için en : ön safia imiş. Sağla molmıyan erkelç Neyse... Geçelim bunları da bu kal lerd iltifeten: hicbir meblâğ mnulumbiliyş İâYİ cümleler altında sırıtan cehalete de #atmıyormuş. Hele ihtiyar âğla hiç 7 ilmiyelim. Ben bu zatı şerife, istizahın teşrif ol imıyanı var mıdır? i Sunlle istizah arasmdaki fark nedir? 'da muhayyel bir kont olasak. ülye orta mektep çocuklarının dahi bi- © “— Peki bu üebdebe, bu darat, bu ik-'diği bir suali sormak istemem... tişam?, Neme lâzım?, Hayıflandığım şey, zail ciler ertesi gün başvekil naspeder. Baba Tahir hiç olmazsa sahte nişan o — Hepsi tahsisatı mesture? den. — Yani? Tider.. a suyu bulup dönüyor işte, Tekrar içeri girdik. Jak'beni Mada- Dakarsmız bir gün reisieümhuru 97-; i Mazhar Osman Beye —Açık mektup— Aman Beyfendi, size dehalet ediyo vam, Aklımda zorum olduğundan değil akılsızların zaman, zâman zoruna uğra dığımdan. Buradan bir müddet evvel kılığı, ke İyafeti perişan, yaşı kırka yakın, fakat sarafı aşırı, derecede boyalı bir kadın matba geldi ve kendisinin cihan gü- İzeli intihap edilmiş olduğunu, fakat 30 bin lira mükâfatının verilmediğini ya» na yalala anlattı. Bütün gazeteler beni yazdı. Avru. muştur. Ne yapacağız? paya Amerikaya telgraflar çekildi. O; halde neden hakkım sordu. Dün de buna benzer baska bir ziya. retçi ile de karşılaştım. Bu; lakal elli yaşında bir rum, yahut ermeni kadını idi. Elinde eski harflerle yazılmış bir mektup ta vardı. — Bu kimden? diye sordum. Çünkü imzası pek oku. saksız atılmıştı. Kadın da bu meçhule. yi bulup çıkaramadı. Yalnız Kadıköyünde, yahut Haydar paşada annesile beraber bir evde otu- yeniliyor?,, diye ran bir hanımdan geldiğini söyledi. Zi- ra bu madam deliidi. “Bana derdini! Kadıköyünde sinemaya slındığın- dan, rezil olduğundan, bu hale bir çare! bulmamdan bahsetti. Daha anlatacak dum. Aman doktor bey, muayenehaneni. zin bizim matbaaya yakın olmasından mi nedir, böyle deli ziyaretlerine uğra- maktayım. Her halde bu deliler sizin için de en tsresan olacak, Ne dersiniz. Ne yapa! yım? Hani bu vaziyetten o kadar bizar olu yorum ki, kör şeytan: Bir aylığının yarısını gözden çıkar | da bunları bir defa Mazhar Osman Be | ye muayene ettiriver! diyor. İKTIDAS; FIRKA GSZETELERİ i(>eilerini menfaat adamları olmakla it- ham ediyorlar. İş tam zıttır, En kârlı gazeteciliğin muhalefet ga. soteciliği olduğunu bütün mesle'; adam ları bilir. Çünkü muhalif gazeteler hiç- bir ahlâk, söz, #ümre kaydi ile bağlı de; ğildirler. Okuyucuları iki taraflıdır; Bir taraf hükümet aleyhine ne yazmış! diye, öbür taraf bizim için ne yazmış diye okur. Bizde bir muharrir eğer kazanç ada- mu ise, beklediği fırsat kargaşalık gür- leridir. “ Yeni fırka çıktığı zaman, herkes a- ; Sadede gelmez bir reis namzedi. Basit) capa susmuş olanlar ne söyliyecekleri — Yanisi varmı ya, kadın buluyor. ve iptidai malümattan bihaber bir bas-İdiye merakta idi, Halk fırkası meb'us- yeriyorsum, ben veriyorum; Değir. muharrir, sıkıştıkça Halk fırkasmdan|ları reislerini gücendirmeksizin yeni: Oswanın cesedi önünde birleşerek aşila rey İstiyen, ancak pijamaları ve raket-İ/ırkayi intihap etmekte serbest idiler. leri fikirle meşgul olan arkadasların a-| Meb'us gazeteciler için de en yüksek ka| a takdim etti, O gece kınnı da tanf rasında hakikaten Fethi Beye acıma anç fırsatı bu idi. Ne tezat ya rabbi, ne tezat?... Ana manın imkânı yok. kadar işvebaz, çapkın, muhteris ve ün, kız o derece ulvi, yüksek ve me İskti. Böyle bir kadının kanından bunur omasıl hâsıl olduğunu anlıyamamışım S.E. © iKi defa beraber dansettik. Meryem kadar temiz ve bülent bir ruhu vardr. Şen, şakraktı. Fakat bütün bunlarda bir çocuk saffeti seriliyor, sahibini da- > ha.sevimli yapıyordu. Bana atları çok sevdiğini ve köy hayatını şehrin dağda- ına tercih ettiğini söyledi. İ | ».. . “O geceden iki ay sonra gazeteler kı- tihar ettiğini ve rabitanın hiç bir bulamadığını yazdılar. Hep mü- “olmuştuk. Hemen tariyeye koş , Madam, beyaz göğsünün parlaklı- arttıran siyahlar #fymişti, Sürme. EYE eseri TAKAN NE Hem sövülen fırkanın ön siperinde. bulunarak bütün hücumlare onlar uğ- ramıyacaklar, hem yeni devrin kahra- man: addedilecekler, eski ftrkanın için- deki mes'uliyetleri unutacak ve üstelik para kazanacaklar idi. Fethi Bey ve arkadaşlarını Hal fırkasından çıktıkları için kahraman ad dedenler, eski fırkalarını bırakan mu- harrirleri de ayni gözle göreceklerdi. Nitekim gördüler. İ Halk fırkası gazetelerinde Halk fır. İkası hükümetinin hiçbir yürür hesabı lolmadığına inanmamak, menfaallen başka düşünce ve kaygıları olmıyan, karşı taraf muharrirleri için tabü görül mek lâzumgelir, Fakat hakikat böyledir. Tüccarlık, Halk frros gazetelerinin “ son düşüncesi olarak kenarda kal- Muhalif gazeteler Halk fırkası gaze EE“) GÖMLEK Gizli içtimada verilen kararlar , Teylâ, bu sözleri ayakta dinlemiş,'dona kalmışlardı. Umamenin Hazreti Peygambere yakım) Üçü de bir ağızdan: lığınım derecesini anladıktan sonra a) . Emret, itaat edeceğiz! diye bağır. yakta kalmıştı. Umame, onu oturttu. İdilar. Hasan ile Mehmet, Leylânın misafir; © Sebe oğlu emretti: olduğunu anlattıktan ve izzetü İkram) Evvelâ, bir kimsenin maktul ada- jgörmesi için tavsiyelerde bulunduktan ma yaklaşmamasını temin edeceğiz... jon dışarı sıkmışlar ve kendi islerile — Neden? meğrel olmağa başlamışlardı. — Ona yaklaşırlarsa; onu fevkalâde —Uu— merasimle gömmeğe ve kadın er ! Sebe oğlu, Hazreti Osmanın katil ve kek herkes onun cenazesinde ağlaşma- jevinin yağma edildiğini anladıktan son'ğa başlarlar. Neticede aleyhimizde bü- ra hemen başlıca adamlarını toplamış| yük bir tezahür vuku bulur, Bi ; mâ. ve onlarla konuşmuştu, ni olmak için bir kimsenin ceserle yak- Sebe oğlu sordu: (laşmaması Hözımdır. Bunu el birliğile — Şimdi en büyük hâdise vukubul. temin edeceğiz. — Hay, hay! « Meymun oğlu ecvap verdi: — Ayni zamanda cinayetin (avreti — Bana kalırsa, dördümüz buradan Ali tarafından vukubulan teşvik ile ir- sıvışalım ve bunları kendi haline bıra. tikâp olunduğunu İlân edeceğiz. Herke- .kalım, Artık ne İsterlerse yapsinlar.'si buna inanmağa sevkede Sebe oğlu bunu muvafık görmedi: İnin iktidar mevkiine geçme! — Hayır! dedi. Biz buradan sıvışır..nt büyük memuriyetlere getirme ve sak bü iş neticesiz kalır. Bunlar hemen bütün (O memleke derlenip toplanır, ve takibata başlar. için bu cinayet lar. Bizimle beraber hareket edenlerden Bilhassa bunun şüpheli gördüklerni derhal öldürürler. giz. İVe bu .suretle barışırlar. Bana kalırsa! — Pek âlâ! 'biz burada kalalım ve vaziyet alalım. İz Ara yerde biz, (Ali) ile temas e Cermüz oğlu Sebe oğluna iltihak et. deceğiz, onun iş basına geçmesi için ta- ilışacağız. Kendisi üzerine bir mes'uli- — Evet, dedi, bir müddet daha kala- vet almamak için uğraşıp didişecek. ik- İ l ! eline (o geçirmek iğini söyliyeceğiz. ilânma gayret sist üç yüz bin farnklık inci gerdanlığı par yönmağa gelmiş veya gönderilmişti, (lim, fakat buna karar vermeden evvel, tidar mevkiine gelmemek, devlet ba ne yapacağımızı anlıyalım. İna geçmeniek jçin uğraşacaktır. Fakat Sebe oğlu anlattı: biz her vasıtaya müracaat ederek onun — Yapılacak iş, bizim (Ali) tarafına iş başına gelmesini temin edeceğiz. Siz Hükmünü vermiş. Fakat alışmış ku.! ti Fakat ben pundunu getirip KUSU. hemen iltihak etmemizdir. Emeviler, Os bu cihetten emin olunuz. Şimdi hevdi manm katillerini istiyeceklerdir. Onun iş başıma! için (Ali) tarafından tesis olunacak hü! Leylâ ile hemen dağıldılar. Soluğu kümete yardım etmi ler, bilâkis o. Osmanın kapısı önünde aldılar. nu yıkmağa key iğ Osmanın katl olunduğu şehirde yeni lerinden (A. 3ayi olmuştur. Yığın yığm erkek ka Ali) ye yardım etmiyecek (e e ee i dın Hazreti Osmanm evine doğru geli- Ni) zayıf kalacaktır. Memleketin hemen hiçbir tarafında hükmünü yürütemiye- Yor ve hakikati anlamak istiyorlardı. cektir. Biz ona iltihak edersek, onun bi.) | Bütün ka çare. e i ii İlar veriliyordu. Kime ne Osmanın Mİ cemi sini el düğü, kime ne öldürüldüğü, gene kime şünse bile biz yanında bulunacağımız. P* öldürü!mediği söyleniyordu. Bir > dan dolayı buna mâni oluruz.Haşimiler;ralık bir se xr > bi —— gir wilerin barışmaları anenk bizim;mek istemişler, fakat bunlara mukave- salik kr. Biz bu imka./met edilmiş, bunlar geri dönmedikleri ni ref'edeceğiz ve İki taraf arasındaki takdirde öldürüleceklerini görmüşler- kavgayı teşdide çalışacağız. Onun için, İdi. evvelâ Hazreti (Ali) ye sımsıkı bağla.) Her kes şaşkın bir halde idi. Kimse İnarak ve onun davasını bütün kuvveti. olanı. biteni bilmiyordu. Müfsitlerin mizle güderek işe baslıyalım. Bunu ka- bütün kuvveti Osmanın kapısı önünde bul ediyor musunuz? İbirikmişti. Bunlar kılıçlarını sıyırmiş- Meymun oğlu itiraz etti: İlar dertleşiyorlardı. Şehirdeki emeviler — Sebe oğlu, dedi, bana kalırsa, biz vaziyetin bu merkezde olduğunu görür bu karışık işlere pek fazla dalmıyalım. «örmez birer birer şehirden çıkmağa Çünkü umduğumuz fesat başlamıştır. başlamışlardı. Onların Medinede kel: Hiç şüphe yok ki bu fitne bir müddet malarına imkân kalmamıştı. Tehlike or devam edecektir. Biz de bu fırsattan İs- larm başımda dolaşıyordu, bunlar ya tifade ederek kendimizi toplıyalım. Mekke ma doğru ka ye doğru yahut Şa Sebe oğlu kızdı: çıyorlardı. — Siz bana söz vermiştiniz. Bana ita i at edecektiniz. Biz gimdi çekilimcek ferâl gri ace de in dağılmaya ime ketin büyüğüne uğrarız. Bugün bu işi iilmd diyorki ; İbrrakalım, bütün halkin, hatta bizimle 7 s beraber hareket edenlerin hemet, buyün ) Osmanın ceseti bir gün kalmış, bir kimse cesaret idup onun yanına gireme mağa ve, matem: tâlmağa başladıkları- miş, bir kimse onun techiz ve tetkiki İk nı, ba cinayetin faillerini tel'in ederek|!© MSİSUİ olamamıştı. er lonları mahvetmeğe ant içtiklerini ve İkinci gün Osmanı gömmek icin di derhal kıyam ederek üzerimize kılıçla. ba kuvvetli bir arzu duyuluyordu. Kar rile hücum ettiklerini görürsünüz. He. P'n'n önünde kesif bir kalabalık topta le bizim sırrımızı faşedecek bir kimse mıştı. Bunlar içere girüp Osmanın hs de çıkarsa o zaman mahyolup gideriz. Jini görmek, ona karşı son vazifeyi ie Bizden almacak intikamın hududu ol. etmek istiyorlardı. Fakat müfsitler k maz. Bütün kavmimizin kanı heder o, kinci gün de buna imkân vermemişler” Inr. Bunu mu istiyorsunuz?.. di. Her kes müfsitlerin bu hayeketini Üç yahudi, vaziyetin bu taşvirinden nefret ile karşılıyordu. Fakat her kesin İ sensen. sassasanssasınımununimünsayausssuusssss Maneviyat kırılmıştı. İtiraz edenle” İmiştır: Sıkınlılarını, derilerini, iç yüz. dayak yiyor, sille yiyor, dalma vahir lerini yakından bildiğim arkadaşları. bir hareköte uğramamak için dönüp gi ma, şahsi gazetesi olmıyan bir muharrir diyorlardı. Fakat Osmanim ceseti, odi” 'olarak, memleket fikir adamlarının hür sı içinde kalacak değil ya. Her hali“ metini istememekliğim mümkün değil-| bu adam gömülecekti. O halde ceseti dir. tefessiüh etmeden bunu yapmak lâzr”” Türkiye'nin matbuat tarihinde ideğ- di, Kureyş erkânından birkaç kişi 114” le bağlılık an'anesini kuranlar arasın- çeti Aliyi görerek bunu anlattılar. On3* da Halk fırkası gazetecilerine en büyük| Bu adamlara belki senin sözün şereli ayırmak lâzimgelir. İdsdiler, bunlara söyle de ceseti gö Hakimiyet. — Falih Rufkı Olim, ,