, —— 6 —VAKIT 12 Teşrinevel 1930 M. Meclisindeki Hararetli Müna- kaşalar Nas Nasıl Geçmişti ? Serbest Fırka Liderinin adil. edil, meli ve tenk tler'ine karşı tısedi cephelerdeki Vekiller terefinden verilen cevapier vazıh ve kuvvetlidir ———— © (Evvelki günkü nüshamızdan mabat)|da da ulu orta söylediği sözlerle mil-| © vo sesleri) Başvekil Paşa Hz. nin hükâ'letin en büyük bir müessesesine, adalet! Met proğramı olarak (o okudukları be-|teşkilâtına haksız yere tecavüz etmiş yannamelerine karşı verilen bu cevap|olurlar. Böyle haksız yere tecavüz, 5 © C.H. fırkasının taşra teşkilâtmın ne)mimiyetle kabili telif değildir. Samimi. suretle mevzubahis o olduğunu anlıya- Yetsizlikten en evvel zarar görecek ©- madım. Eğer maksatları C. H. fırkası'lan cümhüriyet ve Türk inkılâbıdır. — şöyledir böyledir diye efkârı umumiye-| Alelâde mes'uliyetlerle buna hayatımız » ye bir tesir yapmak ise zannederim boş- pahasına da tahammül edemeyiz. Bü- tur. tün bir millet müyacehesinde kendile- ; Efkârı umümiye gideceği Yolu, ye-İrinden tecavüz edilmiş istiklâl etrafın. Teceği reyi tamamile bilir. Halkın şu ve|da madde ve şahıs göstermesini bekli- ya bu fırkaya temayülü böyle şeylerlelyorum. Gösteremezlerse samimiyetsiz- olmaz. O serbestçe kullanacağı reyi s0-|liklerine kall olacağım. nunda tecelli eder. Bekliyelim, önümüz! o Muhterem arkadaşlar; Fethi Ber,| » de bir intihap var. Bu intihap netice-bütün dünyada kabul edilmiş muhale- sinde halkın temayülü hangi fırkaya fet nezaketini de tecavüz ederek İstifa İse anlaşılır. (Bravo sesleri) etmiş vekiller etrafında fuzla tevekkuf' Bu münasebetle kendilerine bir nok-letti ve bunların istifasından mütevel- © tada iştirak edeceğim. Hakikaten şim-ilit memnuniyetlerini izhar ettiler, Şu- diye kadar hükümet (o memurlarınıninu söylemek isterim ki muhalefet Tide- gösterdiği bitarafi şimdiden sonra da-İrinin ve muhalefet partisinin henim İs ha ziyade kuvvetlenecektir. İki fırka|tifamdan metinun olması, benim için karşı karşıya btrakılacaktır. İbelli haşir bir kuvvettir. Eğer muhale- Sonra bir şeyden daha bahis buyur-İfet partisi istifamdan müteessir olsay-| dular. Bunu memnuniyetle kaydetti |dı bunu kendim için bir zaaf telâkki! ler. Cümhuriyet Halk fırkasınm taşralederdim. © teşkilâtını bertaraf etmek için teşeb-! oOŞunuda kaydetmeliyim ki: Eğer büsler alınmıştır. Fethi Rey çok merak edioyrsa niçin is- Arkadaşlar, biz taşra teşkilâtını ber-| tifa ettiğimi, istifam gazetelerde çıktı taraf etmiyoruz. Bilâkis takviye ediyo-İve İsmet Paşa Hz., bir mektup yazdı ruz ve onun İyi ve daha ferah çalışJlar, okurlarsa tenevvür ederler. Fakat maları için kendilerine kolaylık olacak|bir noktaya daha temas etmek isterim; bazı tedabiri hakikaten teemmül ettik mütemadiyen istifamdan memnun olan ve bunu tatbik edeceğiz. Sekiz yüz bini| Fethi Beye haber vereyim ki, - kendisi mütecaviz arası olan C. H. Fırkasının'ile ve temsil ettiği fırkası ile alın alma © bazı yerlerdeki uzviyetleri işlemiyebi-| çarpışmaktan korkacak değilmi. (Yaşa- Jir. Bizim bütün arzularımız bunu gör-|sın sesleri, alkışlar) , mek ve görür görmez derhal ıslahına Rasih #, (Antalya) — Efendiler mu- teşebbüs etmektir. Her halde Cümhuri:|halefet fırkası lideri burada beyanatta yet Halk fırkası bidayeti teşekkülünde.|bulunurken, eğer mütemadiyen şurada, > ki ruhu, manayı fazileti bugün de mu-|burada ve mecliste hükümetin müda. © hafaza etmektedir ve daima da muha-|halesi ve tehditleriniz karşısında kâlâ- faza edecektir, (Alkışlar) lcaksak fırkadan vazgecelim, dediler. Mahmut Esat B. (İzmir) — Muhte-| Zannederim ki kendilerine karşı çok beyefendiler; muvafakat ederselsâmimane olan bazı vekayii halırlatak, muhalefet liderinden bir nokta etrafın-İeğer müdühele” söğrlrse Kendilerinin » | Adliye vekili Karımı ben öldürdüm! Yazan: Mebrure Hurşit (Baş tarafı dünkü sayımızda “Onu öldürdün ha! İğreniyo- rum, senden iğreniyorum! Alçak! Hainl Seni seviyorum mu sanr- yordun? Suratına hiç bakmadın- mı ha? Kırk senelik süprüntü ömrünü bana sevinçle mi kabul ettireceğini sandin! İlk günden beri senden nefret ediyorum, an- iyor musun? Amcamın para ta- mahı, tehditleri olmasaydı beni | zor kandırırdın sen! Onu nasil, nasıl öldürdün, söylesene! Öldür- dün ha? Öyle ise sende Bl... Sözlerimle, lânetimle geber! Se- viyordum... anlıyor musun; onu deli gibi seviyordüm! Sen tiyat- roda âlemi güldürüp ağlatırken bende her gece onu zevkten, i hazdan güldürüp ağlatıyordum. Sersem budala! Bir kere bile aklından seni aldatabileceğimi geçirmiyordun değil mi? Elmasla baret rar eemerayAn ESER 98 er mammeeen 44 ERA AYNA Efendiler böylece sözüne devam e-| den bir arkadaşın sözlerini samimi te- lâkki etmeseydik namımıza söz söyliyen mümessilleri tevkif ederdik. Fakat! yalnız müddel umumi zabit varakası tutup mahkemeye vermekle iktifa et- miştir. Yalnız bu değil İstanbul, Beşik-! taş ta şimdi butada mevzubahs buyur. dular ki: Bizden değil... Fakat Beyefendiler oraya kendileri- nin en büyük arkadaşları bir profesör teşkilât yapmak için gidiyor. Fırka na- mına söz söyliyecek adamları maayyen| olamaz mı, ve olması lâzım değil mi dir? Rasgele bir Adam, rasgele bir yer» de teşkilât yaparak, içtima ederek nu “da fikrini vuzuh ile bildirmesini rica|huzurunda açıkçasöylemek meeburi- edeceğim. Bu nokta bir meb'us, bir va- yetindeyiz ki samimiyetlerinden şüphe! tandaş sıfatile fikrimi, zihnimi endişe-İederiz. Fethi Beyfendinin Antalyada ye gölürdü. Fethi Bey Türk adliyesi-İteşkilita memur ettikleri arkadaşları » min istiklâlinden bahsetti, Bugün bura-Jaçıktan açığa nutuk söylerken halkı! da bu is e dikkat edilmesini isteİhükümet aleyhine tahrik ve tehyiç edi- “di. Fikirlerini vuzuh ile kavrıyamadım.)yor ve halkla hükömet arasında bir u- # demek istiyorlar? Bugünkü Türkjçurum açılıyordu. , adliyesinin istiklâline tecavüz mü vaki- O vakit, bilhassa şimendifer işini! di? Buna riayet mi edilmiyordu? Eğerİmevzubahs ederek kemiklerinizi kıra- — böyle bir maksatla söylemişlerse bunu/rak kemiklerinizi sökerek ray yapıyor- madde ve şahıs tayini suretile tesbitllar, şimendifer yapıyorlar demek, e- “etmelidir. Bu vuzuhu beklemek hem)fendiler halkı tehyiç değil midir? Da- , meclisin, hem de Türk milletinin hak-İha nutka başlarken kahrolası İsmeti Paşa sizi böyle bir hale getirdi, demek ne demektir? ear Artiköller adasına seyahat Andre Moruva kN nl Memet Reha Burada yalnız Artiköllerden, onla-İderhal mektep arkadaşlarıma karşı bir! “rın adetlerinden ve aralarında geçir.İsoğukluk hissettim. Arkadaşsız, elleri) diğim maceralardan bahsetmek istiyo | sebinde dolaşan, yalnız bir mektepliy- “ rum. Artiköller adasına vâsıl olmadan;dim. Arkadaşlığa çok muhtaçtım, fakat “ evvel geçen şeyleri, daha iki üç seneyelutangaçlığım kendime bir arkadaş 'e- © kadar ancak bitirebileceğim büyük e-İdinmeme mâni oluyordu. serim BAHRİ MUHİTİ KEBİR için Allahtan tam mektebi bitirdiğim “saklıyorum. Bununla beraber kariinİzaman harp imdadıma yetişti ve beni bu ufak eserimi anlıyabilmesi için hiçlalıp tuhaf tabiatime pek uygün olan olmazsa seyahate nasıl girişildiğini hu-|bir hayata attı. Tehlike, meşekkat, kir- lâsatan ânlatmam lâzım. li mesken, soğuk ve yağmur bana vız Babam Jan Şambırlan bir gemi sa-İgeliyordu. Beni korkutan O insanlarla hibi idi. Hemen bütün çocukluğum o-İsıkı temasa gelmekti. munla beraber geçmişti. En büyük zev. o Az zamanda zabit oldum ve ordu in- “ kim, Kaloj ismi verilen koca karınlı,İzibatı bana lâzım olan muhitiyle beni © eski kayıklatda, balıkçılarla bera- (himaye ediyordu. Ufak bir sergüzeşt © ber denize çıkmıştı, Daha pek küçüklinsanlara karşı olan korkumda pek iken bir denizci hassasiyetine işte bu-İhaklı olduğumu gösterdi. Bakınız na- “nun dolayısile malik olmuştum. Bence!sil. Bir gün yaralandım ve hastanedey- denizci, yelkenli bir gemi idare eden'ken oldukça güzel bir hasta bakıcıya ve her türlü havada yolunu bulabilenlâşık oldum. Evlenelim dediğim zaman — bir adamdır. Yoksa benim nazarımda) ret cevabı verdi. Bundan sonra İzinli sir torpido a yatın üstündeki asrın İgittiğim zamanlar benim için kadınla. gemicisi, bir yarış otomobilini denizde|rm bulunduğu yerlerden kaçmak bir « Kullanan makinistten başka bir şey de-âdet hükmüne girdi. Mütareke ve sulh, ğildir. diğer bir çok gençlere olduğu gibi ba- etrikası: X Yazan : Çeviren: tuk-söyliyebilir mi7 Veya söyletilebi- lir wi? Bunun İmkânı var mıdır? İşte efendiler, oradaki içtima idare eden bir zatın rızası olmadan bir adam kalkmış, söz söylemiştir. Fakat meşhur bir kaide vardır: “Gayeye varıncıya ka- dar neye teşebbüs edersen et meşru- dur,, sistemini takip ettiler. Kendileri-! ne çok halisane rica ederim ve hatrrla- tırım ki memleketi bu sistemde sürük- liyemeyiz. Efendiler bu memleket yal. iz bu halde kalmaz. Fethi Beyefendi İzmirden Manisaya gitti. Manisada bir arkadaşına nutuk söyletti ve tebrik et- '. (Devamı yarın) kürkle, otomobille gözlerimi ka- maştırdığını sanıyordun değil mi? Ne diye üstüme hücum etmiyor- sun, ne diye beni de öldümüyor- sun? Söylesene ne diye beni sev- gilime bir an evvel kavuştur mu- yorsun? Donüyorsun, bunları işit- tikçe sersem Kafan büsbütün do- nuyor o değil mi? Hahhahhay! Güleyim bari! Terzihanedeki kız- lar gibi bende senin budalajı- ğına güleyim! Yürü diyorum ü- zerime... Al al boynumu kopar. Bak a yakamı yırtıyorum, bak nasıl gırtlağımı açıyorum... sık- | sana ne duruyorsun, bana da sal- dırsana... ,, “Sana ellerini bile ! mekten iğreniyorum... almağa geldim, çeki gula boğula bağırdım. Deli gibi olmuştu. Çok geç- meden deliliğini bana da geçirdi. Saçları odarmadağınık, © parça parça sarkıyordu. Üzerime atıldı. değdir- Diye bo- Yakamdan tutup çekerek hay- | kırdı: “Evlâdını mı? — Evlâdını mı? Onu kendinin mi O sanıyorsun sersem? Anlamıyor musun ki o senin değildir... hâlâ kafana bizim... öldürdüğün biricik sev- gilim ile bizim, bizim... yüzüne bir defa bakmadın mı? Bir defa da kendi syratına kendi gözle- rine benremiyen, senin olrayan | o yüzde ahmaklığını okumadın- mı? Hâlâ da bana inanmıyorsun hâlâ da seni işkenceden kıvran- dırmak için bunları söylediğimi zannediyorsun değil mi? Dur öyle ise... Al, all İşte bu çekme- deki mektupları oku! Ne demek istiyorsun? Bak işte, nah şu cümleye bak! Oku diyorum sana oku. “Yavrumuzu, aşkımızın © biricik canlı şabidini koklıya koklıya benim için öp!, Diyen şu yanlara bak! Kâfidi değil mi Reis bey? li hazardaki kışla yaşayışı harbin ça- dır hayatile kıyas kabul etmiyordu. Vahşiliğim müzmin bir sinir hastalığı. na benziyen müthiş bir asabiyete ta- havvül etti ve arkadaşlarımın sevinçle yaptıkları bütün işler bana yorucu vej tembel işleri görünüyordu. 1922 de isti- famı verdim. Annem henüz ölmüştü, biraz da para bırakmıştı. Müstemleke- lerden birine hicreti düşünüyorudm. Tam bü esnada Bahri Muhbiti Atlasi-; yi 11 metre uzunluğunda bir yelkenli ile tek başma geçen bir fransız, Jerbo, wemide tuttuğu hatıralarını bastırdı. Bu bana bir ilham gibi geldi. Karar verdim. Tek başına seyahat! Ben tam|v böyle bir şey için yaradılmıştım. Yal. niz Bahri Muhiti Kebir beni daha ziya- de cezbediyordu. Stivenson, Şvop, vel Konradı okumuş ve daima bu güzel i- simli adaları görmek İstemiştim: Bu- taritari, Apemama, Nonuti, Bunlardan biri aklıma gelecek olsa kendimden ge- çer ve bu adaları mavi bir gölün etra- fını çeviren kristal birer taç şeklinde tahayyül ederdim. Bir Avrupalı kadı- nın hoppalık ve nazından korktuğum kadar, tahayyül ve tasavvur ettiğim iptidai kadın tarafından da o nispettei eezbedilirdim: sadık, sessiz, şehvetli, minik mahlüktan!!! Bir saat içinde kararımı vermiştim. vekilim, gidip büyük gazetelerden biri-| sile anlaşmaklığımı ve seyahat hatıra-! larımı bastırmak dolayısı ile pura bus) lacağımı tavsiye etti, Çok iyi bir nasi- hat imiş. Derhal iki istifadeli konturat imzaladım ve avans para da alıp küçük yelkenli; tonluk bu, verdim, On bir inşası emrini Bermuda sisteminde yelkenli olacaktı, | Konturat yaptığımız gazete tabia le işi büyük göstermek ve okuyucuları- na daha evvelden haber vermek, için benden bir makale istedi. Nereye git- mek niyetinde olduğumu anlattım. Bu- nu takip eden hafta zarfnıda gazete vasıtasile gönderilen, bir çok mektup aldım. Mektup sahiplerinden çoğu re! fakat teklif ediyordu. O xaman gördüm ki benim içtimai hayat için hissettiğim! lap. korku ve nefrete zannedildiğinden çok fazla kimse musap imiş. Pariste şoför- lük veya komisyonculuk yapmakta o- lan Rusya çarlığı bahriyesinden bir iki zabit kendilerini gemime tayfa olarak! almamı rica ettiler. Tabiiyatçılar, sine-| ma öperatörleri, lokanta ahçıları hep refakat ve yardım teklif ettiler, Bilhas- sa kadınlar kendilerini almam için varıyorlar, Biri, o kadar bedbahtım k Esiriniz olmağa razıyım... Yelkenle- rinizi diker, yemeğinizi pi rim. Bana bir hizmetçi muamelesi yapın. Fransa Jerbo kiatbının sonunda kendisini yi terketmeliyim, terketmek mecburiye- Balıkçı arkadaşlarımın Fekanlı Kü-lna da yeis veren iki hâdise oldu. Nejtaklit edeceklere bir takım nasihatler|tindeyim... diyordu. Diğer biri de, ga- gükbey hakkındaki yani benim için dü-|yapacaktım? Hiç bir iş öğrenmemiş-|veriyordu. En muvafık kayık şeklinilzetede fotoğrafımı görmüş, meyus ve Şünceleri çok yüksekti ve aralarında|tim. Babam harp esnasında ölmüş, ge-lizah ediyor ve malezme için mağazalarİnazik göründüğümden ve gözlerimin de daima fazla hürmetle muamele görme-|mileri satılmiştı. Tabiatim icabı ancak|kaydediyordu. Hesap yaptığım zaman|güzel olduğundan bahsediyordu. Bun- > ğe fena halde alısmıştım. Ebeveynim! gemici veya bir asker olabilirdim. y paramın kâfi gelmiyeceğini o anladım. lar çok hoşuma gidiyordu fakat yalnız) yı Evlâdımı | Ha, söylesene | girmiyor mu? O | İbir | Bugünkü trenle An- i karaya dönüyor Adliye 'vekili Yusuf Kemal B. | bugün saat on dördü sekiz geçe hareket eden trenle Ankaraya dönecektir. Ankarada, İstanbulda icra ve iflâs, hukuk muhakemeleri ve ceza omuhakemeleri usullerini tetkik eden komisyonların içti- İ maında hazırlanan esaslar tetkik edilecektir, Artık e. insan tahammülünden üstündü, değil mi? Ben de bak: tım, gebere gebere o mektup: lara baktım... Gördüm ve anla i dım! Yandaki odaya, bir cina- İ yetten doğan çocuğun yatlığı içerki oudaya koştum. Zaten sesimizden uyanmış, yatağından inemeden bağıra bağıra ağlı- yordu. Üzerime saldıran anasını, çe- nesini dağıtan bir yumrukla yere yuvarladım, piçini bacaklarından yakaladım, savurdum, savurdum, savurdum. Başı duvarlara, karyola demirine, daha ne bileyim nere- lere çarpa çarpa parçalanıp ge- berinciye kadar savurdum. Se- İ sini çıkaramadan, yerinden kı- | pırdamadan, sade deli gözlerle cinayetine bakan anasının üstüne günahtan doğan çocuğunun ka- nını sıçıratıncaya kadar savurdum. Sonra Reis bey, gittim onu da gırtlağından yakaladım ve nef- retle, kinle dolan gözleri yerle- rinden fırlayıncıya kadar sıktım. Anlıyor musunuz, bu ellerimle... Bu ellerimle yıllardır üzerlerine titrediğim iki insam öldürdüm! Apartıman o merdivenlerinden İiboğuk, hırıltılı bir sesle: — Karımı öldürdüm! Karımı öldürdüm! Diye inliyerek inerken yoluma çıkan komşular, bizmet- çiler, kapıcılar şu karşınızda şimdi cinayetini itiraf eden ca- navar için ne söylüyorlardı bili- yor musunuz? Gözlerinde ışıldıyan bir hay- ranlıkla: — Ne adam! Ne büyük san'- atkâr! Rolünü nasıl da aşkla ez- berliyor! Diyorlardı. Mebr: Hurşit mektubu son gelenlerden biridi. Daha açmadan evvel hu mektubun diğerleri İle müşterek hiç bir şeyi olmadığını gördüm. Mektubun ciddi bir kâğıt üze- rine yazılmış olması, yazının temizliği, harflerin azim ifade eder bir (tarzda birleştirilmiş olması beni adeta teshir etti, “Beyfendi, bu mektuba lâyık olup Imadığmızı bilmiyorum, fakat eğer rap verirseniz ki hiç ummam, yaza- cağınız mektuptan aılıyacağım. Maka- lenizi henüz okudun Benim âncak ia hayyül edebileceğim şeyleri yapmak istiyorsunuz. Denizi daima her şeyden fazla sevdim. Karada tuzlu su kokusu, sert rüzgârlar, denizin, geminin kenar larma çarpmasında.i hâsıl olan *“lap. .w çok gece rüyam (girer. Bahri Muhiti Kebir adaları.. Yazdıklarınız okuduğum zaman “e kendi hayal lerimi; tarif edildiğini zannet “. Bw- nun için size sunu söy” eyim: ben çok genç, oldukçu zengin, ve tamamile ser best, dul bir kadınım. Sizinle beraber gitmek isterdim. Yalnız şunu iyi anla” yın ki size bir .«kadaşlığı doğil emi arkadaşlığı teklif ediyorum Bunun mümkün olabileceğini zarner yorum. Zize yardımım dokunacağın& eminim. Bir gemici olarak meharet v€ iktidarınız hakkında fikrim yok, fakat arkadaşlarımın o hepsi, ki (o bazılar” he. seyi ince eleyip sık dokuyan İngili#” le.dir, benim dernizeiliğim hakkınds” müttefikan hüşmü şehadet ( ederler» | — beni Parise mektebe gönderdiği ais Orduda kalmağa çalıştım, fakat ha-| Projemi kendisile münakaşa ettiğim emeğe karar vermiştim. Annanın