i—— 4 — VAKIT 21 Haziran 1730 MANVRİM Tatbikat devresi Böyük Millet Meclisi bu se- ne yaz tatiline karar ver- mezden evvel hükümetten gelen en son kanun lâyihalarını tasdik ve kabul etti. Bu suretle Mec- listen geçen kanun lâyibalarının başlıca esasları mali ve iktisadi slâhat yolunda hükümetce lö- zum görülen tedbirlerdir. Tabii Meclis kapanır kapanmaz hükü- net bütün faaliyetini sarfederek bu lâyıhaların ihtiva ettiği tedbirleri almağa başlıyacaktır. Binaena- leyh Büyük Millet Meclisinin ta- til devresine hükümet için iş saban yeni bir tatbi- kat devresinin açılması demektir. Diğer taraftan gene Millet Meclisi kapanırken Yunanistan ile aktedilmiş olan son tasfiye itilâfnamesini tasdik etmiştir. Bu itilâfnamenin tasdiki mübadele mukavelesile Yunanistandan ala- caklı olan Türk tebaasının hak- larının en kısa yoldan hükümetçe tevziini zaruri kılmaktadır. Bu için ye- itibar ile de hükümet niden bir takım ameli tedbirler almak lâzım gelecek demektir. Şübhesiz mali ve iktisadi ıslâ- hat yolunda yapılacak işler çok- tur. Fakat bi n en mühimmi (Devlet bankası)nın filen tesisi olacaktır. Bunun için de banka- nın tesisine esas teşkil edecek ©'ân.on beş milyon liralık bir meblağın. toplanması icap ede- *(Dövlet bankası) tesisi için on “böş 'miliyon liralık bir sermaye koymak haddizatında mühim bir iş değildir. Eğer hükümet iste miş olsa bukadar sermayeyi ken- di vesaiti ile birkaç gün içinde bulabilir. Fakat mes'elenin asıl mühim bir noktası vardır. Bu nokta da tesis olunacak bankanın tamamen müvaffak olabilmesi için sermayesine bütün efradı milletin şahsi iştiraklerine lüzum görülmesidir. Filbakika ( Devlet Bankası ) yalnız hükümet tarafından teda- rik edilecek sermaye ile teşek- kül ederse bü müessesenin halk ile alâkası çok az olur, Devlet bankası ile balk ara- sındaki bu alâkasızlık, bu rabr- tasızlık bu milli müessesenin memleket içinde adeta yabancı bir o.gan'zm A. şaşmarak birbirlerine sarılı ver- mişler. 1 Mahallenin ( delikanlılarından bir kısım da ka enin öteki tara- fında imiş. Hemen Almanların yanına gelmişler ve rivayet doğru ise, kadından bir mu- habbet gümrüğü ve vuslat ok- truvası istemişler... * Sahildeki kayaların korkunç- luğundaki güzellik, kıyıdaki ça- kolları sürüklerken ahenkli bir gürültü çıkaran dalgalardaki vah- şet o kadar sevimli ki, bunları doya doya seyredebilmek için beş arkadaş kilometrelerce yü- rüdük, Hamami zadenin hetişeh- rile meskün Poyraz köyüne, he- men hemen bütün kızları e ve güler yüzlü olan Fenere kadar * Matbaada masa başına oturup mevzu avlamak itiyadı Sütlücede balık: avlamak hevesine yerini terketti. Aziz dostum Celâl Ferdi Beyle birlikte bu uğurda sahilde baline girmesine | sebep olur. Ve sırf bu sebeple müessesenin muvaffakıyet tali azalir, Onun için hükümet (Devlet bankası) nı teşkil ederken hal- kın bu müessesenin sermayesine iştirak etmesi cihetine büyük bir ehemmiyet vermiştir. Ayni zamanda müesseseye sermaye- lerile iştirak edecek olan halk için de büyük menfaatlar temin etmeği düşünmüştür. Öyle zan- nediyoruz ki bir buçuk, iki ay zarfında bu noktai nazardan hükümetce yapılacak hazırlıklar nihayet bulacak ve (Devlet ban- kası) nın sermayesine iştirak için vuku bulacak müracaatlar kabul olunmağa O başlıyacaktır. Eğer önümüzdeki istihsal mev- simi ümit ettiğimiz feyizli neti- ceyi verir ise hükümetin bu hu- sustaki vazifesi çok kolaylaşa- caktır; çünkü fazla istihsalâtın vaktında ( satılabildiği ( takdır. de on beş miliyon liralık devlet sermayesini halkın iştiraki ile pek kısa bir zamanda toplamak mümkün olacaktır. Türk-Yunan itilâfı mucibince gayrı mübadillerin haklarının ve hesaplarının tasfiyesi mes'elesine gelince: Bu hususta alâkalarla- rın nazarı dikkatine vazedilecek bir nokta vardır: Şimdiye kadar gayri müba- diller Yunanistandan alacak id- dia ediyorlardı, Bu, itibar , ile bunların alacak iddialarına esas olan vesikaları tetkik etmek va- zifesi hükümete ait bulunmıyor- du, Halbuki yeni itlâftan sonra i bu vaziyet değişiyor. Gayri mü- badillere karşı borç'u olan Yu- nanistan yerine Türk hükümeti kaim oluyor. Bundan dolayı yeni vaziyette hükümet gayrı mübadil iddia- sile Oortaya çıkan O kimse- lerin hakikaten gayri mübadil olup olmadıklarını tetkik ede- cektir. Binaenaleyh hükümetten | gayri mübadil sıfatile hak iddia edenlerin bu ciheti nazarı dikka- te alarak işlerin karışmamasına meydan vermeleri şüphesiz gene kendi menfaatleri iktizasındandır. Mehmet Asım epice saatler harcadık. Tutubidiğimiz balıkların sayısı durada anılacak kadar çok de- ğildir. Fakat, bizim bu merakımız genç karikatürist Höseyine bir mevzu vermiş oldu. Gördüğünüz karikatürü o çizdi. * Iki saat süren bir vapur yol- culuğundan sonra (üzerinden parasız gecilen köprüye çıktığım zaman bugünlerde şehirde yaşa” manın bütün kasveti içime çöktü, Toplu İğne HANIMEFENDİ Istanbulda (o Beyazıtta elektrik evinde 21 hazi- ran cumartesi günü saat 15,30 da Havagan ve elektrik şirketi verilecek olan mali aşçılık der sinde lütfen hazır bulunmanızı rica ile kesbi şeref eyler. Duhuliye serbesttir CENNET FEDAYİLERİ EZ Z Sırat köprüsünde mücadele Şikâyetler temenniler dene maliyecilk rehnizeli, Sinema gibi umumi yerlerde verilen biletler hem istihlâk vergisine, hem damga resmine tâbidir. Fakat damga resimleri hesaplanırken - kanun ibaresini aynen dercediyoruz. - (Biletlerin o muhfevi — bülündeğu meblağdan devlefe if verği ve resimler, Belediye ve Darülâceze re simlerinin hariç (utulması lâzımdır.) Halbuki dün bir sinema sahibi maddede istihlâk vergisi ayrıca yazılmamıştır diye buna zam- mederek pul parası alındığını söyledi. Acaba istihlâk vergisi devlete ait değil midir? Hususile İzmirde ayni mesele üzerine alınmış bir hükmü temyizde tas- tik etmiş. Divorlarmış ki her müessese ayrı ayrı dava edip hüküm alıncaya kadar alırız Defterdar Beyden rica ederiz; Şu muzir maliyeci zihniyetini zamanında kökünden kazıyalım. fa nkararadyosu | Bugünkü pıogram nedir ? İstanbul rabyosu henüz neşriyata baş- ıvamadı. Fakat, Ankara radyosu munta- zam bir surette neşriyatta bulunmaktadır. Ber gün okuyucularımız bu neşriyat programından haberdar edeceğiz. Bugün. kü proğram şudür: Radyo cumartesi Riyaseticümhur mu- siki heyedi şefliği, saat 17 buçuk; 20 bando, İ oper uvantur İamuet dopontici, 7 masneföniez manon, 3 padereleki; fan» tezi tMenuc, $ Lakom Sut, Laferya, $ Valdeövfe Vals 'Lestudyantina, 6 Kıvcn mars koctkiden at 20 ön 20 buçuk Vişolonist Adnan Bey © tarafindan Solo ajans haberleri saat 90 buçuk 21 on beş caz heveti tarafından mohtelif parçalar. Üçük haberler ktsar vekâleti bu sene her şube için o zirai şeralti memleketimiz için uygun yerlerden ecnebi mütehassıs- lar getirmiye karar vermiştir, Ziraat me- murları için kurslar da açıl taktır. |“ ve osın meklep müsimerelerin- de temsil kabiliyeti gösteren “kız ve erkek” talebenin tiyatro o mektebine alınmaları düşünülmektedir Memurin tasfiye müddetinin temdi- dine dair olan Kanun vilâyete tebliğ edilmiştir. Mesbar kâdin avçısı Evipli Halidin on sene dokuz aylık hapis ks- rân Temviz mahkemesince -tasdik edil- miştir. nkara ile Berlin arasında kısa toli mevç İle telsiz telefon” tesisi hakkında #etkiket yapılmaktadır, elim Sir B. tarafından Çamlıcada bir aile kampı tesis edilmiştir. 'emmuzun ön altısında. Londrada toplanarak beynelmilel. parlâmen- «olar itibadı konferarisına Türkiye de da- vet edilmistir. Konferansa hükümetimiz nâmina #abık maârlf vekili, İzmir meb'- uu Vasıf B. murahhas olarak iştirak edecektir. i 930 senesinde maaşatı zatiye yal- nız bir fasıl üzerinde; terüp edildiğinden tediyat bir kalemde icra e dilecektir. Ancak maaşatı zatiyeye ait tahsisan (o fevkalâde (muayyen — bir risbet dahilinde değil mnbtelif miktarlar Üzerinde verilecektir. Şebremaneti ipka edeceği mezarlık- ları tesbit etmiye başlamıştır. Bun. lar duvarlarla ihata edilecektir. İçlerinde hayvan otlstmak veya oturmak gibi seyler! menedilmiştir. ———— 'Bir küstah yakalandı Taksim polis merkezi memur- ları Türklüğü tahkir eden bir Rumu adliyeye vermişlerdir. Bu küstah adam Taksimde e İki mubariz, köprünün iki tarafından atları! mahmuzladı ar, ve selsey fetmiş bir halde birbiri üzerine atıldılar im Sinan bu sözleri dinledi, ve ona hiddetle baktı. Kaptan sö- züne devam etti: — Bana hiddetle bakıyorsun! Fakat dediğim doğrudur. Bun- lar onun aşıklarıdır. Kardeşleri değildir. Bunlar bir hemşire için bu kadar fedalârlık eger, bir hemşire uğurunda senin ölüm tuzağına düşmeğe razı olurlar mıydı? Düşün! Sinan ellerini kaldırarak sü- küt emeretti; sonra süze başladı: —Bu adamlar, bu kadinın nesi olurlarse olsunlar, mübareze vuku bulacaktır. Dailerden biri birkaç adım attı. Eline bir zar aldı ve yere attı. Sonra ilân itti; — Evvela Kaptan Ali köprüye girecek ve karşi tarafa geçerek vaziyet alacak | Dailerden b'r diğeri hemen koştu, kaptanın atını tuttu ve köprüye doğru sevketti. Kaptan iki kardeşin yanından geçiyor- ken mırıldandı: — Artık ölürsemde gam yi- mem, Çünkü sizin de başınızı felâkete soktum, Siz beni öldü- rürseniz de bu şeh muhakkak siri mahveder. Zeydun ile Haldun cevap ver mediler. Kaptanın kara atı köprünün üzerinde gidiyordu. Gide gide görünmez oldu. Bundan sonra mübarezenin nasıl başlıyacağı ilân olundu. o Davulla üç kere vurulacaktı. Üçüncü darbe vle iki rakip yürüyecek, köprünün ortasına varacak ve orada istedikleri gi- bi döğüşeceklerdi. Ikisi de arzu ederlerse at üstünde,yahut yaya mübareze edeceklerdi. İki taraf mızrak, kılınç, kama kullanmak- ta serbest idi. Yalnız mağlöp olan merhamet O görmiyetekti. Şayet, mağlup olan diri olarak göprüden dönecek olursa, diri diri uçuruma atılacaktı. Şeyhin iradesi bu merkezde idi. Bunu müteakip (Zeydun) da köprünün başında durmuş. ve işareti beklemişti. Haldun kardeşine veda etti ve ona muvaffakıyet temenni etti: — Keşki senin yerine bu a damla ben dövüşeydim! dedi. Zeydun cevap verdi: — Belki sana da sıra gelir! En yakın kulelerin birinden davulun sesi duyuldu. Herkes sustu. Şeyhin seyisleri koşarak atları muayene ettiler, Mahmuz İara, dizginlere baktılar. Derken ikinci darbe duyuldu. Zeydun, kılıcını kınından yarı çekti. Bu kılıç ona amcası emir (Bediljin hediyesi idi. Kendisi, Sultan Salâhattinle birlikte İsma- ililere karşı bu kılıcı kullanmıştı. Ortalığı tekrar sükünet sardı, Uzun ve derin bir sükünet. Zey- dun bir şerit gibi uzanan köp- rüye, onun iki tarafındaki derin gayyalara, tepesinde altın bir top gibi nurlu bir küre taşıyan mavi semaya baktı. Atının sırtını Nihayet üçüncü dart e muş, köprünün iki ağbi atlar hareket etmişti, İki " birer ok gibi fırlamışlardı Bu manzarayı temaşayı Eğ esrarkeşler milleti ayağa mışlardı. Sinan bile aya*” we Yalnız Melike oturuyor Ti rinde oturduğu şilteyi iğ | ordu. > Köprünün üzerinde baz©” sesleri sıklaşmakta, baz€ ses'er seyrekleşmekte idi- koştukça üzerindekiler “ rin üzerine -eğliyor, ie örünmeyecek derecede ri pa hü oluyorlardı. Iki. barizin ellerindeki meali riyor ve atlar birbirine #© yorlardı. # Bir aralık, iki at birbiri, rüne sürüne ve birbirini if€ bir taraftan bir tarafa yi” ler, ve her biri köprünün yi doğru koşmağa başlamıştı. rünün bir tarafında 4 kaptan, atının sırtında döl yor gibi, id. Onun b mi arçala! ve başi. e e my er darbeleri pek yüksekten indit kaptan göprünün paşına f© dığı zaman: 4 — Bana bir miğfer-* Diye bağırdı. Sinan, ““”“ , — Olmar, dedi. Çünkü b kalkanmı gâip etti ve pir. pi istemiyor. Miz ikinize de dili raklar vereyim! j Dailer ilerlediler ve ları yenilediler. Davul çalındı ve iki hasım den karşılaştı. Birinci hi kaptan atının eğerinden lerek yere inmiş, fakat ha) dizginlerini bırakmamıştı. dun onu süre süre yere © müş, kara at, dü ol De tabani edi , yere yu Acaba Zeydunda zerine yuvarlanacak mıydı? kes telâşla bakıyor ve ediyordu. Fakat duman bire gendini toplamış bir lede Eerlk are kara iy kaptanın üzerinden sıçrasif ; tekrar onlara dönmüştü. By ralarde — ayağa ye # kaçmağa tut ren Tem çi i yarışa çıkmış gibi canını” mağa bakmıştı. 4 rod /VAKITIN TAK pi Cumartesi Bn Haziran 1930 Güneşin Seretana gi Güneşin doğuşu: 4,28 — babe * bebe “Nama vakitleri 5 Sabah Öğle İkiodi Akşam YA gi 226 1215 1416 19dd A K