16 Şubat 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

16 Şubat 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16. —İ - : 16 -2 - 1939 Bütün Akdeniz Ilmanları bir günde yok edilebilir mi ! EE 54 n E TÜRKİYE 22.15 Müzik (küçük orkestl Cd Si Rıdyâ Dilıüıyon Postaları gef: Necip Aşkın) ıM- ü . ve 'a z Y B a ; TÜRKİYE Radyosu « Macar marşı. 2 - Akdeniz'in hurıyetı veya esareti 2 * ANKARA Radyosu Viyana'nın çamaşır ğxbf S.s i i vi vv s DALGA UZUNLUĞU kadınları (polka) 3 - De hal'p gemde'ı';nfl'îlebıı tay )areler ' N ' heli - Hasret (S:renld()- ::;Oİ aglıdır S- 1639 m, 183 Kes,/120 Kw. Gebhardt - Karnaval - ra “ tesislere gelince, bunlar da N K K k KAT DU aşp l Marttesl Kegçtince, Cbandar, “da ODARTDNDAILIKITATIKIKIYKTATKIYIYIAIIKIYIYAYAIKIYI YAT KA Siz0 M 9465 Kel/ Z0 Ku 5e Laiteneklager CK — göçm karsa orta Avrupa'dan Maaleset hiç de öyle değil. — sastır. Bir kaç bomba, depo - . 19.74 m. 15195-K. 20 Kw Kunsbi edeneneni l mMadı | çe i i ti nr al Tnt FNÇ 474 m, cs./ e panyol Ba çıkar.” Derlerdi. Bir limanı bomba yağmuruna — lardaki ticaret eşyasını alev « ınor a a aslnln imtiyazlı vaziyetin umuları ne- di yosu, 7- Müller - küçük durm; Şimdi tehlike yaklaştı de- — tutmak tayyareler için 6 kadar — lendirmeğe kâfidir. ticeyi geniş ölçüde vermiş ol - Tenad - 8 - de Micheli - . R » bi i hesabı n di. G; mektir. “Harp Akdeniz'de zu - — kolay ve tehlikesiz dir ki... Ge- Mühendis 3“3';““" ayTas l 5a * ; duğunu göstermektedir. Ankara Serenad. 9 - Bucalossi * KSB hur edecektir.” Haritaya ba - — ce olunca, limanım üstüne 8.000 — Na göre Marsilya limanını, hek- stra te JI ehem |yet| Planörlü uçuşa verilen geniş talozza'nın Ciribirinin se de kacak olursanız, bu geniş gö - — metrede motör kesen bir tay - — tar başına 52 y“:.g'.". bombası ehemiyeti bilhassa kaydetmek B sayılr lün sahillerini ve adalarını el- — yare düşünün, 6.000 metreden — #tmâk 'ç'l': î)" d”'“* 1000 ki. . h M el lâzımdır. Her sene Almariya PEFŞEMBE- 16.2.1939 23.15 Müzik (cazbant - Pl): R lerinde tutanlar, komgularını — nesi varsa limana döküyor ve — JOluk 22 bombardıman tayya - Minorka ad. stratejik eh yetini takriben 15.000 plânör pilotu | 12.30 Program. 23,45-24 Sön ajans ı.ıw“ al kâfi gelinektedi d b geçlük çekmeden bombardıman — gene geldiği gibi, gittiğini bil- — FSİ i ]ze ı;. tedir. Bu su- öst Nartt yetiştirir, bunlardan çoğu son- | 12.35 Türk müziği - Pl. ve yarınki program. Zun & edebilecek haldedir. Karaların — dirmeden ortadan kayboluyor. â:dşi;*;îııd;nbullîı::mğa':mmâ; gösteren harılta radan turizm tayyarelerine ge- | 13.00 Memleket saat ayarı, a - “lm) vazıyeti buna müsaittir. Zira, z KMi p. SAKEME n bütün yü - Üike H ; ; . çerler. jans, meteoroloji haberleri, | Akdeniz'de hâkim olacak şey Franııı bahriye istihkâm — gemileri ve depolar da yana - İngıltere"m'n müdahalesi sayesinde Minorka adası Bunlar mmumiyetla geöçlers | 13.10:14 ' Müzik (Cerbutts dll, Avrupa lar gi ne harp gemisi, ne de piyade- z şefi mühendis Rujron caktır. t ğ fazla kan dökülmeden Franko kıtaları tarafından ses- den mürekkep olduğu için, Al- gan) Lantos örkestrası. eee aa7 B Ek Tahip dir. Buraya ancak tayyare hük- diyor ki; “Bir tayyarc, ıîıdd::î Meî?:::eıtlenn ekserisinde siz sadasız işgal ediliverdi. İşgal esnasındaki tek hâ- manya, bu suretle harp halinde | 18.30 Program. OPERA VE OPERET#, ha li medebilir. üssünün üzerine güya güÜ boğibardı mlara, on kadar dise, bu adanın, Majorka'dan gelen italyan tayyareleri uçuşu tatbika alışkın ve askeri | 18.35 Müzik (solistler - Pl). 20.15 Frınk_fm—îl Akdeniz'in hüriyeti veya e- — geterek bomba atmağa başlar- mbardıman tayyaresinin haf- , eee P a Larahin LA tayyarelere intibak ettirilmesi | 19.00 Konuşma (ziraat saati). — 21.30 Paris, Lf topla sâreti, harp gemiletine değil, — sa ne yapılabilir! l“ıyyar:u:aî muîl bir kere yangın mermisi tarafından bombardıman edilmiş olmasıdır. Son ha- kolay olan kalabalık bir pilot | 19.15 Türk müziği - Çincesaz ORKESTRA KONSER Bi — Tahiş u"nğekî::h bîzııdır. Aıîîıeı?uı: ::;;kh.;ı::dı:::ıd::iek'a r::ukuıyx: f;ğri:'îâ:;;*c;"î:“srml'::::' berlere göre de, Franko bu bombardımandan dolayı ğ'â_“':;'ğfğ:ıl“ğ“î_oıağakş:;““:ı: :uıinâk îası:ı’- Safiye To - Xğğ_qugNtğ ĞŞ':__S' bin d mıntakası! ayyare, is' K / , ni e p a aei v SA 3 ğ üyük bir *ın iştirâki). : . hava meydanma inebilir. Zırh- — sonra m:âmimll::dieııüey:lnaşnğ?; :lnae:erî::ıx:: bı;:m_sne hukuku Z'_’ydfıgf' memnuniyetsizliği italyan hükümetine bil - malik âlın sivil hava tayyare- 20.;; ı:j:ıs. meteoroloji ha « :)9-25 Prag — 22.40 Lüksef Çarp: lı, kruvazör, torpido muhribi — sı için 5i ” ea yye kİ R irmiştir. ciliği de ona pek çok birinci berleri ve ziraat borsası (fi- ürg. ı"iıı ve hattâ denizaltı gemileri da- — topçu “Y”â"" "'u"p:rî'l.*” mAkd""' df'â*. “î',"“ma mik - Minorka adası, Balear adaları içinde büyüklük iti- sınıf pilot — yetiştirmektedir. yat). ODA MUSİKİSİ: 15.25 bi hi, üslerine merbuttur. Akde - — Bu bombardıman yyaresine arı o suretledir ki, mesafele - Ki AYA Tn İMe Şimal Atlas okyanusunda ya - |20.15 Türk müziği: Ghalaklar * burg — 18.20 Münih. y Yase niz'de deniz üssü sekiz kadar- — karşı bir ıvcıf tayyaresinin ha- — rin yakın olması hasebiyle bir bî_'“YİE ’kff"'d"ı' bu takım adalar içinde çok mühim pılan tecrübe uçuşları da bunu .Vı:cihe. Cevdet. Çağla, R. SOLO KONSERLERİ: .ı ” dır. Tulon, Bizert, Fransa'nın vnımdıı_şnbı“ ı,îîıîîîâ'"" Avcı :ımın. şır gün '“"4;-. Teeri bir stratejik mevki işgal etmekte, Fransa'nın şimal — göstermiştir: bu güç uçuşların Fersan, K. N. Seyhun, Oku » Stokholm — 17 Berlif) H n; Speziy, apoli Ital- : ; ğ 7 Senar, 1 - Andon us- bi Fi Ka j a kıncaya kadar bom - — lir. rol altında bulundurmaktadır. Alı inin telâ -« zeyyen Bih - Breslav — 21.20 Münih. K ya'nın; Katajen, Mahon İspan- — irtifaa çı yi ar bom J Si manya malzemesinin ıslâ " “ere MK resla gi Ş ya'nın deniz üssüdür. Her ne ;l:g_'em:ı“lfanıresıkııoo kilo - Ş Fru]:ıu "A Ingıltâr; için, T'll:- Adanın merkezi olan Port Mahon,bütün Akdeniz'in hına fasılasız surette devam et- :iı ıt:__s;ym ı;îâ;î;:iz ş:î_:ı NEFESLİ SAZLAR (l!ılıı';ı Bitti i y € Z Ş - M ' ü İi £f . ... : i i se. ; x k n a)- vi kadar İspanya iç barbı memle — ZÇEE MeRlOe vaklaşmış oe ü Mema Ceğeitan — em iyi limanr olmakla meşhurdur. Ada ingiliz firmala- — Ger a bi ee Be | Çööynekiner göderimben) — Ozsas broyimş " g — hipi de, İspanya'ya ait olan bu iki — lunca kadpîılı îıvadı tayyare ta- ınla;da bıomğardıman edilebi- rı tarafından tahkim edilmiş ve İspanya harbının de- Junkers tayyaresinin 5000 kilo ğa;kî':'î'cığîfx ;“E;î’::â ORG KONSERLERİ VEE: .'l* askeri limanı saymamızın sebe- — #fTüzu daha kolay olur. lecek yerlerdir. vamı müddetince de fransız harp gemileri tarafından, yükle 9312 metreye çıktığı gö- Hüseyin F ) ROLAR:'21.5 London - R! | e ğ , Geni: F İtal , Cenova, La Spe- ğ x 4 , b 5 et). 4 - Hüseyin Fahrettin - HRİT ! t:: ::rlelkmîiıiı:;:nlııî?şçiı:aâî yüksek ışrti;:ldı;îk:om:zıîg::ıi:: ziya V):YĞÇ":OÜ şim:nl"l.dipşz bıfra.s Di italyanlar eline düşmesini önlemek üzere, :l:ıtd:ır ğ?ıîısl:eı'::;::?eî?:ızl:- şarkr '(Merhamet kal).. $ - H.X;n!.l; MĞ[Z?KH.:T;:I l?[ı’ ledi yarıyacak mahiyette olmala - — 9â tutulan gemiler, hafif kru - — saate varmadan bombardımana gizli bir tarzda muhafaza olunmuştur. rinde vasati 634 kilometrelik Ş:id“ğ _ç"lı“_l.ı;sf"?“““;::ğ burg, Kolonya, Laypzis * F nngıı:idır. İri eT Dair ;:ğ?zf:ş& ;îıı:::iâ:nus!;ı:&leâı:ı m'“:ğ:&g—hiç V nEE n 260 mil murabbarmnda olan ve ahalisi 42.000 kişiden ıı—)ıl; s'â':'ı’ sürat rekorunu kı- (Dağları .-;';amadmî;'. 7 Ş;o î"'*ı':?ö âö"ib“ c :;” u deniz üsleri nedir ? l t £ - v . e İ $ eZ öe 'ordu. ( P $ Sieki , ünih — 10. ambur! K üssü fırtınalardan mahfuz, i - — sun, mükemmel surette hima - (( ripten muhakkak SİTÜR ıbüa ;:ârbl;z,:aç:d:'. İng';:;dere T" _l;!an :id.ası Badas bi Tayyateciler, teknisiyenler lı:::îımâ t.u;ğ:hgâı:ıgâgşğıî 12 Breslav, Hamburg, Mü Hist) çinde tezgâh, tamir atelyeleri — ye edilmiş olan ıırhlıılır d;h( te masun değildir. Akdeniz'in y . veRre eç ine et İngiltere'nin elinde kal- ;e hş&f: pratisyenleri tarafın - tin pâşa kafallım güfkı (Dili nih — 14 Laypzig, Ştutgif ve havuzları, erzak ve mühim- — ağır surette harap olur. Cebe- — sayısı onu bulan o güzel belde- mış ve çok büyük olan stratejik ehemiyeti dolayısiyle an idare edilen, siyasi müna - z i EKel i — 1410 Alman istasyonlai — &en mat depoları bulunan bir li - — lüttarık'ın topu ile himaye edi- — leri bir günün içinde haritadan » ; e ğ kaşa ve temevvüçlerden uzak b'î"e senin) 9 - Arif beyin — '15.30 Berlin — 15.50 BÖ ı mandır. Deniz uslerik:ıde. oüs len Nâl;:_nkzır:ılııı, ı’ı'I'!ıâlım li- ıi[il!:-ıiverlccekzir';ı aC 3:;2;::;;[7]56 da Fransa'ya kaptıran âmiral Byng, öl- lbıîl:::yaiâ:an*h'a:ac;ğıığ' i'j:iıe- ;iyîl;a:îin;::)kı -ıâcııîı;ifaı::ı; niıııberg gü n V pi ““'4 G se bağlı donanmanın her an için — manındaki kuytu mahalde ya - rtesi günü de, sıra ilde T in iyi teşkilâtından türkü F“ın.'"f kdi ül yonları — 17.20 Kolonya dörtte Ğ:n:ı;zı:sî:rlıun:ırğh"m ı:ıîı aâı:k::ı nfır;::x:l ıııı:âg gîgî îıeı;:î:: îx:ıî- %ııı;ıiıç ıı;'e:l::ı;îie Ada halkının çoğu ingiliz isimleri taşırlar. Çiftçi- :ı;ta:ı’_:;dî';::e:ş;;ğğ "şa;*dî' bini).(ıı a Rğhuııi:bey“iı:ı bğ“_ ıı:.zıg lğa;;î:lyza -— 1199 iıiseı& ; “nes e . İ - n o n n Ş — 19, vüsattedir. Speziya 14 — Jir. Eğer ingiliz bahriyesi, Ce- — ke duyulmadan yok edilecek - lik ve balıkçılıkla meşgul olurlar, 5 â?rmşkıdır. Neticeler aşikâr - â:lîıîgrıl:îı; şarkı (Bana nol- nih — 1030 HFrankfurt sen kilometre murabbar, 'Tulon 10, :wlu“—îırlk iskelelerine, Vaşing- — tir. Ş Daily Herald'dan derı; m:ğ':'ğ;;:îlltl ılâkındırhe. SD0 MENieRi asılt iyini ş(o_ıo Königsberg — 224 ten Kartajen 4, Maita 3.5 Mahon 3, on anlaşmasının inşasına mü - Je Sais Tout'dan "i ü lara ayrılan ehe- 21'00 K * eza — 24 Frankfurt. Sset Cebelüttarık 2.3 Napoli 1.5 ki- — Saade ettiği on beş zırhlıyı sı- miyetli mevki, bu neticeleri iş TÜRENİ HALK MUSİKİSİ : 114 GER LN Eaa'aki' bi Almanya'da KDANDANTUNYANLANLIAYAITAAYAANIANTATAA UAYA TA AAA SA SRR ö SST İzaS Bitam Gvüli kombi gaa egi İ ea Bombardıman d: , ni günkü bombardıman tayyarele- fikirlerle enerjileri tahrik et - yo - ngk)ıt borsası (fiyat). 22.30 Ştutgart. ni alarak Mm:w;ı ey::" meîiu: rinden yüz kadarı, hiç bir teh- Alman hava ord mektedir. 21.30 Müzik - (Edip Sezen ta- DANS MÜ%IGI: 19 Bresli' | l akla gelme! i ü usu t j rafındı Viyol, i | dir. Demir atmış koca bir drit- hk!eıîel ıuımüık kılâadınıhlgu a Roma ı..]î;rım:lmhşîenmn is- An:n anR hı_yo onsel sıolo). — 20.10 Berlin — 22 Sofii not veya muazzam bir su ben- — Zırhılrları mükemm en tahrip A . . . eyiş politikasında alman as - on übinstein 5 oışıu — 22.30 Poznan — 22.35 Sot' en dineina aLalrarmüz; Hettli- ( SĞ yar topyekün harp hızla inkişaf ediyor keri üstünlüğü birinci plânda | — Opus 18 Cemal Resit - piya- — tens — 23 Floransa, Milafi — la bu file mermi atmak, ceylan ) » yseğlezRiy h"'ba ü P" rol oynamaktadır: bu key- nnsgdh refakht eden. — 23.45 Post pariziyen — B 4 vahim ise, düşman tayyareleri- yi Z z * — ordusu da başlangıçtaki muvaf- — yerische Moterwerke'nin her — hesiz tesir yapmıştır. — GE - li z geniş mıntaka bombardımanı nin seyir Kat Gülülinde öör- larda B. Hitler tarafından — fakiyetleriyle iktifa etmemiş - — birinin üçer fabrikası vardır. NERAL DÜFİEUX LE Fİ - — ge d_e:âekıaı:yıgn_ı:hğ:mnl::drdî-i hanma temerküz ettirmek de: | ilmzalanan bir takım - ordu şr. Bu hıaıı ordusu hiç bir baş- Senelik istihsal 5000 tayyare GARO'DAN rinde ilo infi Peaiğe'r - ğ Ka a memleketin tanımamış ol - — imiş ve bu rakam harp halinde bulunan 60 şar kiloluk bomba- — © ığd:: î'::ı'ı'fx'm Arda YE m'mmı"ı'_ hem_ siyasi —gduğu nisbetlerle — imalâtını, üç ıaniıline çıkınlıbilil:"mlş. , le lardan bir hektar üzerine 12 — Üğer öngötece DA Ce ür hemdeaskerlehemiyetiha. — mekteplerini, kadrolarını ve — — Ala d'İtalia mecmuası ön sa Ahnanya nın H — ma bomba yağdırmadan bahsedi - YâYa a y derhal Mal. — izdirler. Askeri mânada ter. sahalarını inkişaf ettirmiştir. tayyareleri miktarının yakındı > d yoruz. Bu suretle yapılan bir “'Yd'ı onanmasını derhal Mal- ğ K pirİN e Matbuat bu hususta muhte - — 6000 i bulacağını tahmin et- : : ğ | bombardıman sonunda 10.000 â—'*d_îk “’Plly_ikc?k_“-MHıâ"ğâğ' 935 his edilen bütün askerler, — lif da çok htelif odlğir mah vazlyetı a d tonluk bir kruvazöre 3 bomba ı: ğ ;â.e l;:ıl'unı: ugmnt:â: bundan böyle, ihtiyata kay- — rakamlar vermiştir. Doğru söy- Kadrolar ve sipeyalistler bir İ iub:t;d:r. sz:::ş:d: bom; bari olr:dın 2.000 kil Kü İ ati Ğİ klardır. Bu karars lenmuiılli:ım ıelkirıe. ıarıiıîıdn— çok mektepler tarafından ye - b g ba isabet ettiği Li i i i£ PS RNRGAĞ İ Sigep n kamlar zikretmek müşküldür, — tiştiri gee » ; artık ağır surette hasara uğra- — Safeye l Bu “ıllmz hte & aei aai — ae a ae ._-fk, '.’w!m!—'f._“_.dî.'â.. .*İR!&&W AD DAt d ” ” mış demektir. telâkki ve anlayış, sene - — OOoları, siyasi ve polis kon- — Tatle terakki etmektedir; - ak- Üç teknisiyen mektebi her — ti, alman a y İ - Mukavemet eden hafif ge - miler pek azdır. Diğer tarattan böyle bir bombardıman netice- sinde limanda bulunan bütün tesisat ve tersane, artık kulla - nulamıyacak hale gelir. y eniz üslerinim tahribi i - D çin ne kadar hava kuve- tine ihtıyaç vardır.? 1ulon ıçin 720 ton bomba kâfidir. Bu ka- dar bombayı 400 - S00 tayyare taşıyabilir. Cebelüttarık için 110 tayyare kâfidir. — H Bütün diğer deniz üsleri gi- bi Tulon limanında da donan- ma ve tersane dar bir mıntaka- da toplanmış bir haldedir. Me- selâ Tulon limanındaki bu top- lüluk 4 kilometre içindedir. Şu halde 200 tayyare bir bom- ba yağmuruna tuttu mu, artık — nice olur? Hele yük islâhı lü duymuş' - nakâî içhin ııkherî bıayyırele'x dar (Heinkel 111 bombardıman ğ::ıîıâuî?ı(;xîoo altın mark deniz üslüğünden hayır kal - ye posta vapurları tayyare — çaç * ;.':L K ': .içi:ırbî-l.l ı:::bî;;;g'f ve Messerschmidt avcı 109) Üçüncü Rayh ise alacaklı bir maz, Pek âlâ, Fransa'nın muhte - mel düşmanları bugün böyle deniz üslerini tahrip edebile - cek derecede hava filosu hazır- famışlar mıdır? Bugün evet. Yarın hattâ bu filoları iki mis- line çıkarabilirler, Fakat siz: — Tayyareler bomba yağdı - rırken, avct tayyareleri gemi- lJerdeki ve karadaki tayyare da- fi topları ona mukabele etmi- yecekler mi? sinden 1935 senesine kadar tay- y_u'_edh;in" ti isini göste - rir. ' Fakat, gemilerin üslerinden hareket etmesiyle mesele hal - ledilmiş olmaz. Süratli fakat çok kömür sarfeden, âletleri çok karışık fakat her zamah bozulma tehlikesine maruz ge- milerden mürekkep olan asri donanma, tersanelere daima bağlı kalmağa mecburdur. Ge - mi, üssünden muvakkaten ka - çarsa da bir gün mutlaka üssü- ne dönmeğe mecburdur. Lima- na döndüğü zaman gene aynı tehlike mevcuttur. ç ger, bu askeri merkezle- rin, silâhla müdafaa e - dilen limanların hali böyle o - lursa, ticaret limanlarının hali #trolu altında bulundurmak- tır. Askeri hizmetlerini bi - tirdikden sonra terhis olu- nan askerlerden gönüllü o - larak nazi yıldırım kıtala « rına iltihak edenlerin nis - beti büyük değildir. Parti şefleriyle polis âmirleri, terhis edilmiş askerlerde “büyük yorgunluk âlâmet - leri” görmüş olduklarını da söylemişlerdir. B. Hitler, bunun üzerine parti ve polis teşkilâtının bombalarına, harp gemilerin - den daha elverişlidir! Bugün pek itibarda olan Marsilya gibi bir limanın, bom- bardımana karşı vaziyeti ne o- lur? Bu liman azami 5 kare ki- lometre vüsatindedir. Hesap edilmiştir ki, Marsilya lı.ma . nında, daima bu limana ait ve bağlı bulunup da sefere çıkan gemiler kadar gemi bulunur, Sonra, buradaki gemiler, harp gemilerinden daha kesif bir halde toplanmıştır. Şehirdeki Buemirnameler, ayrıca almanların bir Topyekün harpe daha geniş ölçüde ha. zır bulundurulmaları husu - sunda dileklerde bulunan B. Hes ve polis şefi Him - ler gibi müfritlerin arzu- larını da yerine getirmek maksadiyle çıkarılmıştır. Mançester Guardian tüel olmak için malümatın gü- ü gününe tahkiki icap eder ki bu da bir haylı güçtür. Alman hava kuvetleri hak « kında elimizde bulunan en tam etüt Ala d'ltalia isimli italyan mecmuasında çıkmıştır. Bu vesikaya nazaran, 1938 başında Almanya'nın her biri hizmette 9 ve yedekte 3 tayya- re 250 ön saf filosu vardı: ce - man 3,000 tayyare, O zaman talim merkezleri 700 tayyare kullanıyor ve mek- teplerle hava seferleri kum- panyalarının elinde b $ biri 7000 sipeyalist yetiştirir ve pilot mektepleri senede 3000 askeri pilotun talim ve tedrisi- ni temin eder, Hava kuvetleri ve askerti mektepler 150 hava meydanı ü- zerine dağılmıştır. Fakat, harp halinde, daha sulh zamanında hazırlanmış ve iyice gizlenmiş 600 diğer mey- dan sulh zamanında kullanılan- lara iltihak edecektir. Şimdi hizmette bulunan tay- yarelerin hepsi en az 2 mitral- yözle ı'ılihlıdıî (yalnız balık - bin tayyareden 700 ünün aske- ri hizmetlerde kullanılabilece- ği tahmin ediliyordu. Bundan başka kadroların man filosu için iki tayyare. Almanya ayrıca ikinci saf tayyarelerle seferberlik mer - kezlerinde kullanılmak üzere üçüncü saf tayyarelere malik bulunuyormuş, Alman ordusunun büyük miktarda tayyarelere malik ol - ması hava sanayiinin inanılmı- yacak bir süratle inkişafı saye- sinde mümkün olmuştur. Jun- kers'in beş fabrikası vardır; Dornier'in dört; Heinkel, Ara- lama b tayyaresi Heinkel 108 bir mitralyöz ve bir topa maliktir) ve 280 kilo- metreden (Heinkel 122 keşif tayyaresi) 500 kilometreye ka- giden azami süratlere maliktir- ler, Alman hava kuvetleri tetkik edilirken bilhassa göze çarpan nokta alman devlet adamları - nm malzemenin kesif istihsa - liyle kalabalık bir kadronun yetişmesini muvazi olarak te - rakki etti ini bilmişlerdir. vizi durumu ve almanlar elin - de bulunan ecnebi sermayesi vaziyeti şu suretle hülâsa edi « lebilir: « Almanya, büyük harpten ön- ce büyük bir kredi memleketi idi, Yabancı memleketlere ya - tırılmış alman sermayesinin miktari 25.000.000.000 marki buluyordu. Bu sayede harp yıl- larında ithalâtı — ihracatını 4.000.000.000 mark aşıyordu. 1914 - 1918 senelerinde ise id - halâtı, ihracatından 16 milyar mark fazla idi. Alman impara - torluğu kuvetli krediye malik olduğu için bu farktan muzta - rip olmıyordu. Alman devlet bankası, har - bın son zamanlarında bile e - memleketten çıkıp borçlu bir memleket olmuştur. Onun kısa ve uzun vâdeli borçlarının ye - künu 10.000.000.000 marka ba - liğ olmaktadır. Şimdi Avustur- ya devlet bankasının altın ihti- yatlarını ele geçirmesine — ve dışarıda bir takım gizli altın - Bu yolda tesis edilmiş mektep- lerin kalabalık mevcutları al - man gençlik muhitlerinde ya- pılan propagandaların ve Al - matnya'da havaya ait h ların lara ve yab kambiyosuna malik olmasına rağmen vaziyet de göze görünür bir salâh yok- Dr. Fritz Sternberg — Tilesieh Guardian ı)-ı ©/ îwm'smrwwm Negüs — Ah, ah!... Vaktiyle benim de bir şemsiyem vardı... Washington Post'tan Kız eğildi; Blis'i kendisine bakma- ğa mecbur etti ve sordu: y rası olarak bir çek aldık. Ve ilâve etti: in memleketi dolaşmanızı hoş gördü- larak buradan da ayrıldı. Ötesini be - | ğüme emin değilim. l Hayatın içyüzü K Kız, geriye döndü ve Blis'in yanın- dan ayrıldı. Blis, o gözden kaybolun- caya kadar bekledi. Ondan sonra otıî- mobilin basamağına oturup alnında bi. riken ter damlalarını sildi. Kendi kendine söylendi: 4 — Zavallı tam düzelirken... Diye hayflandı, fakat başka ne türlü hare- ket edebilirdim? Orada hayali bir bozuğu tamir eder gibi yaparak bir müddet oyalandı ve müşterisini ertesi sabah saat dokuzdg otomobille kendisini almağa geldiği zamana kadar hiç görmedi. — Salisburi'ye değil mi, dedi, yol- lara baktım. Yollar çok güzel, düzgün. Kız, hiç bir cevap vermeden yanına oturdu. Yüzündeki tül her zamankin- den daha kalındı. Sonra fazla yorül - muş gibi arkasına yaslanıyordu. Yo - lun ortasında öğle yemeklerini, hemen hiç konuşmaksızın yediler. Blis, seya- hatin sonuna yaklaştıkları zaman de- tin bir kurtuluş nefesi almıştı. — Belki de doğru hareket etmiyo - rum, diye düşündü. Belki de kız onun nankörlüğüne hükmetmişti. Söylediği & DECCİL P ASA Yazan: Filips Openhaym yordu. Nihayet Salisburi'nin Kated - calları uzaktan görününce Blis: — Seyahatimizin son durağı, dedi, yarım saat sonra oradayız. Kız: — Dur! Diye emretti. Blis, hemen arabayı durdurdu. Bir tepenin üzerinde idiler, Önlerinde ü- zerinden hiç bir şey geçmiyen boş bir yol vardı. Kız, yüzündeki tülü kaldırıp deli - kanlının yüzüne baktı ve: — Küçük seferimizin sonu demek! Dedi. — Çok güzel günler geçirdim. Gös- terdiğiniz kibarlığı hiç bir azman u - nutmiyacağım. — Kibarlık meselesi değil. Yalnız kaldığım zamandanberi ilk dffa ola- rak yalnız kalmamanın ne gibı_bir şey olduğunu hissetmiştim. Şimdi bunun bittiğini düşünmekten bile nefret e - diyorum., Blis yola bakarak: — Gerçekten üzüntülü oluyor, de - di, geçirdiğim günler benim için haki: kt tatil günleri oldu. Sizi temin ede - — Bitirmeğe mecbur muyuz? — Öyle sanırım. Nişanlı olduğum kız beni sabırsızlıkla bekliyor. Benim de onu göreceğim geldi. Kız, bir müddet hiç bir şey söyle - meden Blis'in yüzüne baktı. Sonra tit- riyen parmaklariyle tülünü indirip ar- kasına yaslanarak: — Lütfen yola devam ediniz! Dedi. Ertesi gün öğleden sonra saat beş raddelerinde Blis, otomobili, Güneş o- tomobil kumpanyasının garajına ge - tirmişti. Tâ Salisburi'den beri otomo- bili sürdüğü için yorulmuş, üstü başı toz toprak içinde kalmıştı. Bü taraflar istisna edilirse maneviyatı yolunda i- di. Bir ay süren tecrübe artık bitmiş- ti. Aradan dört hafta geçtiği için şim- di dört haftalık alacağı da'vardı. Ar- tık yeniden muntazam şoförlüğe alı - nacağını da kuüvetle umuyordu. Oto- mobili boş yere çekti ve orada durdu- rup kendisine baktı. Garaj boş gibi i- di. Ortalıkta sıkı bir iş, bir faaliyet gö- ze çarpmıyordu. Yazıhaneye uğradı. Genç müdür, gene oradaydı. Cigara i- çiyor ve gazete okuyordu. İki yabancı bitişik masada defterler üzerine eğil - mişler, uğraşıyorlardı. Blis haber verdi: — ÖOtomobili geri getirdim efen - dim. , Müdür: — Bayanın sizin hizmetinizden çok memnun kaldığı anlaşılıyor. — Elimden geldiği kadar çalıştım efendim, araba da bir bozukluk gös - termeden işledi. Artık ümit ederim ki bana burada devamlı bir iş verirsiniz. Hiç olmazsa altı ay müddetle. Genç müdür başını salladı: — Fena haber, Blis, dedi, bu dakika- da hiç bir söz veremeyiz. Sonra ileriki masada oturanlara bak- tıktan sonra sözüne devam etti: — Efendiler, defterlerimizi tetkik ediyorlar. Şirketimiz tasfiye halinde- dir. Blis fena oldu. Cebinde iki peni var- dı. Fena halde de susamıştı,. — Ben dört haftalığımı alacağım, değil mi? Diye sordu, Müdür: — Evet, durun bir bakayım, dedi ve masada oturanlardan birisinin yanına doğru giderken sözünü: — Bütün yapabileceğimiz bundan ibaret olacak. Diye bitirdi. Blis: — Kehdime yeni bir iş buluncaya kadar bir haftalık bir iş de veremez misiniz? — İmkânı yok; siz bizim muvazzaf şoförlerimizden de değildiniz malüm Adresin ya. izi bırakım. Eğer münasi; risini alıp doğruca Misis Hit'in pan- siyonuna gitti. Onu tekrar görünce memnun kadın, kendisine gene eski o- dasını vermişti. Ondan sonra doğruca Franses'in apartımanına uğradı. Ora- ya gittiği zaman kız kapısının eşiğin- deydi. Blis'in birdenbire içi burkuldu. Hâlâ kızın elinde o yamanmış köhne eldivenler, sırtında ise son görüştük- leri akşam giydiği eski kostüm vardı. Ağzının kenarlarında daha ıstıraplı bir iki çizgi belirmiş, yanağında çu - kurlar peyda olmuştu. Bununla bera - ber gülümseyişi bunları biraz unutu - yor gibi idi, İki elini birden uzattı: — Ernest, diye haykırdı, sizi tekrar görmek, ne iyi bir şey! Delikanlı, kızın ellerini tuttu ve bı- rakmayı unutarak sordu : — Mektuplarımı aldınız mı? Kız başını salladı: — Aldım ve sevdim, dedi, ben de si- ze daha sık yazmak istiyordum, fakat üzüntülerimden başka yazacak bir şey bulamıyorum. Bunları sayıp dökerek sizi de üzmek istemedim. Ne zaman döndünüz? — Buğgün öğleden sonra. Döneli da- ha yarım saat oldu. Cebimde dört haf- tâlık ücretim var. Tutumlu davran - dım. Para harcamamağa baktım, G — Bu yolculuğun Niyumarket'e ka- dar olanı biraz macera gibi geçti- Her halde bunu mektuplarımda yazmış o * lacağım. Öte tarafı düpe düz geçti, bir istirahat halinde. Bu sabah, bayanı ak- rabasından birisinin yanına bıraktım ve otomobili garaja getirdim. Gelin de bir yemek yiyelim. Kız bir an için tereddüt, sonra kabul etti. Delikanlının içinde kızın açlık - tan bayılacak halde bulunduğuna dair bir şüphe vardı. İkisi birlikte Druri Leyn'e doğru yürüdüler. Kız sordu: — Artık Güneş kumpanyası sizi bı- rakmaz sanırım, öyle değil mi? — Ne gezer, bol bol teşekkür, tak- dir savurdular. Fakat şirket tasfiye e- diliyor. Kız acı acı güldü. — Taliimiz değil mi? Şu uğursuz Montagü'nün bana bonservis vermedi- ğini biliyor musunuz? — Köpek! Franses devam etti: — Başka yerler bulmadım değil; fakat herkes bana şüpheli bir gözle bakıyor. Hepsi eski yerimden ne se - beple ayrıldığımı öğrenmek istiyor: Artık canıma tak etti Ernest. Nere - deyse tekrar Masters'e dönmeğe karar vereceğim. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: