4 Mühim boks abi 2 J ği dg : g maçlarına doğru Küçük Kemal, Andre Rebi için nasıl hazırlanıyor ? Kendinden sekiz kilo fazla mga'yı bir el ile döğen on- sonrada Sıtkı Beye iyi | Rayo dersi veren Andre iye karşı son olarak Küçük | gi “Mal; çıkaracağız. maç Küçük Kemal'in ha- hda bir dönüm noktasıdır. ine boksörümüzün en müş- | k mtihanıdır. Maç için alâka- "arda belecan şimdiden baş- o... Galatasaraylılar bok- *MÜZün en iyi şekilde hazır- âsi için ehemmiyetli terti- lardır. Kemale müteaddit | senörlerle çalıştırıyorlar. Ke- | antrenmanlarının havadis- 1 ağızdan ağıza işidiyorduk. akşam Eşref Şelikle id- pe görmeğe gittik. m Kemalin hazırlan- N görenlerle ben, kani ol- Ki bu gencin de maçta ği bir galebe elde etmesi dır. O ne gayretle çalışış, BüÇ, ne yorucu bir idman!... f Salata aray ringi etrafındayız. © Kemal ayağında lâcivert ay Yün donu, sırtında koyu ğ çürüğü mayesile geldi. er mütebessim bir selâm ; bemen işine başladı. “dakika kültür fizik. Ondan | Sü, bandajlarını sardı. Altı Sy şiddetli punçingbol, bir Mn istirâhatten sonra altı | Ma, kum torbasını yumruk- k Sonra altı dakika ip atlama, ızda bir saattan fazla e bir şiddetle çalışan ii atletin küçük bir yor- hissetmediğine şaşıyoruz. | hevesi her dakika arta- aşıyor. , Ey > vi Sar bu müthiş idma- SE, ettiğimizi farkederek: | daha hazırlık devresi, m k eldiven giyecekler | ay Yorulmuş olacak idman- e olması şart.. | İva “ediyoruz doğrusu ben a tekil içimden acıyordum ve Mez bir idmandır bu de- a ren'i befsedemiyordum. Zülerek; «Kazandığımız | Ned ahalinin alkışı, sevinci, iy ün bu | my nları unutturuyor. * Aya yg yy yay By Ne okuyacağız ? tey teplerd Yeşi esl, Bili tek y ap ed | ilim ve san'at te nal | mayan il | Çİ e € yeni harflerle okuyup yazma öğrenerek yetişcu birkaç sene sonra mektep kitapları hüciciade oku- k bir eser bulamıyacak. Vücüde getirilmesi elzem olan Basil İtüpanemizde hangi eserler bulunmalı? Arap herilerile id *itaplardan Türk harflerine çevrilip yeniden basıl- en eserler var mıdır? Nihayet garp dillerinden Xa çevrilmesi lüzumlu olan eserler hangileridir? ol kirleyi 1 bir memleket meselesi olan bu mevzu üzerinde mütefek- ? kaşe - adamlarımızla görüştük ; Yan geyler söylediler. : li başlı bir ihtiyacına cevap verecektir, : A Pazar günü başlıyoruz NT yz Eg A Bilseniz boksta kazanmak ne tatlı şeydir, diyordu. Eldivenleri geçiriyorlar. Üçer dakikadan iki ravund kendi a- gırlığında biri ile Kemal şiddetli yamruklarına dayanamıyan id mancısını pek zorlamıyor. Çünkü bu genç kendisine yarın için de lâzımdır. Bununla sür'ati için çalışıyor. Ter, genç boksörlerin alnından sicim gibi iniyor. Sırtındaki fa- nilâsı ıslanmış, omuzbaşı adale- lerinin her yumruk çıkarışta bir piston gibi işlediğini daha sarih görüyoruz. Idmancısı nefes nefese ikinci ravundu bitirdi. Sıra seksen beş kiloluk bir Rusa geldi. Rus eldivenleri giy- miş, Kemalın karşısında, Döğüş başlıyor. Bu bir idman değil daha ziyde kahbe bir maç. Rus seksen beş kilosiyle olanca şütile saldırıyor, Kemal yumrukları ya geri sıçrayarak ve yahut vücudunun hafif bir meylile savuşturuvererek mukabil yumruklarla döğüşüyor. : İkinci devre bitmeden Rus ta yoruldu. Bugün devam edemi- yeceğim dedi ve çekildi. Kamalde ufak bir gurur ma- nası yok. o bu gibi işleri tabii | görmeğe alışmış muntazam, ha- kiki kiymetli bir sporcumuz. Bitti zannile kalkıyorduk, da- | ha var dediler, On beş dakika daha kültür fizik... Ve hemen duşa koşuyor. Şimdi inandım ki 2 mayıs cuma günü sitadyomda Andre Rebinin karşısına çıkacak olan küçük Kemal tam timni ile çıkacaktır. Bu kadar iyi hazırlanmış bir boksörün da hasmı nekadar fevkalâde olursa olsun kazanmak ümidi fazladır. Böyle hazırlanan üzerine titre- diği.iz küçük Kemali bizi sevin- dirmek için olan şu mühim gayretinden dolayı şimdiden teb rik edriz, IM, i bize Bu çok mühim anket fikir : i ; : i : ğ $ (Üs crafı 1 inci sayıfada | Dün sabeye çıkan ve bize bir buçuk (o saatlik (Ooyunnda mevcut iktıdar ve kabiliyetinin fevkına çıkacak kadar çalıştığı zamanlar bile mütevassıt bir Avrupa takımı manzarasını gös- İ teren Viyana takımının bıraktığı intiba bubur. Halbuki yalnız iki üçü müs- tesna olarak baştan aşağı eski oyunculardan (Omürekkep olan İstanbul muhteliti bu zayıf te- şekkül karşısında şayanı esef İ bir şaşkınlık içinde bir buçuk saat bocaladıktan sonra (1—2) mağlüp oluyor. Yaptığı bir sayıyı da top ka- zara rakip müdafilerinden biri- atmak suretile. Bu müteşekkir kalınacak hüs- nü tesadüftür ki eğer top rakip müdafiin eline çarpmamış olsa idi muhakkak hemen her defa- sında olduğu gibi ya vaktinde verilmiyen bir pastan, yahut ta iğri bir yuruştan dolayı israf edilmiş olacaktı | İşte mubtelitin şu bildiğimiz şekli: Osman Mirat Barham Hüsnü o Nihar Cevat Fikret Muzsfer Zeki Alâenin Mehmet — Viyanalılara - gelince,. dört-ta-. nesi polis, diğerleri de Kriket ve otakrivye gibi gayri meşhur amatör teşekküllerine mensup olan takım şu şekilde idi : Varga Gefing Bahm Şinatalk o Kaberk O Vağner Kohler Palhamner Smit Spehtl Şüller Takımlart dör buçukta sahaya çıktılar. Statta büyük bir kala- balık farkolunuyor. Altı yedi bin seyirci var. Avusturya sefareti erkânı da sahanın kenarında davetliler için konan sıralarda ahzi mevki etmişler. Bu arada şunu da kaydede- lim: Dün sahanın kenarına kon- muş olan bu sıralar, davetlilere maçı yakından ve rahat seyret- tirmek imkânını verirken hem yer kazandırmış hem de mun- tazam bir hat teşkil etmişti. Takımlar sahaya çıkar çıkmaz Bahriye muzikası Avusturya ve İstiklâl marşlarını terennüm etti. Müteakiben bayrak © merasimi İ yapıldı ve takımlar sıralandı. Maçı İtalya hakem encümeni azasından M. Mavro idare edi- vor. Yan hakemi bizden Kemal Halim 6. , Viyanalılardan biri. Oyun 4,42de başladı. İlk hücumlar bizde. Muzafferin sıkı etmesi de bir şey kazandırmadı. Dört beş dakika sonra onlar çalışmaya başladılar. Fakat mü- tevazin hücumlar, birbirini karşı- larken görünen şudur: Her iki ta- nin eline çarptığı için penaltıdan | | rafta da bir müvazenesizlik, adeta | bir ayarsızlık var. Atılan topu yerine düşüremiyorlar. Bir tu- tan yok. Haydi onlar sahaya ! yabancıdırlar, ya bizimkilere ne oluyor ? böyle mütemadiyen fır- " sat kaçırıyorlar. lik on beş yirmi dakikada hücum hattımızın sade pas yap- ması ve uzaktan şüt çekmesi yözünden birçok fırsatlar heder oldu. Bir ikisini de onların hiç şüphesiz en iyi uyuncusu olan kalecileri tuttu. Bu ara Osman da yakın mesafeden atılan bir şütü geri çevirdi. Tarafeynin bu gayretsiz ve gayri muntazam ve bilâ netice çalışması oyuna zavk- siz bir cereyan vermişti. Niba- yet 35 inci dakikada sağ içleri ilk golü yaptı. Bundan sonra adeta bizim beceriksizliğimizden cesaret alarak kalemizi sıkıştır- dılar. Bu faikiyet doğrudan doğ- ruya süratlerinin ve yer tutma- larının eseridir. Birinci devre halle .i inci devrede o bir ile başladılar. İlk hücumlarında daha bizim müdafaa oyunun başladığı kabul etmesi gibi bir durgunluk anı geçirirken ikinci sayıyı kolaylıkla yaptılar. İşte bundan sonra bizim takım biraz çalışmaya başladı. Haf hattı çok gayret sarfediyor ve mu- vaffak da oluyordu. Fakat mu- hacimler < bir şaşkınlık içinde birşey yapabilecek bir kabili- yet gösteremiyorlardı. Her hü- cum bir şaşkınlıkla neticesiz kalıyordu. Bereket versin bu aralık rakip müdafilerinden biri kazara topa elini çarptı da Meraklı şeyler | Viyanalılara (2-1) yenildik bir penaltı aldık. Bir Purkanın sıkı vuruşile bir gol kazındık, Bu 28inci dakihada oldu. Burdan sonra gene birçok a1 yaptık. Muhtelit böyle gay.eti: çalışınca Viyana takımıda 'der- | akap oyunumuzun hükmü altına geçiyor. ve kuvvetinin derecesi ça- İ bucak farkolunuyordu, Fakat kabi- liyetsizliğimizin : görünüvermesi ve yüksekten pas vermek husu- sundaki taannüdümüz elimizde- ki hakimiyetimizi de onlara he- diye etmekte geçikmiyordu. O- böylece bitti. Pazar ü ii alli edilecektir. El heyeti bu muhteliti teşkil eder- ken dünkü oyundaki kusurları- mızı nazarı ei £ almalı e ortaya bu yenebileceğimiz Vis la yanmak ir tam çı- rmalıdır. Hkem M. Mavro maçı çok büyük bir liyakat ve dürüstü ile idare etmiştir. Beynelmilel bir Avrupalı ha- kemin oyun üzerindeki tesiri maçın devamı müddetince his- sediliyordur. »* Kulüp mensuplarına tahsis edilen bir liralık biletlerin pazar günü öğleye kadar evvelce ya- zlan mal e arzu edenlere amade bulundu. mıntaka riyaseti tarafından bildirilmek- tedir, a6 Küçük yaşta nikâh Hindistanda bu fena âdetin önüne geçmiye uğraşıyorlar Hindistanda müslüman olmıyan Hintliler arasında fena bir âdet vardır. Kız ve erkek, çocukları pek küçük yaşta evlendirirler. Hükümet bu fena âdetin önüne geçmek için çok çalışmışsa da muvaffak olamamıştır. Son zamanlarda evlenme yaşını tayin ve tahdit edecek bir kanun neşredilmek üzeredir. Gördüğünüz resim Madras şehrindi merasiminde alınmıştır. e e bir çocuk nikâhı