28 Şubat 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— —— l eli —— —— — - —-—— —— | —6- ULUS 28 -.2 , 19838 İzmirde kaplan var yok Bir canavarla bir avcı arasındaki kanlı boğuşma Yeni bir mesele çıkardı İzmir, (Hususi) — Ege de kaplan var mıdır, yokmudur mese- bulunduğunu id- lesi ötedenberi münakaşa mevzuu olur. Bir kaç gün evvel vuru- lan bir kaplan bu münakaşayı tekrar tazelemiştir. İzmir müzesi direktörü B. Salâhattin Egede kaplan bulunduğunu hararetle mü- dafaa etmektedir. Müze müdürü iddiasını şöyle anlatıyor : — Bü ayın 18 inde selçuk ahalisin- den kırk kişilik bir avcı kafilesi do- muüz mücadelesi için sürek avına çık- mıştı, Bunların arasında henüz yirmi- sine basmamış Mehmed Ali oğlu Muas 'Tutkiım da bulunuyordu. Bu yıl bura- larda bir kaplan — türemişti. Avcılar dört tarafı kolaçan ederlerken Musa da çalılar arasında ilerliyordu. Bu es- nada beş on metre ilerisinde bir hengâ me koptu. Azgın bir kaplan dağları in- leten, öd koparan naresini basmış ve şahlanmıştı. Tam Musanın üzerine atı- lıyordu. Fakat delikanlı hiç istifini bozmamıştı. Büyük bir soğuk kanlı- lığiyle kırma çiftesini bir deneğine ge- tirdi ve tetiğe dokundu. Kaplan cane- vinden yaralanmıştı. Fakat her yaralı kaplan gibi, o da ateşin ve .dumımn geldiği yere bir yıldırım gibi ?tıldr. Şimdi Efezli delikanlı ile Efc.zlı lîap— lan arasında tüyler örpertici bir müca- dele başlamıştı. Kaplan Musayı muhte Hf yerlerinden yaralamış, tüienği?i çentik, çentik etmişti. Delikanlı b'f' tün kuvvetiyle mücadeleye devam edi- yordu. Fakat yaralr kaplan biraz son- ran cansız düşmüştü. Musa, memleket hastanesine kaldı- rıldı. Kaplanın derisini bana getirdi- ler. Şimdiye kadar gördüğüm, ölçtü- ğüm ve vaktile avına yeltendiğim kap- lanların en büyüğü üç metre kırk san- timdi, Halbuki bu kaplan tam üç metre 75 santimdi. Derinin büzülmesi de göz önünde tutulursa hayvan canlı iken her halde 4 metre idi, : Hayvanat bilgisinde bugünün salâ- hiyetli geçinenlerinden bir kısmı bü- yük bir yanlışın içine gömülüp kal- mışlardı. “Anadoluda kaplan yoktur ve olamaz!,, diyorlar. Ve “Tiğre” yi kaplan, “Panthöre” yi pars tercüme e- derek bu hataya düşüyorlar. Arslanla kaplan arasında bir canavar vardır ki fransızcası Tigredir. Bunun aslı da türkçe tekirden gelir. Fakat bu cana- var şark dillerinde gene türkçe olarak Böbür şeklinde kullanılır. Böbur kap- landan daha yırtıcıdır. Derisi yukarı- dan aşağıya çizgili ve yolludur. gelir ki İşte kaplan bundan sonra damğa Panthöredir. derisi pul, pul, damğadır. Bu betle şu ilerde bu lunmalıyım: Kaplan avı — Anadoluda yasak edilmelidir. Zira bu canavar son derece domuz düşmanı olduğu için zi- raatimize çok faydalıdır. Anadolu kap- lanı çok güzel bir hayvandır. Nümune çiftliklerimizde ve hayvan bahçeleri- mizde de bulundurulmalıdır. lllllllllllllllllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIE Dr. Şevket Hüsnü Taray Cebeci hastanesi Kulak, Boğaz ve Burun hastalarını kabul eder Viyana ve Frankfurt üniversite - leri kliniklerinden mezun Her gün saat 14 den sonra hastalıkları mütehassısı Adliye Sarayı köşesinde sarraf Hakkı apartımanı No. 5 Muayenehane; T1I. 3912 Ev 1279 1—795 F UUD CC CCC DDD CCC DDD YD Yukarıda kapla- nın — vurulduğu Bülbül dağı ve o civardaki tari- hi Mermer cad- de, sağda Mu- sanın — vurduğu tkaplanla- bera- ber hastanede a- lınmiş bir resmi, ve Egede kaplan dia eden İzmir tmüzesi müdürü Bay Salâhattin Kantar.... Geçenlerde Ga- zianteb — Halke- vinde bir çocuk balosu tertib e- dilmiş ve muhit- te alâka uyan- dırmıştı. Sol- daki resim, bu baloya aid bir intibat — göster- mektedir. 175 bin lira harcanarak Urfaya temiz su getirilecek Urfa'da bele diye parkı Urfa (Hususi) — Şehrimizin asır- lardanberi devam eden içme suyu der- di nihayet halledilmiştir. Şehre içme suyu getirilmesi için hazırlanan plân ve projenin icab eden muameleleri ya- pılmıştır. İklim itibariyle çok sıcak olan Urfa- ya, yeni su tesisatı yeni bir hayat ve yeni bir çehre verecektir. Çünkü şim- diye kadar halkın hastalanmasına ve sari hastalıkların intişarına sebeb mik- VARAKAKAAACAK AA KUKO KA KA KA AAA KA AAA" yoblu sular kullanılıyordu. Tesisat projesine göre bu işe sarfe- dilecek paranın mikdarı 175 bin lira- dır. Bu para belediyeler bankasından istikraz suretiyle alınacak ve dahiliye vekâleti belediyeler imar heyeti tara- fından eksiltmeye çıkarılacaktır. Tes- bit edilen esaslara göre işin hepsi iki senede ikmal edilmiş bulunacaktır. Belediye reisi Ömer Alay istikraz Trakyada yeniden bir çok meklebler, kurslar açılıyor Edirne, (Husust) — Trakyada kültür hare- ketleri çok geniştir. Edirne, Çorlu, Çanakkale, Kırklareli merkezlerinde büyük mektebler ya- pılacaktır. Büyük köylerde başlanmış olan el- li beş kadar mekteb te bu sene bitmiş ve ders- İere açılmış olacaktır. sine alan Edirne ve Kırklareli köylerinde 33 yeni mekteb ya- pılmıştır. 938 nisanında eğitmen okulu gene Karaağaçta açılacak ve bu- raya 150 eğitmen devam edecektir. Şimdiden çiftlik kiralarmıştır. 1938 - 939 ders yılında bu yüz elli eğitmen den dört vilâyet hissesini alacak ve bu gidişle üç yıl sonra Trakyanın kültür ! (bünyesi çok değişmiş olacaktır. 1938-939 içinde bir çok küçük okul- lar yeniden yaptırılacaktır. Beş sınıflı mekteblerin merkezlerde pansiyon a- dedi artacaktr. Köy yatılı — okulların sayısı da önümüzdeki ders yılnda ge- ne programlı bir çalışma ile artacak- tır, Kültür bakanlığının yaptırmakta ol- duğu büyük orta mekteb de bu sene bitecektir. Kız ve erkek sanat mektebleri git- tikçe tekâmül ediyor. Kız sanat okulu- nun önümüzdeki sene kadrosu artacak ve üç daireli enstitü hayatına girecek- tir, Köy muhtar ve kâtibleri kursu ile sağlık korucu, nalbant ve — şarapçılık kursları umumi müfettişlik plânına a- lınmış işlerdendir. Trakya umumi mü- fettişliğinin nalbant kursu ikinci dev- resi bu haftalar içinde İstanbulda Se- limiye Nalband mektebinde prof. Be- sim ve direktör Ahmetin — idaresinde başlıyacaktır. Hazirana kadar kurs bi- tecek, ondan sonraxi kurslar yeni çı- kacak kanunâ göre ziraat vekâletinin büdcesinden devam ettirilecektir. Antikite sevenler kurumu Antikite sevenler kurumu Edirne tarihini, Trakya kılavuzunu, Gelibo- lu tarihini ve Turovayı ayrı, ayrı kıy- metli üstadlara ve ihtisas adamlarına yazdırmış ve bu eserler üzerine enaz bir iki yıl çalışılmıştır. Hepsi basil- mak üzere devlet basımevine verilmiş- tir. 18 Mart Trakya köylüsü 18 mart bayramına büyük ölçüde hazırlanıyor. O gün hem köy kanunu, hem de büyük kahraman- lık tarihine yazılan Çanakkale zaferi kutlul $ n ır. Prog yapılmış işini takib etmek üzere vilâyetçe An- karaya gönderilmiştir. tır, AVUKATLIK KANUNU DOLAYISİYLE İmtihan İnns'den her birinin dört murahhas gönderdiği on altı ki- şilik bir heyet tarafından icra kılı - nır, Bu heyet en az iki kişilik grup - lara ayrılarak vazife görür. Her nam- zet kayıttan önce muayyen bir meb - lağı tesviye etmek ve aynı zamanda avukatlıkla içtimar caiz olmıyan bir iş deruhte eylememiş olduğuna dair bir beyanname vermekle mükellef - imad İngiltere adliyesi İngiliz avukatları nasıl tahsil görür ve ne şekilde yetişirler ? — 19— fında icra kılınır. Her maddeya ait imtihan şifahi ve tahriri olup şifal imtihan 10 dakika, on veya on ik suali ihtiva eden tahriri imtihan Ül saat devam eder. İmtihanda ehliytl gösterenler yirmi bir yaşını ikmal et miş oldukları takdirde baroya kayi ve kabullerini talep edebilirler. Ka * bul talepnamesi on dört gün müddet' le dört “inns of court” ta ilân Vi tir. Bey ye din it şayan ve avukatlık mesleğine lâyık bir gentleman olduğu ilâve edilerek ziri iki avukat tarafından imza ve keyfiyet iki bencher tarafından tas - dik olunur. Hakkında kabul kararı verilmiş olan her talebe muayyen devrelerde devama “keep Terms” da- ha doğrusu her devrede altı defa “İnn” in büyük salonunda verilen ak- şam yemeğinde bulunmağa mecbur - dur. Talebeler salonda avukatlık ro- bunu lâbis olarak ve kıdem sıraları- na göre yer alırlar. Devam mecburi- yeti Avuelik yapmış olanlar için dört diğerleri için on iki devre yani en az üç sene sürer, Avukatlık mes - leğine intisap arzusunda bulunmayıp sadece avukat unyvanını ihraz etmek istiyenler umumiyetle akşam yemek- lerinde bulunmak ve imtihanlara ha- zırlanmakla iktifa ederler. Avukatlı- ğt meslek itihaz edenler zamanın bü- yük kısmını bir avukat nezdinde ça - Iışmak, onun davâ dosyalarını “brie- £s” tetkik eylemek mesleki istişare - lerde bulunmakla geçirirler. Namzet, nezdinde çalıştığı avukata her sene oldukça mühim bir meblağ öder. Tedris ve tahsil şekline gelince: Her ders yılı 11 - kânunusaniden 30 marta, 15 nisandan 31 temmuza ve 1 teşrinievvelden 28 kânünuevvele ka- dar süren üç kısma ayrılır. Bu müd - det zarfında üç grupa taksim edilen kur ve konferanslar vardır. Roma hu- kuükiyle Deyletler umumi ve hususi hukuku birinci grupu, İngiltere ve Dominyonların esas teşkilât hukuku :şı:ı;â ,"uçkâm 'egfıkuh:ıoısh;:uh:mg medeni hukuk, borçlar hukuku, ceza ve hukuk muhakemeleri usulü ve ce- za hukuku kısımlarından mürekkep - tir. Tedrisat profesör, rektör ve mu- avinleri tarafından yapılır. İngiliz müellifleri bu sistemi kifayetsiz ad- dederek mesleki yetişmenin bilhassa avukat nezdindeki stajla temin edil- diğini ileri sürerler. Bununla bera- ber inns of cöurt teşkilâtı yalnız İn- giltereden değil dünyanın her köşe - sinden bir çok talebeyi celp etmekte- dir. Baroya kabul olunabilmek için yukarıda sayılan üç gruptaki imti - hanları muvaffakiyetle geçirmiş ol - mak şarttır. Roma hukuku imtihanı dördüncü derecede yani ikinci sene - nin başlangıcında diğerleri dokuzun- cu devreden sonra üçüncü sene zar - din manevi evsafı haiz olup ol* madığı idare heyetince tetkik olunuf Talepleri terviç edilenlerin baroyâ kabulü, merasimi mahsusaya tâbidifı Call day denilen merasim gününüln akşamı mükellef bir ziyafet tertip €“ dilerek yemek sonunda yeni avukat* ların şerefine içilir. Avukat olabilmek için lüzumlu olan şartlar bu sayılan” lardan ibarettir. Barrister - avukâi unvanını taşıyanların adedi senedefi seneye devamlı bir surette artmıştırı On dokuzuncu asrın başlangıcındâ sekiz yüzden ibaret olan bu adet 1850 de 3500 € 1900 de 7000 e çıkmış sorl seneler zarfında, bir misli daha art * mıştır. Bununla beraber inns of ca* urt levhalarına yazılr olan avukatla* rın büyük ekseriyeti sadece unvani taşımakla iktifa eylediklerinden bile fiil icrayı vekâlet edenlerin adedi iki veya üç bini aşmadığı iddia edilmek- tedir. İngiliz barosunun en bariz bir hu susiyeti hakiki bir hiyerarşiye bulunmasıdır. Baronun en yüksek mümessili, birinci şahsiyeti, attorney general ikincisi Solicitor generaldif. Başmüddeiumumi diye tercüme e“ debileceğimiz Attorney General, So“ licitor Generalle birlikte devlet hus kuk müşavirliği vazifesini de haiz o“ lup doğrudan doğruya başvekil tara* fından ve parlamento azası arasmdafi seçilir. Bu suretle baro hükümetö mensub iki siyasi şefin idaresi altınâ girmiş oluyor. Bittabi gerek Attor- . ney General ve gerek Solicitor Gene“ ral kendilerini seçmiş olan Başveki* nünla birlikte İktidar mevklinden çe kilmekte, yeni gelen hükümet de bu mevkie kendi mensuplarını yerleştir- mektedir. Mesleki menfaatlerin hükü met nezdinde bu iki mühim şahsiyet tarafından ve bu sıfatlarının bahşey“ lediği bütün salâhiyetle müdafaa €“ dilmesi ve her avukatın bir gün bit mevkie çıkabilmek ümidini taşryabil- mesi bu sistemin en mühim faydaların! teşkil eder. Filvaki bu iki vazife he- men daima parlamento azasından me$ leğinde hakkiyle temayüz etmiş avu- katlara tebliğ edilegelmektedir. Esa“ sen bu vazifelere tayin edilmiş olan- lar avukatlığı terketmeğe mecbur ol* madıklarından bilfiil icrayı vekâlet- lerine devam ve meslekle olan irtibat“ larını bu suretle de muhafaza ederler. (Sonu var) KER. Alelâde toplantı davetnamesi Türk Ticaret Bankası A. Ş. Ida - re Meclisinden : Türk Ticaret Bankası A. Ş. hisse- darlarının toplantısı 28 mart 1938 pa- zartesi günü saat 16 da Ankarada I- şıklar caddesinde Banka merkezinde yapılacaktır. Esas —mukavelenamenin 24 üncü maddesi mucibince iştirâke salâhiyet- tar olan hissedarların 26 ıncı madde- ye tevfikan toplantı gününden en az iki hafta evvel duhuliye varakası al- maları lâzımdır. Vekillerin de hisse- darlardan olması meşruttur. Hissedarların duhuliye varakası al- mak üzere Banka merkezine veya şu- belerine müracaatlarını dileriz. Müzakerat ruznamesi 1 — 1937 senesi muamelâtına aid idare meclisi raporiyle mürakipler raporunun okunması. 2 — 1937 senesi bilânçosu ve kâr ve zarar hesablarının tasdiki ile idare meclisinin ibrası. 3 — Müddetleri biten idare mecli- si azası yerine aza intihabi. 4 — 1937 senesi mürakipler ücreti- nin tayini ve yeniden iki mürakip in- tihabı. 5 — İdare meclisi azalarına verile- cek huzur hakkının tayini. İdare Meclisi Alelâde toplantı davetnamesi İdare Meclisinden : Ticaret Türk Anonim Şirketi his- sedarlarının alelâde senelik toplantısi 28 mart 1938 pazartesi günü saat (11) on birde Ankarada Işıklar caddesinde şirket merkezinde yapılacaktır. Esas :nizamnamemizin 61 inci mad- desi mucibince asaleten ve vekâleteni asgari 25 hisseye sahib olan hissedar* lar umumi heyete iştirâk edebilirler Ancak vekillerin de şahsen hissedaf olması icab eder. Toplantıda buluna* cak hissedarların içtima gününden lâ” âkal bir hafta evvel şirket merkezin€ müracaatla duhuliye varakalarını af maları lâzımdır. Müzakerat ruznamesi 1 — İdare meclisi ve mürakiplef raporunun okunması. 2 — 1937 senesi bilânço ve kâr vt zarar hesablarının tasdiki ve idart meclisinin ibrası. 3 — Temettüün tevzii suretinin V€ tevzi tarihinin tesbiti. 4 — 1938 senesi için iki mürakip 8€“ çilmesi ve ücretlerinin tayini. İdare Meclisi gar J"""İ""İİİl"İ"İİİ"İİ"""I""* Z — AŞK MANEVRALARI 3 İda Vüst z Tutlt a linma nakl F LLLLLLL

Bu sayıdan diğer sayfalar: