eg FARE ep mağ NY — 4 — VAKIT 26 Teşrinevel 1930 YAKIN i Türk-Macar dostluğu Macar başvekili kont Betlenin Ankara seyahati Türkiye ile Ma- caristan arasında mevcut olan dostluk siyasetinin yeni tezahü- ratına vesile vermiştir. Oturdukları toplakların cogra- fi vaziyetleri itibarile Avrupanın ! siyasi hayatına çok eski zaman: lardanberi (o karışmış bulunan Türkler bu kıt'ada sakin muh- telif milletler ile devir devir ba- zen dost, bazen düşman olmuş- lardır. Ahval ve hadisatın ilcası ile münasebâtta bulunduklari dik letlere karşı milli siyâsetlerini değiştirmiye mecbur kalmışlardır. Fakat itiraf etmek lâzım gelir ki bu muhtelif Avrupalı millet- ler arasında olan Macârlar bu #oktai hâzardan müstesna bir mevkidedir. Çünkü, Türkler ile Macarlar arasındaki irki münase- bet bu milletleri hemen dalma samimi dostlar halinda birbirle- rine yaklaştırmıştır. Bir kaç gün evel 1293 söne- sinde çıkan eski gazete koleksi- yönlarinı karıştıriyordum. Osmanlı-Rus harbinin elim ha- diselerihi nakleden bu eski ga- zete sahifeleri arasında Türk-Ma. car dostluğunun 6 günlere âit bir takım kiymetli hatiralariha tesadüf ettim. Bu hatıralardan şunu anladım ki Türk-Rus mu- harebesinin memleketimize getir- diği çok acı felâketler karşısın- SUTUNLARDA SEYAHAT Azıtıyorlar! g siköyüadeki Senjozef mek- tebinin papas müdürü, ora- da tarih okutan bir Türk mual- lime: —Lozan mMüahedesi mucibince burada Türk tarih ve coğrafyası okutulamaz! Demek cür'etinde bulunmuş. Bunu okuyunca, göğsümde yı- lan sokmuş gibi bir acı duydum. Vazifesi içinde yaşadığı kanun- lara itaatten ibaret olan bir pa- pas, nasıl oluyor da dilini bu ka- dar sivriltiyor, gayzını bu dere- ce aşikâreye vuruyor? Gene bu papas Maarif vekâ letinin tamim ettiği programda ki ders saatlerini bozmuş: -— Burası Fransız mektebidir. Türkçeye beş saatten fazla yer veremem demiş ve dediğinide yapmış. Ben bu seslerde siyasi bir ba- rometre bali bulanlardanım. Bun- lar yükseldi mi; hudutlardan şüp- helen meli; idare azminin gevşedi- Mi vehmine düşmelidir. Dişar- dan bazı teşebbüsler yapıldığına da gene bu seslerin okurdu şa- hitlik eder. Papas, kendi kendine kaldık- ça âciz, belki gaddar fakat kor- kakü, sinsi, hele çök riyakâr bir mahluktur. Kapkara öüppesi içinde çöreklenir ve kayruğuna bassanız da ıslığını işidemezsiniz, Çünkü kuvvetlisiniz, çünkü o, bunu sizden daha iyi bilir. Hal- kalarıı ne vakit çözmek lâzım- dır, zehrini hangi demde dök- de Avrupa milletleri arasında»|vwek faydalıdir/? Burasını papas samimi olarak çarpah sadece Macar ırktaşlarımızın paye olmuştur. O kadar ki o vakitki milli falâketimiz için hakikaten en samimi hisler ile çarpan bu kalplere teşekklir etmek maksa- dile memleketimizden heyetler taplanmış, bunlar Macaristana kadar giderek Peştede minnet- tarlık hisslerini ifade etmişlerdir. Demek istediğim şey şudur ki herhangi bir millet siyasi ve- ya iktisadi ahval ve şeraitin ica- batı ile diğer bir millete karşı dost olabilir. Fakat Türkler ile Macarlar arasında mevcut olan dostluk biraz bu nevi dostluktan başka bir şekilde telâkki edil mek lâzımdır. Çünkü Türk-Macar dostluğunun esası, siyasi veya iktisadi sebeplerden ziyade ırki ve milli membalardatı gelmekte- dir. Nitekim harbi umumiden sonra milli bir devlet halinde teşekkül eden Macarıstanın 1923 senesinde ilk muahedesini Tür- kiye ile aktetmiş olması da bu mütaleamız! teyit eder mahiyet- tedir, Bu noktai nazardan bakılınca Osmanlı tarihinden yeni Türk cümhuriyetine intikal eden ye- güne siyasi an'ana (Türk-Maâcar dostluğu) addedilebilir. Işte kont Betlen'in Ankara seyahati iki millet arasındaki bu tarihi dost- luk an'anasını hiç şüphesiz yeni rabitalarla takviye etmiştir. Bu itibarla Türk-Macar dost- luğunun sülh yolunda het iki millet için çok hayırlı semereler vereceği (o tereddütsüz (olarak söylenebilir. Mehmet Asım ç —— — —— İzciler bu akşam gidiyor Ankarada yapılacak olan cüm- huriyet bayramı resmi geçidine iştirak edecek olan 200 kişiden mürekkep izciler bw akşam ve , yanın Ankaraya gideceklerdir. yanılmaz bir hassasiyetle sezer, Hulâsa onların hareketlerini hiç gözden, kaçırmıya gelmez. Kadıköyünden gelen ses, hepi- mizi çileden çıkarmalı, bunu ba- sit bir mektep işi değil bir memleket meselesi ehemmiyetile Medreseleri kapamış, zükdü yıkmış bir memlekette papas #iektepletine yer vermek te ga- Kba henüz halledilmemiş bir da- vadır. Fakat bü noktayı başka vakitlerde da münakaşa edebili- riz. İşin müstağel tarafı, papas- ların ağzında dolâşan şu “Lozan,, lâfıdır. Hâlâ kapitülâsyon ve ferman rü'yasi görenlerin kafaları topuz gibi bir yumrukla uyandırılmalı- dır. “Lozan,, Türk tarihinde bir zafer remtzi, İstiklâl destamnın şanlı bir imzasıdı. Papazlar elinde onu göğsü- müze çevrilmiş bir silâh şeklinde görmek ne elim bir manzaradır! Dava, yalnız maarif vekâletinin değil, bütün hükümetin, tekmil milletin işidir. Milli davalarda wrlaşmak bilmediğimizi memle- ketçe birkere daha ve son defa olmak Üzere gösterelim. Seyyah —— attim Romanyada casusluk Sıpça politikadan: Sovyet Rus- ya lehine çalışdığı sabit olan Ro- manyada ki casus teşkilâtına da- bil olanların tevkifatına devam ye müdürü S. Pastiyan Popesko; maarif nazareti şube müdürlerin- den Mihailesko ve âvükat Groze av kimya doktoru Sili: Anslet- ter namındaki kadın son günler- de tevkif edilmişlerdir. Bu ka dında Avusturya pâsâportu bu: lunmuş ve bir kaç gön evel Viyanadan geldiği ve casus teş- * ad KIZIL | YAZAN: Ömer Rıza | Es) GÖMLEK Bir kaç kuvvetli söz müufritleri darma dağınık etmişti ! — Baş üstüne müminlerin validesi!lmek üzre iken onun uğradığı muamel Ostiahna bit fenalık vapılacak olür dâlden mütcessir olan birkaç kişi koşmi beri önâ #iâni olâbilirsöm Allâhin nâslona yardım elmiş ve onu alıp gülü mâ kâsem &döri miki 6 fehâliğâ mâni| müştü. (17 olacağım. (1) Hz. Osman bütün bu hadiselerden - Afetim Mehmet! berdâr olmuş, işin sarpa sârdığını > Beridön ömür öl hemşire lâmişti. Buna karşı bizzat bir teşebbü Bir başka gün. Elini şakağına koyup) o Sendeh etitirim, fakat şayet bu) te bulünmak istedi. Kalktı, evinin ka! düşünsün. Ve nihâyet söylesin: yemine yöritie getirebileceğine itimadımi) balığa hâkim olan noktasından #müf: “İntihabat fena oldü.. Berbat oldu.| yoksa gel beraber hâcde gidelim. lerle konuştu, onlara dedi ki: Bu intihabi Teüâ olduğunu #illlet bili-| O — Yeminimi tutacağım heriğire! — Ey nas! İtinizde bilenler vari yor. Bünün üzerine iki kardeş vedâlaş-| Allah için söylesinler, Müslümanlar Pi dışlar, Mehmet, Ayşenin ellerini öp-| şehre hldret ettikten sonra Kurada müş, Ayşe önu kucaklağış, ona hasihâtİsüz kalmişlardı. Resuli Ekrem o # Doğrusunu İsterseniz bunlât İapaletmiğti. riâni gibi laf, diyecek bir şey yok. Kahvede,| o Mehmet, hemşiresinderi ayrılır ay.) | İçiniizden birisi çıksa da şu Ruma evde şurada buradâ bu cins lâfların)rilmaz doğfüca Sebe oğluna köştu. Önü) yusunu satin #lsa! buyurmuğlardı, lâpa gibi insanlar arasinda belki yeri|büldü ve bir tarafa çekkti. da önu kumeh esini ahitak düü ii yardır. - Bana bak, dedi, bügün yapilacak|manlara vakfetmiştim. Öyle değil Hi Fakat frrka adamı demek fikirlere is-|işlerin hepsini tehir et. Geceleyin aşti) ( Dinliyenletden bir çöklir: | Cikamet vöten, kendi fikirlerini, başka| mevkide tekrar birleşelim. Şimdilik bü! o — Evet öyle yapmıştın! dediler; larının fikirlerinden ayitâbilen insan|kâdar. Osman devam etti; | demektir. Sebe oğlu ister istemez muvâfâkâti o— O halde ne diye beni bu kuyun Liderin en büyük sfatı fikirlerini|etti. suyundan mahrum ediyorsunuz? formül hâlinde ifâde edebilmesidir.) (Hz. Ayşe, Mehmedi sâremış, önü tüt:| (o Herkes başını iğmiş ve cevap Yei Dünyanm en büyük fırkacıları fikirle.|ttğü yoldan döndürecek derecede ü?€-| mişti. Hz. Osman devam etti: tini birkaç cümle içinde hulâsa edebi.)rinde tesir etmişt. Gün ilerledikten 8oh| — Hiz. Peygamberin meclisini tevsi £ lenilerdir. Lider Fethi Bayfendi förmül|ra Hz. Ali çıktı. Osmâfın vine doğfü mek icap etmişti. Resuli Ekrem © belki bulurdu. Fakat henü$ fikri bula-| &€ldi. Yüksek bir yere çıktı ve ey naâs!'|man: madı, beki vor Herkes önüm (tatâfinda| O — Şa arsayı bir alan olsada ikri olmıyan, fikrine formül bula-|'optandı. mescide ilâve etsekk, buyurmuştu. nemine bir fırkayı kendi |, Büülat toplâtdiktani sönrâ Alİ söze| hemen bu arsayı satın aldım ve Hz tini, ayağını bile kullanamaz butun İ- “öd gambere hediye ettim. O da onü m çin S. F. liderine fırkanm selâmeti na) “ By nas, dedi, sizin İfz. Osmanı sude ilâve etti. İçinizden bunu bile mma bir baş bulalım diyorum. soz biraktığınızı hâber aldım. Bu sizin yok mu?.. z yaptığınızı tie miümürler, ne de kkâfin| | Dinliyenleri gene birçoklaltr Bir şehir programı lâzım|ier! Sizin Hin. Ösmüni #üsus bitakimanız) << Bet, böyle yatındı, dediler. Dideler ruşen, yeni şehir meclisi iş/reva değildir. Öne Tizen olar gida ve) win devam etti: başına geliyor. Şehrin 63 kişlik meclisi suyu menetmeyiniz. DMecasler ve Rum) -— v hatde ne diye Deni Gu-meseii kimbilir neler, ne mühim mes'eleler gö-|lar bizden esir aldıkları zaman onu y&|namaz kılmaktan menediyorsünüz?£ rüşecek, nelere karar verecek bü kâdâr)|dirip içiriyorlâr. Siz mecusilerdei ve) (Herkes gene başını iğmiş ve c€ gürültüden, b ukâdar çarpışmadan #on| Rumlardan daha kötü imişsiniz7. (2) |vermemişti. Hz. Osman devam ettif ra elbette şehir meclisinden bir çök şey.) o Mifsitlerden bir çoğü Alinin bul O— Iz. Peygamber, Tebuk İef beklemek hakkımızdır. Bizim reyle-| kuvvetli sözlerinden korktular. İçlerin-| çin Üsret ordusunu hazırlıyordu. P rimizle sehrin başıma geçenlerin şehir|den bir hacı: kesin yüzüne bakarak, kim bu org namına neler teklif edeceklerini bilmi.| | — Suyu kesmiyelini; suyu kesmiye-teçhiz ederse Allahın mağfiretine yorum. Gerçi şehir meclisine seçilen a-|lim! diye bağırdılar. olur dediler. Hiç bir hayvanım yula” xa bize daha evvel bir şehir progrümın-| (Bir kargaşalık oldu ve #uyün Kesik bile eksik bırakmamak üzre o ordu dan, bir şehir siyasetinden bâlisetmedi-| memesine teiraftar olanlar ansızın 6P-|ben teçhiz etmiştim. İçinizde bunü ler. Yalniz onlar değil, #iyasi frrkalara| tadin koyboldular. Runlarm yerine bilen var mı?. de şehir programt hakkında bir şeyler) bambaşkâ sözler söyliyen adamlar tü) (O Dinliyenlerin bir çoğu gene © söylemediler. redi ve: verdiler: . O zaman gürültüye geldi... Fakat şim| o — Bir damla su vermeyiz. Bizim kâ| — Biliyoruz, öyle oldu. Hz. Ö di artık şehrin mukadderatına hâkim) nrmza Süsayanlar süsuz kalamlat! di-|devam etti: ; i olânlar mütecanis bir prozram yapabi-| ye bağırdılar. «- O halde niçin Başımda dola lirler. Gerçi karşımızdaki muhalif fer. Ali, mânzarayi hayretle temaşa edi-İsünuz?. Niçin evimi Kuşatıyo r kanın prozram gibi, prensip gibi şey-| yordu. Müfsiflerin gürültüsü dindikten| Niçin bü #iükaddes şehre müsli lerle alâkası yok! O, öyle şeylere aldır.|sönra tekrar söz söylemek istedi. Pakat| yörsünüz? Sizin bu hareketinize A' maz, amma, möderh bir firkanm şehit|söyletmediler. O söze başlar başlamaz|işhat ediyorüm. Şahit ol yarap! 5 meelisi muayyen bir fırka programma) — Bira damla su vermeyiz! ol ya rap!! göre şehrin işlerini tanzim etmelidir.) ataları yeniden yükseldi ve Alinin| (Hz Osman bu kuvvetli ve €o Eski günlerin, eski yadigârı “Ce sesi duyulmaz oldu. nütkunu irat ettikten sonra yel , Umumiyei Belediye, ismi gibi küftü, #| (Ali öradan indi, ve Osmanm kapısı di. Odasma gardi. İhtiyarlık ons / lelâcaip hir şeydi. O, hiç bir zamanlna döğrü ilefledi. Bir Kâç kişi önüne dilratmamış olsaydı, belki hemen v progrğamı ve prenisip sahibi olamam kildi. ya ftrlâr, nutkunun teririnden b. — Bürüya giremezsiniz! dediler. ( Jeder ve bü fesâda nihaeyt verirdi kat kendisi de müteheyyiçti, Onur Işaretler: —— Lidere bir baş lâzım.. Lidere bir baş lâzım... Muhakkak lâ- zım.. Binadan, konfordan, üzadan, me bustan, intihaptan, konferanstan, evvel bir baş lâzim.. Beni beşere hürmetki- rım, şüphesiz eşrefi mahlükattan biri olan liderin de hürmetkârıyım. Ama siz/ bir lider tasavvur edin, bu Zat, bir fır- ka yapsın adım “Liberal, kosün. Bar bar bağırsım: Biz Mberaliz desin... Bit gün, liman inhisatınm aleyhin- deyim desin. Öbür gün, biz inhisarlarm köküne kibrit suyu ekeceğiz desin... Sonra dönsün: — Ayol bize ne diye liberal diye hü- tum ediyorsunuz. Biz liberal değiliz. Adımiz liberal... Efendim bü te hücum? , t sehrin idare hayatmda Yenil — Neden?. h li tik nel açan şehir medlisinin ö-) — Öyle emir aldık. odasina dar yetişmiş ve sd nünde dört sene gibi epey uzun olan bir) (— Kimden? tılmıştı. Fakat onun nutkü devre vardır. Hiç olmazsa dört sene k) — Emirimiz Güfikiden. N Ter arasmda bir hercü merç ii çin şehirde tatbik edilecek bir program) Ali hiddetlendi: tirmişti. Bunlârın bir kısmı atmışlar: — Biz bu adâma fenalık demişler. yapılabilir. Başka memleketlerde muh-| — Demek ki biz burada Gafiki gibi telif siyasi fırkalar belediye meselele-|serserilerin Kükmü altında yaşıyoruz. rini en esaslı bir iş addetmişlerdir. Ek-| Lânet olsun bu günlere! di seriyet fırkasının reylerile iş başma ge) Ali başımdan sarığını çıkardı ve onu EAT | anasi fırkaya ve şehre yapacaklarılormanın konağına fırlattı. Maksadı 0-| — Yiz. Osmana Kar; gayet hizmet müsbet bir program hazırlıya.|nun gelip içeri girömediğini ve bir şey hükür davranmalıyız, ona deri yapamadığını anlatmaktı. Tâtıp gitmeliyiz, demişler. yy Ali gittikten sonra Fiz. Ümmi Hahi| O Küfelilerin başlarından ölen, be geldi. Hz. Peygamberin zevcesi olan) — Bizim bu adar âleyhi bu mühferem kadm, hayvana binmiş, reketimizde gizli fesat var, muşTar? demişti. (2J Bu sözler söyleniyor ve fesat i sali S.E. N SANAYİ BANKASI Sanay! birliği bugün fevkalâde ola sera a bir testi — getir. topl: ak ve bir Sanayi bankası mişti. abibe, Osmanm kapısi ö srt srlağı hazırlanan projeyi tetkikİnüne geldiği zaman durdurulmuş, ona ti inhilâl alâimi elk yi edecektir. Mundan maada muamelejda ne istediği sorulmuştü. Ümmi Ha.İbir takım adamlar türemiş, isi dl da görüşülecek | bibe cevap verdi: çi Rem ME — Fiz. Osmanı görmek sitiyorum. O.|bünlâr şu sözleri söylü; ÇE winuün yânında beni alâkadar eden ve ök- ç i İilâtının oradaki şubesinin tali- /süz ile dullara müteallik olan vasiyet) O T7İ Meni in i matını hamil olduğu anlaşılmıştır. |nameler var. Onlara bakâcâktım. Ja bu nülesir, Tal iti Vi w Müfsitlerden biri bağırdı! çüneli cildinin 73 üncü aahif Bu kadının tevkifi Viyanada ic Ki Küpler, He Süet : — Yalan söylüyor. Çevirin önü. rayı faaliyet etmekte olan İngi- fait kıltcile kül et idi eden be sabılusms iyarile Şapltiş Diğer bir mü İreile hücum düşman ğunu temin t&. Hayvan ürktü. Kılıcın darbesi hay-İhim kayit çok şayan ve hiç bir kirswe ile temasına | yanın dizginine İsabet etmiş ve onu Kes| (2) /önül Esir cilt $, sa. 72. meydan verilmemiştir. mişti, Ümmi Habibe hayvanından düş| (4) /önül Esir cilt 3. sa. 79