“Kadından beklenen vazife yak Çocuk vefiyatı artıyor nız çocukları ile uğraşmaktır !,, Besim Ömer Pş. Kadri Raşit Paşanın konferansı münasebetile düşün- düklerini arlatıyor Müderris doktor Kadri Raşit | çocuk ölmektedir. Çocuk kendi- Paşa evvelki akşam Türk oca- | liğinden ölmeden öldürülüyor... ğında bu konferans vermiş, | Bakılmıyor... Sıhhatine, yiyeceği” memleketimiz - çocuk ve- atının sene- den seneye arttığını söy- liyerek istik- Dİ, iş hayatına © atılan kadının Şocuğunu ihmal ettiğini, şimdi kadınlara siyasi hak verilmesi kararlaştırıldığına göre bu ih- malin ziyadeleşeceğini anlatmıştı. Dün bu hususta söz söyliye- bilecek ilim adamlarımızın en piâhiyettarı olan Besim Ömer e” ile görüştük. Besim Ömer * diyor ki: >— Memleketimizde çok ço- Sak olması yalnız çok doğma- Wa değil belki doğanlardan hayatta bulunmasına Dütevakkıftır. Filhakika etra- za göz gezdirdiğimiz zaman unç bir tehlike karşısında İnunduğumuzu görüyoruz. Çok muz ölüyor. a nz doğan bir çocuk ölüme maruz olduğundan yalnız lerin etimizde değil, sıhhat iş- pek fazla ileri gittiği le bile ik yaşlarda ba uy korkunç bir rakam alk Beri kü Rs Ter kizmetçi doktoru... oğlun, | da Bayram soka» ki ada oturan doktor O- bi, €ndinin vücuduna ze- Sing “© şirmga eimek Mer etiği ve öldüğü a Yaptığımız tah- ol, Ahçoğlu namile oktor ölmemiş, Üs halinde kal- yn zevcesi dün kendi- mn bir muharririmize SüpuE tir : Mep uk baban ve evine , olan doktor sık diy, El buhranları geçir- Muay si gün gene has- , n birdenbire kuh- Besim Ömer paşa , ne itina edilmiyerek ehemmiyet verilmiyor. Hatta meşhur bir İn- giliz filosofu bu umumi hali pek güzel tasvir etmiş ve: “Bir nahiye merkezinin hanlarında, misafir odasında veya köy kahvesinde politikadan sonra en alâka ile konuşulan lâf hayvanlara dairdir. Uzun zamandan beri dikkati | celbetmiştir ki çocuk yetiştirmek ee her sene bir 7 yaşına kadar 100,000 | Kendi kendini zehirliyen doktor | insanları hayvan yetiştirmekten dahe az işgal ediyor, demiştir. Evet bugün yeni doğan bir çocuk bir hayvan kadar hima- yeye mazhar olmuyor dersek mübalâğa etmemiş oluruz. Bizde çocuk ölümünün en bü- yük sebebi çocuk bakımının bi- linmemesidir. Fikrimce gürbüz çocuk yetiştirmek ve onun ölü- mile mücadele etmek meselele- rini bir memleket, bir millet işi yapmalıdır. Çocuk kırımına karşı yalnız bakımı temin için annelerin dikkatlerini celbetmek elvermez. Bunda asıl iş kadınındır. , Ve öyle ümit ediyorum ki nesil fedakâr Türk kadınının sevgili Türk kızından aile oca- ğınn haricinde biriş, vazife beklemiyor. Ondan beklenen vazife yalnız kendi sıhhatini ko- rumak, kuracağı aile ocağının varlığını yaşatmak, yavrularile uğraşmaktır, Ailenin, ırkın kuv- veti kadının büyüdeceği çocuğu eyi yetiştirmesine bağlıdır. » Kg mmlik — çi *di arkadaşı Olinopos Ef. nin ha- Yatını kurtardılar; doktor yaşıyor ran gelmiş, eline ( geçirdi şırıngaya om rma kollarına ve bacaklarına sıkmış- tır. Bir müddet sonra hizmetçi içeri girince (doktoru baygın bir halde yatarken görmüştür. Hizmetçinin feryadı üzerin vak'adan haberdar olduk, tele- fonla yedi doktor arkadaşını çağırdık. Yapılan tedavi netice- sinde hayatı kurtarıldı. İntiha- rada sinirden başka hiç bir şey amil olmamıştır. Bu böyle bilinmelidir.» .M.Duka Sabık Romen nazırı şeh- rimize gezmeğe gelmiş Kıraliçe ile konuştuğu haberini tekzip ediyor Sabık Romanya iciye na- zırı M, Dukanın şehrimizde bu- lunması Kıraliçe Mari Hz. ile bazı mühim meseleler ve bil- bassa Prens karol hakkında konuşmak üzere İstanbula gel- diği yazılmıştı. ün Sabık nazır kendisile konuaşan bir muharririmize se- yahatinin tamamile hususi oldu- ğunu ve paskalyadan istifade ederek müteaddit defalar gör- dügü İstanbulu bir daha görmek arzusile geldiğini söylemiştir. İstanbulun hayatı Hamursuz bayramı 41 Musevilerin geçen pazar günü başlıyan hamursuz bayramı de- vam etmektedir. Bu münasebetle yn ber işhane yi taraf- larında bir bayram yeri kurul muştur. vi Satıcı körler ii Emanetin dilencileri toplamıya başlaması bu kabil en bir çoklarını iş sahibi etmiştir. fotinbağı satan iki âmayı görüyorsunuz. - Seyyar çalgıcılar “Yazın yaklaşması, kır kahve- lerini, üstü açık gâzinoları dola- şan seyyar çalgıcıları tekrar meydana zi Ortaköy dispanseri Dün sabah merasimle küşat edildi (G'imburiyet Halk Fırkası Beşiktaş nahiyesi tarafın- dan Ortaköyde yaptınlan dis- panserin küşat resmi dün icra edilmiştir. Bu münasebetle yapı- lan merasimde Fırka nahiye reisi Nuri, nahiye erkânından Zühtü, Cemal, Sami, Osman Nuri ve Etem Akif beylerle sair zevat hazır bulunmuşlar, Zühtü Bey tarafından bir nutuk irat edil miştir. Zühtü B. nutkunda dis- panseri tesise muvaffak olan fırka reisine ve meccanen vazife alan doktor Necmettin beyle diğer doktorlara teşekkür edil- dikten sonra dispanserin kurde- lesi kesilmiş ve ilk hastanın tedavisi yapılmıştır. Celâl Muhtar B kiymetli doktorumuz yetaklı vagonlu seyahate çıktı Tanınmiş o muktesitçilemizden Celâl Muhtar Bey dünkü ekis- peresle Parise gitmiştir . Yataklı (O vagonda © seyahat eden mumaileyh bazı kimseler gibi Avrupaya para yemeğe değil, kulaklarını tedavi ettir. meğe gittiğini söylemiştir . | Şakır 3 — VAKTIT buz ihtiyacı 19 Nisan 1930 sem Bu sene sıkıntı çekilmesi mevzuu bahis değil ANE Fabrikanın tevsii meselesi halledildi faaliyete Bir bhaftadanberi Ankarada bulunmakta olan Emanet mua- vinlerinden Hamit B. şehrimize avdet etmiştir. Hamit B. dünkendisi ile görüşen bir muharririmize şunları söyle- miştir : — Emanetin kambiyo ihtiya- cı meselesini hal için gitmiş- tim. Bu mesele halledilmiştir. Kambiyo meselesi Oile alâ- kadar olan işlerden birisi buz fabrikasının tevsii meselesi idi. İstanbulu bu sene buzsus bırak- mamak için derhal fabrika tevsi olunacak yeni makineler getirilecektir. Bu sene fabrika yevmiye elli ton daha fazla buz imal edebilecektir. ve geçiliyor Şehremini muavini Hemit B. Taksim meydanının tanzim ameliyesine de yakında başla” nacaktır. Yeni | kanunlar Hıfzıssıhha kanununun müzakeresine başlandı Muallim dereceleri | B.M. meclisinde hifzıssıhba | kanununun müzakeresine baş- lanmıştır. Sıhbiye vekilin izaha- tını müteakıp Dr. Refik B. (Bursa) | kanunu takdir etmiş, Akçura oğlu Yusuf B. söz almış ve de- miştir ki: -— Zamanımız devlet sistemine göre memleket hayat ve sihha- tini korumak devletin vazifesidir. Geçenlerde icra heyetinden bir zat iktisadi faaliyetin artması için sıtma mücadelesinin teşdi- dinden bahsetti. Bu ince bir gö- rüştür. Yusuf B. iş kanununun da en kısa bir zamanda meclise iade- sini temenni etmiştir. Kanunun 4 maddesi müzakere olunmuştur. Meclisin bugünkü celsesinde mü- zakereye devam edilecektir. Muallimler kanun İlk ve orta mektepler mual- limleri hakkında hazırlanan lâyi- ha da Meclise gelmiştir. Muak limler daimi ve serbest olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Orta tedrisat muallimlerinin dereceleri 12 den başlıyarak dörde kadar çıkmaktadır. Muallimler bir de- Vapurda yangın Lotüs vapurundaki pa- muklar tutuştu Evvelki gün İzmirden külli- yetli miktarda pamuk yükleyeri Fransız bandıralı Lotüs vapuru İzmir limanından kalkmak üzere iken güvertedede bulunan pa- muklar bacadan çıkan bir kı- vılcımla tutuşmuş ve itfası kabil olamamıştır. Pamuklar güçlükle nhtıma satıldıktan sonra şehir etfaiyesi tarafından söndürül- müştür. receden ötekine geçmk için 3 sene çalışacaklardır. Serbest muallimler için maddeler ayrıdır. Yüksek tahsil görenler tah- silini ecnebi memleketlerde bi- tirenler 10 uncu dereceye alı nabilirler. Mektep müdürü ve muavinleri ayrıca müdürlük ve muavinlik vazifelerine mukabil 35 ile 90 lira arasında maaş alırlar. Bütün daimi ve serbest muallimler haftada 18 saat ders vermekle mükeliftirler. Müdür ve muavinler de haftada azami 12 saat ders verirler. İlk tedri- sat maallimlerinin dereceleri 10 dan başlar, 25 sene sonra seki- xe kadar çıkar. Lâyihada ceza- lar da tasrih edilmektedir. ap m Hilâli Ahmere teberrü 7 edilen ha Mererndeki Şerif Peşa hanı; sahipleri müteveffa Helim Peşa zevcesi Terandil hanımla kerimesi Prenses Rukiye H. terafından Hilâli Akmere teberrü olunmuştur. 150,000 lira kiymetinde olan hanın bir resmini koyarken bu elicenabane hareketi takdir ederiz