12 Ağustos 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DIŞ POLİTİKA Oslo yolunda... Bu sene Oslo'da toplanacak olan beynelmilel parlâmentolar birliği kongresine iştirâk etmek için Nor- veç paytahtına şöyle bir yol takip ederek gelmeği tercih ettim: Ro- manya, Polonya, Letonya, Estonya, Finlandiya, İsveç ve nihayet Nor- veç... Bu Oslo'ya gitmek için Al - manya yoluna nazaran azıcık daha kısa olmakla beraber, üç beş defa aktarma yapılması icap ettiğinden daha güç bir yolculuktur. Bununla beraber, beynelmilel münasebetle- rin bu gergin havası içinde siyasi krizle doğrudan doğruya alâkadar olan Polonya ile Baltık memleket - lerinin vaziyetlerini yakından gör - mek fırsatının elde edilmesi, zah - meti telâfi eder. Romanya'dan İsveç'e kadar geç- tiği: her lektte efkârı u - mümiyeyi alâkadar eden en ehemi- yetli meselenin ne olduğunu anla - mak için gazete sayfalarının büyük serlevhalarına göz atmak kâfidir: Almanya Danzig hakkında şöyle yapıyor. Danzig âyanı şu tedbiri al- mak üzeredir. Polonya ültimatom verdi. Moskova görüşmeleri şöyle ve böyle gidiyor. Bu memleketlerin az veya çok salâhiyetli politika a- damlariyle görüşünüz; hepsi de ay- ni şeyi tekrar eder: Romanya, Po- lonya, Letonya, Estonya, Finlandi- ya, İsveç ve saire hepsi de sulhun devamma tarafdardırlar. Ve bu ar- zunun samimi olduğuna şüphe yok- tur. Sonra herkes bir nokta üzerin- de daha ittifak etmiştir: harp an - cak Almanya tarafından provoke edilebilir. Fakat harp çıkacak mı, çıkmıyacak mı? Çıkarsa bu dev- letlerin her biri nasıl bir siyaset ta- kip etmek istiyecek? Ve istenilen bu siyasetin takibi mümkün olacak mı olmıyacak mı? Bu noktalar üze- rinde fikirler çok değişiyor. Eğer aldığımız intiba yanlış değilse, harp hakkında en az bedbin olan mem- leket Polonya gibi görünmektedir. Diğer taraftan bu memleketler a- rasında harp yapmaya en çok ha- zır olan memleket de şüphesiz Po- lonya'dır. Almanya'nın tazyiki al- tında bulunan bugünkü Polonya, kendini geçen sene gene ayni taz- yik altında olan Çekoslovakya'nın waziyetinde görmektedir. Çekoslo - wakya'nm âkibeti Polonya için ib- ret verici bir ders leık_il e_tîniı!ir. E- DÜNYA HABERLERİ Förster'in verdiği nutuk Varşova mahfillerinde fazla alaka uyandırmadı Ortaya yeni bir şey konmuğ değil gerginlik eskisi gibi devam ediyor Danzig, 11 a.a. — Havas muhabiri bildiriyor : i B. B. Förster'in nutku yeni bir unsur getirmemiş, yalnız, açık hedefi İngiltere ve Fransa'yı Polonya ile alâkadarlıktan vaz geçirmek olan al- man propagandasının esas fikirlerini, biraz daha şiddetli bir tarzda ye- niden bildirmiştir. Askeri heyetler Moskova'da Moskova, l11 a.a. — Dün şehri gez- dikten sonra gece yarısı treniyle Le- ningrad'dan ayrılan ingiliz ve fran - sız askeri heyetleri saat 10.20 da bu- raya gelmişler ve istasyonda kurmay ikinci reisi general Smorodinof, do- nanma kumay ikinci reisi albay Ala- fusof, Moskova garnizonu kumandanı miralay Suvorof, ecnebi askeri ataşe- leri ile irtibata memur albay Ossetrof, teşrifat müdürü Barkof, fransız ve ingiliz sefaretleri erkânı, türk askeri ataşesi albay türkmen, fransız ve in- giliz askeri ataşeleri tarafından kar- şılanmışlardır. Başka hiç bir ecnebi devlet ataşesi istasyonda hazır bulun- muyordu. İngiliz ve fransız askeri heyetleri âzası üniformalarını giymişlerdi. Ma- reşal Voroşilof, heyetleri saat 15 te kabul edecektir. Molotof, general Dumenc ile ami- ral Plunkett'i saat 17 de kabul ede - cektir. İlk temas samimi oldu Moskova, 11 a.a. — İngiltere ve Fransa büyük elçileri, genel kurmay daire:inds wvekendi aıkerâml;ıe;gıtılâğı;ı_i Odi Bi EEÇE E İ yalılar, Almanya'nım yalnız bir Danzig peşinde olmadığına inan- maktadırlar. Danzig meselesinin Çekoslovakya'da Südet almanları meselesi gibi, Polonya'nın imhası i- çin ancak bir başlangıc olacağına kanidirler. Hatırlardadır ki Alman- ya Südet meselesini halletmek için milliyet prensipini ileri sürmüştü. O zamanki Çekoslovakya hüküme- ti, Südet meselesi Almanya'nın noktai nazarına göre halledildiği takdirde geri kalacak olan çek devletinin hayat hakkından mah - rum kalacağını bildirdiği halde me- ram anlatamadı. Nihayet çekler, İngiltere'nin de tazyikiyle hiç kıy- meti olmadığı anlaşılan bir garanti mukabilinde Südet mıntakasmın Almanya'ya terkine razı oldular. Bunun akabinde Almanya, yeni çek devletinin coğrafya itibariyle, artık alman nüfuzu altında yaşamaya mahküm olduğunu iddia etti. Bun- dan sonra çeklerin hazin âkibeti malümdur. Polonya ayni vaziyete düşmemek için Danzig üzerindeki haklarını si- lâhla müdafaa etmeğe karar ver- miştir. Vorşava'da ve memleketin geçip gördüğümüz kısımlarında bu hazırlığa şahit olduk. Şurada nere- den gelip nereye gittiğini bilmedi- ğimiz asker dolu bir tren. Burada süvari atları yüklü vagonlar. Geç- tiğimiz yollar üzerinde askeri faali- yet... Hülâsa Polonya yarın başlı- yacak bir harp için hazırlanmış gi- bi görünüyor. Görüştüğümüz bir polonyalı noktayı tebarüz ettirdi: — Polonya'da dedi, eski ve yeni tarihimizin hiç bir devrinde görül- memiş bir milli birlik kurulmuştur. bir UŞUULA TEK dir. Görüşme yirmi dakika kadar sür- müş ve çok samimi olmuştur . Mareşal Voroşilof müzakerelere hemen yarın sabah saat 11 de başlan- masını teklif etmiştir. Müzakereler yarın saat 11 de baş- lıyacaktır. " B. Bone sovyet sefiriyle konuştu Paris, 11 a.a. — Hariciye nazırı Bone bugün öğleden sonra sovyet büyük elçisi Suriçi' kabu letmiştir. Havas ajansının kaydettiğine gö - re siyasi sahada müzakereler artık esaslı müşkülâta uğramıyacağa ben- ziyor. Bi leyh asker imüzakere - ler de müsait bir hava içinde cere- yan edecek ve süratle neticelenebile- cektir. Leh - Alman hududunda bir hâdise oldu Varşova, 11 a.a. — Resmen bildiril- diğine göre, şimali Silezya hududun- da Radolslionska'da bir hâdise vukua gelmiştir. Polonya hududunu geçen üç şahıs, bir polonyalı hudut muhafızına hü - cum etmiştir. Mücadele esnasında hu- dut muhafızı yere düşmüş, muhafız silâhını muhafaza için uğraşırken tü- fek patlamış ve mütecavizlerden biri- si derhal ölmüştür. Gürültü üzerine diğer hudut muhafızları vaka mahal- line & dır. Bunun üzerine mü Bugün iktidarda bul hüküme tin dahili ve harici politikası etra- fında derin fikir ihtilâfları vardı. Hattâ bir çokları, Polonya'nın bu- gün içinde bulunduğu nazik vazi- yetten hükümetin mesul olduğuna kanidirler. Fakat kimse bu mesu - liyeti araştırmamaktadır. Ve kimse bugün takip edilen siyasetin isabe- tinden şüphe etmemektedir. Polon- ya yalnız olsa da Almanya'nın te- cavüzüne derhal mukabele edecek- tir. Polonyalılar yüz yirmi sene al- manların, avusturyalıların ve rus - ların esareti altında yaşadıkların - dan istiklâlin ne demek olduğunu bilirler. Binaenaleyh esir bir vazi - yette yaşamaktan ise, ölmeyi ter- cih ederler. Hariciyenin yüksek bir memuru ve bir g in başmuhaharriri de tecavizlerin sağ kalan ikisi alman a- razisine iltica etmiştir. Vakat mahal- linde mütecavizlere ait bulunan on bir tabanca bulunmuştur. aşağı yukarı ayni sözleri tekrar et- tiler. Vaktiyle memleketimizde ta-. nıdığım ve bugün Vorşova'da bulu- nan bir yabancı devlet elçisi de ay- ni şeyi teyit etti. Dünyanın neresin- de olursa olsun, herkesin ağzında dolaşan suali sordum: — Harp çıkacak mı? Ne dersi- niz? Gariptir ki polanyalh ve yabancı, hepsinden de ayni cevabı aldım: — Buna ancak Hitler cevap ve- rebilir. İstokholm A. Ş. ESMER Diğer taraftan, gerginlik, eskisi kadar vahim devam ediyor: Danzi - ğin yeniden askerileştirilmesi işle - ri pek yakında sona erecektir. Vis - tül üzerindeki yeni köprünün 15 ağustosta açılışı, bu faaliyat saha - sında mühim bir marhale teşkil ede- cektir. Aynı zamanda temizleme işine de devam olunmaktadır. Son zamanlar- da beş yüz kadar (suykastçi) Ber - line gönderilmiştir. Bunların Ber - linde muhkemeleri bitirilmiş ve ba- zısı idam dahi edilmiştir. Nutuk Polonya'da fazla alâka uyandırmadı Varşova, 11 aa. — B. Förster'in nutku, Polonya siyasi mahfillerin - de fazla alâka uyandırmamıştır. -Bu mahfiller, B. Försterin resmi bir sı- fatı-bulunmadığını tebarüz ettir - mekte ve diğer taraftan da Polon - yayı bugünkü vaziyetin müsebbibi gibi göstermek bahsindeki gayretle- rin hiç kimseyi ikna eylemiyece - ğinden emin bulunduklarını söyle - mektedir. B. Försterin nutkunda Almanya - nın şark hudutlarının umumi man - zarasına yapılan telmihleri kayde - den Polonya siyasi mahfilleri, bu telmihlerin birer itiraf teşkil etti - ğini, Almanyanın hakiki plânının ortaya çıkmakta olduğunu ve Dan - zigin Almanyaya dönmesi talebinin yerini yeni yeni taleplere terkede - ceğini müşahede eylemektedir. Fransız gazetelerinin tefsirleri Fransa'nın çıkardığı istikraz fahvillerini satamayınca Büyük bir Hollanda bankası iflas etti Amsterdam, 11 a.a. — Hollanda'nın büyük mali müesseselerinden biri o- lan Mendelshon Bankası tediyatını tâtil etmiştir. Mezkür bankanın mü - dürü olan Mannheimer de dün Paris civarında birdenbire ölmüştür. Mendelshon Bankasının iflâsı Hol- landa ekonomi mahafilinde derin bir tesir yapmıştır. İflâsın sebebi Haber alındığına göre iflâsa sebep Fransa'nın yaptığı istikrazlarda ban- kanın çok büyük zararlara uğramış olmasıdır. Bankanın elinde mevcut olup satılmasına imkân bulunamıyan Fransa istikraz tahvillerinin yekünu dört milyon florin tahmin edilmekte- dir. İngiliz piyasası bu tahvilleri sa- tın almaktan imtina etmiştir. Fransa- mın satın alması için müzakerelere gi- rişilmiştir. Fransız hükümetinin dev- letin kredisini kurtarmak için bu tah- villeri satın alacağı ümit edilmekte- dir. Mezkür banka bugün mühim mik- tarda ingiliz lirası sattığından ster - ling ve dolar düşmüştür. İflâsın Paris'teki akisleri Paris, 11 a.a, — Mendelshon banka- sının tediyatını tâtil etmesi, borsada derin bir hayret uyandırmıştır. Vazi- yetinin sağlamlığı münakaşa götürmi yen bu müessesenin böyle bir tedbire müracaat edeceğini kimse bekleme - mekte idi, Bu haber, Hollanda esha- mına da tesir etmiştir. Bu esham, pi- yasaya ilk arzedildiği zaman mahsus derecede düşmüştür. si ile matbuat, Förster'in nutkundan bugün için fazla endişeler”çıkarma - makta, gazetelerin büyük ekseriyeti bu nutku, bir korkutma kampanya- sının başlarıgğıcı telâkki eylemekte - dir, Jur gazetesinden : “Förster'in nutku, şiddetlidir, fa- kat, nazi şeflerinin bizi alıştırdıkla- rı hitabet tezahürleri çerçevesini aş- mamıştır. Nutuk Varşovada, Polon- yanın buhran bidayetindenberi gös- terdiği aynı sükünet ile karşılan - mıştır, ,, Bir korkütma kampanyası başlıyor Pöti Jurnaldan : “Büyük bir korkutma kampanyası başlıyor. Fakat şurasını söylemeden geçemiyeceğiz ki, bu kampanya, biz- de kimseyi korkutmiyacaktır.. Çün kü buna çoktanberi intizar halinde bulunuyoruz.,, Figarodan : “Bahis mevzuu olan cihet, Avru- pada ve dünyada tesir yaratmak, mil letlerin sinirlerini bozmak ve niha yet her gün aynı çivi üzerine vura|" vura bu çiviyi sokmaktır, Fakat fe - lâkete bakınız ki bu oyunlar artık geçmez. Çünkü bu usulü çok iyi bi- liyoruz.,, Almanya'nın tereddüdleri Ekselsiordan : < “Förster, B. Hitler'in dikte ettiği nutku okudu. Bu nuütük, Almanya- nın, alacağı büyük mesuüliyetler kar- şısında tereddütlerini — gösteriyor. Hitler, kendisine geniş bir düşün - me payı ayırmıştır.,, Epoktan : “Hitler, her halde değişmez son kararını almadan önce dünyadaki ak sülâmelleri anlamak istiyecektir. Hit ler'in bugünden bu aksülâmelleri an- lıyabileceği kuvetle tahmin edilebi - lir. Çünkü kendisinin oyunu malüm- dur ve niyetleri sarihtir. Dünya, esa sen cevabını vermiş bulunuyor : ye - ni bir Münih daha yok.,, Ördreden : “Eğer 15 martta Prağ üzerine yapılan hareket olmasaydı, heticele ri ne kadar vahim olursa olsun, Danzig'in Almanya'ya dönmesi bel- ki de pek übyük güçlükler meyda- na çıkarmazdı. Fakat Münih anlaş- masını bile bile feshetmek ve sözü- nü tutmamakla, Führer, hakikt ni- İngiltere dört çinliyi teslim etmek fikrinde Londra, l11 a.a. — Resmen bildiril - diğine göre İngiltere hükümeti Tien- çin'de Çang'ı öldürmekle maznun 4 Çinliyi “çin” makamlarına teslim et - mek tasavvrurunda bulunduğunu ja - pon hükümetine bildirmiştir. Fransa'nın bir protestosu Tokyo, 11 a.a. — Fransa'nın Tokyo büyük elçisi B. Arsene - Henry, dün japon hariciye nazır muavini B. Sava- dayı ziyaret ederek japon tayyarele rinin son hücumları esnasında Çun- king fransız konsoloshanesinin du - çar olduğu maddi tahrip zararlarını bildirmiş, hâdiseyi protesto etmiş ve Fransa'nın zarar ve ziyan istemek bah sinde bütün haklarını mahfuz tutmak ta olduğunu da ayrıca kaydeylemiş - tir. Buhran artarsa Amerikan kongresi toplantıya çağırılacâk Hidepark, 11 aa. — Cümhurreisi Ruzvelt gazetecilere yaptığı beyanat- ta, Avrupa veya Uzak şarkta vaziyet bir harbi muhik gösterecek derecede buhranlı bir hal alırsa parlâmentoyu fevkalâde toplantıya çağıracağını ve bitaraflık kanununun tadilini istiye - ceğini söylemiştir. Cümhurreisi, Amerikanın cidden bitaraf kalmasını, yani hukukudüvel kaidelerine kabil olduğu kadar ya- kın bir siyaset takip eylemesini iste- diğini söylemiştir. İngiltere'den çıkarılan İrlanda'lı tedhişçilerin sayısı 71 i buldu Londra, 11 aa. — Dahiliye nazırı Samuel Hore bugün yeniden 11 İrlan dalının ihracını emretmiştir. Bu su - retle İngiltere'den çıkarılan İrlanda- hıların sayısı 73 ü buxlmuştur. yetlerini meydana koymuş bul - yor.,, Bir suykast teşebbüsü Varşova, 11 aa. — Polonya gaze- telerinin Danzig'den aldıkları ha- berlere göre, Danzig'de bir suykast teşebbüsü meydana çıkarılmış ve ez- cümle on kadar polis memuru da tevkif olunmuştur. | bakiki la b d D /UENARİ Ü İSTANBUL YENİ SABaH Türkler aleyhinde Almanya Hüseyin Cahit Yalçın, bışmıkaleı?. alman matbuatındaki hücum ve tecavüz dalgasının alman efkârı ümuümiyesine ve resmi memurlara sirayet edip, münferit vaka mahiyetinden çıktığını söyliyerek, almanların fazla nezaket hususunda te - ferrüt etmiş olmadıklarını, fakat şim - diye kadar bildiğimiz almanların dürüst ve her halde terbiyeli kimseler olduk - larını, nasyonal - sosyalizmin, milleti aç bıraktığı gibi en iptidai nezaketten de mahrum ettiğini Türkiyeye karşı res - men gayri dostane vaziyet alanın alman milleti değil alman hükümeti olduğuna dair emareler bulunduğunu izahtan son- ra, Al daki türk talebesine yapılan muameleyi hatırlatıyor — ve mukabele bilmisil zamanının artık gelmiş olduğu- nu söylüyor. Tahrik karşısında türk .(Her sabah) sütunu muharriri, Tür- kiyenin askerlik bakımından kuvetini te- barüz ettiriyor, türklerin sulhu sevdiği- ni, fakat onu elde etmek için izzeti nef- s:yıdçn fedakârlığa razı olmıyacaklarını söyliyerek “Mütecaviz değiliz. Fakat küçük bir tecavüze de tahammülümüz yoktur,, diyor ve ilâve ediyor: “Dava- mızin behemahal muzaffer olacağına yüzde yüz iman etmiş bulunuyoruz.,, İtalyan matbuatında yeni herzeler İtalyanca aylık (Panorama) mecmu - asında çıkan bir yazıyı iktibas ediyor. Bu yazının muharriri, Hatay meselesini ele alarak, Hatayın Fransa tarafından Türkiyeye satılmış olduğunu, San Remo muahedesi göz önünde tutularak bu hu- susta İtalya ile istişare edilmesi lâzım geldiği halde böyle yapılmadığını, türk- lerin İskenderundan sonra Musulu — ve Halebi de istiyeceklerini yazıyor. Bir başka italyanca gazeteden de Trabluüs - garbten bahis bir yazıyı iktibas ediyor ve bu yazıda, italyan kuvetlerinin, o nok- tadan hiç bir manie maruz kalmadan Türkiyeye, Mısıra, Hayfaya, Sudana ve şarki Afrikaya akabileceklerini yazdı- ğını kaydettikten sonra kendi mütaleası olarak Hatayın ezeldenberi türk ülke- si olduğunu tebarüz ettiriyor, Trablusu köprü vgıi!esi gördüren gazeteye de bunun bir sırat köprüsü olabileceğini hatırlatıyor. CUMHURİYET Ne için harp? .Y_unııı Nadi, başmakalesinde, dünya- da insanları birbirine — düşürecek bir harbin cidden akla ve mantıka uygun ve i leri- bulunmadığını, bunun- herki hırbı hi landı fe di bü - taksimi- nı söylüyor ve Yük devletler arasında ni istihdaf ediyor gibi ’:=:=Iıı harp, hıkılşıue hiç bir meseleyi halletmiye H rek insanlığı yeni bir felâket ve sefa - letlerin karanlık derinliklerine salacak- tır,, diyor, Ekmek meselesi Ki "Nfl'ıı-ıı[ _rnıhxıîı., muharriri, İstanbul nin isi fe- na çıktığını söylüyor, "Niunuıı:dıle:l ekmek fabrikasının kıymettar tesisatı kı- rılıp_db:külerek ilim stüdyosu !ııline, getirildiğini düşünürsek, böyle bir şe - hirde ekmeğin fena çıkmasına hayret et. memek lh.mı gelir,, diyor ve vâli ile Da- hiliye vekilimizden, müzminleşen bir ek- mek meselesinin bir an evel hallini is - TAN Avrupanın mukadderatı * Akdenizde kararlaşacaktır. M. Zekeriya Sertel, bu başmakalı Akdenizdeki manevraların, ve îtılıy::ıeı; Arnavutluktaki faaliyetiyle Bulgaristan- daki tahrikâtının, Akdeniz etrafındaki l_ıırp hgzırlıklannm birer safhası oldu - ğunu söylüyor ve Avrupanın mukadde - :;_mın Akdenizde kararlaşacağını izah iyor. HABER Manevra Necip Fazıl Kısakürek, bu ünv mdr fıkrasında bu anda türk, ingiliz, frınlıxz. italyan ve alman ordularının manevra yapmakta olduklarından bahsederek bi- zim Trakya manevralarımızın her yı - l mutat manevrasının bir tekrarından ibaret olduğunu ve kimseye karşı mü- te_vecelh olmadığını ancak içini bildiği- miz ötekiler acaba kime karşıdır ? sua- lini irat etmektedir. Gazelteleri aa. Matbuat servisi VAKİT aa Harbe karşı İngiltere Asım Us, bu başmakalesinde, İngil - terenin, Japonya ile anlaşıp anlaşmıya - cağı etrafında mülâhazalar serdederek Almanya İtalyanın, İngiltereyi Avru - pada zayıflatmak için uzak şarkta meş- gul ettiklerini, fakat İngilterenin ku- wetlerini ikiye bölmesi doğru olmadığı- nt, hattâ Almanya ve İtalya ile Japonya arasında bir askeri ittifak dahi — olsa İngiltere bütün kuvetlerini Avrupa harp sahnesinde tutacağını izah ediyor Reisicümhurumuzun seyahatinden alınan dersler Hikmet Münir, (Bize göre) sütunun- da, Cümhurreisimizin halkla temasından aldığı intibaların, bir işin hakikatini an- lamak arzusu, uzak yakın demeyip der- hal davranma lüzumu vatandaşı tanı mak ve tanışmak, her şeyi yerinde ö; renmek, istifade etmek ve ettirmek, bü- şeyler olduğunu söylüyor, “Bilhassa bu yüğün küçüğe alâka ve ihtimamı gibi sonuncu işaret, Türkiye cümhuriyetin - de, birliğin esasını teşkil eden vatandaş muhabbetini kökleştirmek hususunda en parlak meşaleyi tutan İnönünün en ha- yati lema'sıdır,, diyor. AKŞAM Onları bize, bizi de onlara sormalı Vâ-Nü, (Akşamdam akşama) sütunun- da bir alman gazetesinin, türkleri diğer milletler iezmiş gibi gösteren bir ya - zısı münasebetiyle balkan milletleri mu- rahhaslarının İstatbula geldikleri za < man lehimize söyledikleri sözleri, arap- ların da müşterek hayatımıza dair ta - hassüsleri bundan başka türlü olmadığı- nı söylüyor ve almanların ırkçı nazari- yesi ile kendilerinden başka milletlere karşı yaptıkları muameleleri hatırlata - rak “Onları bize ve herkese, bizi de bü- tün komşularımıza sorsunlar,, diyor. SON POSTA Danzig yüzünden harp çıkar mı? Muhittin Birgen, Danzig — ihtilâfının ana hatlarını izah ettiği (Her gün) sü - dak makalesinde, Danzigin filiyat v 'e':ne halledil: İ olan meselesi, gümrük vaziyeti olduğunu, gü nün birinde Almanya ile Dınzi:u:emşî su söz birliği edip gümrük işlerini or - tadan kaldırıverirlerse kıyamet kopmı « yacağımnı söylüyor, Danzig meselesinin zamanla kendi kendine halledilmekte 'ol- duğunu, bundan dolayı harp çıkmıyaca- ğını iııhdâniktuı sonra “Onun çıkma zamanı geldi mi o vakit her şey bi T sebebi olmıya kâfidir,, dîyoı". aĞi bak öt Türkiye'yi birçok sâri hastalıklar kasıp kavuruyormuş Türkiye ile ihracat ve ithalât işi ya- pan bir alman — firmasının mümessilli, Bu_lg:fiıtana uğradığı sırada kendisine Türkiyede bir çok sari hastalıklar bü- lunduğu söylenerek memleketimiz hak- kında fena propagandalar yapıldığını ya- zıyor, IKDAM Araplar asla kanmazlar (İkdam) imzalı bu başmakalede, ital- yan gazetelerinin aleyhimizdeki neşriya- tına cevap veriliyor, mihverci matbua- tın Türkiye hakkındaki sakat görüşleri, Türkiyenin demokrat devletler birliğin- de yer almakta haklı olduğunu gösterdi- Bi kaydedilerek, Türkiyenin arap mem - leketlerinde gözü olduğuna dair iftira- lara arapların inanmıyacak kadar gözü açılmış olduğu ilâve ediliyor, Hâlâ mı nezaket “İşaretler” sütunu muharriri, okuyu- » cularım, gönderdikleri mektuplarda, i - talyan ve alman gazetelerinin aleyhi - mizdeki neşriyatına ve tehditlerine kar- şı bizim gazetelerin mantıkla ve neza- ketle cevap vermelerini tenkit ederek onlara aynı şekilde mükabele — etmek lâzım geldiğini yazıyor, ve “Hala mı ? vatanımızın varlığına suykast hazırlı - yanlara nezaket sualini sorduklarını ya- zarak bu düşünce haklıdır,, diyor. I Kızılçullu yolunda bir kaza İstanbul, 11 (Telefonla) — Kızıl - çullu yolunda trenin parçaladığı genç bir cesed bulundu. Cesedin hüviyeti henüz tesbit edilememiştir. j Belediye fen ve harita şubesinde Dahiliye Vekili B. Faik Özirak İstanbul'un 3X5 senelik imar programı üzerinde * tetkikler yaparken aei

Bu sayıdan diğer sayfalar: