«a 2 — VAKIT 18 Nisan - m Muallimler için Meclise yeni bir iâviha verildi İlk ve orta tedrisat muallim- leri hakkında hazırlanan bir lâyiha meclise (gönderilmiştir. Bunda muallimlerin terfi ve tecziyeleri için yeni esaslar vardır. Cezalar ihtar; tenbih, maaş kesilmesi ve ihraçtır. Dayak atan muallimler- den para kesilecektir. Matbuat kongresi Matbuat cemiyeti reisliğinden: Cemiyetin heyeti umum içtima: 20 nisan pazar günü saat on üçte | Türkocağı salonunda yapılacak- tır. Azanın teşrifleri rica olunur. tek bir söz bile söylememiştir. Sabahın ilk ışıklarile tek tük işlerine giden amelelerin neş'eli sesleri, ayak gürültüleri başla- mıştır. ' , Bu aralık bir koltuk üstünden | ağlıyan Nüzhet H. odadan çık- mak istemiş, fakat zevci önüne dikilerek korkunç bir sesle ba- gırmıştır : — Nereye ?.. topla eşyalarını. Böylece kavga yine patlamış ve geceden beri tirlü türlü ta- savvurlarla bir çılgına dönsn Necmettin B. hâlâ 1930 VAKIT ın telgraf ve telefon haberleri İ şayanı memnuniyet izahat | miştir. İlki recülü hükümet ara- İ müzakeratın tabii Mübadele Atina haberlerine göre son vaziyet nedir? Atina 17 (Apo) — Türkiye sefiri Enis B. hariciye nazırı M. Mihalâkopulos ile dün uzun bir mülâkatta bulunmuştur. Bu mü- lâkat esnasında Enis B. Türkiye tarafndan projede icrası talep edilen tadilât ve projede mev- cut bazı maddelerin daha vazıh bir surette tesbiti lüzumu ve Türkiyeyi bu tadilâtı talep etmi- ye sevkeden sebepler hakkında ver- sında cereyan eden bu mökâle- | me esnasında mütehassıslar ta- rafından tanzim edilen projede bazı noksanlar bulunduğu ve bir şekilde inkişafı için bu noksanların ik- mali lâzım geldiği iki tarafça da | tesbit edilmiş, fakat yeni tekli- fatın daha ziyade tavzihe mub- taç olduğu da Yunan nazırı ta- i rafından ileri sürülmüştür. zevcesinin | ısrar ettiğini görünce asabiyetle | kapıya atılmış ve âni bir hırsla tabancasını çekerek çılgınca ateş etmiştir. Bunu gören zavallı Nüz- | het H. ancak acı acı: — Necmettin. Necmettin. diye bhaykırabilmiş ve kanlar i kapının önüne düşmüş €n'sevgili bir başın kendi kur- şunüle kanlar içinde yere yuvar- lanmasını gören bedbaht koca bu manzara karşısında deli bir hale girmiş ve tabancasını kendine çevirerek beynine ateş etmiştir... Genç kadının çığlıklarını ve üstüste inliyen kurşunları “duyan herkes hemen odaya e muşlar ve bu talisiz çifti > beyinleri o parçalanmış ir ölü bulmuşlardır. Derhal müddei umumilik ve polis tahkikata vazıyet oetmiş yapılacak bir takibat kalma- Türkiye sefiri tavzihe muhtaç görülen noktalar hakkında An- karadan talimat istiyeceğini ve talimatı aldıktan sonra M. Mi- halâkopulos ile tekrar mülâkat | edeceğini söylemiştir. Mülâkat | esnasında gayri mübadil emlâk meselesine de temas edilmiş ve Yunan hariciye nazırı hükümeti metbuasının bu meselede hattı İ hareketini tesbit edebilmesi için Aylarca göğsünde uyuttuğu | dığından definlerine ruhsat ve- | rilmiştir. Cenazeleri dün kaldı- Türkiyenin noktai nazarını sarih bir surette dermeyan etmesini ileri sürmüştür. Dünki mülâkatta Yunan ta- limatının Enis B. ile M. Mihalâ- kopulos arasında ikinci mülâ- katın neticesine kadar tehiri | kararlaştırılmıştır. Yunan cevabı, Enis B. talimat alarak mübadil emlâk ve İstan- bulda vazıyet edilmiş olanemlâ- kini itilâfname mucibince geri alacak olan Yunanlıların tabiiyeti meselesi hakkında Türk noktai nazarını vazıh surette (tesbit edinciye kadar teehhür edecek» tir. Bu mülâkattan sonra M.Miha- lâkopulos M. Venizolosu ziyaret ederek izahat vermiştir. Türk Vâmıl ın teirikası: 152 Yazan : Hüseyin Rahmi Vehleten (ocanavara tesadüf etmiş ceylân gibi nazik vücudu le>eden tırnağa kadar ürperen Salıh Şekür : — A. Amcam! sayhasını kopardı. Vebbiye biç ses çıkaramaz bir baygınlığa düştü. Yıkılma- mak için tutunacak yer aradı. Gelen herif hoyrat bir sesle haykırıyordu: — Irz düşmanı yeğenim Şe- kür, kapı arkasından sözlerini işittim. Kendi kendine hallede- mediğin omuammalara cevap vermeğe geldim. Zevcesine dönerek: — Vehbiye sen karnı güna- hının aleniyetile yüklü rezil ka- dın, ayı pençesine düşmüş ece- ini arıyan bir zavallı aradığın ölümü benim ellerimden bula- caksın. oOBu semahati senden esirgemiyeceğim. Paltosunun cebin de kabzesini elinde tutuğu revolveri çıkarır- ken Avnüsselâh, Suduri, Ali Safder üçü birden, karısının aleniyete vuran hiyaneti önünde kudurmuşa dönen bu kocanın hemen üzerine atılarak kolların- dan bedeninden, bacaklarından sım sıkı kavradılar. İstimaline mahal (Obırakmadan © bileğini burup silahını elinden aldılar, İntikamın da hasir kalan Ab- dullah Ömer Efendi yesinin şiddetinden etrafındakileri ısıra- cak bir göz dönüklügüle yara- lanmış bir öküz gibi bögürüyordu, sip Sabriye ve diğer: hizmetçiler içeriye koştular. Avnüsselâh onları üst perde- 'Gandının oğlu , Üç ay hapse mahküm | oldu. Karachi, 16 (A.A) — Sabah- İ leyin çıkan kargaşalıklar esna- sındabir kişi ölmüş, yedisi ağır olmak üzere 26 kişi yaralanmış- tır. o Vaziyet akşama doğru düzelmiştir. Kalküta 16 (A.A) — Karga- şalık çıkmış olan mahallerde i askeri müfrezeler dolaşmaktadır. Artık sükün hüküm sürmeğe başlamıştır. Yeni Delbi 17 (A.A) — Gan- dinin 9 Nisanda tevkif edilmiş olan oğlu Devidas, 3 ay adi hapse mahküm olmuştur. Navsari 17 (A.A) — Kalküta ve Karachi kanlı müsademele- rinden (o bahseden Gandi, bu şiddetlerin girişilmiş olan cidal bunların bükümetin tabriki eseri bulunduğunu beyan etmiştir. lidir demiştir. Navsari 17 (A.A) — Gandi, itaraftarlarile akşam üzeri bir müd- bet müşavere etmiştir. Cumartesi ! günü Bardeliye gidecektir. Bombay 17 (A.A) — Gandi, Young İndia gazetesine gönder- diği bir mektupta, Gejerat'ta halk tarafında yapılan nümayiş- lerin her türlü ümit ve intizar fevkine çıkmış olduğunu, Bom- bayda ve civar o mahallerde mecusilerin de daha az tezahü- ratta bulunmamiş < olduklarin söylemektedir. Gandi; halkın cebir ve şiddete müracaat et- meksizin tezahüratta bulunması | pek âlâ mümkün olduğunu temin | etmekte ve bu imkânın geçen sekiz gün zarfında kâfi derecede sabit olduğunu sözlerine ilâve etmektedir. Gandi taraftarlarına süvari kuvvetlerinin ve usturpalı polislerin b a yerlerini metanetle muhafaza et- meleri lüzumunu beyan ederek sözüne nihayet vermiştir. mahafilde ve gerek efkârı umu- miyede Türk zimamdaranının Yu- nanistanla anlaşmak istediklerini için muzır olduğunu ve fakat | Mücadele, bilâfasıla devam etme- | m. sefirinin izahatı gerek resmi M. Meclisinde Seyrisefaine 385 bin lira tahsisat verildi Ankara, 17 (Vakıt) — M. Meclisi bugün Seyrisefain ida- resine maliye bütçesinden 50 bin ve idarenin 929 bütçesine münakale ile 120 bin ve gene idare bütçesine ceman 385 bin lira fevkalâde tahsisat verilmesi kanununu kabul etmiştir. Sonra | umumi (o hıfzıssıhha kanununun müstacelen müzakeresine karar verilmiş, Sıhhiye vekili söz ala: rak bu kanunun ihtiraca kâfi ilmi esaslar koyduğunu söylemiş ve yedi madde görüşülmüştür. Zeplin dolaşıyor Sevil, 16 (A.A) — Zeplin balonu, saat 13,10 dan beri şehir afakında dolaşmaktadır. Balonun saat 15 te yere ineceği | zannolunuyor. Sevil, 16 (A.A) — Zeplin, saat 18 de yere inmiştir. Sevil, 17 (A.A) — Zeplin, Kral ve prensler de hazır bu- landuğu halde yere inmiş, saat 18 buçukta İspanya tayyare mü- dür muavinini de alarak Frid- lanmıştır. Madrit, 17 (A.A) — Zeplin, Grinyiç saatile saat 2.24 te Ortegal burnu üzerinde bulun- duğunu ve muhalif rüzgârlar dolayısile Fransanın cenubundan geçmemek için Gaskonya kör- ARE yy a ayy yg Ne okuyacağız ? Mekteplerde yeni harflerle okuyup yazma öğrenerek 1 genç nesil, birkaç sene sonra mektep kitapları haricinde yacak tek bir eser bulamıyacak. Vücude getirilmesi elzem 4 ili kütüpanemizde hangi eserler bulunmalı? Arap ha basılmış kitaplardan Türk harflerine çevrilip yeni: mak icap eden eserler var mıdır? Nihayet garp , ribshafen'e gitmek üzere hava- | Afyonda Eski bir şehrin hari besi bulundu Afyon, 17 ( Vakıt) — nahiyesinde çalışan Amerik lar mühim asârı atika buldu” Burasının eski Sinada | yeri olduğu anlaşılmıştır. Bir Romalılara ait ve İskender kadar meşhur bir lâhit muştur, Masraf bütçesind tasarruf Ankara, 17 (Vakıt) — killer heyeti iktisat progi bitirdi. Masraf bütçesini tet başladı. Azami tasarrufa i hışılıyor. Himayei etfal r Ankara, 17 ( Vakıt) — yei etfal reisi Fuat Bey tef için Viyanaya gitmet üzere İs” bula bareket etti, Çocuk bayramınd3 | Ankara, 17 (Vakıt) — 23 san çocuk bayramı günü rimizdeki otomobiller çoci meccanen gezdireceklerdir. Fransız sefiri Ankara, 17 (Vakıt) — Fr” sefiri Istanbula hareket etti. fezi üzerinden Loire nehri sabbına doğru teveccüh fi i miş olduğunu bildirmiştir. çok vilâyetlerde şiddetli fert”. lar hüküm sürmektedir. ve Bürgoz şehirlerinde kar mıştır. Valans'ta son deri şiddetli bir rüzgâr pori” | ağaçlarını tahrip etmiştir. #| ii > den dilleri lisanımıza çevrilmesi lüzumlu olen eserler hangileridir? oil Esaslı bir memleket meselesi kirlerimizle, ilim ve san'at dikkate şayan şeyler söylediler. belli başlı bir ihtiyacına cevap verecektir, hayatımızın 'an bu mevzu üzerinde mü p adamlarımızla görüştük ; Bu çok mühim anket f” Pazar günü başlıyoruz Evy si yy A yy ya çay gi — Nasıl oluyor da eli silâhlı : bir adam konsültasyon salonu- na kadar sellemebüsselâm gi- Sabriye — Bu adam tımara- ne kaçkınına benziyor. Kimimizi iterek dıvara çarptı. Kimimizi yere devirdi deli gibi içeri sal- i dırdı.. Salih Şekürla baygın Vehbi- yeyi derhal başka bir odaya aşırdılar Şimdi üçü bu intikam kuduzu bedbaht kocayı teskine çalışıyorlardı. miye uğraşılan bir azı gibi kendini zapta çalışan kolların arasında kıvrım kıvrım kıvrıla- rak kurtulmıya atıla atıla hay- kırıyordu : tutuyorsunuz ? Avwnüsselâh bir vaiz makamile cevap veriyordu : — Beyfendi burası sulhü se- cinayet olamaz.. Buraya kâfir giren mümin çıkar... mıya müekkilim. © Abdullah Ömer Efendi kur- tulmak için debelenmesinde şid- det göstererek : — Bırakınız beni, melün kalp- lerini O kurşunumla (o deleceğim. Cezalarını vereceğim. Avnüsselâh daima bir vaiz ağırlığile : — Susunuz.. Susunuz rabbi- min gücücüne gider. Ceza ie cenabi zülcelâle mahsus- EN — Sen benim kulağıma ne ezan okuyorsun?.. er Efendinin dini taassu- | bunu hisseden Avnüsselâh; — Ey müslüman seni selâha davet ediyorum. Kul kulun ce- zasını verdikten sonra cenabı adili mutlakın cehennemi boş mu kalacak? Allaha havale et. O güzel yapar müntakımı haki- — Meşru intikamıma mani | Ki kendisidir. Kalbinden şeytan olmak için kollarımı ne hakla | koy. Rahmana dön. Bekle. Ak labın onların üzerinde parlıyacak gazebini göreceksin. — Efendi sen kimsin? Ne selâhiyetle beni azmimden çevir- lâh ve teselli evidir. Burada | meğe uğraşıyorsun? — Ben seni dalâletten kurtar- — Ben namusumu liyenlerin kanlarile m ğım... gi — Kan leke çıkarmaz Cinayet cinayeti temi Şeytanın iğvasın yen. *© gel. Meyus koca seyr Avnüsselâhın yüzüne — Güzel arayana Gİ sözlerinde bir mürşit ii za kendimi ri muktedir değilim... — Sen müslüman değil "gi — Elhamdulillâh fadlı rabbi.. — Kalk hemen Göğnünden bütün fıskü fücuru çıkar. Hazar aleminde kalbini ies! temizle, vicdanını te g İnsana huzur ve imi de gelir. Şeytan seni vikediyor. Sen rabia” Bu o mümi leşi” önünde gittik Li ü bir sükünet peyda 0 lah Ömer El ndi: i — Bilirim hi Allahın divanına çok belâdan