6 Nisan 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

6 Nisan 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- — dermiye karar yermiştir. 6-4-1939 KÇ NDN Günün peşinden Yeni harfler nesli 1928 de, yani yeni türk harfleriyle tedrisatın başladığı ilk ders yılmda ilk okullara giren talebeler, bu sene nihayetinde liseleri tamamlıyacak - lardır. Önümüzdeki sene üniversitenin eşiğinden içeri girecek olan gençler, - eğer orta ve lise tahsillerini aksamaksızın, normal bir şekilde yürüt - N müşlerse - arap harfleri ile bir tek ders bile okumamış çocuklar olacak. Bunları, Kemalizm kültürünün, en yüksek tahsil derecesine kadar, maziyi hatırlatan kargacık burgacik harflerle zihinlerini yorup kafaları- nı doldurmadan getirdiği ilk gençler kafilesi olarak selâmlıyabiliriz, On birinci yılını yaşıyan harf inkılâbmna, bunlardan önceki sınıfların çocukları dâ ayak, kafa ve gönül uydurmuşlardı. Fakat eğer gençlere ders vermiş, onların mektep defterlerini karıştırmış iseniz, bunlardan velkilerde, artık, işlekliğini kaybetmiş Şeyh Vasfi Efendi sarfının or - taya koyduğu imlâ kaidelerinden ayrılmış, acemi bir takım satırlar. gör- müşsünüzdür kibunlar, kaçamak olarak, bir derste yazılmış, yahut ders çalışırken not halinde kaydolunmuştu. 1938 - 1939 ders yılının sonunda lise diplomasını alacak çocukları - mız için, artık, arap harfleriyle yazılmış kitap, defter ve not bir mâna ifa- de etmiyor. Yakında üniversiteye girecek, yani haya! olan bu yeni nesilden önceki yazanlar ve okuyanlar için, riyle yazılmış kitaplar henüz baş vu: Bundan önceki mezunlar, harflerle yazılmış — mektuplarını, 1928 - 1939tahsil nesli ise, lerdir. hi Bu neslin üniversiteye intikal edeceği günler, zin bir neşriyât kongresi toplaması . z i v kütüpane vücude getirileceği hakkındaki sözleri mesut bir babalarının ve yaşlı akrabalarının arap harfle - racak birer mehaz sayılabiliyordu. eski iç olmazsa, okuyabilmişlerdir. Bu artık, eskinin her çeşidiyle ilgilerini kesecek- genç Maarif Vekilimi- * ve gençler tesadüfle, aşağı yukarı, aynı mevsimlere rastlıyor. ! l Bu yeni nesil, sağdan &ola yazılan satırları bir avrupalı etüdyan ka - dar yadırgayacak ve yüzde yüz kültür ihtiyaçlarını soldan sağa yazıl - mış kitap sayfalarında arıyacaklardır. Yeni türk harflerinin türk irfanına kazandırdığı kitapları açılacak ki- tap sergisinde gördükten sonra gençlerin yüzde yüz kültür ihtiyacını karşılryacak noksansız bir kütüpanenin tamamlanması başarısını maarif ordusunun genç kuman danından, emniyet ve itimadla, bekliyoruz. Nurettin ARTAM e- tın eşiğine ayağını basacak için yeni ve elverişli bir Beyazıt havuzu : Bugün istanbulluların önünden ta- bit bir şehir tesisi olarak bakıp geç- tikleri Bayazit havuzu, yarın on üç yaşına giriyor. Koskoca bir şehirde bir küçücük havuzun kuruluşunun ne gibi bir hususiyet taşıdığı, bil- hassa bugünkü şehir hizmetleri te - lâkisine göre yerinde bir sualdir. Fakat eğer bir imkân bulur da, on üç sene evelki Istanbul gazetele- rinin koleksiyonunu karıştırırsanız, bu işin tam bir telâkki meselesi ha- linde aylarca münakaşa edildiğini görürsünüz. Bir çokları ona şu is- mi vermişlerdir: «0 Kel başa şimşir tarak!” Aşağı yukarı nüfusu bir milyona yaklaşan bir şehirde, bir büyük meydanda bir küçücük havuzun lü- zumsuzluğunu dava halinde ileri süren görüşten çok uzağız. Su sesi, kuş sesi, çiçek kokusu, bizim için pek eski olmıyan varlıklardır. Mem- leket sayfamızda çıkan bir kaza mektübünd daklarği Cünhü- riyet meydanına bir havuz yaptır - mak üzere belediyeye müracaat et- tikleri yazılı idi. Bayazit havuzu on üç yaşına girerken bu hâdiseyi, ya- şadığı yerde su ve yeşil aramıya başlıyan vatandaş itiyadına bir mi- sal olarak almaz mısınız? On üç sene evel Bayazit havuzunu fuzuli bulanlar arasında bugün Çubuk ba- rajını büyük bulan kaç kişi vardır? a, vat Trenlerde rakı : Devlet demiryolları, çok isabetli bir kararla, trenlerde pijama giye- rek dolaşmayı yasak etmişti. Bir çok memleketlerden çok daha mun- tazam ve ileri olan trenlerimizin bu vasıflariyle tezat halinde olan bir manzaranın ortadan kaldırılmasın- Profesör Pittard bugün son konferansını veriyor Şehrimizde bulunan ve konferansla. ri büyük bir alâka ile takip edilen ta- ş âlim, C üniversitesi pro fesörlerinden B. Pittard, bugün saat 17 - 18 arasında son konferansını An- kara halkevi salonunda verecektir. Profesörün bugün vereceği konferan sın mevzuu (Âsyada beşeriyetten ön- ce gelen bir devir) dir. Son keşifle- re göre insarilık âleminin hayat ku- ruluşuna temas eden bu enteresan meyvzu, müuhterem âlimin seri konfe- ranslarının en çok alâka toplıyanla- rından biri olduğundan, münevverle - rimiz bu değerli konuşmadan istifa- de edeceklerdir. Profesör bugünkü konuşmasında eski dördüncü jeolojik devirde As- ya'nın cenup şarkisinde, orta boylu ve gayet küçük kafaâ taslı bir kütle; yani dimağı bugünkü dimağlarla ki- yas kabul etmiyecek derecede zayıf olan bir insan grupunun yaşadığına dair ilmi mukayeseler ve vesikalar ve- recektir. Konferans projeksiyonlu- dur ve türkçe tercümesi de konacak- tır. ——— Halkevi Ar Komitesi toplandı Halkevi Ar Komitesi bugün saat 5 te toplanarak kömitenin geçen seneki faaliyeti gözden geçirilmiş ve sonra yeni faaliyet hamlesi için mühim ka- rarlar verilmiştir. Toplantı saat 19 a kadar sürmüştür. z ——— Ticoret. Vek&leti hususi kalem müdürlüğü Yeni teşkil edilen Ticaret vekâle- ti hususi kalem müdürlüğüne Türk ofis raportörlerinden Dr. Fazıl S. A- sal tayin edilmiştir. Yeni müdür dün den itibaren işe başlamıştır. Yabancı memleketlere tütün ve inhisar maddeleri satısımız İnhisarlar Umum müdürlüğü tütün ve diğer inhisar madelerinin dış mem- leketlerdeki sürümünü arttırmak için P | HA VY S Nazilli'de hararet derecesi 23 e yükseldi. tir. ğışlı geçmiştir. Kilis'te 12, Malatya'da 5, Urfa'da 4 da 1 kilogramdır. radeniz kıyılariyle de iyetle şark ve 7 metre kadar hızla esmiştir. Kars'ta beş derecedir. '23 derec olarak kaydedilmiştir. PüN Dün şehrimizde hava çok bulutlu geçmi, rüzgâr şarktan saniyede beş metre kadar hızla esmiştir. En yük- sek 1sı 17 derece olarak kaydedilmiş- Yurtta hava, Trakya, Kocaeli ve E- ge bölgelerinde bulutlu, kara deniz kıyılarında kapalı, diğer bölgelerde umumiyetle çok bulutlu ve yer yer ya 24 saat içindeki yağışların kare mü- rabama bıraktıkları su miktarları U- lukışla'da 15, Karaman'da 5, Niğde ve Alaşehir'de 2, Uşak'ta 1, İslâhiye'de 31, Elbistan'da 16, Gaziantep'te 15, Mardin ve Kızıltepe'de 3, Diyarbakır- Rüzgârlar, Trakya, Akdeniz ve Ka- Ege'nin şimal kı- sımlarında şimalden, Ege'nin cenup kısımlarında garpten diğer bölgeler- bu şarki istikametlerinden saniyede en çok Düşük suhunetler, sıfırın altında olmak üzere Erzurum'da 1, Van'da 2, Yüksek suhunetler de Antalya'da 20, Bodrum ve Adana'da 22, Nazillide dan memnun olmıyan yoktur. Bu arada, trenlerde umumileşen yeni bir iptilâya işaret etmek iste - riz: ayni kompartimanda seyahat eden diğer yolcuların rahatsız olup olmıyacağını düşünmeden seyaha - tin devamı müddetince içki kullan- ma âdeti.... Bilhassa şimdi mevsim kıştır, pen- Zzsınız. Eğitmen kursları iıe kadroları tespif olundu Bu sene eğitmen kurslarının 1 ni- sanda çalışmağa başladıklarını — yaz- mıştık, Vekâlet kurs yerlerini ve her kursun kadrolarını tesbit etmiştir. Kurs yerleri Kurs yerleri Adana'da Karşıyaka ve Güneşli köy yatılı okulları, İspar- ta'da Gönen pansiyonlu köy okulu, Erzincan'da ziraat okulu, Eskişehir- de Hamidiye ve Mahmudiye, İzmir'de Kızılçullu, Kastamonu'da Göl köyü, Kars'ta Cilâvuz, Kayseri'de —Pazar Evren, Kırklareli'de Alpullu, Koca- eli'de Arifiye, Malatya'da Akçadağ, Manisa'da Horozköy, Samsun'da Hav za Kamlık ve Trabzon'da Vakfıke - bir — Beşikdüzü okullarıdır. Kursun kadroları Adana'daki kurslara Adana'dan 150 İsparta'daki kursa Denizli'den 23, Burdur'dan 25, Antalya'dan 25 ve İs- parta'dan 25, Erzincan kursuna Er- zincan'dan 30, Erzurum'dan 25, Gü- mşhaneden 25 ve Sivas'tan 50, Eskişehir'deki kurslardan Hamidi- yeye Ankara'dan 80, Kütahya'dan 30 ve Mahmudiye Kursuna da Afyon'- dan 25, Eskişehir'den 25 ve -Konya"- dan 50; İzmirdeki Kızıçullu kurst- na Aydın'dan 30, İzmir'den 40 ve Muğla'dan 30; Kastamonu'daki Göl- köyü kursuna Çankırı'dan 20, Çorum dan 50, Kastamonu'dan 60, Sinop'tan 50 ve Zonguldak'tan 20; Karstaki Cı- lavuz kursuna Ağrı'dan 30, Çorüh- tan 50 ve Kars'tan 50; Kayseri'deki Pazar Evren Kursuna Kayseri'den 60, Kirşehirden 40, Niğde'den 40 ve Yoz- gattan 60, Kırklarelideki Alpullu kursuna Çanakkale'den 40, Edirne'- den 40, Kırklareliden 40 ve Tekirdağ dan 50, Kocaelide Arifiye kursuna Bilecikten 30, Boludan 60, Bursadan 60 ve Kocaeliden 50, Malatya'da Ak- çadağ kursuna Diyarbakırdan 25, El- azığdan 15, Malatya'dan 40, Maraştan 40, Tuncelinden 10, ve Urfa'dan 30, M daki Horozköy kursuna Balı- cere ve kapı Tiren kalkınca bir de bakıyorsunuz ki, İkarşınızdaki yolcu rakı şişesini çı - karıyor ve içmeye başlıyor, biraz sonra bir sarhoş hakkı olarak ken- di yerini tecavüz etmek, bağıra ba- ğıra şarkı söylemek faslı başlamış- tır, azap içinde kalıyorsunuz... Ucuz, temiz, düzgün olan tren - lerimizde seyahat zevkini bozan u- fak tefek noksanlar bile göze batı- yor. Herkesin dilediği gibi içip ye- mek hakkının her türlü müdahale- den masun olduğunu unutmamakla beraber başkalarını da rahatsız e - den bu halin, pijama ile dolaşma yasağı arasına sokulmasını temenni ,|etmek pek haksız bir dilek olmasa gerek,.. KUTAY Halkevinde konferans C. H. P. nin tertip ettiği konfe- ranslar serisinden olmak üzere bugün saat (18) de, İstanbul üniversitesi ik- tisat fakültesi doçenti Refii Şükrü Suvla (Osmanlı imparatorluğunda ve Türkiye cümhuriyetinde devlet borç ları) mevzulu bir konferans verecek- tir. Bu konferansa herkes gelebilir. kesirden 60 ve Manisa'dan 40, Sam- sundaki Havza Kamlık kursuna A- Mtasyadan 25, Samsun'dan 50 ve To- kattan 25, Trabzon'daki Vakfıkebir Beşikdüzü kursuna Giresun'dan 25, Ordu'dan 25, Rize'den 25 ve 'Trab- zon'dan 25 kişi iştirâk edecektir. Bu süretle bu sene iki bin kişi eğitmen kurslarına deram etmiş olacaktır. Halkevi toplantıları Halkevi Başkanlığından: Spor şubesi üyeleri: 6 nisan 1939 perşembe günü saat 18 de, ; İçtimat yardım Ş. üyeleri: 6 insan 1939 perşembe günü saat 18 de, Köycülük şubesi üyeleri: 7 nisan 1939 cuma günü saat 18 de, ! 'Temsil şubesi üyeleri: 7 nisan 1939 cuma günü saat 18 de, Halk dersaneleri şubesi üyeleri: 10 nisan 1939 pazartesi saat 18 de, Kitapsasay rşubeol üyeleri: 10 nisan 1939 pazartesi Sâat 18 de, Müze ve sergi şubesi üyeleri: 10 ni- san 1939 pazartesi saat 18 de. Yukarda gün ve saatleri yazılı Hal- kevinin muhtelif şubelerine mensup şübelerinin üyelerin evimiz salonunda toplanmak üzere gelmeleri rica olunur., Maliye Vekâletinde yeni yapılan tâyin ve terfiler Maliye Vekâleti, vekâlet teşkilâtında yeniden terfi, tayin ve nakiller yapmıştır. Bunları sırasiyle yazıyoruz: Terfiler Millt Emlâk Md. Mem, Mediha Şan- lı, İstanbul tahsil kontrol memuru Hamdi Özgürel, Varidat U. Md. kon- trolörü Celâl Akkan, İstanbul varidat kontrol memuru Raşit Feridun Tü- zün, Kadıköy varidat memur muavi- ni Mehmet Sait Altınok, Muntazam B. Um. Md. daktilosu Vecihe Erinar, İstanbul tahsil k. memuru Tevfik De- miroğlu, Bütçe Um. Md. memuru Ni- yazi Egesel, İçel hazine avukatı Hü- seyin Antebelli. Mâarif muhasebesi 2. ci mümeyyizi. Hilmi Yüksek, Bey- oğlu malmüdürü Ragıp Akyol, İstan- bul hesap mütehassısı Ali Alaybek, İstanbul muamele V. hesap mütehas- sısı Faik Bulğulu, İstanbul kazanç v. hesap mütehassısı Ibrahim Birkan, Edirne tahsilât şefi Talât Gürler, I- çel defterdarı Halil Serim, D. D, Y. Sirkeci işletmesi veznedarı Nüzhet Güldamla, Varidat Um. Müd. şube müdürü Ali Kemal Berkman, Bingöl tahsilât K. memuru Bekir Çöteli, Mil li emlâk Md. ücretli kâtibi Mehmet Kılıçaslan, Milli emlâk Md. ğü dak- tilosu Ziya Nami Alan, Beşiktaş mal- müdürü Hakkı Okan, İstanbul tahsil Ş. şefi Hazım Eren, Bolu tahsil K. mömuru Melek Pelister, İzmir yeni maliye Ş tahakkuk şefi Hasan Sözer, Hukuk müşavirliği müşavir avukatı Mazlüm Kayakar, Istanbul Va. kön- trol memuru Hasan Atakan, Nakit İş. Um. Md. ğü memuru Mesut Türkoğ- lu, Nakit İş, Um. Md. ğü daktilosu Lâtif Baykal, Evrak Md. daktilosu Saime Öcal, Nakit İş. Um. Md. ğü 2 ci mümeyyizi Hayriye Kibar, Hu- kuk müşavirliği 2 ci mümeyyizi Arif Köprülü, Nakiller Pazarcık malmüdürü Avni Savcı 5. ci tümen muhasebeciliğine, 5. ci tü- men muhasebecisi Hamit — Demirer Seferihisar malmüdürlüğüne, Yeşil- ova malmüdürü Ahmet Nuri Gökçe Dağ Menemen malmüdürlüğüne, mer- kez muhasebeciliği 1. ci mümeyyizi Ali Rıza Anayurt İktısat V. muhase- besi 1, ci mümeyyizliğine, Siirt vilâ- yeti muhasebe Kâ. Şefik Yardım 2. ci tümen muhasebeciliği muhasebe kâ - tipliğine, 23. cü tümen muhasebeciliği kâtibi Riza Özkul Yeşilova malmü - dürlüğüne, Seyhan varidat kontrol M. Hilmi İlter İstanbul Varidat kontrol M., Kırşehir varidat müdürü İsmail Kemal Ayan Kayseri varidat müdür- lüğüne, Tahsilât müdürlüğü memu- ru Hulüsi Cingi Pasinler malmüdür - lüğüne, Sinop varidat müdürü Fazıl Tüzün İstanbul Va. kontrol Me., Be- şiktaş şubesi tahakkuk M. Cemil Keş- mir Beşiktaş şubesi tahakkuk Ş.; İs- tanbul varidat kontrol M. Osman Nu- ri Bayman Seyhan varidat kontrol M. Yozgat varidat müdürü Kâzım Ak- man Kaırşehir varidat Müd. ğüne, İs- tanbul hesap mütehassısı Hasan Lâmi Yener Ankara hesap mütehassıslığına İstanbul milli emlâk Md. M. Yakup Feridun Selçuk eyral-müdürlüğü me- müurleğuna, Muhasebat Um. Müd. me- muru Sarık Atillâ 6. cı tümen muha- sebeciliği muhasebe kâtipliğine, 6. cı tümen muhasebeciliği muhasebe kâti- bi Nail Güngör Ankara levazım âmir- liği muhasebeciliği Muhl.- kâne, D. Müd. mümeyyizliğine, Orhaneli mal- müdürü Hayri Erim Karacabey mal- müdürlüğüne, Nafıa Vekâleti muha- sebe Md.,memuru Lutfi Erkal Arap- çay malmüdürlüğüne, Bütçe ve Mali K. Um. Md. mümeyyizi Turan Çakım milli M. V. deniz muhasebe müdürlü- ğü mümeyyizliğine, 3, cü tümen mu- hasebeciliği muhasebe kâtibi Ismail Gürses 3.cü tümen muhasebeciliği veznedarlığına, 3. cü tümen muhase - beciliği veznedarı Fehmi Dündar 3. cü tümen mMuhasebeciliği muhasebe kâtipliğine, Hukuk müşavirliği tetkik memürü Hakkı Nezihi hukuk müşa - virliği mümeyyizliğine, İstanbul Ka - dıköy maliye şubesi tahsil memuru Nazmi Uzun Konya tahsil kontrol memurluğuna, Maliye muhasebe Md. memuru Şadi Ergüneş Pazarcık mal- müdürlüğüne. Tayinler Lise mezunlarından Fuat Alptekin D. D. Y. maliye muhasebe dairesi ma- sa şef. ğine, Çıldır eski malmüdürü müstafi Sıtkı Yolga Çıldır malmüdür lüğüne, İçel tahakkuk Ş. şefliğinden müstafi Süleyman Mithat Balı Balı- kesir tahakkuk şube şefliğine, Kızıl-' ay İstanbul deposu muhasibi İsmail Hakkı Otar İstanbul kazanc vergisi hesap mütehassıslığına, M in avu- katlarından Mahmut Kemal Ender İçel hazine avukatlığına, Arapçay malmüdürlüğünden müstafi Kenan Erdem Ahlât malmüdürlüğüne, An- kara hususi muhasebe Md. memuru Mahmut Kaynak Söke malmüdürlü - ğüne, Yüksek iktısat ve ticaret mek- tebi mezunlarından İsmail Nezih Yal- çındağ D.D.Yolları maliye muhasebe dairesi masa şefliğine, Tapu Um. Md. daktilosu Fatma Muzaffer Akça tah- silât Md. daktiloluğuna, İlk mektep mezunu Meliha Aygün Varidat Um, Md. daktiloluğuna, Nafıa V. muhase- be eski mümeyyizlerinden hukuk dok toru Ali Kemal Gürsoy milli emlâk Md. şube müdürlüğüne, Sümerbank muhasebecisi Mehmet Tekigül Istan- bul muamele vergisi hesap mütehas- sıslığına, Nafia V. su işleri kısım â- miri Muhittin Engün Konya ovası su- — lama idaresi muhasipliğine, Zile dâva vekillerinden Salim Eken Zile hazi- ne vekilliğine, Ahlât eski malmüdürü Hilmi Tümer Muhasebat Um. Md. memurluğğuna, İskân Um. Md. ta- hakkuk şefi Adil Giray ceza ve tevkif evleri Um. Md. mütedavil sermaye muhasipliğine, Hukuk mezunlarından Ekrem Tepe Ankara tahsil kontrol memurluğuna. vi Orman Umum Müdüılüii . Manisa mebusluğuna sesisa OT- man umum müa*-4 5. Hüsnü Yaman evelki güü vazifesinden ayrılmıştır. iDerühte ettiği her vazifeyi modern bir iş adamı fikriyle idare den B. Hüsnü Yaman, Orman mumu müdür- lüğünü de bu zihniyetle ve muvaffa- kıyetle çevirmiş kendini herkese sev- dirmişti. Umum müdürlükten ayrılır- ken arkadaşlarına ayrı ayrı vedâ et- miş ve taştadaki memurlara da bir ve- SI $ ünd B daname g D. Y. Adana muhasek v daçı Yahya Fahri Şenkal D. D. Yolları maliye muhasebe dairesi muhasipliği- ne, Ankara levazım âmirliği mümey- yizi Ekrem Çorbalı muhasebat ÜUm, dair ! Bütün dünyada olduğu gibi, A- merika'da da kadın şapkaları mo- dasında bir nevi cinnet hüküm sür- düğünden bahseden amerikalı bir muharrir diyor ki: *ea Kadın şapkalarının, bugünkü vaziyete gelmesinde en büyük rolü Amerika'da içkinin yasak olduğu devir oynamıştır. Birçok şapka res- samlarının rivayetine göre 1930 se- nesinde speakeasy denilen gizli meyhanelerin pek revaçta bulundu- ğu bir sırada, evlerinin dişında va- kit geçirmenin pek moda olduğu i- bu yıl geniş mikyasta propag; yapmağa karar vermiştir. İdare bil- hassa İngiltere ve dominyonlarında propaganda yapacaktır. D. D. Y. Avrupava talebe gönderiyor Devlet Demiryolları umum müdür- çin kadınlar, şapkalarına fazla süs katmak lüzumunu — duymuşlardı. Çünkü bir lokantada, yahut barda renge, şekilden şekile girmiye baş- lüğü demiryollarının muh lif branş- ları üzerinde tahsil ve staj görmek üzere bu sene Avrupaya talebe gön- Yeni kadın şapkalarına oturacak olan bir kadının yalnız güzel bir elbiseye değil, aynı za- manda şik ve cazip bir şapkaya da ihtiyacı vardı. Bu sebeple, o zaman- dan beri kadın Şşapkaları renkten Öte taraftan bu şapka modaları üzerinde sinemaların da büyük tesi- ri olmuştur. 1924 senesine kadar Ulon kadınlar, az çok, ananeye uygun şapkalar giyerlerdi. Fakat o zaman, sinemaya rağbet arttı ve orta mek- tep çağındaki kızlar, sinema yıldız- larında gördükleri gibi saç tuvale- tine ve onlara benzer şapkalara düştüler. Böylece alınları üzerin- deki kâhkülleri adamakıllı göster - sin diye şapkanın kenarındaki kal - kık kısımlar çıkarıldı. Ondan son - ra şapkanın tepesine çeşit çeşit bi- çimler vermiye, nihayet bunu büs- bütün sökmiye sıra gelmiştir. Bu başlangıçtan sonradır ki ka- dınlar, kimisi bir meyva tabağına, kimisi bir yangın kovasına, kimisi kâğıda sarılmış bir çiçek buketine, kimisi açık bir kitap üzerine konul- müş bir gözlüğe benziyen çeşit çe- şit şapkalar giymiye başladılar...,, Kadın şapkalarının aldığı son şe- kil için cinnet diyenler çok, Fakat bir kadın da diyor ki: ——— TTT DLLULL L DDLDL DU AUAAAKUAKACAMA VA KUK AUK UKUA KUKU D (_L:/Un YEBUR — Kenarsız şapkaları erkeklerin ne zevki, ne de havsalası almıyor. Bunun sebebi nedir? Bilir misiniz? Çünkü kendi şapkaları kenarlıdır. Erkek hodbinliği... Bu bahiste de kabahatli çıkmak bize mi düşüyor — T, İ. Kılık - Kıyafet ! Külüstür bir kılıkla gittiği bir yemek sof da itibar görmi Nasrettin Hoca'nın kürkünü gi- yip gelince baş sedire geçirildiği zaman : — — Buyurun kürküm! dediğini bilirsiniz. Demek ki hoca merhum kılı- ğın, kıyafetin lüzumuna kanaat getirenlerdendi. Şair Koca Ragıp Paşa ise aksi fikirdeydi : Libası nevbenevle ey olan arâyişe mail Kemalinden haber ver, kimse senden ih- tişam almaz. beyti bunu gösterir. Nevyork'ta ölen bir kadın, terzisine tam 1.000.000 lira vasi- yet etmiş, Bunun sebebi de vak- tiyle bu terzinin çok güzel bir el- bise dikerek o kadını zamanın çe- lik kıralma şirin göstermesi ve evlenmesine imkân hazırlaması imiş. e Bu misal de Koca Ragıp Paşa- yı değil, Nasrettin hocayı teyit ediyor. Çelik kıralının bile gönlünü y Hinıya bizmet etüğini gör- dükten sonra güzel elbisenin tesi- rini nasıl inkâr edebiliriz? İdeal genç kız ! “Herkesin bir derdi, değirmen- cinin su derdi!,, diye bir söz var- dır ya, onun gibi Avrupa'da bir- çok milletler birçok sıkıntı ve üzüntüler içinde vakit geçirirler- ken amerikalılar da aralarında büyük bir referandum yapmış- ar-: — İdeal kızda ve ideal erkek- te ne gibi meziyetler bulunmalı- Orman umum müdürlüğüne fen heyeti reisi B. Fahri Bük tayin edil- miş ve dün vazifesine başlamıştır. Maarif Vekâleti Seferberlik Müdürlüğü teşkilâtı genişletiliyor Maarif Vekâleti seferberlik müdür- lüğünün bugünkü kadrosu vekâlet gençlik teşkilâtının genişliği nisbe- tinde işlerin pek teferrüatlı olmasın- dan ve askerlik derslerile kamplarının bu dairece tanzim ve idare edilmesin- den dolayı ihtiyaca kâfi gelmemekte- dir. Bunu gözönüne alan Maarif vekâ- leti seferberlik müdürlüğü kadorosu- nu genişletmiye karar vermiştir. Ha- , zırlana kanun projesindeki kadroda 80 lira asli maaşlı bir müdür, 45 lira maaşlı bir müdür muavini, 25 lira ma- aşlı bir memur, 17,5 lira maaşlı bir dosya memurur bulunmaktadır. dır? Referandum neticesinde ideal bir kızın yüzde 12 nisbetinde mü- t l lâzım geldiğine ka- naat getirilmiş, Hal bu merkezde ' ise tevazu bakımından ideal ve ideale ya- kın çok genç kız bulabiliriz! — Üa a D MA eli depi Gağrlanald di üeü d 00 ÖÜ DEME — ER ÜDT L d KETELE T LT EYELYIR IU GE KY LAT DRA ZI

Bu sayıdan diğer sayfalar: