6 Haziran 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

6 Haziran 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 4 WAVKINI İktisadi buhranın sonu Geçen sene yaz mevsiminin sonlarında idi. (Vakıt) gene bu sütunlarda muhterem karilerine mühim bir iktisadi buhran ile karşı- laşmak tehlikesinde olduğumuzu haber vermişti. Aradan bir iki ay geçtikten soora bu neşriya- tımızın isabeti de tahakkuk et- miş idi, Çünkü Gümrük tarife- sinin değişmesi üzerine yeni ve eski resimler arasındaki farktan istifade etmek istiyen bir çok tüccarın tabii ihtiyaç hududu haricinde memleketimize kredi ile celbettikleri malların bedel- lerini tediye imkânsızlığı kendini göstermiş idi; bunun neticesi olarak protestolar, iflâslar biri- birini takip ettiği gibi az bir zaman içinde memleket haricine fazla miktarda İngiliz lirası te- diye etmek zaruretinden dolayı paramızın kıymeti de piyasada tehlikeli bir surette düşmeğe - başlamıştı. Yedi sekiz aydan beri devam eden ve pek çok milli zararları mıza sebep olan bu buhran artık sonuna gelmiştir. Bunu da şimdi memnuniyetle kaydederiz. Şüp- hesiz iktisadi buhranın sonu gelmiş olması artık bütün dün- yanın güllük, gülistanlık olması demek değildir. Büyük bir has- talığa tutulan bir insan buhran geçtikten sonra tamamen eski halini bulabilmesi için bir naka- bet devri geçirdiği gibi büyük iktisadi bubranlardan sonrada az çok süren bir nakahet devri olmak lâzımdır. Onun için birden “bire ber. işin tabii mecrasına girmesine intizar etmemelidir. Ancak şunu kuvvetle temin ede- biliriz ki önümüzdeki temmuzdan itibaren ( iktısadiyat sahasında işler yavaş yavaş inkişaf edecektir. İktisadi buhranın sonu gelmiş olduğunu iddia ederken ne gibi esbap ve delâile istinat ediyo- ruz. Bunu izah edebiliriz: 1 — Gümrük tarifesinin de- ğişmesi üzerine bariçten kredi ile fazla mal getirtmiş olan tüccarm imza ettikleri bonoların son tak- siti 1930 haziranından ileriye geçmiyordu. Bundan dolayı ha- rice karşı borçlu olan tüccar bu aya kadar borçlarını vermemiş ise ya iflâs etmiştir, yahut ala- caklı müesseseler ile uzlaşmış- tır. Binaenaleyh artık bu aydan sonra piyasada iflâslar tabii hadde inmiş olacaktır. Geriye kalanlar sağlam addedilecektir. Hali hazırda mevcut olan ik- tısadi buhranın şiddeti piyasa- da kimin zayıf, kimin sağlam ol- © duğunun anlaşılamaması, ticaret ve kredi işlerinde mütekabil iti- - madın kalkması, bilhassa banka- ların hemen ber ticaretaneye Yarım asr ecvelki: VAKIT © Haziran, 1580 eazienasiüümenminemetiilksmezlmenitiziselmmasmmalize Telgraf ve posta neza- retinden : Lehülhemt velminne ev- velki gece Hüdavendigâr vilâyeti celilesinin her ta- rafına rahmet düştüğü ku kerre oradan istihbar olun- muş olmağla müteşekkiren ilânı keyfiyete iptidar olundu. VAKIT Vilâyetı seireden iş'arat bekleriz. dahi — VAKIT 6 Haziran 1)30 ————— | SEYAHAT GÜZEL İMeydan meydan üstüne Taksim meydamndan sonra, Eminönünün de genişletileceği yazıldı. Dün, bu haberi okuyun- ca, ne saklıyayım, birkaç saniye tecrübemi, bu gibi şeylerin ne derin çıkmazlara gömülü olduğu- nu unuttum da çocuk gibi se- vindim. Evet sevindim, çünkü Eminö- nünün genişlemesinden doğacak faideler birbir gözümün önün- den geçti. Bu faideleri ikiye ayırmak hem kabil, hem lâzımdır. ulda yaşamıya başladı- ğımdanberi pek çaresiz kalmadan Eminönünü katiyen yaya geçme- mişimdir. Orası bende sırat köp- rüsü gibi korkunç bir tesir yapar. Orada otomobiller böğürür, atlar kişner, tramvaylar çıngırdar ve insanlar kaynaşıp karıncalanır. Kaç kere tramvay pencereleri- nin, buğulanmış camları arasından oraya bakarken, mahşeri seyr- ediyorum sandım. Siz de dikkat ediniz, göreceksiniz ki, Emin- önünden insanlar bir muharebe meydanından, pusular arasından geçer gibi telâş, heyecan hatta korku ile koşarlar. Hepsinin başları liman fenerleri gibi fırıl fırıl dört tarafa döner. En azgın tehlikenin hangi taraftan saldır- dığını araştırıp kurtulmağa çalı- şırlar. Oranın genişlemesi demek, bütün bujkorkuların bitmesi yü- rek çarpıntılarının durması de- mektir, Bu birinci faydasıdır. Fakat bir de bedii. faydası vardır ki hangisinin daha üstün olduğunu kestirmek pek te kabil olmaz. Yenicami, şebrin en güzel âbi- delerinden biri olan bu nefis mabet oradadır ve bugünkü ha- lile münasebetsiz, saygısız taş, salaş komşular arasında boğul- muştur. Meydanın genişlemesile yüksek bir sah'at eserimiz de o fena vaziyetten kurtulacak ve Mezarlıklar azeteler mezarlıkların Ev- kaftan Emanete devrolun- duğunu ve bu işle uğraşmak için bir komisyon teşkil edildiğini yazıyorlar. Tanıdıklarımdan bir spiritizme mütahassısı İstanbul mezarlık- larında metfun bulunan ölülerden birisinin ruhunu celbederek ko- nuşmuş ve bu karar hakkında fikrini sormuştur. Ruh bu suale şu cevabı ver- miştir: — Senelerden beri Evkaf ida- resi bizim ebedi meskenlerimizi o kadar ihmal etti ki, biz artık, rahatsız oturmağa alıştık. Şimdi, Emanet tamirata başlarsa yadır- gayacağız. Fakat buna da ibtimal vermiyoruz, Toplu İğne Küçük haberler lan bir istatistiğe göre bir se ae kei 5.640,900 Kiralık kâğıt sarfedilmekte ve bunun hepsi hariçten gelmektedir. Alâkadarlar bu pa- tanın dahilde kalmasını temin için mem- leketimizde bir kâğu fabrikası tesisini çok lüzumlu görmektedirler. A naradan alınan haberlere göre Filips radyo şirketle yapılan müzakereler neticesiz kalmıştır. Şirket bir Amerikan grupu ile müzakereye baş- İryacaktır. A öinadın gelen haberlere göre sa- tâhiyettar - mahafil Türkiye ile Yunanistan arasındaki mesâilin 15 hazi- Tana ve nihayet haziranın sonuna kadar ne- tceleneceğini söylemektedirler. ahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey şehrimizden hareket edeceği gün Matbuat cemiyetini ziyarete o gelirken yolda sar'aya tutulan bir adamın yere düştüğünü görmüş ve bu aralık öredan geçen bir potin böna Tâkayı kalması üzerine polisi tekdirle hastayı yaveri va- sitasile naklertirmiştir. Yeri rüsumat kadrosunda lâğvedi- len bazı muhafaza müdürlüklerin- den açıkta kalan 24 memur şark vilâyet- lerine tayin edilmişlerdir. Polis şube müdürleri tarafından ev- velki gece bütün karakollarda yapılan âni bir teftiş neticesinde Kadıkö- yünde bir polis memurunun sakalı vza- dığı ve meçi paslandığı için, Rumelihisa- mabet, kurşun kaplı bir ehram gibi bütün heybetile görülecek- tir. Haber o kadar gel ki ben bile ona eski, güzel bir gazelin rediflerini (o hatırlıyarak © başlık yaptım. haber doğru çıkar . —— ——— karşı iflâs tehlikesine maruz imiş gibi muamele ederek kredi sa- hasını darlatmış olmasıdır. Tabii olarak piyasada iflâslar azalınca kredi müesseseleri ile tüccar arasında zail olan itimat avdet edecektir. Bu ise normal hayata girmenin bir alâmeti demektir. 2 — Geçen teşrinisani ipti- dalarında başlıyan ve kânunu- saniden sonra şiddeti çok artan iktısadi buhran esnasında para- mızın kıymetini muhafaza için bükümet bazı sıkı Otedbirler almıştı. Piyasadan İngiliz lirası satın almamıya mecbur olmamak için en mübrem ihtiyaçlarını bile tutmuştu. Halbuki önümüzdeki aydan sonra ihracat mevsimi gireceği için bu nevi tedbirlere o kadar zaruret kalmıyacaktır. Diğer ta- raftan yeni sene bitçesi de tasdik edilerek hükümet tara- fından yeni teşebl üsata girişmek iamanı gelmiş olacaktır. Binaen- aleyh hükümetin en büyük müşteri sıfatile hazirandan sonra piyasada mevki alması herhalde iktisadi ve ticari hareketleri teshil ve teşvik edecektir. Bu da rında bir polisin mangal başında uyudu- gu için birer yevmiyeleri kesilmiştir. Şebremencti Beyoğlunda bir çiçek meşheri açmağa karar vermiştir. ———— iktisadi buhranın salâha doğru gitmesine yardım edecektir. 3 — Nihayet geçirmekte ok duğumuz iktisadi buhranm bir sebebi de kıtlık senelerinin tev- lit ettiği bir sıkıntı olduğu şüphesizdir. Hele bu hususta birbirini müteakip devam eden üç, dört kıtlık senesinin tesiri büyüktür. Fakat artık lehülhamt bu sene yalnız kıtlık senesi nihayet bulmuş olmuyor. Hatta bazı vilâyetlerde büyük bir bolluk göze çarpmaktadır. Memleketimizde (umumiyetle zirai istihsalâtın fazla olması kıtlık senelerinin iktısadiyat sa- hasında yaptığı tahribatı kısmen tamir edecektir. Bu da iktisadi huhranın yavaş yavaş kalkmasına hidmet eyliyecektir. Burada nazarı dikkate alınacak yalnız bir nokta vardır. Bizim memleketimizde bu sene nasıl hasılat fazla ise diğer memle- ketlerde de istihsalât fazla ol- duğu anlaşılmaktadır. Bu vazi- yete göre memleketimizin bu seneki fazla istibsalâtından isti- ' fade edebilmek için harici reka- #betlere karşı sür'atle mümkün olan tedbirleri almak lâzimgel- mektedir. Bunu da İktisat vekâ- letinin ve erbabı ticaretimizin kiyasetli faaliyetinden bekleriz. Mehmet Asım € enne Feolayileri MAPS Fedayilerk Muherriri : Öner RıZz9 Seni hayvan seni, dedi Efendimizin huzurunda böyle kan dökmek” ten hicap etmiyor musun ? Sinan adamlarına dönerek emir verdi: — Kaptanı barici (kaleye götürünüz ve orada misafir ediniz. Benim kara atımı ona veriniz. Onunla köprü üzerinde dolaşsın. Yalnız onun bu hanıma yaklaşmasına dikkat ediniz. Bu adam benim bhuzurumda sille yediğinden bu hakareti kanile temizlemeden bir daha benim huzuruma giremez. Sinanın sözleri biter bitmez muhafızlar (ilerlemiş, kaptanı önlerine katarak teraçadan çı- karmışlardı . Sinan bu işi bitirdikten sonra karşısındaki fedayiye baktı ve ona: — Anlat yaptıklarını, dedi. Fedayi anlatmağa başladı : — Efendimizin emirlerini harfi harfıne icra ettim. Huzurunuz- dan ç kan kaptan gemiyi tayin olunan yere sevk etti, ben de şafak sökerken gemiye girdim. Gemide Salâhattinin askerleri vardı. Bunlar son derece cesa- ret ve şiddetle harbettiler. Çünkü © huzurunuzda bulunan bu hanım bizi gemiye girerken görmüş ve bütün askerleri uyan- dırmıştı. Muharebe neticesinde askerlerin hepsini mahvettik. Yalnız Emir Haydare dokun- madık ve onu esir ettik. Gemiyi mahafaza için bir kaç adam bıraktım ve tayfaya dokunma- dım. Bunlar kaptanın maiyetinde oldukları için gemiden çıkıp gitmelerine müsaade ettim. Dün sabah yola çıktık. Hayderi bir sedye içinde taşıyorduk. Yanın- da bize geminin nasıl teslim olunacağını haber veren tayfa bulunuyordu. Oo Akşam ikisini aynı çadıra koyduk. Haydar bağlı idi ve muhafaza altında idi. Fakat sabahleyin onun yerin- de olmadığını gördük, tayfa ölü idi ve yerde yatıyordu. Kal- binin üzerinden yediği bir darbe onun yabatına nihayet vermişti. Huzurunuzda duran bu sedyede (oOonun cenazesi bulunuyor. Etrafı aradıktan sonra Hayderi tekrar ele giçirmenin imkânı olmadığını anladık ve bu hanımı alıp huzurunuza getirdik. Sözüm bundan iba- rettir . Bu haberler Sinanı hiç te mem- nun etmedi. Bilâkis bu haberler onu okadar müteessir etmişti ki kendisi yerinden fırlamış, iki adım atmış sakalını eline almış ve düşünmüştü. Haldun onun sağ elinin küçük parmağında, göğsünde sakladığı yüzüğün tam aynını gördü ve buna dikkat etti. Sinan köpüre köpüre söz söylüyordu : — Bu senin yaptıkların nedir?. Salâhattinin en mütemet adamı olan Haydarın kaçmasına nasıl | imkân verdin?. Haydar şimdi Şama varmış ve olanı biteni efendisine nakletmistir. Beş altı gün geçmeden kendimizi Salâ hattinin ordusile karşı karşıya göreceğiz. Sonra gemideki tay» di onlarda bu hadiseyi ip yerde yayacaklardır. Bus3 bir diyeceğin var mı?- gtr” Fedayi korkusundan ve bir takım sözler kekeli?” $ — Efendimiz, sayi dürülmesini bana em bayi” Kaptan bana onların | bağışladığınızı söylemişti” — Yalan söylemiş, (5 Onunla sözümüz b de ne diyeceksin?. öğ — Bir şey diyemem * $ miz. Bana kalırsa Ha # tayfayı kandırmış, ona b « çözdürmüş, ondan ihanetinin cezasını v. öldürmüştür. Çünkü bü tulün cesedi yanında b* altınlar ve mücevherler Esasen Hayder bu tayfa ile” nın ona ihanet ederek gem. teslim ettiklerini biliyord der eli kolu bağlı olduğu” bu tayfanın yüzüne tükürülğ Bunun için ben bu tayfayi derin yanma kattıktan © çadırın dışına iki ask© | dikmiş, kaptanla berab/ hanımın Oo muhafazasile solmuştum. ii ei vi Sinan bu ifadeyi de diy ten sonra Haydarn # muhafazaya memur askeri çağırttı. ül Fakat bu iki askerin i#9f diyecekleri yoktu. Bunlaf madıklarma ve bir ses © dıklarına yemin etmişler * | bableyin Hayderin yerinde" U madığını ilâve etmişlerdi. 4 Sinan tekrar sakalını rn sağ Ge e ve üç ama; aki yüzü gi harim kelimeleri s8 edi ; reti gördünüz “ çi ayi bağırdı: — Efendimize daha met etmek isterim. Sinan cevap verdi: — Hizmetine yorum. d Fedayi başını iğdi, bir düşündü, sonra ansızın Ke e a narına doğru yürü: kendini uçuruma vet Fed lâbzede gayyanın dibini. mış, yukardakiler onun çarptığını duymuşlar V? çok” ortalığı sükün kaplamığı) | Ayın doğuşu » 1519“ ke e | sl 6 yeni Yi 1442 1957 “ © Bugünkü bs” j agi sl aff 7 işl olacaktır d i li Cuma | | Haziran i 1930 İİ Hasat zamanının h8l8” ygö. | Güreşin dağuş: 429 |

Bu sayıdan diğer sayfalar: