18 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

18 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şe, ey 4 — VAKIT 18 Mart WU TAKTIR Berlin - Kâbil An Ameli Ha Köprü ka'd ruabuir mi?/Bir haftada gitmek İstanbu da asma köprü me- selesi kapandı. Onun yeri- ne Galata köprüsünün kaldırı larak Halicin açı'ması ve bir liman haline getirilmesi mesele- si geldi. Ticaret odasında teşkil edi'en bir komisyon bu fikre taraftar olmuştur. Bundan baş- ka köprünün kaldırılarak Hali- sin bir liman haline getirilmesi takdirinde | İstanbuldaki ticari hayatm birdenbire büyük bir inkişafa mazhar olacağını iddia edenler vardır. Bu poktai na- zardan bu meseleyi bir kerre tetkik etmek istiyoruz. Şüphe yoktur ki Halicin açı- larak İstanbu! limanına ilhakı tahmil ve tahliye işlerini ko- laylaştırır. Fakat bunun için buralarda rıbtımlar ve yeni li- man tesisatı vücuda getirmek lâzımdır. Böyle tesisat neye mal ola- caktır ve bunu kim ve nasıl yapacaktır. Köprüyü kaldırmak kararını vermezden evvel bir kerre bu cihetin halli icapeder. Eğer Halic'n her iki tarafın- da hakiki bir liman için lâzım gelen her türlü tertibat filen ikmal edilmeksizin (köprünün kaldırılmasına teşebbüs edilirse ya'nız limanın değil, bütün İstan- bulun iktisadi hayatında büyük bir karışıklık cıkacağı muhak- kaktır. Bazıları “Galata köprüsünün sadece OKaraköy ile İstanbul srasında halkın gelip geçmesini temin eden bir vasıta telakki w ediyorlar. Köprü kalktığı takdir- w de: halkın feribotlarla nakledile- bileceğini ve bu suretle mese- lenin halledi'miş olacağım zan- nediyorlar. Ha buki işin esası bukadar basit değildir. Çünkü bugün Karaköy köp- rüsü ayni zamanda bir nevi rıh- hm vazifesi de görmektedir. Köprü kalkınca mevcut i kele- leri Galata “ve İstanbul tarafın- daki 'rıhtimların üzerine kur- mak icap edecektir, bir haldeki gerek (o Bogaziçinden, gerek Kadıköy tarafından vapur- larla gecek yolcuların Galata cihetinde işi olanları bu taraf- taki iskelelere, İstanbul cihe- tinde işi bulunanlar Sirkecide- ki iskele'ere çıkabilsinler. Bugün Galata (o köprüsünün Üzerindeki iskelelerin okaldırıla- rak Galata ve Sirkeci rıhtım- ları üzerine nakledilmesi omüm- künmüdür? Seyrisefain ve Şirketi- hayriyenin Köprüdeki iskeleleri buralara nakledildiği takdirde | vâpur'ar artık nasıl yana- şabilirler? Hususile bu günkü köprü Şeh- Yarimasır gövel VAKIT 17 MART 1880 go A İNEN Rusyada meşhür res samlardan #yvazoski 4/a- rafından Ermeni mektep cemiyetine .iâne olmak üzere gurubu şemsfe Haf- kasva sevahilini irae eder nefis bir resim irsal olun- muş olduğundan resmi mezkörun piyankoya ko- nulmuş olduğunu Levant Herait yazıyor. mümkün olacak Deyli Ekspresin Kâikütadan aldığı mühim bir habere göre Orta Asya ile Orta Avrua pek yakında doğrudan doğruya bir- birine bağlanacaktır. Bunun sebebi şudur : Sabık Efgan kıralı Amanullah Han larafından (o Efganistanda inşa olunacak ilk (odemiryou hattı için verilen imtiyaz, Nadir Şah — tarafından © tasdik olun- duğundan yakında keşif ile meşgul olacak mühendisler A- | manyadan Kâbile gelecek'erdir. Alman şirketi hattın inşaatını deruhte edecek, ve bir müddet için hattı işletecektir. Bu müd- det zarfında Efgan gençleri de hattı işletmiye alışacaklarından hat Efgan'ılara devredilecektir. Evvelâ hat Kâbil ile Celâ'a- badı #aptedecek, ondan sonra Efganistanın Hindistan o hudu- dundaki Tarhana vasıl olacaktır. Hattın bir kolu Kandahar ie Heratı raptedecektir. Bunu müteak p bu hat, Tirmiz ve Koşk ile bağlanarak Rusya demir yollarile birleşmiş ola- caktır. Diğer bir hat, Kandaha- ri, Şaman ve Keta ile birleşti- recektir. Bu suretle Hindistandan ba- reket eden bir adam, Keta, Şaman, Kandahar, Herat, Koşke uğryarak Merve muvasalet &de- cek, oradan Maverayi Kafkas hattı ile © birleşerek OMos- kovaya gidecek, Moskovadan Leningrad ve Varşovaya ugraya: “rak Berline Varacak ve bütün "bu seyahat bir hafta zarfındâ yapılacaktır. remanetine aittir. Şehremaneti gerek o Seyrisefainden, O gerek Şirketi Hayriyeden iskele ücreti olarak pek ehemmiyetsiz bir kira almaktadır. Şimdi köprü © üstündeki is- kelelerin rıbtımiara nakli müm- kün olsa bile Rıhtım şirketi kolayca muvafakat etmiyecektir. Buna mukabil haddinden faza kira istiyecektir. Bu fazla kira- ları çıkarmak içinde biletler üzerine yeni ve mühim zamlar yapmak lâzımgelecektir. Diğer taraftan Galata köprüsü kalkın- ca Beyoğlundan İstanbula geçen tramvayın o hattı Unkapanı yo- lunu takip etmesi icap edecek- tir. Bu ise Tramvay şirketinin ni masraflar yapmasmı mi pim ve paslı dolayı Ti vay şirketinin de bu iş için bi- letlere yeni fiat zamları yap- mak istiyeceği şüphesizdir. Nihayet Galata köprüsünün kaldırılması İstanbulun bu günkü iktisadi vaziyetini değiştirecek- tir. Şimdi Karaköy ile Sirkeci ve Eminönü taraflarında tekâ- süf. eden iktisadi faaliyetler kısmen: Unkapanı ve Azapkapisı cihetlerine intikal eyliyecektir. Bu hâl şehrin bayatında bir nevi buhran yapacaktır. Bu ci- hette ayrı bir mahzur olarak telakki edilebilir. Görülüyor ki Galata köprir- sönün kaldırılarak Halicin bir iman haline getirilmesi fikri ilk nazarda © zannedildiğinden çok fazla karışık bir iştir. Her şeyden evve! * şehir için yeni masraflar ve fedakârlıkları istilizam edecektir. Acaba köprünün kaldırılma- yata Geli müessis heyeti seçildi 23 mektebin yolunu İ Emanet mi yaptıracak, vilâyet mi? Vilâyet meclisinde dün hararetli müzakereler yapıldi Vilâyet meelisi dün Hacı Âdi Beyin riyasetinde toplanmıştır. Yalova odoktorile (kabilesinin mâaşlarının oidarei bususiyece verilmesi hakkında sıhhiye mü- | dürlüğünün teklifi sıhhiye ve | bütçe © encümenlerine ( bavale edilmiştir. | Bundan sonra, Necmettin Sa- hir Beyin müessis'er heyetinden istifası dolayısile Maarif encü- meninin Ameli Hayat mektep- | leri hakkında hazırladığı maz- bata okunmuştur. Bu mazbatada deniliyor ki * “ Tetkikatımıza (ogöre, bu mektepler bir çok müşkülâla rağmen gâyesine doğru yol al- makta ve ilerlemektedir. Bu mekteplerin birisinde zihinleri karıştıran ve endişeyi mucip olan para suistimali babsine gelince: bunun sebebi mektebin himayesini deruhte eden rüfekayı kiramın ihmal ve terahisinden ziyade takip , edilen usullerde ve mekteplerin muayyen bir nizamnamesi olmamasında aran- mak icap ettiği fikrindeyiz. Mekteplerin istikbali için dü- şündüğümüz' şudur ki, mühim “hizmetler beklenen bu müesse- selerin gene kemafissabık -3-'ki- şiiik bir heyet tarafından ida- " Fesinih münasip o'acağı, bu he- yetin ayni zamanda müessis olması ve Tıcaret odasından iki zatın refakatile mektebi idare etmesi lâzım olduğu kanaatin- deyiz. Bu heyetin pek muntazam çalışmasının temini ve mekteplerin! programlarında tadilât ve mual- limlerinde tebeddülât yapabilmesi için müessislere salâbiyeti vasia verilmesi, bunun için kat'i bir nizamname tertibi Jâzım gel- mektedir. Bundan başka en ziyade na- zarı dikkati celbeden nokta mektep talebesinin geçen seneye nisbetle azalmış olmasıdır. Programların Oameli olması lâzım gelirken nazariyattan iba- | denberi hastalık şeklinde müs- tevli olan memüriyet havesini takviye ettiği zannındayız., Bu mazbata okunduktan s0n- ra müessisler heyetinin vaziyeti müzakere edilmiştir. Evvelce in- tibap edilen üç zat aralarından birisini müessis göstermişlerdir. Halbuki bu mahzurlu görülmüş, heyeti müessisinin gayri kabili infikâk olmak üzere üç zat uh- tesinde (ocemedilmesi Utekarrür etmiştir. Bundan sonra heyeti hamiye veya müessisinin hakkı huzur almadıkları için lâzımgel- diği kadar çalışmadıkları, hatta Necmettin Sahir Beyin bu yüz- sından beklenen faideler için Istanbul bu fedakârlıklara bu gün tahamül edebilecek midir? ve bi'âhare elde edilecek faideler hakikaten göze alınacak feda- kârlık ara degecek midir? ret olmasının mekteplerde öte- Mehmet Asım | den istifa ettiği söylenmiştir. Bunun üzerine Necmettin Sahir B. istifasının sebeplerini izah elmiş ve heyeti müessisinin fah- riyen çalışması hakkında 927 de verilen karara riayet edilmedi- ğini, gene evveice vilâyet mec- lisinin verdiği diğer kararlara da muhalefet edi'diği için istifa ettiğini tekit etmiştir. Bundan sonra yeni bir mü- essis heyeti intihabı karşısında eski hyetin ne olacağı mevzuu bahsolmuş, bu heyetin istifasına karar vermesi ileri sürülmüş fakat bunun iskat mahiyetinde olaca'ı söylenmiştir. Nihayet müessis sıfatile Hilmi B. söz almış ve demiştrki: — Bu mekteplerin alacağı vereceği vardır, davası vardır. Ben istifa edeyim, fakat bu iş- ler ne olacak? Hilmi Beyin bu mütaleası üze- rine alacak vereceğin yeni hey- eti müessiseye temlik edilmek suretile istifa edebileceği ileri sürülmüş, ve eski heyetin yeni hevete işleri devrederek maarife ayrıca tesis beyannamesi veril- mesi kararlaştırılmıştır. Bundan sonra müessis heye- tinin,.bir nizamnane, hazırlaması ve m essslere masarili sasurye verilmesi kabul edilmiştir. Müteakiben intihap yapılmış, yeni müessisler o heyetine Mus- tafa Faik, Mustafa, Nazmi Ziya Beyler seçilmiştir. Vilâyet meclisi azalarına veri- lecek tahsisatın 5-10 Sira ara- sında tesbiti hakkındaki vilâyet tezkeresi bütçe encümenine ha- va'e olunmuştur. Vilâyet namına Güzel san'at- lar akademisinde bir talebe okutulması teklifi maarif ve bütçe (o encümenlerine (o havale edilmiştir. Bunlardan sonra, vilâyet ma- kamının bir tezkeresi okunmuş- tur. Bunda, şehir dahilinde inşa edilen 23 ilk mektebin so- kaklarının bozuk olduğu, tamir için Emanete müracaat edilmiş- sede Emanetin.para olmadığını ileri sürerek müracaatı kabul etmediği, binaenaleyh bu yolla- rın idarci hususiyece yaplırılma- sı istenmektedir. Yol vergisini alan vilâyetin bu yolları yaptırarak Emanete yardım etmesi lâzım yelirken, bu teklif haylı münakaşaları mu- cip olmuş, nihayet tekifin bir kere de Encümeni daimide tet- kik edilmesi kabul edilerek iç- timaa nihayet verilmiştir. Müfide Ferit Hf. Londra sefirimiz Ferit Beyin refikaları Müfide Ferit Hf. şeh- rimize gelmiştir. Müfide H, mın seyahatine sebep, teyzesinin ra- hatsız bu'unuşudur. Son günlerde hastalığın şiddetlenmesi üzerine Müfide Hanıma bir telgraf çe- kilmiş ve Hf. bu telgraf üzerine derhal hareket etmiştir. Şehri- mizde bir müddet kaldıktan sona Londraya avdet edecektir. | 5 e Efendim? odralık , ruj, ve mini mmi parfüm tasma küçük bir tabanca el rak Bağlarbaşmda Madam M niği vuran Aliye Hanım cezada yenden muhakeme ipek mek leri taşımıya mahsus olan di. Ve bir ay, beş güne mah” oldu. Son isticvabım okudun siz de dikkat etmişsinizdir! Hâkim kendisine sormuş: — Efendim mahkümiyeti * bıkanız var mıdır? Şu cevabı almış: — Efendim? Nibayet, hâkim terceme eti : — Yani büküm yediniz — Yemedim efendim. Bravo Aliye hanıma! O bu «efendim?»i adliye nında AÂcemce terkibi ta rin kullanılmamasına mani cak. Az, buz hizmet mi b » Darabe Zeydün... ina okudunuz mu? Ol nuzsa bilirsiniz; ve mef'ulü asırlardan beri d miyen bir cümle vardır ki d misal olarak gösterilir; * Darahe Zeyaün Amren « Bu misal mucibince Arapçi binasında mütemâdiyen Zeytten dayak yer, durur. Güzel san'atlar birliği bin da ise bu misal başka bir aldı: orada p P * Darobe Muhsınün Pts 9 . “Yani; Muhsin Halit Fi dövdü ,; Alay köşkünde yay faaliyet olmadığını iddia e bu haberi okusunlar ve ut lar. Bakınız, müessesesini, çı ğı ve tiyatro müşterilerine & ğı mecmuasile “ kavlen,, dafaa eden Darülbedayi. p o köşkte “filen,, de yapmış oluyor. Zavallı Halit Fabri, o da zuli gibi midir, nedir; kaza, belâ, arayıp onu bu Topu Azılı sarhoş Karagümrükte Sultan lesinde oturan kamçılı sarhoş olduğu halde ayni hallede Mustafanın we gitmiş, herkese küfretmiş, ” terilerden Rıza Efendiye çekmiştir. Bu esnada bıçak Hasan elinden a Sabah Öğle İkindi. Akşam 446 1221 1546 189 t ij , ;1 t pi d * , b

Bu sayıdan diğer sayfalar: