18 Temmuz 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7

18 Temmuz 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 -7 - 1939 ULUS Maarif Şürası Hasan-Âli Yücel'in veciz bir nutkiyle dün açıldı Başı 6 ıncı sayfada) ilim adamlarımızın mesleğe bağlı kal- maları ve liyakatleri ile kıdemleri nis- petinde refaha kavuşmaları en büyük emelimizdir. Buna ne kadar yakından alâkalı olduğumuz Ankara ve İstanbul | üniversitelerine ait son çıkan iki ka - nunla da görülmüştür. Garp dilleri meselesi Yüksek müesseselerimize devam e - den gençlerimizin garp dillerinden bi- rini, o dilde tetkik ve tetebbua imkân Verecek surette elde etmelerini mu - vaffakiyetin esaslı şartlarından biri olarak görürüz. Fakat bundan da ileride, türk dili- nin en yüksek ilmi mefhumları en gü- zel ve en doğru olarak ifade etmesine imkân verecek mütekâmil bir inkişafa mazhar olması bizce ana meselelerden biridir. Bu hususta yüksek müessese lerimize düşen milli vazifenin ehemi- yetini bütün meslekdaşlarımın bütün şümulü ile kavradıklarına imanım var- dır.Burada bilhassa ilmi terimler üze - rinde duracağım. Orta okullar ve lise- lerde türk kökünden yapılan veya en- ternasyonal şekilleriyle alınan terim- lerle tedrisat yapıldığına göre yüksek ilim ve öğretim müesseselerimizin bu- na intibakı bu gün artık bir zaruret ol- muştur. Son kurultayda kabul olunan Parti programının bununla alâkalı maddesinde tespit edildiği üzere bü- tün ilim ocaklarımızda aynı terimler. okutturulacaktır. Orta ve lise kitaplarını basıp yetiş- tirmek hususunda — vaktin darlığına rağmen bütün muallimlerden ve üni - versiteden anketler yapılmıştır. Gene de mesele tetkik safhasından çıkmış sayılamaz. Bu işte daima bir uyanık - lıkla bütün ilim adamlarımızın çalış - malarına mevzu olacak cihetler var » dır. Bununla beraber yapılacak tetkik- ler ileride birer tashih vesilesi olsa da bugün için kabul edilen terimler her tahsil kurumunda aynı suretle kulla- nılacaktır. Parti programının emri dı- şında her hangi bir harekete müsaade edemem, İlmin dili Arkadaşlarım; Nerede ilim varsa orada mutla - ka ilmin dili de vardır. Dilsiz ilim o- Jamaz ve olmamıştır. Biz bir türk kültürü kurmak, milli vasfı olan ve bütün medeniyet âlemi içinde varlı- kurulmuş bir sistem olduğuna ve mefhumlar ise kelimelerle şekillen- diğine göre türk ilmi, türkçe bir i- lim diliyle beraber var olacaktır. İleri memleketlerde ilmin her şu- besinde yetişmek istiyenlerin yazı - larına ve sözlerine bu bakımdan ne kadar ehemiyet verildiğini hepiniz benden iyi bilirsiniz. Ana dili, kül- tür dâ bel kemiğidir. Onu kuvetli ve düzgün tutmak ve inki- şaf ettirmek hususunda sarfedile- cek bütün emeklerin ne kadar ye- rinde olduğunu arzetmeme ihtiyaç bile yoktur kanaatindeyim. Atatürk'ün büyük armağanı ,Atatürk'ün türk milletine ver- diği medeniyet armağanlarır- dan biri olan türk harfleriyle türk kültürünü en geniş sahada yayacak eserleri vücuda getir- mek ve bu eserlerin geniş bir öl- çüde yayılmasına imkân vermek Vekilliğimizin üzerinde israrla durduğu en mühim iştir. Geçenlerde topladığımız — neşriyat kongresi kararlarını mevcut imkânlar nisbetinde ve azami bir dikkatle tat - bik etmeyi milli bir borç biliyoruz. Bilhassa üniversite basınlarla irfan mahsullerimizin artacağı muhakkak - tır. Önümüzdeki yıl, bana verilen ma- lümata göre üniversitemizin manüel - leri tamamlarımış olacaktır. — Bundan sonra treteler, etüdler neşri için geniş imkânlar hasıl olacaktir. Bu arada ü- niversiteler vasfı haiz. ansiklopedik neşriyatın ehemiyetini de belirtmeli - yim. Yazı eserlerimiz Atalarımızın yadigârı olarak kütü - panelerimizde mevcut yazma kıymetli eserleri tasnif ettirerek mufassal bib- liyoğrafyalarını neşretmek yolundaki çalışmamıza devam ediyoruz. Bu işi, etraflı tetebbularda bulunacak olanla- rımız için memnun olacakları bir me - sele olarak yakından takip etmekte - yim. Türk âlimlerinin eski yazma değer- li eserlerini bize ve dünya ilim âlemi - ne tanıtmak için onları neşretmek hu- sırsunda aldığımız kararı tatbik saha - s' (a koymıya başladık, bu yolda de - vam edeceğiz, Milli müzelerimizin say ısını arttır - engin kadar memleketimizde yapılan ve bü- tün dünyada hayret ve takdir uyandı- ran hafriyata devam ediyoruz. Türk topraklarının altından tarihin her dev resinde medeniyete rehberlik etmiş ol- duğumuzun yeni delillerini türk ilim adamlarının eliyle meydana çıkarmak, her gün tahakkuk ettirmiye çalıştığı - mız bir amaçtır. Mesleki ve teknik tedrisat Sayın arkadaşlarım, Umumi kültür veren müesseselere muvazi olarak mesleki ve teknik me - leke ve terbiye veren lerin Bu teşebbüsümüzü size ve vasıta - nızla bütün meslektaşlarıma söyler -« ken onları memnun olacakları bir ça - lışmamızdan haberdar ettiğime kani bulunuyorum, İşlerimiz — geliştikçe, yeni tedbirler düşünüp tatbik olun - dukça bunların tahakkuku için mes - lekdaşlarıma yeni hizmetler ve vazi - feler terettüp ettiğini ve edeceğini bilmekteyim. Hükümet bu türlü hiz - metlerin iyi yapılmasını temin dü - şüncesiyledir ki hiç bir vekâlet men- subuna diğerinden ayrı bir hak ver - memek düsturuna dayanarak son ba- rem £ Büyük Millet Meclisi- çoğaltılmasındaki ehemiyeti memle - ketin kültür muvazenesi bakımından daha evel tebarüz ettirmiştim. Yurduümuzun 'az zaman içinde endüstrileşme yoluna girmesi, ma - kinenin memleketin umumi haya - tında esaslı bir yer almıya başlama - sı, hasılı iktisadi bünyemizin yeni bir şekil alması memlekette mesle - ki ve teknik terbiye görmüş unsur:- lara azami derecede ihtiyaç göster - mektedir, Bu, muhtelif mıntakalarda müte - nevvi ihtiyaçlara cevap verecek muh - telif derece ve neviden mesleki ve tek- nik okullar açmıya bizi zorlıyan mü - him bir sebeptir. Bilhassa hükümet merkezimizde bir politeknik i- le bir teknikum açılmasını ar - tık tehirine imkân olmıyan bir zaruret olarak görüyoruz. Mesleki ve teknik müesseselerle sıkı alâkası olan vekâletler mümessillerinin iştirakiy - le tanzim edilerek yüksek tetkikinize arzedilen mesleki öğretim programı - nın tesbit edilen müddetler içinde tatbiki memlekette endüstri ve eko - nomi sahasına yeni bir hamle ve yehi bir hız vermekte âmil olacaktır. Şu - rasını da bilhassa memnuniyetle kay- dedeyim ki evelce leyli olan sanat ve meslek okullarına bile kâfi talebe bu - lunmazken bugün nehari olarak devam eden talebenin sa- yısı gün geçtikçe her türlü tahminin fevkinde artmaktadır. Hayata ve ser- best iş sahasına mevzularında hünerli ve bilgili vatandaş yetiştiren kız ens- titüleri, ticaret mekteplerimiz tam bir inkişaf halindedirler. Hele kadın, er- kek, binlerce vatandaşa meslek ve aile hayatlarında yeni başarılar temin eden akşam sanat ve meslek kursları, açıl- dıkları yerlerde büyük |bir rağbete riyet hayatında aramaktan ziyade sa - nat ve meslek sahalarında serbest in - kişaf yolunda ilerlemelerine ehemi - yet verdiğini — göstermesi itibariyle sevindirici bir vakıadır. Teknik zih - niyeti ve makine dostluğunu köyleri- mize sokmıya mecburuz. Her mesele - yi düşünürken, o meselenin köylümü- zü ilgilendiren cihetlerini ihmal ede- meyiz ve etmemeliyiz. Bu mevzuda ne söylesek ve ne yap - sak azdır. Okullarımızda disiplin meselesi Arkadaşlar; : Okullarımızda disiplin meselesi - ni vekilliğimiz itinalı bir takip ve ih- timamla ele almış bulunuyor. Tas - dikinize arzedilen inzi'bat talimatna- mesi okullarda disiplini muhafaza için idare ve talim heyetlerine ku - vetli surette müzaharet edecek bir âmil olacaktır. Talimatname, okul- da işlenen suçların mahiyetine, su - çu işliyen talebenin psikolojik va - ziyetine, karakterine ve okuldaki umumi durumuna göre en uygun cezayı tatbik için okul yasav kurum- larına geniş salâhiyetler vermiştir. Talimatnamenin dikkate değer hu - susiyetlerinden biri, ceza alan tale - benin halini islâh ettiğini isbat et - tikçe almış olduğu cezadan dolayı kırılmış olan notlarını düzelttirmek için kendisine imkân vermesidir. Aynı zamanda ders ve vazife ile ah- lâki durumun yakından alâkası, bu talimâtnamede bariz bir surette gös- terilmiştir. Her iş bir organizme dayanır Aziz arkadaşlarım; Her iş, her şeyden evel bir orga - nizme dayanır. Maarif davalarımızın halli de bir teşkilât meselesini kendi- liğinden ortaya atmaktadır. İşlerimi- zin yüzde yüz başarılması için mer - kez teşkilâtından başlıyarak köylere kadar normal bir şekilde işliyen yeni bir teşkilâta lüzum ve ihtiyaç vardır. Daha şimdiden maarife taallük eden bütün kanunları bir araya toplatıyo - rum. Diğer taraftan başka memleket - lerin bu mevzudaki kanunlarını tetkik ettiriyorum. Bu hususta kendi ihti - yaçlarımızı inceden inceye tesbite Çça- lışıyorüz. Bütün bu araştırmalar bi - k, |tince maa! bu müesseselere/ ne sevketti ve Büyük Meclis, aynı dü şünce ile bu kanunu tasdik etti. Mes- lekdaşlarımın maddi refahını temin, hükümet arkadaşlarımla beraber be - nim de en büyük vazifemdir. Fakat şurasını derhal huzurunuza “arzede - yim ki türk çocuğunun ve türk genci- nin terbiye vazifesini üstüne almış o- lan bizler, vazifelerimizin tam ifa - siyle bu maddi mevzuu asla yekpare bilmeyiz ve bilmiyoruz. Biz, üstümü- ze aldığımız talim terbiye mesuliye - tini para ile sırtlarımızda taşıdığı - mız bir yük değil, vatanseverliğimi - zin, memleket ve millet aşkının gön - lümüze ve kafamıza tevdi ettiği mu- kaddes bir emel belliyoruz. Bütün kuvet ve kudretimiz, servetimizde de- ğil bu zihniyetimizdedir. Bir ibadet gibi, geceyi gündüzden ayırmadan ça- lışmamız, bu yüksek idealimizin ö - zünden geliyor. Kâşaneler, mâbetler ve şehirler gibi insanlar da bina olur- lar. Bu günün nesillerini yarınki ne - sillere ulaştıracak yolun yapıcıları bizleriz. Biz, türk hocaları, türk mil - letinin istikbalini tertemiz ellerimizle yuğurur ve kurarken, gözlerimiz, bah tiyar yarınların seher yıldızlarına di- kilir, * Tarihi ve çok şerefli bir vazife Aziz arkadaşlarım Tetkik ve mütaleanıza arzedilen kültür meselelerinin bir kaçını- geniş hatlariyle yüksek heyetinize arzet - tim., Bu meseleler, Milli Şefimiz n? met İnönü'nün işaret buyurdukları gibi “ne kadar zorlu ve çetin olursa olsun hiç bir milli meselenin halli, milli şuurun ihatası haricine çıka - cak kadar muğlak ve milletin tırma- nıp tepesine erişemiyeceği kadar sarp değildir..,, le -.'.J»— Übesini mühim kültür mese - lelerimizin halli davasında azami mu vaffakiyetle kullanacak mevkidesi - niz. Her birinizin ve burada bülüunmi- yan arkadaşlarımın mesleke, memle - kete ve milli davalara bağlılıklarınız, kültür meselelerimizin yurt ihtiyaç - larına en uygun bir şekilde halledile - ceğinin en büyük teminatıdır. Tarihi ve çok şerefli bir vazi- fenin ifasına davet edilmiş bu- lunuyorsunuz. Bütün memleke- tin alâka ile dolu nazarları size ve yapacağınız büyük işe tevec- cüh etmiştir. Şürâya temenniler Şimdiye kadar vekilliğimizin her fırsatta ve geniş ölçüde faydalandığı vukuf ve ihtisasınızın, bu toplantıda da isabetli karar ve tedbirler -almağa bizi sevkedeceğinden şüphe etmiyo - rum. Selâhiyet ve isabetle ileri süre - ceğiniz mütaleaları hürmetle telâkki etmeyi vekilliğimiz kendisine en mü- him bir vazife bilir. Müzakerelerimiz- de hiç bir mütaleanızın, irfan ve vic- danınızdan başka hiç bir kayıt ile tah dide tabi olmadığını bilhassa tebarüz ettirmek isterim. Düşününüz, söyle - yiniz, yapalım. Bu imkânın zamanın- daki yüksek vazife ve mesuliyeti he- piniz takdir buyuyursunuz. Maarif Şürası, sadece bir forma - litenin ifası için toplanmış değildir. Sizden, her mesele hakkında vekâ - letçe alınmış kararların, olduğu gi - bi tasdikini değil her meseleyi yeni - den tetkik ve mütalea ederek bizi aydınlatmanızı rica ediyorum . Bu hususta bütün teşkilât emri - nize, bütün dosya ve vesikalar tet- kikinize hazırdır. Hepinize verimli çalışmalar ve bunda muvaffakiyetler dilerim.., Parti Müfettişi Hasan Reşift Tankut Adana'da Adana, 17 a.a. — Parti müfettişi Ha - san Reşit Tankut bugün şehrimize gel- miştir. Müfettiş, bugün partide yapı - lan içtimaa riyaset etmiştir. Bu içti - mada, parti idare heyeti reisliğine a - vukat Fahri Uğurlu ve Adana halke - vi reisliğine parti idare heyeti âzasın- Maarif Şürası Milli Şef'e Şüranın (Başı 1 inci sayfada) nin mümessili olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin sayın Reisi Abdül- halik Renda'ya Maarif Şürâsının de - rin saygılarının arzedilmesini teklif ederiz.,, Dördüncü takrir: “Türkiye cümhuriyet hüküme - tinin yüksek reis ve türk kültür ailesinin pek değerli uzvu sayın Baş - vekil Dr. Refik Saydam'a Maarif Şü- râsının en derin saygı ve minnetleri. nin arzedilmesini teklif ederiz.., Beşinci takrir: “Türk cümhuriyetinin kahraman ve şanlı ordusunun Yüksek Genel Kurmay Başkanı ve türk irfan âle- minin mümtaz rüknü sayın Mareşal Fevzi Çakmak'a Maarif Şürâsının saygılarının arzedilmesini teklif ede- İi Bu takrirler okunmuş ve ittifakla alkışlarla kabul edilmiştir. Bundan sonra kabul edilen ilk tak- rir mücibince Ebedi Şefimizin mâne- vi huzurlarında beş dakika ayakta sü- küt edilmiştir. B. Cemil Bilsel'in sözleri Komisyonların reis ve raportörleri- ni, öğleden önce toplanarak seçmele- ri hakkındaki karardan sonra İstan - bul üniversitesi Rektörü B. Cemil Bilsel söz alarak şunları söyledi: “— Muhterem meslekdaşlarım, Değerli reisimiz vekilimizin büyük ilgi ile dinlediğimiz çok istifadeli nutuklarından sonra söz almanın güç- lüğünü müdrik olarak buraya geliyo- rum. Edebiyat fakültemizin bir guru- ru olan sayın Vekilimizin bizi teshir eden bir şümul ile, bir açıklıkla ve e- line aldığı dâvayı tam kavramış o1- manın verdiği kuvet ve selâhiyetle maarif meselelerini bize izah buyurdu- lar. Zannediyorum her birinizin duy- arzedebilirim. " râıaın yükselen ilk ses bu suretle kendile- *rine bir şükran sesi olsun. (Şiddetli alkışlar). Öğleden sonra Öğleden sonra ihtisas komisyonları toplanmış ve kendilerine ayrılmış o. lan salonlarda çalışmıya başlamışlar - dir. Çalışmalar neticelendikçe rapor- lar hazırlanacak ve Şürânın tasdikine arzolunacaktır... Atatürk'ün mânevi huzurunda Dün, Maarif Vekilimiz B. Hasan - Âli Yücel'in reisliğinde, Şürâ komis- yonları reis ve raportörlerinden mü- rekkep bir heyet, Ebedi Şef Atatürk- ün kabirlerine giderek bir çelenk koy muşlar ve mânevi huzurlarında eğile- rek Şürânın minnet ve tâzimlerini sunmuşlardır. Komisyonların reisi ve raportörleri Komisyonlar reis ve raportörlükle- re aşağıdaki zatları seçmişlerdir: Plân komisyonu: Reis: Mehmet Emin Erişirgil, Ra- portör: Halit Ziya Kankancı. İlk öğretim komisyonu: Reis: İsmail Hakkı Raportör: Cemal Ongun, Orta öğretim komisyonu: Reis: Tevfik Ararat, Halit Vedat Fıratlı. Teknik öğretim komis yonu: Reis: Avni Refik Bekman, Rapor- tör: Nihat Sayar. Yüksek öğretim komisyonu: Reis: Cemil Bilsel, Raportör: Âkil Muhtar Özden. Baltacıoğlu, Raportör: Neşriyat komisyonu: Reis: Hakkı Baha Pars, Faik Reşit Unat. Raportör: Beden terbiyesi komisyonu: Reis: Vildan Âşir, Raportör: Âdil Kortun. Dilekler komisyonu: Reis: Salih Zeki Buluğ, Raportör: Sami Akyol, komisyonları dün çalışmalarına başladı saygıları bildirildi Ebedi Şef Atatürk'ün kabrine . Şüra adına bir çelenk kondu Teknik öğretim komisyonu: Orta Ticaret mektepleriyle Ticaret Liselerinin mezuniyet imtihanlarında hariçten girmek istiyenler hakkında - ki talimatname tetkik edilerek bazı maddelerinin tâdili yapılmış Akşam Kız San'at Okulları ve Enstitüleri müfredat programının tetkikine baş- lanmış; İzmir Bölge San'at Okulu- nun sepetçilik ve örme mobilyecilik kısımlarının müfredat programları in celenerek bazı maddeleri tâdil edil- miştir. Neşriyat komisyonu: Okullarda çıkarılan mecmuüalara ait tâlimatname ile okul kitaplarının Ma- arif Vekilliği tarafından bastrılması- na dair kanun ve tâlimatnameyi tet. kike başlamıştır. Beden terbiyesi komisyonu: Jimnastik şenlikleri tâlimatnamesi- nin heyeti umumiyesi üzerinde mü - zakerelere başlamıştır. İlk öğretim komisyonu: Maarif Müdürleri tâlimatnamesi, İlkokul programı üzerinde tetkiklere başlamış; bir öğretmen tarafından i- dare olunan üç sınıflı köy okullarının beşe çıkarılması meselesini prensip olarak kabul etmiş ve teknik bakım- lardan işin tetkiki üzerinde çalışmış- tır. Orta öğretim 'komg'cyânu.: a) Komisyon umuümi meseleler için öğleden önceleri umumi toplan- tılar yapacak, öğleden, sonraları şu komisyonlar hezlinde çlışacaktır. b) İlk öğretmen okulları ve Gâla- tasaray lisesi müfredat programları için hususi komisyonlar aytılmıştır. c) Önce müfredat programlarının sonra tâlimatnamelerin tetkiki karar- laştırılmıştır. e) Yabancı dil tedrisatı için ayrı - lan komisyonca mütehassıs lisan öğ- retmenlerinin dâvetine lüzüm görül- müştür. Dilekler komııyonu- Şürâda görüşülmek üzere Maarif ve okul müdürlüklerinden gelen mü- talealar sıraya konarak bunların İs- tanbul ve İzmir'e ait olanlarından hu- susi komisyonlara verilmeğe değer görülenler ayrılmıştır. Bu arada ko - misyon âzasından bazıları tarafından yapılan tedrisata ait tekliflerin de ait oldukları komisyonlara gönderilmesi kararlaştırılmıştır. Plân komisyonu: Kendisine tevdi edilen Türkiye'de tahsilin buğünkü dürümü ve ana me- seleleri raporunu tetkike başlamıştır. Yüksek öğretim komisyonu: Vekillik raporunun Yüksek Öğre. time ait kısmı okundu. Komisyonca tetkik edilecek meseleler iki kisma ayrıldı. Bunların bir kısmı kömisyon umumi heyetinde, bir kısmı da Tâli komisyonlarda müzakere edilecektir. 15 Tâli komisyon seçilerek 8 inin ya- rın toplanıp tesbit edilen işlerini ko- nuşması kararlaştı. Komisyon umumi heyetiyle konuşulacak “Yüksek Öğ- retim'in hedefleri” meselesinin mü - zakeresine başlandı. Bü meselenin görüşülmesine yarın devam edilecek- tir. Kızılayın kinin satışi hakkında bir izahı Türkiye Kızılay Cemiyetinden : Kızılay cemiyetinin inhisarında bu- lunan kinin satışlarının inhisarlar i - daresine devredildiği ve devr ve tes - lim muamelesine başlanılmış olduğu yolunda bazı İstanbul gazetelerinde verilen haberler doğru değildir. 2767 numaralı kanunla sıtma ve fren- gi ilâçlarının memleketimize hariçten ithal ve dahilde imâl ve satışı cemiye - timizin inhisarı altındadır. Ancak Sihat ve İçtimaf Muavenet Vekâleti tarafından toz halinde ce - miyetimizden alınarak komprime yap- tırtılmakta ve ziraat bankası vasıta - siyle sattırılmakta olan devlet kınuı- lerinin fa çıkan 3631 numaralı a T B. Muşanof Londrad görüşmeler yapacak Londra, 17 a.a. — Bulgar meclis r isi Muşanof dün akşam Londraya g miştir. Bir hafta kadar burada kal rak bazı parlâmento âzası ve nazır larla görüşecektir. Bulgar mahfilleri, bu görüşmeleri bilhassa iktısari sahada ingiliz - bu gar münasebetleri meselesini tetkil imkân vereceği kanaatini göstermel tedirler. Malümdur ki, bu hususta ikiay k dar önce Sofyada bulgar nazıriyle si Frederick'in başkanlığında Bükreş gönderilen heyet âzasından biri ari sında görüşmeler cereyan etmiştir. Cenevre hükümeti falebelerimize bir suvare verdi Cenevre, 17 a.a. — Anadolu ajansı nın hususi muhabiri bildiriyor: İstanbul üniversitesi Jeoloji hoc ve talebeleri buradan hareketlerin den önce şereflerine Cenevre hüküm ti tarafından gayet parlak bir suvar verilmiştir. Bu ilmi toplantıda Cene' re üniversitesinin bir çok profesör leri, Cenevre hükümeti erkânı ve tür! dostu bazı zevat hazır bulunuyorlar dı. Cenevre hükümeti namına söz alar M. Jules Peney, pek dostça ve sami mi beyanatta bulunmuştur. Bu çol samimi sözlere baş konsolosumuz B Nizamettin Ayaşlı ve Jeoloji profe sörü B. Hamit Nafiz Pamir verdikle ri cevaplarda iki memleket arasındi meycut ilmi rabıtaların kuvetini bı münasebetle bir defa daha tekrarla | mışlar ve türk talebesine gösteriler candan alâka ve misafirperverliğe te şekkürlerini bildirmişlerdir. Bunu müteaikp profesör Malş sö: alarak memleketimizin maarif teşkili tını mufassal surette anlatmış ve men leketimiz hakkındaki hayranlıklarını tekrarladıktan sonra türk talebesine dönerek demiştir ki: — “Tarihin nadir kaydettiği büyük Şefinizi, Atatürk'ü kaybettiniz. Siz - ler gibi bizler de bu ziyadan mütces- sir olduk. Elemlerinize candan işti « görgüleri ile türk gençliğinin ve tinin mukadderatını muhte - rem ellerine alan büyük diplomat İs- met İnönü gibi bit şefe nailiyetiniz - den dolayı sizleri tebrik ederim.,, Bu candan sözlerden sonra, erkek ve kadınlardan mürekkep ve milli el- biselerini giyinmiş İsviçreli bir grup milli şarkılar söylediler ve milli dans lar yaptılar. Kabul resmi gerek profesörlerimiz ve gerekse talebelerimizi çok mem « nun etmiştir. İngiltere'nin Roma sefiri İtalya Hariciyesinde Roma, 17 aa, — İngiliz büyük el « çisi bugün öğleden sonra Şigi Sara - yına giderek hariciye müsteşarı ile görüşmüştür. Bu mülâkatın hedefi yukarı Adiçteki on iki ingiliz tebea - sının çıkarılması kararı üzerine orta- ya çıkan tazminat ve dövizlerin nakli gibi meselelerin hallidir. İngiliz tek- liflerinin müsteşar tarafından müsa - it bir surette karş$ılandığı bildirilmek İ Lİ Lİ L İngillere'nin yeni Paris sefiri Londra, 17 a.a. — Belgraddaki in - giliz sefiri B. Roland - Hugh Camp- bell, Paris büyük elçiliğine tayin e - dilmiştir. Mumaileyh son baharda te- kaütlüğünü ihtiyar edecek olan sir Phips'e halef olacaktır. — Japon - Alman ficaret muahedesi imzalanıyor Berlin, 17 a.a- — Japonya ile Al- manya arasında bir ticaret muahede- sinin imzası pek yakındır. Vesikalar pek yakında Berlin'de parafe edile- cektir. Bir seneden fazla zamandır devam eden müzakereler ekseriya pek ' aa çetin olmuştur. Japonyanın Almanya- ya ihracatının mahsüs surette arttı- rıldığı bildirilmektedir. İngiltre'de bir garda bomba patladı Londra, 17 aa. — Bu sabah Wol. verhampton garında bir yangın bom-

Bu sayıdan diğer sayfalar: