18 Temmuz 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/— Bulgar matbuatı, bulgar irredenta'- ULUS 18-7- 1939 İnsan ve küllür : Beyaz harp Ortada bildiğimiz harbe benzer bir hâdise olmamasına rağmen, ba- zı milletler arasında, bu şekildeki bir harbin birçok mahrumiyet sı- kıntılarını tamamiyle câmi affet- mez bir mücadele cereyan etmekte olduğu, türk efkârıumumiyesinin malümudüur. Daha 1932 de, “mübadele iktı- sadiyatı” ndan “mücadele iktısadi- nuntam aksini yazıyordu. Bulga- ristan, kendini korüyacak devletin Almanya olduğunu anladı, diyordu. Niçin daima, bu şekil ve bu ha - reket tarzı tercih ediliyor, bir türlü anlıyamıyoruz. Acaba herkesin yal- nız alman matbuatını okuyacağı mı sanılıyor? Dost Macaristan'ın Pes - ter Lloyd'u bile bu iki zıt neşriyatı 4 bu ay tarihli sayısında * alt alta yatı” na keçilmekl lduğunu tesbit ettiğimiz gibi, bundan sonraki sene- lerde de, mücadele şiddetlendikçe tahliline çalışılmış ve silâhların pat- lamamasına rağmen, ekonomiler ve propagandalar arasındaki çarpış- maların ortalığı, hemen hakiki bir harp kadar iğtişaş içinde ve huzur- suz bıraktığı tebarüz ettirilmişti. Fransız matbuatı, bu hale, son zamanlarda “beyaz harp,, ismini vermiştir. Bazı muharrirler de, sinir harbi'nden bahsetmesini tercih edi- yorlar. Fakat hepsinin murat ettiği, hakiki sulh yapısının darbe yiye yi- ye bir harabeye döndüğü ve millet- lerin karşılıklı sıperleıe girerek bi- ribiri üzerine el humbarala- neşr ikten çekinmedikten sonra, Köseivanof'un ziyaretini bu tarzda göstermek, — kendi matbuatından başka bir şey okumıyan alman mil- leti üzerinde Mmüessir olabilir ama, dünyanın gördüğü sarıyı maviye de- ğiştiremez. Beyaz harbin en kudretli vasıta- larından biri, şüphesiz ki propagan- dadır. Propagandanımn kendisine ge- lince, bidayette kesen fakat daha sonraları, yani müeyyidesiz kaldık- ça, kesilen bir silâhtır. Bize öyle ge- liyor ki, elden geldiği kadar zavahi- ri kurtararak bir an vel hakikate dönmek yani anlaşmıya ve halk kütlelerini sükünete kavuşturmıya rı, propaganda gülleleri ve politika bombaları yağdırdığıdır. Belki sevgili karilerimden bazı - ları hatırlıyacaklardır; Münih an- laşmasından sonra, politikada, sev- kulceyş ve harekât harbi'nin niha - yete ererek yerini bir takım taktik harekâta bıraktığını bir yazımda i- zaha çalışmıştım. Bu izah, mihverin taarruzlarını devam ettirememesi bakımından, belki doğru idi; fakat, bu sefer karşı tarafın bir politik Beyaz harbe, nîhı,voıt v;mek za- manı gelmiştir. Burhan BELGE Tırhan vapuru bugün İstanbul'a geliyor İstanbul, 17 (Telefonla) — Alman- ya'da yaptırılan 3500 tonluk Tırhan vapüru yarın (buıün) İstanbul lima- taarruzuna geçebileceğini tahmin etmemesi itibariyle, yanlış değilse bile, eksikti. Filvaki Münih'ten ve bilkassa Çe- koslovakya ile Arnavutluk'un hot - behot işgalindenberi, büyük de- mokrasilerin sulhu seven bütün mil- letlerle beraber şiddetli bir politika, propaganda ve ekonomi taarruzuna geçtikleri âşikârdır. Bu hareket, ta- arruzun bütün ârâzını taşımakla be- raber, taarruzun mânasını aslâ ihti- va etmemektedir. Çünkü gayesi, te- cavüz değil, tecavüzü durdurmak - tır. Çemberlemek deııl hücüm kol- larının i i kollıy bunların karşısına, kararın ve kuve- tin seddini koymaktır. Yaşatmamak değil, yaşamaları tehlikeye konan- ları korumaktır. Ne şüphe ki, mihverin dört sene- denberi devam eden bütün beynel - ııılol hıyııı her bakımdan ılmil tik ik ve propag ıkııyonu, bugün karşısında, kendi- nin her kuvet yoklamasına: propa- ganda ile mi, propaganda ile; poli- tika ile mi, politika ile; ekonomik iklurla miç el “l A la; ve, icabında &ilâh tehdidi ve si - lâhların işe karışması ile mi, o hal- de aynen bu şekilde cevap veren bugünkü reaksiyonu doğurmuştur. Yani, beyaz harbe beyaz harp ile cevap verilmektedir. Ve şurasını mutlaka kayda mecburuz ki, işin bu devresinde, teşebbüs, artık bu tarafın eline geçmiştir. Bunun en taze delili, son Danzig meselesidir. Danzig etrafında, mih- verin ilk fili yoklamaları başlar baş- Trmaz, karşı taraftan, nutuklar, ih- tarlar ve tehditler yağmıya başla- mıştır. Ve bund evelki yı d söylediğim gibi, tahminlerin hilâfı - na olarak, temmuzun ilk cumartesi- pazar, fevkalâde sakin geçmitşir. Şimdi italyan matbuatı, şu yay- garayı basmaktadir: “Hıç kimsenin Danzig'de bir l ya ni- nına gelmiş İnegöl ve Boğazlıyan kasabalarının haritası Dahiliye Vekâleti İnegöl kasaba - siyle Boğazlıyan kasabasının meskün ve garyrimeskün sahanın bugünkü vaziyetinin haritasının yapılması işi- ni eksiltmeye çıkarmıştır. Yurtta sıcaklar devam ediyor Dün şehrimizde hava umumiyetle çok bulutlu geçmiş, rüzgâr şimali şarkiden saniyede 9 metre kadar hız- la esmitir. En yüksek sıcaklık 27 de - rece olarak kaydedilmiştir. Yurdun doğu ve orta Anadolu böl- geleriyle Karadeniz kıyılarında hava çok bulutlu ve mevzii yağışlı, Trakya, Kocaeli ve Ege mıntakalarında açık, diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların metre mu- rabbaılarına bıraktıkları su miktarları Çarşamba'da 83, Terme'de 32, Ordu - da 23, Tokat'ta 14, Turhal'da 10, A - masya'da 9, Gerze ve Karst'a 6, Kas - tamonüu'da 5, diğer yağış gören yer - lerde de 1- 4 kilogram kadardır. Rüzgârlar Trakya'da garpten, di - ğer bölgelerde umumiyetle şimal is - tikametinden saniyede en çok 11 met- re kadar hızla esmiştir. En yüksek sıcaklıklar Mersinde 30, Kocaeli ve İslâhiye'de 31, Çanakkale'de 32, Bur- sa ve Sirtte 33, İzmir ve Edirne'de 34, Manisa ve Diyarbakır'da 35 Adana ve Antalya'da 6 derecedir. 'le ne alâkası olduğu hatıra gelebi -| Günün -peşinden Başkalarının tedbirleri Fransa'da devlet işlerini kolay- İuıhrmak ve basitleştirmek çarele - rini tesbit etmek üzere salâhiyetli- lerden murekkep bir komisyon ku- rul ur. içinde âza olırık eski nnırlırdan nahiye be- lediye reislerine kadar halk işlerinin türlü şekil ve mahiyetlerinde vazi - fe almış olanlar var. Böyle bir komisyonun mesaisi, bizi şüphesiz ki yakından alâkalan- dırır. Kırtasiyecilik hâlâ bizim baş- lıca dertlerimiz arasındadır. Fransız komisyonu, işleri basit- leştirmek için, ilk anda hiç de hatı- ra gelemiyen, bazı şeyler tavsiye et- miştir. Bakınız, bunlar arasında ne- ler var: Binaların temiz, aydınlık olması; Memurların okunaklı yazı yaz- maları; Daktiloların aynı boy kâğıt kul- lanmaları; Teylör sistemine göre teknik va- sıtaların tamamlanması; Yazı makinelerinin en güzel, fa - kat aynı da aynı tip ol | Muameleleri süratle olması lâzım gelen dairelerde, müsvedde yerine diktafon kullanılması; Mektupların zarflarının açılma- sını kolaylaştıran ve gideceklerin pulsuz olarak damgalanmasını te- min eden makinelerin istimali; İstorlu veya mektep sırası gibi eğri çalışma satıhlı veya müteaddit rafları bulunan masalar yerine ha- fif, tek çek li masalar kullanıl ması; Ve bu rastgele alınmış tavsiyeler- den gayri, komisyon, bilhassa dosya işleri üzerinde birçok mütalealarda bulunmaktadır. Bu tavsiyelerden hangileri bizde tatbik sahası bulabilir? Bu mesele belli başlı bir tetkik mevzuudur. Fakat burada enteressan olan cihet, muamelelerde kırtasiyeciliği kaldır- mak için hatıra gelenlerden daha başka ve daha mürekkep işlerin ol- duğu kadar, üzerinde durmıyacağı- mız basit işlerin mühim olduğudur. Meselâ, temiz ve aydınlıl olmalarının işin sürat ve selâmetiy- | ”Wr lir. Fakat mesele böyle değildir: bunu tavsiye eden komisyon düzgün ve muntazam işin, seri işin her şey - den evel bu işin içinde tedvin edil - diği yerin karakterini taşıdığını söylüyor. Kırtasiyecilikle mücadele ede- lim: ©o barem k iyle varmak istediğimiz memurların dev- let hazinesinden aldıkları para ye- künu nisbetini normalleştirmek ga - yesine daha çok çabuk varırız. Kır- tasiyeciliğin ortadan kalkışı veya asgari hadde inişi bize yalnız maddi tasarruflar değil, manevi kazançlar da temin eder: halkla devlet ara- sındaki yakınlığı kökleştirecek baş- lıca tedbirlerden biri de budur. İ KUTAY Nişan Âfyon valisi A, Evrendilek'in kızı bayan Ruhsan ile Askeri fabrikalar mühendislerinden Ata Çalışlar'ın ni - şanlanmış olduklarını memnuniyetle hahber aldık. Genç nişanlılara saadet - ler diler her iki aileyi de tebrik ede - riz. İstanbul'un bazı yerleri çekirge akınına uğradı İstanbul, 17 (Telefonla) Son günlerde İstanbul bir çekirge istilâ - sına uğramıştır. Bu istilâ bilhassa Ba- kırköy ve Yedikule civarında kendi- ni daha fazla göstermektedir. Bu semtlerde evlere dolan çekirgelerle mücadele etmek bir mesele olmuştur. Hatay teşkilât kadroları Sağlık ve gümrük teşkilâtı tâyinleri Bütün Vekâletler ve Umum Müdürlükler Hatay vilâyeti tes'ci lâtına ait kadrolarını tanzime devam etmektedirler. Dahiliye ve Adliye Vekâletlerinin Hatay'a ait tayinlerinden sonra Sıhat ve İçtimat Muavenet Vekâleti ile Gümrükler umum müdürlüğü de Hatay teşkilâtlarına ait tayinleri yapmışlardır Yapılan tayinleri sırasiyle yazıyoruz: Vilâyet ziraat müdürlüğü bu l hakkında şu izahatı vermektedir: “— Bü sene Çatalca ve Silivri ka- zalarında mevzii şekilde çekirge âfe- ti görülmüş ve halk mükellef tutul - mak suretiyle mühim miktarda itlâf edilmiştir. Bu çekirgelerin Çatalca ve Silivrideki imha tedbirlerinden yaka- yı kurtaran çekirgelerden ibaret ol- ması muhtemel görülmektedir.,, Tapu ve kadasiro Umum Müdürlüğü Tapu ve Kadastro Umum Müdürü B. Cemal Arun talebiyle tekaüde sev- kedilmiş ve yerine Belediyeler Ban - kası İmar Şefi B. Halit Ziya terfian tayin edilmiştir. Denizyolları Umum Müdürlüğünde toplantı İstanbül, 17 (Telefonla) — Bugün Denizyolları Umum Müdürü B, İbra- him Kemal Baybura'nın riyasetinde bir toplantı yapılmıştır. Bütün mü - dürlerin iştirâk ettiği bu toplantıda sahillerimizde kabotaj hizmetlerinin mükemmel bir şekilde ifası işinin programlaştırılması görüşülmüştür. Öğrenildiğine göre kabotaj hizmetle- rinin hakkiyle ifası için yeni hatlar ihdası zarutit görülmektedir. Fakat halen Almanyada yapılmakta olan va- purların da ihtiyacı karşılamıya kâfi gelmiyeceği göz önünde tutularak İngiltereye yapılacak siparişlerin tâ- cili üzerinde durulmuştur. Darphanede yeni basılan kırk para ve on paralıklar İstanbul, 17 (Telefonla) — Darpa- ne müdürlüğünde nikel ufak parala- rın basılmasına devam edilmektedir. Şimdiye kadar 32 milyon adet kırk paralık basılmıştır. Bu miktar 60 mil- yona çıkarılacaktır. Darpane yeni 10 paralıkların basılmasına hazırlanmak- tadır, Bronz halitasından yapılacak ve bir tarafında 10 para, diğer tara - fında “Türkiye Cümhuriyeti,, ibare- si bulunacak paralar da 160 milyon olacaktır. Ankara - Galatasaray kulübü kongresi Aşağıdaki ruzname dahilinde mü - zakere yapılmak üzere Galatasaray kulübü kongresi 28. 7. 939 tarihinde saat 18.30 da içtimaa dâvet edilmiş - tir. İçtima kulüp lokalinde olacaktır. Ruzname 1 — Nizamnamede tâdilât yapılma- sı, 2 — İdare heyetinin mesaisi hak - kındaki raporların tetkiki, 3 — İdare heyetinin yeniden seçil- mesi, Hatay Valisi dün hareket etti Hatay vilâyetimizin ilk valisi B. Şükrü Sökmensüer dün akşamki To- ros ekspresiyle yeni memuriyeti ba - şına gitmek üzere şehrimizden ayrıl- mıştır. B. Sökmensüer Ankara ga- rında Dahiliye Vekâleti erkânı ve dostları tarafından uğurlanmıştır. Maarifte tâyinler Antikiteler ve müzeler dairesi ar - keologğu Remzi Oğuz Arık, Ankara arkeoloji müzesi müdürlüğüne, fen fakültesi riyazi mihanik ve yüksek hendese doçenti Ratip Berker ilâve olarak yüksek muallim mektebi mü - dürlüğüne, Edirne erkek — muallim mektebi müdür muavini Ömer Bedii Tardu aynı mektep müdürlüğüne, An kara erkek lisesi coğrafya muallimi ve müdür muavini Askeri Ergün Ma- latya lisesi müdürlüğüne, Malatya li- sesi müdür ve edebiyat muallimi Vas- fi Mahir Kocatürk Eskişehir lisesi müdür ve edebiyat muallimliğine ta- yin edilmişlerdir. — İstanbul'da hava korunması fecrübeleri yapılacak İstanbul, 17 (Telefonla) — İstan - bulda bugünlerde hava hücumlarına karşı korunma tecrübeleri yıpılıcık- tır. Vali muavini B. Sağlık teşkilâtı tayinleri Hatay Sıhat ve İçtimat Muavenet Müdürlüğüne 90 lira maaşla ve ter - fian Samsun sıhat ve İçtimat M. Mü- dürü BB. Sırrı Sağın, Antalya mer - kez hükümet tabipliğine Eskişehir sıtma mücadele tabibi Cavit Yurd- man, İskenderun hükümet tabipliğine Vezirköprü hükümet tabibi Raif Es- mer, Kırıkhan hükümet tabipliğine Maraş hükümet tabibi Ali Muharrem Civelek, Yayladağ hükümet tabipliği- ne Fatih Belediye tabibi Süreyya Bal kır, Hassa hükümet tabibliğine Ada- na merkez hükümet tabibi Ahmet Ke- mal Atay, Reyhaniye hükümet tabip- liğine Maraş sıtma mücadele tabibi Arif Feyzi Kuyaş, Antalya merkez belediye tabipliğine -Konya merkez belediye tabibi Mesrur Hatay, Antals ya hastanesi baştahip ve operatörlü « ğüne Adana memleket hastanesi es-« ki operatörü Yusuf Ziya Özbakan, Antakya memleket hastanesi dahiliye mütehassıslığına Rize memleket has- tanesi eski dahiliye mütehassısı Şa« kir Ugan, İskenderun memleket has- tanesi operatörlüğüne açıktan opera- tör Nedim Cankut, îıkendenın has4 tanesi r hi lığına Sıvas nümune hııtınu! rontgen mü- tehassısı Talât Civelek, Antakya mem leket hutıneı! euıcılığmı İsparta let İsmail Hakkı Akparlas tayin edilmişlerdir. Gümrük teşkilâtı tayinleri Hatay gümrük Başmüdürlüğüne 90 lira maaşla gümrük Başmüfettişi Ab- dullah Bahtoğlu, İskenderun güm - rük Başmüdürlüğü memur şefliğine terfian İstanbul gümrük memur şefi Ali Riza Şaylan, tahkikat şefliğine, Urfa gümrüğü memur şefi Yümni Yalçın, sicil servisi şefliğine, terfian tetkik müdürlüğü tetkik memurü Fuat Görgüner, memurluğa — terfian kanlığı altında seferberlik müdürü ve resmi mümessillerinden mürekkep büyük pasif korunma ko- misyonu bügünlerde toplanacaktır. Komisyon bundan evel vilâyet sefer- berlik müdürünün başkanlığındaki ih zari komisyonun hazırladığı rapor ü- zerinde tetkiklerde bulunarak icabe - den tedbirleri tesbit edecektir. Alı- nacak tedbirler arasında şehrin bir - çok yerlerinde sığınaklar tesis ve bir hava taarruzu vukuunda bunu halka dairelerin ruyan —ecasınş İskenderun ithalât gümrük müdürlü- süne terfian ni Cevat Ulusoy, müdür muavinliği- ne terfian tetkik müdürlüğü tetkik âmiri Faik Üçok, kimyagerliğine İs- tanbul kimyageri Haki Tuna, birinci sınıf başmuayene memurluğuna ter- fian İstanbul başmuayene memuru Abdülkadir Ergül, birinci sınıf mua- yene memurluğuna terfian Gaziantep muayene memuru Mümin Tunç, ikin- ci sınıf muayene memurluğuna İstan ihbar için nerelere ne miktar düdüğü konulacağının tesbiti gi - bi bazı noktalar da vardır. İtfaiye - Terin böyle bir taarruz vukuunda gö- YECeği işler de tamamen tesbıx,:dıl» miştir. Yerli mallar sergisi cümartesi açılıyor İstanbul, 17 (Telefonla) — 11 inci yerli mallar sergisi bu cumartesi gü- nü açılacaktır. Pavyonların inşaatı bitmiştir. Bu arada Sümerbank, Eti - bank, İnhisarlar ve Belediyenin “ya- rınki İstanbul” pavyonları tamamlan- mıştır. yeti yok!u— Dımokrısıler, İmıy cak şeyi olacak diye ilân etmekle, mademki olmıyacak şey olııııyıuk tı, sadece böbürl k ve korktuğunu ilân etmek istediler!,, Olabilir! Belki de Danzig'e gi- ren silâhlara, hudut boyunda gözü- ken kesif kıtalara ve D:. Göbbela'in nutuklarına rağmen, hiç bir şey'in cıması takarrür etmemişti. Fakat: “Men dakka dukka”. Beyaz harp mi? İşte beyaz harp! Propaganda kanaliyle havadan zafer ve presti) spekülâsyonu mu? İşte, bunların da âlâsı! Yahut, gerçekten hazırlanmakta olan bir şey vardı. Ciddi ihtar karşı- sında, yapılmasına teşebbüs edil- medi. O halde, bu karışık dünyayı bir an evel sükünete kavuşturmak lâzım. Bir an evel bu tatsız ve tehli- keli prestij hastalığından ve bizzat alman hikmetinin tesbit eylemiş ol- duğu “Vortaueschung falscher Tak- hen” illetind kurtulmak lâ- zım. Fikrimizi daha iyi anlatmak için bir misal daha verelim: Köseivanof, Berlin'i ziyaret etti. L LLÜĞ Vağon pençeresinden... — Bor, 15 Temmuz 1939 — Neşet Halil Atay'ın Nevyork'ta amerikan kızlariyle yaptığı yumu- şak ve sıcak sohbetleri anlatan rö- portajlardan sonra Anadolu içinde yapılan muhtasar, müfit bir yolcu- luktan yazı çıkarıp göndermek, bel- ki de, okurlarımdan bir kısmına ya- van görünecektir. Fakat yankıları, her zaman, mat- baadaki masanın başında, bir gözü- nüz önünüzdeki yerli ,yab gaze- telerde, bir gözünüzü — pencereden dışarıya dikerek yazmak mı lâzım? Bir gün de birkaç yüz kilometrelik bir tren yolculuğundan sonra var- dığınız Anadolu kasabasının harlı güneşinden bir gölgeliğe sığınarak birkaç satır karalarsanız fena mı o- lur? Bu muhtasar müfit yolculuğun en kuvetli sesi, Ankara'nın güzel ve geniş garında, trenin kalkacağını bildirın elektrikli çan oldu. 25 liî / yolculuğu fh tan bu çan sesine karşı yolculardan bir kadın kulaklarını tıkıyordu. İs- tasyonda yolcu uğurlıyan ve imti- handa fizik dersinden iyice bir not aldığı anlaşılan bir mektepli de ağ- zını açıyordu. Bu ağız açış, hayretten değildir. Malüm ya kuvetlice sesler kulak zarına bir zarar vermesin diye ağzı açık tutmanın faydalı olduğunu fi- zik kitapları yazar. Fenni bahisleri gazetelerde gündelik fıkra mevzuu yapan profesör Salih Murat'ın ku- lakları çınlasın. * ** Yataklı vagon penceresinin al- tında dört dille yazılmış olan ihtar- ları can sıkıntısı ile bir kere daha SUR bu ihtarın fransızcası şu: “Il est dangereux de se pencher au dehors.,, İngilizcesi şöyle : “ Dangerous to lean out.. İtalyancası da şu: “E pericoloso sporgerse” Türkçe cümle ise şudur: “Pencereden sarkmak yasaktır.., Bizden başkalarına yalnız tehli- keli olduğunu hatırlatanlar, böyle bir nezakete lüzum görenler, hayret değil mi, bize “yasaktır!,, diye ku- manda vermekten çekinmemişler- dir. cu, vaktini vagon penceresinden ba- karak geçirir. Her tarafta ekin bereketi gözle- ri okşuyordu. Ekin bereketi... Bu manzara, memleket — anbarlarının göğsünü kabartacağı kadar köylü- nün yüzünü de güldürür. Tarla, yer yer gelinciklerle be- zenmişti, Gelinciğin rengini de, çi- çeğini de, rüzgârsız havalarda duru- şunu ve rüzgârda dalgalanışını da pek severim. Hele ismi... Bu âhenkli ve sevim- li isim, daima bana Anadolu köyle- rinde genç yaşında düğünü yapılan kırmızılar giymiş tazeleri hatırla- tır.. * &** İneceğim istasyon yaklaşmakta- dır. Artık Ankara istasyonunda ol- duğu gibi, vagon penceresine de ve- dâ etmek Jâzım gelecek.. “Vagon penceresinden"”... Bun- dan birkaç yıl önce yurt içinde bir seyıhat yapmış olan Sıdtı Enem. bu isin bul y larından Sabât-: tin Kutlu, veznedarlığına 4onguldak veznedarı Trusnu Mürat, ihtiyat me- murluğuna terfian İstanbul muhase - be memuru Fahri Alakent, muhasebe memurluklarına terfian tetkik 'mü- dürlüğü memurlarından Nuri Oğuz, Gaziantep muhasebe memuru Zeki Göksan, İzmir ithalât gümrüğü mu- hasebe memurlarından Muhittin Bil- giş, tetkik müdürlüğü tetkik memu- ru Ahmet Hazarhun, memurluklara Payas anbar memuru Abdülaziz Seç- kin, Antalya muhasebe memuru Mus- tafa Erkal, Mersin anbar memuru Nu ri Himalaya, Payas anbar memuru Refik Zeyrek ve Payas memur nam- zedi Kasım Sezgin, veznedarlığa Pa- yas gümrük veznedarı Fehmi Bildiri- ci, Süveydiye idare memurluğuna Köşlük idare memurlarından açıkta Hasan Kayral, Reyhaniye gümrük idare memurluğuna. Mersith muayene memuru Necip Ülker, Ordu gümrük başmemurluğuna Ereğli Gümrük baş- memuru Niyazi Güneş, İskenderun yolcu salonü muayene memurluğuna Urfa gümrük muayene memuru Galip Levehnt, İskenderun mayi mahrüukat memurluğuna Kefken idare memuru Edip Yalçın, İskenderun dahili tica- ret ve ihracat gümrüğü muayene me- murluğuna Mersin gümrüğü muaye- ne memuru Sabit Dümer, Arsöz güm- rüğü iadre memurluğuna Gaziantep ihtiyat memuru Fikri Fırat, Kari yaz idare memurluğuna İstanbul ih- tiyat memurlarından — Nurettin Atlı terfian ve naklen tayin edilmişlerdir. h Mesut bir doğum Arkadaşımız foto çe şiksel'i dün saat 11.5 da İstan İstanbul müdür muavi>*-& — KTT 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: