14 Ekim 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

14 Ekim 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ —-2 — VAKIT 14 Teşrinevel İ Bu yeşil bayrağı çeken kim? (Ost tarafı 1 inci sayfamızda) Bununla beraber helâ bu ye- şil bayrak meselesinin müphem bir ciheti var. Çünkü Vefa spor kulübü bu bayrak ile kendileri- nin hiçbir alâkası olmadıklarını gazetelere bildirdiler. O halde acaba Kasımpaşada bir yeşil bayrak ile intihabat mücadelesi- ne karışan sporcular, yahut mek- tep talebeleri hangi kulübe ve mektebe mensup imişler? Spor kulüplerinin intihabat mücadele sabnelerinde işi ne? Mahmut Esat B. Dün şehrimize geldi Sabık Adliye vekili Mahmut Esa't B. dünkü ekispresle An- karadan şehrimize gelmiştir. Mah- mut Esat B. Haydar paşa istas- pre müddei umumi, Kenan le bazı adliye erkânı tarafin- dan karşılanmış ve Kalamışta ki evine gitmiştir. Eski Adliye vekili dün kendi- sile görüşen bir muharrırimize Istanbula istirahat için geldiğini gözete çıkaracağı (o hakkındaki şayıaların doğru olmadığını söy- İlemiştir, ÇE DAŞ De tahmin edilen müderris uammer Raşit beylerdir. Noşet Ömer B. ne diyor? Sabık Emin Neşet Ömer B. dün bir muharririmize şunları söylemiştir: — Müddetin bittiği için istifa ettim. Yeniden namzetliğimi koy- miyorum. Sebebide vaktimin mühim bir kısmını tedrisat ve ilim ile iştigale hasretmeğe ka- rar vermiş olmamdır. Yeni eminin intihabına kadar anet işlerini tedvir için emin vekili olarak Mustafa beyi nam- zet yösterdim. kendisi o kabul etmiştir. Yeni intihabatta eminler bazı evsaf aranacağının edildiğini o söylüyorsunuz, Bu evsafı tabii omüddetrisler takdir edeceklerdir. Dünkü ziysfet Iki gündenberi (o şehrimizde bulunan Paris Darülfünunu rek- törü M. Ş Lini şehrimizde bazı tekikak yapmakta ve ken- disine darülfünun namına mü- derris Macit bey refakat etmek- tedir. M. Şarl şerefine evvelki gön Fransız sefaretinde dün akşam da darülfünumuz namına Tokatliyanda bir ziyafet veril- miş ve bu ziyafette Müderrisler- le sefaret erkânı ve şehrimizde bulunan (Fransız edi iplerinden M. Flamon hazır bulunmuşlar- dır. M. Şarl bugün Parise ha- reket eecektir, için işaret VAKITIN tetrikası: 102 Bitaraflık ! Bir kaç gündür bunu tutturdular: Gazi bitaraf kalacağını söylediği hal de onun ismini bu intihap mücadele- lerine neden karıştırıyorlarmış? Gaznin yüksek adını Pançiri Beye, Halepli oğlu Yuvan Efendiye rey te- min etmek için kullanmak cüretini gösteren kimlerdir? Her gün hâlâ bu fırkayı Gazi istedi, bize Gazi emret- ti demiyor musunuz? Gâzi her iki fırkanın da reisidir diyen ve yazan sizler değil misiniz? Teessils için harcanılan paraları Ga- zi vermiştir diye propaganda yâapmı- yor musunuz? Gazi İsmet Paşayı is. temiyor da bunu ondan yapıyor di- yecek derecelerde hafif tabirile en büyük Türke hürmetsizlik ifade e decek sözler, fısıltılar sizin tarafınız. dan çıkmadı mı? Gazi, cümhüriyeti kuran büyük a- dam, hükümette olan bir fırkanın siyasetini, o fırka kendi fırkası bile olsa, hoş bulmıyanlar çıkar, devleti idare için daha salim bir yol vardır, biz de bunun üzerinde çalışacağız derler de onlara: “Hayır, siz çalışa- mazsımız!,, mr der? Böyle bir tessiis, memlekette müna- kaşa hürriyeti yoktur vehminin da- Zılmasna hizmet edecek, kendi ken- dine kalaktan gevşemiş adımlara bir canlılık getirecekse bunu İstemiyen çok olabilir, fakat Gari gibi milletin kendisi dediğimiz bir şahsiyet bunu istemez, bunu görmek istemez mi? Gazi, kendi fırkalarının tabit reisi: bitaraflık hatıra gelmiyor; vaziyette Gazinin kendi teşebbüslerine karşı hakikaten bitaraf olduğunu asla gös- termek istemiyorlar. Bilâkis onu ken- dilerinden imiş gibi göstermek gay- retini elden bırakmıyorlar. Vakta ki Gazi vaziyeti aydınlatma- ğa, reisieimhurlukta o bulunmasa- İardr Halk Fırkasının reisi olacağı- nı söylemeğe ( lüzum görmüşlerdir; vaktaki Halk Fırkası büyük reisine olan göğüs kabartıcı intisabını an- mak fırsatlarını bulmuştur; yakta ki mümün Şâtsıvh kadir yanâdâğr an- laşılmağa başlamıştır; şimdi dilleri- ne virdettikleri bu olmuştur: Gazi bitarafım demediler mi? ne- den intihap propagandalarına adını karıştırıyorlar? diyorlar! Gülünç şey! Gazi, reisicümhur iken bitaraf kalacağım buyurdular. Böyle demeği, böyle yapmağı sırf kendileri arzu buyruyorlar, ve öyle yapıyorlar. Fakat Halk Fırkası Gazinin fırkası olduğunu söylemesile bi bitaraflık bahsi arasmda ne mlinasebet var? Gazi fırkasından çekilmemiş, fırkası Gazinin izinden ayrılmamıştır ve or- tada hakikat olmıyan bir şey söy- lenmiştir ki bu kadar açık bir hakkın kullanılmasını bir suç gibi göster. mek mümkün olsun! Reisicümhur fırka ve intihap işle rinde bitaraf durur; fakat onun fi- kirleri, onun fırkası da bitaraf dur- maz yal .. 4 Anlıyoruz: galiba şimdi ayılmıya başladılar! m a a m MUHARRIRI: SELAHATTIN ENİS miz olmadığı için ona manevi çocuğumuz nazarile bakıyorduk. Şayanı arzu olmamakla beraber onun hakkındaki düşüncelerimiz bu suretle tahakkuk etmiş olu- yordu. Esasen böyle bir tasavvurumuz olmasa bile, askerde olan baba- — sının yaşayıp yaşamadığı meçhul ve annesi bizim evimizin çatısı #xında çok iyi ve hafif bir hatı- ra bırakarak ölmüş, koca şehirde hiç bir akrabası, hiç bir tanıdığı Bu kuponu kesip birikti- riniz ; bir sıra kupon ge- tiren VAKTTın türlü türlü hediyelerinden birini kendi seçip alacaktır | olmıyan dört yaşında bir çocuğu bütün biçareliğile kolundan tutup sokağa atarak, yahut Darilâce- zeye teslim ederek mukaddera- tının hain cereyanlarına terke- demezdik. Bu, bütün ömrümüz müddetinde bizi en derin vicdan ıstıraplarına mahküm eden, bizi bütün hayatımızca sızlatan ebedi bir şenaat olurdu Zaten buna lüzum da yoktu. Gerek zevcem erekse ben, onu çok sevi- vazli k. Annesini bir hizmetçi görmiyen biz, bu kadar sevdiği- miz ve kendisini manevi evlât addetmeyi (o düşündüğümüz bu çocuğu annesinin (ölümünden sonra mı ihmal edecektik? Netekim, annesini toprağa tevdi ettiğimiz akşam, ilk işimiz, onu kendi odamıza ve kendi k YAK UF'u ın TELGRAFv-TE LEFON HABERLERİ | , | | | Balki konteransının son ıçtımaı Delfi mabedinde yapıldı Bu içtimada Ruşen Eşref B. heye- canlı bir nutuk söyledi Gelecek konferansın “Istanbulda, yapılmasi teklifi alkışlar! kabul edildi Atina 13 (Anek) — Balkan konferansı son içtimamı sulh ve itilâfın timsali olan Delfi mabe- dinde aktetmiş ve konferansın Balkan milletlerine beyannamesi | okunmuştur. Konferans beyanna- mesinde Balkan milletlerine se- lâmlarını ve Balkan hükümetle- rine de hararetli sulh arzularını bildirmekte ve Balkan millet ve bükümetlerini Balkan ittihadıma yardıma davet etmektedir. Müteakıben Balkan murahbas- ları birer nutuk irat etmişlerdir. Fesatçılar Davaya bugün devam edilecek Ankara, 13 (Telefon) — Yarın ağır cezada Şeyh Saidin oğlu Salâhaddinin muhakemesine deyam olunacaktır, Bu dava ile alâkadar oldukları iddi- asile Çapakçurdan nakledilen Talha oğlu Sadi ve dört arkadaşı Erzuruma iade olunmuştur. —— Nümuüne köyü Ankara, 13 (Telefon) — Eti Mes'ut civarında yapılan nümune köyü ay ba-| Almanya Hükümetine — Reichtag mec) şında küşat merasimi yapılacak, 128 nüfus yerleştiridecektir. İstihlâk vergisi Ankara, 13 (Telefon) — İstihlâk ver- İgisi tadil komisyonu maliye vekilinin riyasetinde toplandı. Bulgar kıralı İtalyada Roma, 12 (A, A.) — Bulgar Kıralı Boris otomobille San Rossorre'ye gel. miş ve orada İtalyan Kıral ve kıraliçesi tarafından kabul edilmiştir. Roma, 12 (A. A.) — Popolo di Roma gazetesine nazaran kıral Borisin ekse- riya nazihani olarak otomobille gelmek te olmasına binaen bu defaki muvasa- tatınm doğru olup olmadığı meskük- tür. Mezkür gazeteye nazaran, San Ros- İsorre'ye Bulgar kıralmın yalnız eşyası gelmiştir. Alman kabinesi programı Berlin, 12 (A, A.) — Kabinenin be- yannamesi Reichtag meclisinde perşem- be günü okunacaktır. Bükreş parlâmentosu Bükreş, 12 (A. A.) — Parlâmente yatağımıza almak olda. Bu güne kadar küçük yavru- İ nun yatakta . yalnız sağ tarafı ıınıyordu. Fakat ogeceden sonra onun sağ ve sol ber iki tarafı, ana baba şefkatine yakın bir hararetle muhattı. Hodbinimiz bamletmeyin. Zevcem ve ben, ogece, ilk defa bir saadetle bir matemi ayni anda hisseden iki insandık. o Ogece (Semahatin ziyaile (o müteellim kadar bütün çocuğa malik olamamanın acısını da kendi yorğanımız altında bulmakla seviniyorduk. Ben onun hakkında bir çok Emindim ki zevcemde ayni ta- İ savvurlarda bulunuyordu. Çocuk uyanmasın diye uyur gibi görünüyorduk. Lâkin zevcem kendi âleminde, ben | âlemimde Turhanı düşünüyor- Yanasrimmeasinn, olduğumuz | ömrümüzce bir | küçük Turhanı kendi yatağımız- | güzel günler tasavvur ediyordum. | konuşmuyor, | Ruşen Eşref B. in heyecanlı ve ateşli nutku çok alkışlanmıştır. Türk heyeti murahhasası reisi Hasan B. ikinci Balkan konfe- ransının İstanbulda aktini teklif etmiş ve ezcümle demiştir ki: Bu teklifi vatanıma bir İzetesinin salâhiyettar Sıhhiye müsteşarı Ankara 13 (Telefonla) — Sıh- hiye müsteşar Hüsamettin B.in Ankara kimyahanesi müdürlü- ğüne ve müsleşarlığada hılzısıh- ha umumi müdürü Asım B, in getirileceği tahakkuk ediyor, Mısırda intihap kanunu Kahire, 13 (A, A.) — El Ahram ga mahafilden ak dığı bir habere göre yeni intihabat ka İnununun birinci teşrinin 20 inei günü İneşredilmesi muhtemeldir. hissei iftihar ayırmak için değil | fakat (o Türkiyenin Balkancılık mefküresile ne kadar mütehassis | olduğunu ispat için yapıyorum. Konferans OHasan B.in bü teklif'ni alkışlarla kabul etmiştir. A A Brezilvada Ecnebiler harp gemisi gönderecekler Rio de Tanero, 12 (A. A.) — Vaziyet müphemdir. Gerek kıtaat ve gerek asi-| ler bir takım muvaffakiyetler elde et. miş olduklarını ilân etmektedirler, İn- giltere ile Amerikanın tebaalarını hi- maye için harp gemileri ogöndermeğe karar vermiş olduklurı rivayet edilmek- r. izi günler Amerika Almanyaya kredi açıyor. New - York, 13 (A, A.) — Beynelmi- lel bankalardan (mürekkep bir grup lisinin mezuniyet vermesine ialikem 125 mityon dolarlık bir kredi açmış M. Dumergin seyahati Paris, 12 (A. A.) — Reisicümhur M. Doumergue refakatinde M. Maginot ve İM. Doumesnil olduğu halde Fasta bir seyahat icra etmek üzre saat 1930da buradan müfarekat etmiştir. aa pg Ikinci tertip Kuponlarımız Birinci tertip kuponlarımı- zın ikramiyeleri çekilerek he- diyeleri tamamen verilmiştir: Ikinci tertip kuponları toplıyan karilerimizin kur'aya iştirak için 31 Teşrinievel 1930 tarihine kadar vazih adreslerini ve taşrada olanların Istanbul- daki vekillerin Vakıt müsa- baka memurluğuna bildirme- leri lâzımdır. yg ml j duk. Dört yaşındaki mini mini Turban, başından geçen faciadan habersiz; melek gibi yüzü, kıvır- cik saçları, “dolgun kırmızı du- dakları ve mini mini çocuk bur- nile öyle melekâne bir uyku içinde uyuyordu ki, bir baba olmanın hayatta bir insan kalbi- nin duyacağı saadetlerin en bü- yüğü olduğunu tasdik ediyor- dum. Yavaşçacık, onun mini mi- ni elini dudaklarıma götürdüm; Güvercin tüyü gibi, ipek gibi bir yumuşaklığı vardı.. Atıf Beyin ağzından çıkan kelimeler, o sözleri söyliyen du- dakların titremekte (olduğunu gösteriyordu. yı yy yg Ey i 3 # : 3 mın evvelâ kirpiklerini ıslatan yaşların ince ve mütemadi sızıntı halinde ve muzi bir çizgi şeklin- de çenesinden gövsüne doğru uzanmakta olduğunu gördü. Fa- kat bu levha önünde iirgildi: aym Akşam karanlığı | içinde Rüştü, karşısında ki ada- | | İ Madrit uğrayatak Londraya gidecek ve i kendisinindi. Ayni gün meb'usan ve âyan meclislerile bilümum belediye meclislerinin feshi hakkında bir emirname isdar edilecektir. Ynel intihabatın ikinci kânundan evvel yi pılmıyacağı söylenmektedir. Meb'usin rın adedi 150 ye ve ayan azasınınki yü ze indirilecektir. Çiude öldürülen misyonerle' Nankin, 1â, (A.A) — Çin hiricive nazın M. Vang 2 Ingiliz kadın misvone rin Çin eşkiyası dirafındin öldürülmül an dolayı İngiliz sefirini ziy're e ba gis n mütevellit teessür eyin etmişti. — Nözü bü” ölszyai Çinileri de fevkalâde mü: tecssir ettiğini s M. Wing. tarafından vu- kya getirilen isyanın muvaffakiyetle bâs- urılmış olduğunu hükümet kuvvetlerinin bundan şekâveti (oOotadan Küldırmağı oçalışteağım sözlerine ilâve mi EE yük Alman tayyaresi demi gitti Cuma günündenberi şehrimiz- de bulunan G 38 Yunkers tay- yaresi dün sabah saat dokuzda Atinaya hareket etmiştir. “G-38 Atinadan sonra Roma, vE Livhan “şe Biterme” emiştit ler böyle Bü Berline dönecektir. Beş müdürün beyanatı Son günlerde Istanbul gümrü- ğünde kaçakçılık vak'aları azal mâğa başlamıştır. Dün bu ve idareye ait muh- telif meseleler hakkında baş mü- dür Seyfi B. şunları söylemiştir: Gümrüklerimizde — kaçakçıhk noksanı cidden iyi bir şekil al- mağa başladı. Bütün gayemiz kaçakçılara hiç meydan verme- mektir, Galata gümrük yolcu salonu memleketimize çıkan yol- cu ve ecnebilere ilk görüşte iyi bir intiba bırakacak tarzda te- min ve tanzim ettik, Şimdide Istanbul salonu ve dairelerimizi esaslı bir surette (o tamir ve tevsi edecek diğer bazı i alacağız.» Oğlum Turhan için göz yaşı dökmek O hakkı * annesi öldük- ten o sonra - ancak ve ancak Buna bir başka gözün iştiraki biran onu renci- de etti. Fakat ayni dakikada düşündü kü karşısındaki bu iyi adam Turhanı himaye ve tesa- büp etmeseydi, oğul, mini mini vücudu ile mahdut ömrünün son günlerini kim bilir hangi kaldı- rım taşı üzerinde yırtık opaçav- ralar arasında ikmal edecekti. Filhakika her iki haldede ölüm Turhan için mukadderdi. Fakat bugün çocuğu, hiç olmazsa 8* nasınn (ölümden sonra bir iki sene huzur ve rahat içinde y&“ şamış ve ölümü ıslak bir kaldı” rım taşı üzerinde değil sıcak i ve yumuşak bir yatak üzerinde olmuştur. Bu bile bu muazzam facia arasında bir teselli değil anelerde yatan, köp” sığınarak sarkık a€ IBitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: