ULUS 25 NİSAN 1937 PAZAR 19 Mayıs Spor ve Gençlik bayramıdır — — ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KUR ; -ON SEKİZINÇI YIL. No: 5653 Türk -İran d Atatürkle Şehir_ışqh arasında samimi telgraflar verişildi stluğu Son anlaşmalar verilen ziy'afette giizel nu Atatürkün, Şehinşahın Türkiyı kendileriyle beraber & dolayısiyle Tahranda Üü Gündelik Güzel eser Ankara, iki gündenberi, ?'alnız iş ve fikir adamla_rınm değil, ev dınlarının ve aile ba.ba_la.rm_m duğu kadar, memlekeîımızmlıs- tikbalinde en yakın alakal_ı olan Socuklarımızın ve genç_leı"ımız;:ı & devam edecekleri yeni bir mek- tebe sahib bulunuyor: beynelmilel ömür sergisini dikkatle gezenler oradan mütehayyir ve hayran, Ta- kat umduklarından fazlasını öZz- renmiş olarak çıkmamak imkân- sızdır: Benzinle hareket eden otomo- bil ve tayyare, yahud dağlardan dökülen suyuntemin ettiği elek- trik kudreti, medenıxeş. hesabına, muhakkak ki, çok bu_yuk k_ı.ıu__nç_ deniyet kolmı'ı;_-e, enerji bakımından, - rakamla ifa- de ıdelim e- Yo 90,Ş0 bîırçıuîı::: Yirminci asrın fa:.ılıxet” ay.nrmi bu derece geniş bir olçgde_g; y ı;- bulunan kömürün enduf_trrlığ a ikmma içinde bulunan Tü în ıı: bütün değeriyle ve ınılletı;.e_ı KT şılması İâzımdı. Bçyne.lı:;lîk e Mür sergisi bu vazifeyi vaşcan yet_ görecek şekilde ve muvâ "a__ky <e le meydana getirilmiş b_ı.ıyu İ güzel bir eserdir. Onu ıllf o;cîc b şünmüş - ve bu düşünceyi * a ü leştirmekte hizmeti geçmiş ;_ ları tebrik etmek vazifemiz ırıi Nerelerde, ne cins ve ne kad ar ömürümüz var? Ocaklarımız! kan ne kadar kömür çıkarıyor, n€ a- darını memlekette sarfedıyloıl'( ;: ne mikdarını yabancı ıq_eı:lı e > lere gönderiyoruz? Kömür ?ll:l e gibi faydalar istihsali ka'!ıı" ir? Daha basit cihetinden duşunl:lr- sek, odun yerine kömür yakma fla ne kazanırız? Kömürü tasarru'la arcamak için ne gib! vasıtalar vardır? ; Bütün bu ve buna benzer !"f' çok suallerin cevablarını, h_er fıkır Ve iş adamı gibi, genç ve ihtiyar, adın ve erkek, her vatandaş, ser- gideki resimlerden, grafiklerden, aritalardan, kabartma levhalar- dan, teşhir edilmiş bulunan vasr- talardan ve saireden kolaylıkla a- labilmektedir. Dün sergiyi 5024 kişinin gez- Miş olduğunu öğreniyoruz. Bu ra- ( Sonu 4. üncü sayfada ) tuklar söylendi Mısır elçisinin söyledikleri Elçi Türkiye - Mısır dostluğunu övüyor Dün bir arkadaşımız Mısır elçisi S, E. Mohammet El Mofti El Gazaerli Bey le konuşmuştur, Maısır elçisi arkadaşımı- za şu beyanatta bulunmuştur: — Büyük Ulus gazetesinin mümessi- lini büyük bir zevkle kabul ediyorum. Buna mukabil bir defa daha, asıl türk milleti ve onun büyük Şefi Atatürk ve büyük general ve devlet adamı İsmet İn- önünün bulunduğu çalışma arkadaşları ve Dr. Tevfik Rüştü Aras hakkında hay- ranlık hislerimin alenen izharına bir ve- sile veriyor. 1925 deki Türkiye Bundan on iki sene evel 1925 de, memleketimin İstanbü! konsolosu idim ve daha o zamandan, Türkiyenin yeni- den kurulmak - ve yenileşmek için yap- tığı gayretleri yakinen takib edebiliyo- rum. O zaman bu husüsta yazdığım bir raporun neşri hükümetimce faydalı gö- rülmüş ve vaktiyle türk gazeteleri de bu ( Sonu 4. üncü sayfada ) Sergiye karşı alâka Bir milli müessese dün 2000 soba sattı Genel alâka dikkate alındı sergi bugün onda açılıyor Serginin önünde toplanan meraklı halk kütlesi eyi ziyaretleri esnasında lınmış resimleri Tahranda Türkiye ile İran arasm'dı muhtelif hede ve mukavel rin imzası münasebetiyle, majeste Rıza Şah Pehlevi ile Reisicumhur Atatürk arasında aşağıdaki telgraflar teati olun. muştur. Ekselans Kemal Atatürk Türkiye Reisicumhuru ANKARA Memleketletimiz arasında arada ( Sonu 6, incr sayfada ) Atatürk'ün teşekküruü Cumhur Başkanlığı Genel Sekre- terliğinden: ü i “'-ı’â nisan bayramı mıııılaıebetıyle ve vVa- dun her ıarahndaıı_ gelen ve Va- :,:nrdaşlmn sevinç Ve yüksek İ.ıı.lılı'rmı bildiren yazılara tcşekkârlen:n ilet- meğe, Cumhur Başkanı .Al.aturk, A- nadolu Ajansını ödevlemiştir. (A.A.) Kızıl ay genel merkez heyeti dün toplandı Cemiyetin bir yıllık verimli Dün toplanan Kızılay kongresinde bulunanlar Türkiye Kızılay Cemiyeti Genel Merkezi genel heyeti dün saat on- da 1937 yılı âdi toplantısını yaptı. İçtimar, Sıhat ve İçtimat muave- net Bakanımız, Kızılay genel merkezi reisi Dr. Refik Saydam açtı. Celseyi idare etmek üzere reis, reis vekilleri ve kâtiplerin seçilmesini teklif etti. çg_gyk haftasında: e2l)nci .ıoooıııooıoooıoııoıoooooıo .. Dün halkevinde ...........rrr4 e*.........,. öre v ... ...t Çocuk bal osunda balosu çok güzel oldu ....1LLHLLLANAAAAARAAAAAAA verilen çocuk #Lt .......L.......—.......41..... cuklarımız bulunan ço! (Yazısı 4. üncü sayfada ) Birinci reisliğe, Antalya mebu- su B. Cemal Tunca, ikinci reislik- lere, Konya mebusu ve Kamuz y reis vekili B. Tevfik Fikret Sılay, İzmir mebusu B. Rahmi Köken, ( Sonu 6. ıncı sayfada ) Alacahüyükten çıkan eserler Mebuslar Etnografi müzesini ziyaret ettiler Türk Tarih Kurumunun Alacahü. yükte yapmakta olduğu kazıdan 1935- 1936 yıllarında çıkan ve şehrimiz et- nografya müzesinde teşhir edilen kül- tür eserleri dün saat 16 da mebusları- mıza gösterilmiştir. Tarih kurumunun mütehassıs azâları tarafından eserler hakkında mebuslarımıza izahat veril- miştir. Mebuslarımız bu izahlardan do- layı memnünluklarını bildirmiş ve türk tarihinin en eski devirlerine aid olan bu güzel eserleri bulmasından dolayı Türk Tarihi Kurumuna teşekkür etmiş- lerdir, Bundan sonra mebuslarımız mü- zeyi gezmişler ve kendilerine muhtelif eserler hakkında müze direktörü tara- fından izahlarda bulunulmuştur. Kömür sergisi dün ankaralıları kuv- vetli bir miknatis gibi evlerinden, işle- rinden ve sokaklardan topladı, kendine doğru çekti; Bir orta hallinin yanında bir ilk okul talebesi, arkasında gayet şık bir Bayan, onun peşisıra bastonuna da- yanarak yavaş yavaş yürüyen ve bir devridaim yapan insan selinin akışmı yavaşlatan emekli bir memur, arkasın- dan grafiklere gözü takılı kalan bir yük. sek mekteb talebesi, sonra gözlerinin fer- sizliğini her şeye elini sürerek giderme- , Be çalışan bir büyük anne, haval hatta gidip gelen ufak kömür vagonlarını o- yuncak zannederek istiyen torunu, o- nun arkasında durmadan not alan bir tetkikçi, odun yakmaktan canı yandı- ği için kömüre hasretle bakan hizmetçi kız, ve sonra bütün bu tiplerin tekrar- lanmasından vücude gelen bir kalabalık, ki kömür sergisini gezmek arzusu kuvvetli bir kaynak haline gelmiş, anka. ralrları salonları taşıracak bir cömerd- ( Sonu 4. üncü sayfada ) Fıkra Topola Topola bugünkü hanedanı kuran Karayorgi'nin köyü idi. Fakat mektu- bumda Topola'dan başka bir münase- betle bahsedeceğim. Bu köyün kenarlarında eski bir şa- rap kooperatifi vardır. Kıral Aleksan- dr da onun 125 azâsından biri idi. Koo- peratifin ğ başındı türkler toplandığını duyan köylü azâ- lar, takım takım, etrafımızı - sardılar. Bize her türlü şarablarını tattırmak için ısrar ediyorlardı. Kooperatifin re- isi, abası, poturu ve çarığı ile tam bir köylü: — Hep tüfekle karşılaşırdık, şimdi kadeh öpüştürüyoruz, diyordu. Atatürkü hatırlamaması mümkün- müdür? diyordu ki: — Atatürk'ü şüphesiz dünyanın bü- tün şehirleri tanır. Onu Yugoslavya'- da köylerin de tanıyıp sevdiğini kendi- sine söyleyiniz. Eskiden iki milleti de biribirine düşman olarak terbiye eder - Jerdi. Biribirimizi sevmeği bize Ata- türk öğretti. Burası Şumadya bölgesindedir. Şu- madya, Sırbistan ihtilâlinin yatağı! Ka- rayorgi'nin içine sığındığı meşe orman- İrklarının yerinde bağlar, meyvalıklar, mesud köy evleri! Şumadya hâlâ o, de- koru başka! köylüler, hâlâ, Karayorgi- nin abasını, potürüunu ve çarıklarını ta- şıyorlar! Asıl kaynak, cenub slavlığı- nın öz kaynağı, bu köylülerin asil ruh- larında bütün mayasını ve serinliğini muhafaza ediyor! — Fatay.