il Ml m7 MM VAKTI 4 “Eylül muşlar gidiyoflar. . Haniımefen- | diye baktım. Revdor kokusunaj| elmas parıltısına ve. ipek hışırtı- sına karışan bir ses cıvıldadı. * —, Memlekete: hizmet için | yeni fırkada çalışacağım... Bu hanımefendi - seneler se-, mesi . Şişlide ve Adada yaşadı. Apartımandan apartmana naklet- tiği zaman ancak İstanbulun Türk: semtlerinin manzarasını: görmüştür. Şehzadebaşı onun | için bir yam yam yuvası, Eyip bir Tasmanya,: Anadolu namev- cet bir ülkedir.. Türkçe onları salonunda tek bir cümle halinde ayda yılda bir söylenir. Sahibinin sesi markalı gra- |; mefon “Al baba;, “plâğını -çal- dikça... Hanımefendinin böyle kıyamet alâmeti acayip işlerle uğraşmasına hayret ettim. Sade- |. ce. güldüm, O beni ikna et- | mek için dediki: ” , * — Biz. her.ay -asgari 700 ira sarfetmeye mecburüz... Hal- buki kriz o hale geldiki o canım otomobili bile satmıya mecbur olduk, siz düşünün biz bu hale gelirsek vatandaşlar ne bale girer... i : . Bir meb'usa ras geldim. “— Beyefendi dedim, siz ser- best fırkaya girmişsiniz.. ama bu sizi.tatmin edebilir mi? Hem siz, dedim 'bir başka firma ile meclise intihap“ edildiniz; 'al- dığınız 'reyler sizinşahsınıza de- Zil; sizi “listesine kaydeden firma” ya” sittir.. Meb'usluğu” terket- meden nasıl ölür da siyasi fir- manızi değiştirirsiniz ? Adamca- ğız gözlerimin içine bir baktı ki onun ne demek “istediğini derhal anladım...“ we meb'usluktam çe- kilmeden ,, sözünün ona. nasırına - basılmış, bir.adam hali, yerdiğini gayet iyi. hissettim... Yanındaki bir dostu: gülümsiyerek yar alay yarı ciddi: — Birader, dedi, intihap mev- siminin “sonuna © geldik... “Bu beğler, eski fırkaları kendilerini belki meb'us intihap etmez diye yenisine başvuruyorlar. “rn Ümidi kursağında kalmış eski poletikacılar; “ Kıdem kıdemdir... Bir ve- kilik, bir meb'usluk elde ede- riz... Daha kimseler gelmedi; di- ye Nazlı hanın kapısını aşındı dılar. N i) komisyoncu ile İşini dudakları" luğu meilek haline koyan meb'- 0s İçin yeni fırka ve lider Fethi Bey bir kurtarıcıdır. e v Sivas yolunda mutavazı bir İstasyonda, yırtık iskârpinli ve siyih elbisesinin havı dökülmüş trenin arka- bağırdı: bize çelik bir me- ve çelik bir zafer ge- dr 9 . Bir başka istasyonda yaşlı bir ihtiyar “ adam, bu'adamın bir ayağında bir çarık, ötekitde ucu demirli bir deynek vardı. Ve bir koltuk deyneği. Bu adam topaldı, daha henüz saba- bin aydınlığı ortalığı sarmamıştı.. Topal adam: “— Onu görmiye geldim... Ta Iç saat yoldan... dedi. “— Baba ayağına ne oldu? “Kafkas: cephesinde idim. 19İ) “mmm mama Hani yok mu o büyük harpte işte. Ordu bozuldu, hababam ha yürüdük... Yürüdük, yürüdük bu kara pampırı olsaydı... Alimallah Mos- | kof bir adım atamazdı... Yüzüne | bakdım. “ Oğlum dedi,” bana öyle melül bakma ben bilirim, kaşia- rmı çatarak, ben çavuştum.. Bizim tabur yolda idi.. Sen Kafkastan © Suriye (o cephesine gelmek nedir. bilir misin? Çoğu- İmuz öldük... Muharebede değil yoldan., benim de ayağım dondu., Sonra kestiler... Tren kalktı... ihtiyar sanki kopan ayağı yerme gelmiş gibi seviniyor ve trenin arkasından bağırıyordu: —Bundan sonra yollarda asker gömülmiyecek.. # # » Bir 'dost “anlattı: “— Geçen sene Giresonda ekmeğin okkası 28 kuruştu.. Bu sene 1d. “— Sebep.. —Sebep mi, Samsun hattı açıldı. *» * * Sivas istasyonunda yığın, yığın cins, cins insan; her taraf insanla tıklım, tıklım, lokomotife yaklaş” mak için kalabalığı iten, kakış- tıran ihtiyar bir kadın... Bü kadının tstünd ne söslü mâhto var, ne gözleri sürmeli, ne de ayaklarında ipekli çotap var; beyazlı siyahlı bir dokuma örtü içinde saklanan kadın: “ — Bırak oğul bırak geçe“ yim, şu. tekerler . (Tekerlek) in yanma varayım öpeyim. Ağhyan kadına yol verdim. Fakat ileri geçmedi, yanımda durdu. Anlat- ta; iliğini 4iSlöö IS: *w— Ben buraya üç dolaştım ebe aradım... Buldum, buldum ama çocuk ters gelmiş alamadı... Dedilerki haydi, ça- buk olun, kın şehre götürün hastanede çocuğu alsınlar. Kr zımı kağnıya yatırdım. Hızlı git- sin diye çok yerlerde hayvanı çıkardım kendim arabaya ko- şuldum. Amma olmadı... Kıum kağ- nıda öldü... Bu, bir aylık yolu bir günde gidermiş. , boyalı kadın, meb'us- Başvekil tribünden söylyodu “—Yüz binlerce Türkün kemikleri yatıyor, bu kadar insan, memle- ketin hesapsız serveti, ilâç ve ekmek taşıyan kağnılar peşinde gömülmüştür.,, Bu kadının sesi ile Başvekilin sözleri sanki bir ağız- dan çıkıyordu... Kadın gözlerini silerek. “— Bu paşada benim gibi yolda birini yitirmiş olacak... Varayım onunla halleşeyim, diye kalabalığa karıştı. Topal asker, ekmeğini ucuz yiyen insan, çocuğunu kağnı izinde gömen ana Başvekili Ana- dolunun dili delikanlılar diye içinden dinliyor. Ve sesleniyor: “ — Emrettiğin yerde başımı- zı veriniz Yukarıdan beri size bir haylı müşabedelerden bahsettim. Bu müşahedeler C. H. fırkası ile S, C. fırkası arasındaki prog- ram, bedef, farkını gösteren en tipik misallerdir. Bu misallerden ve “İsmet “paşanm nutkundan anlıyoruz ki C. H. fırkası mem- lekette 9 milyon nüfusu ile esaslı unsuru teşkil eden köylü sınıfını birinci plânda nazarı itibara alan fırkadır. C. H. fırkası Türkiye arazisinin teşekkülü ve içtimai bünyesinin bir tek amil merha- lesi olan vaziyeti ile ibtilâlci bir küçük burjuva ve köylü devle- tidir. Türkiyenin istiklâl harbini ve onun tabii neticelerini göz önüne getiriniz; o zaman C. H. fırkasnın bangi zaruretlerle Is- met paşanın, ( Himayeci, devlet- si ) formülüne dayandığını anla- mak mümkün olur. İstiklâl harbi köylü müstahsi- lin kan ve kuvveti ile kazanıldı. Köylü kuvvetine istinat eden devler kendi bünyesinin tipik ibtilâlini yaptı ve (Jakoben) un- surlarını ortaya attı. Bu unsurun yaptığı hükümet : 3 — Geriye aitolan hamlelere hürriyet, hakkı vermedi. İsmet paşanın Sivas nutku yeni Türkiyenin köylü sınıfının fikirleri, hisleridir. Bunun içindir ki bu program rayların Üstünden, ray- Bana giyeceksiniz ki, ayol sende etrafı gül gülistan göste- riyorsun, Halbuki herkes cayır cayır yanan bir Vatandan bah- de (e — ar m .Jvasıtasila. kendine «sefah temin .|; bir akın başladı. Bu akın bil bassa büyük şehirlerde tekâsüf Çünkü onlar kendi faydaları namına köylülerin iktısadi bir müstemlike esiri olmasını pek tabil buluyordu. Batan Osmanlı İmparatorluğu son zamanlarına kadar ithalâtçı- nın ve ecnebi sermayesinin he- sabma köyü istismar ile yaşadı. Fakat tipik ibtilâlini yapan köy devleti ( Aşâr, icra ve iflâs kanunu bunun en güzel misalidir. ) Osmanlı mantığına | İ TELGRAF HABERLERİ| Paramız İsmet Pş. Hz. Yeni bir kararna- ime tanzim olundu Ankara, (Telefon) — Vekiller heyeti bugün toplanarak büyük kambiyo O komisyonunuu rapo- runu tetkik ve Türk parasını koruma kanununun üç numaralı kararnamesini tanzim etti. Ka- rarnameye göre, 2 inci kararna- menin dahili ikraz ve istikraz muamelelerinin yalnız Türk pa- rasile yapılabileceğine dair olan 11 inci maddesi kaldırılmıştır. Kararnamede bundan başka hükümet dairelerinde tatbik olu- nacak diğer idari tedbirlerde vardır. Yeni kararoame âli tas dikten sonra bizzat maliye müs- teşarı tarafından İstanbulda tat- bik olunacaktır. Maarif vekili kim olacak ? Ankara, 3 (Telefon) — Vâsıf Bey geldi. Maarif vekâleti için henüz tekarrür etmiş bir isim yoktur. Zekâi (Diyarbekir) Nafi Atuf ve Vâsf Beylerin isimleri söylenmektedir. Devlet şurası reisi Ankara, 3 (Tetefon) — Devlet şurasireisi Nusret Bey posta tre- nile İstanbula hareket etti. İsyan etmeden duramazdı. Istanbulun istirdadından hemen biraz sonra köylü ideolojisi ile büyük . şehirlerin. köylü. istismar. ile göçiten ve yabancı sermayesi eden unsurlar arasmda ilk çar- pışma oldu. Bugün de yerli ser- mayesile büyük sanayi devrine giremiyen şehrin müstahsil olmı- yan unsurları ayni şekilde mem- nun değildir. S. G. fırkasında, T,P. fırkası gibi müstehlik ve refabini ecnebi sermayesinden ayıran unsurlar topluyor. Ve ilk gününden itiba- ren S$. C. fırkası Liberalizm iddiasile ortaya atılan şehir un- surlarının fırkası oldu. Hariçten sermaye istiyenler, komi il , gümrüklerin azal masından istifade eden ithalâtçılar, sermaye sahibi (teşekküllerin davalarını kabul eden avukatlar nihayet işsizler yeni fırkanın kadrosunu teşkil ediyor. Müstahsil olmıyan ve emperya- list sermayeye köylü unsurunun kanile çizdiği muahede ve istik- )âl mefbumlarile uymıyan şartları kabul eden fırkalar yalnız bizde değil tam iktısadi istiklâlini ka- attığı yerlerde Hberallik adeta bir modadır. Tıpkı tanzimatçılar ve S.Ç iler gibi 5. C fırkası değildir. Işte liberalizim liberalizim diye barbar bağıranlar 1839un mali siyasetine dönmek istiyen efendilerdir. 5. C.File C. H.F arasındaki fark Köylü-Türk cüm- huriyeti ile Osmanlittihatçı cüm- huriyeti arasındaki farktır. Bir başka köylü Türk ideolo- jisi fil haline. giriyor. inde Osmanlı mantığınm amelimanda İ mantığı geviş getiriyor. Sadrı Etem Dün Ankaradan hareket ettiler Halik, Başveki imizi çoşkun t6- zahüratle teşyi etti Ankara, $ (Telefon: — Baş- vekilimiz, refakatlerinde müste- şarları Kema! Eeyle bütçe em cümeni reisi Füat, maliye müs- teşarı Ali Rıza Beyler ve bazı meb'uslar'a birlikte (o ekspresle Yalovaya hareket ettiler. Istasyonda Fevzi Paşa Hazret- lerile vekiller, meb'uslar ve halk tarafından teşyi olundular. Tren kalktığı zaman halk: Yaşa Paşa- mız! diye bağırdı ve şiddetle alkışladı. Uç tevkif Yalan şayialar çıkarmışlar Bursa, 3 (Vakıt) — Aptülha- midin oğlunun Kürtlerle birlikte harekete geçtiği tarzında ötede beride söylenen üç kişiden son- ra Ulucami kayyimi Akif hoca da tevkif olundu. Yeni tayinler Müdür ve mual limler arasında Ankara, 3 (Telefon) — Yeni» den İzmirdeki Bucaile Akşehir ve Merzifonda bir orta mektep tesis .olanmuştur. Akşehir orta mektep inildürlüğüne:*: İkmal - mektebi” müdürü Mâbir, Merzifon 'müdüresö lüğüne Sivas Kiz muallim müdü- “ rü Ali Riza, Buta müdürlüğüne İzmir Erkek muallim müdür mu- avini Faik, Sivas Disesi müdür- lüğüne Gazi muallim mektebi muallimlerinden Osman, Ayiatap lisesi müdürlüğüne Sivas lisesi mü- dürü Hüsnü,Konya lisesi müdür- lüğüne Bursa muallimlerinden Mahir Cemal, Sivas Kız mun lim müdürlüğüne OAmasyadan Saim beyler tayin olunmuşlardır. e ya — inle Adliye vekili İzmirde merasimle karşılandı İzmir, 2 (A.A) — Adliye vekili Mahmut Esat Bey bn akşam saat 1820 de Uşakinn gelen eksprese şebrimize gelmişlerdir. İstasyonda Vali ve mtistab- kem mevki kumandanı paşalarla mülki Adl ve Askert erkâmi memurin, Beledi ye reisi've Cumhuriyet Halk Fırkası er- kün şehrimizdeki meb'uslar tarafından hararetli bir surette istkbal edilmiştir. Bir askeri bandosile bir kıtai askeriye ve jandarma, polis, zabıtai belediye müf- rezeleri merasimi ibtiramiyeyi ifa etmiştir. Tayyareci Kost Bahrı Muhiti aşmeğa muvaffak. oldu ? Neryork, 3. (4.A.) — Pazartesi gö- nü saat 5,55te Le Burjeden hereket et- miş olan Fransrs tayyarecileri Costes ile Bellonte, Atlas Okyanosu üzerinde hiç bir kaza ve anzaya uğramadan yapmış oldukları uçeştan sonra sah günü Grin- viç sastile sast 25,12 de Cortistildde kareya inmişlerdir. Tayyareciler fevka- iâde hararetle istikbal edilmişlerdir, ——— Behçet Bey geliyor Izmir, 3 (Vakıt) — Tütün in- hisârı müdürü Behçet bey İs- tanbula hareket etti. - erssereneremn semra sanammesaa (Telgraf heberlerimiz $ inci sayıfada)