) | Sİ artistlerin tam resimlerini mez — Limandaki faaliyet seneden seneye eksiliyor mu ? YAYUMRMMS, Sey ET, KT YE ur re. MEME Ticareti bahriye müdüriyetine nazaran Evet,;liman şirketine nazaran“Hayır!,, Ticareti bahriye müdüriyetinin istatistiklerinde yanlışlık mı var? Dünkü sabah refiklerimizden birisinde İstanbul linanınm 1928 ve 1929 seneleri faaliyetini İrekke ukayese eder bir yazı münderiçti. Bu yarıda 1929 liman faaliyetinin 1928 e nazaran eksik olduğu istatistikleri ile bu neticeye varan ticareti bahriye müdüriyetinin hükümete verilmek üzere bir rapor hazırladığı bildiriliyordu. Aynı zamanda raporun İimenda intizam ve kolayık temini | esaslarını ihtiva edeceği de ayrıca kaydolunu- | yordu. Bu intizam ve kolaylıkla yakından alâkadar olan Liman şirkelinin”ne anlamak istedik. Şirket müdürü Hamdi B. diyorki: —Yazıyı okudum. Temin edilmek istenen ve bugun mevcut olmadığı neticesi çıkarılan intizam a ve kolaylıkla, liman şirketi faaliyetinin a'âk ve zler şirke aaliyetinin alâkası Bundan maksat resmi dairelere ait formnlitel, hiyye hidemat: şekillerinin tadilidir. Şeri aga Liman faaliyetinin 1929 da 1976€e nazaran azaldığı meselesine gelince bu sureti kat'iyede yanlıştır. Elimizde istatistikler var. Liman şirke- tinin istatistikleri en doğru istatistiklerdir. Bun- lara nazaren 1929 da liman faaliyet ve hide- | matının her nev'i 1928€ nazaren yüzde 28 fazlalaşmıştır. Gelen vapurlar mıktarı belki ziyadeleşme- miştir. Fakat bu bir şey ifade etmez. Çoğu zaten kuru gürültüden ibarettir. Bu vapurların getirdikleri ve götürdükleri hamule, aldıkları Liman görken a kömür, aldıkları su... İşte liman faaliyeti. Tekrar He b *derim bizim istatiklerimiz en doğru istatistik- ; unlara nazaran liman faaliyeti 1929 da eksilmemi — Güzei gözler —— BAKIŞLARI.. (| Ey ai birinci devresi — Birinci 5 yıfadaki artist resimlerini yınız! Ma a düşünerek gazetemiz yeni bir müsabak Bu müsabaka iki kosımdır. Bir müdderpe iü özlü göreceks'niz. | Bu sayıları saklarsanız hem güzel bir k İİ hem de müsabakanın ikinci devresi lanmış olursunuz. | İkinci devrede burada bu dilberi ı | eksiz iri de; erin yalnız gözlerini göre - | Da bakışları tanıyabilir misiniz ? | | © gözleri tanıya bilmek için sütunda çikan dilber | zayn mk başlamalısınız! — ncal sayededir ki müsabakan, 3 deresinde | l vaffak olabilirsiniz. Kur'aya dabil em el İ için bütün 6 güzel gözleri tanımak izim eğik dl olleksiyon kazanmış, 1 olacaktır... ei : Bar artistleri Memlekete solkulrmyacak- edilmiyor Dün Ankaradan gelen bir telgraf, bar ertistliği Yapan kız ve kadınların memleket hudutları dahiline sokulmamaları hakkında bir karar ittibaz edildiğini bil- diriyordu. Telgrafta : “Son zamanlarda bir çok eğlence müesseselerinin horiçten artist mamile bir çok kadınlar getirttikleri ve bunlara avuç dolusu paralar verildiği nazarı dikkati celbetmiştir. Bar kızları olarak memleketi- mize celbolunan bu kadınlar muhtelif şekil ve suretierle Tür- kiyede (o ka'dıkları (o müddetçe vatandaşları israf ve sefabate sevketmekte, (açık (o manasile soymaktadır. Bu sebepledirki badema bu gibi bar kızlarının Türkiyeye kabul edilmemeleri tekarrür etaiştir.,, deniyordu. Dün bu mesele 'etrafında tahki- katta bulunduk. Şehrimiz meha- filinde malümat mevcut olmadı- ğını anladık. Polis müdürü Şerif Bey sualimize cevaben: — Biz böyle bir emir almadık! dedi. Şehirdeki bar sahipleri ve sair alâkadarlar böyle bir kara- rın. ittihaz edildiğine ibümal vermediklerini söylediler. İ ları hakkımdaki haber fevit İ > — 3. — VAKIT. 4 Kânunsani 1930 Yerli mürekkepçiler iz Mere Resmi devairde Avrupa mürekkebi kullanıl- maması kararlaştırıldiktan sonra ne düsünüyor ve ne yapıvorlar Yeri mürekkeplerimiz Avrupa mamulânndan hiç fe aşağı değildir; buna reğmen yalmz bu boyalı su'ar için harice yüz binlerce lira veriyoruz İktisadi seferberlik ve yerli malına rağbet her şube ve her madde Üzerinde kendini göste- riyor. Bu cüm- leden olmak &- PT zere, Ankaradan gelen haberler, hükümetin res- mi (o dairelerde yerli mürekkep kullanılmasına ka- rar verdiğini bil- dirmekte, bunun için de mürek- kep ( amillerile temasa gelinece- ğini haber ver- mektedir. Dün bir muharririmiz mürek- kep amillerile görüşerek yerli mürekkeplerimiz hakkında iza- hat almıştır. Şimdiki halde şehrimizde Av- rupa mürekkepleri evsafını haiz mürekkep yapan iki küçük ima- İltane vardır. Bunlardan biri Gök ırmak, diğeri Hilâl marka- ları altında piyasaya mürekkep çıkarmaktadır. Fakat yerli mü- rekkepçiler Avrupadan gelen mü- bi rekabet edememektedir. Bugün mürekkep neye bir nevi Avrupa mürekkebi hâ- kim bulunmaktadır. Halbuki bu si çe lr Nm ki olduğu halde yer e kkeplerin kilosu dd. kuruştur. ' Yerli mürekkepleri Avrupa mü- | İ rekkeplerinden hiç te geri kal- mazlar. Yerli mürekkepler de Avrupa mürekkepleri gibi tor- tusuz, renkleri koyu vesabittir. Böyle olduğu halde halk, iti- yat neticesi olarak Avrupa mü- rekkeplerini kullanmaktadır. Bu en yerli mürekkepçilik terakki ve inkişaf edememiş- ör. Hatta yerli mürekkeplerin satışı da gayet gariptir. Bize anlatıldığına göre, mü- relkepçiler Y ları mürekkep- leri et halinde koltuklarina almakta ve dükkân dükkân do- laşarak, kendi hesaplarına satıl- max ve satıcılara e bir komisyon verilmek şartile bu mürekkepleri kırtasiyeci mağa- zalarına bırakmaktadırlar. Yerli mürekkeplerin satışı ağır ve içim satıcılar, ayaklarına kadar edikçe bu mür pleri # ükkönlarnda bulundurmıya lü- zum görmemektedirler . mare Nihayet mürekkepler uzun bir müddet zarfında satılıp bittikten sonra hesap görüleceği zaman, kırtasiyeciler mürek kepçilere ekseriya (o para vermiye yanaşma" makta, para ye- rine, satılmayıp bir köşede kalan defter, kâğıt, kalem gibi eşyayi sürerek mürek- kep hesapların kapatmaktadır - lar. Bu suretle mürekkepçiler susrupadan geler mürekkeplerden bazıları yaürekkep o mu- kabili olarak aldıkları kâğıt ve kalemi satmak için ikinci bir müşkülât karşısında kalmaktadır« lar. Vaziyet senelerdeberi bu şekilde 'devam ettiği için yerli mürekkepçilik inkişaf edeme- miştir. Fakat bundan sonra, Yerli malına rağbet edileceği için yerli mürekkeplerin de süratle inkişaf edeceği şüphesizdir. Dün kendisile görüştüğümüz bir mü- rekkep âmili bu hususta şunları söylemiştir: — Hükümet bizden mürekkep almak istesin ve halk malımıza rağbet göstersin; bu gün ipti- dai vesaitle yapılan mürekkep- lerimizi en yeni usullerle yapa- cağımız tabiidir. Hatta her türlü fedakânlığı yaparak Avrupadan mutahassıs kimyayer bile getir. tiriz. Bu gin Avrupadan getirttiği- miz şişe ve boya gibi mevadı iptidaiyeyi de dahilden tedarik eder, mantar yerine ka'm ola- cak bir madde bulur, piyasaya büsbütün yerli mevaddan yapıl- mış ve Avrupanın en mükemmel mürekkepleri derecesinde mürek- kep çıkarırız. Bunun için küçük bir fabrikası vücude getir- ve eder. Mürekkepleri- mize rağbet edildiği takdirde, Avrupaya ber sene m il ir 100,000 | e mem İd lüliz yeğ. her kes gene mükemmel mürek- keplerle yazı yazmak imkânm; bulur.» Senede 600,000 kutu kundura boyası harcanıyor Bunların bir tek tekmili Lüöstracıda üçfbes dakika için- de soluk, kirli ve çamurlu is- karpinlerinizin boyanıp perladı- garı görünce, iğneden ipliğe ka- dar ( berşeyimizin Avrupadan geldiğini düşünerek kundurala- rmya sürülen boyanın da Avr- padan geldiğine hükmedecek- siniz. Hayır, aldanıyorsunuz. Kundu- ra boyaları memleketimizde ya- pılıyor ve Avrupa boyalarına rekabet ettiği için hariçten kun- dura boyası almıyoruz. Yerli boyalarını bu tefevvuku temin eden, wükemmeliyetleri ile birlikte (gümrükte ecnebi boyalarından alınan ağir resim- dir. Du resim kundura boyala- | kutusu bile Avrupadan gelmemekte İstanbulda temin edilmektedi ra # n