Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
A SEEŞAMÜM ÇD T SAA Ük,; ÜLÜS Çemberleyn kabinesi ifimat reyi aldı - (Başı I. inci sayfada) fazakârlar rey hususunda. muhalefet parti- sine iltihaktan içtinap etmek istemişlerdir. Muhafazakârların bu temayülü hükümetin itimat reyini mevzuu bahsetmesi ihtima - Hnden dolayı kuvetlenmiştir. Maamafih iş- gi partisinin muhafazakâr liberallerden mü- gi, Norveç harekâtıma iştirâk eden ingiliz kuvetlerini şükranla andıktan sonra demiı- eîr ki: “— Buüu işlerin hükümet tarafından sevk ve idaresi büyük bir huzursuzluk yarat - mıştır. Bu hattı hareketin değiştirilmesi ihtimali daha büyük huzursuzluk doğur - gaharet görecekleri de tahmin ediliyor. “İlk hatip kürsüde Londra şehir meclisi reisi ve işçi parti - Bi âzası Herbert Morrison avam kamara - sında ilk olarak söz almış ve demiştir ki: “— İşçi partisi, hüklümetin siyasetini şid detle tenkit etmektedir. İşçi partisi âza - ları, bu hususta tarafgirane veya şahsi mü- lâhazalarımnın tesiriyle hareket etmiş değil- lerdir.” “Morrison, Çörçil'e, celsenin sonunda söz söyletmek üzere verilen kararı tenkit ede- rek şöyle demiştir: “— Bu işte, Çörçil başlıca şahittir, Hal- buki, muhalefet zümresi, amirallık birinci lordunun sözleri etrafında mütalea yürü - 'terek k fırsatı ktadır. Hükü bu lede iyi ha- reket ettiği ve Avrupa harbine kıyasen Norveç muharebesinin ikinci derecede bir ehemiyeti haiz olduğu tahmin edilse bile, gene bu harbin, icabettiği şekilde sevk ve idare olunmadığı inkâr edilemez. “Hususi bir tahkikat komisyonu kurulmalı” Norveç harekâtı, süratli tedavi istiyen aksi takdirde müzminleşen bir hastalığın Srazına benzetilebilir. Bu hastalık, hükü - metin gerek metodlarında, gerek erkânm- da mevcut olan kusurlardır. Filo, Narvik'e girdiği gibi, Trondhjem'e neden girmemiştir? Niçin, doğrudan doğ - ruya taarruz etmemiştir? Trondheim fi - caktır.” İngiltere Norveç'e yardımdan müstağni kalabilir miydi? © Morrison, bundan sonra, Norveç harbi hakkında tafsilâta girişerek bizzat hükü - metin, Norveç meselesiyle alâkadar bazı hareketlere teşebbüs etmeyi tasarladığı halde, Finlandiya'ya tahsis edilen küvetle- rin dağıtılmış olmasını hayretle karşıladı- ğınt söylemiştir. Bütün partiler, Büyük Britanya'nın Nor- weç'e yardımdan müstağni kalamıyacağı ıîâwlndı münefık buluünuyorlardı. kiben hükü Nor- veç ııyıntinî etraflr surette tenkit ettik - $en sonra şu mütaleaları ileri sürmüştür: “k — Britanya diplomasisi, harp İskandi- havya'ya yayılmadan evel nisbeten zaaf göstermiştir. 2 — Entellicens servisin, Norveç'teki va- ziyet karşısında sarfettiği faaliyetin ne te- Biri olmuştur? “Tarassudu kuvetlendirmek lâzem” Nazırlar, Nor> izlyetine dair haber- ler aldıkları zaman belki icabeden karar - ları ittihazda kusuür etmişlerdir. — Hatip, hükümeti, Norveç sularına mayn dökmenin hasıl edeceği tesirleri kâfi de - Tecede tahmin edememekle itham etmiştir. Morrison: “— Bir gün gelecek, bitaraf- ların hukukuna katiyen riayet etmiyen bir düşmanla çarpiştığımızı hakikaten anlıya- cağız,, dedikten sonra sözüne şöyle devam etmiştir: Hükümetin, Norveç dokları, limanlarını, âi::rlınm ve tıyyıre kırırglhlnnm ünce- o Fum. Yalnız Norvocte değil, arazisi Üze - rinde düşmanla çarpışacağımız her mem- Jekette böyle hareket etmek zaruridir. vaziyet ve hali yordu halini zorlamak için, bahri hiç bir mani yoktu. Trondheim'e denizden ta- arruz yapılması hakkımda filoya verilen ta- limatın n&şrini istiyoruz. Bu taarruzun mu- vaffak olması lâzımdı. Lord Strabolgi sözlerini şöyle bitirmiş- tir: “— Norveç harbi hakkımda hüsusi ' bir tahkikat komitesi teşkil edilmelidir.” B. Loyd Corc'un sözleri Avam kamarasında Lloyd George söz a- larak hükümetin harpten evelki ve sonraki siyasetini acı bir lisanla şiddetle tenkit et- mıştır — Norveç'e ıxonderdıumıı kuvetler, iyi talim görmüş efrattan mürekkep olma- H idi. Oraya, uzun bir talim devresigörme- miş olan efrat yolladık, Hava üslerini zap- tetmek ihtimaline güvendik Muvaffakiyet kazandığı takdirde, İngil- tereye muazzam bir fayda temin etmekte ve ingiliz prestijini bütün dünyada arttır- makta olan, hayati ehemiyeti haiz bu küv- vei seferiye, kısmen hazırlanmış kuvetler- den ibaretti. Norveç'te ve ordumuzla bah- riyemiz arasında hiç bir irtibat teessüs et- memiştir. Hükümet, almanların, Baltik - taki komşu devletlerden birine karşı yeni bir taarruz hazırlamakta olduğunu pekâlâ bildiği için, ıcrıatmda şiddetle tenkide lâ- yıktır. Harbin sevk ve ıdareıı mevdu olduğu devirde, hizmetlerimizi küçük göstermiye aslâ teşebbüs etmiş değilim. Eski vaziyeti tekrar tesis etmek için hâdiselere göğüs germeniz lâzımdır. Bir paniğe kapılmıya lüzüum yokturt Artımızda mutabakat husu- lünü icabettiren ehemiyetli sebepler mev- cuttur. (Alkışlar). Hüriyet uğruna yapılan mücâdele durumun Cebeltüittarıkta ve İtalyada yeni gekiller alması ihtimali dolayısiyle, bu ta- rıııuduı:ı l!mn_m edilmesi lâzımdır. Hatibin itham ettiği nazırlar 'Trondheime karşı tapılan deniz taarru- Zuna gelince, bahriyelilerimizin taarruz et- mek arzüsü besleyip besli ini ye ğu ve Frınıı ra:orluzu gibi iki muazzam imparator! u'x hüriyet uğrunda yapılan bu mücadelede it- tifak etmişlerdir. Fakat, Britanya impara- torluğuna, tehlikenin hakiki mahiyetini göstermedikçe, onu gereği gibi ayağa kal- bu arzularına hükümetçe mi mâni olun - duğunu öğrenebilir miyiz ? Morrison, sözüne devamla demiştir ki : “— Yaşlı veya yorgun bir nazır, istemi- yerek tehlikeli olabilir. Bu bir — vakındır. Harpten evel ve harptenberi, hatâ işliyen ve kabiliyetsizlik gösteren bir kaç nazır görüldü. Bilhassa başvekili, maliye nazırı Sir John Simonu ve hava nazırı Sir Samu- &l Hor'u zikretmekliğim lâzımdır. Bu na- zırların 1931 - 1930 devresinde, Büyük Bri tanyanın harict siyaseti bakımından israr- Ja hata işl geri d inı ü > nutamam. y Harbin mesülleri kimdir? Eğer sulh akilâne ve elbirliğiyle tanzim edilmiş olsaydı, harp bertaraf edilmiş olu- nurdu. Kanaatimce, bu harbe girmemizde herkesten fazla mesul bu ülç kişidir. Bü harbin neticesi, bizim için çok faz- O sebeplı l ik- la | tidar ve ine “—Mmevdu vazifede ehliyet göstermiyen kim- seleri o mevkide muhafaza ederek, bu har- bi kaybetmek ' | miştir: dırmı Harekete geçmek, fakat hakiki mânasiy- le harekete geçmek ihtiyacındayız. Sevkul- cey$i noktai nazardan eskisinden daha ted- birli vaziyetteyiz. Harikulâde bir adam o- lan Hitler'in en büyük zaferi budur. Bizi, 1914 deki seleflerinin yaptığından daha bü- yük bir tehlikeye ilka etti. Çekoslovakya, Almanya'nın tâ kalbgâ- hındaki mızrak ve Avrupa'nın en güzel or- dularından biri olan bir milyonluk ordusu, ortıdın kılku Bu, bizim Almanya'ya ter- sevkulceyşi bir kâr Romanya'nın ve Sovyetler Birliğinin vaziyeti Lloyd George sözüne şöyle devam et - “— Almanya'ya bıraktığımız ikinci sev- kulceyşi kazanç fransız - sovyet ittifakı oldu. Sovyet Rusya, bu ittifakla, Cekoı - Dost İrak'ın bayramı ( Başı 1 inci sayfada ) ümit uyandırmış olması teessüfe şa - yandır.,, Hatip, hükümeti alman mukabele- sinin teşkil etmekte olduğu muhata - rayı evelinden tahmin etmemiş ol - makla muâhaze etmiştir. B. Attlee, almanların Narvik yolu- nu maynlarla kapamak sureti ile yap- tığı mukabelenin büyük ehemiyetini hesap etmemiş olmasından dolayı da hükümeti terikit eylemiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: Finlandiya'ya gönderilmek üzere hazırlanmış olan kıtaların bu derece çabuk bir surette dağıtılmış bulunma- sının sebeplerini anlıyamıyorum. Za- manında hareket etmediğimiz düşün- cesindeyim. Bizim kuvetlerimiz, Nam- sos ve Andalsnes'e, alman kuretleri- nin Trondheim'a ihracından on gün sonra varmıştır. Her halde Norveç'te Entelicens servis de çalışıyordu. Bu servis, bize ne gibi malümat vermiş- tir? Hükümete hücum B. Attlee, bundan sonra, hükümete şiddetle hücum €tmiş ve demiştir ki: Harbın idaâresi mesuliyetini üzefle- rine almış bulunanların, hayatları bir sürü muvafakiyetsizlik silsilesi teşkil etmiş insanlar olduğu söyleniyor. Norveç muvaffakiyetsizliği, Çekoslo- vakya ve Polonya muvaffakiyetsizli- ğini takip eylemiştir. Mütemadiyen hatalı düşüncelerde bulunanlar, bir zamanlar Hitler'in Çekoslovakya'ya hücum etmiyeceğine inanmış olan ay- nı insanlar, Hitler'in Norveç'e hü'- cum edeceğini — anlıyamamışlardır. Başvekilin zaafı, mesai arkadaşlarma itimadındadır. Başvekilin mesai ar - kadaşları, hayatta muvaffak olmamış aciz insanlardır ve yahut istirahata ihtiyacı bulunan- insanlardır. İçine girmiş bulündüğümüz bu hayat-me- mat mücadelesinde, mukaderatımızı âcizlere ve yahut istirahata ihtiyacı olanlara teslim edemeyiz. çin lüzumu kadar'kuvetli değildir. Hükümet, harbın lüzumu kadar enerji ile takip edilmediği kanaatini taşıyan memlekette ve millette fazlalaşmakta olan endişeyi anlamıyorsa, her halde kör veyahut sağır olmalıdır. Memlekette hüküm sürmekte olan umumi hissiyat şudur: harbı kaybet- miyoruz. fakat harbı kazanmak için de bugünkü zimamdarlardan başka insanların dümeni ellerine alması lâ- zımdır. Lıberal muhalefet liderinin sözleri Londra, 8 a.a. — Reuter: Liberal halefet lideri B. Sinclair, dün a- vam kamarasında yaptığı beyanatta bilhassa şu sözleri söylemiştir: Trondheim'in alınması için lüzum- lu harekâtın muvaffakiyetle netice - Jenmesinin imkânsızlığını haber alın- ca, hükümetin cenubi Norveç'i tahli- ye * da verdiği kararı tenkit Morrison, muhalefet partisinin, celse so- nunda itimat reyini muzakereye köyacağı- mı söylemiş ve demiştir ki : “— İstiyorum ki, Avam Kamarası âzası- nın vereceği karar memleket efkârı umu- m!yııinl temsil etıln ve ingmı mtlleunin leri vi bümn Kabiliyeti ıerorber ederek zafere ka- dar mücadeleye devamla israr ettiğini ls- bat etsin.,, SŞ e ŞA P kya'nın yardımına koşmay mişti ki, bu da Almanya için, yeni bir harp cephesi yaratacaktı. Üçüncü kazanç, Romanya'dır ki, Almın- yanın bilfiil eline geçmiştir. Bu harpte en mühim ıevkulcıyıl mevzi- lerimizden. biri olması muhtemel Norveç şimdi Almanya'nın elindedir. İsveçi tenkit etmek beyhüde idi. Tenkit- B. Çemberleyn'in Çemberleyn, bu esnada ederek ler yapı hakkımız değildir. Bu millet - leri himaye etmeyi, onlara yardımda bu - gü : sözleri söylemiştir : Morrisonnun söylediği sözler be- y ıı.l m!mı.hıle mecbüuriyetinde bıraktı. B. vaziyetin gyı vadettik. Pol bir tek tay- yare göndermedik. Norveçe de iş işten geç- tikten sonra vardık. Norveçin Almanya ta- rafından işgali almın tayyarelerini ve tah- ni ileri sürerek başladı. Hükümete ve hu- Beten bana hücum ederek, bu vyaziyeti büs- bütün vehamete götürmekten başka bir gey yapmıyor, pek tabilidir ki, hükümet reisi sıfatiyle, hükümet tarafından yapı - Jan icraatın belli başlı mesuliyetini kabul ediyorum ve mesai ırkıdulınm da ıynı dir. Fını, vaziyetin vehameti, hattı ha - etimize taalluk eden şahs! mülâhaza - lırdın değil. hllen mtll! blr tehlike dev - lerini imize Iki yüz mil yaklaştırmıştır. Parlâmentoda bir tek kişi yvar mıdır ki, havalarda, karada ve du:ı!;de ve süra- tinden memnun bulunsun ? B. Çemberleyn tekrar müdahale ediyor Başvekil, kendi şahst görüşüne değil, in- giliz milletinin görüşüne göre vaziyeti kar- şılamalıdır. ü kendi şahsiyetiyle olmımdsn ileri gelıyor DUgmını. fasılâ - BIZ güret timizin blltnn “kuvetlerini bir ırayı top - “ hıyarak o düşmanı mağlup etmeliyiz. Hü - kümeti tenkit etmek bir vazife olabilir. T '" orum. Fakat dostlarıma şunu söylemek — isterim - bu mecliste dostlarım yok değildir - ki hiç bir hükllmet. hnıkuı ve — parlâmentonun surette harbi ldımı ettiremez - Alkışlar ve itiraz. Tar Çemherleyn sözüne şöyle devam etmiş - “— İtimat reyini kabul ediyorum. Hiç niyetinde değilim. Bütün tenkitleri - mizi bir nokta üzerine teksif etmeli- yiz. O nokta da şudur: Nihayette bizim için Norveç'te mağlubiyeti kabuülden başka bir- şey kalmıyan böyle bir vaziyete niçin gir- dik? Zira, Norveçt'eki bir mağlubi - yettir. Askerlerimizin cesaretine ve harekâtındaki müessirliğe olan itima- dımızi sarsacak bir şey yöktur. Bu harbi kazanmak azmimize tesir ede- cek ve yahut da bu azmimizi zayıf- latâcak bir şey mevcut değildir. Fakat zaferi kazanmak için, harbe devam hususundaki gayretlerimizin yüksek idaresinde daha büyük bir elâstikiyet ve sarsılmaz bir azim ve irade zihni- yeti göstermek lâzımdır. Hatip, İngiltere'nin harbi idaresinde za- feri kazanmak hususunda daha yüksek bir azmin hâkim olmasını talep etmiş ve Fin- landiya'ya gönderilmek -istenilen kuvetin menafii arasında sarih bir tefrik yapmı - yacak. vaziyette değildir. Çemberleyn, Loyd Corçun s#özünü kese - rek: “— Büu mülâhazaların mânası nedir ? Şahsiyetin bu gibi meselelerle hiç bir mü - nasebeti olmadığını dalma söyledim.,, de - miş ve Loyd Corç sözüne şu şekilde de - vam etmiştir : “— Başvekil, H".Ierlo, © müthiş düşman- la, sulh da karşılaştığını, fakat delmı en ııırı.rlı ken- disi çm.ıgmı hatırlasa gerektir. B. Çı lerine muracut etti. Millet, kındıııııo ıu- vaktinde hazır bulunmuş olması takdirin - de bu kuvetin almanların Norveç'e yerleş- melerinden evel oraya varabileceğini söy- lemiştir. bebiyet vi ğ essüif etmiştir. Duft Cooper. sözlerine şöyle deyam et- miştir : “— Hükümet, bu Iki günlük müzakerenin teılrlylı oınrjık islâhat kararları ittihaz umuyorum. B. Çemberleynin, gae mı! telldn ettiğiniz f değilse, bu sayede, kim bizimle kim değildir, anlamış oluruz. Bu ık.ıım etine güve - niyorum. (Şiddetli alkışlar) » Lordlar kamarasındaki müzakereler Londra, 8 a.a. — Royter ajansı bildiri - nÜmunesi göslerehllîr. Bu harpte, B. Çem- berleynin, mevktini feda etmesi kadar, hiç bir şey zaferi temlne hizmet edemez (Sü - rekli alkışlar) dostlarının muhabbetine müracaat etmesi- ne esef ederim. Çemberleynin riyasetinde- ki hükümete, istemiyerek, kemali teessüf- le muhalif rey vereceğim.,, Duff Cooper. Norveçte çnrpwm kıtaların Babık rîncî lordu sabık hırblye nazırı ve muha - fazakâr parti âzasından Duff Coper: Harbin nAîıındmbcrl değil ltün!hmunmı: yor: Harbin sevk ve idaresi hakkındaki mü - zakerelere bugün Lordlar k da baş- . .. bir u B Duff Cooper'in sözleri kide tarıfur bulunmadığını ve çııuııım: bi- söyledikten sında bir bir | harp kabinesi teşkili fikrini reddediyor. kabinenin sonra ıu sözleri ilâve etmiştir : — Bu işte ku.ım'a Çhülmm&mmımır Halbuki son harpte böyle bir Norveç harekâtı dolayısiyle muhalefet liderleri Çemberleyn hükümetini şiddetle tenkif ettiler B. Sinelair, bundan #onra, Norveç'in, Al- “ Cümhurreisimizle İrak Naibi arasında telgraflar ( Başı I. inci sayfada ) graflar teati edilmiştir. Fahametli Emir Vasi Abdülilâh Hazretleri “ Bağdat Haşmetli kıral hazretlerinin doğum vam etmiştir: Dıplomıtık hakxmdau. dunyınııı her iz — zayıfl Harbi idare huııuunda.kı gayretlerimizin sarsılmaz sağlam bir enerji ile, bir cen - gâver enerjisi ile deneklenm:me:ınm ve inkişaf İ esasİt sebepl aramak, parlâmentonun vazifesidir. ini tirmiştir: Zaman, daima bizim müttefikimiz değil- dir, Eğer harbi kazanmak istiyorsak, hare- kâtta Hitler kadar seri ve kati olmalıyız. Yarım tedbirlerle bir şey yapılamaz. Da- ha enerjik bir harp idaresi siyaseti üzerin- de toplanmamız lâzımdır. Sir Rogers Keyes'in sözleri Archibald Sinclair'den sonra birçok ha- tipler, söz almışlardır. Bunların arasında filo amirali Sir Rogers Keyes'in beyanatı dikkate şayandır. Sir Rogers Keyes şöyle demiştir: #— Çok betbaht bir vaziyette bulunan dı namına söz söylemek istiyorum. Düş- manın vaziyetleri çok iyi olan limanlara ve tayyare meydanlarına yerleşmesi ve o - ralara takviye krtaatı getirmiye imkân bul- mast hiç te bizim zabitlerimizin ve efradı- mızım kabahati değildir.” Hatip, B. Çemberleyn'in beyanatının Trondhjem'ın zaptedilmesinin sadece el - zem değil, aynt zamanda mübrem ve haya- ti olduğu suretindeki intibamı teyit et - mekte olduğunu söylemiştir. Hatip sözlerine şu süretle devam etmiş- tir: '— Eğer birkaç harp gemisi, Trondhjem körfezine girmiş olsa idi, ördu derhal hü - cuma iştirâk etmiye âmade idi. Bu.süretle bü şehrin ve avcr tayyarelerimiz için haya- tf olan tayyare meydanının, ağır topçu ku- vetlerimizin, tanklarımızın ve motörlü cü- zütamlarımızın ihracı için elzem olan rıh- tımların süratle işgal-edileceği muhakkak- tı.'Bu kadar büyük bir mükâfata nail ol - mak için bazı tehlikeleri göze ı.lmık icap eder.” Hai PoEĞa f AA iv »'ı Sabık nazır Amery nin sözleri Londra, 8 aa. — Royter: Dün akşam parti & dan sabık - nazır B. Amery de söz alarak hükümetin siyase- tini şiddetle tenkit etmiştir. B. Amery, bir “avuç alman tarafından işgal edilmiş olan Trondheim'e müttefiklerin ihraç yapama- yışlarından dolayı hayretini izhar eylemiş ve sözlerine şöyle devam etmiştir: *— Bu şerait içinde hiç bir zaman iler- liyemeyiz. Hükümet mekanizmasında de - gişiklikler yapılması Jdâzımdır. Düşman, belki Hollanda'da, belki Akdeniz'de yeni bir darbe vurabilir. Lloyd Geörge'un umu- mi harpte kurduğuna müşabih bir harp ka- binesi kurulmalıdır. Milletin ve parlâmen- tonun büyük ekseriyeti böyle bir kabine istiyor.” B. Amery, hükümete hitaben, sözlerini Cromwell'in parlâmentoya karşı kullandı- ğt tarihi cümleleri tekrar ederek bitirmiş- tir: “— Yaptığınız iyi işlere nazaran burada çok fazla oturdunuz. Size gidiniz, diyo - rüm, artık sizden bıktık. Allah aşkıma, ar - ee FKN İngilfere'nin Ankara büyük elçisi dün Sofya'dan ayrıldı Sofya; 8. aa. — Bulgar ajansı bildi- riyor : İngilterenin Ankara elçisi Sir Knat- ehbul Hugessen Sofya'daki ingiliz elçisine birkaç gün misafir olduktan manya fından işgali icesinde ingi- liz ek isinin kaydettiği & ı ba- li tebriklerimle şahsi his iş ve sözlerine şöyle de- B. Sinclair, nihayet, sözlerini şöyle bi - y denizdeki gemilerimizin zabitleri ile efra- | - iyle-en hararet- saadetleri ve kardeş Irak mötfetinin refahı hakkın- daki kalbi temenniletimi takdim ede- rim. İSMET İNÖNÜ Fahametli İsmet İnönü Türkiye Cümhuriyeti Reisi Ankara betiyle lütuf — bu- yurduğunuz nazikâne tebriklerden dolayı zatı fahimanelerine derin te - şekkürlerimi takdim eder ve zatı fa- himaneleriyle kardeş türk milletine saadet ve refah dilerim. VASİ ABDÜLİLÂH - Garp cephesinde . Ufak bir alman faarruzu püskürlüldü Paris, 8 a.a. — Sabah tebliği: Ge- ce cephenin bir çok noktalarında iki taraf topçüusunun faaliyeti devam et- miştir. Fransız akşam tebliği ,Paris, 8 a.a. — 8 Mayıs akşam teb- liği : Niedin şark mıntakasında, düşman bir ufak taaruza teşebbüs etmişse de; taarruza uğrıyan mevziin ateşi ile püs- kürtülmüştür. Bu taarrüza, topçumuz ve derhal müdahale eden yardım gru- pu da mukabele etmişlerdir. Alman tesmi tebliği Berlin, 8 aa. — Norveçteki hare - kâta dair olan alman tebliğinde garp cephesi hakkında şöyle denilmekte - dır C b cum müfrezesi, mühim zayiat verdi- rilerek püskürtülmüştür. Büyük Brifanya Moskova'ya sefir — gönderecek mi Londra, 8 a.a. — Royter ajansı bildiri - yor: Butler, ıom.lın bir sunle cevaben demiş- etir ki: “— İngiltereniri Moskova elçisinin Mos- kovaya avdeti için henüz bir tarih tesbit edilmiş değildir.” İgti partisinden Frans, halihazırda. Moskova'da bir elçi bulundurulmamasının cinnet olacağını söylemesi üzerine Butler demiştir ki: “— Elbette. Emin olabilirsiniz ki, Ha- riciye Nazırı, gerek bu meseleyi, gerek iki memleket arasımdaki ticari mübadeleler bahsinde Sovyetler Birliğinin vaziyetini inceden inceye tetkik etmektedir. Mos - kova'da salâhiyetli bir mümessilimiz bu- lunmakla beraber, orada keza bir elçinin mevcudiyeti ne kadar ehemiyetli olduğunu da müdrik bulunuyoruz.” Almanlar Narvik fiyordunu maynlediler Stokholm, 8 a.a. — Havas: buraya gelen havadislere göre, —Almanlar, Narvik fiyordunu — maynlamışlardır. Maynlar, tayyareler vasitasiyle dö'- külmüştür. sonra, bu akşam Ankara'ya hareket et- miştir. Sir Hugessen, Sofya'daki ikameti esnasında, kıral, başvekil ve hariciye nazırı tarafından kabul edilmiştir. Sir Hugessen, Sofyıçı_(ııçbıı va - KÜÇÜK DIŞ HABERLER x Roma — Halk kültürü nazırı Alexan- dre Pavolini, İtalya (i ku- rul yıldoıııımü münasebetiyle 9 ma- zife ile tavzif edil Ziyareti hususi mahiy ** * Sofya, a.a, — Reuter ajansı bildiri- yor : f İngilteren'in - Ankara elçisi Sir Knatchbuli - Hugessen matbuat mü- messillerine, Bulgaristana yaptığı zi- yaretin hususi mıhiyette olduğunu söylemiştir. a Elçi, bulgar payitahtında kendisine gösterilen samimi tarzı kabülden do- layı memnüniyet izhar etmiş ve de- miştir ki : “— Sofyada yaptığım mülâkatlar A: yısta alman propaganda nazırı Göbbels ile buluşmak üzere Berlin'e hareket etmiştir. Diğer cih alman münakalâtı nazırı Dr. Julius Dorfmuller'in Roma'ya geldiği habet verilmektedir. x Paris — Maurice Thorez'in hımııî kâtibi komünist Georges Poupou, Nantes- ta tevkif edilmiştir. Thorez'in ecnebi mem- lektlere firarından sonra Poupou, Nan- tes'a iltica etmiştir., x Cenevre — Dıiml afyon merkez ko- mitesi, dün mesaisine başlamıştır. xX »*Dunkergüue — “Brighton" ismindeki ingiliz vapuru bir infilâk neticesinde Duh- kergüe açığında batmıştır. Vapurun 10 u tır. Ha;meılı ı'kıncı Faysal in doğuüm| yaralı olan 34 kişiden ibaret mürettebatı | kurtarılmış! RADYO T V. R. B İÂE 'YE Radyosu — ANKAR ( Dalga © ) 1648 m. 182 Kos./120 81.70 m. 9465 Kes./ 20 19.75 m. 15195 Koes./ 20 PERŞEMBE: 9.5.19 12.30 Program, ve memleket 12.35 Ajans ve metoroloji hab 12.50 Müzik. Çalanlar: vd Ruüşen Kam, İzzettin Ökt& Sadi Hoşses. 1 — Nihavend peşrevi, 2 — Nuri Halil - -nihavi (Bir goöncai terdir). 3 — Sadi Hoşses - nihav! (Benden ayrılsan da dir), 4 — S. Kaynak - muhay?! çG:ce ııündnı uyku girm .. - Uşşak * türkü: uı lıahçcııne) $ 13158 Müzik: halk türküleri * Sağnak ve Sadi Yaver £ 13.30-;4.00 Müzik; ka;âiıkn.ı ö ğ 18.00 Pro , ve m e a mrulırl“ ( T - 19.110 Müzik: fasıl heyeti. 19.4S Memleket saat ayarı, teoroloji haberleri. 2000 Müzik. Çalanlar: Hakkti Şerif İçli, Hasan Gür, B kay. I — Okuyan: Melek Tokg?, 1 — Bimen Şen - sej; da içsin yar elinden), j 2 — Yesari Asım - hliisi (Fariğ olmam meşrebi $ — Faize - şetaraban dei vuslat ıçıkm) 1I — Okuyan Halk türküsü (Udıh'y’ll Halk türküsü: (Yavru JHH — Okuyan: Safiye 1 — Refik Fersan - hi (Güzel sana gönül ve 2 — Nayi Mehmet - hic (Ölscm etmem sırrr « hicaz Hirl:l dıilır viran dağlar). Kon Müzik. Çalanlar: R det Közan, İzzettin Müzeyyen Senar, 1 — İzzettin Ökte: tanbult 2 — Refik Fersan - muh kı; (Her güzel bığtııdan). 3 — Şükrü Tunar - muh (Yadımda o sevdalı yeşil). 4 — Zeki Arif - muhâ; (Sen başka güzel hüsnile cihansın). k $ — Faize - nikriz şarkı: e. | 7 — Nikriz saz semaisi., * 21.10, Konuşma (bibliyoğrafya). 21.30 Müzik: radyo orkestrası Ferid Alnar). 22.20 Müzik: melodiler (P1.). 22.30 ah yo - nukut borsası (fiyat). 22.50 Müzik; cazband (Pl). 23.25 -23.30 Yarm! rxhvuı'a'! B ıuklmm aşağıda bildiriyoruz : — TÜ! YE sanatiyle 19.45 dılgı 4144 M. 2 — TÜRKİYE saatiyle 20.3! — P.T.T. 253M. Radiyo — MED! 227 M. *...... ( İNGİLİZ RADYOLA!Ü İNGİLİZ Radyo Şirketinin Broadcasting Corporation) in lerde haber neşriyatı programı Ankara Radyı Te üzerinde her gün Türkiye sa düz 12 de TÜRKÇE neırıyıt Feci bir kamyon Menemen, (Hususi) — dan İzmir'e gelmekte olan * ralı kamyon Camiikebir mah 60 yaşında Remziye ıdındı na çarpmış, zavallı kadın tında ezilerek ölmüştür. Şi Çakır tevkif edilmiştir. Konser tehiri — Yardımsevenler Cemiyetin” sına, Prof. Mithat Fenmen V ler tarafından Filarmonik o! nın refakatiyle 10 Mayıs 194 lecek olan konser, bu tarihte * Şehir Tiyatrosu'nun burada "” sı hasebiyle gösterilen arzu Haziran 1940 tarihine bıra! Bu gece 21 de | HL MENALDAŞSZELRK AA A Gündüz yalnız 14,30 matinelerinde — Bir gün daha AŞKIN oı.u a— 4 tam muvaffakiyet kazandığı dadı — , çok faydalı olmuş ve Bulgaristanı a- x. Paris — Paris fuarı, harbe rağmen 11 lâkadar eden hayati bana mutat bütün D kezyinat geçen seneler gibi olacaktır, Ü d İ Tele v B Di İin VASBİ eli GüA AL AA ıı..ıııç a LA Sit