18 Nisan 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 1
a e a i ş g a e Mısır, Sudanı istiyor! Nahas Paşanın Londrada ileri sürdüğü Federasyon reisi- sartlar karşısında çok şiddetli lisan kullanıyorlar Misir başvekili Nahas Paşa- İngiltere hükümetile müza- € bulunmak üzere Londraya gittiği yazılmış- tı, Nahas Pa- şanın İngiliz ha- | riciye — mazırile yaptığı omülâ- ü katta ileriye sür- düğü — talepler İngiliz o matbu- atında (o büyük | bir hayretle kar- | şılanmıştır .Son posta ile gelen Deyli Mejl ga- Nehaş Paşa zetesi bu mü- sebetle diyor ki: tün bir millet namına ko- ylağunu iddia eden müfrit İ başvekilin ileriye sürdü- fartlar, bu heyet Kahireden *ket etmeden kaleme alın- a Bu Nahas Paşa tarafın- aş e sürülen. şartlar tama- Yeni şeylerdir. Misırda İngiliz askeri işgalinin ii için vaktile sabık başve- küyy ahmut Paşa kg anmış olan muahede şera- | hemen her maddesi Nahas | t tarafından değiştirilmiştir. | tk, Yeni şartlardan bir tanesi Ti kontrolümüze dairdir. has Paşa Mısırdaki bütün iy askerlerinin Süveyş kana- ba, tarkına çekilmesi hususunda Gun ektedir. Sazej â gününe kadar Sudan *si hiç mevzuu bahis ol » O gün Nahas Paşa ve maliye nazırı Makran ngiliz hariciye nazırile rlarken bu meseleye te- İsgyişlerdir. çe'liz nazırına bu mülâkatta “egede hiç kimse refakat Söyyi birçok tefsirlere yol di tarafından İki ag Paşanın Sudan hakkında Büt, düğü talepler şudur: l A Sudan İngiltere ve Mısır hay AN müştereken idare o- adın Misir toprağı addo- Ki N n ii bir Mısırlı Umumi vali Syin olunmalı. meclisinde Ingiliz aza | mitli-âza da bulunacaktır. | ” ML patatesteri ıstan- o $ aa patatesine re- İ miyor; çünkü Ada- stanbula kadar Neg Mite mesafe için şi- Bil X T nakliyesi ve tab- | Yekün, tahliye ücretlerinin stanbu, arsilya patatesinin ty. aki satış fiyatından of tuyor | İ İngiliz gazeteleri Bütün ayaletlerde Mısırlı me- murlar bulunmalı. | Nahas Paşa, bütün bu talep- lerini kabul et- tiremiye ceğini (45 bilir. Fakat o- e nun niyeti Su- danda herhangi #” bir şekilde Mı-ği.*“ sır o idaresinin ra Mısırlılar raya akın ede cek ve bir gü: yeni bir taleple bu memleketi Ma'ron Atc büsbütün Mısıra maledecektir. İyi haber alan mahafle göre Nahas Paşa Suden meselesinde şayanı memnuniyet bir neticeye varamazsa o zaman Mısır mese- lesinde ayak direyecestir. Zira Vefde göre Mısır efkârı umu- miyesi bu müzakeratın inkıtamı arzu etmektedir.» Bü yânlarla, aşağı, yukarı, İngilizlerle Mısır arasında yeni bir ihtilâf çıkmasına intizar olu- nabilir. ettiler Ankara, 17 ( Vakıt) — Reisi- | cümhur Hz. refakatlerinde Baş- vekilimiz olduğu halde İş ban- kasını ziyaret ettiler. Sanayi kongresi Ankara, 17 (Vakıt) — Sanayi | kongresi 22 nisanda dörtte İk- | tısat vekili tarafından açılacak- tır, M. Mavronun teklifi imiz tarafından ka- z z i Ve sonra kendi beynine sıktığı bul edildi Viyana-İstanbul maçını idare etmek üzere şehrimize gelmiş olan İtalya hakem (encümeni reisi M. Mavro dün Federas- yon reisi Muvaffak Beyle görü- şerek İtalya Federasyonunun, iki memleket (arasındaki revabıtı | dostaneyi gençlik sahasında da teyit için, milli takımımızla bir maç tertip etmek arzusunda olduğunu ve bu gayeye vusul için ber türlü teshilâtı iraeye amade bulunduğunu söylemiştir. M. Mavro neticeyi ayni gün Romaya bildirmek mecburiye- M. Mavro tinde olduğundan cevabımızın, | prensip itibarile olsun, derhal verilmesini bilhassa rica etmiştir. Muvaftak Bey bu yolda bir te- masın Türk sporcuları için fevkalâde şayani arzu olduğunu ve esasen bu kadar nazikâne bir teklifin reddine maddeten v& manen imkân olmadığını söy- lemiştir. (Altarafı 4 üncü sayılamızda) Yiyanalılar dün geldiler Viyanalı oyuncular Sirkeci istesyonurda Viyana amatör muhteliti oyun- | cuları dün konvansiyonelle şehri- | mize gelmiştir. Misafirler Sirkeci istasyonunda Futbol federasyonu reisi Muvaffak, ümumi kâtibi A, Şerafettin beylerle İstanbul | # mıntakası erkâmıtarafından kar- şılanmışlardır. | Kafile on beş kişiliktir. On üçü oyuncu Mıntaka reisi bir nutukla karşılamış, kafile reisi buna mukabde etmiştir. Viyanalılar Novotni oteline misa- misafirleri kısa ikisi de idarecidir. | | l fır edilmişlerdir. Maç hakkında” ; ki mütaleamız iç sahifemizdedir. * Yarın 12 sayıfa Bir aile facası EE Gama Bir genç, kendisile Samsuna gitmek istemiyen genç karısını vurdu kurşunla intihar etti Evvelki gece sabaha doğru Aksarayda tüy- ler ürpertici bir aile faciası ol- muş ve genç bir zevç rovel- verinin ilk kur- şunile genç zev- cesini ovurduk- tan sonra. ikin- cisinide kendi- ne sıkarak bey- nini parçalamış- tır. Dün bu facia hakkında mu barririmizin bir | mahallinde yap- tığı tahkikatın tafsilâtın o kay- dediyoruz: Aksarayın bü- tün seyrek ve ahşap evlerle dolu Molla Şera- fettin mahallesinde 45 yaşlarında ve resmi bir dairede memuriyeti bulunan Celâl B, zevcesi ve çocukları oturmaktadırlar. Celâl beyin genç kızı Nüzhet H. ge- çenlerde gene bir ma- kamda isminde bir gençle evlenmiş ve genç çiftler kurdukları yuvanın bütün saadetlerile dolu uzun Efkârı umumiye Muammer isminde bir aktö- rün Taksim polis merkezinde bir başka vilâyetin polis mü- dürü tarafndan (dövüldüğü haberi yazıldı. Dövülen genç mahkemey: | gitmiş... gidebilir, Efkârı umu niye (davanın neticesinder evvel, Taksim merkezi hakkın- da vilâyetçe yapıldığını mubak- kak bildiğimiz tahkikattan ba- berdar olmak ister: İddia edildiği gib', Tak- sim merkezine bir başka vilâ- yetin polis müdürü denildiği gibi gelmiş midir ? — Bu zat ile Muammer beyin, hatta dayak faslı olma- dan, temasına müsaade edil- i ir? İlan dayak © merkezin kendi memuru tarafından atıl. mış olsaydı bu kadar acı bir akis yapmazdı. Biliriz, vali vekili bey, dahi- üye vekili bey kadar dayak aleyhtarıdır. Dayak atanları Muammer bey takip etsin, vilâyet de şu merkez erkânını takip etmelidir. Eikârı umumiye bu takibin neticesini öğrenmek ister. bulunan Necmettin B. | Faciaya safne olan ev İ nın bütün İ bir netice vermemiş | adam pazartesi günü yalnız kal. aylar geçirmişlerdir. Bu müddet içinde bir gün resmi vazifesi Samsunda olan Necmettin B. refikasına artık onu Samsuna götüreceğini söy- liyerek beraberce yol bazırlık- larına başlamalarını teklif et- miştir. İstanbuldan ve ailesinden ilk defa ayrılmak mecburiyetini kendisine yükliyen bu arzu Nüz- bet hanıma pek ağır gelmiş ve zevcini bu fikirden vazgeçirtmek için tatlılıkla gönlünü almıya ka- rar vermiştir. Fakat genç kadı- teşebbüsleri müsbet ve genç dıkları zaman sesle: — Beni ona asabi bir müşkül bir mevkie | sokma,,. Perşembe günü Seyri- sefain vapuru var, muhakkak gi- deceğiz demiştir. Bu kat'i emir Nüzbet hanıma pek ağır gelmiş | ve zevcinin kat'i kararlı asabi bir genç olduğunu bildiğinden Per- şembe günü ne yapacağını düşün meğe başlamıştır, Facia gecesi... Çarşamba gecesi olmuştur. Saat İlde Nüzbet H. Kalbi heyecanlarla çarparak pencere- de hâlâ gelmiyen zevcini bekle- mektedir. Nihayet kocası gelmiş ve odasına çıkmış, aralarında mü- nazaa başlamıştır. Saatlerce siren bu münakaşa da genç adam onun git- meğe mecbur olduğunu söyliye- rek ret cevabı alınca asabiyetle ttriyen bir sesle bağırmıştır : — Yine inat öyle mi?... Peki Nüzhet... onun Ve bu “peki, sababa kadar ağzından çıkan son söz * olmuş ve üslüsle sigara içerek
