Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
O —— l1 -4.-1937— I. İnönü ( Başı 1. inci sayfada J temiştir. Bunlar, bütün türk milletinin tek bir kütle halinde Yugoslavya'ya S€- yahatimiz esnasında tadakat hislerimi- zin tezahüratına iştirak edeceğine beliğ emmaredir. ' Bu dostane tezahürler esnasında şüp- he yok ki türk milletinin bu hissi alâ- kası, bütün dünyanın nazarı dikkatini celbetmekten hâli kalmıya! ; Yugoslavya'nın yüksek devlet ada- mı, Türkiye'nin samimi dostu Bfşvek'ıl M. Stoyadinoviç'i bir an evel gorm'zge sabırsızlanıyorum. Dost Yugoslavya'nın Başvekilinin memleketimiz efkârı umu- miyesinde yarattığı iyı tesir O derecedir ki haurası hâlâ canlıdır. Yııg?slıvyl' devlet adamlarının yüksek menyedefı bizde daima takdir edilmiş ve büyük bir mğxıîğm şStıeı Prens Paul'a gilarımı arzedebileceğimden BÜSLNE saadet duyuyo- bilhassa büyük şeref ve rum, Ben ve arkadaşım hı_r Dr. Aras, Yugoslavyaya içt ça konuşmağa Türkiye ve Yugo ; sakının başlangıcındanberi zalarından bunlunmuşlar ve balkan misakınım takviyesi mışlardır. . Bugünkü vaziyetler ıçı'fıc_le Balkan misaki, Avrupa için her zamankinden kıymetli o- lan sulhun esas teşekküllerin- den biri olmuştur. Umumiyetle bal zâsı ve hususiyle Türkiye - Yug_o:- lavya münasebatının baynelmilel anlaşmada akliselimi €en esaslı rükünlerinden olduğunu açıkça gösltereceğiz. Türkiye ve Yugoslavyanın Av- rupa sulhunu halde korumak ve atide onu tehdid edecek Iııîdiıda_ karşı koymak uğrunda değerli hizmet sarfettiklerine kantiz. Beynelmilel sahadaki nufuzu- muzu, olduğundan fazla görmek istemiyoruz. Fakat tevazuumuz istihkkâr edilmemelidir. Açık sözle ğgümüz ve bi iciye vekili en ve dost- her fırsatta için çalış- kan misakı â- ilüğümüz, dürüstlü- ssa münasebetleri- miz her türlü suiniyetten vareste- Bu itibarla Kendimizde müşterek si. Yasetimizden müftehir olmak hakkını Sörmemiz kolay anlaşılır. Vasıtanızla dost Yugoslav matbua- tından büyük yugoslav milleti nezdin- de türk milletinin en samimti hissiyatı- nın tercemanı olmasını rica ederim. Yu- goslav matbuatı, türk efkârr umumi- yesinde lâyik olduğu mevkii bihakkın ihraz etmiştir. Avrupa sulbu ve balkanlar arasında teşriki mesai lehine daima çalışmağı bil- miş olan dost memleket matbuatının va- tanperverlik ve durendişliğini daima takdir ettik. Her iki taraf matbuatı- nn kendiliğinden biribirini anlayışı iki milli işlerine ve müşterek davalarına her vakıt faydalı olmugtur. Çoktanberi içimde güzel müttefik memleketi ziyaret etmek arzusu vardı. Bugün bu arzunun tahakkukundan do- layr duyduğum zevk ve heyecan kolay anlaşılır. Kardeş v mimi saadet ve taali bul etmesini dilerim. İsmet İnönü İstanbulda büyük törenle karşılandı â.) — Başbakan İnönü ve refikatarı bu sabah 9.30 da hu- susi trenle Haydarpaşaya varmışlardır. Şehrimizde bulunmakta olanHD:ş ve Maliye Bakanları, İsinet İnönünü karşı- Tamışlardır. Haydarpaşa istasyo Nı, İstanbul Vali ve Beled Muhiddin Üstündağ. Harb Kumandanı General Ali Fua na Kumandanı Amiral Şükrü Okan, İs- tanbul Kumandanı General Halis, Vi- lâyet ve Belediye Muavinleri, Yugos!'av- Ya Elçi ve Konsolosu ve konsolosluk ile- Ünivers'te Rektörü ve de- Cumhuriyet nahiye Ve memleketin e müttefik milletin en sa- *emennilerimizi ka- İstanbul, 10 (Â. nunda Başbaka- iye Reisi B. . Akademisi d, Donan- Ti gelenleri, kanlariyle profesörleri, Halk Partisi vilâyet, kaza, Ocak idare heyetleri âzaları, bankalar IIC diğer mali müesseseler direktörleri, y“k_' Sek memurlar, mülki, adli ve askeri ileri Belenleri tarafından karşılanmıştır. e ile asker ve polis kıtaları say- Mızıka resmini yapmıştır. d İstasyonu ve Haydarpaşa rıhtımımı dolduran binlerce halk, Başbakanımızı coşkun alkışlar ve yaşa sesleriyle karşı- B:;:akın, kendisini karşılayanlarla beraber, Akay idaresinin Kadıköy va- puruna binmiş ve köprüye çıkmıştır. Köprüde ve Galata rıltımında da kesif bir halk kütlesi muhterem Başba- kanı büyük gösterilerle ve hararetle al- tır. hşl;ın:bmnmş oradan otomobille Pe- rapalas'a gitmişlerdir. kokteyl partisi İstanbul, 10 (A.A.) — Başvekil İs- met İnönü ve hariciye vekili Dr. Ata.ı bugün saat 18,30 da ingiliz büyük elç'ı.. si Sir Pers Loren taçgfından şerefleri- ne verilen kokteyl partide hazır bulun. muşlardır. Aras Fransa ve İtalya elçileri ile görüştü İstanbul, 10 (A.A.) — Hariciye ve- kili Dr. Aras, bugün Perapalas otelin- de birbirini müteakiben İtalya ve Fran- sa büyük elçilerini kabul etmiştir. İsmet İnönü hareket etti İstanbul, 10 (ALA.) — Başvekil İs- met İnönü ve refikaları, Hariciye Ve- kili Dr. 'Aras, beraberinde maiyetleri erkânı bulunduğu halde saat 21.45 de Semplon ekspresiyle Belgrada hareket etmişlerdir. Başvekil istasyonda İstanbul valisi, harb akademisi ve İstanbul kumandan- ları, ingiliz büyük elçisi Sir Persi Lo- ren, ingiliz sefareti ataşe kommersya- li albay Woods, İtalya büyük elçisi Sinyor Galli, Yugoslavya konsolosu ve konsoloshane memurları, mülki, aske- ri, adli rical, üniversite, mali müessese- ler, inhisarlar rektör ve direktörleri, Cumhuriyet Halk Partisi mümessilleri ve yüksek memurlar tarafından uğur- lanmıştır, Mizıka istiklâl marşını çalmış, asker ve polis kıtaları ihtiram resmini ifa et- miştir. Vaktin geç olmasına rağmen Sirke- ci istasyonu ve civar caddeleri dolduran binlerce halk başvekili hararetle alkış- lamıştır. Yugoslavyanın Ankara elçisi B, La- zaroviç de aynı trenle başvekilimize re- - fakat etmek üzere Belgrada hareket et- miştir. Gazetecilerimiz Belgrad'da Belgrad, 10 (A-A.) — Birçok - türk gazetecilerinin Belgrad'a gelişi dolayı- siyle Samupraya gazetesi, Belgrad'da bulunmakta olan türk gazetecilerinin gerçekten türk kamoyunun delegeleri o- larak telakki edildiklerini kaydettikten sonra büyük bir hamle ile büyük mo- dern devletlerin gazeteciliği — arasında yer aldığını ve onlardan hiç de geri kal- madığını yazarak diyor ki: *Türk gazetecileri, hükümet merke- zimize mümtaz türk Başbakanı İsmet İnönü'nün yapacağı yolculuğun müjde- cisi olmuşlardır. Onları hararetle selâm- larız. Onların şahsında İsmet İnöni nun, Stoyadinoviç'in ve Aras'ın kıymet- li iş arkadaşl ız. Onların şahsında balkan dayanışmasının ileri ge- len hâdimlerini görüyoruz, o dayanışma ki onsuz Balkanlarda ne sulh ne de sa- adet olabilir.” Yarıresmi Samuprava gazetesinin yazdıkları Belgrad, 10 (A.A.) — Bütün yugos- lav gazeteleri. Türkiye Başvekili l:smet İnönünün ziyaretine sütunlar tahsis ey- Jemekte ve iki memleket devlet adam- larır arasında yap lacak bu temasın ehe- ı-niyetini tebarüz ettirmektedir. : Yarı resmi Samuprava gazetesi, #Türkiye Başbakanı İsmet lluönunun Belgrada mühim bir ziyareti,, .serlev- hası ile başmakalesinde d.iyor ki; : “Bugünkü çumhlriyetçi ve Ke_mahıt Türkiyesi ile Yugoslavya kırallığı ara- sındaki münasebetler, Ba.ıkaîı pakt.na kadar türlü safhalar gegı.r'mı_ş v? bu akt, gerek bizim gerek Turkıycnm'a- zâsı bulunduğumuz antantın esasla.nı kurmuştur- Bu zaman Jesimizdeki safha iyi or yayen dabı. iyi ziyade samımıyc_t kasbedi safhalarını teşkil eylem! Süenk Tn dan itibaren münasebet- lar gittikçe daha bü. ganize olan ve daha sbeden bir dostluk ştir. Bu dost- Bld’a hareket ettiler luk ise en iyi semerelerini iki dost ve müttefik millet ve memleket menfaat. leri lehine vermiştir. Muharrir makale« sinde bundan sonra şunları söylemiş- tir;. “Bugün, İsmet İnönünün Yugoslav- yayı ziyaretini beklediğimiz bir za- manda, bu sebeblerden bazılarını burada tekrar etmek faydadan hali değildir. Yugoslavya ve Türkiye ayrı ayrı yürüyemez ve yürümemelidir. Çünkü böyle bir tarzı hareket hem kendileri için hem balkan sulhu için hem de Av- rTupa sulhu için çok fena olacaktır. Bu sebebden yalnız kendi menfaatlerimiz değil fakat aynı zamanda umumi balkan menfaatleri ve bunlardan daha az olmr. yan Avrupa menfaatleri Türkiyeyi ve bizi birçok meselelerde müşterek su- rette harekette bulunmaya balkanik ve Avrupal bir işbirliği yapmıya mecbur ediyor ki, bütün bu işlerdeki müvazi faaliyetimiz, yalnız komşularımıza de« ğil fakat bütün komşularımızın kom. şularına da yalnız çok güzel avantaj- lar getirmektedir.., Geçen sene boğazlar meselesinin müzakeresi münasebetiyle, Başbakanı- mız, Dr. Stoyadinoviç, bu meselenin hakkaniyete muvafık bir surette halli- nin yalnız Türkiyeyi değil, fakat Bal- kan antantı federasyonunun bütün dost- larını da takviye edeceğini tebarüz et- tirmişti. Bugünkü Türkiyenin bu kuv- vetleşmesini ilk tasvib eden biz olmuş- tuk, nitekim memleketimiz, Sofya ve Roma ile yaptığı paktlarla mahsüs de- recede kuvvetleştiği zaman da ilk ola- rak bizi türklerin tasvib eylediğini gör- dük, Doktor Aras'ın Milano seyahati, bü- tün Balkan antantına büyük avantajlar getirmiştir. Bu antant, sulhun teşkilât- landırılmasına aid bütün meselelerle Balkanların emniyetini alâkadar eden bütün meselelerde, her zaman, fevkalâde bir tesanüd ve itimad zihniyeti göster- miştir. İsmet İnönünün bu ziyareti, bu ya. pıcı siyasetin tetevvücüdür. Bu ziyare- tin, sempatik ve güzel bir sembol mahi- yeti vardır. Nihayet, bu ziyaret, çok büyük ehemiyette bir siyasi — tezahür ve balkanlar balkan milletlerine aiddir. Prensipinin tatbik mevkiine konması suretiyle balkanların sulhu teşkilâtlan- dırmakta en mük | usulü bulmuş olduklarının bir bürhanıdır. Balkan- lar, balkan milletlerine aiddir. Prensi- pi, balkan milletleri için, şimali ve ce- nubi Amerika için Monreo perensipi- nin aynı kıymeti haiz bulunmaktadır. Balkan milletleri, bu prensipin tam surette tatbik edilmekte olduğunu gör- mekle sevinç duymalıdır. Zira, bu su- retle balkanlar artık hiç bir zaman bal- kan milletlerinin anlaşmazlıklarıma sah. ne teşkil etmiyecektir. Balkan milletleri için ideal, artık, yalnız, şimdiye kadar muhafaza için bu | derece ağır fedakârlıklara katlandıkla- rı mallarının müdafaası için, kendi men- faatlerine muvafık bir surette mütesa- nid bir hale gelmektir. Yugoslavya, İsmet İnönünün şah- sında, entelektüel faaliyet sahalarının hepsinin ırkının yüksek bir mümessili olan büyük zekâyı, harbte cestir ve kah- ramanı, sulhde büyük idareci ve yapı- cıyı, bütün hareketlerinde milli bir şe- fi, her zaman vaziyete hâkim ve her za- man milletinin menfaatlerini müdrik bulunan ve herkes için örnek teşkil e- den faal işçiyi selâmlar, Biz, İsmet İnönü'szün şahsında, bü- 'yük teşkilâtçıya ve modern Türkiyenin dâhi yapıcısı milli şefi Kemal Atatürk- ün çok kıymetli arkadaşıma hayranız. Biz, İsmet İnönünün şahsında, bugünkü insaniyetin iyi manada milliyetperverlik için ve şahsi şeref ve cesaret fikrinin tam yerinde tatbiki için en güzel birer misal medyun bulunduğu — bu büyük adamın birinci iş arkadaşını selâmlıyo- ruz. İsmet İnönünü selâmlar, kendisine en samimi bir sürette höş geldiniz der ve ona aramızda güzel vakıtlar geçirme sini temenni ederiz.,, — B. Eden Elçimizle beraber yemek yedi Londra, 10 (A.A.) — Dış baaknı B. Eden, dün türk büyük elçisi ve diğer resmi zatları akşam yemeğine davet et- miştir. Cebelidüruzda isyan (Başı 1., inci sayfada) nutuklar verildğini ve nümayiş için ha- vaya ateş edildiğini ,nihayet yukarıda yazdığımız kararların verildiğini bil- dirmektedir. Bu, Cebelidürüzun silahlı bir isyanr demektir, Buna karşı Fransa, kendisini bitaraf addediyor. Suriye ise, isyanı bastıracak kuvvete malik değil, Cebeldeki Suriye tarafdarları da telgrat ve mazbata yapmaktan ileri gitmiyor- lar. Kendimizi aldatmıyalım. Vaziyet tamamiyle böyledir. Suriye, orduyu he- nüz Fransadan teslim almadı. Bunun i- çin bu işte Suriyenin gayret etmesini istemekte haklı olamaz. Suriyenin meş- rü lükimiyetine yapılan bu iıym kar- şı F £sızlığı ne demektir? Reddedilen muhafız bir fransız olsay- dı acaba gene böyle mi yapacaktı? Ce- bel, yirmi senedenberi Fransanın ida- resinde idi. Muahede ile ve komiserli- ğin emri ile Suriye idaresine verildi. Suriye bir muhafız tayin etti. İşte hepsi bundan ibaret, Fransa, Cebelde ordusu, müsteşar- ları ve istihbarat subaylariyle kalsın. Şimdi Cebelde olan bir isyanı Suriye- ye bırakmanın ne kadar doğru olduğu- nu kıyas ediniz. Fransa isyanı bastır- mazsa Suriye hiç bir şey yapamaz. Bu nasıl dostluk, nasıl muahede? Manda. ter iken Fransa, her hangi bir Suriye isyanı karşısında böyle mi yapryordu? Şeyh taç hükümetine karşı yapılan bir harekette yolları makineli tüfeklerle, tanklarla doldurmıyormu idi? Şeyh taç hükümeti tanksız, ordusuzdu da şimdi- ki hükümet tanklı, ordulumuu bulunuyor ? Fransanın Suniyede ve Lübnandaki si- yasi vaziyeti aynı iken, Suriye birliği« ni istiyen Trablusşama — geçenlerde neden ordusunu indirdi ve makinalı tile fekleri kurdu? Orada böyle olduğu hal- de Fransa, Cebelidüruzda neden aynı şe« yi yapmıyor? öğrenmek istediğimiz şu- dür: Cebelidüruzda bugün hâkim kimdir, Fransa mı? öyle ise vazifesini yapsın. Suriye hükümetine gelince onun elin- de kâğada yazılı bir kanunu esasi ile, ne olacağını Allahtan başka kimse bil. miyen muahededen başka bir şey yak, 'Yok eğer atraşlar ise, biz, yalnız Cebe« lidüruzda değil, bütün memlekette bir suikast karşısında bulunuyoruz demek- tir. Suriye hükümeti — Cebelidüruzda müsellâh bir isyanla başbaşa kalmış iken komiser Bağdada gidiyor. Şamdaki mü: messili Tahranda geziyor ve Cebelidü- ruzdaki mümessili ise alelâcele Musırla seyahat ediyor. Bunların vekilleri de tarafsız kalıyorlar, Böylece atraşlarda bildikleri gibi cirid oynayorlar. Herkes de Suriye ile Fransa arasında muahe- de var biliyor, Cebelidüruzu Suriyeye tabi zan ediyor. Necib Elrys — Buğday politikamız ( Başı I. inci sayfada ) “«— Gerek buğday alımı ve gerek si- lo ve anbar meseleleri, memleketin ik- tısadi ve içtimaf hayatıma, müdafaasına teallük eden esaslı mevzulardır. Böyle muhtelif gayeler taşryan bu işe memur edilenler, hakikaten gayeyi tam benim- semişler, çalışmışlar ve muvaffak ol- muşlardır. Kendilerine teşekkür eder ve tebrik ederiz.,, * Genel heyetin bu toplantısı, buğday işlerimizin içinde bulunduğu gelişime aid sevindirici ve ümid verici rakamla- rın tesbitine ve bilinmesine imkân vermiştir. Bu rakamlar, bilhassa 934-935 kampanyası içinde enteresan hüsusiyet- Tet ifade etmektedir. d 15.348 kilosu da parası alınarak geriye çiftçi zimmetinde 342.931 lira kıyme« tinde 7.610.438 kilo buğday kalmıştır. Stokun sene sonundaki piyasa kıymeti maliyetinden 20 bin lira kadar fazlasile 3.926.783.45 liradır, Bu hesablara göre; bu kampanya se, nesinin zararı 455.139 liraya inhisar et- mektedir. Bir evelki senenin 2.300.000 li« raya yaklaşan zararına mukabil bu ra. kamın dikkat değer derecede azlığı, kam panya sonlarına doğru fiatların yüksel- mesi sayesinde devredilen stokların pi. yasa kıymetlerinin evvelki seneler gibi maliyetten aşağı olmak şöyle dursun hattâ biraz da fazlaya çıkmasından ileri gelmiştir. Ziraat bankasınca açılan siloların 935 sonundaki vaziyeti de şudur: Ankara Bu kampanya rekoltesi, b e- velkine göre iki yüz bin ton noksaniyle iki milyon beş yüz bin ton tahmin e- dilmiştir. Bakanlar heyeti evelki karar- namenin bu sene için de aynen tatbiki- ni tensib etmiş ve her iki buğday ne- vilerinin alım fiat:mı okkadan kiloya tah- vili suretiyle 4.25 ve 3.80 olarak tesbit etmiştir. Bu kampanyada 38 alım mer- kezinden 124,867.221 kiloda 4.393.676 liralık buğday al Ş Bir kil satın alma vasatisi 3.51 dir. Vasati fi- atın kararnamede tesbit edilen asgari fiatr dahi tutmaması, satışa çıkarılan buğdayların vasıflarının genel olarak el- verişli olmadığını anlatmasına karşı, i- yi vasıftaki fiatlara yüksek fiat veril- mesi usülünün çiftçiyi temiz buğday yetiştirmeğe ve hazırlamaya sevketmiş- tir. Bu itibarla devletin buğday politi- kası, bu vasıta ile de, buğday kalitesinin yükseltilmesi için değerli bir vazife ba- şarmış olmaktadır. Üretmen ,en iyi ve sağlam alıcısı olan devletin, bilhassa ka- liteye ehemiyet verdiğini görmesiyle i- yi tohum davâsını benimsemiş oluyor. Gene bu Kampanya senesi içinde, aylık ve genel masraflara 615.821.10 lira, gönderme alma ve navlun gibi hu- susi masraflara 2.284.729.40 lira, bu iş- te kullanılan para faizine 499.828 lira, panayırlara 2.500 lira, tohumluk ve ye- meklik dağıtılması masraflarına 2.263,91 lira olmak üzere “3.408.143,11"” lira sarfedilmiştir k, alınan buğdayların beher kilosuna aşağı yukarı 2.8 kurüş isabet etmekte ve satın alınma bedelinin yüzde yetmiş yedisini geçmektedir. Gene aynı sene kampanya senesinde alınan ve evelki seneden devredilen buğdayların yekünu 246.152.367 kilo ve maliyeti de 11.788.126,16 lira olup bir kilosu 4.788 kuruşa gelmektedir. Sene içinde 75,414,589 kilosu içer. de ve 69,980,118 kilo da dışarıda olmak üzere 145,392,707 kilo buğday satılmış ve 6.081.599.9 lira al.nmıştır. Sene içinde 26 merkezde tohumluk ve yemeklik olarak 375.761.21 lira ma- liyelinde 8.063.528 kilo butday dağıtıl- miş ve bunuün 637.472 kilosu aynen ve Eskişehir, Sıvas, Derince, Konya silola- riyle Balıkesir, Akşehir, Denizli, Çerik, li, Yerköy, Şefaatli ambarlarının bina maliyeti 859.539, makine kıymetleri 495.723, faiz ve muamele vergisi 104 395, olmak üzere siloların kıymeti 1.539.127 lirayı bulmaktadır. Gündelik Belgrad Ziyareti ( Başı 1. inci sayfada ) Ş Başbakanımızın lisanı ile bir kere daha tarif edilmiş olan politikamızın vasıfla- rını hatırlarız: “Kollektif emniyet her şeye rağmen ve halâ milletlerin müşte- rek endişelerine karşı mümkün tek ça- re ve daha iyi bir dünya kurulması hak- kındaki makul ümidlerin üzerine ibtina ettirilecek tek unsur olarak kalmakta- dır. Fakat beynelmilel teşriki mesainin bu esaslı unsuru, işliyebilmek için, tabi- atiyle mıntakavi surette teşkilâtlandırıl- mağa muhtaçtır. Balkan müttefikleri, mıntakavi antantları ile, hep birlikte, mıntakavi ve umumi sulh eseri için ça-” lışmağa muvaffak olmuşlardır."” Harbın lerini çok ya tanımış milletler olarak türkler ve yu- goslavlar, ve onların balkanlı müttefik- leri, sulhun nimetlerini de çok iyi tak- dir ettikleri içindir ki böyle karşrlklr ziyaretleri fırsat bilip dostluklarını tak- viyeye şitab etmektedirler. Görüşmek, tanışmak, anlaşmak: ferde ler arasındaki iyi münasebetler gibi mil- letler ve onları idare edenler arasındaki iyi münasebetler de böylece eskiyip ve« rimli olur. Başbakanımız, Dış Bakanı« miz ve refakatlerindeki türk basını mü- messilleri dost Yugoslavya hükümet ve milletine Türkiyenin en candan duygu- larını götürmektedirler; yurda dönerken Yugoslavyadan bize aynı samimi hisle- ri getireceklerinden emin olduğumuzu ilâveye hacet var mı? 5 ÇA |