a e Tl e i ; İS 2 — VAKIT 1 Teşrinevel 4750 “lara müstenit, müdellel cevaplar Ali Cenani beyin vekiline düş- | “töğü dalâleti ap açık göstermiş- /—— © tir. Zira, evvel ve ahir söylediğimiz “ gibi, Ali Cenani bey B.M. M. “ reisliğine müracaat ederek izin İstemişiş, fakat bu izni almamış “tı. Mes'ul müdürümüz, Ali Cenani “B.in gaybubetinden sonra oğluna B, M.M. urn.umi kâtibi tarafın- “dan yazılan Dünkü nüsbamızda ” münderiç mektubu, koltuğu al- “tındaki dosyesinden çıkarıp mah- “ keme (huzurunda (okuduktan | sonra Ali Cenani B.in meclisten > izin olarak usulü dairesinde se- yabate çıktığını söyliyen vekili * ancak susmak ve önüne bak- © maktan başka bir şey Yapama- “mıştır. Malüm olduğu üzere bu | © mektupta Ali Cenani beye gay- “bubeti şâyiasından sonra izin vermiye imkân olmadığı, tagay- yübü iki ay sürerse meb'usluktan ıskat edileceği bildirilmektedir. “ Ali Cenani beyin tabii şartlar “ altında seyahat ettiğini söyliyen | “ vekili, mes'ul müdürümüz tarafın- dan mahkeme huzurunda okunan Dahiliye vekâletinin resmi tahki- “kat fezlikesine de ayni süküt ile mukabele etmekten başka bir şey yapamamıştır. Mes'ul müdürümüz mahkeme huzurunda müdafaatına devam ederken: —Üçüncü “bir vesika, canlı bir vesika olarak adliye huzurunda adliyeyi işhat ediyorum! Diyerek Ali Cenani Beyin fi- olduğunu iddia eden Ankara “icra dairesi kararını okumuş, Ali Cenani Beyin vekilinden ayni “ mahcup süküt ile cevap almış- tır, Avukatımız Galip Hikmet | İm bu mukni ve kuvvetli ve- “sikaların suretlerinin ait olduk- devlet dairelerinden getiril | “melerini İsteyince mahkeme reisi mus'ul müdürümüze şu suali irat — Bu okuduğunuz vesikaları eden buldunuz? Mes'ul müdürümüzün bu suale verdiği cevap şudur: — Efendim, gazeteci duyar, işitir, arar, bulur. Bizde bu Ali | 'enani Bey meselesi hakkında daha nice vesikalar, deliller var- “dır. Bugünlük üç tanesini ar- ttim, vekillerimin talebi veçbi- İe şimdilik bunların ait oldukları levlet dairelerinden celbini istir- am ederim. Ali Cenani Beyin vekili, bu vesi| m mevcudiyeti muhtelif et dairelerinin resmi iş'arla- rile de teeyyüt edince mevkiimi- büsbütün kuvvetleneceğini bildiği için buna mani olmak is- | niş, talebimize itiraz ederek: — Davayı başka mecraya | sü VAKIT in tefrikası : e3 Ee 2 © Yalnız içinde : R ER “O senin oğ- ındur 1... diye ısrar ile yökse- n hafi bir ses işitiyordu. Bu o kadar anut ve musırkı & u dinlememek istedikçe, ba | Ses daha yükseliyor, daba ziya- kuvvet kesbediyor, hafi ve mi bir ses olmaktan çıkarak ğında bir insan ağzile söy- nmiş hakiki bir ses halini alr- EEE | * Mevkii çok müşküldü. Iki ta- hi yalçın kayaların imtidat et- r e olduğu bir saha idi. Bu ocuğu tahkik etmess, bütün cehennemi bir tered- | yatın VAKITın telgraf, Rus filosu Yunan limanlarını ziyaret ediyor Atina, 30 ( Aneksartitos) — Akdenizde bir cevelân yapacak i olan Rus filosunun bugün Faler limanına vâsıl olacağı Yunan hükümetine resmen tebliğ edil | miştir. Filo üç gün Falerde ka- lacaktır, Filoya resmi istikbal yapılacaktır. Falerde alınan tedbirler Atina, 30 — (A.A) Sovyet filosu Faler limanında demirle- miştir. Polis, her türlü propagan- da nümayişine mâni olmak için lâzım gelen tedbirleri almıştır. —— -— — Lord Birkenhed öldü Londra,30(A, A.)— Evelce lord şanasiyelikte ve Hindistan nazır- lığında bulunmuş olan lord Bir- kenbed bu sabah vefat etmiştir. Mumaileyh, 58 yaşında idi. Kendisi mümtaz bir hatip ve : muharrir olduğu gibi muhafaza- kâr fırkanın liderlerinden bulu- nuyordu. Hindistan kanuni esasi- sinin ilahı meselesile meşgul olmak üzere Simon komisyonunu teşkile teşebbüs eden mütevef- fadır. Mumaileyh, 1928 senesin- de siyasi hayata veda ederek bir takım sanai şirketlerin mü- dürlüğüne geçmiştir. ağn İzmirde incir. üzüm Izmir, 29 (A.A.) — Bugün 17 kuruştan 43 kuruşa kadar 1483 çuval Üzüm ve 10 küruştan 40 kuruşa kadar 1045 çuval incir | sabılmaşter. rüklemek istiyorlar! Demiş, fakat mahkeme, mü- zakereden sonra arukatımız Ga- lip Hikmet Beyin talebini kabul ederek Dahiliye (o vekâlatinden Başvekâlete yazılmış olan resmi tahkikat o neticesinin, B. M. M. umumi kâtipliğinden Ali Cenani Beyin oğluna yazılmış olan mek- tubun, Ankara icra dairesinin Ali Cenani Beyi firari ilân eden kararının, Ali Cenani Bey bak- kında Divanı Âli tarafından ve- rilmiş olan mahkömiyet kararı suretinin celbine karar vermiştir. Dünkü nüshamızda muhakeme neticesi kaydedilirken telefonda vuku bulan bir ses karışıklığı yüzünden bu kararın yazılması mümkün olmamıştır. Muhakeme taleleprimizin ka- bulü ile asıl cereyan etmesi icap eden tabii mecraya giriyor. Di- vanı Âli karan getirilip okuna- | cak: Bakalım geretii mi, değil mi? MAHALLE SS MUHARRIRI: SELAHATTİN ENİS ? SELÂHATTIN ENİS düt içinde yaşıyacaktı. Sorarsa bu adam, hakikaten Turhan na- mmda bir çocuğun babası ol- mayıp karısının aman veyahut kocası ise... o zaman bu, tari- | bin kaydettiği bir insan başına gelecek facialann en mütbişi, en gayri kabili tahammülü, en mel'unu olacaktı... Siyah sakallı adam, çoktan kapıdan girmiş ve bir granit yığınının andıran muazzam bina- nm içinde kaybolmuştu. Biraz evel ölüsünü gömen bu adam, şimdi, bu taş yığını için- de kendi âlemine dahil olarak teleton haberleri Bulgaristan Balkan konferansına iştira- ke karar verdi Atina, 30 ( Aneksartitos) — Bulgaristanın 5 teşrini evvelde Atinada toplanacak olan Balkan devletleri konferansına iştirake muvafakat ettiği resmen bildir- miştir. Bulgaristanın son dakika da iştirake karar vermesi, M. Papa Anastasyonun konfetan- sında < akaliyetler & meselesinin müzakere edilmesi ruznameye yazılmamış olmasından ileri gel- diğini beyan etmesinden ileri gelmiştir. Bulgaristann iştirak kararı, bura mahafili siyasiyesini memnun etmiştir. Bir hayir sahibi Iki milyon ingiliz lirası #eberru etti Londra, 29 (A.A) — Şimen- difer sanayii oerbabından ve Amerikanın gayet zengin bayir M. Edvart Hark- ness, 2 milyon İngiliz liralık bir teberrude bulunmuştur. M. Hark- ! nessin pederi Rockfellerin ilk şerikleri arasında bulunmakta idi. Teberru edilen bu paranın ida- resi 5 âzadan mürekkep bir he- yete tevdi olunmuştur. Bu heyet bu mühim teberruu aye kanunen hayır rna teşebbüslere tahsis ve sa; cektir. Teberrünamenin ri demesinde umumi harp esnasın- da İngilterenin bütün varidat ve vesaitini (müşterek dava uğrundr o adeta (hesapsızca sarf ve istimal © etmiş olduğu, sulb muabedesi imza €- dildiği günden beri İngilterenin en ağır bir yüke biçbir şikâyet sesi yükseltmeksizin Ye şerefine bir nakisa getirmeksizin katlan- makta bulunduğu kaydedilmek- tedir. M. Harkness, teberru et- tiği bu paranm yalnız şimdiki güçlükleri ve sıkıntılı vaziyetleri karşılamağa değil, belki İngil terenin müstakbel huzur ve re- fahını tem'ne de hadım olacağı ümidinde bulunduğunu (beyan etmiştir. Tevfik Rüştü bey ' Moskovada Moskova, 30 (A.A.) — Ter- fik Rüştü Bey Leningrttan Mos- kovaya dönmüştür. inğilterede hayat pahalılığı Londrı, 29 (A A) — Daiiy Express gazetesi büyat pahallı hakkında bir tetkik makalesi neşretmiştir. Bu me kaleye bakılacak olursa İngilterede ha- yat pahahlığı bir saneden beri ehermi yetli se t hatiflemiştir. tamamen gözden silinmişti. Kar fası'asız bir surette lâ- pa lâpa ve aheste aheste yağı- yordu. Sokaktan geçen hiç kim- se yoktu. Yalnız zaman zaman öteden, caddeden bir tramvayın kampanası yabut bir otomobilin homurtusu duyuluyordu. Rüştü kararsız, ne yapacağını tayinde mütereddit bir surette fakat duruşunun şüpheyi celbetme- sinden ibtirazen ileri di Hamam caddesine yürüdü, Üzerindeki ayak özleri tamamen karlarla örtülmüş olan yolda ağır ağır yrümekle beraber, siyah sakallı adamın girmiş olduğu apartıman sanki gaip olacakmış gibi ikide bir başını çevirip onu gözden kaçırma- miya uğraşarak ilerledi. Kar o kadar kesafetle yağıyordu ki, Hamam caddesine çıkan köşeye İ gül Vergilerdeki tadilât (Ost tarafı 1 inci sayıfamızdadır) Cümhuriyet hükümeti, her şeyi yeniden yapmak ibtiyacında idi. Teşekkül ve taazzuv devresi yaşıyoruz. Bu devir bizden ceht ister, gayret İster; ister. Türk milleti“ tarihinin ve hayati (o zaruretlerin (kendisine emrettiği bu fedakârlığın mali kisımlarına göre çok hafiftir. Türkiye cümburiyeti bir taraf- tan ictimai bir inkılâp yaparken diğer taraftan mali işlerini de ayni süratle tanzim etmek “cihe- ni ihmal etmemiştir. Büyük te- rakkinin: iştilzam : ettiği masarif temin edilmekle beraber“ vergi- lerin iktisadi bayat ile mutaarriz bir vaziyette bulunmaması için ıslahat ve tenzilât yapılmaktan da biran hli kalmamıştır, Mali işler Türkiyenin dahili işi olduğu kadar: aynı zamanda beynelmilel bir iştir. Boyelmilel mali cereyanlar, hududu milliye haricinde durmaz. Her tarafa şamildir ve her tarafı sürükler. Her memlekette vergi nispetle- rinin yükselmesindeki sebepleri izak edebilmek için bü cihete kısaca temas etmek lâzımdır. Malümdur ki, paraları evrakı naktiyeye tahvil edilmiş olan bilümüm Avrupa memleketlerin- de, harbi umümiden sonra, pa ranın seneden seneye tenezzülü kiymeti neticesi olarak ve yine seneden seneye muhtelif sebep- ler dolayısile artmakta bulunan devlet mesarifatını koruyabilmek endişesile vergi nisbetleri emsali texyide tâbi bulundurulmuş ve Kol hak ük Tİ vergilerde, yeni vergilerin ibtası de bilhassa istihlâk ve muamele vergileri kısmında ken- dini göstermişti. Yine bu sebep- lere binaendir ki, başlıca mem- leketlerde milli ticaret ve sana- yiin, tehlikeli bir vaziyet almak istidadını gösteren ecnebi reka- betine karşı himayesini temin için himaye usulünün daha ge- niş mikyasta tatbik edilmeğe baş- lanması da yine bu devrin teza- hüratındandır. Paramız evrakı makdiyeye tahvil edilmiş olan Türkiyede de aynı vaziyyete düşmüştü Bir ta- raftan mütemadi harplerin umu- mi ve iktısadi hayatta açtığı boşluğun kolayca doldurulmaması ve diğer taraftan memleketin başlıca meşguliyeti olan zirai hayatın maruz kaldığı sarsıntılar istihsalâtı azaltmış iktisadi ba- | yatın düzeni i bozulmuş ve buna geldiği zai zaman bir beton ve gra nit yığının andıran koca bina mütevaliyen lâpa lâpa yağan karın kesafeti arasında ancak hayal meyal seçiliyordu. Bu köşeyi dönüp caddeye çık- makla beraber onu gözden ga- ıp edecek, koca bina'caddeyi çevreliyen diğer binaların arka- sında kalacaktı. Buraya gelince apartımana gir- mek için ısrar eden hafi ve de- runi sesin bir davulun gergin kursağına vurulan şiddetli dar- beler halinde tazyıkını artırdı- ğını duydu, İçten gelen bu ses ona mütemdiyen: — Gir oraya, gir orayal.. Diye ısrar ediyordu. Oraya a o kadar zor bir iş er maruz kalmış bir adamın fedakârlık 'İ “ki, tarakki ve teceddüt ihtiyacının istilzam ettiği masraf ta inzimam ederek, iktisadi müvazene aley- bine bir cereyan almıştı. Bu vaziyet Türk parasının se- neden seneye kıymetini kaybet- mesine kâfi idi, Paranın tenzil kiymeti, iştira kuvvetinin eksil- mesini intaç etmekte, devlet makanizmasının işlemesi zarureti de, eksilen iştira kıymetini telâfi için “vergilere zam yapılmasını icap ettirmekte idi. Bu bir hakikattir ki, saklamak veya tevil etmek için hiç bir se- bep ve mantık yoktur. Çünkü bu vaziyet milli ve mahalli de- ğildir, dünyanın derdidir. Yalnız şu mühim noktayı tebarüz ettir- meğe lüzum ve ihtiyaç görürüm hükümet vergilere emsal tezyit ve tatbik ederken, bir ta- raftan memleketin zirai istihsa- lâtını vergi tazyikinden mümkün olduğu kadar kurtarmak ve di- ge taraftan ticaret ve sanayini rici rekabete karşı azami de- recede himaye etmek cihetini ehemmiyetle derpiş etmiş ve vergi hareketlerinde iktısadi ica- batı, mali mülâhazat ile telif yo- İunu daima tercih etmiştir. Saracoğlu B. bu izahatı mn dünkü sayımızda (yazdığımız şekilde Konyada Belediye intihabi bugün başlı — Konya 30, (Val — Şebri- miz intihabatına me başlana- caktır. Her iki fırkada namzet- lerini ilân etmiştir. 2 e azası vardır: Ordu müfettişi Fahrettin Paşanın, Vali Izzet B. in refikaları ve Faham Paşanm kerimesi bu meyandadır. Altmış namzet gösterilmiştir. Serbest fırkanın listesinde Üç banım olmak üzere altmışdir! namzet yardır. Müntehiplerin adedi 20 bindir, Halk © fırkasının kazanacağı kuvvetle tahmin edilmektedir. Halk firkası kazaniyor Ankara, 28 (A.A.) — Eskişe- hir, Araç, Akdağmadeni, Kole, Mustafa Kemal Paşa, a Yenişebir, (Gerede, Aya Bayramıç, Lapseki, Balâ, Hacıbektaş, Ordek, Kandire, Düzce, Kars belediye intihaba- tinda Cümhuriyet Halk Fırkası namzetleri kazanmışi Muğla, 30 (A.A.) — Köycer kazası belediye intihabatında Cümburiyet Halk fırkası namzet- leri ittifakla kazanmışlardır. ve'gra- | © Kapıcıya siyah sakallı adamın oturmakta olduğu katı sormak ve'sonra oraya varınca kapıda- ki zilin düğmesine basmakla yıllardanberi halledemediği mu- ammaların saklandığı kapının açılması bir olacaktı. Korktuğu nokta, bu kapıdan içeri girmekte değildi. Daki- kalardan beri yaşamakta bulun- duğu tatlı olduğu kadaracı olan ümidin zeval ve iflâsında idi. Denize düşenin icabı halinde yılana sarılabileceğini o düşüne- rek siyah sakallı adamın kapı- sının bir cevabı retle yüzüne vurulacağını tasavvur etmek ha: yalinden bile geçmiyordu. “Ha- yatın en muazzam facialarıns acı (Devamı var)