sahi 6 — VAKIT 17 Ağustor 1937“ Orta Anadoluda Seyahat Mektupları : 6 . Kastamonunun özevlâdılne- © bolu övey çocuğu da Cidedirl © Cide pek fakir, pek zavallı kalmıştır. Ne yolu ! © bardırne tarlası. Köylü birçok günleraç yatar. “Gide: h İmebolu ve cide, Kastamoni - vilâyetinin Karadeniz sahilindeki kasabalarıdır. Ben bu iki kazayı bir babanın iki oğluna benzeti- rim. İki oğluki biri ber türlü baba ve ana şefkatinden mah- rum, öksüz, böynu bükülü, diğeri > çok ihtimamla büyütülen ve her | “zaman Üzerine titrenilen bir ev- lât.. Bu iki kardeşten sanki biri öz; 'diğeri üveydir. Öz evlât Ine- bölü, “üveyi' Cidex Kurulduğu Zâmandanberi mütemadiyen ih- mal edilen bu şirin. kazada OBündan tam alti sene evvel iki üç ay kadar buluhmuştum. O Ni ez bilirim ki çok- iyi, va- rver, balim bir halki var- İmame en son mertebesine gelmişlir. Tabiat Cideye öyle bir gözellik bahşetmiştir ki... Her gelen Ci- > deyi bir, küçük İND diye anı- yor. Kaza, Bartın ile Kerempe burunu arasında uzanan © (Ge- be: Hula) tepesinin eteğindeki geniş bir vadiye sıkışmış bulu: nuyor.: Sahilden beş kilometro içeriye olan sahada muhtelif fa- sılalı serpilmiş köşk gibi binalar var. Bünların yeşil manzarası çok. hoştur... Cidenin köylerini 'dolaşınız, oralarda da aynı man- Zaraya şahit olursunuz. Fakat bu yeşillikler içinde halkın yaşâyışı- nıda bir görmek lazımdır. Memleketin en fakir bir ka- © zası varsa o da Gidedir, Cidede © Köylünün ekeceği erazi o kadar © az ve o kadar gayri münbittir ki, bir çok köylerin her zaman için ekmek yerine mısır koçanı meşe palamutu, keten tohumu © yediğini görürsünüz, Bir çok köy- > lerin ikindiden sonra aç yattık- ları çok vakidir... Cide köylerindeki tarlalar hep yüzde 75-80 meyilli ve bizim © turmanmakta bile müşkülât çeke- ceğimiz sarp yamaçlardan iba- © rettir. Bu yamaçlara ekilen ye- j gine şey mısırdır. ©. Ayni zamanda ekilen musırla- rm boyu 40-50 santimetroyu te- iz de etmez. Cidede hiç bir kö; İünün müstakil bir tarlası © mevcut değildir. Dedelerden mi- © ras kalan erazinin taksimi kabil olmadığı i için mirascılar arasında © taksim olunmamıştır. Bu yüzden .iki dönümden hiç bir zaman fazla olmıyan bir tarlanın belki 15 sahibi vardır. Bu sene bu “tarlayı birisi eker, gelecek sene öbürü ve diğer seneler başkaları. “Bu suretle bir tarla ancak onbeş “sene sonra ikinci defa bir baş- tarafından ekilir. Bittabi biç “bir mirascı tarlaya gübre koy» o mayı hatırlamaz. Ve bu şekilde- e tarlaların hepsi bire bir bu- - çuktan fazla mahsul vermez. E- — sasen hiç bir köyde öküz ve di- — ğer hayvan namile bir şey yok- otur. Hepsinin vazifesi insanlar tarafından yapılıyor. Tarlaların Cbu 'süretle ekilip biçilmesine (kâhnevbet) diyorlar. Bu ârazinin © hiç bir suretle taksimi mümkün olmıyacağından, bu köylerde ya- pılacak (yegâne iş oturanları memleketin diğer münbit fakat az p mmm eksene mein dır. Buna rağmen fakirliğin artık | meskün olan taraflarına gönder- | mektir, Kazanın biç bir suretle kara- dan bir irtibatı yoktur. Bundan kırk sene evvel yapılan Da :»e- | Cide yolu nasıl başlandı ise hâ- lâ öylece durmaktadır... Bilmem | neden, kazanın talisizliğinden midir. Cide şöyle faâl bir kay-.| makama sahip olmamıştır. Kastomoni . valisi Murat B. gibi çok çalışkan bir. valinin maiyetinde bulunan Cide kay- makamının (OCidede (faaliyet namına bir şey gösterme- diğini söyliyorlar. o Ve iddia ediyorlar ki. öyle para ve sermayeye ibtiyaç olmadan ya- pılacak işlere de şöyle bir'par- mak bile dokundurulmamıştır. Cidede memlekette zaruretin şiddetle hüküm sürmüş olmasına rağmen çok şayanı takdir bir belediye faaliyeti. var. Bilhassa bu faaliyetin yegâne âmili Fethi Bey namında bir genç belediye reisi var. Fethi bey dar olan bülçesi ile çok geniş işler başar- ağa muvaffak olmuştur. Kaza iki biu metroluk bir yerden gü- zel bir su getirmiş ve: mükem- mel bir beton asma iskele inşa olunmuştur. Kazada iktisadi faaliyet çok durgundur. gerçi kaya toprak- larının her tarafı tabil servet- lerle döludur. Mühtelif o maden- ler, ormanlar bu' servetin esasını teşkil ediyer. Fakat bugün bu servetlerin hiç birinden Çideliler istifade edemiyorlar. Hangi top- rağı karıştırsanız orada, daba toprağın yüzünde mutlak bir kömür damarına tesadüf olunu- yor. Bilhassa. Erküt, Söğütözü Pelitovası namındaki mahallerde şimdiye kadar yapılan küçük tetkikler bu iddiayı teyit etmek- tedir. Pelit. ovası mevkiindeki kömür madeni bir İtalyan guru- pu tarafindan Otetkik edilmiş analizasyonu yapılmişve çok zen- gin bir maden olduğu anla- şılmıştır. Şimdi bir mübendis nezareti altında burada hafriyat yapılmakta ve bacalar açılarak damarlar meydana çıkarılmak- tadır. Şimdiye kadar çıkan da- marlar içinde kuturu altı uzun luğu O 15 metroyu bulan da- marlar meydana (çıkarılmıştır. Yakında bu kısım üzerinde esaslı ocaklar inşasına başlana- caktır. Diğer taraftan Cide limanında ve köpek kayası tabir olunan mahalde yeşilimsi taşlar mevcut- tur. Bu taşlar safiha halinde yaprak yapraktır, ayhi zamanda serttir. Bu taşlar inşaatta tezyi- nat için kullanılabilir. Evvelce bu taşları (Oalmak için bir ecnebi grupu müracaat etmiş, fakat zamanın müftisi ka- sabalarında (şapkalı kimseleri görmek istemediği için satılma- sına mani olmuş imiş, (Tuhaf değil mi?.. Cideyi terfih edecek tabii ser- vetten biri de ormanlardır. Çok bakır ve balta girmemiş orman- lardan köylü katiyen istifade etmemekte bu yüzden bir çok kısımlar mahvolup gitmekte imiş. ği, İİ ingiliz Hrası Kr. İron ii Ağustos 930 Borsalar Kamb vo 7Tl makabil! Dolar) 0415 Frank Cirse Retra rrahm Prank Vera Firin Kuron Sline Pezera Mark Ziot Pengö Ve Lev Kuraş WTürt fan Dinar *Çervomeç: Kuraş Kukur 1 isterim Claytiizn 0Dolar KAmerikâ) Frank (Fransıs öTiter fiâya b. RR e Tü. Bis ya OFrask Belçika) fo Orakmi (Yunan) 1$ine ' Âvestarra) 1Pureta fispanya? ! 1 Rayşmarı İAlmasya A Zileti "Lehistan 1 Pengö Macaristan fo Ley TRomanya? Dinar 'Yı > İngiliz lirası Dün Borsada İngiliz lirası 1034 açılmış, 1035 ekadar çıkmış, 1034 de kapanmıştır. Kambiyo borsasında Düyünu muvahhide dün 112,20 açılmış 113 yukarı çıkarak 112,20 ile kapamıştır. — Ayni zaman da orman teşkilâtıda, memleketin her tarafında olduğu gibi ; buralarda da çok noksan Orman dahilinde binlerce metro mikâplık ağaçlar bakımsızlıktan çürüyormuş. Evvelce ormanlara bu derece tekayyüdat konma- dan evvel köylüler ve devrilmiş ağaçlardan kazma sap- ları, kepçeler, tekneler yaparlar- mış. Bu kepçe ve kazma sapla- pi Cidede köylü elinden beş toplanır veta İskenderi- yeye kadar se! muş. Bu sözle memlekete ber hafta 60 70 Ingiliz girermiş. Hatta bir kişi bir günde 40-50 tanesini yapabilirmiş. Şimdi orman idare- si bu gibiişleri yasak ettiğinden köylü de bu işten mahrum kal- mış... İskenderiyenin bu kepçe ihtiyacım sırf bu havali temin ederken bu müşkülât çıkınca sevkiyat da yapılamaz olmuş ve binnetice memleket > hafta bu 60-70 Ingiliz lirasını da kaybet Simi ak Iskenderiyenin bu mi yacını da Yugoslavya temin edi- yormuş.. Hangi köylü ile konuş- sanız size ilk yanacağı dert bü orman derdi oluyor. Orman iş- lerimizin memleketin nef'ine ha- dim bir şekle sokulması artık bir zaruret halini (almıştır zan- vu bavalide bu işlerin nasıl düzeltileceğine dair edindindiğim intiba ayrıca yazacağım. Ta âf Mümtaz Smiye mektupları Halepte bir Don juan! Ermeni şoförü öldürten hacı Murat Ef. tevkif edildi Bütün Halep bu macerâ ile meşgul Hüâlep muhabirimizden: İlk meşrutiyet omeb'usanında Halep meb'usu olarak bulunan Cabiri zade Nafi Paşanın Ha lepte bir kardeşi vardır ki ismi | Hacı Murat Efendidir. Cabiri ailesi Halebin en ta- | mınmiş zengin ve nüfuzlu bir ailesidir. Bu ailenin bir çok efradı Istanbulda (o mektebi Mülkiye ve hukukta tahsil ede- rek Osmanlı hükümeti zama- nında bir çok memuriyetlerde bulunmuş O rütbe, (o memuriyet mevki sahibi olmuş, Türklerden kız almış aşağı yukarı Türkleşmiş bir aile olmasına rağmen Hale- bin. Türkiyeden ayrılmasmı mü- teakip dehşetli Türk aleyhdarı kesilmişler ve Suriyedeki Vata- niyun ( firkasının o rüesasından olmuşlardır. Bu ailenin Oâzasından olan Hacı Murat efendi Halebin bi- ripci sinif zenginlerindendir. Ya- gı yetmiş birdir. Zengin olma- sına son derece hasistir. O kadar ki, bu hal şöhreti olmuş- tur, Bu adam, on beş sene evvel beş tane çocuğile karısını boşa- mış, kendi ailevi asaletile müte- nasip bir mevkide olmıyan genç ve fakir fakat güzelce bir Çer- kes kızı almıştı Genç kadın Hacı Murat efendinin bir zaman için söndürmüştür. ihtiyar koca genç © zevcesini memnun etmek için şahane bir konak yaptırmış otomobil, uşak hizmetçi her şeyi emrine amâ- de etmişti, Seneler geçmiye ( başlamış. Hacı Murat efendinin haremi hammefendi olan sabık Çerkes kızını otomobil, konak, uşak, hizmetçi (Otatmin O edememiye ve beyaz (o sakallı - zevcin buseleri soğuk ; gelmiye başla- mış. “Genç ve bırslı kadın bu vaziyette kalan kadınların ale- lekser yaptıklarını yapmıştır. Ihtiyar kocanın karısını mem- nuu etmek için başından sarığı- nı çıkarmasına, şapkayı giyme- sine, 1000 altın lira sarfederek geçen sene karısını bir Avrupa seyahatine götürmesine rağmen okumıya başlamış, fakat er bir yaşındaki Hacı Murat şofö- rün özerine hücum ederek-i- damakılı dövmüş ve adamları ile beraber şoförü boğarak bal- kondan aşağı atmışlardır. Mes seleye Suriye hükümeti. polis ve adliyesi - vazıyet etmiş ve “pek kısa süren bir tahkikattan sonra «şoför Onnik sarhoş olduğu'is çin kendini balkondan atmıştır. ; diyerek meseleyi kapatmak is temiş ise de Halepteki Ermeni» lerin Fransiz deleyesine mliraca atı üzerine iş b bir miş, Maks bardaki neee rikan tebaası olduğu için işâ Fransız mühtelit mahkemesi de vanyet ederek Hacı Muradi derhah (o tevkifle. ha Cİ göndermiştir. kep Fransız mahkemesinin maktu- lün cesedinde yaptırdığı muaye» nede darp ve boğulmak eserleri görüldüğü gibi ' Hacı Muradın evindeki taşlıktâ müteaddit kan lekelerine . tesadüf - edilmiştir. Bunlar, insan kanı olup olma" dığı muayene için laboratuvara gönderilmiştir. Fransız müddei Nİ hapisanede Haci Muradı hariçle ihtilâttan men ve ken disine ayrı oda verilmesi, has riçten yemek getirilmesi hakkın daki ricayi de reddetmiş ve kendisini caniler gövüşuna at- muştır. Halep âyan ve eşrafından bir hey'et Hacı Muradın kefalet“ le tahliyesini rica için Fransi | delgesine der gililerei do adliyenin l olduğunu ve hiç bir tesir yapılamıyacağı ceva- bından başka bir şey almamış; lardır. Fransızlar müdahale et memiş olsa yerli adliyenin ört bas etmesi muhtemel bulunan bu cinayet şimdi. Halebin en mühim meselesi olmuştur, Giheti adliyece son derece ketum dav“ ranılmaktadır. Fransız idaresine anlar ve dinler Mall rast gelememişlerdir. *”* İsimler bütün bu seyahatler, masraflar Macaristanda bü bütün isin- genç kadına kâfi gelmemiş, bun- dan beş ay evvel Hacı Murat efendi karısını başkasının kolları arasında yakalıyarak boşamağa mecbur olmuştur. İşte bu Hacı Murat efendinin genç ve yakışıklı bir Ermeni şolörü vardır ki ismi Onniktir. Efendisinin uzun zaman maiye- tinde kaldığı gibi genç zevce- nin de takdir ve itimadını ka- zanmıştır. Hacı Murat efendi hasis oldu- ğu için şoföre muntazaman ma- aşını vermez, şoför de başka bir hesaba mahsup ederek sesini çıkarmazmış. Hanim gittikten sonra şoför Hacı Murada mü teaddit del#lar müracaat ederek eski hesabını istemiş, Hacı Mu- ratda her sefer atlatmış geçen temmuzun yirmi üçüncü çarşam- ba günü öğle vakti gene para- sını istemiye gelen şoför paras yı alamayınca eski hikâyelerden ler millileştirilecek Macaristandan Londra gaze telerine verilen malümata göre Macaristanda bir çok insanların, hatta bir çok hükümet memur- larının yabancı isimler. taşıdık» ları görülmüştür. Milli alan a olmuşlar ve buna karşı bir çare bulmak istemişlerdir. > Yapılan istatistiklere göre Hükümet mes murlarından yüzde kirki, demir- yollarından yüzde kırkı, demir- olu amelesinin yözde 67 si, acar diplomatlarının yüzde 44 0 hep ecnebi isimleri taşımuktas dırlar Bütün bu ecnebi isimlerin Macarlaştırılması . tekarrür ets miştir. Daha evvel İtalya faşistleri Tirolda yaşıyan Almanların isim« lerini İtalyanlaştırmış, İngiltere» de de, milli bir kiymeti haiz l ili sin Ft ar” an i