iç —z? — VAKIT 21 Haziran Manasız 0319 bir dava (Üse tarafı 1 inci sayıfamızda liraya varan bir paranın kendi- sinden tahsilile devlet hazinesine teslimine hükmedilmiş idi. Bir halde ki bu mahkümiyet kararı bu gün bile hükümet da- irelerini, adliye icra memurlukla- rm işgal etmektedir. Yine bu mahkümiyet kararının icrası mak- sadiledir ki Ali Cenani beyin tekmil emval ve emlâki haciz al- | tna alınmış bulunmaktadır. İki seneden beri beklenen divanı âli kararına karşı sabık ticaret ve- kili bir çok mali kombinezonlar | düşünmüş, bu (kombinezonları hükümete teklif etmiş, fakat şim- diye kadar bunlardan hiç birisi alâkadar makamlarca kabule şa- yan görülmemişti. Nihayet bu borç meselesinin kat'i surette halli için kendisine teşrinisani ayı içinde maliyece bir tebliğ yapılmıştı. te Ali Cenani beyin gaybu- Şayiası tam böyle bir zamana tesadüf ediyordu. Onun için hü- kümete bir kaç yüz bin liralık borcunu ödemek çaresini bula- mamış olan bir adamın, bu adam birde vekillik etmiş bir meb'us | olunca, tagayyübü şayiası gayet | tabii olarak her tarafta büyük bir alâka uyandırdı. Tabii gazete muhabirleri de bu meselenin mahiyetini anlıyarak efkârı umu- miyeyi tenvir edebilmek için bir taraftan vazifedar hükümet ma- hafili ile temas etti. Bir taraftan Ali Cenani be; arkadaşlarını gördü. Bir balik da ailesi ef- radına müracaat ederek Ali Ce- | nani beyin nerede bulunduğunu öğrenmek istedi. Fakat bütün bu müracaatlar ile Ali Ceneni beyin nerede ol- duğunu öğrenmek mümkün ola- madı. Zira Ali Cenani bey ne ailesi efradına, ne de kendisi ile çok yakın münasebeti bulu- nan şeriklerine nereye gittiğini baber vermeksizin ortadan sır olmuş idi. Ali Cenani beyin bu vaziyetine göre ilk hatıra gelen şey tabii memleketten firar et- mesi idi. Ve herkesten evvel Ali Cenani beye en yakm olan adamlar bu firarı resmen hükü- met makamlarına, Ankara polis “e bildirdi. Fazla ola- rak Ali Cenani beyin alâkadar | v sik ın tetrikası : 316 HMAHALLEZ Hİ MUHARRIRI: SEL — Hele pencereye Okadar git te bir sokağa bak.. Kimseler var mı, yok mu?... Devir fena.. Ne yaparsın.. İnsan biraz ihtiyatlı olmak lâzım amma. Kızınca akıl şöyle başlan kuş gibi uçup gidiyor... Pencereden sokağı tarassut eden ikinci hanım, yüzü solmuş bir halde avdet etti. Konağın karşısındaki kaldırımda bir adam hareketsiz durarak ağzında cıga- rası, sanki konağı gözetliyordu. > Bu haber, paşanın maneviya- tanı sarsmıştı. Elleri titriyor, yakları titriyordu. Devirdiği çamı kaldırmak, kır- dığı potu düzeltmek lâzımgeli. yordu. Yoksa Hürriyet fedayileri konağı bir bastılar mı, alimallah talan ederler, insana sıçan deli- ğini bin paraya arattırırlardı.. Onun için olduğu yerden doğ- ruldu. Hatırına bir fikir gelmiş- ti: Vaziyeti kurtarmak lâzımgeli- yordu. i encerenin önüne kadar yö- | EE kadar yü- | zine de... Şimdi o kasasından otuz dört bin lira al- | dığı ve şirket namına ziraat, emlâk ve osmanlı bankalarından da poliçe suretile miktarı meç- bul bir para eline geçirdiği ve bütün defterleri ve şirkete ait vesikaları paralarla beraber alıp götürdüğü, bu sebeple alıp gö- | türdüğü paranın hakiki mıktarını tayin etmek müşkül olduğu söy- leniyordu. Derhal polis tahkikata i ve Ali Cabani beyin Me rikile Gazi ayıntaba gidiyor gibi dan pasaportsuz olarak Trablus- şama geçtiğini tesbit etti Bunun üzerine tabii vaziyet bir kat daha ehemmiyet kespetti, Ali Cenani beyin firar şayiası resmi bir mahiyet aldı. Ve bü- tün gazeteler Ali Cenani bey niçin ve nasıl firar etmiş olduğu hakkında tetkikata devam etti. İstihbar vasıtalarile elde edilen malümatı neşretti. Bunlar arasın- da VAKITında bulunması tabii ve zaruri bir vazife idi. Bütün Türkiye matbualını i bir iki ay işgal eden bu firar hadisesi şimdi Ankara adliyesine intikal etmiştir. Ali Cenani B. memleketten gidişi e mahi- yetinde olmadığ ını iddia ediyor. Yapılan şey bütün gazetelerle beraber mavekaları yazmak va- zifesinden ibaret değilmişte güya yalnız VAKIT gazetesi, bir cürüm işlemiş olduğuna inandır- mak için diğer gazetelerin neş- riyatını abirtarafa bırakarak bil- hassa VAKIT gazetesinin ceza- landırılmasını istiyor ve mali zarar ve ziyan seklinde gazete- mizden yirmi beş bin lira almağa çalışıyor! İşte Ali Cenani Bin açtığı davanın esası: Ali Cenani B.in bütün gaze- telerce (o memleketten kaçmak suretinde tavsif edilen hareketi hakikaten bir firar mahiyetinde midir? Yoksa kendi iddiası i veçhile alelâde tedavi maksadile vuku bulmuş bir seyahat midir ? Bir kere (firar) vaziyeti res- men tehakkuk ettikten sonra bunun etrafında cereyan eden neşriyat artık teferruat kabilin- den kalır, e A HATTIN ENIS | rüdü ve dişarıdan işidilecek ka- dar yüksek bir sesle: | — Hanımlar!. Diye bağırdı. Karşınızda gördüğünüz şu iki resim yok mu?: (Burada sesini daha yükseltti) Enver, Niyazi Bey efendi haz- retlerinin resimleri.. Allah, on- ların gölgesini üzerimizden eksik etmesin.. Hürriyet yoluna canım kurban olsun... Ve Aziziye fesini havaya ata- rak yüksek sesle bir kere, iki kere bağırdı: — Yaşasın bürriyet!.. sanli, Ve sonra kulağını pencereye dayayarak dışarıda konağı ta- rassut eden adamın bu tezahüre karşı alacağı vaziyeti tetkik etmek istedi. Herif, karşıki duvara sırtını dayıyarak kendinden geçmiş, hafif bir şekerleme kestiriyordu. Paşanın tiz sesle bağırmasın- dan münfail olarak homurdandı; — Senin Enverine v md Yaşa- olduğu ( Doğruluk Şir Şirketi ) nin | görünerek Fevzi Paşa istasyonun- Bizim yonlden yeniye ilerlet- YAKIT YAKIT ın TELGRAFveTE LEron Dün gece Yunan parlâmen- tosu itilâfı müza- kereye başladı Kimler lehte,kimler aleyhte rev veriyor ? Hilâfın tasdiki lehinde rey verecek olan M. Papanastasyo Atina 20 (Anek) — Yunan parlamentosu gece Türk Yu- nan itilafnamesinin müzakeresine başlıyacak ve ilk kıraatinde tas- vip edilecektir. Siyasi fırkalar rüesasından M. Papa Anastasyo itilâfname lehin- leğinde, Kraliyet taraftarı Çalda- ris ise aleyhte rey verec Müzakere esnasında muhacir meb'uslar muhacirlerin iskân ve terfibi ikmal edileceğine dair teminat istiyeceklerdir. ii tiğimiz tetkikat ve tahkikat Ali Cenahi B.i in Suriye ve Mısır seyahatinin tabii bir hareket Ee ve bu hareketi o za- man için firar tabirinden brşka bir kelime ile tavsif etmek mümkün (bulunmadığını gün sie ziyade teyit ediyor. Elimizde Jüzumundan fazla vesikalar var. Ali Cenani B.in böyle bir gidişten sonra tekrar geri gelmi olması azimetindeki yri tabüliği izale edemez. Bu Kibar ile bizim neşriyatımızdan dalayı bize herhangi bir şekilde olursa olsun bir mes'uliyet te- rettüp eemer. Diye yüksek sesle söylendi. Paşa, o sarhoşun bir Hürriyet fedaisi olmadığına kani ve kail olsa, alimallah bu geceki yor- gunluğuna bakmıyarak sokağa çıkacak, Hürriyet kahramanlarına sokak ortasında ulu orta küfür savuran bu büyük adamın alnın- dan, ağzından öperek kendisini takdis edecekti. Maamafih paşa hâlâ mütered- ditti. Acaba bu adamın sözleri yüreğinden mi çıkıyordu, yoksa kendisi hakikaten bir hürriyet hafiyesi olduğu halde mahsus böyle söylenerek ağızmı arr yordu?.. Mademki bugüne bugün devre Enver, Niyazi Beyler hakimdi; Bundan (oötesi (Opaşaya vız gelirdi . Binaenaleyh avaz avaz bir kere daha haykırdı: — Yaşasın Enver, Niyazi Bey efendiler hazeratı!.. Halil paşanın kafas, Enver, Niyazi Beyler, herkesin söylediği veçhile adeta bir arkadaşa hitap eder gibi “Enver, Niyazi, diye söylemesini terbiyesine muhalif gördüğü ve bu kadar bile gel- gelmiş, etrafı susta durdurmuş insanları alelâde amm ie ya NN e HABERLER Aben ihracatımız İzmir ticaret odası Afyon mıntakalarını tesbit & İzmir, 20 (A.A) — Gerek İzmir iktisadi mıntakaların? gerekse bilimum Türkiye afyonlarına dair şehrimiz ticaret sanayi odası tarafından yapılan tetkikatta en mühim İ9 ii merkezleri Afyonkarahisar, Sandıklı, Uşak, İsparta, Burdur Es şehir, Bulvadın, Gediz, Kütahya, Simav, Balıkesir, Çal, Zile, Tokat, Sivas, Amasya, Gaziayintap, Maraş, İnegöl, Alkhisir Çanakkale, (Edirne ve Tekirdağı olarak (tesbit | edilmifi” Bunlardan yüzde 10 ilâ 15 derecesinde morfini ihtiva Ispartanın İslâlköyü mahsulü ve Uşak afyonlârı İzmir pıyi Zile, Tokat Hacıköse malları da İstanbul pıyasasının birinci mallarıdır . Tanzim edilen istatisklere nazaran 1928 sensınde iktisat mıntakasımda istihsal edilen 220,000 kilo afyondan ve kilosu ihraç edilmiş ve 1929 senesinde ise 174,000 kilo nl mukabil bir sene evvelki istoklarla 212,000 kilo ihracat yapılmış 00 Keza 1929 senesinde umum Türkiyede istihsal edilen 330“. kilo afyondan 313,721 kilosu ihraç edilmiş ve 1929 sene 190,000 kilo istihsale mukabil bir sene evvelki istoklarla i kilo ihracat yapılmıştır. 1928 senesinde İzmir pıyasasında bir afyon 1400 den 3200 ve 1929 senesinde ise 1200 den 4400 ku i kadâr satılmıştır. zi Ankara ziyareti | Mısır kabinesi Li Hariciye vekili Sekili H.Venizelosa| Teşekkül etti, etti, Vergi ziyarefini iade mi edecek ? Atina, 20 (Anek) — M. Ve- nizelos önümüzdeki teşrini evvel- de Ankaraya gittiği zaman Ha- riciye vekili Tevfik Rüştü Beyi Atinada iadei ziyarete davet edecektir. Muhacırlar Pazar günü miting yapacaklar! Muhacırların pazar . günü bir protesto mitingi *tertip etmesine çalışılmaktadır. Bu mitingin ga- yesi itilâfın tasdikine mani ol- maktan ziyade hükümeti muha- cirlere tazminat vermiye icbar etmektir. Bu mitingin muharrik ve mü- şevviki de muhacirlerin teveccü- hünü kazanmak istiyen Atina be- lediye reisi Merkuristir. Maama- fih bütün bu tahrikâta rağmen mücadele edecekler er Kahire, 20 (A A.)— İsmail Sıtki 7) şa veni kabineyi teşkil vazifesini etmiştir. Pariamentodaki Veft Gr âktetmiş olduğu içtimada Nahhas nazırların mes'nliyetine müteallik lâyihasından tevellüt eden bura hemmiyetinden bahsetmiş ve eski rübelere binaen bu lâyihayı bu “ devresinde tekrar meclise takdim , miyeceğini söylemiştir, Buhran yelniğ sebep:en değil belki kabinenin n mümkünsüz kılan diğer bir vaka milden neşet etmiştir. Veft fırkası — lis, ekseriyetini haiz olimışun karşı mücadele etiiye Kirik Vermi ak skze Bag rmemeimli İzmirdeki mağ İzmir 20 (A.A.) — Bugün pılan maçlarda Altın ay kef yaka spor kulübü bira karşi ile, karşıyaka ve Sakarya - © tepe maçında ikiye karşı © ile Sakarya galip gelmiştir. Süreyva Ali B. istifasi, Ankara, 20 ( Vakıt) — fakültesi reisi Süreyya ABİ, itilâfın tasdiki muhakkak görü | istifası Maarif vekâletince kö” vor, met, “Beyefendiler hazretleril..., diye bağırmayı akla, kıyaset ve siyasete daha uyğun bulmuştu. Ondan dolayı yüreği yanarak bir kere daha bağırdı: Yaşasın Enver, Niyazi Bey- efendiler Hazeratı!... Ve hareketinin karşı kaldırım- daki adamda bıraktığı tesiri gözlerile tetkik etti: Herif arkasını çevirmişti; Bir taraftan karşı konağın duvarına işiyor, diğer taraftan konağa çevirdiği kıçını şamarlıyordu... Paşa, bu meçhul adamın hare- ketinden şüphe etmekle beraber bir dakika için büyük bir se- vincin içini kapladığını hissedi- yordu. Hey gidi koca İstanbul! Ne büyük adamlar yetiştiriyordu. Böyle babayiğit, böyle kahraman adamlara can kurbandı... Tehlikeyi atlatmış demekti, Fakat tekrar durakladı: Ya bu adam, hürriyet hafiyesi değil de saray hafiyesi iseydi?.. Ya veli- nimet, kendisi gibi saraya sıkı fıkı rabıtaları olan paşaları taras- sut altında bulundurmakta isey- di.. Kaş yapayım derken acaba göz mü çıkarmıştı?.. Paşa, hangi padişaha kul ola- cağını şaşırmıştı. riyet şu idi edilmiştir. tükürse sakalı idi.. Bu ve bat bir haldi. En doğru har süküt etmekti. Tevekkeli “Es kütü hayrün mineddırdır ,, bir hadisi şerif (!) yoktu ii hadisi şerifin büyüklüğünü her vakit tasdik etmişti. il Buna rağmen bu gece ”, olmuştu da böyle bir boşboğ lık yapmıştı. ir Bir buçuk ay ablasının * daki odasında ölüm azabi i rerek sinirleri berbat oldu” sonra üstelik oğullarının olduklarını işitmek Paşayı * den çıkarmıştı. O gece Paşa mütenakı? dişeler içinde bocalayıp Yalnız onun için bir noktası vardı: Kendisi sarayın ve edi lerinden biri idi. ZE ari değişerek saray ni 5 ortada endişeye mahal Eğer emma er hal devam ederse, oğullarının delâletile Canik , kolayını bulup onların dahil olurdu. O gece bu teselli ile biraz ferahlanmış olduğu i 5 hali | entarisini giyindi...