Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
) tek 1-7.1938 DLUS zde yüz yerli hikâye Çabuk biten bir piyes Genç <xa, vaktinden önce toyluk- kürtulmuş, imi önce piş- Yazam uuu hiş bif tanıdığım geçenlerde bana ya- 4 zeki ,yarı sırnaşık, yarı esrarengiz ür gülüşle dedi ki: K b Çstad, (bu kelimeyi tekrarladı- im için kusuruma bakmayınız; bu ke- meyi handeyse, sebze halinde eski cuk arabalarile öte beri taşıyan ha- al çocukları bile biribirlerine karşı © fullanacaklar!) Ben kendimde bir ti- Toplu İğne lamamıştır. Nihayet, güzel bir bahar günü, tali bunları başbaşa yanyana bı- rakır ve genç erkek - tıpkı şimdi be- nim bu koltkukta oturduğum vaziyet- ANDAÇ (HAVA SEFERLERİ) Ankara « İstanbul arasında pazardan maada her gün : Yeşilköyden hareket 3 30 Anknrıgın hareket : 15,30 ikaradan Ax::ııu-ıaneıi günleri : 14.30 Nöbetçi Eczaneler Pazar : Halk ve Sakarya eczaneleri Pazartesi : Ege ve Çankaya », Salı t ş:baıng Yenişeh_ir ö Ç : Perşembe : Merkez » uma : Ankara ” p Cumartesi : Yeni ve Cebeci eczaneleri HALK ve YENİ SİNEMALAR Seans saatleri Her gün HALK 14.30 YENİ 18. Geceleri saat 21 de Lüzumlu Telefon Numaraları Yangın ihbarı: (1521). — Telefori, müra- caat şehir: (1023-1024). — Şehirlerara- sı: (2341-2342). — Elektrik ve Havagazı Arıza Memurluğu: (1846). — Mesajeri Şehir Anbarı: (3705), — Taksi Te- lefon numaraları; Zincirli cami civarı: (2645, 1050, 1196). — Samanpazarı civa- rı: (2806, 3259). — Yenişehir, Havuzba- şı, Bizim taksi: (2323) — Havuzbaşı: Güven taksi: (3848) ; Birlik taksi: (2333) — Çankırı caddesi, Ulus taksi: (1291). Otobüslerin ilk ve Seferleri Sabah İlk Akşam Son sefer — sefer 23.00 23.20 23.00 23.20 Ulus M, dan K. dere'ye K. dere'den Ulus M. na Ulüs M. dan Çankaya'ya Çankaya'dan Ulus M. na Ulus M, dan Dikmen'e Dikmen'den Ulus M, na 645 7.15 7.25 710 20.00 20,30 6.30 7.00 Başbakanın nutku (Başı I. inci sayfada) lı bir Türkiye'nin medeni âlem iğinder Kendi” hitemi düş milli ve insani vazifelerini yapa- rak, devam ve istikrar şartlarını her gün daha fazla takviye ede- rek, dünyada kendine lâyik yeri almış olduğuna hiç kimsenin şüp- hesi kalmamıştır. Celâl Bayar'ın nutku, müm- kün olsa da, 1908 ile 1914 ara- sındaki meşrutiyet devrine dö- nüp, oradan okunabilse! Bizim on beş senemizin meşrutiyette, hiç olmazsa asra yakm bir müd- detle ölçülmüş olduğunu - hatır- larız. Fakat bugün dahi asra yakım ölçüler çerçevesi içine giren sayı- sız hizmetler karşısındayız. On- ları başarmak için lâzım gelen madde, kültür ve ruh kuvetine sahib olduğumuza şüphe etmek artık en bedbinlerin bile aklın- dan geçmez: Kendi mazimizin en büyük değeri, belki meydana koyduğu eserlerinin üstünde de- ğeri, Türkiye'nin istikbali için sarsılmaz bir inanca olmaktadır. Mazi bize istikbali, esas ve he- deflerini Atatürk'ün hazırlamış olduğu muazzam istikbali göste- riyor ve kalblere ona mutlaka varmak emniyet ve huzurunu veriyor! Bir Hatay gölgesi var: O da göklerimizin mavisi üstünden çekilecektir. Celâl Bayar, Kamu- tay'a, 29 ilkteşrinde, 300 milyon lira bütçe, Eşsiz bir bereket, 100 milyonluk kredi, Ve Hatay, senesinin yeni saadet haberle- rini verecektir. : F.R. ATAY Kooperatifçilik cemiyeti Sekizinci yılına basan Türk Koope- ratifçilik Cemiyeti yıllık kongresini Ankara'da dün saat on yedide Halk- evinde yapmıştır. Kongreye vilâyetlerden birçok de- legeler iştirâk etmiş ve şehrimizden de cemiyetin üyeleri ve bilhassa An- kara Yapı Kooperatiflerinin mümes- silleri ve bir kısım ortakları gelmiş- lerdir. Köngre Başkanlığına Cumhuriyet Merkez Bankası Umum Müdürü B. Kemal Zâim Sunel ve sekreterliğine İktısad Vekâleti müşavirlerinden B. Süreyya Ergün seçilmişlerdir. Kongrede idare heyetinin yıllık ra- poriyle genel sekreter B. Alaaddin Cemil Topçubaşı'nın ulusal ve arsru- lusal kooperatif durumu hakkındaki mufassal raporu okunmuştur. toplantısında bulunanlar Türk kooperatifçilik cemiyeti dün yıllık toplantısını yaptı Müteakiben kongreye memleketin hemen her tarafındaki kooperatifler- den gelen ve kongreyi selâmlıyan tel- graflar okunmuş ve gene bir kısım kooperatiflerin mektupla bildirdikle- ri mühim dilekler arzedilmiştir. Ko- operatifçilik hayatımızı alâkadar e- den bu dileklerin aidiyetlerine göre hükümete ve Ziraat Bankasına arze- dilmesi kararlaşmıştır. Kongre, eski idare heyetinin maze- retleri sebebile ayrılmış olanların ye - rine aşağıdaki zevatı seçerek, ipka et- miştir: Ziraat Bankası Genel Direktör mu- avini B. Cezmi, Ziraat Enstitüleri profesörlerinden B. Kerim Ömer, Zi- raat Bankası Kooperatifler Müdürü B. Hakkı Nuri, küçük evler yapı koo- peratifi reisi B. Sami, esrarı nasıl Bir ingiliz mebusu askeri öğrenebilir? Mebus Şandis Divani harbe çağrıldı Londra, 30 a.a. — Bugün Avam Kamarasında Başvekil Çem- berlayn resmi mahrem milli müdafaa işleri hakkında harbiye na- zırına bir mektup göndererek izahat taleb ettiğinden dolayı diva- nrharba çağrılan muhafazakâr mebus Sandis'in vaziyetini masu- niyet komitesi tarafından keyfiyetin tetkik edildiğini ve divanı- harb tarafından vaki olan davetin teşrii masuniyeti muhil bulut- te - duygularını ilk defa olarak açmı- ya imkân bulur; ayağa kalkar, pence- reyi aralar ve: 6.00 6.30 6.30 .00 21.00 21.30 21.00 21.30 23.00 23.00 Ulus M. dan Keçiören'e Keçiören'den Ulus M. na Ulus M, dan Etlik'e Etlik'ten Ulus M. na Ulus M. dan Cebeci'ye Cebeci'denUlus M. na Cebeci'den As. fabl. ra As. fabl. dan Cebeci'ye | ml_u atro muharriri olmak, hattâ Molyer Ve pibi, kendi yazdığım piyeslerde rol al- SİfULAK istidadını keşfettim; ne dersi: ei ' » ko-| Bir aralık bu delikanlıya: B İ Mühim bir şeyden bahsetmiyor- » Zamanımızda tiyatro yazmak es- B. Nikson diyor ki — Bahar, gerçekten çok güzel Ha - nimefendi, der; bahar, hakkında şim- diye kadar yazılmış bütün güzel şiir- leri hatırlatacak ve gene onu tasvire yeltenmiş bütün kötü şiirleri unuttu- 7.00 7.00 700 — 17.00 j ri yapmaktan, röl yapmak mitingler- € nutuk söylemekten daha kolay T hal aldı; bunlar, herkesin elinden i Demek istedim. Fakat vaz geçtim. a— Rf)l yapmak, tabii yaşamaktan da- la tıl_nî sayılıyor artık, tiyatro oyna- hak için perde kurulmasına, Şekspir , Samanında olduğu gibi, bugün de ih- iyaç yoktur. Büti dünya, aşağı yu- kafı, Pperdesiz bir tiyatronun ucu bu- tağı bulunmaz bir sahnesidir. )h?:mcği' de aklımdan geçirdim. Fa- j ' mütaleayı o kadar ukglâca bul- ki Yarı sırnaşık bir gülüşle kar- b şulumıiy_en pişkin delikanlıya n;!.ı söylemeyi bile muvafık bulma- On;n ;i_:e;ine düpe düz sordum: — Peki, bu istid "İn? ol unlııduıı nasıl keştet- — Üstad, bir genç kadın tanıyorum ki ziyadesile tiyatro meraklısıdır ; » Battâ kendisinin zaman zaman, bı,gkn, simlerle sahneye çıktığı da söylenir. € yalan söyliyeyim üstad, kız, - deli- di « Sanlı, mizahla ugraşan muharrirlere Dirçoklarının takınmakta kendilerin- e hak buldukları tavrı takmarak, ya- yılışarak devam ediyordu - pek ho- Şuma gidiyor. Fakat kocası da var; Bözleri insana bir çok şeyler vâdedi- dair Y9T ama, entelektüel kadın, bilirsiniz rin ni- n« f& kendisine ilânı aşk edilirken de bir espri, hele bir çok orijinalite ister.. Onun için düşündüm, taşındım; ne psam da gönlümü bu kadıncağıza £ diye.. Bu aralık, aklıma onun yatro, d Beldi. Bir gün bir punduna getirip kocası yokken ziyaretine gittim, Ha- dan, sudan, modadan, at yarışların- ki bahislerden, Baraj'da yeni açılan zinodan, hulâsa bu mevsimde elinde İt mevzuu olmiyan iki kişi neler - en konuşursa onlardan bahsettik, onra, ben birdenbire hatırıma gelmniş ibi, dedim ki: - 'Ha_nımu'endi, size bir şey danış- ak istiyorum, Sizin tiyatro hayatı i- yakından olan alâkanızı bilirim. ende debüyük bir merak uyandı. ğ î;m de katmerii bir merak bu. Hem €S1 yazmak, hem de o piyesi oyna- mak istiyorum. Fakat b'opyî’e biry işe kalkışıp da sonra dan zamanenin -ıev(kşu, bilgisiz, görgüsüz mürlekkid- lerinin hücumuna uğramaktansa ön- eden bu işi anlar birisine danışmayı Muvafık buluyorum, Meselâ bir sahne tasayvur edebiliriz 4 fendi: Mecliste iki kişi var- lır : Biri erkek ben; biri kadın siz, Er- sek, uzun zamandanberi içinde sakla: ığı bir hissi ortaya atmak için vesile Aramış, bulamamış, cesaret aramış, bu- is- racak kadar güzel. Yalnız bütün bu şiirlerin eksiği iki mısradır. Bu mıs- ralar da yok değil, var Hanımefendi, fakat şimdiye kadar nedense biribir- lerinden uzak, başka başka defterler - de, başka başka sayfalarda kaldıl Yenişehir'den Ulus M.na 7.00 — 23.00 Ulus M. dan Yenişehir'e — 710 — 23.00 S, pazarı'ndan Akköprü'ye 6.15 7.00 Akköprü'den S. pazarı'na 7.30 — 945 $ U. Meydanı ile İstasyon arasında her beş dakikada bir sefer olup tren za- Bugün, onların biribirlerine en ya- kın oldukları gündür; yahud diyelim ki biribirlerine yaklaşmalarının çok mümkün olduğu bir gün. Çünkü o mısralardan birisi sizsiniz ve söyl üsaad d i manları seferler daha sıktır. $ U. Meydanı ile Yenişehir, Bakanlıklar, Cebeci, Samanpazarı arasında saat 8 den 20 ye kadar vasati her beş dakika- da; saat 20 den 21 e kadar her on da- kikada; saat 7 den 8 e ve 21 den 23 e kadar her. 15, 20 ve 30 dakikada bir nferlı—rl vardır, birisi de ben..., Burada durdum; kar$ güzel kadının yüzünü tetkik ettim; alay mı ediyor, yoksa alâka ile dinliyor mu? diye. Fakat ne alay ettiği, ne de ciddi bir alâka gösterdiği belli idi. Zamane gençlerinin güzel bir musi- ki, güzel bir şiir dinledikleri vakit ta- kındıkları çehrede olduğu gibi hiç bir mâna ifade etmiyen bir çehre ile din- liyordu. Bunun üzerine ben de durdum ve sordum: , — Peki Hanımefendi, buraya kadar söylediklerime karşı sustuğunuza göre bunları pek fena bulmadığınızı anlıyorum, Piyesin sonrası nasıl de- vam etsin? Kız ne söylesin. Bu sırada kız. ayağa kalktı, pence- reye doğru yürüdü. Ve birden telâşlı bir sahne aktrisi halile gerisi geriye — Kocam geliyor, dedi, ben size bir kahve hazırlıyayım! Ve odadan çıktı. Ondan sonra kocası geldi; görüş- tük, Benim piyes yarım kalmıştı, Aalei Peki, muvaffak olduğuma nereden hükmettiğimi soracaksınız, zannede- rim, Bunu ertesi gün o hanımdan al- dığim mektubtan anladım. Bayan mektubunda diyordu ki ; “Affedersiniz; dün | birden bire gelişi piyesinizi tenkidime imkân vermedi. Onun için bu mektubu gön- geriyorum, Piyesin birinci meclisin- deki delikanlının tiradı fena değildir. Ondan sonra kız ona cevağ vermek i- gğn'dü;ünuyo:. Bu sırada kocası içeri giriyor. . Yalnız siz piyesin ikinci perdesinde delikanlının sevgilisini kahve pişirt- mek üzere mutfağa göndermeyiniz; tiyatroda her şeyin sahnede geçmesi lâzımdır. İkinci meclis şöyle olsun: Delikan- lrile kız sevişir, öpüşürlerken kızın kocası içeriye girer ve tabancasına davrandığı gibi... Ondan sonra perdeyi indirtirsiniz.,, A | saat 23 deki son seferlerle bunların Ulus Mey- danına dönüşleri si: ların dağılış (Başı 1. inci sayfada) nin yalnız ticaret ve iş tarafiyle alâ- kadardır. Siyasi düşünce ile hareket etmez. O kadar ki kefaletimiz altın- da Sovyet Rusya'ya bile bazı krediler açılmıştır. Türkiye ile alâkamız Bo- sert şirketiyle başlar. Türkiye hükü- meti Bosert şirketine sipariş vermiş- ti, Şirket parasınr derhal istiyordu. Meseleyi tetkik ettik. Türkiye'nin kredisini sağlam bulduk. Ve krediyi temin ettik. Bunda muvaffak olunca, büyük bir türk dostu olan ingiliz se- firi, bu krediyi genişletmek imkânını ar istedi. Meseleyi tetkik et- saatlerine tâbidirler. Posta Saatleri Teahhütlü 18 e kadardır. Posta saat 19 a kadar İstanbul cihetine mektub kabul eder. Tren Saatleri Haydarpaşa'ya Her sabah 8.20, Her akşam 19.15 ve 19.50 de (Pazartesi, per- şembe, cumartesi Toros sürat.) : Hergün 9,35 (Kayse- ri, Srvas, Amasya bu hat üzerindedir.) Samsun hattına Diyarbakır hattı * Hergün 9.35 Z hattı ; “ 15,00 Kırıkkale'ye rayotobüs ,, 16.05 GÜNDELİK Hicri - 1357 Cemazil'evel: 3 Rum'" - 1354 Haziran: 18 K D. 8. D. Güneş: 4 30 Akşam: 19 45 Ayvusturya borçları için konuşmalar Londra, 30 a.a. — Avusturya borç- ları hakkında İngilizlerle Almanlar a- rasında yapılmakta olan müzakerele- re dün de devam edilmiştir. Alman de- legasyonu reisi B. Viyel ile B. Loy- tros, Hazine nezaretinde konuşmuş- lardır. Müzakerelerde bazı terakkiler elde edilmiş olduğu, yalnız bu müzak lerin henüz neticelenmiye yaklaşmış bulunmadığı söylenmektedir. Bugün başka toplantılar yapıla- caktır. e- Şuşnig'in sihhati iyidir Viyana, 30 a.a. — Burkel bugün matbuata yaptığı beyanatta eski Baş- vekil Şuşnig'in vaziyeti hakkında iza- hat vererek Şuşnig'in Viyana'da bu- lunduğunu, srhatinin iyi olduğunu, kendisine iyi muamele edildiğini ve fakat evelce beraber yaşadığı kadının katolik zihniyetine uymadığı için şim- d_i yanında bulunmadığını bildirmiş- tir. tik, Ve genişletmek mümkün olduğu- nu anladık. Bunun üzerine Bay Mu- ammer Eriş ile Bay İlhami Pamir Londra'ya geldiler. Orada uzun uza- dıya görüştük. Ve itilâfnameyi imza- ladık. İtilâfname gerek ingiliz par- lamentosunda ve gerek Türkiye Ka- mutayında iyi karşılanmıştır. Türkiye ile muamele yapmaktan büyük memnuniyet duymaktayız. Bu defa Ankara'ya gelmemin sebebi, iti- lâfnamenin tatbik şekli üzerinde gö- rüşmektir. Bu kadar büyük bir itilâf- tan sonra malabitesi üzerinde görüş- mek icab eder. Son söz olarak şunu söylemek iste- rim: Bu müzakereleri idare ederken türk heyetinin reisi Bay Muammer Eriş ile yakından tanışmaktan büyük memnuniyet hissi duymaktayım. Eriş mahir ve enerjik bir müzakerecidir. Türkiye'nin menfaatlerini büyük has- sasiyet ile müdafaa ettiler. Müzakere- ler bazan çetin safhaya girdi. Fakat neticede anlaştık.” Küllür bakanı Van'a seyahale çıklı (Başı I. inci sayfada) Bu tetkiklerden alman neticeleri mahallinde bir kere de bizzat tetkik etmek ve üniversitenin kurulacağı ye- ri tesbit etmek üzere Kültür Bakanı B. Saffet Arıkan dün sabah saat 9.35 de kalkan Kayseri trenine bağlanan hususi bir vagonla Van'a doğru hare- ket etmiştir, B. Saffet Arıkan'a bu seyahatında yüksek tedrisat umum müdürü Cevat, ilk tedrisat ümum müdürü İsmail Hakı, Güzel Sanatlar Akademisinden bir zat ve hususi kalem müdürü Nihat Âdil refakat etmektedir. Saffet Arıkan'ın bu seyahatı 20-25 gün kadar devam edecektir. Ka Müteakiben harbiye nazırı Belişa mezkür hâdise hakkında tafsilât vere- rek ezcümle demiştir ki: — Sandis 22 haziranda bana bir mek- tup göndererek ancak 1 nisanda ha- zırlanan ve hava müdafaa toplarının mevkileri sureti tedarikleri ve mez - kür plânda bilâhare yapılan tâdilâtı ihtiva eden ve bu itibarla da en mah- rem bir milli müdafaa plânını ele ge- çirmesiyle muttali olabileceği vakı- alar hakkında sualler — sormuştur. Sandis bu mektubunda hususi bir mü- lâkat istiyerek bu vakıaları tekzib et- mem talebinde bulunmuştur. Burada söyliyemiyeceğim bu vakıaları tekzib edemezdim. Çünkü bunlar birer ha- kikattir. Hususi bir komisyon Londra, 30 a.a. — Sandis meselesi- ni tedkik ve mebusların resmi devlet esrarı kanununa karşı olan vaziye- tini tesbit etmek üzere hususi bir ko- misyon teşkili hakkında Çemberlayn- in verdiği takriri Avam Kamarası it- tifakla kabul etmiştir. Zırhlıların tonilâtosu Londra, 30 a.a. — Bugün Avam ka- marasında hükümet, zırhlıların azami tonilâtosunun 35 bin tonilatodan 45 bin tonilatoya çıkartan anlaşmanın İngiltere, Fransa ve Amerika tarafın- dan imza edilmiş olduğunu bildirmiş- tir. Topların azami çapı 16 pus olarak kalmaktadır. . Fransa ne yapacak? Paris, 30 a.a. — Zırhlıların tonilato- sunu 45 bine çıkaran anlaşmanın im - zasından sonra Hariciye nezareti ta- rafından neşredilen bir tebliğde ez- cümle deniyor ki; “Fransa hukukan 45 bin tonluk harp gemileri yapabilecektir. Fakat silâh- lanma masraflarını asgariye indirmek siyasetine sadık kalarak bizzat kendi inşaatında 35 bin tonluk azami rakama diğer Avrupa devletleri riayet ettik- leri müddetçe o da riayet edecektir. Plânörle dünya rekoru Berlin, 30 a.a. — Tayyareci Meyer ile talebesi Şineider plânörle uçuş dünya rekorunu kırmışlardır. Bunlar iki kişilik bir plânörle havada 22 saat kalmışlardır. karar verdiğini bildirmiştir. Gönüllülerin geri alınmasında anlaşma Londra, 30 a.a, — İspanya'daki gö- nüllülerin geri alınması plânının - he- yeti umumiyesi üzerinde bugün tali karışmazlık komitesi bir prensip an- laşması tahakkuk ettirmiştir. Komitenin umumi? içtimar 5 tem- muzda vüku bulacak ve İngiliz plânr mezkür komitede temsil edilen 27 devletin tasvibine arzolunacaktır. Bir harb halinde Cebelüttarık boğazı Londra, 30 a.a. — Avam kamarasın- da Liberal Mebus Mander, bir harp takdirinde Cebelüttarık'dan ingiliz gemilerinin serbestçe geçmelerinin temin edilip edilmediğini sormuş ve Hariciye müsteşarı Butler bu suale “Evet!, ,cevabını vermiştir. İstanbul'da yaz çalışma saatleri İstanbul, 30 (Telefonla) — Vali ve belediye reisi B. Muhittin Üstündağ bugün temmuz çalışma saatlerini sa bah saat 8 den 1 4e kadar fasılasız 6 saat olmak üzere tesbit etmiştir. Ka- rar yarından itibaren tatbik olunacak- Tli Dünkü çapraz kelimelerin halledilmiş şekli