-l L DIŞ HABERLER B l ; N Bay Eden Brüksel'de i ngiliz dış bakanı Bay Eden, B.el- çika hükümetinin daveti üzerine bugün Brüksel'e gitmiştir. Belçika'- nım bu davetini kabul zımnında- geçen hafta ingiliz dış bakanlığı urılîııuıhn neşredilen tebliğde denilmişti ki: * ziyaret, dış bakanına, Van Zeeland, başvekil Spaak ile Cenevre Ve Lond- ra'da başlıyan temaslara devam et- mek fırsatını verecektir.” İngiliz dış bakanı, Belçil_n'yl: I_İIŞ münasebetlerinin çok eh.e.ıîılyetlı_ in- kilâb geçirdiği bir devir ıçın.de ziya- ret etmektedir. Geçen senenin mar- tındanberi Belçika'nın enternaıyona.l. vaziyeti büyük devletler arasında mü- zakere mevzuudur. Geçen senenin martına kadar Belçika Lokarno dev: letlerinden biri idi. Yani hem kendi hududları garanti altına alınmış, 'hem de kendisi Fransa Ve Alman'ya 'nın hududlarını garanti altına almış bir dıîv: letti. Almanya Lokarno muaheıfesuîı yırttıktan ve Ren nehrinin sah.ıllerı- ni askerileştirdikten - sonra İngiltere, Fransa ve Belçika Londra'da,_l.oknr- no ile girişilen teahhüdleri teyid eden muVakkat bir mukavele 'uı'ışalaı.’ııl.ar. Binaenaleyh bu mukavele ile Belçika, Almanya'ya karşı, İngiltere ve Fran- sa'nın ittifakma girmiş bir devlet va- ziyetine düşmüştü. Londra mukave- lesi, Almanya'nın ansızın taarruza geçmesine karşı Ve yeni bir Lol.nmo muahedesi yapılıncaya kıdı.r imza- lanmıştı. Aradan aylar geçtıkçe. an- laşıldı ki yeni bir Lokarno'nun imza- sı sanıldığı kadar kolay olmıy.'ıca.k,_ bunun için Belçika kendi vaziyetini tavzih etmek istedi. Bunu yap.ırlıen de Belçika iç politika düşüncesine ve dış politika ananesine uymuştur. n 1 — Belçika'nın büyük bir ekalli- yet teşkil eden nüfusu Almanya'ya meyyaldir. O halde Fransa ile ı_nşfı_lım Avusturya siyasi bloklar istemiyor 25 (Hususi) — Korespon. gazetesine beyanatta büu « lunan B. Şuşnig, Avusturyanın dış Si« yasetinin esasını Şu cümle ile ta.ıvsif et. miştir; “— Siyasi bloklar istem»ıy.'oîuz ı Başbakan Avusturyanın, istiklâlinin &« olan Roma protokollariyle 11 tem. Avusturya anlaşma. Viyana, dans Politik sası muz tarihli alman - sına bağlı olduğunu, Venedik konuş- malarının Avusturyanın siyaset veche- sinde bir değişiklik olmıyacağını isbat etmiş bulunduğunu ve İtalyanın Avus. tunyanın iç işlerine karışmağa teşebbüs etmediğini tasrih etmiştir. Avusturya nazileri ve hükümet Ciornale d'İtalya'nın, nazilerin de Ayvusturya hükümetiyle işbirliği yapa- cakları hakkındaki haberine temas &- den başbakan, muhalif nasyonalistlerin vatanseverler cephesi çerçevesi içifıde hükümetle iş birliği yapmaları keyfiye- tinin esasen tesbit edilmiş olduğunu ve bir siyasi şube kurulacağını, fakat bunun reisliğinin Avusturyada ka.nur_ıa ay&m sayılan nanizme tevdi edilmiyeceğini söylemiştir. Budapeştedeki kanaat — Budapeşteden büdiriliyf)r: Siyasi mahfillerin kanaatine göre b.ır Aln.ıan).ıa, İtalya, Avusturya Ve aMlarlst?rl iş bir- liği Tuna havzasında kurucu bir sulh e- serinin mihveri olacaktır. Gazetelc'ıi A- vusturya başbakanımın Ciornale ;lu tal- yanın neşriyatını tekzib eder ma y;:- teki beyanatını aynen almakla beraber bunun hakkında tefsirde bulunmamakta- uşnig Venedik konuşmaları hakkında beyanatta blunu Avusturya ordusu manevralarda dırlar. Bununla beraber bu neşriyatın sadece bir yanlış tefsirden doğmuş ola- bileceğini güçlükle kabul etmektedirler. Gazetelerin fikirleri Kıralcı Moyarorsağ gazetesi Muso- lini'nin B. Şuşnig'e, kendisine İtalya- da kurulmasına müsaade edemiyeceği bir temerküz kabinesini Viyanada küur- masını tavsiye ettiğini yazıyor ve Ma- caristanın, Avusturyanın nazik vaziye- tini anladığını, onun kaygılarına da, ümidlerine de iştirak ettiğini ilâve e- derek Macaristan'ın da tabif Avustur- ya gibi naziliğe düşmiyeceğini söyli- yor. Pester Lloyd gazetesi de Venedik konuşmalarının, orta Avrupa ve bilhas- sa Avusturya politikasına yeni bir veç- he vermek isteyen Çekoslovak manev- ralarına nihayet verdiğini yazıyor. B. Delbos'un temasları Paristen beldiriliyor: B. Delbos Pa- riste bulunmakta olan Fransanın Prag elçisini kabul etmiş, ondan sonra da Viyanadaki fransız elçisiyle uzun bir konuşmada bulunmuştur. Siyasi mah- fillere göre bu konuşmalar Venedik gö- rüşmesinden sonra Tuna havzasının al- dığı yeni vaziyetle alâkalıdır. taraftar değildir. Son seneler - içi bir de faşistler peyda olmuştur. Bun- lar da ideoloji kardeşliği dolayısiyle Almanya'yı tercih ediyorlar. Diğer ta- raftan Valonlar Fransa'ya daha ya- kındırlar. Belçika'nın Fransa ve ya- hud Almanya'nın ittifakma gırıne_sı. “Mülli birlik namına kötü bir netice VErebilirdi. 2. gğelçika'nın k Mil olan ikinci mülâhaza da &a dir, Belçika müstakil devlet hayatına tarafsız olarak ayak basmıştır. Vi senesinden büyük harbe kadar da belçikalılar tarafsız bir devlet halin- de yaşamışlardır. Tarafsızlığa © ka- dar alışmışlardır. ki harbten sonra Fransa'nın ittifakına girdikleri — za- man, bu yeni vaziyet kendilerini ra- hatsız etmişti. İşte bu iki düşüncenin tesiri al- tında Belçika, bütün teahhüdlerin- den tecerrüd ederek eski tarafsızlık si- ri dönmeğe karar verdi. hafta evvel Belçika Kıra- Londra'yı ziyaret ederek bu noktai nazarı Ve İngiltere' - ararı üzerine â- nane- yasetine g€© Bir kaç l Leopold, : ingiliz hükümetini kabule etti. İ de Fransa'yı kandırdı. Ya neşredilen yahud da bu bir kaç gün lçmdî n[.î- redilecek olan bir beyo:nna’ıme ;uînet-_ giltere ve Fransa, Belçıl':ı yı İerÜn ler Cemiyeti ile giriştiği teahhü, den başka diğer bağların M birakacaklardır. Bu beyaunanıne ğ metni üzerinde mutabakat hası! © muştur. Bundan sonra Bel nter nasyonal vaziyeti ne olacak? Hiç bir ö la »e iülkla yirmemiş olan U” takil bir devlet, yani İngiltere Fransa vî Almanyaya karşı ayni vaziyette. Nazari olarak vaziyet bu şekilde olmakla bera- ber, Belçika'nın İngiltere'ye karşı olan Bu da bir an- Belçika bazan istilâ- dai- imale çika'nm enter- sempatisi çok derindir. aneye dayanır. Çünkü Fransa'nın bazan Almanya'nın sıma uğramıştır. Fakat İngiltere ma Belçika istiklâlinin koruyucusu olmuştur. Binacnaleyh İngiltere Fran- Sa ve Almanya ile olan resmi bağla- rın, çözülmesi, İngiltere ile resmi olmıyan bağların takviyesine yardım edecektir. İşte B. Eden, İngiltere'nin de kıymet verdiği anlaşılan bu bağla- t takviye etmek içindir ki bugün Belçika'yı ziyaret ediyor. A. Ş. ESMER İspanya hükümetçileri Londra, 25 (Hususi) İ ; kaynaklardan bildiriliyor: Hü!(umetçı.le'r Karabanşel bölgesinde ilerlmişler, Ünı- versite mahallesindeki bir âsi hareket.ını âkim bıraktırmışlar ve Jarama bölvgesır.ıdc âsi hücumlarını püskürtmüşler:hr. Bı'l— baoda hükümetçi tayyareler müteaddid âsi filoları kaçırmışlardır. Âsiler bu cephede hepsi alman ol- mak üzere GÜ0 tayare kuuanmaktadırlu Pilotların hepsi almandır. Hukuı:ntg. ler sebatla mukavemet . etmektedırlef. Müstakil işçi partisinin bir vagurîyh di- ğer üç vapur yeniden erzak Mu old_uk- hareket etmişlerdir. halde Bilbaoya â e lanîç harbın devam etmesi dolayısiyle &u gibi bir beledi- id'de evelce olduğu _gıbı | - Mardnr;clisi kurulmuş ve bir beled'ıjfe reisi a Bu suretle general Miaja yal- erle uğraşacaktır. Âsilere göre Âsi kaynaklardan bildirilîyor;c ıMı:î rid, Sorya, Asturi ve_I.fon ı;e;;t e K de vaziyet değişmemıştır.. Baısmofî ö sinde âsiler muzaffcr_ane ıler"îı T gm,k. ttiklerini Ve birçok ıınu im erini ve doğrudan doğ- seçilmiştir. nız askeri işl yam © ç taları zaptettikl ispanya Hâdiseleri| tarafından düşürülen bir âsi tayyaresi RPask cephesinde şiddetli harebe oluyor âç ruya Bilbao'yu tehdid etmekte olduk- larını bildirmektedirler. Âsi kuvvetler Eloryo kasabasını zaptetmişlerdir. Ken- dileri buraya girdikleri zaman şehir bomboştu. Madrid cephesindeki sükü- netten istifade eden âsiler kesilmiş o- lan Madrid - Valensiya yoluna — muva- zi yeni bir yol yapmışlarsa da, âsiler bunun bitmesini bekledikten sonra müt- hiş bir tayyare hücumiyle yolu bozmuş- lardır. Zaptedilen sovyet gemileri Moskovadan bildiriliyor: Âsilerce zaptolunan Komsomol — ve Simidoviç sovyet vapurları tayfalarının iadesi hakkındaki tedbirler için beyanatta bu- lunan B. Litvinof bu vapurların zap- tının enternasyonal hukuka ve tayfala- rın hayat veya mematları hakkında ma- lümat yermemenin de insanlık kaide- lerine aykırı olduğunu, ancak Mosko- vadaki iatlyan elçisinin tavassüutiyle bunların va.ziyetleri hakkında malümat ılmabildîğini ve şimdi de hükümetin bunları Rusyaya getirtmeğe uğraştığı- nı söylemiştir. Bükreşteki konuşma sona erdi Bükreş, 25 (A.A.) — B. Bek'in zi- yaret proğr da mevcud ol rağmen kıral bugün başbakanla dış ba- kanı da hazır olduğu halde mumaileyhi yeniden kabul etmiştir. Büyük bir e- hemiyet atfedilen bu ikinci konuşma- da Milletler Cemiyeti paktının değiş- tirilmesi işi ve diğer politik işleriyle Polonya ve Romanya devlet reislerinin teati edecekleri ziyaretler bahis mevzu edilmiştir. Cenevre paktı ve Ramanya Romanyanın Cenevre paktı hakkın- daki görüşü hiç değişmemiştir. Malüm olduğu üzere Romanya küçük antant ve balkan antantı müttefikleriyle hem fikir olarak Milletler Cemiyeti paktı- nın ancak bu paktın tesirini takviye edecek mahiyette değişiklikleri kabul etmektedir. Konuşmaların neticeleri B. Bek B. Antonesko ile yeni bir konuşma yaptıktan sonra Bükreşteki fransız elçisiyle de uzun uzun konuş- muştur. Bu suretle leh - romen konüş- maları bilkuvve bitmiş oluyor. Bir çok meseleler hakkında görüş birliği oldu- ğu sanılmaktadır. Ancak Romanyanın Polonyayı Praga yaklaştırmak — husu- sundaki gayretleri beklenilen neticeyi vermemişse de Polonyanın Romanyayı Macaristana yaklaştırmak yolundaki ta- vassutu iyi bir netice vermiştir. Kur- maylar arasındaki iş birliği genişletile- cek ve iki memleket devlet adamları a. rasındaki şahsi temaslar arttırılacak- tır. B. Bek bu akşam Varşovaya döne- cektir. İzvestiyanın bir yazısı Moskova, 25 (A.A.) — B. Bek'in Bükreş yolculuğunu tahlil eden İzves- tiya, bu ziyaretten güdülen maksadın, Belgrad seyahatinde de olduğu gibi, Ro- manyaya karşılıklı yardım paktlarının ve kollektif güvenliğin kötülüklerini anlatmak ve Baltıktan Karadenize ka- dar sınırları temin edip bir sovyet - al- man harbinde Almanyanın rahat kalma- sını temin olduğunu yazıyor. T - P AŞIN TC Biz, yugoslavlar ve bulgarlar TAN'da Ahmed Emin Yalman, bu başlığı taşıyan yazısında, başvekilimiz İsmet İnönünün Yugoslavyada, türklü- ğe karşı büyük bir yakınlık his eden üslü başnakların arasına, Bosna Herseğe götürülmüş olmasından hayret izhar eden ve bunu türk - yugoslav dost- luğunun büyüklüğüne hamleden bir bul- gar muharririnin sözlerini kaydettikten sonra diyor ki: — Yugoslav gazetelerinden hiç biri boşnakların tezahürleri karşısında bir saniyelik bir tereddüd bile geçirmemiş- tir. Her yugoslav buna iki millet arasın- daki sıkı bağlardan biri gözü ile bakmış ve ferah duymuştur. Zaten İsmet İnönü ile Dr. Arasa kar- şı Yugoslavyanın her yerinde gösterilen sevgi ve alâka, Bosnadaki tezahürlerden hiç bir suretle geri değildi. Bu son seyahat şu hak'kati bir defa daha teyid etmeğe hizmet etmiştir: Tür- kiye ile Yugoslavya arasında ayrı gayrı yoktur. İki milletin müukadderatı tama- miyle bir kül teşkil etmektedir. Her ikisinin hariçte hiç bir emeli yoktur. Her ikisi memleket içinde rahat- ça çalış ve vatandaşlarına gittik- çe fazla refah, bilgi, demokrasi temin et- mekten başka bir şey düşünmüyor. Büyük devletlerin âleti haline gelmek tehlikesini her iki memleket şiddetle du- yuyor. Diğer iki Balkan memleketi ile beraber kurdukları kuvvetli Balkan sed- di bu endişeden doğmuştur. Dikkate değen nokta şudur ki, Tür- kiye ile Yugoslavya arasındaki dostluk, bir hükümet anlaş kakıadı 'ı $ tır. Bir millet sevgisi halini almıştır. Ge- rek türk ve gerek yugoslav milletlerinin seciyesine göre bu sevginin hiç bir za- man sarsılmıyacağına, daima artacağına inanmak caizdir. TURKİYE - BULGARİSTAN MÜNASEBETLERİ CUMHURİYET gazetesi türk - bul- gar dostluk cemiyeti reisi Stoyanof'un Utro gazetesinde çıkan bir yazısını ter- cüme ediyor. Bulgar muharriri, Bulga- ristanın Türkiye ile yakınlaşma siyase- tine daha sıkı bir surette sarılması ge- rekliğini müdafaa ederek başvekilimizin ziyaretinden bahsederken diyor ki: — Bu ziyaret yalnız Bulgaristanı a- lâkadar etmez, ©o ayni zamanda bütün bulgar milletini de alâkadar eder. Çün- kü türk ve bulgar milletleri asırlarca be- raber ve yanyana yaşamışlardır ve ge- nt de yaşayacaklardır. Bu yanyana ya- şayış sulhun, kültürün ve milli istiklâlin bir âmili olmuştur ve gene de olacak- tır. Belki içimizden bazıları gene acele etmiyelim, diyeceklerdir. Bu acele etmi- yelim, sözünü söylemek belki bir zaman- lae mümkündü, fakat artık mümkün de- ğı dir. Bugün hadisat alabildiğine yürü- mektedir ve bizim daha fazla beklemeye vaktimiz yoktur. Türkiye başvekilinin Sofyayı ziyare- tinin ikinci bir manası da Türkiye na- zarında Bulgaristanın hala bir kıymeti oluşudur. Bu uzatılan eli red etmiyelim, çankü Türkiye bugün Balkanlarda en mühim bir âmildir. Onun için de bekle- me ve talik siyasetinin türk - bulgar mü- n& sebetlerinde yeri yoktur ve olamaz da, Bu siyaset ancak itimadsızlıklar uyan- dnabilir ve bize sürprizler getirebilir de. İt Fransız radikalleri halk cephesiyle işbirliği yapmıyacaklar Lö Havr, 25 (A.A.) — Havr beledi- ye reisi Leon Meyer tarafından verilen izahat neticesinde radikal sosyalist par- isinin icra komitesi bundan sonra halk cephesi ile işbirliği yapmamağa karat vermiştir. * Nişan Mimar mühedis Bay Hasan Hadi. nin baldızı ve İsmet Paşa Kız Enstitü. sü yar direktrörü Bayan Muzaffer Ak, lar ile İstanbulda avukat Bay Emin Öz. bekin ağlu Lozanda iktisat tahsili yap- mis olan gençlerimizden muallim Bay Sait Emin Özbekin nişanlarının dün akşam Bay Hasan Hadinin ordü evi karşısındaki apartmanlarında tarafey- nin ailelerinden mürekkep bir meclis huzurunda yapılm.ş olduğunu memnu- niyetle öğrendik. Her iki tarafa saadet. ler dileriz.