23 -9.-1938 DIŞ POLİTİKA Cenevre içtimaları Milletler Cemiyeti asamble ve konsey içtimalarının bu devre zar- fındaki müzakereleri, silâhların gü- rültüsü arasında zorlukla işitilebildi. Avrupa'da milyonlarca silâhlı asker *“manevra” yaparken, devletler biri- birine tehditler savururken ve ingi- liz başvekili sulhu korumak için Almanya ile İngiltere arasında me - kik dokurken, kırk sekiz devletin ııınhhııı Coıwm’do topluım on râk etmiştir. Büyük devlederın lıa- riciye vekili olarak içtimaa yal- nız Bay Litvinof iştirâk etmiş- tıı' lnzılız lıırıcıyo vekili yola Çekoslovaky $ üzere landrı’dı. kaldı. Fransız hariciye vwekili Bone de bir aralık Cenevre'de göründükten sonra alelacele Paris'e döndü. Asamble içtimamdan evel, mutat olduğu üzere konsey toplandı. Al- fabe ile âzadan âzaya intikal eden reislik sırası bu defa Yeni Zelânda murahhası Gordan'da idi. Gordan, birkaç gün sonra açılan asamble iç- timamın de muvakkat reislik vazi- fesini yaptı. Bir zamanlar, asamble- ye reis seçilmek büyük bir şeref sa- yılırken, bu defa reislik için namzet bulmak kolay bir iş olmadı, Finlân - diya hariciye vekili Holsti'nin ismi ileri sürüldü. Fakat bu zat reisliği kabul etmedi. Sonra Romanya hari- ciye vekili Komnen'den bahsedildi. Buhranm merkezi olan Çekoslovak- ya ile olan yakın münasebetleri do- layısiyle ondan da vazgeçildi. Ve nihayet İrlanda başvekili üzerinde k.ırır kılımdı. A . en ehe- ımyıth mıddııı. sanksiyonlar me- selesiydi. İtalya hakkındaki muvaf- fakiyetsiz tatbikinden sonra sanksi- yonlara karşı bir reaksiyon uyan- mıştır. Bu reaksiyona önayak elan- lar da küçük devletlerdir. İskandi- navya devletleri, zeçenhrdo Ko- 25 Alman fırkasının tazyiki altında zorla kabul ettirilen tekliflerden sonra “Seferber halde bulunan yirmi beş fırkanın tazyikı altında zorla kabul ettirilmiş olan müzakereler, dünya- nın hiç bir zaman unutmıyacağı men- fur bir mahiyet arzetmektedir. Evet, leye nihayet v in zamanı hulâül etmiştir. İki büyük demokra- siye tahmil edilmiş olan mihnetler, tahammül edilecek dereceyi aşmış - gee Pöti Pariziyen gazetesinden: “Son dakikada Godesberg'de her şeyi tehlikeye düşürecek olan yeni bir takım metalip ileri sürülmesi lâ- zımdır.,, Bir manivelâ kullanır gibi. .. Epok yazıyor: “Üçüncü Rayh, Çekoslovak eyalet- lerinden ibaret kalacak ve Berlin'in peyki haline gelecek olan bir Çekos- lovak devletinde kendisi için ihtiras- larının hedefi olan Ukrayna'ya doğru hulül yolu teşkil edecek bir Rüten koridoru vücuda getirmek istiyor.,, Ekselsiyor diyor ki: “Almanya'yı kalkındırmak için 1918 hezimetinden bir manivela gîbi istifa- de etmiş olan B. Hitler, yeni metali- bat ile Fransa ve İngiltere'yi tezIıl Ya Hitler yeni talepler ileri sürmek isterse ... Fransız basınının tefsirleri Paris, 22 a.a. — Fransız gazeteleri, Çek meselesiyle meşgul ol- makta berdevamdır. Figaro gazetesi diyor ki: DÜNYA HABERLERİ Çin işinde Japonya Cenevre'nin tavassutunu istemiyor Tokyo, 22 a.a. — Hariciye Nazırı Ugaki, Milletler cemiyeti Umumi kâ- tibi Avenol'a bir telgraf çekerek japon hükümetinin Milletler cemiyeti mu- kavelenamesinde derpiş edilen usul- lerin çin - japon ihtilâfının makul ve âdilâne bir şekilde halline müsait ol- madığı kanaatinde bulunduğunu bil- dirmiştir. Yeni alman falepleri karşısında İngiliz gazeteleri heyecana düştüler Londra, 22 a.a. — Alman gazetelerinin bahsetmekte oldukları yeni alman metalibatı, ingiliz gaıetelerınde heyecan tevlit et- mektedir. Çekoslovakya'ya teklif edil- miş olan ingiliz garantisine tel- ıı:ıih eden Taymis gazetesi diyor a “Bu, çok büyük bir mükellefiyet- tir. Fakat ingiliz efkârı umumiyesi, açık ve haklı bir dâvada derhal hü- kümete zahir olacaktır.,, Çekoslovakya garanti istiyor Deyli Telgraf Und Morning Post diyor ki: “Çekoslovaklar, yapmış oldukları fadakâri lıklardan sonra yalnız askeri edebileceği & inde bul ©- lursa pek ağır bir hata işlemiş olur.,, La Repüblik de şöyle yazıyor: “Eğer alman - çek ihtilâfı B. Hit- penhag'da yaplıkl bir i sanksiyonlara karşı uııyedonm tâ- erdi. Bu vaziyet, Cenev- r’:?d:lll:'olç, Norveç ve Holanda mu- rahhasları tarafından izah edilmiş - tir. Arılaşılıyor ki bu devletler, zecri tedbirlerin tatbiki meselesinde ihti- yarlarını muhafaza etmek istiyor- lar. Kendi muvafakatleri olmadıkça topraklarından askerlerin geçmesi - ne de razı değillerdir. Büyük devletlere gelince; ingiliz murahhası Lort Delavar, İngiltere'- nin noktai nazarını izah etmiştir. İngiliz murahhasının bu nokta üze- rindeki sözleri sarih olmamakla be- raber, her halde İngiltere'nin de küçük devletler tarafından ileri sü- nılen noktıı nazara temayül ettiği l tadır, Fransız hh yalnız el il lelerden bahs ederek bu noktaya hiç temas etme- miştir. Pakt ile girişilen taahhütler- le bağlı kalmmasmı ve bu arada Çekoslovakya'yı müdafaa eden yal- nız Sovyet Rusya hariciye vekili Lit- vinof olmuştur. Sanksiyonlar lnk ler için evelden keşif ve tahmini ka- bil olmıyan yeni bir takım metalibat ileri sürmek için bir vesile teşkil e- decek olursa dün tefrika halinde bu- lunan Fransa, harpten mesul olan Al- manya karşısında müttehit bir hale gelecektir.,, Sed bir kere yıkılırsa... Popüler gazetesi yazıyor: “Sed bir kere yıkılacak olursa bü- tün metalibata, bütün ihtiraslara ser- best bir mecra açılmış olacaktır. Hit- ler'den ziyade Musolini'den teşvik gören Polonya ve Macaristan, hisse- lerini istemektedirler. Führer, ne ya- pacaktır? İşte Avrupa'nın dönüp do- laşıp geldiği sual noktasr budur. O- nun tahakkümü önünde serfüru et- tikten sonra şimdi de sulhu onun pa- yansız kudretinden ve uluvvücenabın dan beklemek lâzım geliyor.,, Hitler'in verdiği son mühlet Övr gazetesinde bir makale neşret- miş olan Bayan Tabui'ye göre Hitler, rinievel tarihinin alman krtaatının sü- kındaki nihai karar veril det ar girmeleri için son tarih' beraber, küçük ve büyük d tarafından ileri sürülen bu ihtirazi kayıtlardan sonra artık bunların gömüldüğü söylenebilir. Fakat hâ- diselerin garip tecellisi olmak üzere, Çin murahhası, Vellington Ku, Japon- hakkında on yedinci madde hüküm- ya lerinin tatbik edilmesini — istemiştir. Malümdur ki bu madde Milletler Cemiyetine âza olmıyan bir devle- tin, misak hükümlerini kabul etmi - ye düvet edilmesi- hakkındadır. Ve sanksiyonların tatbikine kadar gi- debilir. Konsey de Çiy'in teklifini kabul etmiştir. Cenovre'de devletler sanksiyonlar aleyhine vaziyet alır- ken, konseyin Japonya hakkında sanksiyon tıtbıkrne lııdnr varacak bir cevaz vermesi, garip bir teznt teşkil et- mektedir. Japonya hakkındaki ka- rar şöyle izah edilebilir: Çin bir de- fa şikâyetçi olduktan sonra hususi bir mahkemede dâva açmıya benzi- yen bu müuamelenir önüne geçile- memiştir. Fakat Japonya hakkında zecri tedbirlerin tatbikine kadar varılması bugünkü şartlar altında varit değildir. A ble içti son cel de konsey ııılıgı için seçim yıpıl- mıştır. Malümdur ki her sene kon- sey âzalıklarından üçü inhilâl et- mektedir. Ve bu âzalıklar için seçim yapılır. Bu defa Romanya, Polonya ve Ekuador tarafından işgal edilen âzalıklar inhilâl edecekti. Polonya 1926 senesindenberi daimi âza imiş, gibi, müddeti bittikçe tekrar se- çilmekteydi. Bu defa, Polonya, nam- zetliğini koymadığından üç âza se- çilmiştir. Romanya'nın yerine Yu- goslavya, Polonya'dan inhilâl eden âzalığa Yunanistan ve Ekuador'un lduğ söyliy Fazla ola- tak Hitler, intizamı muhafaza husu- sunda kabiliyetsizlik göstermiş oldu- gunu ileri sürerek Beneş hükümeti- nin istifasını talep edecektir. Hitler, bunu müteakip Almanya'nın müstak- bel devletin hudutlarına müteallik fransız ve ingiliz garantilerine muarız olduğunu beyan edecektir ki bunun mânasr, alman tevessüü için bir saha olan merkezi Avrupa'da Fransa ile İngiltere'nin bir güna alâkaları kal- mamış olacağıdır. Ukrayna ile Slovakya'ya gelince Figaro gazetesi, Berlin'den almış ol- duğu bir telgrafta Hitler'in yeni id- diaları hakkında mümasil bir mütalea dermeyan etmektedir. Amerikan hava kuvetleri baş kumandanı öldü Vaşington, 22 a.a. — Amerikan ha- va kuvetleri başkumandanı general Vestover'in Los Angeles civarında vuku bulan bir tayyare kazası netice- sinde öldüğü Harbiye nezareti tara- fından bildirilmektedir. 1901 de nefer olarak hava kuvetleri gıreu ileyh, 1936 se- indenb dan olarak va- İ nııı hi mek için büyük gürültü çıkarmış ıken, Polonya'nın şimdi namzetliği- ni bile koymıı-nııı, Poloııyı dıg po- litik irdiğine delâlet etmektedir. Ve Poloııyı Milletler Cemiyetinden büsbütün ayrılmamak, fakat aynı zamanda cemiyet kadrosu içinde faal rol oy- namıya yanaşmamakla harici poli- yerine de D çılmış Bir zamanlar, “yarı daimi” adı ve - tik mahiyetini tebarüz ettirmiş oluyor. 4 rilen bu konsey âzalığını elde et- Godesberg'de B. Çemberlayn'e 1 teş- | A, Ş. ESMER emniyetlerinin değil, siyasi, iktsadi ve kültürel istiklâllerinin zâman altı- na alınmış olduğuna şahit olmak hak kına maliktirler.,, Niyüz Kronikl, diyor ki: “Bir felâkete mâni olmak için cer- rahi bir ameliyeye muvafakat edilmiş ise bunı.ın mânası, Çekoslovakya'nın 'ağma edilmesini: kıbul edilmiş olduğu değildir.,, Bütün Avrupa bekliyor Londra, 22 a.a. — Press Association yazıyor: “Bütün Ayrupa Godesberg mülâkatını azami bir dikkatle ve alâ- ka ile bekliyor. Filhakika bahis mev- zuy olan şey yalnız Çekoslovakya buhranının halli değil aynı zamanda Avrupa'nın üzerine çökmekte bulu- nan diğer bütün buhran ve meselele- ri de tasfiye eylemektir. Her şeyden önce sulhun temini lâzımdır. Fakat daha şimdiden südet meselesi, yeni bir takım müşkülât ortaya çıkarmış- tır. Polonya ve Macaristan da fran- sız - ingiliz plânının Çekoslovakya'- daki polonyalı ve macar ekalliyetle- re de tatbikini resmen istemişlerdir. “B., Çemberlayn'i tenkit haksızlık olur,, Londra, 22 a.a. — İvening standard, Çemberlayn'in siyasetine muhalefet gösterenleri tenkid ederek diyor ki: “Duygular, vakıaları ortadan kal- dıramaz, Bu vakıa da şudur: Çekoslo- vakya'nın idamesinde İngiltere'nin hayati hiç bir menfaati yoktur. İn- giltere, Çekoslovakya lehinde herhan- gi bir vâitte bulunmaktan katiyen im- tina edegelmiştir. Esasen — Çekoslo- vakya, İngiltere'nin müzaharetinden ziyade Vilson'un yardımı ile vücut bulmuş bir devlettir. Binaenaleyh, münhasıran Avrupa kıtasını alâkadar eden bir işten ayrı durmak görüşünü İngiltere'nin muhafaza etmesi kadar tabif bir şey yoktur.., “İngiltere utanacak bir şey * yapmamıştır,, Sidney, 22 a.a. — Sun gazetesi ya- zıyor: “İngiltere hükümetinin harbe mâhi olmak ıçın yapmış olduğü harekette ingiliz milleti için utanılacak, şeref- sızlık teşkil edecek hiç bir şey yok- tur. Çıkacak harp, İngiltere tarafın- dan kazanılsa da kaybedilse de bu ne- sil için teşfiyesi imkânsız bir felâket olacaktır.,, Beynelmilel ticaret odası reisi ve umumi kâtibi İstanbul'da İstanbul, 22 (Telefonla) — Beynel- milel ticaret odası reisiyle umumi kâ- tibi ve diğer murahhıı!ır bu sabah Ankara'dan şehrimi i Akşam Türkıye milli komıte.u reisi B. Mithat Nemli bir ziyafet — vermiştir. Yarın (bugün) milli komite tarafın - dan bir ziyafet daha verilecektir. Mu - rahhaslar yarından itibaren şehrimiz de çalışmıya başlıyacaklardır. k At Kıral Boris Berlin'de Berlin, 22 a.a. — Bulgar ajansı bil- diriyor: Koburg'da babası kıral Fer- dinand'a yaptığı ziyaretten dönen kı- ral Boris bu gün Stisse'den Berlin'e gelmiştir. Kıral istasyonda müsteşar Asamblenin foplanfısında Bombardımanlara karşı sivil halkın himayesi işi konuşuldu Cenevre, 22 a.a. — Hava bombardı- manlarına karşı sivil ahalinin himaye- si hakkında Milletler ceımîyetı uam- blesinin silâhsızl yapılan müzakereler bu gün hıtmı;tır Arjantin delegesi bu meselenin en- ternasyonal bir mukavele ile tanzim edilmesi lâzım geldiğini ve gelecek A- merika ittihadı konferansının Lima'da bu işle de meşgul olacağını söylemiş- tir. Sovyet delegesi Maiski, Sovyetler birliğinin bu meselede hayale kapıl- madığını, zira icap eden teminatın is- tihsaline hemen hemen imkân olmadı- diğıni bildirmiştir, Uruguay delegesi, hava muharebesi- ni insani bir şekle sokacak her tedbi- re hükümetinin iltihaka amâde bulun- duğunu kaydetmiştir. Lehistan delegesi muayyen bir va- ziyette kapalı bir şekilde dahi icap e- den bir karar suretini kabul edemiye- ceğini söylemiştir. Felemenk delegesi, meselenin sade- ce tetkiki mahiyetinden ileri geçen her türlü demarştan sakınılmasını tavsiye eylemiştir. Nihayet bir karar sureti kaleme al- mak üzere bir tahrir komitesi teşkil e- dilmiştir. Belçika Purlâmentosu toplanmıyacak Brüksel, 22 a.a. — Salâhiyettar bir Vörman, protokoldan başl los Şu- bert, Bulgaristan orta elçisi Draganof ve diğer zevat tarafından karşılanmış- tır. badan bildirildiğine göre, parla- mentonun fevkalâde olarak içtima et- mesi hakkında hükümet tarafından henüz hiç bir karar ittihaz edilmiş de- ğildir. TÜRKİYE BASINI Celâl Bayar'ın üçüncü plânı SONPOSTA'da B. Mubhittin Bir. izen, bu başlıkl di kal sinde demektedir ki : Bundan otuz sene kadar evel, ilk defa olarak millet hayatına çıktığımız sıralarda Osman oğulalrının, Avrupa - da kızıl sultan ismiyle maruf padişa- hı, Abdülhamit, bize her bakımdan boş, her taraftan geri bir memleket | vermişti. Abdülhamit'ten memleketi bu şe - kilde devir alan meşrutiyet rejimi, İttihat ve Terakki devrinde yalnız si- yasi tasfiye ile meşgul olabildi. İkti - sat ve maliye sahasında, ilk defa ola - rak bir gümrük tarifesi hazırladığımız zaman kendimizi mesut saymıştık. O zaman ile bu zaman arasında bir mukayese yapmak istiyorum. O za - manlar, yeni bir büdce vesilesiyle B. Ferit, ortaya“üç beyaz” diye bir fi - kir attığı zaman, bu fikre bütün mem- İeketin ağar sal ddi çöle iyi hatırlarım. Şeker için harice yerdi- ğimiz kıyamet kadar parayı memle - kette tutmak, şekeri kendimiz yap - mak, o kadar tatlı bir hülya idi ki, Ferit bundan bahsettiği zaman, herke- sin yüreği titremişti!. Bugün şekeri kendimiz yapıyoruz; henüz hepsini değil, fakat mühim bir kısmını kendi topraklarımızın pancar - lariyle kendi fabrikalarımızda yapıyo- ruz; yeni plânın tatbikinden sonra da bütün ihtiyacımızı temin edebileceğiz. Demek takriben otuz sene evelki hul- ya, bu otuz in yarısı h ve mücadele ile geçtikten sonra bu - gün tahâkkuk etmiş bul Celâl Bayar'ın üç numaralı — plânı, işte bize bir kısmı iktisadi hayatın a - na işlerini, diğeri de çeşitli — istihsali temin edecek olın bir “yqıııı prog- rhalesini teşkil e - diyor. İktisadi hayatın ana kuvetleri, meselâ benzin ve elektrik kudreti bu plânın içindedir. Aynı da motör yor. FRANSIZ VE PARTİLERİNİN İNGİLİZ SOL TEŞEBBÜSLERİ Hiç bir netice vermedi Paris, 22 a.a. — Sosyalist grupunun toplantısının sonunda bir tebliğ neşredilmiştir. Bu tebliğde grupun sol cenah fırkaları he- yetindeki mü illerini parlâ * içtimaa dâvetini talep etmeğe memur etmiş olduğu beyan edilmektedir. Üç rey eksik olmak üzere itti-F fakla kabul edilmiş olan bir tak- rirde bılhaısa şöyle denilmekte- dir: “Ancak kollektif emniyet, devletin istiklâline ve girişilmiş teahhütlere riayet esasına istinat edebilecek olan sulhun muhafazası kaygusunda bulu- nan sosyalist fırkası, bir devleti is-- tiklâlini feda etmiye icbar eden, Fran- sa'yı tecride ve şiddet rejimlerini tak- viyeye ve harp muhataralarını arttır- mıya müncer olan diplomasi hareketi- ne iştirâk edemez.,, Sol cenah delegasyonunun toplantısı Saat 14 de sosyalist grupu tarafın- dan yapılan toplantı saat 21.40 da he- men ittifakla bir takririn kabulü sure- tiyle nihayet bulmuştur. Bu toplantı- nın nihayetini bekliyen sol cenah de- legasyonu derhal müzakerelere başla- mıştır. Sol cenah delegasyonu akşam top- lanmış fakat hiç bir karar ittihaz et- memiştir. Delegasyon cuma günü ye- niden toplanacaktır. Meclislerin içti- maa daveti hakkında 'delegasyon, bu hususta radikal - sosyalist ve cümhu- riyetçi sosyalist birliği tarafından cu- ma sabahı verilebilecek kararlara inti- zaren bu baptaki kararını ve Daladye nezdinde teşebbüsünü geri bırakmış- tır. Londra'daki teşebbüsler Londra, 22 a.a. — Lort Halifaks sa- at 19.15 de amele teşekkülleri umumi meclisi ve amele partisinin icra komi- tesi âzalarından mürekkep altı kişilik bir murahhas heyeti kabul etmiştir. Bir saat yirmi dakika süren.bu mü- lâkattan sonra heyet Transport-Hou- se'ye gitmiştir. Fakat son dakikada çı- kan bir iş Çemberlayn'in heyeti şah- Tiyen- Çin'de Japonlarla Fransızlar arasında hâdise oldu Tokyo, 22 a.a, — Tiyençin'de japon ve fransız makamları arasında bir hâ- dise zuhur etmiştir. Bir japon zabiti ile bir küçük zabit ve bir şoför imti- yazlı mıntakanın 40 kadar fransız po- lisinin fena muamelesine maruz kal- mışlardır. Hâdisenin sebebi gelip git- me nizamnamesi hakkında ihtilâf zu- hurundan neşet etmiştir. Çinlilerin bir muvaffakiyeti Hankov, 22 a.a. — Çin umumi karar- gâhının çarşamba akşamı neşredilen bir tebliğinde ezcümle şöyle denili- yor: Bütün kıtaatın ı;tırâkıyle üç gün devam eden bir muharebeden sonra ja- ponlara Yangtse üzerinde bir kale olan Tien-Şa-Şeng önüne atmıya muvaffak olduk. 700 ölü veren japonlar doğu şi- maline doğru çekilmişlerdir. General Kâzım İnanç dün defnedildi İstanbul, 22 (Telefonla) — Dün ve- fat ettiğini bildirdiğim İzmir mebusu General Kâzım İnanç bugün törenle Edirnekapı şehitliğine defnedilmiştir. Cezane töreni çok hazin olmuş, şehri- mizde bulunan büyükler, ve merhu - mun dostları törene iştirâk etmiştir. Gümrükler Umum Müdürü İstanbul, 22 (Telefonla) — Gümrük- ler umum müdürü B. Mahmut Nedim kiklerde bul, k üzere bugün İz- sen kabul etmesine mani olmuştur. Alman haberlere göre, işçi partisi, dün gece ingiliz kabinesini Hitler - Çemberlayn mülâkatından evel çekos- lovakya meselesindeki — kararından vazgeçirmek için son bir bbü mir'e hareket etmiştir. da utanılacak bir şekilde zelilâne bo- yun eğilmiş olduğunu kaydetmiştir. Bey de “eski ingiliz demok- ÖNŞ ” daha bul da, bu t ıide Lde muvaffak olamamıştır. Protesto beyannamesi Akşama doğru lort Halifaks tara- fından kabul edilen altı kişilik heye- tin verdiği izahatr dinledikten sonra amele partisi resmit bir beyanname neşrederek Hitler'in tehdidi karşısın- rasi ve adâlet ananesinin lekelendiği,, ilâve edilmektedir. Amele partisi mebuslarından Sit- rin, Dalton, Lathan ve Gillees bu gün başvekilin Almanya'ya hareketinden bir az sonra tayyare ile Paris'e gide- ceklerdir. Mebuslar fransız sosyalist ve sendikalist liderleriyle görüşecek- lerdir. de bu plân içindedir. Fakat, bunlarla beraber nakil mesi de lâzım olduğuna göre, liman ve Eenbotıervıunıdeheııbılnhıkı- bi süahiştin. Birhirleri: bırbırlennomnhtıçolınvebırbu-lm ne yardımı olan bu çeşit çeşit iktisadi safha, hücum eden bu plânlar bir ta - raftan tahakkuk ettikçe öte taraftan da yemyenııhuyıçhuymymıplm— lar çık ve ihti - yacın haddi olmaz. Elverir ki biz bu faaliyeti önümüze katalım ve enerji - mizle onu mütemadiyen ileri götür - mek üzere kırbaçlıyalım ! Celâl Bayar'ın üçüncü plânı mem - lekete yeni ufuklar açıyor. Bu ufuk - larda türk milletine daha çok iş, daha çok istihsal, daha çok hareket imkân- ları gonınuyor Sekiz sene ıonıa bu yacak hale g k - tir. HARP VE SULH MANZARALARI CÜMHURİYET'te “Hâdiseler ara- sında” sütununda B. Peyami Sefa bu başlıkla yazdığı yazısında şunları söy- lemektedir: Bazı memleketlerde, Çekaoslo- vakya'da, Fransa'da, Almanya'da, İngiltere'de ahali, yııkmdı harp o- lup ) CG ; fazla bir tecessüsle ınlımıyn çalışır- ken, bazı memleketlerde de İspan- ya'da, Filistin'de, Çin'de, Japonya'- da ahali, yakımnda sulh olup olmıya - cağını düşünüp duruyor. Bütün şümulü ve alâkaları hesap edilmek şartiyle dünya bugün ya- rım sulh ve yarım harp içindedir. İspanya'dan sıçrıyan kıvılcımların Avrupa'yı ve Çin'den sıçrıyan kı- vılcımların Asya'yı ateşe vermesin - den korkulurken şimdi orta Avru- pa'da bez kokuyor. Çekoslovakya'« dan yükselen duman bütün Avrupa mahallesini telâşa verdi. 1918 - 19 sulhu yarım bir sulhtu. Tek ayakla ve koltuk değneğiyle seken bu alile yirmi senedenberi bir tahta bacak bile yapılamadı. Dünya, görülmemiş bir muvazene humması içinde onun her an yere yıkılmasın - dan korkuyor, fakat ona ikinci baca- ğını iade etmek için esaslı bir teşeb- büste bulunmuyordu. Çünkü yapıla- cak iş, Avrupa hartasını yeni baştan çizmiye benzer büyük bir tarihi kül- fete bağlı. Böyle bir işi de kalem değil, ancak süngü yapabilecek gibi görünüyor. Bütün mesele askerin süngüsü ye- rine hartacının kalemini ikame et- mekten ibaret, Rövizyon çığlıklarmı kavgasız bastırmnam tek yolu bu. Fakat Hitler, bir ucu süngü, öteki ucu kalem, yeni bir âlet icat etti. “Kavgam” kitabma hak verenlere bu âletin kalem tarafını uzatarak: “İmzala!” diyor; hak vermiyenlere süngü tarafını uzatarak bağırıyor: “Kaçıl!” Avrupa bu kalemi eline almak ü- b olmıy zeredir. Çekoslovakya ağlıyor.,,