— 2 — VAKIT 14 Haziran 0319 recektir. Çünkü kıralın hedefi, Romanya ile Macaristanın ayni hanedan tarafından idare olun- ması merkezindedir. Kıral Karol Romanya fırkala- rı arasındaki ibtilâfları bertaraf ettiktem sonra Romanya ile kıralsız! olan Macaristanın ayni kıral tara- fından idare edilmesi için müza- kerelere başlıyacaktır. Joneskoya göre: «Bu birleşme gayet mümkündür. İki memle- ketin ayni kıral etrafında bir- leşmesi son derece müfit ve ameli bir iştir. Macarlar buna muvafakat ederlerse Romanyalı- lar itiraz etmiyeceklerdir.» Jonesko, kıral Karolu çiftçiler fırkasının tahtına iade ettiğini, ayni fırkanın iki memleketi bir- leştirmek için çalışacağını, Ro- manya Ve Macaristan çiftçileri- nin bir seneden beri son derece dostane: . yaşamış (bulunmala“ rına mebni bunun O tahakkuk edeceğini i'ân etmiştir. Hadise hakkında fafsilât ve müfalcalar Deyli Meyl gazetesinin Bük-. reş muhabiri, kıral OKarolun, memleketine nasıl avdet eltiğine dair dikkate şayan tafsilât ver- mektedir. Muhabirin verdiği ma- lâmata göre kıral Karolun Ro- manyaya avdet edeceğini yalnız yirmi zabit biliyordu. Bunların başında Pariste bulunan tâyyare yüzbaşısı Popa © bulunuyordu. Kıral Karolun avdetine ait prog- ramı bunlar hazırlamışlar ve onun bududa yaklaşması üze- rine kendisine tayyare jeneral- lerine a bir üniforma giy- dirmişlerdir. Kıral Karali Bükreş tayyare karargâhına muvasalat ettikten sonra bir otomobile binerek Kotroceni (o sarayına © hareket etmiş, orada kendisini iki piyade k k resmi tazimi a ea Mekani biraderi ei Nikola saray kapısinda kıral Karohu ; karşılıyarak onu Kârola * sadık ve onun emrine tabi olduklarını beyan etmiş, bu sirada kiral Karolun avdeti şayi olarak halk büyük tezahür- ler yapmiştır. Bunu müteakip ti iii ipi | YAKIT TELGRAF, MM KUT in TELERAF,.TELEFOM | Hint hududunda reler oluyor ? Simla, 12 (A.A) — Huduttan gelen haberler vaziyetin umu- miyet itibarile sakin olduğunu bildirmektedir. Ancak, Haâzara mın- takasında Oghi yakınında düşman kabileleri mevcut olduğundan ! polis kuvveti askeri kuvvetlerle. takviye edilmiştir. Haci Turangzai | taraflarına karşı havai barekâta devam edilmektedir. Akıncılardan bir grupun ilerilemekte olduğu haber verildiğinden geçen hafta vukua gelen hadiselere mümasil vukuatın tekerrürüne mani olmak üzere Beleli-Şhaman yolu Avrupalılara kapatılmıştır. Gönüllü alayına kadınlar da girmiş Bombay, 12 (A. A.) — Geçen ay Şholapur'da ilân edilmiş olan örfi idarenin ay dönümü münasebetile Hint kongresi tarafından tertip edilmiş olan gönüllüler alayına yüzlerce kadın iştirak etmiştir. Alay, memurin tarafından menedilmiş ve polis alayın ilerilemesine mani olmak için bir kordon vücuda getirmiştir. Maamafih, bütün İ bu tedbirlere rağmen bazı ufak tefek gruplar iş mahallesinde kâin meşhur meydana kadar gitmeğe muvaffak olmuşlardır. Polis, alayın kısmı küllisine hücum etmek mecburiyetinde kalmış, 12 kişi yara- lanmıştır. Mecusilerle müslümanlar boğuşuyormuş Dakka, 12 (A.A) — Mecuşilerle müslümanlar zamanlarda vukua gelen arbedeler dolâyısile münferit bir takım taarruzlar vuku bulduğu haber veriliyor. Dört müslüman iki me- cusi Gorkha hastaneye kaldırılmıştır. meclis Karolun kırallığını ilân etmiştir. Londra gazeteleri bu müna- sebetle ıkları başmakaleler- de kıral Karolun avdetini mevzu bahsetmektedirler, Taymis diyor ki: “Kıral karolun tacütahta av- deti başka memleketlerde sui tesir icra edecek mahiyette de- ğildir. Bu hareket, vatan likleri müsellem olan liderlerin eseridir. Bu itibar ile bu hare- ket neticelerile ölçülecektir. , Deyli Ekspres gazetesi bir müddet mukaddem kıral Karo- lun Romanya aleyhinde çalıştığı vadi be eye ihraç m Bin e de nike ni ayni ilde Ingiltereden ihraç Kl söylemektedir. Deyli Telgraf gazetesi diyor ki: “Kıral karolun, kıymetli bir hükümdar olan babasının izinden giderek hükümdarlığın mes'uli- yetli vazifelerini ifa etmesini bekleriz. Bir milletin hürmetini baiz olan bir hükümdar, bilbassa müşkül zamanlarda çok müfit olan bir mesnede sahip olur. Romanyanın müşkülâtı ise olduk- ça çoktur., > VAKIT ın tefrikası : 19 Bu müz yeri ve Numan | ağalar, sokağa çıkmak üzere açtıkları zaman ne kadar hava e imkânı varsa ancak o temiz hava girebilirdi. Günün ve gecenin diğer saat- lerinde, cereyansızlıktan ekşiyen hava, tıpkı bir mezbahanın lağı- mına vasledilmiş bir borunun harice verdiği > e burnu ve hançereyi b Bu odanın si ışığı hafif ziyalı bir zeytin yağı kandilinin verebildiği ışıktan ibaretti. Çünkü her iki bekçinin noktâi nazarına göre İsraf haramdı. Gece ışıktan maksat, âyak yo- luna gidilmek, yahut sokağa çı | kılmak lâzım geldiği zaman bir yere çarpmamak içindi. Cuma geceleri, bu masraftan da kurtuluyorlardı. Mesçidin ha- tiresinde yatan evliyanın baş ucundaki kandilin ziyası, onları ışık yakmaktan müstağni bile yordu, Esasen manzarası kor- - kunç, loş olmasına rağmen bu odayı sırf bu iktisadi faidesin- den dolayı diğer aydınlık ve MAHALLE İl ARR SELA HATTIN ENİS havadar odaya tercih etmişlerdi. Habis müezzinle araları iyi değildi. Arada sırada mesçidin kandillerine yağ korken, sadece şu evliyayı değil, koca mesçidi, hatta koca semti bekliyen ken- dilerini de düşünmek lâzım de- gil mi idi?. Müezzinin yapacağı iyilik, a- rada sırada mesçidin kandilleri- ne, evliyanın fenerine yağ kor- ken ibriğin içinden birkaç dam- layı da bekçi babacıkların kan- dillerine damlatmaktan ibaretti. Üç damlacık yağla koca Evka- fın haznesi mi boşalacaktı? Hınzır yobaz, sanki kendile- rinden iki damla yağı esirge- mekle bir doğruluk mu yaptığı- na kanidi?.. Muhakkaktır ki müezzinin evin- den bütün mahalleye taşan balık kokusu, mesçidin kandillerinden çalınma yağlarla kızaran balık- ların kokusu idi... Müezzin Kutsi efendi, mahal- lenin hem imamı, hem de mes- çidin müezzini idi. Çenebaz, i Franklen len Buyyon Parlemerio di da neler söplemiş” Paris, (5 (AA) — Bu sabah şol cerah sosyalist radikal grupunun yapmış olduğu . siyasi nümayiş esnasında M. Franklen Büyyon, radikalleri şahısları için değil, memleketin menfaati namına müdafaa etmek lâzımgeldiğini ve radikal- lerin değil, reislerinin fena hareket etmiş olduklarını » beyan * etmiştir. Mumsileyh demiştir ki eğer, radikalleri - reddedecek olursak onlar gidip ihülâlcilere iltihak edeceklerdir. Bu süretle 1932 senesinde Fransada hsli hazırda İngiltereyi tahrip et- mekte olan manzaraya şahit olacağız. bagi EEE meret Terleme Heri eye sen SN bulunması mühahuzaldrtatts İberailer arasındaki tefrika ve ihtilâf sayesindedir. Divanı harp kararları Bombay, 137(A.4.) — Divanı harp, Pejaver kargaşalıklam esnasinda verilen emirlere: itsatsizlikle ittiham Olunan ve Garhval alayına mensup Olan 17 şahıs hakkındaki hukmünü vermiştir. Bunlardan birisi müebbet nefye, diğeri TS sere hapse, ötekiler de 3-10 sene orasında tahavvül eden ağır hapis sezalarına mah- küm edilmişlerdir. " çaçarondu. Sesi günl davudi ve yanıktı. Bodur minarenin şe- refesinde bir “ Allahi ekber!.. , dedi mi idi mahallenin kızı kıs- rağı, genci ihtiyarı pencereye dökülürler, Kutsi efendinin yanık sesini istiğrak içinde dinledi. Kutsi efendinin sesindeki ha- lâvet, civar semtler şöyle dursun Istanbulun (birçok taraflarınca malümdu. Onun için mevlit, hatim dua- sı okutmak istiyenler kapısını aşındırırlar, eteklerine yapışır- lardı. : U Kutsi efendi oObabacan bir adamdı. Öyle hamhalat yobaz- lardan değildi. Arada sırada davet edildiği âlemlerde sarığını beline doladığı gibi pırnıyı âtar, elini - çenesine dayayarak bir Ae rar çekti mi bütün vecde getirirdi... Yunus va Numan ağaların pabi, tanıdığı çoktu. Evkafta, şehislâm kapısında Kutsi efen- diyi tanımıyan yoktu. Onun için Kutsi efendi ile tepişmeyip hoş geçinmek lâzım- dı. Bundan dolayı Kutsi efendi aleyhindeki i HABEMLELE iilâiname Hariciye encümeninde tasdik edilirse parle- i mantoya sevkolunacak Atina, 13 (Apo)— Büyük hariciye en- cümeni yarın sabah saat onda fevkalâde bir içtimda davet edilmiştir. Venizelos bitaraf mübadele âzasının mübadil emlâk hakkında verdiği karan encümene tebliğ ve bu karar encümence tssvip edildiği takdirde Türk - Yunan itilâfnemeşinin tasdik ile derhal -parlamentoya tevdi edecektir. Bitarafların mübadil emlâk me- selesi hakkında verdikleri kararın abbem buraya tebliği bekleniyor. Ee Sp Amerika ayanı Gizli dosyeleri tetkik etmek, öğrenmek istiyor Vaşington, 12 (A.A) — Ayan meclisi hariciye encümeni, bir karar süresi kabul etmiştir. Bu karar suretinde ayan meclisi- nin Amerika ve İngiltere hükümetleri arasında teni edilen mahrem vessiki görmek ve Londra bahri konferansında evvel cereyan edip M. Hover tarafından tebliğinden imtina olunan müzskeraa muttali olmak hakkına malik olduğu beyan edilmektedir. Bu karar süresinin birer nüshası M. Hover ile M. Stimsona gönderilmiştir. Liynoda müstevli tifo Lyon, 12 (A.A)— Tüyon varoşlarında müstevli şekilde zuhur eden fo hastalı- gı dolayısile su şirketi aleyhinde ikeme edilmiş olan davayı rüyet eden mahke- me kumpanya direktörünü bir sene hap- se ve 500 frank makti cezaya mahküm etmişdr. Hapis cezası tecil olurmuş ve wüdecilerei tazminat ifası iahu Karara alıtmaşmır. Bombarduman devam ediyor Peşaver, 13 (A.A)— Hacı Tarânganı kıtaatının bombardumanına devam edil- mektedir 10 haziran tarihinde yapılan bombardıman netisesinde Hacının adam- larından bir çoğunun telefolduğu bildi. rilivor. Eski Yunan kıraliçesi , Bükreş, 12 — Sabık Yunan kıraliçesi Elizabet kocası kıral Jorjdan ayrılmıştır. | fakat harice bir şey üizelrllesei lardı. Kutsi efendi aleyhinde düşün- dük'erini ifşa edememek (iki bekçiyi çileden çıkarırdı. Onun için imamı çekiştirmek lâzım geldiği zaman, odalarında kapr- yı kapatırlar, mezarlığa bakan pencereyi örterler, karşılıklı bağ- daş kurup, cıgaralatını yaktıktan sonra Kulsi efendi aleyhinde hatıra hayale gelmedik iftiralar uydururlardı.. Herifin dininden namusuna kadar telvis edilmedik hiç bir mukaddesat kalmazdı. Kandil yağından çalmak onun en basit günahı idi. Yunus ve Numan ağaların kavline göre, imam minareye oğlan mı kapatmamış, mesçide gelirmemişti? Domuz kerif, Kuranı atarakrahleyi mih- raba koymuş, üzerine rakı şişe- sini yerleştirmiş; kıçım kıbleye çevirerek eşşek gibi içmişti. Numan ağanın kafasında yirmi beygir kuvvetindeki tezvir ma- “kinesi işler de Yunus ağanın kafasındaki elli beş beygirlik if- tira çarhı boş durur mu idi? Kutsi efendinin karısı, Rum bakkalın çırağını eve alarak cümbüş etmiş, çocuk ahalmoru- mor, elinden “güç * halle. itiham edilmek tedir. İ men muvaffakiyetle ları At yarış din Ankarada koşularâ de devam Ankara, 13 (AA) — l har at yarışlarının gün havanın muhalefetine mii yapıldı. rinci koşu hiç koşu kazanımı. yerli ve Arap hayvanlarına 8 ge sus satış koşusu idi e ya fesi 2000 metre idi. di, Osman ei birinci, Ahmet efendinin van ikinci geldi. Mesafesi 1209 re olan şimşek koşusuna ile Stradivariüs girdi. Tar Stradivariüs kazandı. Tufan ” İ Şusuna beş hayvan girdi. MA, Sait Beyin Rüçhanı birinci, cü el Mesafesi 1000 5“ idi. Serbest handikap koşv*” dört. halis kan İngiliz kasti girdi. Rahmi Beyin Mistenğ birinci, Evliya zade Refik P Estafeti ikinci,. Şakir Beyi? lozofu üçüncü geldi. M 20 metre idi. Son kor ve üniformalı mesi Yüzbaşı Ahmet B 7 bindiği Drokurt birinci, Mustafa Beyin bindiği kinci geldi. , Diplomatlar | Amerikada içkisiz * kalacaklar ? “| Yaşington, 13 (A.A) — Ayan #ÜŞEEİ dan M. Hovell, diploratlar için lekete içki #ehaline karşı zabıtaf protesto göndermiş ve bü mh emme adl W Gr v2” pre MA TALAŞ ig e ve ön çkili nakleden .müesse hangi müesseseler olduğunun ke& bildirilmesini talep etimiştir. RM e ; Felâketin hesab! soruluyor Boston. 13 (A.A) — Kaptanı £ tan acığa ihmalcilikle ittiham edildi olan * Fairafak ,, felâketi hakkında tahkikat icra edilecektir. Kaptan is işarcıleri (o göndermemiş ve kurtarmağa teşebbüs etmemiş © Vi yakayı sıyırarak papuç elde kağa fırlamıştı. — Bakkalın çırağınım im#.| evinden çıktığını gözlerimle düm, ağa.. Dedi. Oğlan P*, lonunu bile ilikliyememiş. * ru gözüküyordu. Numan ağa bağırdı: g —Vay kaltak vay.. Maha” de adam mı bulamamış, oro*? Niye oğlanm beline bir ** indirmedin. İ Yunus Ağa, omuzların © dırdı: y — Birde imamla grek egeli eke © puştun yüzünden. eng yok ta dey ği musunu biz mi oru) Sonra bilirsin ya, imamın ğı çoktur. Esmayı 1 Numan Ağa indi ledi: > — Ya mahallenin Kutsi Efendinin karsı “yy Ziba Hanım aptessiz YE maz, seccadeden baş #4” mütteki namuslu bir. dr gi duğu her iki bekçi İçin lâm olmakla beraber sr çekiştirmek için o yapıyorlar, karşılıklı