18 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

18 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— > — VAKIT. 18 Mart Tarifemiz Bir iş, bir sermaye, bir ortak” veya bir işçi mi arayorsmuz ? bir hizmetçi, bir ahçı, bir çocuk bakı. am mm istiyorsunız? Kiraık bir yeriniz mi Var yoksa bir kiralık yer mi bulacaksınız? Bir şey mi satmak veya bir şeymi almak arzu- sundasınız ? Hemen ( Vakıt) « iki satırlık bir ilân veriniz. İstediğinizi muhakkak daha kolay bolacaksımz. ( VAKIT ) ın küçük ilân tarifesini değiştirdik : Bu kabil ilânların bir defasından 30, ilki defasından 50, üç defasından 65, 4 defasından 75 ihtiyaç kalma- yınciya kadar ( azami lÜ dela ) ilân için maktuan 100 kuruş vereceksiniz. ( VAKIT ) abunelerinin bu ilân- ları her üç aylık için bir defa da meccanen konulur. İdare gelecek cevaplara ve her hangi bir muhabereye tavassut ede. bilir, dolu Ajansı, Maliye vekili Bey efendi ve hamiller mümessil- leri efendiler tarafından zirdeki malümatın neşrine mezun kılın- mıştır: 1 — Dünkü Akşam gazete- sinde intişar eden (dainler ve- kil'erinin tetkikat neticesinde mali vaziyeti hükümetin tasavvurundan daha fena buldukları ve hükümetin yalnız harici borçları değil, diğer taahhütleri de ifa edemeyeceği ve ciddi mali ıslahata ihtiyaç olduğu kanaatinde bulundukları) hakkındaki havadisin asıl ve €sasi yoktur, 2 — Bugün saat 6da Maliye Vekâletinde içtima edilmiş ve mese&c görüşü müşlür. Dainler mümessilleri yaptık arı tahkikat neticesini Maliye vekili BE ye tevdi etmişlerdir. — Bilâbare mütemmim tetkikat- lari netices'ni de kezalik tevdi edeceklerdir. 3— Her içtiman sonunda ve lüzum görüldükçe matbuata tebliğler yapılacaktır. Başka su- retle intişar eden havadislere ehemmiyet atfediimemesi icap eder. Tekiip edilen haber Akşam refikimizin, ajans va- sıtasile, esassız olduğu bildirilen ve dayinler vekilleri tarafından verildiği yazılan muhtıra haberi şudur : “Bu muhtırada, yaptıkları tet kikat o neticesinde ( Türkiyenin | R Mi. a Küçük ilânlar için Taymis te garip bir yazı . Ruslarmoratoryom için “ Taymis ,,in Türkiye muha- biri düyunu umumiye hakkında yazdığı uzunca bir mektupta 1928 senesinde bu meseleyi tes- viye eden itilâfnanmenin şartla- rından bahsettikten sonra hali hazırda bu borçlar meselesinin karşısında iki cereyan bulundu- ğunu söylemektedir. Bu cere- yanların zayıfı borç taksitlerinin tediyesini zaruri görmekte, kuv- vetlisi beş senelik moratoryoma ihtiyaç duymaktadır. Taymis muharririne göre Rus- lar bu ikinci cereyanı teşvik ediyorlar, çünkü maksatları Tür- kiye ile garp devletlerinin ara- sını açmakmış | Taymis muhabiri daha sonra Türkiyenin, maliyesini herhangi şrkilde murakabe altına koyma- ğa muhalif olduğunu söyledikten sonra Avrupada maliye Ove siyasetin (o hakikaten el ele yürüdüğünü, bununla beraber siyasi bir istifade beklemeden Türkiyeye yardım edecek grup- lar ve fertier bulunduğunu, yal- nız bunların emniyet istediklerini ilâve etmektedir. Taymis muhabiri, kambiyoyu ıslah için alınan tedbirleri nak- lettikten sonra şu mütaleayi ya- zıyor: w “«Türkiye--büleümeti, . yakında âki şıktan birini ihtiyara davet mali vaziyetini hükümetin tasav- vur ettiğinden daha çok fena şeki'de gördüklerini ve bu va- ziyet karşısmda Türkiyenin yal- nız harici borçlarını değil, pek biyik oyeköna baliğ olan diğer taahhütlerini de ifa edemiyece- ğini ve ciddi maliye ıslahatına ihtiyaç olduğunu, hühümet arzu ederse bu vaziyete bulunacak çareleri birlikte oaramak için hükümetle müştereken müzake- reye hazır olduklarını bildirmek- tedirler.» VAKİ ın teirikası: 122 Yazan : Hüseyin Rahmi Beni kendine çekti. Saçları- mın arasından yüzümden, boy- numdan öpebildiği kadar kok- ya kokliya beni (o sümürdü. Sanki bir yudum su gibi yatu verecekti. Nefretten aldığım son şiddetle silkindim. Fırladım. Ben, al, mor bir çehre, bozu muş, tuvalet, perişan saç» larla makinamın başına dön- düğüm zaman Lemiye ile Nasıp o halime kıskıs o gülüyorlardı. Gözlerimin önünde bütün dün- yanın bir yangin manzarası al- mış olduğu © biçareliğimin on- lar için bir eğlence teşkil etmiş o masına tahammül edemiyerek göz yaşlarımın arasindan : — Ne gülüyorsunuz aşkına ... Yesile haykırdım. Nasip — Birinci fırtına “böyle Allah ik olur .. Lemiye — Geçmiş olsun... Ben — Birinci fırtına mı? Bunun ikincisi , üçüncüsü de mi var? Nasip — Bu hizmette kalır- san görürsün ... Ben —Gülerek söylüyorsunuz. Siz bu fırtınaların kaçını geçir- diniz Allahınızı severseniz ? Lemiye şimdi gülmeği kese- — İlk fırtınada ben o kadar şaşırdım köpürdüm ki kollarının arasında çabalanırken göğsünde ki iğneyle herifin suratını yırt- tım. Kaçarken benim bir demet saçım da onun elinde kaldı. Ben — Ey Lemiye Hanıme- fendi ikinci, üçüncü fırtınalarda ne oldu? Cevabi Nasıp vererek: l ! nenin üzerinde Berlin ve Londra piyasalarında paramızın vaziyeti olunacaktır. Rusya gibi borçlarını inkâr et- mektir ( ki bu varit değildir, çünkü ikrar eden bir mukavele imzalandığını bu muhabir de bi- lir.) İkincisi Türkiyenin imar ve refahiyetini istiyen Avrupalı ve Amerikalılarla. mesai birliği yap- maktır. Türkiye Akvam cemiyeti aza- sından olsaydı onun için ecnebi sermayesi bulmak kolaylaşırdı. Halbuki Ankara hükümeti buna muhalıftir ve bu muhalefetin se- bepleri vardır.,, Ecnebi piyasalarda İngiltere ve Almanyadan alı- nan haberlere göre Londra ve Berlin piyasalarında Türk parası üzerine muamele tehir edilmiştir. “Dün bu hususta bir muharri- rimiz iktisadi ve mali mahafilde tetkikat yaparak muhtelif alâka- darla görüşmüş ve hepsi belki ilk nazarda sui tefsir edilebil- mübayaası için ittihaz edilen tedbirlerin o Avrupaya yanlış a- kislerinden ileri geldiğini söyli- yen ticaret mahafilimiz erkânın- dan bir zât — Daha in . mübayaası için tatbik ettiğimiz nizamname- nin ilk aylarında bulunduğumuz için diğer memleketler bizim ya- pacağımızı anlamamış!ardır. Bunun burada isterlin alırken ihtiyaç vesikası göstermek mec- buriyetinde kalan ve şahsi men- faatini düşünen bazı kimselerin Avrupadaki fabrikalara yanlış malümat (o vermelerinden ileri geldiği çok muhtemeldir. Diğer taraftan O salâhiyettar bir zat ta şu beyânatta bulun- muştur: — Bu, Türk parasını koruma — Süt limanlık... Ben — Aliah esirgesin... Lemiye — Zaten ikinci, üçün- cü fırtınalar da sertleşirsen er- tesi günü hesabını önüne korlar. Ben — Sertleşmezsem? — Bir altın iğne, pan- dantif,işte öyle bir hediye alırsın. Ben — Ben buraya öpücük veri e değil namuslu bir va- mel e Lemiye — Bu müdürdür.. Baş- ka yerlerde e madunların teca- vüzlerine uğramak daha fela- ket ya.. ç Ben — Tecavüz mafevkten olsun madundan olsun aynı şeydir.. Önümüze gene bir alay iş yığdılar. Lakırdıyı kestik, Maki- ellerim işliyor fakat beynimin içinde iğneli karmcalar o kaynıyordu. o Düşü- nüyordum: $ —Birinci tasallutta isyan eder- sen şöyle böyle... İkincide üçün- cüde sertleşirsen insanın papuç- larını önüne koyuyorlarmış yu- müşarsan altın iğne, pantantif.. Hediye, behiye.. Zaten böyle bir tecavüze uğrayıp ta Oo tica- VAKIT ın telgraf, 1. Rüştü b. , bizi teşvik ediyorlarmış! | Avrupada bir seyahat yapacak Ankara, 17 (Teleton) — Ha- riciye vekilimiz mayıs nihaye- Bunların (birincisi /tinde Atinadan başlıyarak merkazi Avrupada bir seyahat yapacak, bir müddet Viyanada tedavi için kalacaktır. Kanonika İzmir, 17 (A.A) — Fırtına dolayısile muvasalatı bir kaç gün geciken (heykeltraş M. Kanonikanın bugünlerde şehri- mize vasıl olacağı ümit edilmek- Karısını kesti! İzmir, 17 (Vakıt) — Halkapı- narda Asım isminde bir amele, karısını bıçakla boğazından kes- | ti ve kaçtı. Yusuf isminde bir mübacir de, annesinin eve geç gelme, tenbihinden (o sıkılarak kendini öldürdü. —————— mn kanununun (Obir maddesinden mütevellittir. Kanunun memaliki ecnebiyedeki müesseseler lehine Türkiyede Türk lirası ile kredi açılamıyacağı hakkındaki mad- desi Türk lirasınm hariç piya- salardaki kıymetinin müdafaası- na matuftur. Memaliki : ecnebi- yedeki bankalar lürkiyede lürk | lirası kredisi n orada Türk lirası satışları vu- ku bulmamaktadır. telefon haberleri Bursada bir tacir kt disini öldürdü Bursa, 17 ( Vakıt) — Elb İ taciri kazmirci Ahmet Ali B İ buhranlı bir geceden sonra sabah kendisini evindeki © bağın tavanına asmak intihar etmiştir. Sebebi kıs ailevi, kısmen de ticaridir. İmza ne zaman? Ankara, 17 (Vakıt) — Tü Yunan itilâfnamesinin 10 gi kadar imzalanacağı söyleniyd! Bu ne bolluk!.. İzmir. 17 (Vakıt) — Hapis tektar aranıldı ve 7 tabanca. bere dair Akşam refikimizin dün n) rettiği bir Ankara "tel, orada olan dayinler vekille nin mlai vaziyetimizi um, larından sğır gördüklerini Yİ zıyordu. Bu haber gece hüki metçe tekzip olundu; fak bize öyle geliyor ki bu tekzif bu haberi fena tefsir edenlff görmekten ileri geldi, Alacaklılarımızın — hükümt merkezinde bu son tetkiki? ri yapmazdan evvel, mümküf dür ki bizim Osmanlı devrif den miras aldığımız borçlar! taksitleri ödemekle para v8 ziyetinde çıkacağı anl müçlülearden hubestmrentzt © de öiddi bulmuyorlür, borç ödememek için bir saklama siyaseti sayıyorlard! Gelen haberin manasi b vaziyetin ciddiliğini bu lılar da anlamışlar lur. Onun için biz bu baberi ii endişe mevzuu değil, bili bir yeni itilâf işareti gibi riçten matlubatının tercihan Türk lirasile değil dövizle ifa edilmesi rethanede kalmak ikinci üçüncü taarruzları kabule bir işaret etmek değil midir? Nasip ile Lâmiye ne yaptı: lar acaba? İlk dalaşmalardan sonra yola yatarak hediyeleri kazandılar mı? Daktilo arkadaşlarım bu ci- hetten bana karşı ketum bulun- dular: — Oturursan her şeyi anlar- sın... Dediler, Yalnız bir gün bana Nasip dedi ki; — Lemiye buradaki memur- lardan Seyfiyi sever. Biribirile evlenmek projesini kurarak ge- çinip gidiyorlar. İbtiyar müdür güzel kızların ilk isyanlarından yılmaz.. Tecrübe geçiren keskin bir kurt olmuştur. Lemiye hediyeleri aldı. Ben — Ya sen? Dedim... Nasip hafif bir tebessümle sualimin üzerinden atlıyarak eski sözüne devam etti: — İhtiyarın arasıra sarılıp Le- miyeyi öptüğünü nişanlısı Seyfi de biliyor amma ne yapsın? rüyoruz. Böyle bir itilâf meli vaziyetimizin lehinedif Itizar İspirtizme tefriksmızla düşkünle İ*yemiz dere olunamamıştırr itizar © Tahammülden başka çare mı ? Burada maaşlar dolğun©! İşlerle diğer arkadaşlarla #| kınlık var.. Biribirini alsalar gene daima ikisi de üzere geçinebilecekler... N€ gitseler başlarını bu fırtın rüzgârlarından korumak mi Taliim yardım etti. Ben bir o ticarethaneye kapıla! Burada hem daktilo yapıyo” 4 hem de birçok diğer bakıyordum. Patrcnum bif; dındı. Ona bir ana gi elle sarıldım. O da beni Öf yerine koydu. Maaşım başıma geçindirebilecek dolgundu. Erkek müstah“ de vardı. Bana karşı 9? sulanıyordu arma artık geçiremiyorlardı. hp Bu tafsilâtı vermekte” ad sadım anasız, babasız, geçen kızların maruz yi” tehlikeleri göstermektir. ; Ben de bu sırat kö) al geçtim. Belkide halâ e”, hennem olan bu geçidin ç” deydim. Patronum N

Bu sayıdan diğer sayfalar: