ihtisasat buş gil ani ten'it ediyordu.. Son lâketten sonra, elemle takal- s etmiş çehrelerine revnak elmiş, gözler samimi bir sevin- je makes olmuştu. “ Cumhuriyet ,, mefhumunu ütün kalplerile benimseyen İz- irliler,. onun yıl - dönümünü esli etmekten mütevellit sürü- vu, sakit bir heyecan halinde, şırmayı bildiler. Matem ve fe- ket arasında milli bir bayra- ın nasil takdis edileceğini gör- Hün İzmirde bulunmak bir maz- hariyet oldu. Hüzün ile karışmış bir saadetin ulvi manzarasına ahit olanlar, Türklerin büyük- lüğüne bir kere daha iman et- hiş oldular. oMüdrik olduğu adar, çok hassas olan halkı- hızın, tezatları birleştirmedeki u fıdri san'atkârlığına hayran olmamak, mümkün değildi. Bir fikir, kalbe ve ruha nü- luz etmedikçe, müessir bir kuv- vet halini alamaz; derler. Haki- aten, mefkürenin, dinamik ma- iyeti, kudretini hissiyattan alma- ından, kalbe yerleşmiş bir fikri fade etmesinden omüteyellittir. Cumhuriyet mefküresinin, bizde halkın bütün tabakatı arasında asıl kuvvetle yerleşmiş oldu- una, dünkü bayramdan parlak ir şahit olamazdı. Halk, cum- İhuriyetin nimetini takdir etmiş, bu bayramla, kendi hâkimiyetini takdis ettiğini tamamile anla- İmıştır. Şuurlu bir millet için, illi hâkimiyeti selâmlamaktan ukaddes ne vardır? Mukadderatımı, £ tacidarların İkeyif ve ceberutıma (| terketmiş mların âkilbetlerini, kendi di eİsinde tecrübeye ramak kalmış iken büyük bir hamle ile, hem istiklâlini, hem hâkimiyetini -kur- muvaffak olan büyük tarmaya milletimizin, kendi eserini sevip taziz etmesinden şüphe edile- bili miydi? Bir ana evlâdına ne kadar bağlı ise, bu millet te Cümhu- riyete o kadar merbuttur. Çünki | 5i bu büyük eser, sinesinden doğ- İmuştar. onun Her yıl dönümünde, İyardır. İzmirin, başma gelen felâket olmasaydı, bu seneki bahtiyar- ığımız, iki katlı olacaktı. Buna ağmen, dünkü bayramda, onu, İdiğer emsalinden ayıran başka $bir hususiyet göze çarpıyordu. ünki, sevgili çocuk, yalnız, bir yaş büyümekle kalmamış, biraz daha kuvvetlenmiş, biraz ve daha zindeleşmişti. Filhakika, bir kaç seneden- beri, öveyi ana vaziyetine düşen Halk fırkası, çocuğu bakımsız bir hale getirmişti. Büyük Ga: hazik bir hekim gibi hastal emen teşhis etti. Zaif düşen ir uzviyete, ilâçtan evel, bakım Jâzimdi. “ Övey ananın harekâtı- nı kontrol. edecek hakiki vali- denin yani ( Millet ) in vazifeye daveti icap ediyordu. Şimdiye kadar, fikri ve hissi sorulmadığı için, — bir köşede muğber ve meyus, akıbete inti- zar eden İlk iş olarak rakihine baAdi- Başmubarriri: Halk Muhittin | leri şimdi gözlerimizin önünde- dir. Camilere, mekteplere,hususi mebaniye sığınabilmiş olan biça- re aileler müthiş bir yoksulluk ek fırsatına mall olabilmek için, e EM çar iz 4 ağlatıcı manzaralara tesadüf et- mişlerdir. çocuk çıplak denecek bir halde ve tarafından yardım edilmeğe baş- lanmıştır. Yalmız bu iş kâfi de- recede süratle 31 Te ELİ evel 1930 - Felâketten sanra Vaziyet çok feci g Denizden ... ) 'ünmektedir eni cesetle çıkıyor Aç ve çıplak kalan aileler ktur - Amerika Salibi ahmerinin yardımı | dımların Ağlatacak manzaralar Seylâp afetinin facialı netice- Genç, ihtiyar, çoluk açtırlar. Bunlara Hilâliahmer ilerilememekte- Insaniyetperver hanımlar: Hilâliahmer tarafından felâ- esi - Yar- tesriine ihtiyaç vardır ğın bir kere daha göstermiş olan muhterem ecnehi dostları-İlen yıkılmış ve 50 ev kısmen mzâ en kalbi teşekkürlerimizi|hârap olmuştur. İzmirde de yüz- takdim ederiz. Amerika Salibiahmeri ve felâketzedeler İzmir seylâp felâketinin deh-İ1, şeti yalnız Türkiyede değilbü-eylâtları tarafından bir çok fe- tün dünyada teessürle karşılan-İlâketzede aileler köşklerindeki mıştır. İzmirden (Hevas)ajansına |hâdemç'odalarına yerleştirilmiş- ve Amerika ajanslı fecaatını bildiren ti diği gibi bazı Amerikalı dostla- rımızın Amerika Salibiahmerini de felâketten haberdar eyledik: |lârında leri * öğrenilmiştir. a vaziyetin flar çekil Dün, Amerika Salibiahmerinin ilamışlardır. saniyetperver ilâlahmerden © evel ketzedelere ayrılan eşyanın dün hanımlarımızdan bir grup vasi- tasile muhtelif maballerdeki sey- lâp kurbanlarına başlanmıştır. Her şeyden mahrum olan zavallı kardeşler Hilâliah- merin henüz cüz'i olan bu mu- avenetini büyük minnetlerle kar- Bir çok yerlere, ecnebi madamlar tarafından eşya tev- zi edildiğini hayret ve takdirle haber aldık. İsimlerini bildirmek Tüzumunu duymamış olan bu in-, ecnebi hanımlar herkesten evvel faaliyete geçe- rek biçarelere ilk yardım elini uzatmışlardır. Hilâliahmerin faa- İiyeti kâfi gelemiyeceğinden Türk dağıtılmasına biraz daha kuvvetlenip inkişaf ettiğini görmekle bahti- ve ecnebi insaniyet sahiplerinin İhusust yardımlarına devam ede- ceklerini ümi ederiz. Merhamet ve insaniyetin milliyeti olmadı-)h aki ni bildirdi. Çocuğa daha şefkatle, daha ihtimamla bakılması Jzem- geldiğini anlattı. : İle günlerde, “ çocuk benim- dir; Kaç senedir ben bakıyoram; nun düşmanısıniz. , Diye, ortalığı feryat ve vavilaya boğan övey anne, şimdi, harekâtini tadil etmiş, temkinli bir vaziyet almıştır. Veyahut zahiren böyle görünmek mecburiyetini hisset- miştir. Her ne olursa olsun, seneler- denberi susturulan valide şefka- ti, artık harekete gelmiştir. Nevzadın sıhhati, mürakabe ve müdahale edilmeksizin, iz'ansız ve insafsız bakıcıların eline terk edilmiyecektir. Hazik bir doktorun, vaktinde yetişmek şartile, kurtaramıyacağı hiç bir sıhhat olmadığı gibi, aki- lâne ve ölimane tedbirlerle kur- tarılamıyacak hiç bir hastalık ta yoktur. Büyük münci, âlim bir bekim gibi, hastanın nabzın eline al- mış, yeni fırka, ihtimamlı bir valide gibi gözlerini dört aç- muştur. Neticenin, tam bir şifa ve salâh olacağına şüphe yoktur. İşte. bu ümit ve cesaret ve- irici hislerle, “dün, İzmirliler, bü- yük bayramı, daha kalpten tes'it letmiş oldular. | E.nA. olunacağı şüphesi $ çekilmiştir. İzmir felâketzedeleri için Hilali- ahmer emrine 25000 dolarlık bir çek gönderdiği şayıası şehirde devran etmiştir. Salâhiyettar da- irelerde yaptığımız tahkikata göre, şimdiye kadar: Amerika Salibiahmeri. tarafından. seylâp kurbanlarına yardım için ne be- lediyeye, ne de Hilâliahmere hiç bir müracaat ve iş'ar vaki olma- mıştır. Diğer çihetten yine dün bir ak- şam gazetesi, Salibiahmerin mu- avenet teklifinde bulunduğu ve Hilâliahmer tarafından reddedil- diği şeklinde garip ve manasız bir haber neşretmiştir. Bunun da aslı yoktur. İnsaniyetk dostları- mız tarafından yapılacak mua- venetlerin memnuniyetle telâkki Felâketzedelerin iskân Açıkta kalan ailelerin miktarı âlâ sahih olarak tesbit edilme- Tebrikler Serbes fırka- nın Gazi Hz. tazimalı Serbes Oümhuriyet fırkası vilâyet merkez ocağı tarafın- dan dün Gazi Hazretlerine ve Fethi beyefendiye atideki tebrik ve tazimat telgraf'ları Büyük Reisimiz Gaz! Paşa Hazretlerine Ankara Memleketi kurtarmak yol- larında yaptığınız büyük hiz- metlerin en büyüğü (olan Oümluriyetin o yıl dönümü münasebetile fırkamız men- suplarının enderin hürmet ve muhabbetlerinin (o kabul buyurulmasını rica ve tazima- tımızı arzeyleriz efendim. Serbes Cümhuriyet fırkası Lideri Fethi beyefendiye Ankara Oümhuriyete kuvvet ver- mek için teessiis eden fırka- miz mensupları btiyük bayra- mı kalpten gelen çok samimi bir heyecanla tebrik ve hür- metlerini takâim ederler, 8.0. “ilâyet ocağı reisi Ekrem Hayri ir. Burnovade 180 ev kâmi- ile mevasızdır. Burnova. İdakiler kısmen Burnova camiinde, kismen hayat fabrikasında is- edildikleri gibi Paterson lördir. İzmirde cami ve muhtelif hallerde © yerleştirilmiş olan etzedeler daha mahfuz bir ide jandarma mektebi koğuş- iskân olunacaklardır. Bunlar o muvakkat tedbirlerdir. Felâketzedelerin —odaimi iskân 'meselesile hükümetin şimdiden meşgul olması bir zarurettir. laşe meselesi Felâketzedelerin iaşesi hâlâ memnuniyet bahş bir şekil ala- mâmiştir. Yarım okka ekmekle çiplak ve aç vatandaşların bes- Tenemiyeceği aşikârdır. Felâket- zedelere gıda verici yemek tev- ziine hemen başlanmalıdır. Hi- lâliahmerden çok fazla faaliyet bekliyoruz. Halbuki hususi su- rette başka aileler nezdinde yerleşmiş fakir felâketzedelere yardım edilmemekte yalnız Hilâl ahmer tarafından gösterilen yer- lerde iskân olunanlarla alâkadar olunmaktadır. Bu manasızlığa da bir nihayet verilsin. Bu ailele- rin 200 miktarında olduğu tesbit edilmiştir. Boş (Oolan Fransız Sakra kör mektebi binasına fe- lâketzadelerin İskâm için vazıyet olunmuştur. — Sonu üçüncü sayfada — e Istanbulda Yeni gazeteler arılıyor İstanbul 80 ( Hususi) — 8. O. firkasının resmi gazetesinin tab ve meşrine ait mukavelename Ankarada Fethi Beyile Arif Oruç Bey arasında imza edilmiş- tir. Binaenaleyh fırkanın gaze- tesi «Yarin matbaasında basıla- caktır. Gazetenin başmakaleleri- ni Ağaoğlu Ahmet. ve müderris İsmail Hakkı beyler yazacak- lardır. Sabık Adliye vekili Mahmat Esat bey tarafından da «Halkın dostu > namile bir gazete neşri için hazırlıklar yapılmaktadır. “Halkın dostu «İkdam» matbaa- sında basılacaktır. Bu gazete Halk fırkası pren- siplerini müdafaa edecek ve fa- şizme doğru gidilmesi Tüzümu- Du müğafan edecek İmiş. Söylendiğine göre «Oümhuri- yet» sahibi Yunus Nadi Bey ta- irafın da yeni bir akşam gazetesi neşri tasavvur olunuyormuş. İdalmş, büyük mıştır. Yalnız bu merasim ara-|ğ Halk ——- Halk Cümhur iyet bayra- mını fırka önünde tes'it etti Aydın 29 (8.0) — Cümhuri İyet bayramı münasebetile şehir baştan başa bayraklarIn dona teyahürat yapıl ında dikkate şayan bir manzara kimsenin gözünden kaçamamış tir. Bütün Aydın halkı Serbest) Oümhuriyet — #rkası önünde toplanmış binasının büyük bir neş'e içerikinde fırkayi, birbirle rini tebrik etmişlerdir. Oümhuriyet halk fırkası ile kimso yoktu. Bn vaziyet filen halkın kimin ile olduğunu bir göstermiştir. Üğleden öğleye $. C.F, sinin milletimize “getirdiği hediyeler, hayatımıza” soktuğu yeni- kler - muhalif tarafın tazyiklerine rağ- men, ve biraz da bu tazyikler dolay sile - her gün daha ziyade vüzuh ile kendisini göstermektedir. Bunların ba- şında gösterebileceğimiz ve yerlere kadar eğilerek seldmlıyacağımız bir şey vardır: Efkört umumiye. — Peki Türkiyede evvelce efkârt umumiye yok mu idi? — Belki! Herhalde kendini his- settiremiyordu. Zira umum! efkâr her şekilde. tezahur eden mütesallip bir mevcudiyet değildir. Bilâkis, onun ka- dar seyyal, mütemevviç ve mütehavvil hlç bir şey tasavvur olunamaz. Ken- disini olduğu gibi gösterebilmek için onun serbes bir mantık, maniasız mesa- felere ihtiyacı vardır. Serbes fırka bize bu muhiti, o serbes mesafeleri getirdi. Serbes münakaşa kapısı açılır açılmaz umuml efkür tebellür etti, ve müsait şeraiti bulan kimyevi bir aksütümel gibi, bu tebellür hâdisesi ani ve kat'i oldu. İzmir bu fikir ve kanaat aksillâmelini çabuklaş- tıran amil olmakla dalma iftihar ede- eektir. Çok zaman tazyik edilmiş olan efkâr umumiyenin nasl şuurlu bir evranla bütün hesapları altüst ettiğini, Dültün telâkkileri değiştirdiğini ve bütün Hiyatları bozduğunu biliyoruz. Kendini sarsılmaz zanneden bir firka yerlere yuvarlandı, sevilmiş zannedilen şahsi- yetlerin hiç sevilmediği anlaşıldı. Yok sanılan umum! efkârn var olduğu Babil oldu. Hem ne kadar hassas bir şekildel, Öyle denebilir ki, siyasi mücadele ha yatına çoktan girmiş memleketlerde Dile halkın böyle tek adam şanrile ve fek adam halinde hareketi nadir gö- rülmüştür. Fethi bey İzmire geliyor, hiç bir şep hazırlanmamıştır.. Karş taraftakiler, derin hareket göreceğin- den “korkmak! , lâtufkârluğını bile gös- teriyorlar. Halbuki, işte bütün millet Mstikbale şitap etmiştir. Gazetelere bakınız: Halk gazele- sini kanaatine göre seçiyor ve bir kararktersiz . tarafından o kanaale ihanet edildiği görülünce, bir yerden İşaret, emir verilmiş gibi iki yüzlü ve dönek gazete bütün ellerden birden düşü- yor. Niçin? Çünki Efkörr umumiye vardı” ve 0 samimiyet, prensiplerine sadakat istiyor. Vebada S. F.nın en küçük he- diyesi değildir. Tek - fırka diktatörlüğü altında daima çehreler maskelidir. Şimdi bu maskeler birer birer düşmeğe başlamış, yavaş yavaş herkesin karak- teri meydana çıkmıştır. Evvelce karan- lık duvarlar arasında gizlenenler, şim- giden Bulgar sefiri, Bulgar kral ve kraliçesine bir buket takdim etmiştir. di bütün kusur ve kabahatlerinin gö- püldüğünü ve takip edildiğini hisse- diyorlar. Çünki” serbes münakaşanın Keskin şuaları, sanki bir röntken cehazı | Yarı müdürü: Behzat Arif belediye önünde halktan hiç bir|$ S.F.nın hediyesi! için mücadeleden yılmaz Mefküre Gazetesidir İdarehanesi: İzmir - Gazi Bulvarı © “Yeni Asır, yurdunda Nüshası - Heryerde 5 kuruş dorahilir miyiz? Şirket kontrol edemez miş, fakat halkın kabahati ne? Seylâp dolayısile Göztepe Reşadiye yolunun da kapan” dığı ve tramvayların diği malümdur. Nihayet dün yolün temizlenmesi KİtaBIR erdirilmiş ve tramvaylar de İ Lâkin & müş bulunduğundan Seyrüse- fer eskisi gibi muntazam şe- kilde yapılamiyor. Yani tram- K vaylar Reşadiyeden Karanti- Rna; dar geliyor ve yolcuları nı burada indiriyor. Müşteriler askeri hastanesine kadar ya- $ ya olarak gidiyor ve oradan tekrar tramvay (arabalarına binerek Konak önüne gelebi- $ liyorlar. Yani münakalât ak- tarma suretile yapılıyor. Bu bir zaruret. Diyeceğimiz yok. İş bilet meselesine ge- lince değişiyor. Çünki müş- $ terilere hükümete kadar doğ- ru bilet kesilmiyor. Tarife X mucibince Reşadiye, Göztepe ve Sadık beyden hükümete kadar, nereden binilirse bi- ilsin, on kuruş on para! S almak lâzım. Hükümetten Karantinaya veya Karanti- Şnadan Reşadiyeye kadarda $ yedi kuruş otuz para. den Karantinaya kadar ayrı N kümete kadar da ayrı olmak üzere iki defa bilet parası istemekte ve kuruş almaktadır. Aktarma R bir zaruret olduğuna göre bunun cezasını munhasıran halka (o yüklemek Obüyük bir haksızlıktır. Pek âlâ doğrudan doğruya bir bilet keser ve o biletlerle aktar- ma suretile hükümete inile- bilir. Tramvay idaresi güya kontrolu mümkün olamaz en- dişesile bu usulü yapamaz- mış. Bir defa bu kabil basit. işlerde imkânsızlıktan bahs- etmek abestir. Çünki müş terilerle beraber bir memur diğer biletçilere aktarma e- dilen müşterilerin bilet mu- maralarını pek âlâ bildire- bi Fakat maksat bizce haş- kadır. temizlik için sarfedi- len paraları gine beher bilet başında halktan beşer kutuş fazla almak suretile halka İyükletmektir. Şirketler, müe, mı telâfi için her birisi bir dolap buluyor. Lâkin Zavallı halkın balini soran yok. Uğradığı feliketler kâfi gelmiyormuş gibi bir de kendisinden hü- Zamlu lüzumsuz mütemadi- yen ver deniliyor. Şimdi sorabilir miyiz? Şir- ket bu parayı ne hak ve ne sıfatla alıyor. Bu alâkadar makam ne için gör- miyor? Şirket kontrol ede- mezse halkın kabahati ne? Bu münasebtsizliğe derhal nan fazla paralar seylâpzede- tahsis lerin Oo muavenetine olunmalıdır. Serbest o Cümhuriyet gibi, o karanlık dvarları şeffaflaştırmış| sedef kaleleri billur şatotara tahvil ey- miştir. Ve. bunu da yine S. F. ya medyunuz. B.A Şirket şimdi müşterilerin- $ Ş ve askeri hastanesinden hü-X on beş buçuk & eseler şunlar bunlar zararları- nihayet verdirilmeli ve alı- $