—— 4 — VAKTT 31 Teşrineve! 1930 WANKIN LAL Mesut bir dostluk Ankara, 39 (Başmuharririmizden) : Bugünden itibaren yakm şark V K »nt Betlen Ga Şu « Çek büyük tarihi mecrası değiştiriyor. Bu adam, bahtiyarsınız !» nun başlıca sebebi Venizelosun An- kara ziyareti ile yeni bir safhaya giren Türk-Yunan dostluğudur; fa- kat bu dostluğun mahiyetini men anlamak için her iki başveki- Tin nutuklarını okumak renklerinden yapılmış takı zafer ü- ee Yeme beyreklere nın yan yana nası! galandığını M. Venizelosla gelen Yunanlı gaze- tecilerin ve diğer misafirlerin nasıl kabul edildiğini görmedikçe Türk Yunan dostluğunun bir iki gün için- de iktisap ettiği samimiyetin dere- İsmet Paşa tarafından M. Venize- İos şerefine verilen dünkü müsame- rede her iki başvekilin irat ettikleri nutukları dinliyen, sonra İsemt Pa- sanım Madam Venizelosla dans et- tiğini gören herkes artık asırdide Türk - Yunan düşmanlığının tarihe lü, kanaat ii ir, zerinde bir nevi ırk düşmanlığı şek lini alıyordu. Bir halde ki iki mille- kalkmadıkça bu düşmanlığın zeval bulmasına imkân görmiyenler çok- tu, Halbuki iptida Lozanda | İsmet Paşa ile M. Venizelos arasında ade- ta şahsi bir siyaset gibi başlıyan dostluk ve yakınlık her iki devlet a- damının kıymetli ve müşterek gay- retleri ile gittikçe inkişaf etmiş ve ilk safhasmda şahsi bir siyaset gi- bi görünen Türk - Yunan dostluğu! nispeten cz bir zaman zarfında her| iki memleVet için milli bir siyaset| manzarası almıştır, Her iki milletin müstakbel saadetleri ve bütün ya- kın şark memleketlerinin sulhü yo- lunda çok mes'ut bir amil olaca. zın- da şüphe olmıyan bu neticenin is- tihsali muvaffakıyetinden dolayı ber iki memleket başvekilleri ile hariciye vekil ve . azırlarını tebrik etmek bir vazifedir. Mehmet Asım Mısır prensleri Siikı Paşa hükümeti aleyhindedir Mısırda Sıtkı Pş. hükümetinin kanunu esaside yaptığı tadilâtı hülâsa etmiş, Mısırın başlıca iki fırkası olan Veft ile Ahrarın muhalefet ettiklerini yazmıştık. Mısır prenslerinden bazıları bu mubalefeti teyit edecek neşri- yatta bulunmuşlardır. Misir prenslerinin en büyükle- rinden biri olan Ömer Tosun Paşa Ahrar) fırkası reisi Mehmet Mahmut Paşaya gönderdiği bir telgrafnamede Sıtkı Paşa hükü- metine “österilen (muhalefeti teyit ederek Ahrar fırkasını bu kararından dolayı tebrik etmek- tedir, Kısa bir müddet mukad- dem ismi prensler listesinden çizilen prens Abbas Ibrahim Halim de Ahrar fırkasım, ver- diği muhalefet kararından dolayı tebrik etmekte ve fırkanın bu kararile de temiz yatanperverli- ğini ispat ettiğini söylemektedir. Gazetecilerin Bursadaki davası Bursa, 30 — Bursa asliye mab- kemesinde o beraetlerine karar verilen İstenbul gazetelerin da- yası temyiz mahkemesince de tasdik edilmiş ve tasdik kararı Bursaya tebliğ olunmuştur. tama-| resmini diyor Ankara, 30 — Dünkü geçit mütaakip Ankara palasta Macar başvekili kont Betlen ce- saplarını ziyaretle ibtisaslarini — Türklerin Macarları sevdik- lerini zaten biliyordum, fakat burada kadar kuvvetli bir muhabbeti tahmin etmiyor- dum. Milletimi çok seviyorsunuz. bundan pek memnunum. Hak- kımda (gösterilen (samimiyete müteşekkirim. Muhterem başvekillerin Buda- Peştede bana iadei Ziyaret vad- etmek lütfünde bulundular. Gör- düğüm hüsnü kabule mukabele düfen buluştum, hiç bir müşterek müzakeremiz yoktur. Türkiye ile umumi siyaset hakkında mmüda- da sureti mabsusada müzakeratı mucip bir mesele yoktur.. Kont cenaplarma teşekkürle veda ederken balkonun açık ka- safir başvekil balkondan bakarak | bana döndü «Gazigidiyor, dedi ve ilâve etti; pa Çok büyük adam, bahti- yrasınız, ... Ankaradan samimi merasimle ayrıldı Ankara, 30 (Telefon) — Kont İ Betlen saat Gda hususi trenle hareket etti İstasyonda reisi- | cümhur namma Tevfik B., İsmet Pş. Kâzım Pş. Vekiller, M, Ve- nizelos, sefirler tarafından teşyi edildi. Halk kontu alkışladı. Kontla beraber Peşte sefiri Be- hiç, Macar sefiri beraber gidi- yorlar. Kont Hz. lerine Esat B. refakat ediyor. Kont Betlen, evvelâ Bursaya gidecek, oradan Istanbula geçe- cektir, M. Venizelos Bugün Ankaradan hareket ediyoe Ankara 30 (Telefon) — M. Venizelos, yarın (bugün) saat 4 te hususi trenle hareket ede- cektir. 1 yay Eksik kuponlarınızı şimdiden VAKIT idarehane- | Türk - Yunan” dostluğu ın telgraf, telelon haberleri İ mm imis Resmi tebliğ Türk Macar dost- luğu sağlam teme!- lere müstenittir Ankara: 30 (A.A) — Resmi tebliğdir : Macar başvekili Kont Bethlen Türkiye cümburiyeti hükümetinin davetin icabetle üç gün geçir mek ve cümhuriyet (bayramı şenliklerinde (hazır bulunmak üzere Ankaraya gelmiştir. Macar Bayvekilinin (ziyareti Yunanistan Başvekile hariciye nazırının Ziyaretine müsadif ol- muştur. Kont Bethlen ile Ismet paşa ve Tevfik Rüştü Bey ara- sında noktai hazar taatileri vu- ku bulmuştur. Türkiye ile Ma- caristan arasında mevcut olan çok sağlam dostluğun her iki memleketin iktısadi ve siyasi menfaatlerine tamamile uygun olduğu ve bunun Balkanlarda olduğu gibi yakın şarkta çok kıymetli bir sulhü sükün âmili (-<“-) GÖMLEK Hepsi bağırıyorlardı: Köprüyü yakınız ! (Ali) nin büyük oğlu Hasan: silâh kur » heybetli ihtiyarın sözlerini hay nı alarak hareket ediyorken babasıma)retle dinliyorlardı. (2) döndü: Sonra Osman kendi elile kapısını kap — Baba, dedi, sana bir nasihatte bu-| mış, kendi dairesine çekilmek üzere İ İunacağım, Bilmem kabul eder misin?. ken onlara: — Söyle oğlum! — Ne dediğimi anladınız ya. Sis — Sen Medincden çık, başka bir ye- herhangi şekilde müdafaa ve mukav€ re git, İstersen Mekkeye hareket et! | İmette bulunmaktan menediyorum. Di — Niçin?.. jlerseniz burada kalınız. Dilerseniz, — Çünkü bu işin fenaya varacağını diniz, demişti, anlıyorum. Sen burada bulunuyorken| Osman, bu sözleri söyledikten sonit vahim bir hâdise vukubulursa seni bu kendi dairesine çekilmiş, dışarda olsi hadisenin mse'uliyetinden kurtulamaz. biten hadisat ile slâkadar olmuyarak İ sın. Herkes seni muahaze eder. Onun İ-İbadet ve tilâvetle meşgul olmuştu. çin sen buradan çık, git. Dışardaki müfsitler birden bire k# — Beni ne diye muahaza ederler oğ-| pıya dayanmak için. emir almışlarö! tum? Bunlar kapıya.dayanıyor, fakat kapı” — Sen Medinede bulunduğun halde|açamıyorlardı. Dışarda gürültü müf Osmana tecavüz edildi, Osman hakaret| hişti. Sanki her adam bağırıyor, her # olmak itibarile şeniyetlerin ve icaplarin (neticesi (bulunduğu tarafeynce müşahede olunmuştur. Her iki memleket (tarafından takip edilen dürüst ve samimi sulb siyaseti iki hükümetçe tak- viyesine devam edildcek olan Türk- Macar (Muahedelerinin resanetinde tam bir itminan bulmaktadır. Yunan gazeteleri için ne diyorlar? Atina 29 (A.A.) — Türk - Yu nan dostluğunun istikbali hak- kında meşriyatta (bulunan Et- nos gazetesi diyorki: Her iki millet bügüne kadar küvvetleri- i mi uzun mücadeler. ile yıprattı- lar. Bu kuvvetler bundan sonra möütekabil emniyet dahilinde sulh, refah yolunda teşriki me- saide kullanılacaktır. Esto gazeteside Türk - Yu- nan dostluğunda her iki mele- ket matbuatına düşen mühim vazifeyi hatırlatmakta ve mat- buatın dostluk münasebatını tar- ki devirlerden mülhem kafalara alet olmamaları İazımgeldiğini yazmaktadır. a Yunan gazetecileri Şereflerine verilen ziyafet parlak oldu Ankara; 28 o. — (Gecik- mi: Bugün matbuat umum — tarafından Yunan gaze- tecileri şerefine bir öğle yemeği verilmiştir. £ Gazeteciler (Gazi ciftliğinde verilen çaya bir müd- det iştirak etmişlerdir. Türk ocağında çayda nutuklar Hamdullah Suphi Beyin Türkler ve Yunanlıların mütekabil hür- met ve muhabbet esaslarına müstenit olması İâzm gelen dostluğu hakkındaki sözleri çok alkışlanmıştır. sinden fedarik ediniz Ikinci tertip kuponlarımızın kur'asına iştirak edecekler 31 Teşrinievel 1930 tarihine kadar isimlerini vazıh adresleri ile beraber VAKİT Müsabaka memurluğuna bildirmelidirler İsmini ve adresini kaydettirmemiş olanlar kur'aya iştirak ( edemiyeceklerdir Taşra karilerimizden Istanbulda bildiği olmıyanlar kuponlarına muvazzah adreslerini ve on beş kuruşluk posta pulu İeffederek İİeğemiyerek içeri girdiler, Müfsitler bir VAKTT müsabaka memurluğu adresine göndermelidirler. flerine © verile naz TÜLTEJĞEPEYLE 41) Gürer 'uvusg lar söylenmiş e dafaadan vazgeçiremiyeceğini anlayın- i veriyorum, hemen gidiniz!., gördü, yahut Osman oöldürlüdü; der.|dam başka bir şey söylüyordu. ler. Senin Osman tarafından işgal olu.) (Kapıya taşlar atılıyor, demirler VW nan makama göz diktiğini ona yardım!ruluyor, fakat kapı mukavemet ediy0” etmediğini söylerler. Onun için sen, yaldu. Nihayet müfsitlerin içinden biri v kılıcını çek ve bizimle beraber gel, ya-|ğırdı: but kalk bu şehirden çık. Bir müddet) — Kapıyı yakmız! hariçte kal, Dört taraftan ayni ses duynluyf” — Fakat sen benim Osman için, o-|du, herkes: nun kurtulması içip nasıl çalıştığımı o — Kapıyı yakınız! diye bağrıyord” görmedin mi? Bu ses içerden duyulmuş, bütün — Gördüm ve görüyorum. Fakat sen'halkını telâş almıştı, Naile, Leylâ, benim sözümü dinle. Bu işten yakanı|manın diğer zevceleri, Fatma, V sıyır. (1) dışardan yükselen bu sesleri di — Düşüneyim oğlum. Fakat sen dur-/lar, herkes canını ve malını kurtar? madan git! kaygusuna düşmüştü. Yalnız Naile Hasan, kardeşi Hüseyni alarak hare-| misafiri Leylâ her şeyi burak muşli” ket etti. Bunlar yolda Talhanın oğlu/her şeyi unutmuşlar ve Hazreti Os” Mehmede, Zübeyrin oğlu Abdullaha tes|nın selâmetile mukayyet olmuşlardı. sadüf ettiler ve birlikte Osmanın kona-|ki kadın dairelerinden çıkmışlar ve ğına gittiler. manın bulunduğu daireye koşmi Bu küçük kafile ile Hazreti Osmanın)| dı. Osman, namaza durmuş, uzun kapısı arasmda kesif bir kalabalık yı.Jlerden birini okuyordu. (3) gılmıştı. Bunu yarmak âdeta imkânsız-| (oMüfsitle: ateşi yakmışlar ve dı. Hasan ile arkadaşları, birer birer|tu' şturmuşlardı. Hapı ile Ü-“i bunların arasına dalmışlar, itile, kakı-|tahta Uina yanıyor, müfsitler ateşini la, Osmanm kapısına varmışlar, kapının! lerlerini seyrediyor! “dı, A önüne dikilmişlerdi. Bunlar kapıyı çal! O Kısa bir zaman sonra kapı ile mışlar, kim olduklarını bildirmişler, İ-| tündeki bina yıkılmış; müfsitler, çerden çıkan Mervan, As oğlu Sait ve beç:r, içeriye atlamağa başlar ışid” daha bazı ashap oğulları bunlara ilti-) o Ylazreti Osman kapının yandığı hak ederek küpınm önünde bir cephe|haberdar olduğu zaman, odasının teşkil etmişlerdi. ceresinden dışarıya bakmış, içerde Müfsitler, ine ilk se m lananlara şu s*'-i söylemişti; tedikleri zaman küçük cephenin — Benim kapımı yakmağa Jinçiarile karşılaşmış ve gerilemek mec den bu adamlar muhakkak ki, dahi bariyetinde kalmışlardır. na maksatlar “eşinde koşuyorlar. Bunların kılıç çekerek müfsitlere izin bunlara mukavemet et mukavemet etmeleri ve onları durdur- emrediyorum. Oğlum Hasan! baba! maları Osmanın emirleri hilâfına idi. ği ni düşünüyor, seni endişe Vaziyet Hazreti Osmana bildirildiği za: dur. Haydi, oğlum, geri dön ve ati” man kendisi Gib inmiş, içerden Om yarımı beraber götür, # Tara seslenmişti: Sak » bu sözleri söyledikten * — Çocuklarım! Hepiniz yerinize Glee asim tiren ii diniz! Beni müdafan için © uğraşmayı: eticeyi Yeklemizti. g ği Onun bu tehlikeli ande düşün Hasan, dışardan cevap verdi: Sie — Biz bu adamlara mukavemet ede-| e ADN bir e gu geldikleri tamamile sabit Medine halkını, bunlara kar — Hayır, buna muvafakat etiyo-|, i, eetirmek faydasızdı. benz m ne halkını tarımar ederlerdi. Ü içok muhtaç olduğu yüksek ve ituslar bu yolda telef olurlardı. İ İdönlat kendi şahsını istihdaf larsa buna mümanaat imkânı mıştr. Onun için tam bir tevekkii i ben sizin bu üz)! 2#a€ isinde neticeyi beklemekt” reketinizi hoş görmüyorum! Beni mi dafaaya lüzum yoktur. Hepinize izin ca, kapının açılmasını emretmiş, kapı açılmış, Hazreti Osman, kapının ön de cephe teşkil eden Hasan ile arkadaş meğe müncer olurdu. Onl Hasan cevap verdi: yetini yüklenmektense ve ların gi ed | «— Böyle bir zamanda sizi nasıl bıra» al Gir maceranın kapısını » nefsini fedaya razr olmak evli ME şi kıp gideriz?! Biz bu işi kendi arzu ve n böyle düşünerek e Kar mp ba im verdiği ile İstemem, diyorum, evlâtlarım. ara e dee . MEi P: ile geçirmeğe karar vermi ii Madamki siz gitmek istemiyorsunuz. O için bu düşünce ıstırap ve telifi sip halde içeri giriniz... olurdu. Fakat dini imanı bütü” Bunların biri de içeri girmek İsteme-| osman için vâziyet tam bun ya ö di, Osman bunlara ant verdi: a ağ gr 2 — Size Allah için ant veriyorum. İçe- ri giriniz... İZ) Neheili Belâga şerhi (1 Hasan ile arkadaşları mukavemetİ Hadid) 12) Jbni Esir eil17, sa 78. adım atamıyor, kendisini midafaaya gel ( (3) Jöni Esir cilf 3, on, 7 len gençleri müdafâaadan meneden va»